![]() |
Yeni Yaşın Gülüşünü Aydınlatsın
Kemal'e ............................... Sıcak bir yaz akşamıydı hatırlıyorum, aylardan temmuz Gecenin yeni güne göz kırptığı bir saat, kalabalık Nasıl tanışmıştık seninle düşündükçe gülümsüyorum Birlikte geçen zaman eklenmiş üst üste Yıllara yakın olmuş paylaşılanlar o günden bu güne Dostluğun her daim yakınımda, varlığın huzura eş Üstelik uğurusun hayatımı yazdığım sayfaların Teşekkür borcumum var samimiyetine Neleri geride bıraktık seninle Nelere kızdık gözyaşı eşliğinde Birçok yaşantı aklımdan geçiyor kare kare Hep kalemi aldım elime Sana seni anlatmak istedim sözcüklerimle Olmadı beceremedim, sinmedi içime hiç birinde İşte şimdi vakit tamam olmuş Doğum günün bugün, senin için süslemiş her kelime Nasıl ödesem bitmez hayatıma kattıklarının karşılığını Güzel zamanlar sakladık anılar belleğimizde Her yeni yaş biraz daha korkutuyor belki bundan öte Ne bekliyor gelecekte, ne kadar zaman yaratır insan sevdiklerine Yeni yaşın gülüşünü aydınlatsın isterim en içten dileğimle Sen hep böyle kal, yakın kal, dost kal Daha nice yılları kutlarken meydan okuyalım zamana birlikte Doğum günün kutlu olsun arkadaşım Seni bana kazandırdığı için bugüne şükranım var |
Yenilendim
Ağırlığınca duruyorsun içimde İsyan tamtamları çalıyorum bazen Anlattıkça dilim açılıyor susamıyorum Yenildim be adamım Gidemedim, sevdalınım işte Çabuk mu pes ettim kendime Zaten hiç kırılmamıştım ya Kızgınlık geçince süt liman Sokaktakiler de bilsin istiyorum Tek dileğim yanılmamış olmam Sen hale bildiğim gibiysen Adını andığımdaki kalp çarpıntımsan Hayat alt üst edip yine de buradaysam Beş paralık iyi niyetlerin düşüşünü de say Yangınım sendendir yine Ağustosa perde perde iniyor yaşım Kavuran *******de yıldızı sana kaydırdım Tutum ikimize sessiz bir dilek Adadım kendimi bildiğin şekliyle Yenilmedim, yenilendim seviyorum işte |
Yetmez Hissettiklerine Kelimeler
Yetmez hissettiğin duygulara bazen kelimeler, işte öyleyim Sözsüz kalırsın ya da noktasızdır cümlelerin İçinde anlamsız bir his, aşk mı bu? Mantığın dışında ama duyguların içindesin Hala savunmaya korkmuyorsun, hazza yakın tek o diyorsun Çok özlüyorsun ama yüreği nasıl sevgilinin bilmiyorsun Bu yaşanmışlıkları akıl halen almıyor düşündükçe Oysa daha kaç zaman geçti gözlerinden geçenler dile yansıyalı Yine de inan bana diyordun bir tek sen beni tanırsın. Nasıl sarsmaya çalıştılar inancımı, sana nasıl inanmalı Hataların telafisi olmadan aşka inanılmıyor galiba Öğrendin mi hata yapmamayı Haz bir adım yanımda şimdi bile, sana dair kelime kelime Nasıl geçecek bu kırılmışlık halleri Ya da sen bir gün gösterecek misin verdiğin değeri İnan bana diyordun, hala en büyük çabam Ama hep başa döndürüyor senin kendine vermediğin anlam |
Yıkık Bir Kentin Sevdaya Yanık Çocukları
Yapraklar dökülecek ardımızdan.. Sonbahara dönecek şimdi bu bahar vakti mevsimler.. Çünkü bitişi vuruyor saatler.. Bembeyaz bir örtü kaplayacak her yanı, soğuk.. İçim üşüyecek sen yanımda yoksun diye.. Kal diyeceğim de, gitmeyi isteyen benim galiba.. Senden dönen her duygu içime döndürdü beni.. İçimde her seferinde senle karşılaştım.. Benden öteydin ama varlığını gerçekte tutamadım.. Sıradan sohbetlerde araya sıkışan cümlelerden anladıklarım mavi gözlerinden geçemediğimdi.. Dalgın bakışlarda yakaladıklarım hep bize dair şeylerdi.. Bunca zaman geçti, belki sendekiler