![]() |
Seni Yaşamak İçin Ölmem Gerekiyordu
Yazmayı başarabilseydim kelimelerden önce tenine dokunup, Ve çizebilseydim saçlarında taranan rüzgârın sesini, Koşabilseydim yollardan hızlı sana gelmek için, Yalnızlık kadar kalabalık olsabilseydim, Sonra düşübilseydim yüreginin uçurumundan, Paramparça olabilseydim eger; Nasıl yaşardım? Sabah olabilseydi gülüşün, gecenin koynundan çıkıp, Sanki hep sevişmiş gibi dursaydı Güneş kıpkızıl, Denizler dalgasında getirseydi bir yalnızlık sonrası kokunu, Yakamozlar Ay'ı alabilseydi koynuna utanmaz, arlanmaz öpüşlerle, Mevsimler alıp başını gitmeseydi bütün küskünlüklerini unutup, Sen yaslansaydın kor ateşlerin sırtına, kalbime tutunup, Ben üşümenin anlamından kaçıp yanarak anlam olabilseydim, Nasıl yaşardım? Seni sevmek mevsimlerin büyüttüğü en güzel bahar olmasaydı. Yalnızlık dolan evimin küçük odasında; Ve cam kırığı kalbimin bakışında kalmasaydı yüzün, Düşlerimin kırlangıç masumluğunda dalmasaydım senli uykulara, Sonra uyanmasaydım bütün özgür günlerimi sana adayıp sabahları, Yürümeseydim gelecekteki günlerimize büyük bir özlemle İnadına saklamasaydım seni varlığımın en ulaşılmaz bahçesinde, Nasıl yaşardım? Çöl olsan bile kuraklığında yaşamasaydım bütün vahalara yasaklanmış, Nefesinin mavi rengine asmasaydım yüregimi çerçevesiz, Yaprak yaprak yeşillenmeseydim gözünden sakınıp yaşlarını, Saçlarında taradığın karanfil günlerine bırakmasaydım gözlerimi, Şimdi cehennem yokluğunu cennet bilmeseydim olmasanda artık Ve bu gece kelimelerimle dokunamasaydım sana en yaşanası halimle Susma söyle Ben nasıl yaşardım? İşte son boldu sonsuzluk birden bire, Olmayacaksın artık, alıştım yokluğuna Sen anımsa arada gözlerimi, gözlerini nasıl öpüyordu, Yine gülümse yine okşa saçlarından hayatı Beni boş ver sevgilim, Seni yaşamak için ölmem gerekiyordu! ... 05.08.2007/Diyarbakır Deniz Ekrem |
Senin Resmin Böyle Degildi Hayat
Kışladı tualindeki tüm resimleri, ressamın Seni böyle çizmemişti ressam Ey Hayat! Bereketin,toprak demişti fırçasına, Anaç dudakların ve doğurganlığınla, Sevgili,yar oluşun vardı. Seni böyle asmamıştı evrenin duvarına! Böyle yalnız, Ve Böyle çerçevesiz! Deniz Ekrem |
Senin Gözlerinde Ayrılık Benim Yüregimde Aşk
Bakışın ayrılığın tadıydı gözlerinde, Yüregimin aşk yansımasını silemedim sıvasında duvarların. Bir volkan gibi yanıp lav olmadan giden sen, Senin ardından bakan, Evrenin hiç bir ağacınca yeşermeyen yapraklar gibi alnım... Bana şimdi üşümenin tanımını yapsın biri, Nasıl ve hangi dili kullanacaksa kullansın! Kasırgaları büyüten yüregime biri sevinci göstersin susarak! Sen sus....... Gözlerin ayrılığa açmış kollarını çünkü, Adımların yitirmiş yangınlarında yürümeyi, Aşkla geçen yılların grisinde kal öpüşmeyi unutmuş dudaklarınla. En güzel renginde yıldırım sevişmeleri, Çıkarıp fırlat bir sokağın zavallı duruşuna, Sokak köpeklerinin hırıltılarına karışsın, Oradan geçen biri egilip alsın yerden; Sokak sussun, dehşetle izlesin yapraklar düşerken, Agaçlar soyunsun kışa, titresin ateşinde üşümenin. Gözlerin alacakaranlık, yüregimde aşk Kabuk bağlıyorken aşkın derin kurşun yarası, Kovalanıyor gibi gençligini unutan yüzüm, Saklıyor ilk günki gibi dokunuşunda ısınan yanaklarını... Ay düşen teninde şimdi yıldızlar var mıdır? Kentinden geçiyor mu bilmiyorum ilkbahar? Sessizce bakıyor belkide son buluştuğumuz yerine gözlerimizin, Temmuz sıcağında uykuya varan gökyüzü izliyor belkide, Belki yürüyüp iniyordur o caddeden aşağıya, Biz ağır adımlarla uzaklaşırken sırtımızda gözlerimizi