www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Zeki Çalar (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144442)

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:05 PM

Müdür Bey

Burda makineler türkü çağırır,
Kulaklar alıştı, hoş der Müdür Bey!
İşime geç kalsam, usta bağırır,
'Haydi be! Sallanma! koş! ' der Müdür Bey!

Tel palet yürümez, pompa su vermez,
Kuru açıcı'ya akıl sır ermez.
Bakımcı çağırsan, anında gelmez,
Çivili band'ımız tuş der Müdür Bey!

Makine başında nöbet tutarız,
Bacalar tıkanır, zehir yutarız.
Bu zehri, yoğurtsuz nasıl atarız?
İşçiler 'İşimiz yaş! ' der Müdür Bey!

Şu Toplu Sözleşme bir türlü bitmez,
Aldığımız ücret kiraya yetmez.
Yoksulluk başımdan çekilip gitmez,
Ceplerim aransa boş der Müdür Bey!

Ödeme gününü bilemez oldum,
İşe güler yüzle gelemez oldum.
Derdimi kimseye diyemez oldum,
Bağrıma basacak taş ver Müdür Bey!

Hesabı bilirsin, akıl satarsın,
Hiç yüzün gülmez ki, hep kaş çatarsın.
İşçiye, memura fırça atarsın,
Torpilsiz adama iş ver Müdür Bey!

11 Nisan 1995

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:05 PM

Müteşair

Sevdalılar aşkla şiir yazarlar,
Yürekteki korla gezip tozarlar.
Bu ülkede herkes biraz şairdir,
'Şair demem! ' dersen sana kızarlar.

Övgü bekliyorsan, hak edeceksin,
Eleştiriyi de hazmedeceksin.
Şair isen, haddini bileceksin,
Bilmez isen, fiyakanı bozarlar.

Böbür böbür gururunu gezdirme,
Çok bilsen de, bildiğini sezdirme.
Sakın ha, kendine övgü düzdürme,
Söz güzelse, zaten övgü düzerler.

Her sözcüğün altın gibi olmalı,
Gün geçtikçe değerini bulmalı.
Ustalara biraz saygı duymalı,
Duymaz isen, seni fena üzerler.

Zeki der ki: Bir düzen ver kendine,
Yüksek uçma, engine gel engine!
Müteşair olma, şair ol yine,
Şair olan, şiirini pazarlar.

18 Temmuz 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:05 PM

N'eyleyim?

Yine geçtim sevdalılar yolundan,
Kaderimdir gelip geçmek, n'eyleyim?
Koparamam her meyveyi dalından,
Dal yüksekte, yetişmek zor, n'eyleyim?

Hislerime akıl, fikir ermiyor,
Uslu dursam, gönlüm rahat vermiyor,
Gözüm yârden başka güzel görmüyor,
Kolay değil ayrı düşmek, n'eyleyim?

Kimi ters yapıyor, kimi bozuyor,
Kimi iğne ile kuyu kazıyor,
Herkes şair olmuş, şiir yazıyor,
Yağdı yağmur, çaktı şimşek, n'eyleyim?

Bir gün uyanırım ben bu rüyadan,
Sessizce giderim fâni dünyadan,
Ne sözden vazgeçtim, ne de sevdadan,
İşim gücüm hep didişmek, n'eyleyim?

15 Ocak 2001

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:05 PM

Ne diyeyim?

Kimi gaflet uykusunda,
Aymayana ne diyeyim?
Kolay değil kural koymak,
Koymayana ne diyeyim?

Yolda içki içemezsin,
Kırmızıda geçemezsin.
Trafikte de kural var,
Uymayana ne diyeyim?

Kimi söyler, sözü ağır,
Yanar yürek, tüter bağır.
Kimi duymaz, kulak sağır,
Duymayana ne diyeyim?

Şair isen bir ışık saç,
Aşk bile şiire muhtaç.
Karnın mı aç, gözün mü aç?
Doymayana ne diyeyim?

Zeki der ki: Her şey zahir,
Kimi toydur, kimi mahir.
Beğenmeyip, beni şair,
Saymayana ne diyeyim?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:05 PM

Nefreti durduralım

Nefreti durduralım,
Olmazı olduralım.
Hayal kurmak bedava,
Hadi hayal kuralım.

Üzüldük üze üze,
Dünya yetmez mi bize?
Savaşmak neyimize?
Barışa oturalım.

Adem baba babamız,
Havva ana anamız.
Madem ki biz insanız,
Kardeş gibi duralım.

Şeytana uymayalım,
Hiç küfür duymayalım.
Kötümser olmayalım,
Yaraları saralım.

Kar üstünde yürürsek,
Ayazda kar kürürsek,
Gece kabus görürsek,
Yine hayra yoralım.