değişti; bendekilerse aynı.. Sevdaya yakınsın, gülümsediğim ve sensiz edemediğimsin.. Ne olduk peki? Şimdi biz neyiz? Nerden bakıyoruz birbirimize? Söylesene bitirebilecek miyiz içimizde yok saymaya çalıştıklarımızı? Bitmiyor sevgili.. Ardımızdan dökülürken hazin bir duygu içinde düşler yaprak misali, geriye kalanlara iki damla yaş akıtacağız sanki.. Gidiyorum diyorum, bu dönemeçten sonrası yok diyorum.. Olmuyor.. Sana yakınken başka bir sevdaya dokunulmuyor.. İçim üşüyor sevgili.. Sıcak iklimlerden kalma bir halim vardı oysa, içim üşüyor.. Değince tenin tenime ısınıyorum da yokluğun buna fırsat vermiyor. Keşke diyorum ve susuyorum, çatışıyorum sonra kendimle.. Sana yalanlar söylüyorum.. Kendime söylediklerimden daha hafifler.. Olmuyor.. Hep başa döndürüyor gözlerimiz değince geçenler.. Biz dediğin, yıkık bir kentin sevdaya yanık çocukları, ayrı düştük ama aynı yürekteyiz.. Şimşekler çakarken senin gözlerinde benim içime düşüyor fırtınalı yağmurlar.. Yoksun üstüne üstlük yalnızlığın ortasındayım ve yalnızlık bizden geçiyor.. Mevsimler değişiyor bak, başa dönecek mi yaşantılar? Akreple yelkovan üst üste geldiğinde bizi vuracak mı yüreğimizdeki zaman? Bak yine yağmur var dışarıda, ılık esen rüzgar ve yine İstanbul, aklıma düşüyorsun.. Konuş benimle ve söyle, ne var bize dair yüreğinde.. Git diyorsan giderim, üç beş kırık cümle bırakarak geride.. Sadece sevmiyorum de, geriye kalanları düşünme.. Zaten soluyor susuz kalan aşk, dokunup dökme. Sonsuzluğa çıkan bir ses var içimden şimdi.. Belki bir yakarış gibi, belki de çaresiz; Ben hiç kimseyi bu kadar sevmedim ki.. Bana sevdalı gözlerin vardı ya bir zaman.. Şimdilerde saklamaya çalıştığın.. Giderken yalnız onlar saklı kalır yüreğimde.. |
Yıldız Yağmurları
Yıldız yağmurları yağacak bu gece üstümüze Sakin ve karanlık bir yer seç kendine, izle Dileklerin kadar yıldız düşsün yüreğine Umudum sana dair benim dilediğim şeylerde Var mıyım yok muyum içinde bir yerlerde Varsam mutluluğumsun hala Yoksam dedim ya umudumsun aşkta Geçiyor zaman sadece sevgi kalıyor gerçekse yaşanan Milyonlarca yıldız da kaysa tek seni dileyeceğim inan İlahi adalete ve gözlerinin ötesinde bıraktıklarıma tutunaraktan |
Yıldızları Sayıyorum
Bir..iki..üç..dört..beş… Gökyüzüne diktim gözümü tek tek yıldızları sayıyorum. Kayarsa belki ardı ardına, dilekler sıralıyorum. Hani çok eskiden, çocukken, Akdeniz’in tuzlu kumunda sırtımız, Başımızda meltem esinti, Gitar sesinden sarhoşluğa uzanırdık yakamozları izlerken. Bir..iki..üç..dört..beş.. Yıldız sayardık tek tek geleceğimizin ne olacağını bilmeden. Göz yaşı yoktu o günlerde daha, Aşk acıtmamıştı kimimizi, Acıtsa da şimdiki gibi çizik değildi içimiz. Anlıyorum ki büyümek sadece tenine çizik katmakmış. Nerde şimdi güvenle yasladığımız sırtımızdaki kum tanesi, Çoktan bıraktı bizi, karıştı denize. Deniz çoktan unuttu sarhoş *******imizi. Şimdi başka bir şehirde büyüdüğüm yerleri arıyorum.. Dost omuzlara yasladığım başımı vurdum, Yarama merhem olmaya çalışıyorum. Kendime fazlayım günlerdir, Hayatıma işleyen ince bir sızı aşk üstelik, Sevdiğim adamın çaresizliğine yanıyorum, İçimdeki yangın yetmezmiş gibi. Altı..yedi..sekiz..dokuz..on.. Hep başa dönüyorum yıldızları karıştırıp, Dileğimi duysun diye değil tanrı bu sefer, Sadece uyku arıyorum. Kaysın yıldızlar düşsün üstüme yorgan yaptığım gökyüzünden, Yar diye saklarım seni rüya arası yastık altıma, Ruhuma kaçarsın belki sonra, Yeni baştan başlarım gözümde parlayan bir yıldızla hayata. Bir..iki..üç.. Gerisi uykuda saymak için bende kalsın.. Sen uykudan önce son dileğim ol kayan yıldızımda, Hoşça kal sevgilim, Buraya kadarsın.. Anımsarım belki bir gün yıldız kaydığında.. |
