www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Baykal Kaanalp (https://www.cakal.net/showthread.php?t=132475)

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:52 AM

Keyifsiz
şoför uzman alanında
yolcular teklifsiz
yolumuz zaten var
uzak değil hava alanında
vardığımız yer keyifsiz


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:52 AM

Kına davarı
emir demiri kesmez alalım
yüzü güzel,gözü güzel maralım
bırakıp giders n beni
yeni bir sevda yazalım

kına davarı geliyor oy oy
arkalarına hiç bakmadan
sende aralarında geliyon oy oy
arkana hiç bakmadan

emir büyük yerden sevdalım
gönlü güzel,kendi güzel elalım
bırakıp giders n beni
mezarımı birlikte kazalım

a davarı gidiyor oy oykın
arkalarına hiç bakmadan
sende aralarında gidiyon oy oy
arkana hiç bakmadan


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:52 AM

Kırık Kalp
Avuçlarımın içine aldığımda
Cam kavanozda sakladığım
Kalbin kırıktı

Çok uğraştım
Kırıklarını birleştirebilmek için
Kırıklar parmaklarıma battı
Avuçlarım kan revan

Ama yine de birleştiremedim
Kırık bir kalp
Tamir edile bilir mi?

Sahi insanlar neden
Kalplerini cam kavanozda
Saklarlar

Acaba en küçük darbeden
Haberdar olabilsinler diye mi?


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:52 AM

Kırılma Noktası
içine batmıştı
söylediği sözler
bunları nasıl söylemişti
anlıyamıyordu
kelimeler ağzından
dökülüvermişti

kendisine sormadan/danışmadan

insan sevdiğine
nasıl söylerdi
bütün bunları
bilmiyordu

bilmiyordu
içini yakan korun
nerden geldiğini

bilmiyordu
nasıl söndüreceğini
ya dabırakıp
kaçıp gitsin mi?
düşünemiyordu

nasıl kendini kaybetmişti
nasıl hakim olamamıştı
kendisina ait sözlere
kestiremiyordu

belki de
kontrolü elden gidiyordu
belki de bundan sonra
kontrolsüz yaşayacaktı

belki de yaşamayacaktı


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:52 AM

Kısa tel
sahip olduğun tek şey
seni sıkan yıldıran
yaşantına ket vuran
ince bir tel
koparamadığın sazın
kalın tellerine inat
durmuş orda öylece
sana bakıyor

anlıyorsun ki
onsuz olmuyor
ince telsiz
seslerin hepsi kalın
gitmiyor, ilerlemiyor

mızrap bu illa
kısa tele dokunacak
tiz bir ses alacak
öyle sürecek melodi


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:52 AM

Kıskançlık
kıskançlığın dayanılmaz
sıkıcılığı
iliklerime kadar işlemişti

onu yanyana bulduğumda
talihsiz arkadaşıyla
sonucuna katlandı ama

önce gözünden düştü onun
yüreğini titreterek
üzülmedi,yılmadı ama

sonra bir tutam gözyaşı döktü
üzüntüsünü içine gömerek
ayrılık vaktini bekleyerek

kapılmadı bir başkasına
bulutlara gizlenerek
vakti de olmadı zaten

duydum ki yalnız yaşarmış
iki odalı bir dairede
eskitilmiş hatıralarıyla başbaşa


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:52 AM

Kim İzin Veriyor
aç bırakıldı
susuz kaldı,yılmadı
kahırlanmadı
alamadıklarına içerlemedi

peşinde olmadı
haklarının,hak ettiklerinin
aldatıldığına üzülmedi
kederlenmedi

keder ona çok uzak
bir sözcük
ortalıkta dolaşan
manasız sözler içinde

kim izin veriyor
hiç bilmez,bu kadar
kötümser sıralanmış
sözcüklerin yaşamasına

kim koşuyor peşinde
olası kılıksızlıkların
her yerde bembeyaz
bir örtü kaplıyken

her yer taze bir güne
gebeyken(sorumsuz)
kılçıklara aldırmazken
balık yemeye tutkulu


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:52 AM

Kimse Tutmamalı
kimse tutmamalı
yüreğimi avuçlarında
izin vermemeli
kaçmama
hedeflerimden

kimse tutmamalı
beni her şekilde
başarmanın
başaramamanın
talihsizliğinde

kimse tutmamalı
kaderimi hayalinde
bir parçamı düşünmemeli
etkilenmenin cazibesine
sınırsızca kapılmamalı

kimse tutmamalı
bembeyaz güllerimi
gönüsüz ellerinde
sahip olmanın
sıkıcı,yakıcı boşluğunda


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:52 AM

Kirlendi Dünya
kirlendi dünya bunun ayırdındayım
çözümün ben olmadığımın farkındayım
kendini taşıyamaz suyun çarkındayım
yeşertmek istediğim yerin arkındayım


