www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Nazan İzmirli (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143875)

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilinçli bilinmez bir============= yol (-5-)

dizilir boğazıma
eskidikçe anılar
taze kalsın istenir
duygular.
bir neşter at kalbime
çıkart bayatlamış
duyguları
koy tazelerini yerine
deli kanın renginde.
sığmaz
oldum içime
ne duruyorsun
dedim kendime.
sal bedenini
rüzğarın estiği yöne.
rüzğar dağlardan eser sabahları
ben zoru severim ya
verdim yüzümü
en derin duygularla
gülümseyerek en uzak doruklara.

bilinçli bilinmez bir=============yol da.

her yanım dikenlik
tepelerinde en can alıcı çiçekler
ruhumu okşamakta.
en uçarı, en çılgın, en aykırı
bıçaklar saplanıyor
özlem yaralarıma.
acı..! acı..! acı duymak mı..!
maviye uzanırken
gözlerinin
yeşil bir ovaya dönüştüğü

bilinçli bilinmez bir ==========yol da.

diken
sevmeyi
sen de öğrendim
dokunsam mı...! incinir dokunmasam mı...!
batmıyor bana
acı duymaz oldu yüreğim
içimdeki kokuşmuş
cerahatlar aktıkça.
sen
kendime
ulaşacağım
en zor
en yüksek
zirvesin
zirvecansın
biliçli bilinmez bir ==============yol da.


15.05.2006-ant-zirvecansın-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilinçli bilinmez bir ======= yol (-1-)

Farklı yerler, farklı yönler, farklı keşiflerin bilinçli bilinmez bir yolculuğun
heyecanı sarar yüreğinizi benliğinizi.
İşte yine böyle bir etkinliğin hazırlığı içersinde zirvelerdeki özgürlüğü
yaşamaya başlarsınız.

Kalbiniz terkedecek gibidir sizi, yetişmeye çalıştırırsınız bedeninizi onun hızına. An an bir kuşun kanadı olursunuz pır pır eden, her
mevsim adı değişen özgürlüğe yol alan.....

Uyku tutmaz şafakla kalkarsınız, son bir kez daha göz gezdirirsiniz,
kim kimin kahrını çekecek diye sorduğunuz boyunuzca çantanıza........

Cesur hırsız gibi sırtlanırsınız can yoldaşınızı sessiz, sessiz ama koşar
adımlarla süzülürsünüz alaca karanlıkta.......... günün ilk ışıklarına.................

Tekerlekler dönüp, kilometreler katedildikçe, buharlaşan camlardan akıp giden geçmişiniz gibi hızlı hızlı gelip geçen yaşamı izlersiniz.

Elleriniz yüzünüze uzanır aniden, kendinize dokunmak varlığınızı hissetmek
ve ne mutlu ne mutlu şu an bu yolculuktayım dersiniz.Ardından................
derin bir iç çekiş ve içinizdeki sessizlikle bilinmez bir yol.........................uzanır altın sarısı buğdayların sonsuzluğunda............


Birde tabloyu oluşturan, uçsuz bucaksız üzüm bağları ise, yeşille kırmızının,
turuncu ile sarının, kahverengi hazalların arasında sonbahar hüznünü
yaşarken; kış ağaçlarının zümrüt yeşili yaprakları bir tükenişin ardından
yeniden doğuşu anlatır gibidir.
İçinizdeki burgu burgu hüzünler dizilirken boğazınıza, bu manzaradan
sonra, aranızdaki buğulu cam kaybolur, hüzün yok olur anında............

Tekrarı olmayacakmış gibi, olsada farklı olacağını bildiğinizden için,
gözünüzü kırpmadan sindirmek istersiniz her anı.....bazen pes eder göz kapakları ve o kısacık şekerlemenin tadı...........bozulur göçmen kuşların
sıcağa doğru süzülüşlerinin şahitliğinde.....

Uçsuz bucaksız ovalar, geçmişin umutları gibi arkamızda kalınca,
yollar daralmaya engebeli olmaya ve de yalçın kayaların arasında kıvrılmaya başlar........korkudan çok heyecan doruk noktaya ulaşır,
bir avuç kadar ama cesur yüreğinizde.

Vadideki çay boyunca, sonbaharla kavgasını veren söğütlerin boyun eğişlerini izlerken, bir yaprak bir yaprak daha düşürmek korkusunu hissedersiniz kavak yellerinde....ve yerli kuşların türkülerindeki çağrı getirir sizi kendinize.....

Ne kadar hoşnut olmasanızda, kaptanın kendini ayık tutmak için dinlediği
radyodan gelen tınıya arada kulak kabartırsınız.....dilek tutarsınız gizlice....
'her şeye rağmen yaşamak güzel......' diye......