Yok Senden Öncesi
Bazen zorluyor sessiz kalmak.. sınamaların sonunda hep Orda olmaya çalışmak gücünden alıyor.. Götürüyor içinde sevdalı bir şeyleri, yine de tam değil.. Aşk hep var.. hayatıma girişin tanrının mucizesi, bilirim.. Çiçekler açarken karlar altından mevsimi geldiğinde, Sevgilerden el ele geçeceğiz.. tüketmek için değil çaba.. Emek ve paylaşımla var ediliyor bir hayat.. Dağılıyor geçmişin gölge misali takip eden bulutları.. Arzular vazgeçilmez ve tanıdık kılıyor birbirimizi.. Tanıdık ruhlar gibi, geçmişten geliyoruz aslında.. Gözlerimiz kapalı iç sesimizi dinliyoruz.. Öyle hırçın tavırlar yok artık, dingin sulardayız.. Kırık dökük cümleleri topladık, konuşuyor yürekli tarafımız.. Çağrışımlar sana dair artık hayatımdaki ve diyorum ki, Aşkı bildiğimi sandığım yanılsama yaşantılara son verdim.. Yok senden öncesi, senden ötesi.. verdiğin anlamlarla dolu yaşantılar Lütuf sanki, işle aşkı ellerinle yüreğime. Ayrılık uzak olsun düşlemlerimize bile.. yazgıysa bu Razıyım ve kabulüm seninle her şeye.. |
Yol Aşka Çıkmıyor Şimdi
Yüreğimin akşamları ayaz olurdu önceleri yokluğunda Üşürdü tenim sensizliğin estirdiği rüzgârlarla Dağlarında kekik kokuları gelmezdi burnuma çocukluğumun Şimdi kara kesmesi beklenen kış gecesinde güneş açtı açacak Sisli bir şehir belki dışarıya baktığımda önemli değil Gözümün perdesi indi, yarama bastığın tuzlarımla barıştım Gidemem belki bir süre daha ama topladım bavulumu Son bir sözüm var, gözümde yaş boğazımda düğüm Allahaısmarladık sevdiğim yol aşka çıkmıyor şimdi |
Yol Verdim Sana
Yol verdim sana.. Ve sanki ayak seslerini duyuyorum yüreğimden giden.. Her geçen gün sanki bir öncesinden çalıyor.. Gözü yaşlı bir sevgili rolündeyim sonrasında gidişinden.. Yanına aldığın bana dair cümleleri çıkartma bavulundan, sakla.. Gün olur tersine döner yaşananlar ve aşk var olur yeniden.. Ve ben durgunum bu sefer.. Yalnızım.. Sensizim de ama seyirciyim ardından sadece.. Sevmiyor olduğumdan değil, aksine öyle deli sevdiğimden, Yol verdim sana yüreğimden… |
Yolculuk
Dolunayın eşlik ettiği uzun bir yolculuğa çıkıyorum Karanlık gecede yanıma aldığım tek şey sevgim Başım camda.. Aklımdan kırgınlıklarım geçiyor gözümde yaşla Üz beni, uzaklığınla yarala Bir kere kırılıyor insan sonrakiler kızgınlık yalnızca Ne zaman dönerim bilmem İstanbul’a Seni sevmek yaşamımı harcamaksa, harcayacağım inan bana Suskun kal, uzaklaş da Ama biliyorsun elini vicdanına koyduğunda Orda olacağım koşulsuz aşkla Zaman senin, sabır benim sevdiğim Tanrı bizi korusun diye dualar Şimdilik hoşça kal |
Yüreğimdeki Sen Bahçem
Elvedasız gidersen yüreğim affetmez seni Söylediğin sözü kulağın duymaz bazen bilirim Özrün artık düzeltmiyor kırdığın yerleri Acıyan candan öte ruhumun derin yara izi Görünmez baktığın yerde dinlemen gerek tenimin sesi Yalnızlık benim yoldaşım şimdi Yokluğuna bile mesafe koydum, kendimleyim Kirpiklerim rimelli ağlatma beni Elvedasız yollamaz yüreğim seni Sağır sultan duydu seni sevdiğimi Ömür biter, bitmez sana beslediğim sevda çiçekleri Soldurma yüreğimdeki sen bahçemi |
Yüreğimdekilere...
