![]() |
Nice göz gördüm dünyada
Ayaklı fer gibi gezen, Nice göz gördüm dünyada. Her niyeti,fikri süzen, Nice göz gördüm dünyada. Sanki gölgenin gölgesi, Sanki sessizliğin sesi, Bir simasızlık maskesi, Nice göz gördüm dünyada. Kimsin deyince duymayan, El uzatınca değmeyen, İzine katre sığmayan, Nice göz gördüm dünyada. Ahrazi her yerde delik, Kimler girer bölük bölük, Üstünde Yok’tan bir kılık, Nice göz gördüm dünyada. * * * Dostlar; Bir yoklukta tek başımaymış gibiyim,on yıllık uzağa kaçsam bir adım bile etmeyecek. Bir oyunu izlemek için geldim ama perdenin diğer tarafında ki oyun da benim,gösterdikleri her karede tepkimi izliyorlar,farketmemiş gibi davransam olmaz,farkettiğimi kabul etsem terki diyar edeceğim. Ahrazi |
Nispet
Nispet diye şu kalpten sildin de kimi sildin, İnsanlığın evinden nispet kadar eksildin…! * * * Ahrazi |
Nokta koyan bulunur
Çok güvenme kaleme ardı sıra dolanma, Bâzı ilim gereği ona kıyan bulunur. Dile muhtâç sanırsın sükût ile gezeni, O sükûtun içinde nice beyân bulunur. Fikri alıp eline hallaç gibi savursan, Perde çekip gözüne uyu diyen bulunur. İki kulak arası bilen için hazîne, Fakir kişi düşünsün bizi duyan bulunur. Dilbâz olma Ahrâzı’ vakit susma vaktidir, Adın sükût olsa da nokta koyan bulunur. Her mânâyı bırakıp hatâ için gelenler, O hatânın yanında ‘’ı’’yı ayan bulunur. Ahrazi |
Nûr ülkesi
Alnında yatarken biz o nâim cennetlerin, Seyretmeye âşık bir güneştik,Cânân seni. Kanmış sulardık hattâ,çağlardık hep derin; Yâ Hû diyen âlemde bütün varlıklar gibi.. Efsunlu sabahlardan nasıl ayrıldıksa..âh, Hep aynı rüyâdan bahseden bir mevkîdeyiz. Uykuysa ne hâcet,kâbusla başlarken sabâh, Yıllarca seher yaktık şu meçhûl iklimde biz… * * * Ahrazi |
O ben benden evlâdır
Sır içinde hâneyim gizli bana âşikâr, Ben tutarım geceyi gündüz meydâna çıkar. Çok sevinme doğuma odur ölüm nedeni, Ben tenimi neyleyim ecel izler bedeni. İlâhi bir döngü var şu kaderin işinde, Ömür beni arıyor herkes onun peşinde. Ey gözleri sevdâlım ‘’benim’’deme ermeden, Mecnunluğu bilmedi mecnûn beni görmeden. Her âlimin ilminde hak sâhibi Mevlâ’dır, Maksat Benle göründü, o Ben benden evlâdır. Ahrazi |
O küllerdeki ben acep kimlerden?
Beni bana yeren nice dil varda, O dillerdeki ben acep kimlerden? Ömrümü pay eden nice el varda, O ellerdeki ben acep kimlerden? Adı sevdâ olan sînede yansın, Gönlü yalan ise ateşe kansın, Sana bana bakıp deme ayânsın, O hallerdeki ben acep kimlerden? Riyâ taç misâli nice sîmâda, Bazı gizli saklı bazı îmâda, Eğer ki yön varsa rûhu âmâda, O yollardaki ben acep kimlerden? Bir nazar üstüne gözün kahrını, Damladıkça yazar çile behrini, Ey terk edip giden yürek şehrini, O illerdeki ben acep kimlerden? Dost Ahrâzi yürü Mevlâ diyene, Al götür gölgeni izi beyâna, Dumana erdiğim andan buyana, O küllerdeki ben acep kimlerden? Ahrazi |
Ö le ce ğiz
Siz,keyfiyatta serbest gezerken, Biz,hayatı heceledik; Ö LE CE ĞİZ… Ahrazi |
Ölçelim
Ol bir maden de öyle gel, Ölçelim elmas isen karat ile, Ol bir eren de öyle gel, Ölçelim ermiş isen sırat ile. Ol bir sevda da öyle gel, Ölçelim aşık isen ferhat ile, Ol bir deva da öyle gel, Ölçelim ilaç isen sıhhat ile. Ahrazi |
Öleceğinle bir geldin,gideceğinle de bir gez..
