www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Adult eski arşiv (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=376)
-   -   Zülfikar Yapar Kaleli (https://www.cakal.net/showthread.php?t=137768)

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:12 AM

zy38) Kulluğu Bilmek -Mensuriye-


İnsan yaratılış amacını bilmedikçe,
Kadınlar da anne olmanın
Şuuruna ermedikçe
Kendi gerçeklerine ulaşamazlar.

Nefisler, kadınlara kadın olarak değil,
Anne olarak bakmayı öğrendikleri an
Bütün kötü düşüncelerinden
Kurtulmuş olacaklardır

Yapılandan sadece pişmanlık duyulsa bile
İyilik yolunda nice kârlar vardır.
İnsan dışarının görüntüsüne değil
İçinin sergilediği manzaraya bakmalı.
İçte olan eylemler dışa vurulur.
İçinin manzarasını hoş etmeli insan,
Yoksa kendini kınayanlar kümesine dâhil olur.

Gidenini ardından
Çok düşünmeye lüzum yok.
Asıl düşünülecek olan
Kişinin kendisiyle beraber
Götürecek olduğunun hesabıdır.

Eller göğe doğru kalkınca
Kalbin huzuru artar.
Asıl aydınlık
Kalbi aydınlatan nurun aydınlığıdır.
Çünkü bütün bedende eseri görünür
Ahlakı düzelten de duadır.
Eylemleri niyetlerde yargılamak gerekir ki;
Üzülmeye,
Acınmaya kapı açılmasın.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:12 AM

zy39) Şark Sultanı İle Garp Dilencisi -Mensuriye-

Hak yoluna sarf edilmeyen malın
Değeri zırnıkla beraberdir.
Mal sevgisi, onun renk ve nişanı içindir.
Görünüşte tavus kanadı ile altın aynı renktedir.
Altın sikkeyi demir kalıplarla keserler,
-…O halde demirci
-…Hükümdardan üstündür denilebilir mi?

Karun saltanat nüfuzunu
Dünya malıyla kuvvetlendirmişti,
Bu yüzden kuyuya düştü.
Malı başında taşırsan sana yük olur.
Ayaklarının altında bulunursa
Seni amacına ulaştırır.

Mal vermek her ne kadar
Can vermekle beraber ise de;
Onu almamak, vermekten
Daha hayırlı olsa gerektir.
Alırken sana cihan hırsı verir,
Varken canına rahatlık getirir.
Onu harcamak için toplamaktansa
Hiç toplamamaktan daha güzel bir şey yoktur.
Malı saklarsan baş ağrısı veren safraya benzer.
Yersen safranı gideren meyve gibidir.

Batı cömertliğe düşmandır.
Onun varı yoğu
Mal edinme kaygısından ileriye gitmez.
Daima şark sultanının verdiklerini,
Garp dilencisi toplar.
Şark güneşinin getirdiklerini,
Garp akşamlar götürür.

Ama güneşten bir şey eksilmez.
Bütün kuşların kuvvet vasıtası kanatlarıdır.
Bütün bu kâinat dediklerimiz de
Hükmedicinin hâkimiyeti altındadır.
Mal her ne kadar da görenlerin
Gözlerini kamaştırsa da,
Başına toprak saçılınca aldatıcıdır.

………………………….Dikkat et;
……….Bu mal servet denilen hırsız
…………Bir gün külahını kapmasın.
…….Bu gulyabani yolunu kesmesin.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:12 AM

zy40) İhtiras-Mensuriye-

Gönül direnmekten vazgeçmişti ki;
Seher vakti, şafak neferi
Pencereden girdi.
Güneşin kirpiklerine vuran ateşi
Gönlünün sarayını su baskınına uğrattı.
Bulutlar çiselemeye başladı,
Gönül yaylasını su bastı.

Güneşin cezbeye tutulmuş hali,
Dimağlardan uykusuzluk
Mahmurluğunu götürdü.