Yürüdüğümüz yollar aynıydı bunca zaman. Aynı bahçede aynı hayallerle büyüdük aslında. Gülümseyen gözlerden ve deneyimlerden öğrendik her şeyi. İlk sevda yanığımız belki aynı vakitlere denk düştü. Acıdık. Tek tek değildi acımalarımız da. Birlikte öğrendik aşkın acıtan yanını. Birbirimize dayandık zor anlarda. Hep vardık, hep birlikteydik yıllarla. Gün gelip hayatın içine girene dek aynı mekanlardaydık üstelik. Yine de yitirmedik mekanları. Sadece sayılı zamanlara sığdırdık. Hep aynı zaman, hep aynı yerde, her dönümde bir araya geldik. Şimdi aynı yerden bakmıyoruz hayata. Farklılaştık ve kendimize deneyimler biriktirdik. Yaşanmışlıklar aynı olsa da farklı tecrübelerle götürmeye çalışıyoruz hayatı ve o tecrübeleri paylaştığımızda kimimiz gülümsüyor, kimimiz hüzne yakınlaşıyor galiba. Büyüdük mü ne farkına bile varmadan? Yıllara yeniliyor muyuz? Bizi de sarmaya başlıyor sanki sorumluluğa yaklaşan hayatlar. Eskiden olsa hadi çocuklar oyuna derdik hepimiz. Gelecek yok. Geçmiş yok. Şimdiydik aslında daha o zamanlarda. Çocuk yüreklerle ne kadar algılıyorsak o kadardık, ama anlardık. Hayat; ilk kez sana karşı mücadele yolumu bilmiyor gibiyim. Garip bir his bu yüreğimdeki. Bir şeyler geçip gidiyor sanki çocukluğumdan. Büyüyorum galiba. Uzaklıklar acıtıyor sanki artık. Hani eskiden gitsek bir an önce uzaklara derdik ya, şimdi keşke hep yakın olsaydık diyoruz. Özlemlerin tadı değişti. Kavuşmalar daha bir hüzne yakın artık. Yollar uzun geliyor. Gidişler. Dönüşler. Göz yaşları artıyor. Hani zorla gidilirdi ya eskiden o çam kokulu dağlara. Şimdi her akşam evime dönerken içime çekiyorum sanki o kokuyu ve özlüyorum çamlarımın yaylasını. Evimi özlüyorum. İyot kokusunu özlüyorum, denize karşı uyandığım odamın penceresinden sabahları burnuma gelen. Ve gitsem diyorum. Gerilesem. Baştan yaşayıp baştan büyüyebilsem. Şimdi ortasına bile gelmediğim hayatımın - ki neresidir ortası tanrı bilir - karşısına geçtim, dünden bugüne bakıyorum çocukluğuma dost yürekle konuşurken. Oynadığımız oyunlar geliyor aklıma. Koşturduğumuz bahçelerde koşuyorum yeniden. Bir sürü anı hatırlıyorum gülümseten ve sırtımı dikleştirerek oturduğum yerden, kararına destek olmaya hazırım diyorum yürekten. Sıra sıra kopuşlar sanki dağılan bir tesbihten. Gün gelip yeniden hayatlar kurduğumuzda, aynı çocuk yüreklerle can vereceğiz onlara. Sevmeyi, üzülmeyi, birlikte büyümeyi öğreteceğiz öğrendiklerimizden. Değerleri korurken, bize can verenlere sarılacağız belki biraz daha fazla. Ve hayat yine devam edecek kaldığı yerden. Evim. Ailem. Yüreğim.. İyot kokum. Çamlı yaylam. Çocukluğum.. Hepinizi içimde korumaya çalışıyorum.. Büyüyorum..Yoruluyorum belki biraz daha.. Hayatımın yaratıcısı olmaya çabalıyorum.. Galiba başarıyorum da.. Biliyorum herkes şanslı değil bu kadar.. Sayenizde ben oluyorum.. Arkamdaki gücün büyüklüğünü hep hissediyorum.. Ve sizi çok seviyorum.. |
Yüreğindeki Çocuğu Büyütme Sakın