Akıl nefse haiz mi?
Yediğimiz faiz mi?
Kin ve kibir caiz mi?
Bir bilene soralım.

16 Nisan 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:06 PM

Neslihan

(Antoloji com Editörü Sayın: Nesilhan Osmanoğlu'na armağandır)

Mozaiktir bu vatanın kültürü,
Zeybek, horon, halay gelsin Neslihan.
Zenginlik var toprağımın altında,
Altın, gümüş, kalay gelsin Neslihan.

Sevdalandım elâ göze, yay kaşa,
Ne namusu çaldım, ne arı taşa.
İsterim ki şerden uzak her başa,
Hayırlı bir olay gelsin Neslihan.

Zeki der ki: Farklı olsa da deyiş,
Her ozanın kaderidir özleyiş.
Her şiiri incelemek zor bir iş,
Haydi sana kolay gelsin Neslihan.

20 Mart 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:06 PM

Odunun iyisi

Odunun iyisi meşedir, meşe,
kadının iyisi Ayşe'dir, Ayşe,
Sohbetin iyisi neşedir, neşe,
Dertlenip söylersen, kim dinler seni?

İçkinin iyisi şaraptır, şarap,
Votkayı içenin hâli hep harap.
Şu benim gönlüme akıl ver ya Rab!
Dert yanıp ağlarsan, kim anlar seni?

Öterin iyisi bülbüldür, bülbül,
Derdimin ortağı menekşe, sümbül.
Var mı oğlum Zeki dikensiz bir gül?
Bir gülün dikeni söyletir seni.

11 Nisan 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:06 PM

Oğlum Zeki -2-

Sen bu dünyanın kahrını,
Çekmedin mi oğlum Zeki?
Bir dikili ağacın yok,
Dikmedin mi oğlum Zeki?

Gözün yok dünya malında,
Yaşarsın kendi hâlinde.
Bülbül olup gül dalında,
Ötmedin mi oğlum Zeki?

Yanında bir tarak taşı,
Kel başını kendin kaşı.
Bir yâr için hiç gözyaşı,
Dökmedin mi oğlum Zeki?

Ah senin o saf duruşun,
Kolay mı söz savuruşun?
Her gün meteliğe kurşun,
Atmadın mı oğlum Zeki?

Sırtını tutma ayaza,
Yine kaşık çal piyaza.
Ne kazandın yaza yaza?
Bıkmadın mı oğlum Zeki?

Karşı durdun kibre, kine,
Kendini çektin engine.
Her taşın altından yine,
Çıkmadın mı oğlum Zeki?

Eşeğe vururlar semer,
Koyun meler, kuzu emer.
Bu devirde sen de kemer,
Sıkmadın mı oğlum Zeki?

Kasaplarda olur satır,
Keserler at, eşek, katır.
Eller gibi gönül, hatır,
Yıkmadın mı oğlum Zeki?

8 Nisan 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:06 PM

Oğlum Zeki

Daha sen bu düşünceyi,
Atmadın mı oğlum Zeki?
Bir gece de düşüncesiz,
Yatmadın mı oğlum Zeki?

Gönül verdin bir meleğe,
Un olup düştün eleğe.
Sitem edip de feleğe,
Çatmadın mı oğlum Zeki?

Andın mı yârin adını?
Duyurdun mu feryadını?
Bu güzelliğin tadını,
Tatmadın mı oğlum Zeki?

Düşünceye dalıp dalıp,
Mısra yaptın kalıp kalıp.
Tereciden tere alıp,
Satmadın mı oğlum Zeki?

Su yanında gör söğüdü,
Kökleri suda büyüdü.
Büyükler verdi öğüdü,
Tutmadın mı oğlum Zeki?

Bahçelerde gördün gülü,
Dinledin garip bülbülü.
'Kül yutmam! ' dedin de külü,
Yutmadın mı oğlum Zeki?

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:06 PM

Olmasaydı

Ben âşık olmazdım, şair olmazdım,
Yanmasaydı gönlüm kül olmasaydı.
Sevda bahçesine hiç uğramazdım,
Çiçekler içinde gül olmasaydı.

Sevgi mi olurdu, aşk mı olurdu?
Sevda bahçesinde köşk mü olurdu?
Seven, sevdiğini nasıl bulurdu?
Gönülden gönüle yol olmasaydı.

Notalar, güfteye özel olmazdı,
Şarkılar olmazdı, gazel olmazdı.
Türküler bu kadar güzel olmazdı,
Gönülden sevenler bol olmasaydı.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:06 PM

Olmuyor

Aklımı kemiren fikri başımdan,
Atmasam olmuyor, atsam olmuyor.
Bin derdin yanına bin derdi daha,
Katmasam olmuyor, katsam olmuyor.

