![]() |
Babam Derdiki
Babam derdi ki Biz buraya oğlum Ayağımızda naylon çarıkları Okulsuz Kasabaları ardımızda Uzun bir yoldan bırakarak geldik Pantolonumuzdaki yeni yamalarda Gözlerimize yıldızlar verirdik Dört el ile tutunun kitaplarınıza Kıymetini bilin, Engin bilgi denizinin Yara olurdu bu sözler yüreğimizde Büyüdükçe yavaş, yavaş yaşantımız Biliyorum başının ak bulutu oldum Onurunun Eğilmeyen Omuru oldum Yosunlaşmış taş duvarların ardında Yüreğinde derin bir sızı oldum Biliyorum şimdileri Sonunu getiremediğim Sevda Türkülerini Torunların söyleyecek, dinmeyecek sızı |
Babam Derdiki
Babam derdi ki Biz buraya oğlum Ayağımızda naylon çarıkları Okulsuz Kasabaları ardımızda Uzun bir yoldan bırakarak geldik Pantolonumuzdaki yeni yamalarda Gözlerimize yıldızlar verirdik Dört el ile tutunun kitaplarınıza Kıymetini bilin, Engin bilgi denizinin Yara olurdu bu sözler yüreğimizde Büyüdükçe yavaş, yavaş yaşantımız Biliyorum başının ak bulutu oldum Onurunun Eğilmeyen Omuru oldum Yosunlaşmış taş duvarların ardında Yüreğinde derin bir sızı oldum Biliyorum şimdileri Sonunu getiremediğim Sevda Türkülerini Torunların söyleyecek, dinmeyecek sızı |
Bağ Bozumu
bir tutkudur yaşamak sevecen özgür ifadelerle susun uyuyan bir kent var bağ bozumu zamanıdır dürtülerin kıldan ince beklentilerin üzerinde dans ettin mi yalın ifadeler giyindin mi kırma taşlarda gezdin mi kestirmeden tabanını yatırdılar mı sırt üstü ayaklar havaya tepe taklak oldun mu trampetler çalarken bir kelebek ömrü neşeyi yüreğine gömdün mü yüreği açma zamanıdır neşeye boğma her şeyi bir kadeh kanyak alalım ısıtalım içimizi yokluklar boğacak boğacak bir şeyleri bir karanfil koyalım boşalan şişeye biraz da toprak umut gibi bir şeylere bakarak beklemelere bırakalım kendimizi belki belki de kendiliğinden bir şeyler olacak nakaratına vuralım kendimizi |
Bağırırken
bağırırken yenmek için korkuları dönüp baktım kendime farklı kılıyor muydu beni suskunluğun içerisinde alışamamak hiçbir şeye tomurcuğu patlamış karanfillerin ezilişine vip salonlarının çelişkisine varoşlardan çıkan oyların hedefine alışamamak meydanlarda omzunu veren insanın bankonun ardındaki çifte yüzüne alışamamak |
Bahar Geliyor
düşlerin olur hayaller kurarsın acı çekersin acı acı seversin yürürken ayakların şişer sıkar iskarpinlerin baharın belirtileridir hissettiklerin dört duvar boğar seni yüreğine mehtabın sesi kulağına yaprakların hışırtıları vurur dalar gidersin bir mezar taşının önünde birlikte çığlıklarınızı bıraktığınız meydanları düşleyerek yeni tanışmış gibi hüzünle tartarsın açan çiçekleri gün gelecektir bir çiçeğin köklerinde bulacaksındır kendini kim bilir seninde ayak ucunda neler söylenecektir bahar geliyor ruhumun habercisi |
Bahar gelmiyor
Zaman haklı çıkarıyor dünümü ve anıların oltasına takılıyorum Günler günleri kovalıyor Bulutlar bulutları Biliyorum; Fırtınalı bir yaşam var dışarıda Bizde sakin olmayan bir limandayız Sürüp gidiyor Yaşam Hiç coşkusunu yitirmeden Ne ben Ne Siz Değiştirebilirsiniz bunu ve yüreğimdeki coşkuyu Bunun için değimlidir ki Hala dimdik ayakta kalışımız Zaman haklı çıkarıyor dünümü ve anılar oltasına takılıyorum Görüyorum yıkılacağını En sağlam kalelerin bile Bir kenara konduğu sürece SEVGİNİN Siz ne derseniz deyin İsterseniz Hain İsterseniz Kahin Ama pisliklerin içerisine gömülmüş burnumdan dolayı Ama sol kulağımın üstündeki sancıdan dolayı Ama eriyip giden yıllarımdan dolayı Asla pişman değilim. nede yılgın Sadece Ü Z G Ü N… Daha özgürce bağıramadığım için En güzel şeyler İnsan içindir, En kötü şeyler ile beraber Onlar sız düşündüğünüz her şey Çölde bir anlık hayal gibidir Mayısın hüznü var üzerimde Anlaya biliyor musun… Bahar gelmiyor Memleketime |
Bahara Umut Sarıyor Bilincim
bahara umut sarıyor bilincim rehavete kapılmış düşlerdeyim elinin her elime değişin de yaşanmamış gençlik düşlerim geliyor gözlerimin önüne öyle ya biz hiç çimen ezmedik senin ile hiç dalından gül koparmadım senin için bir sigara içimi aralarda terk etmedim düşlerken nöbet yerimi girdabın odağına sundum savruk düşlerimi temmuzun ortasında bahara umut sararken düşlerim içerisine hiç koymamıştım seni soğan ekmek gibiydi umutlarım yavan ve doyucu fantezilerden kopuk yayvan olmayan duru iyi ki gelip bulmuşsun beni iyi ki gelip bulmuşsun beni |
Bakışlara Ayaz Vuruyor
biraz daha ılıdı buz keserken ilişkiler bakışlarının ayazı bir buse aralığı belki çözecekte yürek ister biraz daha ılıdı buz keserken ilişkiler anlamını bilmeden öğrendim kardağı görmeden felluçe yi mevsimler ılık geçiyor küresel ısınmadan bahsediliyor aralarda vatanları için ölenler bir sayı kalabalığı oluyor bilmeden öğreniyoruz bilmeden coşuyoruz bilmeden yaşıyoruz öğrenerek yaşamı bakışlara ayaz vuruyor |
Bakışlarda
kolay değil öyle baktırabilmek girebilmek bakışlarının arasına bir buket kır çiçeği gibi açarak bedelleri ağır be dostum bilirsin kırılırsa kolun yen içine saklarsın delik bir heybeden rast gele düşmüş bir tohum tanesi olarak susuz büyürsün aldırmadan tüm sürecine yaşamın her anı bilincinin içerisinde harmanlayarak acı dökersin değirmen taşlarının arasına üğünürsün üretebilmek için sevgiyi her dönüşünde taşın bir parçan giderken bin parçaya dönüşerek katıklaşırsın katık olmak yeni ezgilere güzel şeydir güzel şeydir bilirsin bakışlarda… |
Bakma Densizliğime
bu günde gelmedin sebepsizdi belki bakma densizliğime nedeni olsun istedim sokakların sessizliğinde dost ayak seslerine oldum olası hasretim |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:07 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.