Kayalıkların arasında sıklıkla rastlanılan mezar taşları, bir doğuşu bin
ölüşü anlatır.....anlatır.....anlatır........yaşama daha çok sarılma arzusu
sarar içinizi........çok kısa belli ki..............sizin için, saliselerin değeri bir
nefes bin tebessümde gizlenir.............................hissedilebile n...............

Bilinçli bilinmez bir ============yolun yolcusu olursunuz vazgeçilemeyen.



14.02.2006-antalya-Doğu toroslar
'bolkar dağlarına ulaşmak üzere çıkılan
biliçli bilinmez bir yolculuktan duygusal
kesitler.-1-'

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilinçli bilinmez bir ======== yol (-2-)

Vizyonunuz sonsuzluktur dağcılıkta. Hedefiniz ise, zirveler ve yeni zirveler.......
Bu sonsuzlukta ki her keşifte, mutlulukla kamçılar sizi; vadiler, ovalar, ırmaklar,
volkanik oluşumlar ve buzullarla bütünleşerek yol alırsınız, içinizi ısıtan.

Yeni bir keşif, yeni bir rota heyacanının sarmalandığı yüreklilikle..........
Bilinçli bilinmez bir =============== yocululuğa çıkıyorduk yine..........

Bir kaçış vardı bu gidişin ardında bu defa...............Kimsesiz, öksüz,
bayramlar ağırıma gider oldu anamdan sonra. Ne öpülecek el.....
ne de elimi öpecek yavrum, aynı dili paylaşabileceğim yar da yok yanımda. Yalnızlıklar başlamıştı somut halinde.....
Oysa yalnızlıklarımdaki boşluk hiç bir zaman dolmamıştı,dolduramamıştım
bir yerlerimde tamamlamayı bekleyen birşeyler vardı, çoğu zaman............
bilinçli bilinmez bir============= yol vardı içimde ulaşılamayan.............

Bilinmez yolun büyüsünün öylesine etkisindesinizdirki; ne gecenin donu,
ne sabahın ayazı, ne sızlatan rüzgarı, ne kavuran sıcağı, umursamazsınız
pes ettirmez bedeninizi yüreğinizi. Kılıç kalkan çıkarsınız bu düelloya
başaramamak endişesi dahi gelmez aklınıza.

Rota bizi taşıyor gizemli Torosların en batı ucunda ki Eren dağlarına.
Gece uyku tutmamıştı, hazırlık sonrası erken çıkılacaktı yola,uyur kalırım
korkusuna gözümü kırpmamıştım. Süzülürken vadiye, seki ovasınadan yansıyan günün ilk ışıkları çökmüştü bir külçe altın gibi üzerime.

Ne hikmettir ne hüda bilinmez bir ==================yolculukta......
Rüyasız uykuya yazık oldu derim aslında. Sayıklar durumda yeri
değildi ama, hayrı hayra şerri kaf dağının arkasına demişlerde...........
Bu gidişle biz kaf dağına varırsak, şerler bizi nasıl misafir ederler bilinmez.
Derken rüyada, bir çok eren bizi karşılıyorlar ve bizleri bu bayram
yalnız koymadınız,dileyin bizden ne dilerseniz şeklinde sedada bulunuyorlar.

Bende, içimdeki; bilinçli bilinmez ===================yol ve o yolda
bana enerji veren beni içine alan dev bir güç var ki o güç hiç eksilmesin diyorum kendilerine.
Arkadaşlar, için geçmiş uyan.....az kaldı, geldik diyorlar.
Bakışlarımı hissediyorum bir boşlukta,derin....sonsuz.....bir yoculukta........

Bir çeyreklik zaman diliminde kendimizi bulduk, Eren dağı eteklerinde.
'Bu yolculukda ki detayları keşif anılarımda paylaşacağım sizlerle.........'

Eren dağı, hakkında yaptığım biliçli araştırma, birinci deprem kuşağında
kalan 3677 metre, paleozoyik zamandan önce ve tersiyer döneme değin
uzun ve karmaşık bir gelişme gösterdiği karstik bir yapıya sahip volkanik
bir oluşum olduğu idi. Bilinmez yanı ise, dağı oluşturan tüm tepelerde
sayısız yatırları olmuştu.
Rivayete göre, ibadet için sakinliği tercih eden erenlerin zirvelerdeki
ebedi istirahatğahlarıydı.

Olağan üstü bir ruh haline girdim, o gece çok uzun geldi, yinede hiç
bitmemesini istedim....................güneşin doğuşu bir şeyleri anlatıyordu
bu bayram sabahında.......anlayamadığım.