Aylar birbirinden ışık almakta.
Zaman zaman gönüller gönüllere,
Tenler tenlere,
Canlar canlara armağan taşımakta.
Şu bezenmiş hücreden yokluğun
Yükünü ölüm diyarına atmışlar.
Burada ancak varlık hüküm sürmekte.

Safa güvercini,
Aşk mektubunu kanatlarına bağlamış,
Çoban Yıldızı’nın direncini kırmış,
Daha yükseklere uçmuş.

Seher horozunun ateşli feryatları,
Muhabbet kuşlarının yüreğine su serper.
Sabah vakti ağır uykuda olan
Kuşlar ise ayın elini,
Göklerin ayağını bağlamışlar.
Sevda köşkünün aşk kapısına dayanmışlar.

Aşk kapısının mandalı yabancılara kapalı.
Oraya ancak şifreyi bilenler girebilir.

Sevgililerin zülfü divane
Âşıkların boyun halkasıdır.
O halkanın kıvrımlarına düşen kalp,
Yüzük halkasından daha dar yere düşmüştür.

İlham perileri bir akın etmeye görsün,
Aşığın kalbi cin çarpmışa döner.

Gönül kapısına dikilen yasemin
Fidanlarının dikenleri
Gönül meyvesidir.
Bu meyve sevgilinin
Yanaklarında biten beyaz lale.
Can ise, onların fidan boylarının
Teze suyudur.

O güzelin kızıl dudaklarıyla,
Badem gözlerinin rengi yananda
Gül ve menekşe cansız ve renksiz kalır.
Her nefeste o gamze ve benleriyle
Cihanı “Kisra’nın Sarayı”na döndürür.

Göz, o eşsiz güzelliği görme
Bahtiyarlığına erdiği için
Gönül dilencisini kutlamaya koşar.

Gamzesinin dili kaynanadilinden daha keskin,
Zülüflerinin kıvrımları yılandan daha bükümlüdür.
Gözlerinin cilvesi
Henüz oklarını atmadan
Aşığın işini bitirir.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:12 AM

zy41) Zelil Olmak -Mensuriye-

Dünyadan ne kazanırsa,
Vermeli insan.
Toplamayı bırakmalı,
Elden gelirse dağıtmalı.

O müthiş günün kendi için
İyi geçmesini isteyen kişi,
Elini kul hakkından,
Belini mazlumların elinden
Kurtarmaya çalışmalıdır.
O zaman etekler yetimler tuzağı,
Boyunlar dullar bineği olmaz.

Şu köhne dünyadan el çekmeli,
Şu kirli eteği temizlemeli.
Garipler gibi kendine yol azığı hazırlamalı.
Bu uzun ve çetin yolculukta
Gerekli olan azık için
Bir alıp on vermelidir.
Bu kazançtan daha iyi kâr yolu yoktur.
Bu ziyansız alış-verişten
Faydalanmaya bakmalıdır.

Kişi adaletli olmalı, olmalı ki;
Adalet işin sonunu düşünmektir.
İnsanlığın kurtuluşu ancak
Bu fazilet sayesindedir.
Yurt için,
Halk için iyi dilekler beslemeli ki;
Memleket de, millet de
Ona iyilikler dileyecektir.

Mülkü yıkan zulüm ve haksızlıktır.
Sonsuz devlet halkı incitmemekle,
Adaletle kazanılabilir.
Yaptıklarını görmeli,
Yapacaklarını tasarlamalı.
İnsanın rahatlığı yolunu aramalı,
İncitmemeli.

Bu işin sonunda utanç ve
Pişmanlıktan başka kazanılacak
Hiçbir kazanç yoktur.
Tedbir gemisini batmaya terk etmemelidir.

Ey!
Bu yolun Kara sevdalısı
Olduğunu iddia eden kişi:
Böyle pervaneler gibi yanmak,
Her çerağ karşısında
Zelil olmak ne kadar sürecek.
Acep o hesap gününde
Mazeret aramaktan utanır mıyız?

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:12 AM

zy42) Vuslattan Bir İz -Mensuriye-

Sevda, yaratılış gayesine
Doğru yürüme eylemidir.

