www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Meral Yağcıoğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=136345)

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:00 PM

Kerkük Türkmen ÇOcukları

Bir Televizyon kanalında ihtiyaçlarını dile getiren çocukları izleyince, katkı da bulunabileceğimiz aklımıza geldi.

Üyesi olduğum Çağdaş şair ve Yazarlar Derneği olarak, Irak Türkmen Cephesi Enformasyon Müdürü Sn. Sadun KÖPRÜLÜ bey ile bir televizyon programý nda gördüð ümüz çağrısı üzerine telefon ile konuştuk. Sayın Köprülü de şahsen televizyon programında ki taleplerini yinelediler. Türkmen okullarında ki çocukların gerek derslerde kullanılacak kırtasiye malzemeleri, gerekse Türkçe kitap konusunda oldukça büyük sıkıntıları olduğunu beyan ettiler.

Kişisel olarak burada ki kardeşlerimizin ki ne şart altında olurlarsa olsunlar eğitimlerine devam edebilmek istemeleri takdire şayandır. İhtiyaçlarının bir kısmını karşılayabileceğimizi düşündük. Tanıdığımız herkesten bu konuda destek beklemekteyiz.



Şöyle ki;

Orada ki kardeşlerimizin

Türkçe Ders kitabı, hikaye, roman, şiir kitabı, okul araç ve gereçleri konusunda ihtiyaçları var katkıda bulunursanız Türkmen çocuklarını sevindirirsiniz.

Ankara ve İstanbul da iki ayrı merkezde toplanacak kitap ve kırtasiyleri Türkmen Cephesi bürolarına ulaştırıp, onlarında Irak’a ulaştırmalarına aracılık edeceğiz.

İstanbul'da bana ya da yine Antoloji'de üye olan Sayın Nihat POLAT beye mesajla ulaşabilirsiniz. Ankara Lokasyonu içinse Antoloji üyesi Sayın Fadıl Oktay arkadaşımıza '[email protected] 'adresinden ulaşabilirsiniz.

Nisan Ayı sonuna kadar yetkililere ulaştıracağız.

Gelen bütün kitap kırtasiye yardımı listelenecek ve tutanak eşliğinde Irak Türkmen Cephesi yetkililerine ulaştırılacaktır.

MADDİ YARDIM KABUL EDİLMEYECEKTİR.

Sayılarımla

Meral Yağcıoğlu

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:01 PM

Kır Kalemini

Suçluyum biliyorum
Bastım tetiğe
Tek kurşunla
gönlümü mıhladım duvara
Sedef kakmalı kabzasına
Koca bir çentik attım
Bitirdim aşkı

Bir daha mı asla
Asla sevmeyecek bu beden
Ne seni nede bir başkasını
Sadece doğayla aşk yaşayacak
Çiçeği sevecek, kurdu, kuşu besleyecek
Denizi kucaklayacak, yağmurda yıkanacak

Biliyorum suçluyum
Tek suçlusu benim bu finalin
Yargısız olmasın infazın
Gece arşa kurulsun mahkeme
Dolunay ağlamaklı tanık
Hakim olsun hislerin
Savcıda gözlerin
Mübaşir fersiz bir yıldız
Lal olsun dili sessiz çağırsın
Uyandırmasın uykumdan
Yorgun, kırgın bedenim dinlenmekte

İstemem avukat
Savunmam yok ki
Ne duruyorsun
Aşk katilini cezalandır
Kır kalemini
Kur darağacını
Yüreğinin tam ortasına
Bırak sallanayım ipin ucunda
Biliyorum suçluyum
Suçluyum

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:01 PM

Kızkulesi

Denizin ortasında
Adeta nazlı bir kız edasıyla
Süzülüp, salınankız kulesi
Gece olsun,gündüz olsun
Bana güç verir

Tam karşısında kıyıdaki o kocaman
Taşa oturur dertli kaldırırım kadehimi
Şerefe der başlarız dertleşmeye
Aheste gelir dalgaların sesi
Kulağıma name olur
Kemanın tellerine vurur gönülden
Okşar tenimi, parmak uçları ıslak
Kucak dolusu hasret taşır kıyı boyunca
Yalnızlığımı paylaşır

Yıldızlı, yıldızsız *******de
Dost olur yanı başımda
Nemli dizleri ne uzanır yatarım
Ilık meltemin yumuşak esintisinde
Nasihat eder sessiz, sessiz kulağıma
Fısıltılarla cesaret olur yüreğime
Arkadaş olur asırlık prenses
Kıyıya ulaşan dalgaların ritmiyle
Dans edip mutluluğa salar beni

Ana olur, sımsıcak koynuna alır
Kol kanat gerer korkularımı yok eder
Sevgili olur, aşk aleviyle yanan yüreğimde
Kopan fırtınaları dindirir
Yıldızların altında kumsalda oynaşır benimle
Güneşin doğmasıyla ışığım olur
Aydınlatır,ısıtır buzdan kalbimi
Yeni umutlarla başlarım güne
Garip bir haz verir bana
Uzaktan uzağa seyretmek bile
Huzur verir yüreğime