Yalnızlığımdan kaçtığım, yeni keşifler için koştuğum Erenler diyarında
adım adım yükselirken, erenler karşıladı bizi zirve yollarında.
Kanatsız bir kuştum adımlarımı hissetmiyordum,güneş buluta gizlenmiş
bizi bunaltmadan takip ediyordu.
Seki ovası yer yer pamuğa andıran butlar altında kalmıştı.Yer yer yükselen
kavaklar tabloya yaşam belirtisi katıyordu.
Güneye baktığınızda, volkanik oluşumun sergilediği içinde kaybolabileceğiniz
ıhlara vadisini anımsatan dolinler,polyeler,mağaralar,buz yalakları,buzul setleri
doğanın ve kışın üzerinden altı ay kar eksilmeyen Eren dağının ovaya kattığı
zenginliği sunuyordu.

Çarpıcı güzellik ve ruhani bir uçuş içersinde yeni hedefimiz olan zirvede
kocaman bir yatır bizi beklemekte.

Başıma bandana diye doladığım anamın yazmasını çıkarttım.Yatırın başındaki
taşa sararak bağladım.İçimdeki ürpertiden belkide onunda üşüdüğünü düşündüm.

Keşke hiç dönmesem buralardan dediğim zirvelerden biri idi.
Nedir insanı çok istediği şeyleri yapmaktan alıkoyan.
Yetersizlikmi...? isteklerde, yoksa zamanımı var zaman içersinde.

Ve yine bu ruh halinde inanılmaz duygu yükü omuzlarımda.
Kaçışlar zirvelerde de sıkıştırır duyulan acıların anısında sizi
anlarsınız.........anlarsınız......anlarsınız..... ..yinede.........

Biliçli bilinmez bir==============yolun sonsuzluğunda kaybolursunuz.

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilinçli bilinmez bir ==============yol - 7 -

bir görev için taşırız canları
değiştiremeyiz çizilmiş planları
iyi kötü / güzel çirkin / cesur korkak
oynarız.. senaryoları.

1.yolcu

ilmek atılmıştı yaşanmışlıklara
ürkek değildi
ipin ötesindeki
bilinçli bilinmez bir============== yola
üstlendiği misyonu götürmüştü
son noktasına.
giydirdi siyah paltosunu
kar beyaz umutlara.


2.yolcu

yüz yılı
yaşamıştı
ceviz kabuğunda
kanatsız bir melekti
görmezdi gezmezdi
beynin ve kalbin ışığında
tanırdı evreni
tamamlanmıştı süreç
acı olmayacaktı onun için bu göç
eliyle toprağa verdiği
yüreğinde gizli yangınlar kadar
ruhunu teslim ederken;
bilinçli bilinmez bir ============yola
çıkmanın sevinciydi dudaklarında.


3. yolcu

çok şey sığdırmıştı
kısacık yaşamına
öncü olmuştu
her adımımızda.
bir kuru kayısıyı
on parçaya bölmüştük
tadına varar vara
yine de değildi vakti gitmenin
bilinçli bilinmez bir ============yola
bencil olan; sen mi
biz mi
bilmiyorum
tek bildiğim
hüzünlü bir huzur
sızıların dinmiş olmalı
boşver acısın yüreğimiz

sığmazdı için içine
biliyorum ki şu an
yüreğin sonsuz bir
ufuk çizgisinde
sevdiklerinle


09.01.2007-nazan

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilinçli bilinmez bir ==========yol (-3-)

ayrılıkların sonbaharda olduğunu bilirdim
sen, yaprak dökümü derdin bu gidişlere
ilkbahar da ise herşey yeşerir sevgiyle
doğa, insanlar aşkla filizlenir
su yürüyen her beden coşku dolar
yeni bir yaşam başlar derdin.

neden bize bahar
şakası yapmadın
bu kez bizi kandırdın
bir nisan sabahı
mis kokan limon çiçeklerinde
bize ilkbahar yerine
sonbaharı yaşattın.

üzülsem mi
sevinsem mi
bilemiyorum.

sonbaharda bekliyorduk yolculuğunu
ben sana biraz daha doyacak
pamuk ellerini avucuma alıp
öpüp koklayacaktım
asi gençliğim için, beni affettiğini
kiraz dudaklarından duyarak
derin bakışlarında kaybolacaktım.

ama sen,
hiç sevmediğin
solgun sararmış sonbahar
yaprakları gibi gidecektin.