Kalbur varken, muhtaç etti eleğe,
Çok çektirdi, getirdi hep keleğe,
Ne ettim, n'eyledim ben bu feleğe?
Çatmasam olmuyor, çatsam olmuyor.

Kin tutmanın var mı makul gereği?
Sevgi dolsun ozanların yüreği.
Tereciye satmak zordur tereyi,
Satmasam olmuyor, satsam olmuyor.

Duygularım zora sokar işimi,
Nere gitsem, bırakmaz ki peşimi.
'Ya sabır! Ya sabır! ' diye dişimi,
Sıkmasam olmuyor, sıksam olmuyor.

Bağnaz olan disiz sayar bilimi,
Akılsızlar halı sanır kilimi.
N'eyleyeyim şu sipsivri dilimi?
Tutmasam olmuyor, tutsam olmuyor.

Gönülden çağlamak boynumun borcu,
Borcunu ödemek yiğidin harcı.
Derdimim dermanı hapım da acı,
Yutmasam olmuyor, yutsam olmuyor.

13 Haziran 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:06 PM

Olur

Ne kıl ne tüyden olur,
İspirto meyden olur.
Karının en iyisi,
En uzak köyden olur.

Kalbi aşk için vurur,
Yanar yanar kavrulur.
Kocanın en iyisi,
Yine şairden olur.

Var ise bir endişen,
Ne zevk kalır ne neşen.
Kötü karıya düşen,
Akıl, fikirden olur.

Ahı derinden olur,
Aşı terinden olur.
Kötü kocaya düşen,
kadın yerinden olur.

Tuğladan baca olur,
Okuyan hoca olur.
Hem okur hem üfürür,
İmamdan koca olur.

18 Mayıs 2006

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:06 PM

Orhangazi Ovası'nda

Orhangazi Ovası'nda tarlaları gezdiniz mi?
Su toprakla sevişiyor, nedenini sezdiniz mi?
Suyu deniz sandınız mı? İznik Gölü dediniz mi?
Uğradınız mı Gürle'ye? Izgara et yediniz mi?

Eğri büğrü yolaklarda hiç traktör sürdünüz mü?
Fasulyeler ibik atmış, sırıkları gördünüz mü?

Sırasöğüt'ten yukarı yürüyerek geçtiniz mi?
Gedelek Pınarbaşı'nda demli bir çay içtiniz mi?
O asırlık çınarlara hayran hayran baktınız mı?
O ağaçlar kaç yaşında? Hesabını yaptınız mı?

Eğri büğrü yolaklarda hiç traktör sürdünüz mü?
Fasulyeler ibik atmış, sırıkları gördünüz mü?

16 Temmuz 1998

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:06 PM

Ot gibi

Birini tanıdım, orta hâlliydi,
Ot gibi yaşadı, ot gibi öldü.
Ne varlığı, ne yokluğu belliydi,
Ot gibi yaşadı, ot gibi öldü.

Ucuza kapattı, pahalı sattı,
Kırk düğüm üstüne kırk düğüm attı.
Ne neşeyi tattı, ne zevki tattı,
Ot gibi yaşadı, ot gibi öldü.

Meyhaneye, gazinoya gitmedi,
Adam gibi hovardalık etmedi.
Hiç âşık olmadı, hasret çekmedi,
Ot gibi yaşadı, ot gibi öldü.

Merak edip çevresini gezmedi,
Duygusuzdu, güzelliği sezmedi.
Kitap okumadı, şiir yazmadı,
Ot gibi yaşadı, ot gibi öldü.

Yüksekten bakardı göz süze süze,
Kendini överek başlardı söze.
Ne düğün bilirdi ne de cenaze,
Ot gibi yaşadı, ot gibi öldü.

Zeki Çalar der ki: Yüzü gülmezdi,
Borç istesen, selâm bile vermezdi.
Namazı da niyazı da bilmezdi,
Ot gibi yaşadı, ot gibi öldü.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:06 PM

Otobüsler ve yollar

Otobüs durağında, bakıştık gözler yaşlı,
Çıktım gurbet yoluna, elveda hilâl kaşlı.
Otobüsler ve yollar, ayırdı ikimizi,
Aylar, yıllar geçmeden, kavuşturur mu bizi?

Hareket saatinde, son defa el salladım,
Gözyaşımı gizledim, yüreğimle ağladım.
Otobüsler ve yollar, ayırdı ikimizi,
Aylar, yıllar geçmeden, kavuşturur mu bizi?

Geçip gittiğim yola, bakarım üzgün üzgün,
Yine hasret başladı, hüzün doluyum hüzün.
Otobüsler ve yollar, ayırdı ikimizi,
Aylar, yıllar geçmeden, kavuşturur mu bizi?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:06 PM

Öğren

Başbakan kim Letonya'da?
Kaç ada var Japonya'da?
Araştır da bil bunları,
Cahil kalma bu dünyada.

