![]() |
Dere Yatağı
Köprünü dere yatağına kurmuşsun Seller ayaklarını götürüyor Üstünden katır yürür Umudun yüreğinin ortasına kar suyu kaçıracak Tomruklar temelini yıkacak Aşklara ustura vuracak duyguların Alevini suya vur kanat kabuğunu Dayanmaz yanmaz yüzsüzlüklerini Hüseyin Yük |
Dereler
Hep cesaretliydim sen gözlerini kaçırınca Gelişin hep güzeldi ağırda olsa Hep şiirlere saklandık Senin güzelliğe Benim şefkate yazdığım Sana anlatacak en uzun dereler vardı Kendime anlattığım yalnızca Oysa on iki çalınca Dereler su olurdu devler karınca Bu şiir PERİM FIRAT ındır Hüseyin Yük |
Derinliğim
Senin yüksekliğine salmak kendimi Budur benim derinliğim Sen güneşten önce geldin üstüme Ateşimin ışığı değilmisin.sen Ey hayatımın ikindisi Açık denizim Hüseyin Yük |
Dilini bilmediğim gözlerinde
Dilini bilmediğim gözlerinde Seni öğrendiğim Bütün lisanlarımdın sen Sevgi lisanında denizler gördüğüm Cesaret dolduğum Zamanlardi görüşmelerimiz Hüseyin Yük |
Dişi Düş
Bir atın dağa tırmanması gibi Dudaklarına tırmanıyordum Belin yerçekiminine inat Saçların saçaklarıydı ellerimin Bir dişi düşlesem beklesem Karşıma hayalin dikiliyordu En çok gözlerinde sevişirken Şiir kokuyordun aniden Bir dişi dişine takmasın yeterki Değirmen gibi övütür sizi Erkekler koşar düşer pişer İstesin yeterki Kıtaları birleştirir alnına Memeleri patlamış mısır gibidir Ay çiçeğine döner aniden Kirpiklerinin arasından bakarsa Hüseyin Yük |
Doğum Günü
Bugün doğum günün Kaçıncı kez doğdun Doğurdun. Sana hediye almak istedim ' Bir hayalini hediye et' dedin. Şafak vakti Basmane Garında Seni getirecek trenin perununda Bekledim seni. Şehrin ışıklarında yansıdın gözlerime Kucakladım gün seherinde seni. Sen yoksun… |
Doktor Filiz
Her yeni doğum bir filizdir Her filiz bizim yüreğimiz Severiz besleriz özleriz Karlar altında yeşeren Ağaç olur meyve verir filiz Biz her sevdamızı filize sorarız Doğan sen doğuran sen Güne türkü satan Her gönülde yatan sen Nöbettesin elbette bilirim merhamet sende İyiki durmuşsun bir kış vakti tomurcuğa Hüseyin Yük |
Dokunsam
Dokunsam karpuz dilimi dudaklarına Papatya çokluğunda çocukluğuna dönersin Bahar mağaralarıdır kuşlar Ekmek kokusunda gamzelerin Hani çıkıp gelsen yaz gelse Seninle gülen akşamlarıma |
Dostmusun
Seni dostlukta ararken uzaklarda buldum Bekledim bekledim hem yoruldum hem kırıldım Artık titretmiyor adın yüreğimi burnumun direği sızlamıyor Anmıyor adını adım Gece yarılıyor anlında düşünemiyorsun Alev alıyor miltanın yanılıyorsun Darağacına asıyorsun belkide umutlarını Ağlıyorsun yanıyorsun söndüremiyorsun Ne uzağa bak ne yakına arkana bak arkana Kabuk değiş yılan gibi yaz geldi yaklaş yakınlaş Karamsar sarmısakları ek butun yeşillere Ne zaman şafak tohum verirse döllenmelere |
Döndünmü?
Döndünmü Bana olmasada merhaba demesende Saçların serpilsin pencerende ışığın yansın yeter Sokak kedileri sincap birde sarı kuş Evinin yokuşu bile özlemişti seni Saatler teke düşünce ellerimiz üşüdükçe Çaya dudaklarımız alışınca Ve senin uykun kaçtıkça sohbet koyulaştıkça Tenin derinleştikçe DÖNÜŞLERİNDEYİM Hüseyin Yük |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:14 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.