Bütün kazançlar alt alta konsa,
Allah’ın bağışlamasının
Kazancı ile kıyaslanamaz.
Nitekim Allah korkusundan dolayı
Bir damla yaş akıtmak,
Bin altın sadaka vermekten daha sevimlidir.

-Sevgiler vuslat ile bütünleşse de
-Hasret ile olgunlaşırlar.
_____Âşık olmak vuslattan bir izdir.

Çok seven çok isteyendir.
Bu istek haddi aşmamalıdır.
İsyanlar sevgisizliğin sonucudur.
Kalbinde yüce bir sevgi taşıyan;
İçiyle, dışıyla o sevgiyle meşgul olur,
Ki isyanı düşünmeye fırsat bulamaz.

Anlaşılamayan bir şeyde,
Yaratılışa uymayan bir şey var demektir.
Güneş ışığı gibi gerçeğin de
Kirlenmesi mümkün değildir.
İnsan bildiğiyle amel etmezse
İlminin faydası olmaz.
Malını hayra harcamayan
Onun bereketini göremeyeceği gibi.

-Gözünü haramdan sakınmayanlar,
-Anlayışla bakmayı öğrenemezler.
-İlim öğrenmeye meyletmeyen insan
-Derin düşünme hazzına ulaşamaz,
-Derin düşünmeyince de
-Yaratılış amacını anlayamaz.

Geçici olandan vazgeçmedikçe
Kalıcı olana ulaşmak mümkün değildir.
Sevmesini bilmeyen insan sevilmez de.
Dünya kalbe yerleşince,
Ahiret kalpten göç eder.

-Layık olmayanı sevmek,
-Üstüne lazım olmayanı araştırmak,
-Gurura kapılıp ölümü unutmak
-İnsanın helâk olmasına sebeptir.

Şükrün başlangıcı kul olduğunu bilmektir.
Ruhumuzu daraltan sebep
İç dünyamızın huzursuzluğudur.
İç dünya ise ancak
Dua ve şükürle huzur bulur.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:12 AM

zy43) Bir Nefeste-Mensuriye-

Bir çehre üzerine dökülmüş,
Dalgalanan siyah saçlar,
Salkım söğüt dalları üzerine
Amber tozları saçar.
Ak gerdanının altında kemerleşen o kıvrım,
Güneş ışınlarından süzülmüş gibi
Renkten renge girmekte.
Perçemleri İbrahim’e,
Yanakları onun atıldığı ateşe dönmüş.

Yanaklarının ateşi
O perçemlere dokundukça
Bir demet gül olmuş.
Kirpiklerinin hançeri
Güleç yüzlü nergise dönmüş.
Yanakları üstüne serpilen ter damlaları,
Gül ve nergis goncalarına benzemiş.

O damlacıklar;
Bazen hurilerin boynuna asılmış madalya,
Bazen de nurdan tuğra çekilmiş,
Seher ışığı gibi görünür.

Gülün dudaklarından,
Abıhayat sızmakta.
Gül; yasemin gibi,
Kokusunu göğsünde,
Yemenisini gökteki ay gibi omzunda taşır.

Dudaklar şeker saçmaya başlayınca,
Gül şekerden taraf çıkar.
Her bakışı cihana hayat verir.
Her kirpiği bir canın dudağını uçuklatır.

Allah dostlarının himmeti sayesinde,
Gönüller şaşkınlar gibi
Işıktan perişan düşmüştür.
Yüz yıllık ömür içinde
Ele geçmeyen bu saadet,
Bir an,
Ve bir nefeste elde edilmiştir.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:12 AM

zy44) İlmin Harisi Olmak-Mensuriye-

İnsan çok kazanmak isteyenin
Kaybettiğini bilse
Çok kazanmak istemez,
Az ve helal kazanmayı yeğlerdi.
Çünkü “herkes kazandığı ile cezalandırılır.
(Mü’min 40/ 17)

Ve “Kursağında haram lokma olan kimsenin
İbadetini Allah kabul etmez” (Hadis)
Fakat “şüpheli şeylerden kaçınarak,
Allah’a kavuşan kimseye
Allah bütün Müslümanların sevabı kadar
Mükâfat verir.” (İhya 2. 237)