Namazı hocadan öğren,
Niyazı hacıdan öğren,
Piyazı aşçıdan öğren,
Cahil kalma bu dünyada.

Kalbur nedir, elek nedir?
Şeytan nedir, melek nedir?
Bil bakalım felek nedir?
Cahil kalma bu dünyada.

Kurnacıdan kurna öğren,
Tornacıdan torna öğren,
Zurnacıdan zurna öğren,
Cahil kalma bu dünyada.

Kim vekil, kim asıl olur?
Demokrasi nasıl olur?
Keman çalsan fasıl olur,
Cahil kalma bu dünyada.

Sılan uzak, yolun uzun,
Cahilsen kurumaz tuzun.
Hani imlâ kılavuzun?
Cahil kalma bu dünyada.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:06 PM

Öğretmen

Diyardan diyara tayinin çıktı,
Soluğu gurbette aldın öğretmen.
Anadan, babadan, sıladan ayrı,
Sevdiğine hasret kaldın öğretmen.

Ne menfaat bildin, ne pul, ne para,
Kahramanca gittin en uzaklara.
Işık gibi girdin karanlıklara,
Cehalete korku saldın öğretmen.

Hep bilgi götürdün gittiğin yere,
Bazen şehit düştün göz göre göre.
Körpe beyinlere, minik kalplere,
Vatan sevgisiyle doldun öğretmen.

İnançla dolaştın bu güzel yurdu,
Sınıflar, sıralar karşında durdu.
Bilenler söyledi, bilmeyen sordu,
Her soruya yanıt buldun öğretmen.

Sermayen bilgidir, terazin kalem,
Matematik ile dönüyor âlem.
Nereden geliyor soyum, sülâlem?
Tarihimi sen anlattın öğretmen.

Eski bir öğrencin geldi de buldu,
Saygıyla el öptü, hâl hatır sordu.
Onu tanıyınca gözlerin doldu,
Sevinçle maziye daldın öğretmen.

O dünkü çocuklar şimdi hep adam,
Kimi vali oldu, kimi kaymakam.
Öyle bir makam ki; En yüce makam,
Mesleğinle kıvanç duydun öğretmen

Oturup kalkmayı bile bilmezdim,
Okuyup yazmayı senden öğrendim.
Türk'üm, doğruyum, çalışkanım dedim,
Her zaman rehberim oldun öğretmen.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:06 PM

Öğüt

İyi yârim var deme,
Vefasını görmeden.
İyi yavrum var deme,
El koynuna girmeden.

Tut nefsini, vur geme,
Helâl ye, haram yeme.
Para kazandım deme,
Zora göğüs germeden.

İşin varsa erinme,
İşsiz kalıp dövünme.
Dostun ile övünme,
Borç alıp, borç vermeden.

Öz söyle, güzel söz et,
Karanlığı gündüz et.
Kusurun varsa düzelt,
Kimse seni yermeden.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:07 PM

Ölüm

Öldürür de ölmez ölüm,
Genç, yaşlı dinlemez ölüm.
Hep ansızın geliverir,
Zamanı hiç bilmez ölüm.

Ne gönül bilir, ne hatır,
Bir ağıttır satır satır.
Sevenleri hep ağlatır,
Gözyaşını silmez ölüm.

Ne yarına ne de düne,
Can götürür gelmez yöne.
Yoğunlaşır günden güne,
Çoğalır, eksilmez ölüm.

Son nefeste her şey biter,
Can kafesten uçup gider.
Sağ kalanlar hüzün tüter,
Üzer de üzülmez ölüm.

Hem bulanık hem boğuktur,
Sanki kara bir kovuktur.
Yüzü donuktur, soğuktur,
Gıdıklasan gülmez ölüm.

Hiç unutma, bil atanı,
Mezar olmuş son vatanı.
Acımadan alır canı,
Sırrını söylemez ölüm.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:07 PM

Para

Para bir ihtiyaçtır,
Herkes ona muhtaçtır.
Köle eder insanı,
Hükmeden bir araçtır.

Elden ele dolaşır,
Kutuplara ulaşır.
Salgın bir hastalıktır,
Her insana bulaşır.

Para denen yaramaz,
Yoksula pek uğramaz.
Ya çoğalır, ya erir,
Yerinde hiç duramaz.

Dini, imanı yoktur,
Onu kazanan toktur.
Para kimseyi sevmez,
Ama, seveni çoktur.

Borsada cirit atar,
Bazen bankada yatar.
Para öyle bir güç ki;
Her şeyi alıp, satar.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:07 PM

Rabia'ya ağıt

Ötsün şer baykuşları,
Göğe ersin başları.
Allah'ım bu ne acı?
Çatlar sabır taşları.

