![]() |
Ya Sevgi
Yaşamak Bir nefes Bazen kafes Biraz ses Hayat Bir deniz Bazen iz Biraz giz Ya Sevgi Bir telaş Bazen taş Biraz yaş Ertuğrul Şakar |
Yağmur Ayna ve Ay
Gökyüzü boşalır doluya yatar Yüreğim ıslanır pelte pelte Rüzgar her aşkımı çalıya atar Arzu yaz sevdası gibi dekolte Gece ay'a bakarım kendimi görmek için Aynada gösterir suretimi Hep ay hep ayna niçin Ruhumla çamurlar etimi Yağmur ayna ve ay buluştu Bir karanlık gecede gözyaşımla Mumsuz bir arayıştı belki Zaman geçerken hışımla Kime ne kötülük ettim Işık arayışlarında kürede Kim kırıldı kim incindi Bir fasit dairede Sessiz duygularım açılır Karanlıkların tek yüzüne Beni ararken bulduğum Can düşer bir ayna düzüne Yağmur ayna ve ay arasında Seni kaybettim biliyorum Sen içimden akıp giderken Hep mutluluk diliyorum Ertuğrul Şakar |
Yakılır Hüzün
Neşe denen penceremin önüne Tül perde misali çekilir hüzün Güneş dolu her mutluluk gününe Çayır çimen gibi ekilir hüzün İlham perisini bulduğum bir an Aşkın büyüsüyle dolduğum bir an Sevginin içinde kaldığım bir an Karşıma ansızın dikilir hüzün Sen benimsin der de başka şey demez Mutlu ağaçlardan meyveler yemez Emsali yok,kimselere benzemez Peşime peşime takılır hüzün Gülsem bir an için dudağımda gül Alevlenmiş korlar bırakır hep kül Düğün dernek kurup eğlensemde bil Bana kına diye yakılır hüzün 15.12.2004 Ertuğrul Şakar |
Yalnızken
Yalnızken bir gelecektik Tohum karanlığında ruh Bir toprak sıkıştırması beden Bir ayaz çatlağı aşk Güneşle gülümsüyorken yüzün Yalnızlık kırıntısıyken sözün Ufuk dolusu ün Dağ yalnız değildi belki Işık ve ceylan Dal kırılması gibi düşüş Geleceğin saçaklarında heyelan Uçmalıydık birlikte Yalnız beraberlikte Birlik gömülüyken ikilikte Ertuğrul Şakar |
Yalnızlığımın Yorganını Üstümden Alınca
Düş kırıklarında hala yaşadığımı anlıyorum Ömrünce hiç acı tatma diye dua etsene bana Yalnızlığımın yorganını üstümden alınca Ne kadar çaresizim dünyada anlasana Başkalarını seyretmek ve anlamak mı işim Nasıl çocuğundan ayrı kalır bir ana Ayırılmış düşüncelerin sahibi olmak Anlamıyor musun yakışmıyor insan tabiatına Hep gözyaşı ve kan dükkanı mıyım kapısı çalınan Hep gelen tarihler boyu oyuna Çiçek ve güneş iklimlerinin çocuğuyum Mutluluklar vesaadetler bırakmış soyuna Bu dram bitmeli ve bu oyun bitirilmeli Yazık emel diye akıtılan kana Ertuğrul Şakar |
Yalnızlığın Bittiği Bir Yer
Yalnızlığın bittiği bir yer varmı? Benlerin unutulup gittiği Açlıklarımızın dönem çarklarına takılan Vahşi hırslarımızın yattığı Ne kadar düşünürüz bir serçe kuşunu Nedir bir çiçeğin hayatımıza kattığı Elimdeki somunu ne kadar bölüşürüm Ne kadar sevgi var kinin güttüğü Yalnızlığım evrensel bir yalnızlıktır Toplumcu söylemlerin attığı Kim el uzatır/Kime el uzatırım Yüreğin sözcükler çukurunda battığı Renkleri geriyorum söz şemsiyeme Işık yansımalarının ittiği Yalnızlığın bittiği bir yer varmı? Ya da sevincin yadsınmaz bir aşk tattığı Ertuğrul Şakar |
Yalnızlık Tekrarlarımdır
Yalnızlık tekrarlarımdır Sesi,kokuyu,rengi Yalın bir çığlıktır Derinlerin frekansında Ya ve yadalar arasında Unutmak için sen olmalısın Gözlerimdeki gül çiçeği Ertuğrul Şakar |
Yanmış Ve Bitmiş