şimdi ise,
bahar sevinci, tazeliği, güzelliği ile
kavuştun sevdiklerine
eminim, onlara sunulan
kucak kucak kır çiçeği
gibi karşılamıştırlar seni özlemle.

naaşın musalla taşında
konduramıyordum seni oralara
lime lime oldum acıdan
bedenim,ruhum,beynim
darmadağın çınlamaktan,

kulaklarıma yankılanan sesleri
anlamlandırana kadar
süren kabustu inan.

bizi kim giydirecek
bizi kim doyuracak.
kim derdimize derman olup
kim hastamıza çorba kaynatacak.
dargınlarımızı kim barıştırıp
bayram sevincimizi paylaşarak
yoksullarımıza kanat olacak.

o an anladım nurdan ışık olup
etrafını aydınlattığını.
çiçeklerinden nasıl vazgeçtin
annem
günlerdir sulamadın, onlarla konuşmadın
onlar sensiz solar,seni özlerler
annem
muhabbet kuşların kondu yapraklarına
tesbih çiçeklerini, kıt kıt kıtladılar
sitemle ötüşüp, bakıştılar seni aradılar
içimdeki keskin bıçak yarasını
o an kapattılar.

ağlamak mı
susmak mı bilemiyorum
bu zikir işkencesinde
çok ince düşünmek lazım
bu yolculuğun ötesinde
işkence mi
terbiye mi
ruhun
özgürlüğü mü
çok sevdiğin beyaz çemberini
götürmediysen beraberinde.

bilinçli bilinmez bir==============yol
bilinçli bilinmez bir ================yolculuk

değil,
özlemin sızlatıyor beni.


01.04.2003 - / 01.04.2006- ant-


Tanrı sabır versin anasını özleyen yüreklere
inanıyorum ki analar asla terketmez
yavrularını koruyan
bin ışık bin gölge olurlar üzerimizde.

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilinçli bilinmez bir============ yol (-4-)

nedir bu suskunluk
ölümün kokusu mu
soğuk mudur yoksa kokusuz mu
hoşnut etmez bizi onun yolcusu.

er yada geç uğrar yanına
soğuk yada sıcak dokunur sana
ne hissettirir bilmem o an kanına
kalma.! git mi der yürek ona.

istenmeyen bir misafir gibi
yüzün asık,gönülsüz beklersin onu
o çok arsız, umarsızca girer döşeğine
yerinden yurdundan eder seni sevimsizce

bir gece yalnız kalınca yüreğinde
ikna eder seni, onun ülkesine gitmeye
atar seni tekerleksiz mersedesine
sürükler bilinmez bir yolculuğun ötesine

hiçbir şey yoktan var olmadıysa
var olan birşey de yok olamaz

nedir bu gitse de
yanımızda kalan

nedir bu suskunuk
ruhun
yorgunluğu mu

yoksa
erişmek istediği
sonsuz
huzur mu...!

bilinçli bilinmez bir ============yol
bilinçli bilinmez bir ==============yolun yolcusu
bilinçli bilinmez bir==========================yolun sonunda.



01.03.2003-ölüme yolculuk-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bilmece

şiirlerinde bedenim,
dizelerde yüreğim,
hecelerde
bölünüyor
hücrelerim.
kelimeler
kekeliyor dilimde.

yaaaaar.....yar...

söyle...!

ya / rın mı...?
yar / ın mı...?

kalbim tekliyor
bu bilmecelerde.


20.03.2006-ant-bilmece-

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:37 PM

Bin bir gece

yarım kalmış
bir senfoniydi
gecenin sesi

ıssız
sessiz

okşayamaya kıyamadığın
saçlarımda ki
sıcacık nefesin
ve yıldızlar
akıyordu
gözlerimizden
geceye

binbir geceyi
bilmem ama.!

bir başka gece
bu gece.



27.11.2006-kaş/kalkan

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:38 PM

Bin sen oluyorsun

zaman zaman büyüyorsun
dolunay gibi
zaman zaman kabarıyorsun
dalgalar gibi
zaman zaman yıldızlar kadar
sonsuz
ve sen
bir sen bir sen
bin sen oluyorsun
atamıyorum atamıyorum
düşlerimden zihnimden
sığdıramıyorum
beynime bedenime yüreğime
büyüdükçe büyüyorsun
evren olup
dört bir yandan kucaklıyor
sarmalıyorsun
ve sen
bir sen bir sen
bin sen oluyorsun

sensiz *******imde.

04.07.2004-ant/kal-

Nazan İzmirli

GooD aNd EvıL 04-06-2009 04:38 PM

Bir buselik yaz bana

bir orta oyununundayız
müziğin ritmik
süzülüşlerinde kaybolan
başrol de bir keman
segah olsun makamın
seni bana anlatan
ben çekerken
evç perdesini
yalnızlığımıza
sen neva dersin
yaylara
her zamank i gibi
olanca hırçınlığınla
sızlanır kalbim
notalara uzanan
her parmağının
ucunda

bir buselik dörtlüsü
.........yaz bana........
beni sana anlatan
.........segahlarında hiç
........................... solmayan......

bir buselik dörtlüsü
..............................yaz
beni............................
seni.............................
bizi anlatan...........! ! ! ! !


04.03.2006-yaz bana-antalya

Nazan İzmirli


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:54 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.