Kazak örmüş hediye,
Bıkmadım giye giye.
'Rabia! ' diye diye,
Dökerim gözyaşları.

Bugün hava bulanır,
Kara toprak sulanır.
Ta gönlüme dolanır,
Rabia'nın saçları.

Mektubum yollanırdı,
Allanıp pullanırdı.
Ne güzel sallanırdı,
Top zülfünün uçları.

Coşardım geldiğinde,
Gülerdim güldüğünde.
Hep gözümün önünde,
Yârin son bakışları.

Bu aşk anlatılır mı?
Uykusuz yatılır mı?
Bir daha çatılır mı?
Rabia'nın kaşları.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:07 PM

Rabia

Tutuşurdum gözlerine bakarken,
Gelin gibi süzülürdün Rabia.
Çok ağladım sana ağıt yakarken,
Bir görseydin üzülürdün Rabia.

Seni ansam, ağlamaya başlarım,
Gizlesem de durmaz ki gözyaşlarım.
Düşünürken ağardı hep saçlarım,
Sır olsaydın çözülürdün Rabia.

Kokunu alırdım gonca güllerden,
Sesini duyardım saf bülbüllerden.
Güzelliğin hiç düşmezdi dillerden,
Bir bakışta sezilirdin Rabia.

Çiçeklerin arasında koşardın,
Bir şairi ağlatmayı başardın.
Doktor olsam, belki bugün yaşardın,
Nikâhıma yazılırdın Rabia.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:07 PM

Reis

Birisine kefil oldun,
Aklın göğe erdi Reis!
Borç geçikti, rezil oldun,
Herkes seni yerdi Reis!

Alan haklı, veren haklı,
Kuş aklı mı kefil aklı?
Alamamış alacaklı,
İcraya mı verdi Reis?

Çıksan da denek taşına,
İcra bakmaz gözyaşına.
Bela aldın kel başına,
Sen sardın bu derdi Reis!

Protesto tez ulaştı,
Aklın şaştı, fikrin şaştı,
Düşünürken uykun kaçtı,
Bu dert seni gerdi Reis!

Memleketin sinekleri,
Bulur sağmal inekleri.
El getirdi senetleri,
Önüne mi serdi Reis?

Ta ezelden başlasan da,
Onu, bunu suçlasan da,
Alnını avuçlasan da,
İcra seni gördü Reis!

Yüzsüzleri hor görsen de,
Yüzlerine tükürsen de,
Hapırsan da, köpürsen de,
Bu borç sana girdi Reis!

Zeki der ki: Borçlu kimdi?
Borç üstüne faiz bindi.
Kara kara düşün şimdi,
Kefillerin merdi Reis!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:07 PM

Sabırsız

Annenin karnında dokuz ay kaldın,
On gün daha duramadın sabırsız.
Çocuk değil, adam olmak istedin,
Hayal bile kuramadın sabırsız.

On yaşında düştün ekmek peşine,
Sabahın köründe gittin işine.
Kim bilir ki, neler girdi düşüne?
Pek de hayra yoramadın sabırsız.

Adın; Aydın, Kaya mıydı soyadın?
Ağlar şimdi mahallende her kadın.
Ağıt yaktı anan, bacın, avradın,
Bir teselli veremedin sabırsız.

Veda edemedin son gidişinde,
Gözü yaşlı insanlar var peşinde.
Seni çok severdi güzel eşin de,
Doya doya saramadın sabırsız.

Cenazende imam bile ağladı,
Tekbir alıp, ellerini bağladı.
Bir acı ki; Yürekleri dağladı,
Ah bir kalkıp göremedin sabırsız.

Zeki der ki: Elin kahrını çektin,
Her yere koşturdun, her işe yettin.
Acele ederken, ecele gittin,
Kırk yaşına varamadın sabırsız.

7 Mayıs 2001

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:07 PM

Sağlam getir

İşin varsa, hemen bitir,
Paran varsa, biraz yetir.
Bir emanet verilirse;
Sağlam alıp, sağlam getir.

Bir gönülde yer bulana,
Aşkolsun doğru olana.
Sığınma yalan dolana,
Emaneti sağlam getir.

Bahaneler saya saya,
Hiç dert yanma bedavaya.
Eller bakmaz fırtınaya,
Sen gemiyi sağlam getir.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:07 PM

Sağmal inek

Birine güvendim, dersimi aldım,
Vaatler koskoca bir dağdı hocam!
Sözünde durmadı, şaşırıp kaldım,
Güvendiğim dağa kar yağdı hocam!

Bahane yaratan üstün yetenek,
Ivırdı kıvırdı ta bugüne dek.
O bir üçkâğıtçı, ben sağmal inek,
Usul böyle dedi, o sağdı hocam!

