www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Gözde Hatiboğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=135553)

GooD aNd EvıL 10-13-2008 06:38 PM

Durdum Senin Kıyında
Kilitledim kalbimi
Zamanı durdurdum
İçinde sen varsın
Üzüntü kabulüm
En baştandı sözüm

Yürüdüğüm yoldasın
Baktığım yerde
Hislerimin soyut halisin
Dokunduğum eşyasın kimi an
Değişmez sezgilerim

Ben burada durdum
Uçmayı seçmiştim aşkla
Uçurum da dahildi
Düşmek de buna
Durdum senin tam kıyında

Tüm saatleri topladım
Takvimleri bugünde bıraktım
Gelecek şimdilik yok
Dünü hiç saymadım
Kalbimi hüznüne bıraktım

GooD aNd EvıL 10-13-2008 06:38 PM

Düşmekten Korkma
Düşmekten korkma, düşersen tutarım ellerinden..
Bırakmam yüreğini..
Sen yeter ki çıkart duyguları zincirlerden..
Hissettiklerine kulak ver..
Gözlerinde gördüğüm aşk hayat bulsun dudaklarında..
Öyle büyük bir sevda biriktiriyorum ki sana..
Hadi içindeki sesler çıksın dışarıya bağıra bağıra..
O kadar yakınız ki arzuya, bir nefes daha..
Hadi uzattım ellerimi, korkuların inadına..
Birlikte var edelim Şehr-i İstanbul’a nispet yaparcasına..
Gözlerim gözlerinde geçerken hayaller..
Dilimizde şarkılar var yüreğe giden..
Birlikte var edelim aşkı yeniden..
Düşersek de; başlarız kalktığımız yerden..

GooD aNd EvıL 10-13-2008 06:39 PM

Egeyle Akdeniz Arasında Bir Yer
Egeyle Akdeniz arasında bir yerde ruhum. Seni özleyerek yaptığım tatiller yarım. Gelme ihtimaline yakın yerlerde bayram yeri oluyor yüzüm. Öteki taraftan kaygıyla baş etme yollarımı değiştirdim ya, bu halimi sevmiyorum. Neden diyeceksin; çünkü fark ettim ki üzülüyorum ve seni cezalandırmaya çalışıyorum. Yalınlığımı mı yitiriyorum ne? Sana söylemek istediklerim dilimin ucunda; korkuyorum. Hırçınlaşıyor sevgi dolu sözcükler o zaman, umursamaz bir tavır takınıyorum. Oysa nerdesin, ne yapıyorsun, gelir misin, birlikte bir zaman yaratır mıyız gibi soruların cevabını umursuyorum. Ah be canım bu tutuk haller içindeyken zihnim bedenim bitkin düşüyor. Belki seni de kaygılandıran benim bu başıma buyruk hallerim. Kaygı arttıkça sözcüklerimi hepten yitiriyorum.

Görsen halimi kapattığın telefonun ardından. Heyecandan dili dolanmış, eli ayağına karışmış bir şaşkınım. Aşk alıyor aklımı başımdan. Planlar yapıyorum. Hayaller kuruyorum. Düşünüyorum. İkilemlerin arasında kalıyorum bir taraftan da bütün yükü sırtımda taşımaya çalıştığım için. Her şeyi sana uygun hale getirmeye çalışıyorum. İyi hoş da dedi halimi gören çocukluk arkadaşım; bu durum harika ama suiistimale açık, bırak da o senin için fedakârlık yapsın. Haklı galiba. Zorluyorum kendimi sürekli ve çoğu kez yüklendiklerimi fark etmem sana isyanla oluyor ezildiğim kırgınlıklar altında. İsyan değil daha doğrusu kabul etmeye çalıştığımı söylüyorum her olanı. Zaman değişti ben de değiştim. Şimdi fedakârlık sırası sende.