Her giden sene bir şeyleri de götürür beraberinde Eklendikçe yaşa yeni sayılar Olgunlaşır insan şarap misali yürek mahzeninde Yükü ağırlaşır belki biraz hayatın Yaşanmışlıklar bazen taşınmaz olur Bazen de kuş misali özgürce uçurur Her şeye rağmendir yola devam etmek Işıktır gözlerin içindeki yeni yaşı karşılayan Ve işte bugündür başladığın yere dönüşün Ve bir gün dönümüdür bitip yenisine alışmaya çalışılan Bugün doğum günün dostlukla kucaklanan Dileklerin yağsın yaşantına yıldız misali Sahip olduklarına sıkı tutun ki şans bırakmasın seni Düşün Bir yaşama neler sığdırabilir insan Aşk, dostluk, umut Belki biraz da hüzün hazan sarısından Hepsi senin olsun arkadaşım Yüreğindeki çocuğu büyütme sakın zamanı kovalarken Bugünü kaybetme, sakla anılar belleğinde Yıllar sonra yad ederiz belki birlikte İyi ki doğdun, iyi ki varsın Nice mutlu senelere |
Yürek Yangını
Nasıl durdurmalı yürek yangınını. Sakinleştirmek ve kuşkulardan arındırmak zor zihni. Kavga başladı mı içinde durmuyor fırtına. Dingin değil gece. Savururken rüzgar ekimin düşen yapraklarını, düşüyor içimden sana dair bir cümle. Tutunmuyor aşk, tutunamıyor sağlam bir şeylere. Sen yoksun çünkü. Sesin yok. Kokun yok. Biten yaz *******inin izlerini sürerek kalıyorum. En son diyorum ne zamandı teninin tenime deyişi. Özledim diyen sen miydin birkaç gün önce. Nasıl bir masal uydurmalı ki yüreğe geçsin bu karanlık gece. İyi gelmiyor senden başkası. Beklemek sancılı. Söyle sevgilim düşmedim mi aklına. Kabusa dönen uykulardayım ki uyumak mümkünse. Gülümseyen gözlerinle ışık olsan geceye. Zaman, sıkıntı yaratıyor son günlerde. Bıraktığım yerde sanki düşecek kaygısındayım. Kendimi alamadığım sorulardayım. Özlem aldı başımı. Sensizlik uzadı sessizlikte. Uzun cümlelerden sıkıldım. Kendimden kaçmaya çalışmıyorum. Sen bendesin biraz ben sende. Aşk, bu gece de beklemeyi öğret yüreğime. Aşk, huzuru yakın tut düşlerime. |
Zaman Sabrıma Eşlik Eder
Yaz ortası beden isyan eder Ten ateşe düşer Yanar, *******i soğuk suya böler Nefes hızlanır Rüya dağınık, sayıklamayla biter Bir atımlık uzaklık aramızdaki Elim değmez, gözüm görmez Meğer sözüm duyulurmuş sende Bildiğim tek şey Önem verişini dolaylı gösterişin belki de Kavga kıyamet içimde Yalnızlık zorluyor işte Kalabalık içinde tek başınalık benimki Yalan dostlar da dağıldı Kim bilir yüreğin nerde Yeni bir bekleyişe gebeyim sanki Hayatın uyaranlarından sen çıkar gibisin Kurtuluş denen yere nasıl gidilir Arsız bir çocuk edası son günlerde bende Kurtuluşum sensizse esirliktir Çal kapımı eskiye dem vuran kadehlerde Bir şarkı tut geceden bize söyle Bilinmeyen bir ses ver olmadı Anlarım emin ol sensin bilinmeyenin adı Umudum bitmesin yine sıcakça bak gözlerime İmkansıza koymadım seni daha Bedenimi sarsarım hastalıklarla Yine de senden uzak kalmayı beceremem Sığınırım yatağıma senli uykularda Ses verirsin dayanmam adına Ben varım hala Buradayım duygular arasında Neler geçiyor başımızdan Değişiyoruz belki hayat karmaşasında Ağlarım biraz zorlandığımda, geçer Beklerim demiştim sana Bilirim, zaman sabrıma eşlik eder |
Zamana Yenik Düşmedik