Yanmış ve bitmiş, Küller arasında bir kalp Ne dil kalmış Ne el Ne ahir Ne evvel Kömürden bir kalp Simsiyah Harap Sevdiyse de geçmişi Yanarak. Yanmış ve bitmiş, Kül ve toprak Yilanlar ve yalanlar Ne sevda,ne yasak Ve konmayacak akbaba Belki bir kömür Belki de bir elmas Dün çarpan ritim ritim Belki bir ihtiras Ne dil kalmış Ne el Ne ahir Ne evvel Ertuğrul Şakar |
Yaradılış Sularından Beri Gözyaşı
Hep kaybetmişleri üretiyor hayat Hep ezilmiş gözyaşını Onlarla hatırlıyoruz insanı Şekil yanımızla Onbinlerce yıllık kan Yaradılış sularından beri gözyaşı Efendi tiranlar Kil kanımızla Barış dönüşür sırtlana Şirin güleryüzler bir cadı Yok mu insanca yaşamanın adı Mil sürülmüş anımızla Kaybedenler adına kaybettik Binlerce yıl öncesi yaşamı Bu dünya patlayacak dinamit olup Ettiğini bul tanımızla Ertuğrul Şakar |
Yasak
Dal mı yasak,gül mü yasak Yeşilin içinde bir diken Suya taşlar gibi otursak Ürpersek seninleyken Suya çemberler çizilse Yüzlerimiz çember atlasa Bir köpük dudağımın ucunda Su içerken patlasa Gel sevdalım,tut ki sonbahar Sen ben yaprak Ne ağaç var,ne dal,ne yeşil Kendini öylece bırak Suya yazdım ismini Ne suyu tutabiliyorum ne ismi Ne dal var,ne gül Hayallerin merasimi Ellerin,gözlerin sıcak İçimizden geçer su Zevk almaya bak Bir rüya; bu ömür uykusu 01.03.2002 Ertuğrul Şakar |
Yaşadığımız Gerçekte Bir Rüya
Her can ne kadar güzel Tanıdığım tanımadığım Canların bileşkesi bu dünya Her insan umuda bir el Geleceğe meyveler bağladığım Yaşadığımız gerçekte bir rüya Ölümler ekiyor yaşam tevekkel Sınırlı sorumlu çağım Görmemiş gibi yaşıyorum güya Bir piyonum veya bir heykel Sevinç, neşe, keder, gam Bilgi hata kabarmalarında maya Canlar gelirken güzel, giderken el Dostlar belki sınamadığım Belki aşk; hayal, hülya Ertuğrul Şakar |
Yeni Bir Yılda Sensizlik
1 Sabahın alacakaranlığını düşleyerek uyandım Kar fırtınası dinmişti O alabildiğince lapa lapa Melek kanatlarında inen ölüm İçimde tuhaf bir sevinç vardı Beyaz çiçekli bir bahardı gönlüm Nerede kalmıştı iç çekişlerim Hani karamsardım hayata karşı Hani içimdeki keskin sirke Neredesiniz ey dalgalar,kıyılar Neredesin beynim Kezzap sevgim 2 Kendimi dışarı attım,aç biilaç Bir gelinlik beyazı mutluluk Tennuresini giydirmişti tabiata Dönüyordum,döne döne Gözlerim karların içinde bir kardelen Bir artezyen sarhoşluğu içimden fışkıran Bu ıssız sokaklarda nereye koşuyorum Sahi bata çıka ne dolaşıyorum Bu sarhoşluk,bu içmeden Bir çığ yuvarlanışı gibi benimle giden Bu boşvermiş,bu düşüncesiz Bu dengeleri alt üst eden dengesiz 3 Asla pişman olmadım zamana Sensizlik de bir teslim olmuşluk değil Karlarda gömemez varlığını Seni kalp atışlarım kadar duyuyorum Seni ruhumun gözleriyle görüyorum Bağırmayacağım sağır göklere Tepinmeyeceğim demir yerlere Ağlamıyacağım da inan Niçin buz tutsun göz yaşlarım Yeni bir yılda sensizlik Seni bulmak için bir başlangıçtır Sevgim,bu buzul çölünde Seni arayan kırlangıçtır 4 Sensizlik o kadar güzel ki Çünkü kesilmez arzularla Seni düşünüyorum Ertuğrul Şakar |
Yenik Düşer
Kuş yemi,insan demi,aşk cemi arayışta Söz dile,bülbül güle,kor küle yenik düşer Kum camı,şeytan hamı,cüz tamı arayışta Kul kula,sevgi mala,can yola yenik düşer Ertuğrul Şakar |
Yerinde