Bin hayat bulsam da ben,candan olsam bin defâ, Dursa mihmandar zaman umduğum gün şefkati, Seyret ey târif derim,susmasın tek kavramın, Aşka vermişken bu cân sağ yanımdan hilkati, Bir avuç toprak kadar hükmü yok kadavramın… En son uzvumdur o gün,tâ ki mahşerden bakan, Elvedâ derken cihan ilk nefestir aldığım. Münkir olmuş ahbâbım,geçmişim ben gâibi, Yalnız,akşam vaktidir,bir ömürlük kaldığım, Bitmiştir hem mâtemim hoşça kalsın der gibi… * * * Ahrazi |
Ölmeden gel zuhûr et
Evvel ne idin ki sen,insan etsin bu sûret, İnsan diye bildiğin tense hepten kusûr et, El verse de cevherim keşke neslin şu desem, Gölgende bir ölüm var,ölmeden gel zuhûr et. * * * Ahrazi |
Ölmeden sevilir mi?
Bu gönül usanır mı hiç,bıkabilir mi Senden, Anlar mı gamdan,çileden yâhut derdi bilir mi? Can çıksa da mecnun rûhum çıkabilir mi Senden, Hasrettim,derdinleydim ben,ölmeden sevilir mi? *** Ahrazi |
Ölüm denen can kirası
ölüm denen can kirası bir nefeste öder insan. ismi kadar kul mirası onu koyup gider insan. hal meçhulde kimse bilmez diri olan senle gelmez vakit tamam olur olmaz terki diyar eder insan. can ahrazi,canda kayıp yaşar her gün dostu sayıp bir gün bir elveda deyip Sır peşinde gider insan. Not:Can Dost Gozan’ın anısına.(Mevlam rahmet eylesin) Ahrazi |
Ölüm toprağa düşürür
Hayat,kuşu uçursa da, Ölüm toprağa düşürür. Kanat,göğü geçirse de, Ölüm toprağa düşürür. Gül bahçesi güle mezar, Kuruyan kök dala mezar, Her yaprağı azar azar, Ölüm toprağa düşürür. Su,balığın tek cihanı, Derya dini,derya canı, Bir oltadan eni sonu, Ölüm toprağa düşürür. Zengin kefalet peşinde, Kim var Hızır’ın yaşında? Sultan da yazsa başında, Ölüm toprağa düşürür. Ahrazi,ruhu bil ruhu, Sor bedene,kimdir şahı, Pişman oldum diyen Ah’ı, Ölüm toprağa düşürür. Ahrazi |
Ölümden bahset diyen dostlara
Kara toprağa koyulan beden, Doğumun yırtılan zarı gibi. Şekil bilmez,kalıbı terkeden, Külünden ayrılan harı gibi. Fakir yoldan asil yola varır, Renk aynası,şeffaf gülü görür, Hanesi cihan bir ilde durur, Cevaba kavuşan soru gibi. Ahrazi ruhum ordan dönmedi, Bir kez olsun dünyayı anmadı, Asi olmuş haine kanmadı, Sır petekse,ölüm arı gibi. (Ayrıca,Dost,Üstad Ensar Aktaş’ın acısına ortak olmak dileğiyle) saygı ve hörmetlerimle Ahrazi |
Ölümü tarif edeyim
Bir pınarın yatağına gir, Su olup çağla içinde, Rüzgar Azrail sıcaklık kabir, Buluta giden yol kıldan ince Ahrazi |
Özlemin
Daha çok sevmiş ki rûhum özlemi Gitmiyor rü’yâna aşkından çıkıp. Niçin alsın yol diyor batmış gemi Denizinden başka bir ufka bakıp. Gözlerim daldıkça heyhat,uykuya! Canlı bir hissin gücünden bahseder; Neyi gömdüyse o an kalbim suya Islanır az çok yüzümde bir keder. Böyle sevsin böyle yansın isterim: Olmasın kalbimde senden başkası. Özlemindir bil ki canlıyken yerim Yaşamam,tatmışsa aşk benden yası! * * * Ahrazi |
