![]() |
Boynumu uzatırken urganlara
Lacivert bir geceyi alıyorum koynuma Aşk, cellattır ilmek ören Adım atıştır yokluğa. Heceler dizilirken boğazıma Bir çırpıda çıkıveren bir hecedir aşk. O kuytu kimsesiz sokakların beslediği Baharların çiçek gibi devşirdiği Umudun bir çelenk olduğu Üç harfli, çok kanatlı bir devdir aşk. Bir kar soğuğudur alev alev yüreğimdeki Olmayan/Olmayacak bir sevgilidir aşk. Sızıların topak olduğu yürekte Dağlarda hiç açamayan bir çiçekte Yumak olmuş bir 'hiç'tir aşk. Bu, sesin midir ölü uykusundan uyandıran? semayı aydınlatan bir kandildir aşk. Karanlığın ışık olduğu bir yerde Bazen salarken en onulmaz derde Yüreklere sürülen bir merhemdir aşk. Hiçliğin yedi kapısından ilkinde yığıldım Bir de kapıda sessiz bekliyordu uçarı aşk. Yerin yedi katını birleştiren Göğün yedi kapısına açılan Öylesine bir garip iklimdir aşk. Genç kızların gergeflerde dokuduğu İlmik ilmik damıttığı bir nakıştır aşk. Dağların omuzlamaktan çekindiği Yiğidin yakalanmaktan korktuğu Ama pervane misali uçtuğu Marazî bir bilmecedir aşk. |
Bir aşk nasıl biterse
Öyle bitti bu aşk da Uzun bir hastalık gibi Aralıksız dinlediğim Alaturka bir fasıl gibi Gökyüzüne bakmayı, Dostlara mektup yazmayı, Çiçekleri sulamayı Unutmuşluğum gibi bitti. Bir aşk nasıl biterse, Öyle bitti bu aşk da. Yürümeyi yeniden öğrenen Felçli bir çocuk gibi Sokağa çıkmalıyım şimdi Ve çoktandır İhmal ettiğim dostlara Yeni bir adres bırakmalıyım. Pencereleri açmalı, Kitapları düzenlemeliyim Belki, bir yağmur yağar Akşama doğru Yarıda bıraktığım Şiirleri tamamlarım. "Aşk da bitti" diyordu ya bir şair, AŞK BİTTİ İŞTE.. TAM DA ÖYLE. |
İlk bakışla başlar büyüylü dünya
Elini ilk tutuşunda heyecandan kalbin durur sanki İlk dans onu kamçılar Ve ilk öpücük hafıza ya kok salar İlk sinemaya gidiş, utangaç, kaçamak bakışlar Uzun uzun, sessizce birbirini seyretmek derken Alev bacayı yakmaya başlar Kalp artık bir başka çarpar Hayaller, pembe düşler Mutluluk sarhoşu oluverir insan Sanki dünya etrafında döner Üç harften oluşan tek hece aşk… Aşk yakar yürekleri dumanı görünmez Karşılıklısı çok güzel Platonik olanı ise, acı dolu bir ömre bedel İşte aşk böyle başlar arkadaş Bir bakmışsın çoktan kül olmuşsun Belki mutluluk sarhoşu Belki de acının en vazgeçilmezi Her ne şekilde olursa olsun arkadaş Aşk uğrunda yaşamaya değer. İşte aşk bunun için çok güzel. |
Seni ilk gördüğümde
Şimşek çaktı beynime Ateş düştü gönlüme Tanrım yıldırım aşk bu Seni sevdim birkere Haykırayım herkese Bu aşk dilden dillere Tanrım nasıl aşk bu. |
Hasret kokan sabahlardan, beklemeyi imkansız kılan *******e geçmek
sevdayı alıp yüreğinden atmaya benzer. Hasretle yanan deli gönlünü durdurmak istersinde; çare olmaz hiçbirşey. Sen benim yarınımda ki hayallerim, bugünümün gerçeklerisin seni bazen güneşin doğuşunda bazen bir yıldızda, bazende bir sigaranın dumanında görüyorum... Sen el ele dolaşan çiftlerin gözlerinde bir sevda, oltasını denize atıp balık bekleyen balıkçının teknesinde bir umut, gözlerini yollara dikip sevdiğini bekleyen bir aşığın vuslatısın. Sen dünyayı döndürüp durduran,bir can verip bir can alan, yaradanın en ihtişamlı eserisin. Bir işportacının ekmek parası,bir şöförün dost olduğu yollarsın. Herşeyde sen varsın: Güzelde.çirkinde,doğruda yanlışta... Belkide dünyaya anlam veren tek varlıksın. Gözlerine baktıkça sevdayı görmeye, hasret çektikçe bağlarımı daha da kuvvetlendirmeye, sesini duydukça sana bir kez daha,bir kez daha aşık olmaya YEMİN EDERİM SEVDİĞİM... |
bulutlara
binlerce öpücük ve aşkımı yükleyip sana gönderiyorum yağmur yağdığında gökyüzüne bak her yağmur damlasında o tatlı yanağına öpücükler konsun ve o temiz yüreğine sevgiler dolsun |
......\bir şairi en çok kelimeler öldürür/........