“İki haris doymaz” buyuruyor Allah Resulü.
“Biri ilmin, diğeri mal ve makamın harisi”.
İtiraf etmeliyim ki,
Malın ve makamın değil ama
İlmin harisi olmak isterdim.
Belki insanların daha mutlu olmalarına
Ve daha müreffeh yaşamalarına vesile olurdum da,
Bu faydalı işimden dolayı umarım ki,
Yaradan bir sevap ihsan ederdi.

Yoksula sorarsanız çok şey ister.
Yoksul çok şey ister de
Haris her şeyi ister.
Bu kimseye bir şey bırakmamak
Ve kimseye yaşama hakkı tanımamak
Pahasına da olsa.
”Hastaya tahammül,
İhtirasa tahammülden daha kolaydır”. (Alain)

Son olarak Muhiddin Arabî’nin dilinden
Demek istiyorum ki;
“Maddi hayata tapanlar,
Deniz suyu içenlere benzerler,
İçtikçe susuzlukları artar.”

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:13 AM

zy45) Af -Mensuriye-

Ömrümde iki şey öğrendim.
Birincisi; mümkün olduğu kadar
Çok bağışlamak,
İkincisi, asla unutmamak.

Suçludan öç almak adalettir
Ama onu affetmek fazilettir.
Af, insanlık dilinin en tatlı kelimesidir.
O halde bağışlamaktan
Daha ilahi bir şey olamaz.

………………Unutmamak gerekir ki,
………………affetmek ve unutmak
………………iyi insanların intikamıdır.
………………Affetmenin ne olduğunu
………………yalnız cesurlar bilir,
………………korkakların tabiatında
………………af diye bir şey yoktur.

Affetmek güçlüyü daha güçlü yapar.
Bağışlamanın en güzeli,
Hasmını ezmeye muktedirken yapılandır.
Çünkü affetmek zaferin sadakasıdır.
O halde, bağışlayıp geçmeli.

Allah’ın affedeni bağışlamasından
Hoşlanılmaz mı?
Birinin suçunu bağışladıktan sonra
Pişman olmak,
Cezalandırdığın zaman da sevinmen doğru olmaz.
Affa sarılmalı.

Doğruluğu emretmeli ve
Cahillerden uzak durmalı.
Hata edene doğru yolu göstermeli,
Hor görmemeli,
Pişman olanı da bağışlamalı.
Kerem, dostların kusurlarını affetmektedir.

Nitekim intikam gücü yeterken
Affeden kimse
Allah katının en aziz kuludur.
Bağışlamak insanın şerefini yükseltir.
Affetmek intikam almaktan daha iyidir.

Şahsımıza kötülük eden bir düşmanı affetmeli.
Ancak, vatan ve millete
Düşmanlık eden bir kimseyi asla!
Zira insanlar geçici,
Vatan ve millet kalıcıdır.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:13 AM

zy46) Fazilet Felsefesi -Mensuriye-

Uygarlığın eli,
Kaderin torbasını karıştırmakla meşgul.
Çağın insanı artık kaderin
Esiri saymıyor kendisini.

Çağın insanı kaderi
Yok sayan bir zavallı da değil,
Ancak, acizlik vasfın daralışıdır.
Acz insanın tersten okunuşudur.

İrade kaderi aşınca acizlik teslim olur.
Yolun tamamlanmasına ömürler yetmez.
Oluşumlar, hamle ve
Yaşama ihtiyacından doğar.
Hayat bir tırmanmadır.

Tırmanma çiledir.
Çile sonsuzluktur.
Ebediyet tadılmadıkça çilenin,
Kederin, elemin çeşnisi bilinmez.
İşleyen ve ışıldayan
Mantığın ışığı sonsuzluktur.
Işığın bol olduğu yerde
Aydınlık vardır.
Aydınlık gönlün kapısından içeridir.