seninle ya şu eşya Şu kadın,şu çocuk,şu bulut Yürümediğin müddetçe Yerinde Adımlar mekanı değiştirir Sen hiçbir şey götüremezsin Zamanın dışında hiçbir şey Herkes kaderini bulmuş gider Ertuğrul Şakar |
Yeşil Bir Rüzgar
Bugün hep gökyüzüne bakacağım Kuşların tutamadığım kanatlarına Bulut oyuncaklara Bulamadığım bir hayale Ellerim hep boş kalacak Gözlerim donuk Derin dediklerine inanmıyorum Önümde iki santim ufuk Sözcükler neye yarar Sahibini bulmadıktan sonra Yağmasın varsın kar Gelse ne olur bahar Dürülmüş bir defter gibi içim Filizi kurumuş bir toprak Zaman bir zindandır şimdi Karanlığa bir mum yak Neredesin demiyeceğim Çok uzaklarda yeşil bir rüzgar Boşu boşuna bekleyeceğim Bilmezsin ki bir bekleyenin var... Ertuğrul Şakar |
Yıldızlar Hep *******e Kaçar
Oturup hep içimize dökelim Duygu demetinin tayflarını O canlı dikenlere bürünmüş kirpi Kalbinin mezarında tabut Açmak varken bahçeler gibi Şu cumartesi şebboylarını Nasıl sevgi diye bularsın kini Nefret kulesinde yaşar / mı umut Kurur elim, susar dilim Tırnaklamak hayat demek ki Yüreğini avuçlayacak bir dosta Neden gözlerini diker tilki Çiçek açar, kuş uçar Dudaklarıma konar beton Yıldızlar hep *******e kaçar Yırtılır derin sandığım karton Susmak en güzel salıncaktır şimdi bana İçinde beni ve seni sallayan Ertuğrul Şakar |
Yine Sen
Yine sen Bitmez seslerle Gül nefeslerle Yine sen İçimde yine Her gonca, mine Yine sen Her çalan telefon Meltem gramofon Yine sen Boylam ve en Hücremde ki gen Ertuğrul Şakar |
Yönler
Yönler tabela gibi çakılı Ok işaretlerinde ruhum yürüyor Hasretle Bulman yüreğim rüzgar gülü Sevgi uçurtma geriyor Kuvvetle Uykular uyanıyor bölüşerek acıyı Ateşli yanışlar sonsuzluk arıyor Hararetle Ertuğrul Şakar |
Yunus'un Sesi
Issız ovalarda Yunus'un sesi Dağ taş insan doldu Bulutlarda yağmur endişesi Gönüller çimen çimen oldu Mayıs başı, hıdrellez bugün Yer fışkırdı, güneş doğdu yeşil Yunus'un bağrı insan, sevinç, düğün Senede bir kere insanca seçil Güzel bir gündü, mutluyduk, telaş Bozkırın bağrında kardeşleştik Zamanı nasıl bitirdik, tören, aş Büyük ziyaretinde torun gibiydik Issız ovalarda Yunus'un sesi Hoş gelmişsiniz ve güle güle dedi Yaşayan, yaşayacak sevgi şelalesi Herkese istediğini verdi Mayıs başı, hıdrellez bugün Yunus'la girmek bahara, güneşe Dünyanın bütün korkularını söndürün Yaşayalım Yunusca kardeş kardeşe Ertuğrul Şakar |
Yunus
Yunus, Yunus içimde Bir derviş çağırıyor Milyarlarca hücremde Sanki Yunus kalıyor Kendimi tanımak mı? Ayna şekil çiziyor Ben ben miyim bu yolda? Beni Yunus çekiyor Yunus, Yunus sen neden Bir bozkırda uyursun? Uyuyan benim, Yunus Sen başımda kutupsun İçimde derviş sesi Bahar günü bir çiçek Koparma beni dedi Bekle Yunus gelecek Ertuğrul Şakar |
Yüreğimi İstiyorlar
Yüreğimi istiyorlar Düşüncemi Beni tanımlıyorlar Kıtalar ötesinde beni Geri kalmışlık, çağdaş kobay Sınır bir tebeşir çizimi kolay İnsanım diyebilmek olay Kanunlara hapsetmişler beni Aç Somali, kanlı Bosna, Afganistan’da zıtlar Allahım, ne kadar gaflette yarattığın ruhlar Barajlar çatlatıyor gözyaşı, ahlar, kanlar Şiddeti esrar yapıp zaptetmişler beni Ertuğrul Şakar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:16 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.