Söylediklerin mucize gibi. Bunu anlatırken kulaklarım bile duyduklarına şaşırıyor biliyor musun? Bunca zaman sonra hayal gibi seninle bir ege kasabasına yakın olmak. Mucize. Acaba olur mu dediğim soruların cevabını verdiğin laf arası sözlerin sevinçten uçuruyor beni. Bütün planımı sana göre değiştirmeye hazırım. Sonra sakinliyorum ve sevinç sarhoşluğum geçiyor; ben ne yapıyorum diyorum kendime. Aşk köşeme çekilip bir daha düşünüyorum. İstediğim tek şey seninle olmak ama bunun bedeli bu kadar karmaşık olmamalı. Üstelik bunu sana söylerken dilim tutuk, korkak. Sebep ne? Ya kırarsan beni. Biliyorum kırgınlığın ne olduğunu ama istemiyorum.

Yarı uykulu yarı uyanık bir geceden sonra gün yeniden başladı. Sıcak ve nemli bir geceyi geride bıraktım, sersemlemiş şekilde güne uyandım. Düşündüm tekrar ve sana net şekilde ne yapmak istediğimi anlattım. Biliyor musun canım seninle konuşmak tatilimin en keyifli kısımlarını oluşturuyor. Belirsizim diyorsun bana keyfine bak sen. Vazgeçiyorum ve kendi yolumda ilerliyorum. Olması gereken bu. Onaylıyor dostlarım bu halimi ve netliğini yitirme diyorlar bana. Sevgimi korurken yalınlığımı da korumaya söz veriyorum. Korkusuz olmayı biliyorum.

Sevgilim. Senin olmadığın sahillerin tadı yok. Olabilme ihtimali bile yetiyor yüreğime. Senin attığın adımın ardından arzuyu bastırmam gelirim ne kadar uzakta da olsam. Birlikte iyot kokulu sabahlara uyanalım istiyorum. Diliyorum belki bunu tanrıdan yazımı yazdığım yıldızlı semaya. Organize olmuş bir aşk hali belki senden dilediğim. Sen birlikte plan yapalım de ben ötesini getiririm. Sevgim koşulsuz ve sonsuz zaten biliyorsun. Minik bir rica çok mu talepkar olur bilmiyorum. Daha yakın yapmaz mı içimizdeki aşk çocuklarını. Sevgiyi büyütür korkuları alı koymaz mı? Sevgimiz büyür üstüne iyot kokulu sular serpildiğinde. Ha Akdeniz ha Ege, birlikte olmak yeter sadece. Her şeye rağmen gülümsüyorum söylediğin sözlere. İhtimal bile iyi geldi. Işıldadı gözbebeklerim kırık bir cam parçasının ışıldaması gibi güneş etkisiyle ve ışığım aşkla uzandı gözlerine.

GooD aNd EvıL 10-13-2008 06:39 PM

Ekim Gecesi
Seyr-ü sefadayım gözlerinden çalınmış mavi bir gökyüzünün altında İstanbul’u.
Mekan aynı mekan, aylar sonra ilk kez gitmeye cesaret edebildiğim.
Elimde yine bir kadeh yakut,
Boğazımdan geçen her yudum, yeni bir cümle sana dair.
Yoksun diye isyanım dalgalar arasından göz kırpan kız kulesine.

Hatırlar mısın ekimin son günleriydi.
Sonbahar hüzünlü şekilde boynunu bükmüş kışa bırakıyordu yerini.
Havada ılık meltem, dolunayın parlaklığıyla süslediği yıldızlı gece ve kaygılı şekilde biraraya gelen iki korkak yürektik.
Kelimeler kaçak oynuyordu, his belki öyle yoğundu ki, kalp; çarpıntısı duyulmasın diye kayıtsız kalmaya çalışırken.
Hayal meyal hatırlıyorum şimdi sözlerini dudağından dökülen; yaz bitti ve senle keşfedilecekler daha erken olabilirdi.
Miş’li geçmiş bir zaman var şimdi arkama aldığım.
Yanımda olsaydın, buğulu bakan gözlerden geçen kendini görseydin, hiç böyle sevilmedim diyecektin.
Şimdi bir mucizeye bel bağlamanın yarattığı hırçın tavırla seni özlüyorum.
Ufuktaki yelkenlilerden senli düşlere dalıyorum.
Kaldığım yere dönüşüm hep leb-i derya ekim gecesi.
Zoraki bir gülümsemeyle başkalarına bıraktığın benim şimdi; dalgınım.
Yağmurdan kaçmaya çalışırken, doluya tutulan ve sırılsıklam halini geç fark eden bir aşkım.

