www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Nilüfer Aydur (https://www.cakal.net/showthread.php?t=136643)

GooD aNd EvıL 11-11-2008 06:16 PM

Seni Aldılar (Sonbahar)

Seni aldılar
Yağmurlar eylül zamanıydı
Toprakta bolluk
Denizde balık zamanıydı
Kalabalıktı sokaklar
Fabrikalarda ter
Çarşılarda kar zamanıydı
Bir şiirin yüreğimde bıraktığı sıcaklığı
Yalnızlığıma sarıp
Üşümeden geçtim kalabalıkları
Seni aldılar
Acılar sevmek zamanıydı
Gerisi ölmek pahasına uçmak
Gerisi ak kanadından vurulmaktı
Seni aldılar
Mevsimler hasret zamanıydı
Eylülde yağmur
Ekimde yaprak
Kasımda rüzgar...
Sonrası;
Sensiz uzun geçecekti sonbahar.

GooD aNd EvıL 11-11-2008 06:16 PM

Seyir Defteri -I-

Avluda üç ev üç farklı renk
Her birinden ayrı bir engerek
Kapısından kovar söylenerek
Çık dışarı
Çık dışarı
Seni gidinin domuzu seni
Anan gibi olucan he mi
Seğirtip durma kapılarda hadi
Gir içeri
Gir içeri
Testi terli Konya’da yaz günü
Düşüverse elinden kaygan yüzü
El evinde kırılmadan çabuk büyü
Gizle kendini
Gizle kendini
Nasıl bulsun masal ülkelerini
Yer döşeğinin hassas prensesi
Tartamaz korkuyu bezelye tanesi
Ağla geceyi
Ağla geceyi
Yolda çizili seksek kareleri
Oynar üstünde mahalle perileri
Şeytan almış götürmüş beni
Bul gerçeği
Bul gerçeği
En ağır küfürleri yüklenirler
İnsanı insan yapan değerler
Anlamı özle dengeleyemezler
Zor gelir
Zor gelir
Çocuk gözlerin büyür kocaman
Aklın karışır bir zaman
Ya bulanırsın ya ayrışır dünyan
Hayat toz duman
Hayat toz duman

GooD aNd EvıL 11-11-2008 06:16 PM

Sıfır Noktasında

Günün ilk ışıklarıyla gelirim kıyıya
Gökyüzü su seviyesi
Deniz dediğin kum tanesi
Yürekse aşkın zerresidir
Ve bir akarsudur sana hasretim
Denizime akarım hayatın sıfır noktasında...
Gözlerin denizin en derin köşesi
Yürürüm
Dalgalar kırılır eskiyen adımlarımda
Oysa bir damla sudur beni boğan
Çırpınırım yalnızlığın sıfır noktasında...
Kara bir yel dolaşır yüzümün sokaklarında
Sallanırım
Anılar sarılır saçlarımın her bir dalına
Artık sana ihanettir bende varolduğum
Vazgeçerim aklımın sıfır noktasında...

Eski bir öyküdür hayat dediğin
Yeni bir roman gibi yaşasak da
Son söz önsözün negatifidir
Bir rüyadır yaşadığımı sandığım
Unuturum uykumun sıfır noktasında...
Gün gelir bulutlar düşer alnımın sayfalarına
Silinirim
Dünya beni de gizler dilsiz kitaplara
Olsun nerede olursa olsun karşılaşırız
Dün bugün ya da yarın ne fark eder
Yeter ki inan
Tek bir anıyız tarihin sıfır noktasında...

GooD aNd EvıL 11-11-2008 06:16 PM

Sıkıntı I

Günlerdir sıkılıyorum dostlar
Sıkılmaktan kırılıyor gözlerim
Günlerdir yürüyorum gündemlerin nazik topuklarında
Mazgallara takılıp sendeliyor geleceğim
Kitapların beynimi bulandıran sözleriyle sarhoş olup
Pankartlara kusuyorum zihnimin sokaklarında
Bıktım cenaze törenlerinin çok sesli ve
Sesi kurulu inlemelerine naklen duygulanmaktan
Günlerdir sıkılıyorum dostlar
Günlerdir kırılıyor şakaklarım
Utanıyorum artık ağlamaktan.

GooD aNd EvıL 11-11-2008 06:17 PM

Sıkıntı II

Derin bir sıkıntı bu
Gündelik hayatın kum fırtınası misali
Gözlerimi perdelemesi değil
Kayaların kopuşu bu tarihin akışından
Bulduğum ya da kaybettiğim ne varsa
Sözlerimde boşanıyor inancından
Tokadın verdiği acı değil yani
Acının sonrası süzülüyor yanaklarımdan
Ve yarınları müjdelemek yaşadığım yüzyılda
Resmi evraklardaki vesikalık bir fotoğrafın
Sahibini yadsıması gibi uzaklaşıyor satırlarımdan

Binyıllardır sıkılıyorum dostlar
Bıktım artık dönüp dönüp kendimi yalanlamaktan.

