Doğruları Söylemek

Zorlandı günümüzde;
Doğruları söylemek.
Zamanımızda moda:
El ile etek öpmek.

Ehline verilmiyor:
Şu anda emanetler.
Ne tarafa bakarsan;
Görülür ihanetler.

Haya edep arama:
Şu an çıplaklık moda.
Doğruyu söyler isen;
Kalırsın yarı yolda.

Hesaplar yapılıyor;
Yerin üstüne göre.
Çokları yaya kalır:
Bu gidişle mahşere.

Herkesin hesabı var:
Sadece zengin olmak.
Mübah görülür oldu:
Haram serveti yığmak.

Zaman,zaman gündeme;
Oturuyor irtica!
Hortumlarlar milleti,
Hem gündüz,hemde gece.

Nedir beyler irtica?
Lütfen anlatın bize.
Devletimi yıkacak;
Baş örtülü teyize?

Kahraman ordumuza,
Tuzaklar kurulurken.
Gündemin ilk sırası;
Yine irtica neden? ..

İyi hesaplayalım;
Dost ile düşmanları.
İncitmeyelim beyler:
Kefensiz yatanları.

Korkmadan haykır Ali:
Her ortamda doğruyu.
Birgün ayıran çıkar,
Yaş olanla, kuruyu.

Ali Sandıkçıoğlu

Dostan Dosta

Tutumunla örnek oldun bizlere.
Hayırları diliyorum sizlere,
Bekliyoruz Bülbül döner güllere,
Duadan unutma sevgili dostum.

Kederli günleri bende yaşadım.
Gerçek dostlarımı bire bir gördüm.
Bana yaptığını hiç unutmadım,
Her kışın sonunda bahar var dostum.

Hiç kıymet vermedim: şöhrete, şana.
Her zaman muhtacız biz YARADANA.
Bilirsin gelmişiz ahır zamana.
İmanı kurtarmak çok zor be dostum.

Niyetim samimi, sözüm hakıkat.
Düşündükçe derdim artıyor kat,kat.
Kayb oldu dostluklar heyhat ki, heyhat! ..
Bu halbeni üzer yürekten dostum...

Bir zaman imkanlar vardı elinde,
Etrafa saçardın her daim neşe.
Kimseyi vermezdin korku,telaşa,
Böyle inanırım bilesin dostum.

Bilirim doğmuşsun karadenizde.
Güzel sözler durur senin dilinde.
Cömertlikte kim geçecek önüne?
İnancım böyledir sevgili dostum.


Tuzlar.bozulmuştur,tuzlayanlarda.
Sinekler dolaşır hep ortalarda,
Arılar göç edip gitmiş olsada.
Birgün balı bulacağız can dostum.

Adim Ali, köyüm: Silyan,
Sabrediniz diyor Yezdan..
Güneş birgün doğar baştan,
Umud ile bekliyoruz ey dostum! ..

Ali Sandıkçıoğlu

Dostlar Arıyorum

İyi günde, kötü günde;
Gıyabımda ve yüzümde:
Söylediği her sözünde,
Doğru dostlar arıyorum.

Menfaat için koşmayan.
Hakla, batılı ayıran.
İçi,dışı aynı olan;
Düzgün dostlar arıyorum.

Yalana prim vermeyen,
Çıkar için el öpmeyen,
Geçmişini hor görmeyen,
Sadık dostlar arıyorum..

Çıkar için bükülmeyen,
Yalnışları hoş görmeyen,
Haksızlığa dur! , dur! Diyen,
Güzel dostlar arıyorum.

Üçgünlük dünya uğruna,
Basmayan dost ayağına,
Hesap verecek yarına,
Bilen dostlar arıyorum.

Düşkünlere yardım eden,
Barış güllerini eken,
İnsanları seven, sayan,
İyi dostlar arıyorum..

Zalimi alkışlamayan,
Mazlum hakkını arayan,
Her an Mevlayı düşünen,
Sağlam dostlar arıyorum.

Ali Sandıkçıoğlu

Dostum Hakkı Karabacağa

Bilirsin Elifi, Beyi,
Okumuşsun Emsileyi,
Yere düşmeden kırağı:
Beklerim gel Karabacak.

Yüzün güzel, sözün tatlı,
Kimliğinse öz Bayburtlu.
Kadim dostum be hey Hakkı:
Açmadan arayı gel Karabacak.

Çok arayı açtın bizden,
Özlettin kendini cidden.
Ramazan gelip geçmeden:
Beklerim gel Karabacak...

Teravihlerde beklerim.
Güzel çaylardan içelim.
“Kadın teninden” sürelim.
Bekletme gel Karabacak.