Kabahat büyüktü, özür şahane,
Sabrede sabrede oldum divane.
O bahane yok mu! Ah o bahane!
Ayağa dolanan bir bağdı hocam!

Zeki Çalar der ki: Kör şansım varken,
Hayale kapıldım güze girerken.
İşimiz yarına bitecek derken,
İki yüz kırk defa gün ağdı hocam!

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:07 PM

Saka kuşu

Her bayırın yokuşuyum,
Gerçeğin dokunuşuyum.
Ne gücüm var ne de boyum,
Küçük bir saka kuşuyum.

Düşlerim bölük bölüktür,
Uykum hafif, çilem yüktür,
Benim sevdam çok büyüktür,
Küçük bir saka kuşuyum.

Yaylalar benim eşiğim,
Ağaç dalları beşiğim,
Otlar, yapraklar döşeğim,
Küçük bir saka kuşuyum.

Rüzgâra karşı öterim,
Hem yanarım, hem tüterim,
Sızlansam ne kaybederim?
Küçük bir saka kuşuyum.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:07 PM

Sakaroğlan

Bisikletle hava atar,
Süremez ki Sakaroğlan.
Yol üstüne taş koysalar,
Göremez ki Sakaroğlan.

Ne lâledir, ne sümbüldür,
En sevdiği çiçek güldür.
Yere düşer paldır küldür,
Kalkamaz ki Sakaroğlan.

Gönül bir kuş, aşk muamma,
Her güzelden medet umma.
İçin için yanar, amma,
Tütemez ki Sakaroğlan.

Çok sevinir suyu bulsa,
Boşalamaz içi dolsa.
Gül dalında bülbül olsa,
Ötemez ki Sakaroğlan.

Yâr aşkına türkü çağır,
Kimse duymaz, herkes sağır.
Hasreti var, yükü ağır,
Çekemez ki Sakaroğlan.

Ne yalan bilir, ne hile,
Saflığından çeker çile.
Doğru dürüst boyun bile,
Bükemez ki Sakaroğlan.

Bakar öyle alık alık,
Ter akıtır oluk oluk.
Gömlek yırtık, pantol yoluk,
Dikemez ki Sakaroğlan.

Kırıp döker su tasını,
Üzer garip anasını.
Gizli tutar sevdasını,
Diyemez ki Sakaroğlan.

Aşk döndürür saf başını,
Gören güler telâşını.
İçe atar gözyaşını,
Dökemez ki Sakaroğlan.

Keser tutsa, ele vurur,
Canı yanar, inler durur.
Yarasını büyük bulur,
Saramaz ki Sakaroğlan.

Aklına bir güzel takar,
Çevresine dalgın bakar.
Kaderine türkü yakar,
Gülemez ki Sakaroğlan.

Taşa uzatsa elini,
Doğrultamaz ki belini.
Eğri tutar mendilini,
Düremez ki Sakaroğlan.

Zeki der ki: Yeter gayrı,
Kendisine var mı hayrı?
Bir kız sevmiş, kalmış ayrı,
Duramaz ki Sakaroğlan.

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:07 PM

Sakın

Elâ gözlerini sevdiğim dilber,
Etliye, sütlüye dokunma, sakın.
Hamarat derler de nazar ederler,
Hacıya, hocaya okunma, sakın.

Ben senin sevdanla yanıp tüterim,
Sarılırken bile hasret çekerim.
Çok kıskanç biriyim, isyan ederim,
Sağına, soluna bakınma, sakın.

Gamzeli gülüşler, o göz süzüşler,
Cennete götürür gördüğüm düşler.
Ellerim dursa da, gönlüm suç işler,
Cilveli tavırlar takınma, sakın.

Ömrümüz geçse de çileli yoldan,
Sevgimiz üstündür paradan, puldan.
Her şey Hak'tan, ama, sabretmek kuldan,
Kaderden, kısmetten yakınma, sakın.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:08 PM

Sansürcübaşı

Şeytan diyor at şu taşı,
Yar kafayı, patlat kaşı.
Şiirime engel olmuş,
Şu bizim sansürcübaşı.

Erotizmden dert yanıyor,
Hangi fikre dayanıyor?
Aşk deyince seks sanıyor,
Şu bizim sansürcübaşı.

Tek başına bir heyettir,
Kaş çatması ciddiyettir,
Yasakçı bir zihniyettir,
Şu bizim sansürcübaşı.

Sakıncalı sözcük tutmaz,
Ben unutsam, o unutmaz.
Dört gözlüdür, hiç kül yutmaz,
Şu bizim sansürcübaşı.