Aylar sonra aynı mekanda ve bunca zaman yaşanmışlıklara bakarak gün batımını seyrediyorum; konuğumsun.
Senaryoyu yeniden yazıyorum -zihnimde-
Kadehim sana kalkarken geri dön diyorum içimden geçen melodilerin sözleriyle -yüreğimde-

GooD aNd EvıL 10-13-2008 06:39 PM

El Verdim Hadi Tut
Geceye çığlık attım
Yankı senden geldi
Boşluğa çarpan sesim değil
Gülüşün ezik hali oldu

Bir kulak çınlaması
Acaba anıyor mu beni düşüncesi
Dokunsan ağlarım belki
Yalnızlık var çünkü yerinde

Kim kime gebe belli değil
Sustuk da ne geçti elimize
İçe düşen öteki kemirmede
Yürek dağılacak şüpheyle

Şimdi sarı odalar sensiz
Rengin siyaha çaldı bensiz
Kaç gün dayanılır söylesene
Dilim varmıyor git demeye

Avuntu değil sözler
Tükenmesin diye bu direnmeler
Aşk gücünü kazandığında
Şaha kalkar damarım senle

Konuşmaz ki arşınladığım yollar
Gelip geçerken baktığım aynalar
İçim dışım sensin de
Bilmez bunu aşkı oyun sananlar

Hayata es verdim şimdi
Soluk alsın, çeksin kendini temize
Yol verdim sana söz edenlere
Dokunmasınlar düşlerime

El verdim hadi tut şimdi
Tut ki sesimiz duyulsun
Sorun varsın olsun
Baş edilir inanç yitip gitmedikçe

GooD aNd EvıL 10-13-2008 06:39 PM

Emin misin Döndüğünde Kalbimi Bulmaya
Sen bensizliği hiç bilemedin
Ben sensizliğe tat vermek için bile denedim
Çırpınışlarıma eklediğim özlemlerim oldu çoğu kez
Her dönüşte bulacağından gülümsedin, özlemedin
Yörüngendeydim belki hep, bunu bilmekti tutan seni
Beni sende tutansa kaçışına anlam vermek

Olur olmaz şeyler yaşanıyor dışımızda
Seyirci kalıyor gibiyiz,
Yüz çevirmelerimiz acıyan yerleri örtme telaşından
Yine ben buradayım
Sen suskunluğunda gizlendin
Sen bensiz hiç kalmadın
Belki ben hep sensizdim

Durduğumuz yer neresi şimdi
Sen bensiz ben sensiz diyoruz da
Kimsesizliği duyumsuyoruz aslında
Kaybı sindirmeye çalışıyoruz sanki
Yine bakıyorum,
Ben hiç gitmedim
Sen ardına bakmadan kaçma telaşında
Huzur arıyorsun korkuların arasında
Bu sefer de emin misin döndüğünde kalbimi bulmaya

GooD aNd EvıL 10-13-2008 06:39 PM

En İyi Arkadaşım Evleniyor..
Mimi’ye..
...............


Orta okulun ilk yıllarıydı daha. Yeni yetme gençlik hayalleri peşinde koştuğumuz yaz zamanlarında yıldızlı *******de kumsalda gitar çalar, şarkı söylerdik. Dost yüreklerde aynı kıpırtı, dilde müziğe eşlik eden, ‘söyle kumralım benim adım neydi’ diyen ilk akord denemeleriydik.

Kıvırcık saçlı ve içten bir kahkahayla en iyi arkadaşım oldun sen. Yazlar biter kışlar gelirdi de tren yolculuklarıyla sürerdi hikayeler. Gelirdik, giderdik, iki şehir arası büyümeyi öğrenirdik. Zordu lise yılları. Hem gelecek kaygısı, hem aşk yaraları, bilirdik geçecek.