Meraklısın güzel söze,
Edebiyat ve şiire.
Açmadan arayı yine:
Gelirmisin Karabacak?

Dünya fani gelen durmaz.
Geçen ömür geri gelmez.
Tenekeden altun olmaz.
Gerçek budur Karabacak.

Tarihi kent Bayburtlusun.
Gelde dostların sevinsin.
Zalimlere lanet olsun.
Bekletme gel karabacak.

Özde ve sözde doğrudur:
Dostun Ali Rizelidir.
Zarfsız,pulsuz dilekçemdir,
Okuda gel Karabacak

29.09.2004

Ali Sandıkçıoğlu

Dostum Hakkı Karabacak'a

Çok oldu açtın arayı:
Gözükmedin karabacak.
Seni özlüyor Dostların,
Bekliyoruz Karabacak..

Dünya fani işler bitmez.
Gidenlerden haber gelmez.
Dostların seni unutmaz.
Buyurda gel karabacak.

Aynı tabaklardan yedik.
Mekke, Medineyi gezdik.
Kadın teninden sürüldük.
Unutmadık karabacak..

Mallar, mülkler hepsi fani,
Veren alacaktır canı.
Can özlüyor cananını..
Kalk gel bize karabacak.

Aylar oldu görüşmedik.
İnan ki, seni özledik.
Bulduk derkende yitirdik.
Erkenden gel karabacak..

Eğer kusurumuz varsa:
Özür dileme biliriz.
Sözü gönülden söyleriz;
İnan bize karabacak...

Yoksa sıkıntınmı vardır?
Bizler onu bilmiyoruz.
Yollarını gözlüyoruz,
Artık buyur karabacak..

Serhat şehri insanısın.
Comertsin vede mertsin.
Kılu, kala aldırmazsın.
Özlüyoruz karabacak..

Zaman, zaman soruyorum:
Saflarda hep arıyorum.
Kahve için bekliyorum.
Hadi buyur karabacak




Sen bir gönül adamısın.
Emsile,bina bilirsin.
Vur! Şeytana çeksin gitsin.
Sen bilirsin karabacak.

Ekmeğini yiyip, çayını içtik.
Güzel sohbetler eyledik.
İnan sana hasret kaldık.
Gel camiye karabacak.

Bilmem ki, incinmişmisin,
Yoksa bize kırğınmısın?
Sen olğun bir beyefendisin.
Aldırma gel karabacak...

Sana ihtiyacımız var:
En azından moral için.
Deme nasıl vede niçin,
Gel camiye karabacak..

Çok mübarek yerlerde:
Almış idin vazıfe..
Arada birde olsa,
Katıl bizim hatime...

İnternette vardır ismin:
Gece gündüz okunursun.
Rabbim yüzümüz güldürsün.
Bekletme gel karabacak..

Alınca bu risalemi..
Hemence beklerim seni.
Yollara baktırma beni.
Gel camiye karabacak..

Dostun Ali sesleniyor;
Hemde selamlar yolluyor.
Yeter artık bitsin diyor.
Gel camiye karabacak..
13.03.2007 almanya

Ali Sandıkçıoğlu

Dostuma

Çok naziktir, hemde zarif,
Arife gerekmez tarif.
Hem çalışkan,ğayretlidir:
Hallerinden bu bellidir.

Destek veriyor hizmete.
Üstüne yok zerafette.
Örnek olur yaşlı, gence.
Merhamette önderdir O.

Gece gündüz ğayret eder,
Her hususa dikkat eder.
Dilerim yüce Rabbimden:
Ne acı görsün, ne keder.

Yüzünde açıyor güller,
Sözlerini güzel söyler.
İmrenir ona çiçekler:
Merhamette önderdir o..

Yüzü benziyordur aya.
el açar daim Mevlaya.
Gönül vermez hiç dünyaya.
Güvenilir bir dosttur O.
01.06.2004

Ali Sandıkçıoğlu

Dostunu Yitiren

Yemyeşil yaylalar,Dumanlı dağlar;
Çağlıyor suları, uçuyor kuşlar.
Aradım, aradım bulamadım yar.
Dostunu yitiren çok kerre ağlar...

Kara toprak olacaktır mezarım.
Hak aşkına hiç durmadan ağlarım.
Dünya fani tapanlara şaşarım.
Dostunu yitiren çok kerre ağlar.

Kalbim kırık, gözüm yaşlı neyleyim?
Umid ile diyar diyar gezerim.
Uç günlük dünyayı ben neyleyeyim?
Dostunu yitiren çok kerre ağlar...

