www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Türk Öğer Koç (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144867)

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:27 PM

Su İstiyor Canım

sere serpe
uzanmak istiyorum
kır çiçeklerinin üzerine

hovarda oldu gönlüm
pür neşe saçıyorum
unutturmacasına
sorumluluklarımın

bir döğen misali
iki çift öküz
biri yorgun
biri coşkun
yorgun düşüyor
belleğim

ben hiç
açmayacak mıyım
bir papatya misali
hiç fal bakmayacaklar mı
bir bir koparmayacaklar mı
yapraklarımı

su istiyor canım
su istiyor

kana kana
salmak istiyor
hücrelerime

su arzudur derler
düşteki yorumlarda

özgürlüğün bedelimi
suya hasret yaşamak
düşlerde

nedir
bilir misiniz
şu özgürlük denilen şeyi

yaşantım geliyor
gözlerimin önüne
izliyorum
kızarmadan yüzüm
filmi

ederimiydi
yoksa değerimi
sevginin
seksen biri yıl geçti
toprağa bırakılışının
üzerinden tohumu

seksen bir yılda
kaç ömür suladı tohumu
kaç çiçek açmadan ezildi
kaç dal kırıldı

sere serpe uzanmak
istiyorum
çimenleri ezmeden
çimen olmak istiyorum
bir şiar misali
kaplamak için
düştekileri

uzak kalıyor
dağlar
uzak kalıyor
kentler
o kadar zor mu
yakın etmek
yeşer/t/mek
yeniden
ekilenleri

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:27 PM

Su Olur Düşüncelerim

Bazen bir dere kenarında
Su olur düşüncelerim
Dost sohbetlerinde akarım
Bazen tarla olur bilincim
Saçılan tohumlara bırakırım kendimi
Yeni sabahlara doğarım
Böcek olurum, kuş olurum
Kırlarda koşan çocuk olurum
Sitemlerin olur bensizliğe
Bir sen olamam, seninle olurum
Akşamın alaca şafağında
Dizine başımı dayar uyku olurum

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:27 PM

Sunak Taşı

sunma
göz yaşlarını
sunak taşı değil
duygularım

öylesine
yoksun ki
yaşamdan
şaman değilim

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:27 PM

Suskun Gece

suskundur gece
suskundur olmasinada
gece cigliklara gebe
anac tavsan misali
urkek ve dogurgan

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:28 PM

Suskunkuk Çökmüş Şehrin Üstüne

falezlerin tepesindeyim
deniz
hırçın ve eteklerinde
bir rüzgar eser yönü belirsiz
vurur
dalgaları surlara dokunur gibi
uçuşur
milyarlarca damlacığı
her dokunuşunda kayalara

rüzgar
olmasaydı eğer
eğer
basmasaydım bu falezlere
dalgalar
vurmasaydı böyle delice

dağılır mıydı saçlarım
ıslak
olur muydu tenim

durgun
denizler zamanı değil
omuzlamalıyım gençliğimi
gömmeliyim
kamburumu içime

güneşe bakmalıyım
gözlerim yanmalı
kirpiklerimin farkında
olur gibi dayanmalıyım
her sabah her akşam
bir ışık kaynağı gibi
insan olmanın onuruna

dalga
dalga geliyor
havayı içine almış su tanecikleri
hava nemli
falez ıslak

korkuları
varmış yüreğimin
vuruşlara dayanmaz

çeliğin
çeliğe vuruşunu anımsar
kelepçenin
yüreği sıkışı gibi

çığlıkları denizin
vurur kentin
metruk
sokaklarına

dalgalar gibi savurur zamanı
nefesleri yutar
zamansız
uyku olur

aya
bakar *******i
uykuya yenik suratlar
aya
bakar

kara sevdalılar
gibi
susuz kırlangıç
misali
aya
bakar

ay
yürekler kadar yakın
vurur hayalleri
gecenin içine

kirpik aralarından sızar
sarı
beyaz umutlar
aralanır
göz bebeklerinde
jaluzinin
duvarlarda bıraktığı
iz düşümleri gibi

sokak lambası vurur
ahşap pencerenin camına
cam çıplak
çıplak
bir kadın gibi
çeker içine odanın
ışığı

bir ateş
düşürür
bir isimsiz
ezgi gibi
ıslık olur dudaklarda

özgür
olmayan bir ülkede
özgürlüğe aşık
kara sevdalı
gibi

odanın içini doldurur
odanın içini
ıslık sesleri

mavisi mi denizin
beyazımı
hırçın olan
hırçınlığı yaratan
rüzgar mı

beyaz
beyaz papatyalar
gelincikler gelinlikler
kasım patı masum hayaller

daha niceleri
güvercini ayı

oysa
ben
her karanın
kapatılışını
usta bir ressamın
kiralık fırçasında
aramadım mı