Pişmanlık
Aklınızın en sarp yerinden Kayıp giderken fikriniz Pişmanlığa vurmuş Hangi rüzgardan bilmeli Üflerken neredeydiniz..? * * * Ahrazi |
Pişmek ve pişirmek
Beş on parçadan başka ne alır pazardan file Pişmek ve pişirmekle geçmiyorsa ömrün Yaşıyorsun demektir; zerzevat kadar ٥ nafile * * * Ahrazi |
Renkler bile a cânım beni aşkımla tanır
dünyâma yeniden gir yeniden çehreme gül yalnızca seni bilmek,seni! senden dilemek... âh...işte o hayâl ki,her umuttan bir ödül gelmen de yeni bir cân verecek sevgi demek! hiç yanmasın ışıklar bu karanlıkta benim hiç doğmasın o mehtâp batacakken.ne gerek! bir toprağın içinden gün alırken bedenim rûyâna dalarım ben güneşimsin diyerek. anlar mı hiç efkârım yada münkir seneler her ân yeni bir aşktır yeni baştan yaşanır hicrân gibi nihâyet ve bütün mertebeler... renkler bile a cânım beni aşkımla tanır! * * * Ahrazi |
Rüyâ
Ellerimde beyaz bir kefen, Göz yaşlarımı sarıyorum, Kim için,neden? bilmeden, Kaç damla can veriyorum... * * * Ahrazi |
Sabır gerek
Sabır gerek Yangın tez çıkar amma, Kül olmaya sabır gerek. Çiçek hoş kokar amma, Bal olmaya sabır gerek. Her bilene eren denmez, Her güzele yaren denmez, Hiç sebepsiz harun denmez, Kul olmaya sabır gerek. Taş gönüllü ağlarmı ki? Nefsi köle eylermi ki? Susuz dere çağlarmı ki? Sel olmaya sabır gerek Gör Ahrazim sen harını, Yoktan say bütün varını, Anlatmak için yarını, Dil olmaya sabır gerek. Ahrazi Ahrazi |
Sâyende bin güneş var
Her nesnenin fıtratı sâyende yanmadı mı, Sâyen cemâlden yandı,cihân uyanmadı mı? *** fıtratAr.) Yaradılış, hilkat. sâyeFar.) Gölge. ‘’Senin sâyendeenin gölgenin altında’’ Ahrazi |
Seher usul usul ufku ararken(Cânan)
Seher usul usul ufku ararken, Ben kendimi terke başlarım Cânan. Güneş hasret ile günü sararken, Ben sensiz cihânı dışlarım Cânan. Uykum esâret hayâlin azadım, Mahkumî dilimde ser vermez adım, Cân devşirme vakti kurulur mezadım, Ben beni garipser taşlarım Cânan. Şimdi yol misâli yaşam gözümde, Kül olur yiterim kendi izimde, Yeşeren eceldir solgun yüzümde, Ben toprağa mezâr işlerim Cânan. Ahrâzi hâlimde devrân bulunmaz, Ümit gözde ölür ferden alınmaz, Rûhu firâk eden tene salınmaz, Ben benden çok seni düşlerim Cânan. Ahrazi |
Semâ dergâh gibi
Semâ dergâh gibi arzda bir hâl var, Zamân Mevlâ ile OL’da derhâl var. Ahrazi |
Sev dedim hasrete,sev
Her hâli buldum da sevdâdan yana, Hâl beni bilmedi hasrete yordu. Çıkardım hasreti koydum kenara, Sen kimsin diyene ‘’Sevdâ’’ diyordu… *** Ahrazi |
Sevdâ’nın ufku
Yer mi var dünyâda gördüm diyecek, Özleyen bir kalbe son mevkî nedir? Yaşamak,ölmek veyâ gâipte gezmek Hepsi bir âşığın ilk fecrindedir… * * * Ahrazi |
Seven