Zaman birlikte yürüyeceğimiz yolları göstermemişti o günlerde daha. Sonrası uzak şehirler oldu. Kazanılmış gelecek düştü önümüze. Sen medeniyetler başkentinde, ben Çukurova’nın içinde. Gün geldi yine aynı dost paylaşımlarda, yine aynı şehirde. Üstelik harika bir yıl eklendi geriye bırakacağımız anılar belleğimize. Ağladık bazı zaman, kahkahalarımıza döndük sonra, başarılara kadeh kaldırdık, birlikte gece yarıları memleket hasretiyle tadı damağımızda kalan yemekler yaptık. Zorlandık, aşmayı becerdik yine, dostluğa bir ilmek daha attık, sağlamlaştırdık. Sonrasında ev değişti alt üst yaşadık.

En iyi arkadaşım olduğun günden bu yana, dönüp şöyle bir baktık ne de uzundu zaman, az biraz yaşlandık, olgunlaştık. Şimdi yeni bir değişim öncesi, eli kulağında heyecanlarla Karaköy’den İstanbul’a bakıp hayallere daldık. Mevsimlerden yaz, aylardan ağustos kaç yıl geçmiş üstünden, biri girdi ansızın Yıldırım gibi gözlerinden. Sınadık, paylaştık, varlığıyla dostluğa dostluk kattık, yanımızda olmadığında kulaklarını çınlattık.

Şimdi kocaman bir gülümseme dudağında, elinde bir buket çiçekle hayat istiyor en iyi arkadaşımın onayını bekleyen masum gözleriyle, yıldırım hızıydı zaman, nasıl geçti anlamadık. Ve evleniyor şimdi en iyi arkadaşım, şahidi olduğum yıldızlı gecede.

Yaş kemale erdi be can dostum, hep hayal sanırdık küçük yüreklerimizle sevdayı, şimdi bak sevda olduk. İki yüzük birleştiriyor o çocukluktan getirdiğimiz değerleri. Arkadaşlığa eklenince evlilik yeminleri, doğru olduğunu bildiğim aşkın, içime huzur serpiyor. Can dostum, en uzun arkadaşım, yıllar önce tanışık olduğu o zaman diliminde evleniyor gökyüzünün sevinçten yıldız saçtığı bir gece de.

Yılları saymayı denedim fotoğraf karelerinden, olmadı bitiremedim. Ne çok yaşantı kalmış geriye ve ne çok yaşanacak var gelecekte. Arkadaşım.. hüzünden geçtim biraz, gözümde iki damla yaş, varlığına şükrediyorum her günde. Hayatıma kattıklarınla, o masum bakışla hep, çocukluğumuzun yaz akşamlarında kalacağız biz. Dahil olacak birileri, onlarla yeni hayatlar yaratacağız. Mimozalar açarken Akdeniz’imizde belki banka oturmuş, kendi çocukluğumuzu yansıtan çocuklarımızla yakamozlara dalacağız. Koca bir hayatı dilerim tanrıdan birlikte tamamlayacağız. Gülümse arkadaşım, sakın solmasın yüzün. Yeni bir yol önünde ama adımlarımız yine birlikte. Şöyle dillere destan olacak davullu zurnalı bir düğün gününde mutluluğuna kadeh kaldıracağız..

GooD aNd EvıL 10-13-2008 06:39 PM

Esas Şahidimiz Akdeniz
Gerisinde yaşanmışlıklarla kaldığımız zaman mı şahidimiz
Yoksa adına paylaşım dediğimiz dostluklar mı mekanla anlam kazanan
Ne çok anı var baktığımız yerlerde, ne çok kahkaha var belleklerde anlatılan
Mimozaların renginden çaldığımız düşlerimizi oluşturan Akdeniz, büyümeye çalışırken ki esas şahidimiz.

Şimdi hepimiz savruk, farklı iklimlerde farklı kentlerdeyiz
Her dönüş eklediğimiz çizgiler yüzümüze eşlik eden
Zamana karşı duramadık da kattık yılları özleme
Dönüp dolaşıp geldik yine aynı yere
İçtiğimiz kahvenin tadı, oynadığımız taşların sesiyle
Bugünde varız farklı hayatları dahil etmeye çalıştığımız kendiliğimizle
Gözümüzdeki pırıltıyı sakladık dalganın alıp götürdüğü kum tanesine
Sakladık ki her geri dönüşte gelsin bizimle