Silyandır ismi: köyümün:
Gülmeden geçiyor ömrüm.
Bir gün gelir solar gülüm:
Dostunu yitiren çok kerre ağlar.

Ali Sandıkçıoğlu

Döker Pazara Para

Zamene dostlukları:
Para iledir para.
Eğer paran yok ise:
Çıra yak dostlar ara..

Günümüzde insanlar,
Para için koşuyor.
Parayı bulmak için:
Helal, haram demiyor.

Kardeşi kardeşine;
Düşman ediyor para.
Her türlü kiri, pası:
Döker pazara para..

İnsanı esir almış,
Zamanımızda para.
Çoğu zengin düşünmez:
Ne haldedir fukara..

Birbiriyle yarışır:
Zamane zenginleri.
Tek gayeleri vardır:
Çoğaltmak servetleri.

Çoğunu aldatır para.
Çoklarını sokar dara.
Her şey değildir para
Sakın aldanma bunlara.

Zamanın insanları:
Değer verir paraya.
Eger yok ise paran:
Soyar atarlar ortaya.

Günümüzde insanlar:
Hep paraya şartlandı.
Ahreti unuttular:
Hepsi dünyaya taptı.



Hile ile rüşvetler;
Mübahtan sayılıyor.
Ya öyle,yada böyle.
Ark kendine dönüyor..

Düşünmezler helal,haram.
Akıllısın varsa paran.
Helal(!) sana bütün yollar.
Cebinde çok ise paran..

Bakmazlar tarafına:
Kalmadı ise paran.
Eşin ve dostlarınla:
Hemen açılır aran....

Bir çok anayla,baba;
Yatar düşkün evinde.
Zıyaretçisi gelmez,
Para yoktur cebinde..

İyi düşün sende Ali:
İlle para, para deme..
Şü üç günlük dünya için:
Sakın ukbayı kayb etme..
06.06.2007

Ali Sandıkçıoğlu

Dört Mevsim

Dört mevsim yaratmış Allah
İlki bahar. Sonrası yaz.
Sonbaharda güzel amma:
Kışın yakar biraz ayaz.

Ali Sandıkçıoğlu

Duamız

Kur’anı okumaktan,
Ona tabi olmaktan,
Şeytandan kurtulmaktan,
Mahrum etme ALLAHIM.

Muhammedin feyzinden,
Ashabının izinden,
Bağlılık ve sevgiden,
Mahrum etme ALLAHIM.

İnanmak nimetinden,
Hak yoluna hizmetten,
Samımıyet, ihlastan,
Mahrum etme ALLAHIM.

Hak aşığı dostlardan,
Hakıkı uhuvvetten,
Makbul ibadetlerden,
Mahrum etme ALLAHIM.

Piranın himmetinden,
Tarıkı müstakimden,
ALLAH için sevmekten,
Mahrum etme ALLAHIM.

Ezam sesi duymaktan,
Ayyıldızlı bayraktan,
Kuran ile coşmaktan,
Mahrum etme ALLAHIM.

İhlas ile koşmaktan,
Nefisle savaşmaktan,
Himmet ile hizmetten,
Mahrum etme ALLAHIM.

Tevazu havasından,
Erenler davasından,
Hizmetler ocağından,
Mahrum etme ALLAHIM.

Zikir eden dillerden,
Huzur veren dostlardan,
Nura doyan kalblerden,
Mahrum etme ALLAHIM:

Nimetine şükürden,
Akşam sabah zikirden,
Marifet sofrasından.
Mahrum etme ALLAHIM.

Mübarek Kelamından,
Alemler cananından,
Nebiler sultanından,
Mahrumetme ALLAHIM.

Güzel kur’an sesinden,
Gül cemalın görmekten,
Kevserinden içmekten,
Mahrum etme ALLAHIM.

Sünnete bağlanmaktan,
Hakka teslim olmaktan,
Şefaatı kübradan,
Mahrum etme ALLAHIM.

Kabul olan duadan,
Nefisle savaşmaktan,
Secdeyle barışmaktan,
Mahrum etme ALLAHIM.


Gerçekten uyanarak,

Geçip tüm masıvadan,
Rahmana kul olmaktan,
Mahrum etme ALLAHIM.

Geçip mal ile mülkten,
El çekerek maddeden,
Rahmet ve şafaattan,
Mahrum etme ALLAHIM:

İman ile göçmekten,
Cennetine girmekten,
Cemalini görmekten,
Mahrum etme ALLAHIM.

İşte bizim duamız:
Diyelim Amin, Amin.
Rahmetler gönder bize;
Ya Erhamürrahımın.....

Ali Sandıkçıoğlu