Yüzyıllardır yalnızlığını
Marmara’yla paylaşan
Martılarla söyleşen
Görkemli kızkulesi
Bütün gizemiyle
Denizin ortasında
Nazlı, nazlı salındıkça
Bana yoldaş olur
Hem gündüz hem de gece

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:02 PM

Korkuyorum

Korkuyorum
Beni bırakıp gitmenden
Asla değil
Bağrıma taş basıp
Alıştırırım kendimi
Yaşamaya çalışırım
Kararan dünyamda

Birlikteyken ikimiz
Bakan pırıltılı gözlerin
Uzaklarda bir başkasını
Aydınlatıyorsa gizli, gizli
Yalansa tüm söylediklerin
Bir başkası için çarpıyorsa
O zalim yüreğin
Mecburiyetlerse
Bırakıp gitmene eğer engel
İşte o zaman yıkılırım
Onurum kırılır seni kırarım diye
Korkuyorum

Seninle sensiz yaşarken
Binlerce kere ölmekten
Korkuyorum.
Git ki bir kere de bitsin bu iş
Bendeki sen gönlümün zirvesindeyken
Değerin düşmesin yerlere
Dipte oynaşmasın sevdamız
Ayaklar altında kirlenmesin paspas misali
Seni sevmiştim
Belki sende beni sevmiştin
Ama olsun yoksa değerim
Şu an görmüyorsa gözlerin
Atmıyorsa yüreğin artık benimle
Aşkımı gömerim yüreğime
Zerre kadar küçülmezsin gözlerimde
Kalmayı,zorla kalmayı düşünme bile
Uzaktakini seç ve git
Git

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:03 PM

Kör Sabahlar

Duvara mıhlı zaman
Meçhule koşmaktan
Takatsiz yelkovan, arzusuz akrep
Öldü zamansızlıkta, durdu hayat
Saplandı yürek derinine
Akıttı zehrini akrep
Derinlerde iğnesi, kanar
Kör sabahlar
Uyandı zindan geceye
Karardı dünya
Kapıda gözler
Bekler can şenliği
Kayboldu gürültülü sessizlikte
Telaşlı tükenen ümitler
Korku sardı
Bir nefes aradı panikle
Sarıldı, kavuştu eller koynunda
Kopan fırtına, esti savurdu
Yağdı üzerine, ağladı feryat figan
Çaresiz, fersiz gözleri
Yaralı yüreği kanamakta
Duran zaman zehirli
Akrep iğnesinde sönen hayat
Pas tutmuş menteşesi sürgülü kapı
Tutuldu doğmayan güneş
Silindi tüm hikaye
Okunmaz artık şiir
Soyundu düşlerinden imgeler
Çırılçıplak ortada hayaller
Kucakladı sonunda kara toprak
Yoldaş oldu sıcak ölüm
Kayboldu çakıl taşları arasında
Fosilleşen sevda, ölgün yürekte beden
Çiçeklenir mi bilmem
Yeni yetişen fidelerde

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:03 PM

Mangal Gibidir Yüreğim

korkup kaçmam hiçbir sevgiden
aşktan korkmam, yanmaz parmak uçlarım
mütevazı soframda katıktır sevgi
damarlarımda dolaşan kandır sevgi
kini, nefreti soluğumla boyarım, mavidir dünyam
ben sevdiğimi ne adam gibi severim
nede kadıncadır sevgim
insanım, önce insan
insanca severim
yaratandan ötürü insanı severim
kor kor aşkla yanar bedenim
doru atın terkisinde şahlanır hislerim
küçük, büyük, fakir yada zengin
ayırt etmez ta içine alır yüreğim
sığmaz demeyin
mangal gibidir yüreğim
evreni kucaklar sevdaya salarım
sevgiden geçer yolum
sevgiyedir yolculuğum
silahlara kurşundur sevgi
sevgi denizinde boğulur her türlü savaş
dedim ya
mangal gibidir yüreğim
koca bir umman
herkesi kucaklar sığdırırım
sineme alır severim

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:03 PM

Mavi Sevgi Çiçekleri

Unutmam
Unutamam demiştim
Yıllar geçse bile aradan
Rüzgar hızıyla esip
Savursa da beni oradan oraya
Söküp atamam kalbimden
Sanmıştım

Sevmem
Sevemem demiştim
Hiçbir kimse kalbimdeki
Tahtını ele geçiremez
İsyan çıkarsa bile
Demiştim

Ama
Yıllar merhem oldu
Çaldım dünyama
Mavi sevgi çiçekleri
Filizlendi yüreğimde
Güneş bir başka gülümsüyor
Ana rahmine yeni düşmüş
Cenin heyecanıyla büyüyor
Tomurcuk duygularım
Yelesine tutunmuş ak kısrak
Sırtında koşuyorum hayata

Yüzümde bir tebessüm
Cebimde umutlarım
Dilimde neşeli bir melodi
Üzerimde mavi entari
Yürüyorum geleceğe

