![]() |
Su İstiyor Canım
sere serpe uzanmak istiyorum kır çiçeklerinin üzerine hovarda oldu gönlüm pür neşe saçıyorum unutturmacasına sorumluluklarımın bir döğen misali iki çift öküz biri yorgun biri coşkun yorgun düşüyor belleğim ben hiç açmayacak mıyım bir papatya misali hiç fal bakmayacaklar mı bir bir koparmayacaklar mı yapraklarımı su istiyor canım su istiyor kana kana salmak istiyor hücrelerime su arzudur derler düşteki yorumlarda özgürlüğün bedelimi suya hasret yaşamak düşlerde nedir bilir misiniz şu özgürlük denilen şeyi yaşantım geliyor gözlerimin önüne izliyorum kızarmadan yüzüm filmi ederimiydi yoksa değerimi sevginin seksen biri yıl geçti toprağa bırakılışının üzerinden tohumu seksen bir yılda kaç ömür suladı tohumu kaç çiçek açmadan ezildi kaç dal kırıldı sere serpe uzanmak istiyorum çimenleri ezmeden çimen olmak istiyorum bir şiar misali kaplamak için düştekileri uzak kalıyor dağlar uzak kalıyor kentler o kadar zor mu yakın etmek yeşer/t/mek yeniden ekilenleri |
Su Olur Düşüncelerim
Bazen bir dere kenarında Su olur düşüncelerim Dost sohbetlerinde akarım Bazen tarla olur bilincim Saçılan tohumlara bırakırım kendimi Yeni sabahlara doğarım Böcek olurum, kuş olurum Kırlarda koşan çocuk olurum Sitemlerin olur bensizliğe Bir sen olamam, seninle olurum Akşamın alaca şafağında Dizine başımı dayar uyku olurum |
Sunak Taşı
sunma göz yaşlarını sunak taşı değil duygularım öylesine yoksun ki yaşamdan şaman değilim |
Suskun Gece
suskundur gece suskundur olmasinada gece cigliklara gebe anac tavsan misali urkek ve dogurgan |
Suskunkuk Çökmüş Şehrin Üstüne
falezlerin tepesindeyim deniz hırçın ve eteklerinde bir rüzgar eser yönü belirsiz vurur dalgaları surlara dokunur gibi uçuşur milyarlarca damlacığı her dokunuşunda kayalara rüzgar olmasaydı eğer eğer basmasaydım bu falezlere dalgalar vurmasaydı böyle delice dağılır mıydı saçlarım ıslak olur muydu tenim durgun denizler zamanı değil omuzlamalıyım gençliğimi gömmeliyim kamburumu içime güneşe bakmalıyım gözlerim yanmalı kirpiklerimin farkında olur gibi dayanmalıyım her sabah her akşam bir ışık kaynağı gibi insan olmanın onuruna dalga dalga geliyor havayı içine almış su tanecikleri hava nemli falez ıslak korkuları varmış yüreğimin vuruşlara dayanmaz çeliğin çeliğe vuruşunu anımsar kelepçenin yüreği sıkışı gibi çığlıkları denizin vurur kentin metruk sokaklarına dalgalar gibi savurur zamanı nefesleri yutar zamansız uyku olur aya bakar *******i uykuya yenik suratlar aya bakar kara sevdalılar gibi susuz kırlangıç misali aya bakar ay yürekler kadar yakın vurur hayalleri gecenin içine kirpik aralarından sızar sarı beyaz umutlar aralanır göz bebeklerinde jaluzinin duvarlarda bıraktığı iz düşümleri gibi sokak lambası vurur ahşap pencerenin camına cam çıplak çıplak bir kadın gibi çeker içine odanın ışığı bir ateş düşürür bir isimsiz ezgi gibi ıslık olur dudaklarda özgür olmayan bir ülkede özgürlüğe aşık kara sevdalı gibi odanın içini doldurur odanın içini ıslık sesleri mavisi mi denizin beyazımı hırçın olan hırçınlığı yaratan rüzgar mı beyaz beyaz papatyalar gelincikler gelinlikler kasım patı masum hayaller daha niceleri güvercini ayı oysa ben her karanın kapatılışını usta bir ressamın