![]() |
Güle Şebnem konuyor...
Güle şebnem konuyor, Gül tende can parlıyor, Esme seher yeli esme Gülüm uykuda uyuyor Mehtap suya düşüyor, Şavkı güle vuruyor, Yağma sağnak yağmur yağma, Gülüm sevdayla üşüyor Gökler aşk ile dönüyor, Gül sevdayla gülüşüyor, Doğma güneş,bekle kamer Gülüm bahtıma doğuyor Rüzgar sevdayla esiyor, Bütün kuşlar söyleşiyor, Akma murat nehri akma Gülüm koynunda yüzüyor Harput'a karlar yağıyor Toprak gelinlik giyiyor Yağma tipi,esme bora Gülüm koynunda yatıyor Nihat Gülle |
Güller Ağlardı İçimde...
Ne zaman ayrılık saati gelse En vazgeçilmez yerinde yaşamın Duysak ayak seslerini akşamın Ve sokaklardan el ayak çekilse Bir ürpertiyle duyarım o zaman Seni çağıran sesi uzaklardan Ne zaman ayrılık saati gelse Bir gariplik çöker içime birden Kalan tek anı gibi bir devirden Durmadan çalınır o gamlı beste Sanki bilir de hazin öykümüzü Bulutlar ağlar, kararır gökyüzü Ne zaman ayrılık saati gelse Bir çaresizliği anlatır gibi Birden değişir gözlerinin rengi Mavi solar, koyulaşır yeşilse Sarınca ruhunu eski bir hüzün Uçar gider pembeliği yüzünün Ne zaman ayrılık saati gelse Uzatsan özlemle dudaklarını Tüm ağaçlar döker yapraklarını Ne çiçek kalır ortada, ne bahçe Sadece uğultusu o rüzgarın Ve bir umut kırıntısı: belki yarın Ne zaman ayrılık saati gelse Bir fırtına çıkmışçasına, büyük İçimizdeki güllerin boynu bükük Bir zaman kalakalırım öylece Neden sonra gittiğini anlarım İçimde güller ağlar, ben ağlarım Nihat Gülle |
Güller ve Bülbüller sevda için yaratıldı...
Güller bülbüller sevda için yaratıldı Sevenler sevilenler inandılar Sevginin sonsuzluğuna Birlikte kanatlanıp uçtular Yıldızlara doğru Hiçbir şey unutturamadı aşkı Seven ve sevilen gönüllere Kader bahsinde ümit aşıklara mahsustu Gönüller susuzdu öylesine gerçek sevgiye Direndiler aşıklar ayrılık gelmesin diye Güzelliğin öz kaynağından içti ahular Sonsuz sevgiyi yar elinden yudumladı aşıklar Gözler sevdayla sevişti Eller aşkla kenetlenip birleşti Dudaklar sevgiyl öpüşüp söyleşti Anlattılar kelimelerin bilmediğini Bilgelerin çözemediği gizemi Güneşin sıcaklığı gitgide eksilse de Ozon tabakası delinse de Sevgisi bitmedi yeryüzü halkının Güller bülbüller için yaratıldı Sevenler inandılar Gerçek sevgiye, Ölümsüz aşka Sevginin sonsuzluğuna Nihat Gülle |
Gün Doğmadan Neler Doğar...
Hayat nehri durmaz akar Aşıklar kendinden geçer Seher yeli garip eser Gün doğmadan neler doğar Bu yağmurlar aşk çağrısı Gözlerimde yar sevdası ******* kabir korkusu Gün doğmadan neler doğar Gül açılsın,bülbül ötsün Aşık serden candan geçsin Alem sevdaya bürünsün Gün doğmadan neler doğar Uçun kuşlar dağlar aşın Kanat vurun vuslat yakın Gün doğmadan neler doğar Koyu karanlıktan sakın Güneşe akın var bugün Aşıklara bayram düğün Sevgiliyi candan sevin Gün doğmadan neler doğar Asla canlara kıymayın Cananı candan etmeyin Sevenleri ayırmayın Gün doğmadan neler doğar Ülkünüzü bitirmeyin Sevdanızı yitirmeyin Murat almadan ölmeyin Gün doğmadan neler doğar Nihat Gülle |
Gün Eksilmesin Penceremden...
Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur; Ah aklımdan ölümüm geçer; Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur. Ve gönül Tanrısına der ki: - Pervam yok verdiğin elemden; Her mihnet kabulüm, yeter ki Gün eksilmesin penceremden Nihat Gülle |
Güneş Ülkesi
Ne Hitit’lerin Güneş kursudur ülkemin sembolü Ne de ilham kaynağımdır,Truvalı güzel Helen Zeus tapınağı değil benim en yüce mabedim Değişmem Ayasofyayı,İriniyi yeter bana Sultan Ahmed’im Alp erenler açmıştır,Anadolu’nun görkemli kapısı Biz Haktan almıuşız bu kutlu yurdun tapusunu Şehit kanlarıyla kutsanmıştır her karış toprağı Sonsuza uzayacak bu kutlu ağacın dalları Biz Yunus ’tan öğrendik Hakkı halkta sevmeyi Mevlanadan öğrendik aşk ile yane yane dönmeyi Hacı Bayram’ dan aldık yüce himmeti Ahmet Yesevi’den öğrendik tevhidi Bu Güneş ülkesinde,Hak hüküm sürecek Türk Güneşi bir gün batıdan yükselecek Haçlı zihniyetiyle saldıranlar rüsvay olacak Güneş doğunca,karanlıklar silinip gidecek Nihat Gülle |
Harput Kalasını Duman Bürümüş
Harputun evleri taştan örülmüş Yiğitin böylesi nerde görülmüş Bir vefasız yare göynünü vermiş Gencecik yaşında hayata küsmüş Harputun kalası sütten yoğrulmuş Yiğidin yoluna pusu kurulmuş Ezelden yazısı kara yazılmış Vatan namus,beklerken canından olmuş Harput dağlarını duman bürümüş Yiğidin başına neler gelirmiş Murat alıp gençliğine doymamış Bir kahpe kurşuna boynunu eğmiş Harput dağlarında berivan açmış Taktir i ilahi böyle yazılmış Has bahçeye taze bir gül gerekmiş Yiğitim aslanım Hakka yürümüş Harput kalasını duman bürümüş Ezelden saçına meçler yakılmış Hak sevdiğini nede bezermiş Gül yüzlü yiğitim açmadan solmuş Aman ben şehidim kabrimi geniş yapın Anam ağlamasın ağıt yakmasın Külleri başınıza sakın serpmeyin Hain düşmanlarımı sevindirmeyin oy Oy beni beni,beni maralım beni Oy beni beni kınalım beni... Oy beni beni garibim beni... Tutup ellerimden yar götürsün beni Feleğin okundan Kader tuzağından Zalimin elinden, Kahpe düşmanlardan Nere gidem nasıl edeyim oyy.. Nihat Gülle |
Hayır ve Hak'ta Baki Kal Cann..
Gül dostu can dostu tatile gidiyormuşsun güle güle can Seni çok özleyeceğiz yolunu gözleyeceğiz inan Sen sonsuzluk yolunda en yürekli cansın ahriret kardeşim,Rabiam Bir gül gibi içimizde büyüyen Aişemiz,Fatımamızsın Hatice Sultan Nihat Gülle |
Her Şey Sende Gizli...
Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın Bir gün yalan söyleyeceksen eğer Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.. İşte budur hayat! İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir Kuşlar ötebildiği kadar sevimli Bebek ağladığı kadar bebektir Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren, Sevdiğin kadar sevilirsin... Nihat Gülle |
Işıktan Gemi
Ben doruklarda yaşamayı severim doludizgin bu hayatı Yuvamı yedi kat göklerin üstüne kurdum bir anka kuşu misali Baktığım zaman ufuk ötesini görür gizemli gözlerim İçinizden hiç kimseye benzemem ben,özür dilerim Belki kayıp şehrin yakışıklı prensiyim Belki bu alemin en dahi delisiyim Ben aşkın kitabını yazmış,gerçek aşkında aşıkıyım Benimle yaşamak için katyon hızına erişmelisin Alıp götürmeliyim seni yıldızlara ve başka boyutlara Dedim ya kolay değildir beni yaşamak Ben zoru severim ama imkansızı başarmak asıl işim Güneşle doğarım her gün,*******i ay ışığıyla ışırım Bazen kapınızda dilenci kılıklı bir bilgeyim Bazen evrenin en büyük komutanıyla birlikteyim Bazan,şam yolculuğunda Rahip Bahira tarafından tanınırım Bazan başım arşı alaya değer,aman ya Rabbi,utanırım Eğilir,gönül seccademde şükür secdeleri yaparım Bazan börtü böcekten kendimi daha aciz görürüm Işık hızını geçer,Halleyle yarışırım, Dünya dışı,varlıklar alır götürü beni uzay kolonisine Sen bizdensin,deyip yürütürler gökyüzüne Farklı boyutlar arasında iletişim kuran Bilge ruhlu bir zaman gezginiyim Dedim ya ben farklı,sıradışı bir insanım, Yaşayan ölüler sırıtır taşlarlar çoğu zaman Döner Rabbime sığınırım kovulmuşlardan hemen Kaf dağı ardındadır benim görkemli sarayım Dedim ya beni tanımak zordur dostlarım Elimde kandil eşsiz sevgiliyi arıyorum Okyanusların en derin yerinden çıkardım o istiridyediyi İstiridye içinde buldum pahasız,eşsiz inciyi Sonra kaybetmemek için kalbimde sakladım Sen derya incisi,ben kaf dağını aşan mavi anka Ey sevgili! Ey özgür ruh,Ey aşkı yansıtan en parlak ayna Seni davet ediyorum pembe gezegenimize Seni götürmeye geldim aşk ve sevgi ülkemize Gönül sarayımıza,aşk bahçemize Rengarenk,ırmaklar şelalelerle dolu cennetimize Bize göre değil bu köhne,sefil dünya Hayat seninle bir masal,doyumsuz bir rüya Melekler felekler dahi gıpta edecek sevgimize Sevgilim,biriciğim,aşkım hadi bin ışıktan gemimize Nihat Gülle |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:06 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.