![]() |
Kazzâb
KEZZÂB Yalanın ayırdı ikimizin arasını Nasıl görmeye yüzün karasını Sarma bırak kanasın o yaramı Nasıl kaptırmışsam iki yakamı Şeytandır insanlara hile kuran Okumaz mısın hiç yüce Kuran Yaran ararken ruh dünyama eş Doğrusu Meryem gibisini seç Ey huzuru arayan Sırattan geç Dünyalık için yalan mı iğrenç Kurnazlık yaptım mı zannettin Kimden duydun da beni seçtin Kezzâb o başına toprak saçsın Gücü yeter ise ölümden kaçsın Cahillere selam deyip de geçin İsraf etmeksizin de yeyip için Yaşıyorsun peki gayen ne için İşte tercihli iki yol seçim sizin Kalbi katılara ki ne desem boş His ve heva atın peşinden koş Dünyada rahatsın oh pekte hoş Süt veriyorum içip de onla coş Sadık olmak ahir zamanda zor İman dönüşse de elimde ki kor Cehennem sıcağıyla aklını yor Ruhunu bedeninden ayırıp soy Bir kenara yapıp ettiklerin koy Yalnız helal olan lokmayla doy Niye verilmiş sanırsın bu boy Emredildiğin gibi dosdoğru ol O(cc) vaad ederken sahilde koy Gerek yok ki sorsam ne oluyor SAİD TOPRAK |
Kıssa
KISSA Yaratılan herkese iyi davran Çünkü eller yahşi sen saman Yoksa bile sesini duyup koşan Artık gaflet uykusundan uyan İnsansın değil mi en nihayetinde Çıkmaz işlemişse senin sirayetine Kimseyi aşağılama olur mu sakın Ararsan elbette bulacaksın yakın Hayat tıpkı bir nehir gibi akar Kabını doldurmayan aç yatar Nefsine uyan hep ahiretini satar Düşündükçe derdime dert katar Eğer birisi olmak istersen saygın İyilikte yarış olma kimseye dargın Sevdiğini de hiç üzme yıkılmazsın Dostla can evinden vurulmazsın Sevdiğin birini mi görmek istersin Doğruca Hakk’ı söyle eğilmezsin Hatırlat hataları hatırları kırmadan Ne anladın peki sen bu kıssadan SAİD TOPRAK |
Kimin Bu Dava
Davamdır Diyebilenindir Dava Milletçe hizmetçisiyiz din-î mûbin-i Îslam'ın. Bayraktarıyız bu kutsi ûlvi yüce davanın. Şehit kanlarıyla sulanmış vatan toprakların... Kardeşlerim iltifatına mazhar olmuş inananların. Susamış insanlık Nam-ı Celili Muhammedî aşıklarına. Mesih-i soluklarla Muhammedi ruhla yaşayanlara... Ne mutlu her dem O’nun rızasını arayıp bulanlara! Ver Allah’ım Sen’in aşkınla ağlayan kullarına da… Şereftir bu davaya hizmet adanmış ruhlar için; Kudret-i İlahi bizi istihdam ettiyse Hâkk için; Bu davanın delisi olmak düşer bize hizmet için... Değilse vebali taşınmaz bir yüktür her omuz için! Allah’ım gaflet içindeki müminlere uyanıklık bahşeyle! Tüm İslâm alemine de birlik olabilmeyi nasip eyle. Senin dest-i inayetinden kimse de ümidini kesmeye; Rahmet-i İlahi’den muradımız kullarına hayırlısını dileye… SAİD TOPRAK |
Korkma Sönmez Bu Nur
SELAM Şu kalbimi vuran bahtiyar kurşuna selam Şehit olarak İslam Dini’ne hizmete devam Benim yalnız kendi nefsimleydi a kavgam Haksızlık karşısında dik durmaktı davam Kabrin başındaki o düğünüme davetlisiniz Azrail bizi hangi şartta yoklar bilir misiniz Batı’l çalışanlarsa hiç Allah’tan mı korkar Allah’a dayanan derin güçlerden mi korkar Kulsa nimetlerine nankörlükten hep korkar SAİD TOPRAK Said Toprak |
Köle
KÖLE Var mı peki dünya da ona asılı bir kalan Dikkat et bu zemin ıslak ve çok kaygan Uzak dur daima haramdan ve riyadan Ayırma Allah’ım bir an olsun ihlastan Köleysek eğer bir olan Onun yolunda Müminler olmalı değil mi omuz omuza İnananlar üstündür dünyada ve ukbada Haşreyle Allah’ım sahabelerle kol kola Düşmüşse bir kere yüreğine ilahi kor Öyle kolay değil ki bu tercih inan ki zor Yüz kişiden doksan dokuzuna da bir sor Ölçemediğin sıcağıyla sen de aklını yor Hidayet halkasına dahil olmalı anında Takılmamalı insan yanındakinin adına Fedakarlık yapmalı inan hayatı pahasına Sonunda varacaksa Cemalullah’ın tadına SAİD TOPRAK |
Kul
KUL Bugün neden kara böylesine? Sormalı inanan her mü’mine Cemre düşünce bu topraklara Gözyaşı dönüşür müydü kana? Şüphesiz Allah’tan her gelen Peki musibetler hangimizden Hepsi belli senden ve benden Tövbe etmeli değil mi hemen İslam’ın ağır mı mükellefiyeti İşte budur duanın ehemmiyeti Rabbimin çok kıymet verdiği Namazdır bizden hep istediği Sadece Hakk’a kul olan kul Gönlü muhabbetle dolan kul Ya hu bu soruları soran kul Allah aşkına gel de Ona ol kul SAİD TOPRAK Said Toprak |