Gözlere hükmeden haşmet ve heybetin,
Enginliğe kucak açan terazinin,
Hepsini kuşatan gönül okyanuslarının
Ebedilik yüklü kervanıyız biz.
Kervanımızın önü, ardı sonsuzluktur.
Gönlümüzün cezbesi,
Denizleri heybemize katmıştır.
Yaratanın huyu yaratılanda oldukça,
Bizim kervanımız vuslat
Menzilinin seyrinde olacaktır.

Her yanımız göz, kulak,
Vicdan ve ahlak özleriyle öze öz olmuştur.
Özümüz özlerin özüdür.
Bizim kervanımızın menziline varan,
Ufukta yeni bir menzil görür.
Bizim kervanımız tükenmezliktir.
Bizim bu halimizi yaşamayan,
Çeşnimizi nasıl bilebilir ki?
Biz yaşayanlar uğruna yaşıyoruz,
Âleme nizam verme adına yaşıyoruz.

Haktan insana,
İnsandan Hakka.
Babadan çocuğa,
Çocuktan babaya,
Karşılıklı etkileşim
Aile ve toplumun kökenidir.
Hakla olanın gönlündeki servet,
Dünyanın akçesiyle kıyaslanır mı?

Biz deliyle deli, veliyle veli oluruz.
Delilikle veliliğimiz kaynaşmıştır bizim.
Anladığımız ve tattığımız kalenderlik budur.

Bizim meclisimizde hain,
Alçak barınmaz.
Bizim meclisimiz bu huylara
Zehir olsun diye vardır.
Dostlar meclisinde düşmandan eser olmaz.

GooD aNd EvıL 12-06-2008 10:13 AM

zy47) Sihirli Anahtar -Mensuriye-

İnsan dilinin altında gizlidir.
Dilini koruyan kimsenin
Kusurlarını Allah örter.
Gazabını hak etmiş olsa da
Onu azabından korur.

Allah’tan özür dileyen kimsenin
Özrünü Allah kabul eder.
Dilini muhafaza etmeli,
Lüzumsuz şeyler söylememeli insan.

Sahabeden birisi bir gün
Peygambere sorar:
Benim hakkımda en çok korktuğunuz şey nedir?
Allah Resulü dilini işaret ederek
“Şu” derler.

Dilimizi daima iyi kullanmalı.
O, insanı saadete götürdüğü gibi,
Felakete de götürür.

Dil ile düğümlenen, diş ile çözülmez.
Kalbi ve sözü bir olmayanın
Yüz dili bile olsa, o
Yine dilsiz sayılır.

İtirazı terk etmeli,
Çünkü onun hikmeti anlaşılmaz
Ve fitnesinden emin olunmaz.
O halde selamette kalmak
İsteyen susmaya devam etmelidir.
Söz gümüşse sükût altındır,
Demiş atalar.

Kişinin kalbi doğru olmaz,
Dili doğrulmadıkça.
O zaman komşusunun
Dilinden emin olmadığı kimse
Cennetlik olmaz.

Vücudun her parçası
Ehemmiyeti oranında dilden şikâyet eder.
Ve insanın hatalarının çoğu
Dilinde meydana gelir.

Dosta selâm saldım, olmaz oralı
Boynum bükük kaldı, ciğer yaralı
Felek sillesini vurdu vuralı
Hakikate nazar kıldım diyemem

İnsanları yüzükoyun yere düşürecek olan
Dillerinin hatalarıdır.
Midesinin, edep yerinin ve
Dilinin şerrinden korunan kimse,
Bütün kötülüklerden korunmuş olur.

İnsanı maskara eden dilidir.
Başa her belâ dilden gelir.
Dizginsiz dil belânın habercisidir.
Tatlı dili olanların dostları
Her gün biraz daha fazlalaşır.
Tatlı dil her kapıyı açan
Sihirli bir anahtardır.

Kötü bir adamın dökeceği tatlı dil,
Tilkinin kargaya döktüğü tatlı dil gibidir.
Şair; “dilim seni dilim dilim dileyim”
Diye boşuna dememiş.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:48 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.