Beklemek..Tâ ki son imsâke değin, Düşmek,en sarp vakitten...hasretine Kaç defâ defnolur mecnûn dediğin? Ölmek neymiş? Ne bilsin,vâdesi ne? * * * Ahrazi |
Sever gibi,sevilir gibi yeniden
Dinliyorum; İçimdeki sevgini seslerin şeklini dinliyorum. Sakin bir nehir gibi kıvrılan hislerimi, çiseleyen ümitleri dinliyorum. Nasılda mesudum, nasılda mutluyum bir bilsen; kuşlar var yanı başımda,cıvıl cıvıl kıyısından bir hayat koparıp beslediğim kuşlar ki narin ve masum. Ve ben seni dinliyorum; Sever gibi,sevilir gibi yeniden Çiçekler topluyorum, Gönlüme serpilen isminden… *** Ahrazi |
Sevgiyi giyebilmek
Sevgi dile düşer ise bakır olur, Yarin gözü mavi dersen çakır olur, Sevgi denilen bir beyaz elbisedir, Giymesini bilmez isen kir olur. Sevgi kıymet bilen için bir sır olur, Saklamaya kalkar isen esir olur, Sevgi denilen pek nadir ipektendir, Sermesini bilmez isen hasır olur. Sevgide ben, ben diyende kusur olur, Sevmesini bilmeyen kalp kısır olur, Sevgi karşılık bulursa pek güzeldir, Karşılıksız sevgi canda nasır olur. Ahrazi |
Seyr-ü sefer
Ölüm bir başka mevkîdir; ne semâdır ne toprak! Ölüm; baktıkça bir rüyâdan aksetmiş kadar pak. Kaçanlar,ağlaşanlar.Hangi yoldan gitse insan, Ölüm en son duraktır,ölüm en mecbûrî sapak. * * * Ahrazi |
Seyreyle gönül alemi seyreyle
Bir garibin gözlerindeki ferden, Seyreyle gönül alemi seyreyle. Biçarenin boyun büktüğü yerden, Seyreyle gönül alemi seyreyle. Mecnuni sevdaya düşen dillerden, Dert ile bağrına vuran ellerden, Seveni hasrete süren yollardan, Seyreyle gönül alemi seyreyle. Hicran sofrasını açan kişiyle, Vakti tamam eyle onun aşıyla, Bir öksüzün kuruyan göz yaşıyla Seyreyle gönül alemi seyreyle. Ahraziyim,sükut ruhani şehrim, Dostun dostluğunda yazılır behrim, Bir nazar mühleti yaşantım,zuhrum, Seyreyle gönül alemi seyreyle. Ahrazi |
Seyyâh
Her nefes bir başka seyyahtır,gider, Tâ rüyâlar vâdisinden kalkarak… Kaç alâmet uykudan ihbâr eder, Bağlanır kendiyle kul,gün sayarak... Bir doğan yoktur ki bâkîyim desin, Yol bunun idrâkıdır,sen nerdesin? * * * Ahrazi |
Sığınak
Yetişmek ister gibi doğumdan kabristana Vücuda gelip niçin tabutla gider insan Kim hükmeder o vakit senden ayrılan cana Sana kim kucak açar putlara da sığınsan? Ahrazi |
Sığındığın yer de sığıntı
Nurdan bir yön ki sende,neler var daha neler, Lâkin seyretmek gerek,şeklin meydana dar mı? Darlıktan başka nedir bu zindân bahâneler? Kör desem kulak vardır,aklın bir harf kadar mı? ‘’Kendi bilmez ki nerde? boynunda farklı bir ip, Ben de sultânım derken ilmekte kaldı garip.’’ *** Yurdun eyvahtır,ey dost! tek canlı Heyhât ise, Bu inat kabrin artık ne fenâdır bu inat. Yer bulsa da kalbinde unuttuğun hâdise; Benim diyen bir baksın,acz içinde kâinat. ‘’Bir sabah vakti şimdi,akşam gelip çatacak, Çok değil belki yarın dünyâ virân yatacak.’’ *** Ahrazi |