GooD aNd EvıL 11-11-2008 06:17 PM

Sıradan Bir Keder Yüzünden

Bu gece yeni doğan aşklar mezarlığında
Bir şişe ucuz şaraba sattım kefenimi
Yani sıradan bir keder yüzünden
Çırılçıplak gömeceksiniz beni
Kollarım iki yana açık
Kucaklayabildiğim kadar çok aşkı götüreceğim yanımda
Ardımdan beddua edeceksiniz
Güleceğim
Çoktan gelip aza giden insanlığınıza
Sövmeye bile yeltenmeyeceğim.

Bakışlarınızdaki cinnete kör olacağım artık
Rengi önemli değil
Buruk bir ölüm olsun benimki
Şarap tadında bir cinayet bırakın sırtıma yeter
Bir de gözlerinizdeki tavşanları kafeslere kilitleyin ne olur
Yoksa ölürayak delireceğim.

GooD aNd EvıL 11-11-2008 06:17 PM

Soğuk Terazi

Keder, dedi
Zamanın ağırlığıdır
Ve hafifliği, sevinç dediğin
İkisi de yürekle kaldırılır
An ki, zaman bildiğin
Varolmanın ölçüldüğü tartıdır

Söylenmeden edemez misin sen
Bak sırtlan, tazı, kedi ve köpek aynı cinsten
Ne işine yarayacak, kutsal hazine avcısı
Modern korsanlarının, şifreli gen haritası
Kaçmayacak mı kedi olan, yine aynı köpekten

Akıl, dedi
Ateşin verdiği hararettir
Ve ancak soğukta hissedilir
Üşüyen insanlık tarihin, aslında
Köşe bucak kaçtığın cehennemindir

GooD aNd EvıL 11-11-2008 06:17 PM

Son İsyanın Başlangıcı

Nedir önemli olan
Sevgi mi,
Emek mi,
Tırnaklarını geçirip toprağa
Üremek mi,
Üretmek mi beni insan yapan;
Kendimden verdiklerimle kıyaslanan
Sevgiyi, hak etmek mi?
Sevgi, emek mi?
Emek, sevgidir o zaman...

Dönüşürdü sadece enerji
Yoktan var etmedim.
Kan karşılığıydı
Demirin,
Ateşin,
Aşkın teri.
Ne kadar eğilirse demir,
Ne kadar harlanırsa ateş,
Ne kadar yükselirse aşk,
O kadar iyi
Ve o kadar kan.
Tanrı bile karşılıksız vermedi
kutsal sevgiyi
Sadece dönüştü enerji.

Şimdi bu kopuş içinden
Bu telaş nereye?
Henüz adsız,
Kilitli ve ne yazık
farkında ızdırabın.
Eksik tonları var perdede
Toplu bir inkar mı,
İntihar mı saldırısı,
Başlangıcı mı son isyanın?

GooD aNd EvıL 11-11-2008 06:17 PM

Sonbahardüşünceleri

Bütün sokakları dardı şehrin,
Enine yürümeye kalksam;
Duvarlara çarpardı düşüncelerim.
Bedeli arttıkça değersizleşen,
Çetrefilli bir alış verişti, rağmen var olmak;
Kendime rağmen, kimliğime yenildi düşlerim.

Var olduğum iddiasında değilim.

Kimin vaadiydi gül bahçeleri,
Neye delalet şimdi;
Kurumuş gül renginde gözlerimin,
Kederinden süzülen sonbahardüşünceleri?

Git, durmam yoluna,
Sen, yıldızlardan sürgün;
Işığı göz yanılgısı,
Ölü zaman.
Yaralarımdan çakıl taşları,
Gözyaşlarımdan denizler yarat,
Okyanuslarda belki,
Ama mutlak,
Yeniden başlasın hayat.

Renklerimden feragat ettim.

Bütün yolları karanlıktı evrenin,
Boyuna yürümeye kalksam;
Sönmüş güneşlere çarpardı,
Çelişkileri büyüdükçe susan bilgilerim.

Hayır vazgeçtim,
Keder değil gözlerimden süzülen;
Sonbahardüşüncelerimden,
Eşiğime döktüğüm sudur, dönüşünü müjdeleyen.

GooD aNd EvıL 11-11-2008 06:17 PM

Söyle Titre Sus

Ellerim katarakt ihtiyar bakışlar
Yordamı yorgun
Caddelere dönmüş dere boylarında
Yolsuz sokaklar
Ellerim
Uzaklaşmış umutlarımdan
Tuzak tutkularımdan yükselen itirazlar

Sevgilim
Duyuyorsan beni üç kere söyle
Biri kendin için
İkisi bize

Vazgeçmeyen arsız sarmaşıklara asıl
Hayat balkonlardan
******* gökyüzünden ibaret
Bilirsin
Gitmek olamaz seni üzen
Döndüğünü bilemeyecek olman asıl
Soruysa asla çıkılmaz içinden
Sen isen
Asıl kendine asıl
Küreklerine

Sevgilim
Anlıyorsan beni üç kere titre
Biri benim için
İkisi size

Ters köşeye yatmış geçmiş ve gelecek zamanları
Attığın her(gele) zarda
Bekleyeceksin
Tut ki mars
Ya da görülemeyecek kadar basit ayrıntı
Duyulamayacak kadar düşük frekans
Dinle
Atla suyu
Ateşi söndür

Sevgilim
Biliyorsan üç kere sus
Biri onun için
İkisi dünyaya mahsus


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:50 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.