dalga
denizin
beyaz bulutlar
denizin
isyanları gibi
vururken eteklerine
falezlerin

rüzgarlarda
savrulurken
zerrecikler
ıslaklık olarak
bir çığlık misali
konuyorlar kirpiklerime

damlalar bir
bir düşüyorlar
peşi sıra

düşerken
çatılara
açık şemsiyelere
kaldırım taşlarına

yüreğimde bir ürperti
var ise hala
şimşekler çakmıyorsa
gözlerimde
dönüşemiyorsa
eğer
rüzgarlara
bırakamıyorsa
dizelerin içinde
polenlerimi

ayın beyazlığı
camın saydamlığı
usta bir fırçanın kiralanışı gibi
soldurur renkleri
canım yanar
canım yanar
utandırır
şairliğim beni

duru deniz
duru gökyüzü
maviler kaplanıyorsa
eğer
sessizliğe bürünüyorsa
tüm maviler
ay kaymış
ay kaymış

falezlerin
üzerinde
ıslaklık sarmış
mavi düşlerimi
ayı beklemek
nafile

kara bulutlar
sarmış gök yüzünü

bir hançerin
tene girişi gibi
dudaklarımda
bir marşın
ezgisi

gün batımı
yakın
ne denizin
nede dalgaların
görüntüsü kalacak

bir dudaklarımdan çıkan
dalgaların sesi kalacak
kapatılmadıkça
kulaklar

güzel şey
işitmek
işitilmek
ses vermek
güzel şey

ışığa bakmak
bakılacak ışık olmak
bilerek bunu
acı olmak

bir ozanın mızrabına
düşmek
dudaklarda ıslığa
dönüşmek
güzel şey
güzel şey

ben
falezlerin üstünde
deniz eteklerinde
bir rüzgar vuruyor
yüzüme
dalgalar dövüyor
falezleri
utanıyor
şair yanım
suskunluk
çökmüş
şehrin üstüne

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:28 PM

Sussss

susss
Atan uyuyor…

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:28 PM

Suya Kan Kestirdiniz

Sizi ben çağırmadım
Çıkıp geldiniz öylesine
Sanki tanrı misafiriydiniz
Hürmette kusurda etmedik
Bizde adettendir dedik

Ellerinizde paketler
Devam ettiniz gelmelere
İnce kıvrak kalçaları andıran
Siyaha kaçan düşüncelerinizle
Hayallerinizi getirdiniz

Barışlarınızı getirdiniz
Kargo uçaklarınızda
Tankların içlerinde
Namlulara sürülmüş
Tetik çekmeye şehvetli
Aç beyinlerinizde
Cudi ye Munzur’a Ortadoğu ya

Zombileriniz gezer oldu
Özgürlüğe susamış ülkemde
Haklarınızla hukuklarınızla
Kara basan rüyanızla
Suya kan kestirdiniz

Bizde töredendir
Misafire ikram,
Sevdalılarımızı aldınız

Sanmayın ki sevdalarımız biter
Devran hep böyle döner
Elbet bu misafirlikte biter
Suskun diller bir gün
Türküler de söyler
Ozanlara gebe ülkemde

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:28 PM

Suyun Sesi

suyun sesi diyorlar
dinlendirirmiş insanı
ne kadar doğru bilmiyorum
kulaklarım uğulduyor
fırtınadan mı dersiniz
dalgaların boyu arşın misali
öylesine çıktı kalemimden ölçü
ne bilirim ki ben arşını
dilden dilme dolaşma
suyun dinlendirmesi gibi

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:28 PM

Şaklatmayın

Şaklatmayın
Kalemlerinize
Kırbaçlarınızı
Bırakın onu
Gönlünce gitsin
Doya, doya hissedeceksiniz
Duygularınızı seveceksiniz
İşte, İşte diyeceksiniz

GooD aNd EvıL 04-28-2009 04:28 PM

Şehvet Karanlık Yüreklerde Yanar

tapulamış sanki otobanı
saklamış kalbini
cüzdanının içerisine
masum olduğunu
düşleyen ucube
sanıyor musun ki
yaktığın uzun farlarda
aydınlatacaksın dünyayı

ölümün zifiri karanlığını yuttuğunun
bilinci sardığında seni
kararttığın yaşamlar
bağışlayacak mı seni

bastığında gaza
belkide son kez ulaşabileceksin
kendi şehvetinin doruklarına
doğumla ölüm arasında
satabilmek her şeyi
alabilmek için ise
cakayı havayı
ve daha fazla şeyleri
alabilmek için bıraktığın
sattığından öte şeyleri
unutma derim
unutma derim
şehvet karanlık yüreklerde yanar


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:31 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.