Külâh
KÜLÂH Ense kökümde ölümün en derûni nefesi Hele nefsime bakın bu ne dünya hevesi Önünden gidersem ağlamasın gül güzeli Hakkı kaldırırken gayz dolar güç sahibi Doğruyu söyleyerek göçmek hoş ebedi Dava yolunda yürürken sorma sebebini Ağır geliyorsa a can tenine sor nedenini Aynı elmadan yiyemezsek gücenme emi Nasip ne yapalım fani dünya böyle işte Hayata sarıl ancak asla Rabbine küsme Düşmanların mekirlerine çokça üzülme Hz.Süleyman genç evladına üzülse bile Gelecek ne gösterir bilinmez çoğu ihtimal Berat edipte çıkarız belki Ramazan ayına Ümitle geril duaların iklimine beni de sal Allah’ın inayetiyle işler yine girer rayına Tek silahımız ki dua ve tevekkül yolunda Bir ip asılıp getirilirsem o gün boynumda Ne biriktirdin çıkar derlerse şu koynunda Size lâyık bir şey yok ki dünya soluğunda Olan oldu artık her şey bitti Takdir-i ilahi Amacımız belliydi sadece sırf Rıza-i ilahi Ağırlarına gitmiş o hak sözün güçlü silahı Değişmeyi göze aldık şu şer işlerle külâhı SAİD TOPRAK |
Meçhul Gemi
MEÇHUL GEMİ İnsan denen meçhul bir muamma Çözmek için çıktık bu uzun yola Psikolojik harp uygulanır akıllıca Anlamak için ne yapmalı aklınca Karşılaştığın en büyük bulmaca Kandırma kendini bunlarla boşa İstersen kalk haydi gönlünce yaşa İlerde vurursun kafanı taştan taşa Karşı mısın Fırat suyunun akışına Değiştir dünyayı sağlam duruşunla Yakında çıkar pişirilen aşın kokusu Harap olmuş bunların beyin dokusu Ne de kötü hesap yapanlar mı var Şeytan olmuş onlara sevgili bir yar Nasıl ayırmışlar ki biri bin parçaya Oyalıyorlar gürültüyle ve kargaşayla Yaşayarak İslam’ı dönersin aslına Dünya denen birkaç günlük fasılda Neme lazımcılık yakışır mı hiç sana Neler saklıyorsun gizli kasalarında İnfak edersen malın hesapsızca artar Tartamaz onu dünyadaki hiçbir kantar Kimi yatar, kalkar kimi kanatsız uçar Cömert olan Hz. İbrahim (a.s) ’a uyar Metafizik alemi olduğunu unutma Ninni ve masallarla kendini uyutma Günahlar olmuş gönül gözüne perde O’na yönelip tövbe edene işte çare SAİD TOPRAK |
Le ilahe illallah
ON BİR OK Dünya meşgalelerin ne kadar çok Neredeyse peşine düşmeyen yok Yayına tak sağlamca da on bir ok Nasıl olsa Allah’ın düşmanı çok Mazlumun derdi havale edilirmiş Şeytan’ın ruhuna boyun eğdirmiş Her bir günahın oltada yemiymiş Hakikaten ölüm neyle sevilirmiş? Aşkın’a gönül verdin kalp eviyle Her iki cihanda üstünsün ne diye O kalbin sonsuzluk için verilirde Her gelecek yakındır bil böylede Var mı göçünce kalacak bir yerin Tuba’ ağaçlarının altı ne de serin Korku ve ümit arasındaki a nurun Senden ayrı kalmak o tek korkum Tur Dağı’nda Hz.Musa(a.s) da var Firavunların başında Hamân yatar Zehri bal diye hangi bedbaht satar Fani âlemde nefsine zevk mi katar İbret alırsan tüm bu yaşananlardan Ferhat dağları deler Şirin aşkından Kardeşini ziyaret ette gör yakından Hicret sana bakan tüm günahlardan Başına gelenlere razıysan maşallah Musûbet sahibini hiç şaşmaz Allah Hesapsız sanırsın tüm işleri illallah Kendini keşfet; de La ilahe illallah SAİD TOPRAK Said Toprak |
Mersin
ÇEŞM-İ SİYAHIM Zamanla beyazladı çeşm-i siyahım Böyle takdir edilmişse alın yazım Gide gele burada oldu pek çok anım Dostlarım eşlik etsin çalınca sazım Acı tatlı geçip giden ne günlerdi Sanki zaman beyni emen süngerdi Aklı başa getiren sır mıdır tecrübe Ne dersin arkadaş birlikteki düne? Adanmışlar sürekli çıkıyor sefere En kutsal vazife bilen her nefere Göklere kadar uzayan bu yokuş Ne kadar da çok var yapılacak iş İnayetinle hallolur teker teker her iş Anladın mı mühim ve kutlu bir seziş Nereye sahil boyu şu uzanan yollar Birbiri için açılıp kapanan o kollar Emanet olan ömür sermayen bitince Azrail ansızın çalarsa o can kapını Aynaya bak da söylesin sana çapını Sırat Köprüsü’ne gelince gör ne ince Zalimin zulmüne karşı dimdik duran Mazlumun hakkını cesaretle savunan Kuvvetini ihlâsta ve Hakk’da bulan Söylesene İslâm âlemi neden perişan? SAİD TOPRAK Said Toprak |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:46 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.