bırakmıştık... Biz ne çok bu kentin sokaklarını adımlamıştık... Gözlerin hayal,yüregimde aşk Sönmüş ateşlerin çaresiz şarkılarını söyleyip geçti bir tren Raylardan yollara sapıp, Kendi yokluğuna vagon vagon koşarak... Kimseler görmedi benden başka gölgesini ateşin, Duymadı hiç kimse korkuya sarılıp kendi içine sığanan sandalı, Yakamozlar uyanmadı uykularından, Ay buludun ardına gizlendi, Gülümseyerek ayrıldı sonra yanımızdan aşk, Dokunup her teline saçımızın; Git-me diyemedi(m) n... Gözlerinde gözlerim,yüregimde aşk, Baktım yüregime kendimizi anlatan her harfine tek tek, Çatlayan dudaklarından öptüm, Terlettim yine bedenini sonra, Sonra.....Gözlerin geldi aklıma... Titreyen sözcüklerim kalmışsa, şimdi sahipsiz, Gözlerini hiç unutamadığımdır; Kapatmışsa kapılarını, bildigim bütün şiirler, Yazamadığımdan degil,okuyamadığından, Senin gözlerinde ayrılık, benim yüregimdeki aşk-tan(m) -dır! Deniz Ekrem |
Sevgili
Düşlerimin kan ter içindeki orta yerine Serin bir sabah gibi gümüş renkte doğan güneşim Uyanmasam,terlesem içsem sabahı bedeninde, Bir çığlık olsa tenin,uykumda uykusuz bıraksan... Uzaktasın şimdi,düşümden yakın Yasak degilsin,duvarları bir aşsam.... Her kesin bir gözü vardır yaşamda sevgili Her kesin bir gülümsemesi Her kesin mavi degil ama,umut degil. Dudaklarını kapatır gibi konuşur korku,bilirsin sevgili, Biz korkmadık bilirsin, Kapamadık ne dudaklarımızın kızıl kapısını Ne de yüregimizin kıyamet yüzünü ellerimizle! Utanmadık Sevgili.... Kökleri yeryüzünün en derin yerinde olacak bir ağaç Büyütmelisin yüreginin gözleriyle Benden ırak diyarların menzilinde yaşarken sen! Söyle kaç ağaç serçelerini kaybettiginde yas tutar Sevgili? Ya da hangisi kendini ipe çeker, Koca bir gürültüyle atar kendini evrenin boşluğuna? Sonra susar,susar,susar Sunmalıyız hayata soluğu onurlu,kendi yaşımızı vererek Çınar mı olur? Yoksa kayın mı? Gövdesi acının tortusu, Dalları uzanacak salıncaklarına çocuklarımızın! Büyütmelisin çocuklarımızı emzirir gibi sulayıp, Beklerken beni bahçesinde yüreginin... Bir bulut yapmalısın gözlerinle gökyüzüne bakarak Sevgili. Rüzgarda salınarak saçlarımızın savrulmasına dokunup, Çıkmak için dağlarımıza... Ne isterlerse çocuklar onu yağdırmalısın, Okurken sana yazdığım mektupları, Satırları öperek ellerinle... Bir Deniz yapmalısın Sevgili Dalgaları insanlığa çarpan. Hiç balığın oltaya takılmadığı, Zıpkınların ulaşmadığı menzili olan, Ve şafağı ufkunda hiç batmayan; Özgür bir deniz Damla damla birikmeli dökülmeli Okyanusa Okyanusta bir gemi yapmalısın saçının bir tek teliyle, İçinde insanlığın en güzel yüzünü taşıyan Yunusların peşine takıldığı.... Kölelikten kurtulmuş,efendilikten sıyrılmış Mahmur dudaklarında sevgiyi nakış nakış işlenmiş Suskunluktan çığlığa; Esaretten Özgürlüğe, Savaştan barışa; Ölümden yaşama uzanan.... İnsana,insanlığa,İnsan olana, Tüm İnsanlığınla Bir dünya yapmalısın Sevgili Kadınım............... Deniz Ekrem |
Sevgili İçin
Sevgiliye bakmak içindi gözlerim, Sırf bu yüzden kör oldum Ve Sırf bu yüzden Denizde yakamozu Bulutların ardında dolunayı unuttum. 29.12.2006/Diyarbakır Deniz Ekrem |
Sevgili Yarim
