![]() |
Şekil
kafama takılan iki şey var o diyor ki araya girip akıl ile karıştırma aklıma takılan iki şey var fark etmiyor iki cümlede anlayan anlıyor isterse eğer söz cambazlığı farklı bir şey takılanlar aklıma yada bir başka deyiş ile kafama uçup gidiyor şekiller doluyor yerine kazanıyor gibi görünse de kaybediyoruz birlikte |
Şerefe
Dostlarımız sundu Sevgi dolu ağu yu İçmemek eldemi Haydi kaldırın kadehleri Şerefe Dostlar Şerefe |
Şeytan Aldı Götürdü
Şeytan Aldı götürdü Satamadan getirdi Ve Zaman kilitlendi sanki Bilincimde bir yerlerde Onca satırları unutup Kendi mısralarını hatırlamak Ve Bir kör döngü içerisinde Kıskıvrak kalmak, Sevmek; Her gün biraz daha Anlayamadığım tümce Alabildiğine sonsuzluğa doğru genişleyen, Ve Acılar bedeli, Ümitsizlikler değil ama Duru göz yaşları Yalın bırakın sevgiyi Arınsın alabildiğine güvenden Ve Getirdiğinde satamadan Kalın ayakta dimdik Karşısında şeytanın Aldatmasın odanın içerisindeki sıcak hava dışarıda yaşam devam ediyor içerde olduğu gibi gelen sevgi giden sevgin değil |
Şeytanı Rüzgara kadını Günaha
yaşı hayli geçkin bakışları şahin sanki yüce ahlak değerli ömer bey amcanın sanki benzeri içimizden biri ben rüzgarlı havaları severim esince savurur her şeyi şeytanı rüzgara günahı kadına yükleyelim sevdaları bırakalım kışa rüzgar estikçe savuracak her şey gibi etekler ve rüzgar birde bunu severim eteğin kısası yakmıyor da yakan kısa düşünceler yaşı hayli geçkin bakışı şahin sanki yüce ahlak değerli her estiğinde rüzgar içindeki kıpırtılar beddua olarak fırlar tutarım kendimi bakışları şahin avcılığı mahir ahlaki değeri yücedir oysa sıradan biri bizler gibi yüreği biraz deli bir şeyleri esir ahh be şahin bakışlı yüreği genç delikanlım yüreğinden düşüncene köPage Rankingüler kur derim günahı kadına şeytanı rüzgara havale etti belikli yüce ahlak değerli |
Şu Hatır
şu hatır yok mu şu hatır nelere kadir ve muktedir açılmaz kapıların anahtarı oluyor özgürlükler konurken sunak taşına kalemin körlüğü parlıyor beyaz sayfalara kılıç şakırtılar zafer naralarına karışmış sun turlu küfürleri ile köreldikçe ucu kalemin bilirim geçen bırakmıştır kırk yıllık bir hatır selamı timsah bile akıtırken göz yaşlarını göz yaşlarını yıldız yıldız sanma erdemliği içine girerken destursuz aynada bir görüntüye aşk aynanın karşısına saplar seni ne çok satırlar var bir bir yok olacak yokluğunun farkına varılmayacak yel esecek saman uçacak daneleri korumalı derim selamınız uzak dursun koymam özgürlüğümü sunak taşına |
Takunya
orak çekiç çekerken gönderine çernobil anılır her yıl günü geldiğinde gariptir yaşam gariptir |
Tam Orta Yerinde
tartışmanın tam orta yerinde anlamsız biçimde susmuştu suskunluk bulaşıcı hastalık gibi sardı birden masanın çevresini tırtırlı metalin çakmak taşına vuruş sesleri arasında çekildi nefeslerle tütün kokusu sardı sigara içilmeyen odanın içini somutlaşan gerginlik açtı koynunu sessizliği sarmaladı hasret ile durağanlı başladı hızla sarmaya sözlerin açtığı derin yaraları erişebilecek miydi yeni cepheye mitralyözden çıkar gibi kelimeler yoksa ateşlerin bürokratı olacak mıydı sigaradan çekilen derin nefesler uzadı külü sigaranın ucunda silkelemek için kalktı yerinden pencereden uzatırken elini dışarı gerginliğini de bıraktı gökyüzüne |
Tan Kızıllaşıyor
açlığı beyaz bir gelinlik gibi giydirmiş tenine utangaç bakışların da onurunun dokusu kırılmamış direnci gözlerin de kıvılcım yeşeren bir fışkın gibi tan kızıllaşıyor belli ki güneş doğacak yüreği ni bileyliyor belli ki bir şeyler olacak |
Tasirim
haydi uzat yuregini tarlada basak misali kesilecekse kafalari yeni hasat zamani tasirim gunahimi bir tohum misali duserim topraga sende yasami gunahim gunahim gormek ise tasirim tasirim gulum yaramda yaki gibi |
Taş
daha çok taş vardı her taşa bir kuş her taşa bir sapan yapacaktım okuttular beni taş sapansız kuş taşsız kaldı |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:05 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.