![]() |
Temel önde, Fadime arkada çarşıya inmektedirler.
Fadime sırtındaki sepet bir yana Temel'in ceketi ve şapkasınıda elinde taşımaktadır. Onların bu halini gören okumuş biri sorar : -Bu vaziyetinden utanmıyor musun?Sen önde hanımın arkada?... Temel yanıtlar: -Hemşerum niye utanacağumişim? Her paşarili erkeğun arkasinda bir kari vardur demeyi misiniz siz? Pen başarili bir erkeğum. |
Ufak bir suçtan hapse düşen Temel'in koğuş arkadaşı sık sık rahatsızlanmakta
haftada bir doktora gitmektedir. Adamın doktordan her gelişinde bir uzvu kesilmektedir. Bir gün bacağı, sonra kolu, eli... Son gelişinde Temel koğuş arkadaşının kulağına eğilir manalı bir gülümseyişle : -Uy! hemşerum sanmaki anlamayirum. Bağa öyle geliyi ki galiba sen kisim kisim firar edeysun... |
Temelle Dursun kamyona 6 metre yüksekliğinde eşya yüklemişler,
İstanbula götürüyorlar.Giderken 100 metre ileride bir köprü gözlerine çarpmış. Köprü yüksekliği 4.50 m. yazıyor.Köpruye 15 metre kala yavaşlamışlar, etrafa şoyle bir bakındıktan sonra Dursun Temel'e : -Gazla uşağum, etrafta polis yoktur. |
Temelle Dursun kamyona 6 metre yüksekliğinde eşya yüklemişler,
İstanbula götürüyorlar.Giderken 100 metre ileride bir köprü gözlerine çarpmış. Köprü yüksekliği 4.50 m. yazıyor.Köpruye 15 metre kala yavaşlamışlar, etrafa şoyle bir bakındıktan sonra Dursun Temel'e : -Gazla uşağum, etrafta polis yoktur. |
Temel makinist olmuş.Birgün rayda giderken tren yolu üzerine bir çocuk çıkar.
Temel düdüğe olanca gücüyle asılır ama çocuk kılını bile kıpırdatmaz. Tren çocuğa gittikçe yaklaşır.Temel kendi kendine düşünür : -Acaba çocuğu mu öldürsem, yoksa treni raydan çıkartıp 400 yolcuyu mu öldursem... Bu sorunun içinden çıkamaz.Ve yolculara sormak üzere arkaya doğru gider. Yolculara sorar.Tabi ki yolcular canlarının kıymetini bilmektedir ve Temel'in çocuğu öldürmesini isterler. Olanlar olur. Ertesi gün gazetelerde : -Tren kazasında 401 ölü!!! şans eseri Temel kurtulmuştur. Ve Temel'i mahkemeye çıkarırlar. Hakim sorar : -Temel olay nasıl oldu, anlat! Temel başı önde cevap verir : -Hakim bey, herşey çocuğun tarlaya doğru kaçmasıyla başladı... |
Temel arkadaşlarıyla çukur açıyormuş, bir grup da çukurları kapatıyormuş.
Ne yaptıklarını soranlara Temel şöyle cevap veriyormuş : -Bir grup daha vardı, onlar da fidan dikiyordu, bugün celmedular, piz de pizim işler ceri kalmasun diye çalışayruz. |
Küçük Rıza okuldan dönmüştü.Babası Temel'e anlattı:
-Baba bilirmisin, yer çekimi kanunu olmasa şimdi hepimiz havada uçacaktık? -Vay anasını, dedi Temel.... Peki ne zaman kabul edilmiş bu kanun? |
Temel'e hangisini seçersin diye sormuşlar.
-Güzellik mi, aptallık mı? -Aptallık, demiş Temel, guzelluk geçicidur daa. |
Temel'in arkadaşı çok hastaymış.Günleri sayılı deniyormuş.
Git ona biraz moral ver, senin en iyi arkadaşındı, demişler.Gitmiş : -Korkma, zaten herkes ölecek, demiş. |
Savci, morgdaki uc ceseti incelemek uzere gelmisti.
Birinci ceset siritiyordu. Savci nedenini sordu. - "Milli piyangoda buyuk ikramiyeyi kazandi, sevincine dayanamadi, kalp krizi gecirdi ve oldu", dediler. Ikinci ceset de siritiyordu. Savci sordu; - "Bu neden siritiyor?" - "Bunun da oglu dogmustu. Sevincten kalbine yenik dustu" diye acikladilar. Ucuncu ceset Temel'in komur halindeki cesediydi. O da siritiyordu. - "Bu neden oldu?" diye sordu savci. - "Efendim, buna yildirim carpti" dediler. - "Peki neden siritiyor?" - "Fotografini cekiyorlar sanmis." |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:01 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.