kiralık fırçasında aramadım mı dalga denizin beyaz bulutlar denizin isyanları gibi vururken eteklerine falezlerin rüzgarlarda savrulurken zerrecikler ıslaklık olarak bir çığlık misali konuyorlar kirpiklerime damlalar bir bir düşüyorlar peşi sıra düşerken çatılara açık şemsiyelere kaldırım taşlarına yüreğimde bir ürperti var ise hala şimşekler çakmıyorsa gözlerimde dönüşemiyorsa eğer rüzgarlara bırakamıyorsa dizelerin içinde polenlerimi ayın beyazlığı camın saydamlığı usta bir fırçanın kiralanışı gibi soldurur renkleri canım yanar canım yanar utandırır şairliğim beni duru deniz duru gökyüzü maviler kaplanıyorsa eğer sessizliğe bürünüyorsa tüm maviler ay kaymış ay kaymış falezlerin üzerinde ıslaklık sarmış mavi düşlerimi ayı beklemek nafile kara bulutlar sarmış gök yüzünü bir hançerin tene girişi gibi dudaklarımda bir marşın ezgisi gün batımı yakın ne denizin nede dalgaların görüntüsü kalacak bir dudaklarımdan çıkan dalgaların sesi kalacak kapatılmadıkça kulaklar güzel şey işitmek işitilmek ses vermek güzel şey ışığa bakmak bakılacak ışık olmak bilerek bunu acı olmak bir ozanın mızrabına düşmek dudaklarda ıslığa dönüşmek güzel şey güzel şey ben falezlerin üstünde deniz eteklerinde bir rüzgar vuruyor yüzüme dalgalar dövüyor falezleri utanıyor şair yanım suskunluk çökmüş şehrin üstüne |
Sussss
susss Atan uyuyor… |
Suya Kan Kestirdiniz
Sizi ben çağırmadım Çıkıp geldiniz öylesine Sanki tanrı misafiriydiniz Hürmette kusurda etmedik Bizde adettendir dedik Ellerinizde paketler Devam ettiniz gelmelere İnce kıvrak kalçaları andıran Siyaha kaçan düşüncelerinizle Hayallerinizi getirdiniz Barışlarınızı getirdiniz Kargo uçaklarınızda Tankların içlerinde Namlulara sürülmüş Tetik çekmeye şehvetli Aç beyinlerinizde Cudi ye Munzur’a Ortadoğu ya Zombileriniz gezer oldu Özgürlüğe susamış ülkemde Haklarınızla hukuklarınızla Kara basan rüyanızla Suya kan kestirdiniz Bizde töredendir Misafire ikram, Sevdalılarımızı aldınız Sanmayın ki sevdalarımız biter Devran hep böyle döner Elbet bu misafirlikte biter Suskun diller bir gün Türküler de söyler Ozanlara gebe ülkemde |
Suyun Sesi
suyun sesi diyorlar dinlendirirmiş insanı ne kadar doğru bilmiyorum kulaklarım uğulduyor fırtınadan mı dersiniz dalgaların boyu arşın misali öylesine çıktı kalemimden ölçü ne bilirim ki ben arşını dilden dilme dolaşma suyun dinlendirmesi gibi |
Şaklatmayın
Şaklatmayın Kalemlerinize Kırbaçlarınızı Bırakın onu Gönlünce gitsin Doya, doya hissedeceksiniz Duygularınızı seveceksiniz İşte, İşte diyeceksiniz |
Şehvet Karanlık Yüreklerde Yanar
tapulamış sanki otobanı saklamış kalbini cüzdanının içerisine masum olduğunu düşleyen ucube sanıyor musun ki yaktığın uzun farlarda aydınlatacaksın dünyayı ölümün zifiri karanlığını yuttuğunun bilinci sardığında seni kararttığın yaşamlar bağışlayacak mı seni bastığında gaza belkide son kez ulaşabileceksin kendi şehvetinin doruklarına doğumla ölüm arasında satabilmek her şeyi alabilmek için ise cakayı havayı ve daha fazla şeyleri alabilmek için bıraktığın sattığından öte şeyleri unutma derim unutma derim şehvet karanlık yüreklerde yanar |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:31 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.