Saydın mı şimdiye dek kaç acı geldi? Aklında tuttun mu hiç kaç acı geçti? Bilemezsin! ! ! ! ! Kaç soru sordum? Cevapsız kalan ve kalacak olan işaretler bıraktık birbirimize, Kasap çengeliginden daha sivri! İnfazlar sonrası yok,öncesinde bile olmadı! Cellat uyanmaz,son gelmez, İp sabırsız! Boynum bir ''çıt''lık! Kaç tahta parçasının karnına kaç çivi saplandıda kuruldu! Kime sorsam kaç maskesiz konuşacak dersin? Maymun dil,maymun göz,maymun kulak! Kim üç maymun olmayacak! ? Kırılan dalların küskünlügü taşıyor hala toprak, Kırılan kemik kolunda kalmıştır oysa kalp degil bu kanasın? Alnımda belirgin uzun bir yolun asfaltı, Yağmur altında kalmış tabelaların içli paslanmışlığına burkulur bulut! Saçma sapan sözlerin en son harfine takılmıştır bir dudak! Dilim sürçer söyleyemem..... Yamalı günlerin ardından yeni bir güne merhaba diyemem! Bıçak yarası almış zamanın yamalarını dikiyorum, Nasıl kapanacakki bu hayat yırtılan yerinden! ? Saydıkça unutuyor insan rakamları Benimde insan olan yanım var,unutmamalıyım! Unuttuklarımızdan aklımıza düşen payını almıştır Dağılan saçlarım degil bunu anlamalı! Serin uykuların,serinde yüregim yorgan! Gögsüm bir yastık serinde! Dinlen derim,sen uyur musun,uykusuzluğunun inadına? Uykuda mısın yarim? Ahhh bizi mevsimlerin kucağına bırakıp giden yarim! Meyve bahçelerinin en güzel meyvesi, Tadın nasıldı? Sulu sırılsıklam mıydın bir portokal gibi? Yeni bir bereket mi yoksa gögüslerinin üzerinde taşıdığın? Hangi kuş cennetinden kanatlandında uçtun Kondunda yüregimin damına öylece baktın? Baktında geçtin en ücra damarlarımdan, Kanıma girdin,aklımda kaldın, Aklım ve beynimle sevdim seni Bir çocuk kadar masum,günahsız, Bir toprak kadar bereketli, Bir ağaç gibi dallarına vurgun, Bir gülümseme kadar hayat dolu hayattan öte sevdim seni! Sevgili Yarim! Deniz Ekrem |
Sofra
Tıka basa doldurulmuş hayat çuvalına dünya, Tezgâhlarde brüt satılan, Parekende alışların; Peşinatsız ceplerdeki ellerine bakıp Delik taksitleriyle sofraya kuruldu, İnsanların darası alınmamış etleri... 29.12.2006/Diyarbakır Deniz Ekrem |
Tekerleme
Ölüme sarılsakta mı yaşasak Alabildigince severek Yoksa Yaşama ağlasakta mı ölsek Çocuklar gibi gülerek.... Deniz Ekrem |
Şimdi (Sen Olmalıydın)
Serseri gözlerimin sınırında bu saatte şimdi... Eşkiya ellerimin ayasındaki yangınımda şimdi... Kalbimin sana ayrılan odasında şimdi... Varlığımın bütün olmuşluğunda şimdi... Sen olmalıydın; Yokluğunu koca bir çerçeve yapıp, karşıma asmak yerine... 12.11.2007/İzmit Deniz Ekrem |
Temmuzda Bile Üşürmüş İnsan
Yüregimizdeki serseri boranlardan geriye sadece bir yıl kaldı, Gözlerimizin girdabında son kez boğulduğumuz yerden geriye koca bir boşluk! Avuçlarımızdaki hayat çizgimizin üzerine oturan kendi gülüşlerimizin bittigi yere dokunuyor zaman, Asırlık acı yükü sırtladığımızın geçmişinden savrulan bu gündü biliyor musun? ... Senin türkülenen gözlerine asılmıştı gün anımsa, Benim şiirsel heyecanlarımın başbelası yanakların, Aşıkcana güneşi kucaklamaktı kaldırımlarda yürürken sana bakmak, Ki son bakışlarımın serseri duruşunu bırakmıştım sırtına! Temmuzda bile üşürmüş insan, kan ter içinde Tek başını yürüyen hüznün koluna takılmak bir Ekim'e kalmaz Yıllar ne çabuk geçiyor benim bunu akılsız aklım almaz! Gün batanda anladım ki doğmamışlığıydı aslolan, Bulut olurdu saçların, gölgesinde taranırdı umut Güleç memelerinle savrulan kışların korluğuna koşardım bir nefeste ben, Tüm sevecenligini yeşertirdi yeryüzü, gökyüzü zaten sendin Ay'ın katmerleşen gülümsemesine dokunuyorsun belki şimdi, Yıldızların gece sefalarından misafirlik çalıntılarının yanına mı oturdun? Bütün bir evrenin kalbini atardık anımsar mısın? Temmuzda bile üşürmüş insan sırılsıklam Yoksa sen şimdi uykuda mısın? 06.07.2007/Diyarbakır Deniz Ekrem |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:20 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.