a. burası sürgün sevgili burası ateş kanayan bir gelincik taşıyorum içimde yüzün ki mektupların som sayfasında hüzün konuşursam canı acıyacak bu sürgün ateşinin bak kopuyor ipliği ağır ağır yağmurun dudakların çatlayacak bu seste ıslak ******* aydınlıktır hep sokak lambaları kandırılıyor ağlama/sana şarkılardan geçiyorsam alelacele ömür boyu aşk yeter mi gülizbe gözyaşında büyütülen sevgiler çocukların dilinde bir oyundur sadece sende kıyamet koparan bir tılsım mıdır söyle b. yusufun semasını gören mi vardı kuyunun kalbinde acıyla yanan anahtar ve açık kalan kapılar güz kokusu damlıyor patikalardan anahtarın ne önemi var kapanınca kapılar zülfün söze düştüğü andı güvercinin kayboluşu semada yarını görülmez delişmen sevdaların bir yağmura yenik düşen sevinçler bırakıp gitmeyi istediğin zamandı geride kalan iki yalnız şiirden okunup çoğaldım dur(ul) dukça içimde penceredeki rüzgâr anlatıyorken seni söndü birden ışıklar gören gözüyle kalbimin bir sen vardın sevgili bir de dolunay c. sen ve ben acının denizinde sürgüne ateş miyiz hem titrek hem kırılgan yolun sonu bir kumsala varınca eylül dediler sararan rengine yaprakların bir yanımı ele verdi sonbahar haberini melekler mi getirir iç ısıtan yanık uçlu mendilin eriyip dökülen kelimeler seninse bir gelincik tarlasına benzeyen gülüşü gizem bırak da öpeyim yalnızlığını bir şiir sadece kelimeleri sever kalbimi zamansız ıslatır sözün adını yıldızlarla yazıyorum geceye bir dolunay kuşu ikide bir siliyor kanatlarıyla utanıyorum kaçamak düşlerimden her ayrılık batık bir efsanedir alıp götüren senin vardığın yasak kentlere kaybolan düşler midir en acı sözlerle şakağından vurulan sabır yakasındaki aşkı der/ince elbette sonu vardır yolların d. hüma kuşu /kanadında benek var/ alnımda rüzgârı kalmış dağların bir çoban kavalını toprağa saklar nedeni bilinmez kuruyan ırmakların bir ince ateşten yükselen saçlarından yanık buğday taneleri dökülür avucuma beklerim ki ellerin üşüsün saçlarında derin bir sürgünden iz kalan akşamında unutulmuş yüreğindir dokunduğum her çiçek seni görmek için yanan kelebeklerdir hasretin sokağında baygın düşmezdi sevda peşinden gölgen gibi yürüseydim delice e. sebepsiz bekleyişler yıldızları söndürür kıpkırmızı bir sürgünsün sen bense beyaz bir ateş yalnızlığın yetmiyor aşkını unutmaya gözlerine gömülmeyi ne çok isterdim şimdi benzi solgun bir gül gibi ne işe yarıyorum saltanatına boyun eğmekten başka gülün izbesine takıldı ruhum sımsıcak bir tebessüm geçti dudaklarımdan konuştukça artıyor suskunluğum gülizbe sana söylenmedik sözler bırakıyorum tut ellerinden başlayan hikayenin aşk buralı değil sevgili buralı değil yedi iklim dergisi sayı 163'te yayınlanmıştır... |