26 Ocak 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:08 PM

Sebep

Allah toprağa ruh kattı,
Çamurdan insan yarattı.
Akıl verdi, sır arattı,
Sebep olan aşk değil mi?

Adem Havva'da ne buldu?
Cennetten niye kovuldu?
Bir meyve mi sebep oldu?
Sebep olan aşk değil mi?

Toprak su ile birleşir,
Hayat böyle gerçekleşir.
Canlılar niye çiftleşir?
Sebep olan aşk değil mi?

Dert ağlatır, zevk güldürür,
Nice sır var düşündürür.
Bu dünyayı ne döndürür?
Sebep olan aşk değil mi?

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:08 PM

Sen yoksun diye

Bin defa kokladım saklı resmini,
Yine de doymadım sen yoksun diye.
Ağladım bakarken o boş yastığa,
Başımı koymadım sen yoksun diye.

İskele yoluna düşmeyecektim,
Meyhane önünden geçmeyecektim.
Sana söz vermiştim; içmeyecektim,
Sözümü tutmadım sen yoksun diye.

'Nasılsın? ' dediler, 'Keyfim yok! ' dedim,
Derdimi sordular, 'Derdim çok! ' dedim.
Sofrayı kurdular, 'Karnım tok! ' dedim,
Bir lokma yutmadım sen yoksun diye.

Belki bu hayattan bıkabilirdim,
Belki de çileden çıkabilirdim.
Kafama bir kurşun sıkabilirdim,
Şeytana uymadım sen yoksun diye.

24 0cak 2007

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:08 PM

Seni anladım

Okudum, seni anladım,
Düşündüm, seni anladım.
Ruhun gezer mısralarda,
Dokundum, seni anladım.

Yürüdüm aşkın izinde,
Yüzdüm duygu denizinde.
Gördüm hayal gemisinde,
Bakındım, seni anladım.

Akıl kapısını dürttüm,
Düşümde fikir yürüttüm.
Anlamsız sözlerden ürktüm,
Sakındım, seni anladım.

Düşle bölüştüm gerçeği,
Bayrak yaptım düşünceyi.
Aldım o narin çiçeği,
Takındım, seni anladım.

Diken olur kaygılarım,
Yarım kalır uykularım.
Uslu durmaz duygularım,
Yakındım, seni anladım.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:08 PM

Seni ararım

Ben bir garip yolcu olsam,
Yollarda seni ararım.
Her gönülde bir yer bulsam,
Kullarda seni ararım.

Güzellikten ilham aldım,
İnce ince fikre daldım.
Gül yüzüne hasret kaldım,
Güllerde seni ararım.

Karışır aklım, kararım,
Yâr senden medet umarım.
Bir sevdadır, hep yanarım,
Küllerde seni ararım.

Hislerle dolup, taşarım,
Dere, tepe, dağ aşarım.
Hâlime bakıp şaşarım,
Çöllerde seni ararım.

Her düşümde seni bulsam,
Yüzünü görsem, avunsam.
Ne olur adını duysam,
Dillerde seni ararım.

Hasret ile bakınırım,
Türkü olsam, okunurum.
Bazen saza dokunurum,
Tellerde seni ararım.

Şaşırdım hep sağı, solu,
Hani, nerde aklın yolu?
Her gözyaşım hasret dolu,
Sellerde seni ararım.

Zeki der ki: Aklım mı kıt?
Duygularım çeker zılgıt.
Es bağrıma ılgıt ılgıt,
Yellerde seni ararım.

24 Mayıs 1998

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:08 PM

Seni düşünmek

Seni düşünmek;
Seninle yatıp, seninle kalkmaktır.
Seni düşünmek;
Bir çiçeği koklamaktır.
Seni düşünmek;
Avuçları açıp, gökyüzüne bakmaktır.

Seni düşünmek;
Görülmeyeni görmektir,
Duyulmayanı duymaktır.
Seni düşünmek;
Gafletten uyanmaktır,
Yürekten inanmaktır.

Seni düşünmek;
Verilen sözü tutmaktır,
Yapılan kötülüğü unutmaktır.
Seni düşünmek;
Sadece senden ummaktır.

Seni düşünmek;
Gülmektir, ağlamaktır.
Seni düşünmek;
Coşmaktır, çağlamaktır.
Seni düşünmek;
Ölmek ve yaşamaktır.

Seni düşünmek;
Bir sanattır.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:08 PM

Seni düşünürken

Seni düşünürken bu sokaklarda,
Dalgın dalgın yürüyorum sevdiğim.
Hasretinle yanıp yanıp tüterken,
Günden güne eriyorum sevdiğim.

Nasıl ayrı kalsın gönül eşinden?
Aklım dursa, duygum yürür peşinden.
Çıkmaz oldun hayalimden, düşümden,
Ben hep seni görüyorum sevdiğim.

