![]() |
Bundan Sonra
Seni düşündüm diyen güzel, Seni sevdiğimi bil bundan sonra.. Silelim geçmişin gözyaşlarını, Ağlamayı bırak da gül bundan sonra.. Unutmaya bak geçen günleri, İyi değerlendir yaşadığın anları, Söyledim sana hoşlanmadığım yanları, Aklını başına al bundan sonra.. Sana saramadan ölürsem eğer, Geçen günlerime veremem bir değer, Boşa çırpınmışım yıllarca meğer, Diyen gözlerimde olur sel bundan sonra.. Sevgimden hoşlanmıyorsan söyle bana, Ezâ edip durma böyle bana, İçli içli bakıp da öyle bana, Kâlbime acıları sal bundan sonra.. Bana ümit verip, çekilme kenara, Sevmiyorsan beni, başka sevgili ara, Beni yollayıp da dallı mezara, Sen sağlıcakla kal bundan sonra.. 25 Mayıs 1996, Gaziantep Mehmet Bicik |
Burnunda Yok Ki Direk
Yandı yürek, Söndürmeye su gerek. Burnunda yok ki direk, Sızlaya… İster sev, ister at. Keyfine bak, yan gel yat. Takıp tahta kanat, Vızlaya… 13 Ağustos 2002, Kırca Mehmet Bicik |
Canın Cehenneme!
Gecenin yarısı… Küflenmiş duygularım Harekete geçti birden… Kin, Nefret kusmaya başladım yine… Haykırdım Gidenin ardından, Avazım çıktığı kadar: Canın Cehenneme! .. Canın Cehenneme! .. Gecenin Issızlığı değildi Beni bağırtan… Gidenin arsızlığı, Gidenin tutarsızlığıydı Beni delirten… Hem, Bir ben değildim Delice bağıran… Sesler yankılanıyordu semâda… Hep bir ağızdan bağırıyordu Terk edilenler: Canın Cehenneme! .. Canın Cehenneme! .. Terk edilmek koymamıştı bana… Yalnızlığı ben istemiştim zaten… Gidenin, Bırakmayışı yakamı, Tüketmesi takatımı, Delirtti beni… Çaresiz kaldığım için bağırıyorum: Canın Cehenneme! .. Canın Cehenneme! .. 15 Ekim, 2006 Burhaniye Mehmet Bicik |
Çabuktur Benim Sevmelerim
Sesin, Sesin etkilemişti İlk kez… Sonra, Dokunuşun… Ürpermeyle Dolmuştu içim… Ne hoş bir duyguydu bu, Ne biçim? .. Çabuktur Benim sevmelerim. Sana da Çabuk bağlandım. İşte Hep bu yüzden yandım. Hep bu yüzden Yüreğimdeki acı, Çektiğim sancı… Bu yüzden Terk ettim tahtı, tacı… Çabuktur Benim sevmelerim… Ayrılıklarım Çabuktur… Çabuk doyarım, sevdiğime… Çabuk kovarım, sevdiğimi… Yine Karşılıksız, Çabuk bitecek Bir aşktı benimki… İlk değildi, Son da olmayacaktı... Yine yanacaktı Yüreğim, Bozulacaktı Düzenim… Yine çıktı Karşıma gönlümü üzenim… Çabuktur Benim sevmelerim… Ayrılıklarım Çabuktur… Çabuk doyarım, sevdiğime… Çabuk kovarım, sevdiğimi… Ah, Yine yandı yüreğim… 11 Eylül 2005, Burhaniye 21:50 Mehmet Bicik |
Çıkılmaz Sokak
Çıkıp yoluma karşıdan bakma, Gönlüm senden soğudu gitti.. Yıktın dünyamı yüreğim yakma, Sana olan sevgim, aşkım bitti… Döner diyerek bekleme yollarda, Gittiğim yollar çıkılmaz sokak.. Mutluluğu ara başka kollarda, Sevgini, aşkını kalbine saklayarak… Unut geçmişi, yaşanmış her şeyi, Bitti, ne varsa, saygısızca yaşanan.. Ölsem de unutamam, unutamam bir şeyi, Kızımın hasreti, kâlbimde kor, yanan… 11 Şubat 2002, Kırca Mehmet Bicik |