Mustafa'ya... .................................................. . Çok zaman geçti yaşantılar üstünden, belki haklısın ben geçip gitmedim hiçbir şeyden. Gidemedim sadece, ötesi boş ötesi canımı acıtan söylemler. Güçlü durmaya çalıştım ve inandığım bir aşkı yaşattım içimde. Ne kaldı diyeceksin belki elinde. Ben kaldım, kocaman bir aşk kaldı yaşadığım sürece şükranla anacağım. Ve belki de en önemlisi dostluklarım kaldı geriye. Sen kaldın arkadaşım. Canımı acıtan yerleri sıyırıp temize çektiğimde, karşına geçip yaşadıklarımı anlatabileceğim dostluğun kaldı bıraktığım yerde. Bıçak kemiğe dayanır gün olur, çok sevsen de kalamazsın sevginin içinde. Aşkı bırakırsın geride ve dediğin gibi arkadaşım biriktirdiğin insanlar vardır işte hayatım dediğin yerde. Dönüp bakıyorum şimdi geçmiş günlere, ne çok yük taşımayı denemişim aşk içinde. Yorulmuşum arkadaşım. Soluğumun yaşamama dair olduğunu bile unutacak kadar nefesimi tutmuşum. Kendimi acıtmışım gün olmuş, aşk nesnem acıtmış bazen, ama sen de acıtmışsın arkadaşım. Göz yaşıma dahil olduğun zamanları saydım da, seni temize çekmek aşkımı çekmekten daha zor oldu. Öfkelendim, öfkem iyi niyetine yenildi her seferinde. İç hesaplaşmam zaman istedi ardından. Sessiz bir kaçış içinde uzak durdum hayatından. Söyleyecek söz bilemedim de ondan. Aşka inancım sarsıldı, bu sırada hayat ve doğruluğuyla büyüdüğüm değerlere inancım da sarsıldı. Kaldıramadığım bir karmaşa içinde doğru ne yanlış ne ayrımına varmaya çalışırken yargısız infaza kurban gitmeyecek kadar değerli olan biri vardı o da sendin arkadaşım. Ancak sözlerimi dizdim ardı sıra, ancak karşına geçip konuşabildim. Anla beni ne olur. Varlığına şükrettiğim, uğruna her şeyden vazgeçebileceğim birine sevgimi anlatmayı denedim. Emin ol biliyorum, koşulsuz bir sevginin karşılığında saygısızlığı hak etmedim. Kadere karşı durmak niyetinde değildim ama tanrıdan birlikte bir hayat diledim. Çok sevdim arkadaşım. Büyük aşkların büyük riskler taşıdığını da atlamadım ama nerde yanlış yaptım anlamadım. Geçti mi diye sorma arkadaşım bilmiyorum belki de geçmedi daha. Yaralarıma kanturun yağı sürüyorum şimdi çocukluğumdan kalma alışkanlıklarımla. Sustum, zaman verdim her şeye belki zamana bile. Aşkım yalnızca duamdır içimde. Arkadaşlıkları sorguladım sadece, kimler var ben giderken gelmeyi seçen benimle. Kırgınlıklarım da oldu yaşantılar arasında, kızgınlılarım da. Belki düşünmeden davranıp üzdüğüm durumlar da. Kiminde söylediğim sözün nereye gideceğini dahi bilemedim. Şimdi içimdeki fırtına dindi, sakin bir kumsalda, dalga sesleri ve iyot kokusuyla dingin bir ruh halindeyim, eşlik et istiyorum sen de bıraktığımız yerden dostluğunla. Varlığın desteğim, hayatıma kattıkların en özel hediyelerim arkadaşım. Bak koca bir seneyi daha devirdik, yeni bir yaş yeni bir doğum günü var önünde. Mutlu ol arkadaşım. Yüreğini koru ve yeni yaşının hayatına mucizeler katacağı bir yıl geçir. Demiştik ya sohbet arasında insanın iyi ve güvenilir dostluklar kurması, bu dostlukları koruması zor şimdiki zamanda diye. Çok şanslıyım arkadaşım, dostluğun var hayatımda. Korumak adına çaba harcamak gerektiğini biliyorum. Emeksiz, çabasız hiçbir ilişki var olamıyor aslında. Zamana yenik düşmedik ya, daha uzun yıllarda hayatlarımıza dahil olmak adına iyi ki doğdun, iyi ki varsın arkadaşım. Buradayım ben bütün zamanların en içten dostluğuyla. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:34 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.