Sır
Devranla batan varsa bahtıyla yatan benim, Bahtıyla yatan varsa devranlı vatan benim, Sırdan haber alsan da hem sırla nişan veren, Hem sırdaki perdeyle gözler kapatan benim. *** Ahrazi |
Son kavmin yok saydığı gün
Balığın ne bileceksin deryada ne bulduğunu Tatlı su içiyorsun Unutmak için Nuh kavmiyle boğulduğunu! Ahrazi |
Son kez gördüğüm gibi gel
Son kez gördüğüm gibi gel Ey gül yüzlüm, candan sözlüm, Seni gördüğüm gibi gel, Kış gönlüme cemre gözlüm, Işkın sürdüğüm gibi gel. Sen filiz, ben kuru dalım, Sen, bahara giden yolum, Meçhule dönmeden halim, Gönül verdiğim gibi gel. Gözümden düşen her yaşı, Yar, yar diye gezen başı, Dün gece gördüğüm düşü, Hayra yorduğum gibi gel. Haftayı tamam etmeden, Sabrım tükenip bitmeden, Hasta olup ta yatmadan, Dimdik durduğum gibi gel. Şu ufkun bağrını eşip, Set çeken dağları aşıp, Biçare ruhuma koşup, Sana vardığım gibi gel. Bak Ahrazi’m nice oldun, Can yurdunu gurbet bildin, Melek yüzlüm, nerde kaldın? Son kez gördüğüm gibi gel. Ahrazi Ahrazi |
Son mısrâya kadar
Bugün,dirilsem diyorum,yeniden uyansam, Ve yeniden öğrensem bir çocuğun hayâlini, İlk güneşin doğması gibi şu pencereden, Açsa diyorum bir ümit,açılmayan gözlerimi. Bugün,uyansam diyorum,uyumasam bir daha, Uzanmasam hani,yarın kalkacağım yerlere, Ölüm de var diyen olmasa hiç,ve hatta, Yaşamak bu deseler,ölüm başka sefere. Bugün,vazgeçsem diyorum,vazgeçsem her şeyden, Hiç anmasam adını,bir an bile duymasam, İşte böyle bir insanım.(!) .diyenlerin ülkesinden, Çoktan giderdim ben,yaşıyor olmasam… * * * Ahrazi |
Son nefesteki yol da Sen’sin
Baht misâli bu câna toplansa da korkular, Derken efkârımla bir meyleden mâtem olsa, Yüz yıllarca bekleyen tek ömürlük uykular, Ayıramaz bu aşktan kabrim için ayılsa… Hasretim bir nefesken,çekmiş olsan da bizzat, Bağrım benim ülkemdir toprakta da sen varsın, Satarken bir ümidi gözlerdeki son mezat, Vuslat olur da yâdın ufuk gibi çıkarsın… * * * Ahrazi |
Sorguya alasım gelir kendimi
Derdine talibim,yarendir payem, Hükmüne salasım gelir kendimi. Vuslata aidim kavuşmak gayem, İsmine silesim gelir kendimi. Gurbeti sıladan ayıran aklım, Şimdi o da seninle benden saklım, Meyline mani olmadan son şeklim, Fikrine çelesim gelir kendimi. Rüzgara mı varıp yönüm sormalı? Yağmura mı eşik açıp girmeli? Vakti sana miad edip vermeli, Ah ile delesim gelir kendimi, Gün ki zamana küs ebed neylesin? Söz ki dilime dar sükut söylesin, Ben bu yaşı nidem alan paylasın, Kendime çalasım gelir kendimi. Ahraziye ömür haram can haram, Gönlüme açılan damar kan haram, Yar adına yaşanmayan gün haram, Sorguya alasım gelir kendimi. Ahrazi |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:51 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.