Eski dostlarla yan yana, şimdi esas şahidimiz koca bir sema
Yıldızları sererken üstümüze ağustosun son akşamında
Kadehimizi geleceğe kaldırırız geçmişin tadıyla
Ve arkadaşlıktır bu tüm zamanların en içten duygusuyla
İyi ki vardınız kilometre taşı gibi hayatımda
İyi ki varsınız düşe kalka geldiğimiz şimdiki zamanda

Yaz sonu, gün dönümü ve yolculuk vakit yaklaşmada
Şehirler bekler bizi dönüş yolunda
Çekilir deniz, gider iyot kokulu göz bebeğimiz
Elbet geri gelir giden dalgalar yeni bir yazla
İçimizdeki çocuklar her daim yazdalar aslında

GooD aNd EvıL 10-13-2008 06:39 PM

Eşkıya
Bir martı çığlığı böldü gecenin karanlığını
Korkusunu sakladığı yerden çıkarmış ağlıyordu
Parlayan gözlerinde daldım ben de hüzün denizlerine
İçimdeki çığlık sanki martıdan yansıyordu

Sokakların sesini dinledim sonra rüzgarın peşinde
Yalnız köpekler sessizce ortalığı kolaçan ediyordu
Saatin on ikiyi vurduğu saniyede tenim ürperdi
Büyü bozuldu masallardaki gibi, gerçeğim sensizliğimdi

Eşkıya basmaz artık sanırdım şimdiki şehirleri
Şehre sen diye verdiğim anlamı saklamıyorum ki
Peki kılıçtan geçirdiğin kalbime ne demeli
Sanmalarımın tezatında şaşkınken, seni eşkıya mı bilmeli

Gün olur yaşanmışlıklar döner devran misali
Yalan ters düz eder içindeki hisleri
Sevgim inceden yağan çiğ misali üstüne düşer
Fark etmemişsindir aşk ıslatmış çoktan yüreğini

Perde kıpırdamıyor şimdi penceremde
Uzaktan bir keman sesi geliyor yanık ezgisiyle
Eskiden kalma türk filmlerinin gölgesinde
İnançla basıyorum tuzumu kılıcının yarası üstüne

Kalbimin sesini dinliyorum vanilya kokulu tütsümle
Serde birazcık şairlik var ya aşk senden diye
Kelimelere giydiriyorum bayramlık elbiselerini
Sana yolluyorum ceplerinde badem şekerleri

GooD aNd EvıL 10-13-2008 06:40 PM

Eylüldür Yüreğim
Eylül
Sağanak yağmurlarda ıslanıyor beden
Üşüyen tene alınan hırka
Fonda hüzne yakışır şarkılar var
Bu şehir en çok bu mevsimde ağlar
Gökyüzünde dağılıyor şimdi bulutlar
Akşam yazı kapatacak şarkılarda Sezen var
Eski zaman olmuş yaşantılar
Fotoğraf karelerindeki anılarla damlıyor gözden yaşlar
Yazık ki tövbekâr olmuş yürek
Bir daha sevmez, geçmişte yaşar

Eylül
Değiştiğim yerde başlayan gücüm
Yaprağın savrulduğu sokaklar
Toprak kokusuna alışır duyumlar
Attığın adım ileri gider sanırsın ya
İşte bu mevsimle anlarsın başladığın yerde oluşunu
Yalnızlığından geçer sevdan
Duyguyla mantık ayrılmıştır sadece
Bu haline alışırsın herkes gibi sende
Ve gelir yine sevgili en tutkulu haliyle

Eylül
Sonbahar başladı gri gökyüzünde selam vermeye
Sıcak kahve eşlik ederken serin akşamüstüne
Gülüşün eksik desen değil, tam desen eh işte
Yeni aşka yakın olur mu ki yürek, keşke
Zaman geçmiş bak yıl olmuş nerdeyse
Sonbaharmış en son tenimin tenine değişi
İşte aynı zaman hoş geldin yüreğimin sahibi
Direndim, dayandım, biraz da değiştim
Aşkı yine sana eşitledim
Tanrı biliyor ruhum sesleniyordu gel diye
Çekiniktik, belki biraz da tutuk
Gideceksen git yine önemi yok artık
Aşk sensin içimde, bu değişecek değil
Her daim eylüldür yüreğim bekler bıraktığın yerde


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:41 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.