Cenap Allah bir pay katmış sevgiye,
Her kula bir gönül vermiş hediye.
Seninle göz göze geleyim diye,
Bir bahane arıyorum sevdiğim.

Gönül ne su ister, ne aş, ne ekmek,
Gönül sevgi ister, kolay mı sevmek?
Öyle güzelmiş ki seni düşünmek,
Hoş hayaller kuruyorum sevdiğim.

18 Ekim 2005

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:08 PM

Senin gibiler

Tek ayak üstünde kırk yalan attı,
Hep masal anlattı senin gibiler.
Her gelen, gideni mumla arattı,
Anamı ağlattı senin gibiler.

Her yerde üçkâğıt, her yerde hile,
Yoksulun sırtına yüklendi çile.
Binlerce insanın içinde bile,
Hep gözüme battı senin gibiler.

Ağladı, yalvardı, yine seçildi,
Hasta etti, acı ilâç içirdi,
Her yılımı ahla, vahla geçirdi,
Derdime dert kattı senin gibiler.

Asgarî ücretlim çile çekerken,
Emeklim kuyrukta maaş beklerken,
Bu sene enflâsyon düşecek derken,
Hüsrana uğrattı senin gibiler.

Taşeron işçimi itip kakarken,
Memurum sokakta simit satarken,
Vurguncu pavyonda göbek atarken,
Yan gelip de yattı senin gibiler.

Atatürk yoluydu hani yolumuz?
Özelleşti hep sağımız, solumuz.
Devlet malı deniz, yemeyen domuz!
Diye diye sattı senin gibiler.

29 Mart 2000

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:08 PM

Senin için

Beni görüp deli sanma,
Dert ettiğin günü anma.
Sen ağlama, boşa yanma,
Ben yanarım senin için.

Pişman olma sözlerine,
Vurma yârim dizlerine.
Yazık olur gözlerine,
Ben ağlarım senin için.

Sevgidendir kaygılarım,
Kaçıp gider uykularım.
Rahat durmaz duygularım,
Ben bağlarım senin için.

Aşk söyletir deli gibi,
Bağrım yangın yeri gibi.
Gel, hor görme bu garibi,
Ben çağlarım senin için.

Bu güzellik varken sende,
Günahların kalsın bende.
Ateş yansın şu sinemde,
Ben dağlarım senin için.

Ne deli ne serseriyim,
Ben bir gönül esiriyim.
Sana sevdalı biriyim,
Hayallerim senin için.

Gönlümde bir ilkbaharsın,
Gözüm görsün, kolum sarsın.
Her gördüğüm düşte varsın,
Rüyalarım senin için.

Bu sevdayı sen yarattın,
Bende akıl mı bıraktın?
Bir cahili şair yaptın,
Şiirlerim senin için.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:08 PM

Seninle

Sevgiyle bakıştık, aşkla kaynaştık,
Mutluluk imzası attık seninle.
Neşeyi paylaştık, hüznü paylaştık,
En güzel zevkleri tattık seninle.

Gönüller birleşti, eller birleşti,
Çılgınca seviştik, diller söyleşti.
Mutluluk ararken seneler geçti,
Yine de yarına baktık seninle.

Gün oldu, ekmeği soğanla yedik,
Yoksulluğun gözü kör olsun dedik.
Hiç asi olmadık, isyan etmedik,
Hep umut ışığı yaktık seninle.

Sen mâni söyledin, ben şiir yazdım,
Sesini duymasam yapayalnızdım.
Issız *******de koynunda sızdım,
Sevgiye bir anlam kattık seninle.

Zeki Çalar

GooD aNd EvıL 04-21-2009 05:09 PM

Serçe

Cıvıl cıvıl ötüyordu,
Küçücük bir kuştu serçe.
Bir gün balta sesi duydu,
Kaygılandı, sustu serçe.

Kestiler çam ağacını,
Dağıttılar yuvasını,
Kararttılar dünyasını,
Can havliyle uçtu serçe.

Şaşırdı hep pusulayı,
Aşıp gitti düz ovayı,
Artık terk etti sılayı,
Gurbet ele düştü serçe.

Acıktı, toprağı eşti,
Böceklerle cilveleşti,
Yedi, içti, güzelleşti,
Bir kuşla buluştu serçe.

Muhtaç oldu bir ağaca,
Dal aradı uça uça,
Sığmadı ele avuca,
Hasretle tutuştu serçe.

Kanat çırptı deli dolu,
Şehirlere düştü yolu.
Kat kat bina sağı solu,
Çatılardan uçtu serçe.

Geldi, pencereme kondu,
Kanadı cama dokundu.
Bir şaire şarkı sundu,
Cıvıl cıvıl coştu serçe.

Zeki Çalar


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:46 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.