Göz yaşlarımın anlamı var mıydı senin için
Hadi susma konuş yeter sustuğun Anlat bana bir şeyleri anlamsız da olsa Anlat bana sevgilini hazin de olsa Neyi bekliyorsun sıra bana mı geldi Sen çok konuştun artık söz bende mi Söyleyecek söz var mı sana uygun Yetiş jandarma polis kalbimde var soygun Bir akşam üstü buluşmak isterdim daima Daima batan güneşi seyretmek bir sahil kenarında Şarkı söyleyen martıları dinlemek isterdim Her martıya ayrı ayrı klip çekerdim Bir simidi paylaşırdık akşam üstleri Sevmiyorum dediğin o günden beri Sahile vurmak istedim kayalara çarpan kayık gibi Kayık gibi parçalandım ama sen tarafından Sevdalıydım sevdalı deli gibi sevdalı Bu sevdalar hep böyleymiş hep belalı Bir kulübem olsa yeterdi istemem yalı Bir ağaç sevdasının olabildim sadece kırık dalı Bakmaya utanırcasına severdim çok mu bilemem Benim elimden bu gelir daha fazla sevemem Bu gece yine sahile vurmak istiyorum kendimi İşte benim en kötü huyum unutamıyorum sevdimi Sırlarla gizli yüreğimi martı sesleri bastırırdı Ne kadar hüzünlü söylerdi martı şarkıyı Bir türlü dengeleyemedi gönül tartıyı Gözlerim kapalı hissederdim baktığını Hep hayalimdeydin dünyamda yoktun Kalbime saplanan zehirli oktun Bir gün bir sahilde ben de olmayacağım Sen sevmesen de beni ben asla solmayacağım Sana da hak veriyorum şirinsin güzelsin Herkese normaldin belki ama bana özeldin Ve her defasında yine beni üzerdin Seninde başkasını sevdiğini içten içe sezerdim Sen de çok seviyordun onu gece düşünüyordun Ben seni özlerken sen onu özlüyordun Belki beni seversin diye imkansızı gözlüyordum Her defasında sönen ateşi közlüyordum Hep merak ettim bu aşkların sırrını sonunda çözdüm galiba Sen seversin insanı deli gibi seversin karşılık beklersin amma Amma oda başkasını sever deli gibi oda onu sevmez Ve sende seni seveni sevmezsin uyarsın kuralına aşkın Elbet tersine döndürür bir sevdalı sonu olur aşk çarkının...! |
Sonu hicran olmasa
Gözyaşıyla dolmasa Hain eller olmasa Aşk çiçeği ne güzel Gönüllere takınca Başlara tac olunca Bir açıp bir solunca Aşk çiçeği ne güzel Çölde açar bakınca Solar, hasret yakınca Yar saçına takınca Aşk çiçeği ne güzel Anısı yas olmasa Ömrü çabuk dolmasa Koklayınca solmasa Aşk çiçeği ne güzel |
Ben sevgisiz yaşayamam
Aşksız, sensiz hiç kalamam Hasretine dayanamam İnan ben sana kıyamam. Rüyalarımda hep sensin Gönlümdeki tek neşemsin Hayallerimi süslersin Bunu sen böyle bilesin. Bir sözün yeter bana Al beni kollarına Sel olup ak ruhuma Sevgini söyle bana. Aşk çiçekleri solmasın Gündüzler gece olmasın Gözlerin yaşla dolmasın Ayrılıklar yaşanmasın. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:08 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.