Mutluyum diyebiliyor
Kırık gönlüm, mutluyum
Ne pahasına olursa olsun
Mutluyum şu küçük dünyamda

Bir zamanlar söküp avuçlarıma aldığım
O kan kırmızı yüreğim
Gülümsüyor artık

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:03 PM

Maviye Uyansak

Uyumak istiyorum
Uyanmamacasına
Hasretinle yandığım
Özleminle kavrulduğum
Sen rüyama dalsan
Hasret ateşime
Aksan çağıl, çağıl
Yüreğimi serin mavi ırmak da yıkasan
Mavi derinliklerimden
Çıkarsan incilerimi bir, bir

Mavi bakıp mavi gülsek
Tüm hüzünleri boğsak neşemizde
Dönme dolapta sallansak el ele
Mavilerin her tonuna el sallasak
Kucaklasak bulutları
Mavi bir rüzgar esse savursa saçlarımızı
Kor alevden arınsak sonsuzluk da
Ayrılmamacasına birleşse ellerimiz

Bu dünyadan elimizi eteğimizi çeksek
Ebedi hayatta birleşse bedenlerimiz
Cennet bahçesinde uyansak
Bir tarafta aşk melekleri
Öteki tarafta sen ve ben
Cennet meyveleri sunsa huriler
Gümüş tepsiler dolsa taşsa
Tuba ağacının altında
Sere serpe gölgelensek

Buz gibi sulara kansa gönlümüz
Bir daha yanmasa hasret ateşi
Sonsuzda sonsuzlaşsak
Tüm kızıllar bürünse mavilere
Sadece tenime dokunan
Buselerinde asılı kırmızı karanfil olsa
Fani dünyaya uyanmasak artık.
Maviye uyansak
Mavi yaşasak aşk melekleriyle
Mavi de ölsek ikimiz

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:03 PM

Meleğim

bahtı gibi gözü kara
yüreği yara meleğim
bahtının karasına
güneşten damlayan
gökkuşağı çizsem
narin bir kuş gibi
sarıp sarmalasam
yüreğine merhem
sana destek olsam
seni gönül mabedime alıp
kem gözlerden uzakta
önüne koca bir derya sersem
bu liman senin desem
ister kumdan kaleler yap
kıyılarında dolaş çocukluğunun
istersen de çam ağacının
en yüksek dalında bir yuva
hasret kaldığın
seçimi sana bıraksam
demir atar mısın?
yalnız limana
kıyısına düşer misin bedenimin
ıssız kumsala güneş gibi doğ desem
ısıtır mısın yüreğimi
yakamozların arasına süzülüp
gözlerimde mavileşse
bahtının karası
gözlerinin karasında
yıldız, yıldız çoğalsam
ister misin?

GooD aNd EvıL 11-03-2008 05:03 PM

Melek

Yeğenimle yazdığımız çocuklar için şiir tadında öykü

Melek

gece yarısını geçmek üzereydi
sabaha birkaç saat vardı
bayram yeri gibi coşkuluydu gece
yıldızlar dans ediyordu
dolunaysa orkestra şefi
ulaşıyordu nağmeleri en ücraya
güzellikleri hissedemeyen bir çift vardı

tartışmışlardı hiç yoktan
ve neredeyse bitireceklerdi
noktayı koyup aşklarına
düşündüler, yürekten istediler
deneyeceklerdi bir daha
o kadar içtendi ki arzuları
semada bir melek duydu yakarışlarını
tüy hafifliğinde ki kanatlarını çırparak
indi dost melek yeryüzüne
şenlik vardı ve kaçırmamalıydı şenliği
yardım isteyen sevgililere
tam bu saatte yardım edebilirdi
arandı görev aşkıyla sevdalıları
bulmuştu işte karşısında
ağlaşıyordu ikisi çaresiz
ne yapacaklarını bilmeden
uğraşıyorlardı çözmek için sorunlarını
için için ağlıyordu kız, bu şekilde bitmemeliydi
delikanlıysa saçını okşuyordu gözleri nemli
sihirli değneğiyle uzandı
tek bir hamlede çözmek için kör düğümü
ne olduğunu anlayamadı
birden bire şimşek çaktı
gök gürledi ortalık karıştı bir birine
kara bulutlar örttü geceyi
orkestra sustu bir fırtına koptu
göz gözü görmüyordu
tökezleyen dost melek yere düştü
saf ipek kostümü lekelenmişti
utanılacak bir leke değildi ama
işe yaramazdı sihirli değneği
gölgelenmişti ışıltısı
lekesiz olmalıydı hem yüreği hem de kostümü
istese de yardım edemezdi sevgililere
sadece kendileri yardım edebilirlerdi
seven gönülleri bir olmalıydı
bir daha düşünüp,tartışmadan
konuşarak halletmeliydiler küçük sorunlarını
devam etmeliydiler aşklarına
ancak öğüt verebilirdi
“sevin birbirinizi,saygı duyun önce kendinize
sevgi altın anahtarınız olsun”
öğüdünü dinleyeceklerinden emin
kırık kanatlarını çırparak
geldiği gibi yükseldi melek


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:11 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.