Çiçekçi Kız
Tarih, doğa, plâj, deniz, Mevsim her dem bahar Ören’de… Garip, yoksul, soluk beniz, Bir kız çiçek satar Ören’de… Türküler susmaz, çalar saz, Ören’de her gün, her gece matine… İnsanlar hayattan alırlar haz, Çıkarlar dünyanın yedinci katına… Mavi deniz, masmavi gök, Denize girmenin tam zamanı… Dertlerini içine at, ya da dök, İskele’de geminin hareket ânı… Tarih, doğa, plâj, deniz, Mevsim her dem bahar Ören’de… Garip, yoksul, soluk beniz, Bir kız çiçek satar Ören’de… 14 Ağustos 2002, Kırca Mehmet Bicik |
Çok Bakarsın
Kalmamış sende duygu, hülyaya dalamazsın. Yalvarsan, yakarsan da yanımda kalamazsın. Bırak benim yakamı, canımı alamazsın. Ateş olsan, tutuşsan sen kendini yakarsın… Bitirdin ellerimle büyüttüğüm aşkımızı. Boynu bükük bıraktın sevimli kızımızı. Mahvettin hayatımı, batırdın yuvamızı, Gülersin, oynarsın hep, artık hem zil takarsın… Sevmiştim, ben seni can, cânân, sırdaş bilmiştim. Senle olmak için her şeye göğüs germiştim. Hayatımı, gençliğimi, hep sana vermiştim. Düştükçe yere bir tekme de sen çakarsın… Gün oldu bitmedi *******, ağarmadı tan. Zorluklara göğüs gerdim, yılmadım hiçbir zaman. Darbelerinle sersemlesem de zaman zaman, Ayaktayım, yıkılacak diye çok bakarsın… 1 Temmuz 2006, Burhaniye Mehmet Bicik |
Dağlarım Hep Kar
Açmıyorum perdeleri odam karanlık, Sen gittin gideli hayatım târumâr… Sevene seyrân olsa da samanlık, Sevgimi bitirdin dağlarım hep kar… Ölüm kol geziyor dört yanımda, Kaçtı dünyanın, hayatın tadı… Bir sızı var şuramda, vicdânımda, Dilimde Ahsen Tuğçe’min adı… Çektiğim dert, çile… Unutulmuyor. Geçmişi hatırlar kan ağlarım… Yârin söylediği sözler yutulmuyor, Ayaklar altında nâmûsum, şerefim, ârım… 24 Temmuz 2002, Burhaniye |
Damga
Çıktı yola, Bir seyyâh-ı fakîr… Gezdi yıllarca Diyar diyar… Anadolu ellerinde Bulamadı tutunacak yer… Erzurum’a uğradı, Oynadı Dadaşlar’la bar… Aydın’da halay çeker, Efeler, zeybekler… Horon’un başındadır, Karadeniz’de uşaklar… Eğribel, Aşılmaz kar… Antep’te dâne dâne, Şirinnar… Urfa Dağları'nda Gezer ceylânlar… Konya içinde Neleri saklar… Meram’ı, Meram yapan, Bahçeler, bağlar… Unutulur mu hiç, Yunuslar, Mevlânâlar… Tokat yollarında Takıldı ayağıma taşlar… Ordu’nun dereleri Hep yukarı akar… Giresun uşakları, Aksu’da keyif çatar… Elazığlı gençler, Çayda çıra oynar… Muş’a gidenler, Geriye dönmezler… Ecdâdımız, Anadolu’ya, Damgamızı vurmuşlar… Dünya geçse karşımıza Bizi buradan atamazlar… Heveslenen alçaklar, Sonunda avucunu yalar… 8 Nisan 1997, Ş. Karahisar Mehmet Bicik |
Dardayım
Olmamak için nâmerde muhtaç, Duymamak için başkalarına ihtiyaç, Çalışmayı edindim kendime amaç, Yine de başaramadım, dardayım… 10 Kasım 1994, Kumkapı Mehmet Bicik |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:30 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.