![]() |
Kuş ağzından haber
Geliyor bir buketle beraber. Yüreğim kabarmış ama Ay doğuyormuş haneme İki vakte kadar Kavuşacakmışım bir taneme. Nakarat: Söyle söyle komşu Bal akıyor ağzından. Biliyorsun bu hayat Onsuz bana zından. Onun da benim gibi Sıkılıyor mu canı? İyi bak ne olur, Yavaş çevir fincanı. Yanındaki kadın Zayıf mı şişman mı? Seviyor mu onu? Yoksa çoktan pişman mı? Mutluluğu bulamamış onda Beni düşünüp ağlıyormuş *******i balkonda. Yüreği ateş gibi Yanıyormuş onun da Bana dönecekmiş Yar eninde sonunda. Nakarat: Söyle söyle komşu Bal akıyor ağzından. Biliyorsun bu hayat Onsuz bana zından. |
Gel sevgilim
Alıp başımızı çıkalım evden seninle Erkenden bir sabah Şöyle bir su başı bulup oturalım. Sen anlat ben dinleyeyim, ah! Ben anlatayım sen dinle; Akıllı, deli hayaller kuralım. İnsanların kimi uykuda olsun, İşe gitme telaşında kimi Sırtımdaki ceketin ısıtsın içimi. Taze demlemiş çay içelim elde simit Hem de cam bardakta, tahta masada. Yanında peynir olsa da olur, olmasa da. “Derin nefes alıp verelim“de bana “Yüreğimizi daraltan ne varsa Havaya gönderelim. Son verelim zulme Faturalar da ödenir nasılsa, Üzülme! ” Bir çocuk bahçesinde sallanalım Bekçi görmeden. Tahterevallide uçuşsun saçlar Çocuk ruhla çocuk olsun beden. Gözün gözümde olsun sıcacık elinde elim; Öğleye doğru aşkım, yorgun ve dingin, Hiç olmadığımız kadar zengin, Evimize dönelim. (13.Ekim.2001) |
Sevgilim bak!
Bu gece pencereyi açık bırak! Umurumda değil yasa masa Ayaklarımın ucuna basa basa Gelip, gireceğim evine. Sen sevine sevine, Yatak odana gir, yat Kapıyı da iyice kapat. Çıkma tıkırtı duyarsan! Sevinirim eğer masaya Yiyecek ve çiçek de koyarsan. Sürprizimi sakın bozma, Bekle! Olma sabırsız. İmza: Hırsız (12.Haziran.2004) |
Gece ıssız, gece uçsuz
Karanlıklar içimizde, gece suçsuz. Gece huzur, gece sessiz Sessizliği dinliyorum nefessiz. Bağlanmış umutlar seherlere Gökyüzü düğünlerinden habersiz Ey insan! Sen ki başlı başına bir âlem, Sen ki alemde bir zerre; Ah! Geceyi dinlesen bir kerre… |
Geleceğim sana bir gün.
Aslında, Geri döneceğim. Zorla koparıldım biliyorum senden Çook çok uzun zaman önce... Hissediyorum Ruhum derin izler taşıyor busenden. Geri döneceğim sana. Yüzüne bakıp, bakıp sarılacağım önce, Saçlarını koklayıp öpeceğim. Sonra küçücük bir çocuk gibi Yorgun düşüp kucağında uykuya dalacağım. Sesinle huzur bulacağım. Kimse koparamayacak bu kez, Hep yanında kalacağım. Şarkılar söyleyeceğiz akşamları Mırıl mırıl konuşacağız sabahlara dek Uzak yıldızlardaki aşıkları merak edeceğiz, Rüzgarla gelecek haber. Güneşin doğuşunu kutlayacağız Serçelerle beraber. Bir gün döneceğim sana Belki yağmurla,belki bulutla, Belki de bir melekle. Ama mutlaka geleceğim Bekle. (2.Mart.2001) |
Güneşin batışında sevgili yâda gelir
Gülümseyen hayali gece rûyada gelir Rüzgârı gönderirim peşine ağlayarak Davete gelmez ise belki feryâda gelir. |
Önce üşüdü, dondu,
Çürük dallara kondu; Ne başlangıç, ne sondu. Yön önce yanlış yöndü, Bir yandıysa, bir söndü; Sonunda Hak'ka döndü. (Kapılar kitabından) |
Ayrılık sakın gelme!
Bize yakın gelme! Gönül bağı incelme! Yıkmasın bizi Ne tekme, ne çelme. |
… gibi yaptık,
Bir yanlış yola saptık. Yorgunken dinlenmiş gibi, Yenilmişken yenmiş gibi. Azken çok gibi, Varken yok gibi. Tokken açız dedik, Gereğinden fazla yedik. Gösterdik olmayanı olmuş gibi, Öğretmenin anlattıklarından Bir şeycikler anlamadık, Gülümsedik bilgiyle dolmuş gibi. Farkedemedik cehaletin ayıbını, Gösteriş uğruna sineye çektik Bilginin kaybını. Borçlarımız da bu yüzden. Harcadık varmış gibi, Tasarruf armış gibi. O kartlardan kullandık, Borç parayla giyinip kuşandık; Allanıp, pullandık. Sonra ödeyemedik, Kimseye diyemedik. Ne demişti vaiz? Haramdı faiz. İçin için kaynadık, aştık bendimizi Herkesi aldattık, en çok da kendimizi. Bu iki yüzlülüğü bir türlü yenemedik. Her şeyi denedik de, Dürüstlüğü denemedik. |
Giden
Gider mi sahiden? Ona ait, yol verip rüzgârlara saldığın ne varsa, Yüce dağları aşıp, Dönüp dolaşıp, İkişer, üçer Meselâ bir Eylül akşamı Yüzünü yalar, geçer. Hiç ummadığın anda Çıkar karşına hayâli Aklına gelir bir hüzünlü, Ya da bir telâşlı hâli. Sesini duyar gibi olursun Kendini en olmadık zamanda Ondan bahsederken bulursun. Hayatım dediğin dere yatağında O da bir zaman Kâh köpürerek, kâh sakin, akmıştır; Sana bin türlü yaman Hâtıra bırakmıştır. Kendini anlatırken aslında hep Farkında bile olmadan, Biraz da onu yazdın. Çünkü onu tanımasaydın sen, Bugünkü sen olmazdın. 8. Eylül.2004 |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:34 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.