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:53 AM

Kirletmeye Korkarım
kirletmeye korkarım
beyaz sayfaları
o yüzden zihnime
yazarım aşkımı

aklımı sende
gönlümü dilde unuttum
dermansan bana
ilacımı sende unuttum

hadi ver


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:53 AM

Komşumun Oğlu
ayakları yetişmiyordu pedala
minicik parmaklarıyla
okşuyordu piyanomun tuşlarını
gönüllemeye çalışırken mozartı
komşumun oğlu


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:53 AM

Konak
bir düşünce sağnağı altında
kudurmuş köpek sessizliğinde
yaşıyorum yüklerini, ağırlığını
kaldıramadığım, kaldıramayacağım
yorgunluklara gebe kalmış
babilin asma bahçelerindeki
renkli, renkli olduğu kadarda
çekilmez, çekilemez yalnız
yalnızca, yalnızlığa mahkum
debdebeyi, insanlardan uzak
kendini beğenmiş, beğenmeye çalışmış
kimsenin beğenmesini ummayan
zaten beğenilmeyi de beklemeyen
ağır ağdalı, sözlerle kendini beslemiş
yanmış, ama yıkılmamış
hoşlanmış bir güzellikten
ama hoşlandığını belirtememiş
dilsiz, zevksiz,okunmayı bekleyen
okunulması gerekmeyen bir
geçmişe sahip, sahiplenmiş
kendisi istemiş midir?
böyle bir durgun, durulmamış
konağı, yaşlanmayı birlikte
tozlu raflarla,yozlanmış gülüşlerle
hiç silemeyeceği,hiç göremeyeceği
belki de görmek istemeyeceği
görüntüsünden bile korktuğu
mutluluk pınarlarından akıp gelen
zerrecikleri, zebercetleri, kumruları
kumrular gibi, göz göze diz dize
olabilmeyi, kumrular kadar hislenmeyi
zaten hissiyatını ele aldığında
boğup atıveresi gelir, gelmelidir
onun hissiyata ihtiyacı yoktur
yoktur, varlarla işi
sever, sevmemeyi, sevilmemeyi


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:53 AM

Konçerto
havada hafiften bir
piyano sesi
konçerto çalınıyor
herhalde kapılar aralık
ses hole kadar geliyor

çocuk kızgın
çocuk dargın

elinden oyuncağı alınmış gibi
bir de üstüne üstlük
sevmediği müziği
dinlemek zorunda
bırakılmış
ağlasın mı?
kulaklarını mı? tıkasın
bilemiyor/bilmiyor
hatta kararsız

havada asılı birkaç surat
bön bön bakıyorlar
çocuğa
sanki alay eder gibiler

çocuk kızgın
çocuk dargın

elinden elme şekeri
alınmış gibi
ağlasın mı?
kulaklarını mı? tıkasın
bilemiyor/bilmiyor
hatta kararsız

bütün husumetler
onu bulmuş gibi
her şey üzerine geliyor
sanki
belk de ona öyle geliyor
ne kadar kaçmak isterdi
şu ortamdan
keşke ölseydi

çocuk kızgın
çocuk dargın

havada ki suratlar
hala ona bakıyor
ve dalga geçiyorlar
ağlasın mı?
kulaklarını mı? tıkasın
hiç bilmiyor/bilemiyor
hatta bilmek dahi
istemiyor


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:53 AM

Korkmadığını Belli Et
korkmadığını belli et
sınırlarına karşı
umutsuz vaka bile olsan

kaçırma gözlerini
doğru ser sözlerini
ilmek ilmek yerli yerince

belirsizlik kaybolmaktır
yokluğun gözlüklerinde
zalimlik sözlüğünde

ince eleyip sık dokuduğunda
anlamlarını bulamadığında
korkmadığını belli et

ne kadar ihtiyacın
olursa olsun,yıkmaya
belli kalıpları,aldırma

yapılan her bir kale
yıkılmak içindir
üzülme bunu içine sindir

bilinen her bir gerçek
altında bir yalan gizli
bu yalanlar sizli bizli

aldatmalar acımasız
acılar anlamsız,bir bölme
içinde kaybolunulan bir bölge


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:54 AM

Kömürüm
içerden çıktığımızda
gözlükler bile terlerdi
terler gözümüzde nehir
sıcacık bir yorgunluk
üzerimizde karanlık
saran bizi ve yalnızlığı

yalnız vuracaksın kazmayı
ki başında varsa bir yel
sevda yeli bulaşmasın diye
başka bir göze,güzelliğe
dayanması güç olmasın
zorluğa,çileye,kedere
yalnızlık sarmalasın tüm
yorgunluğunu karanlığın

çekilir gibi miydi
yaşamadığın aşkların
yüzüne vurduğu çizgiler
sahi aşık olabildin mi?
gün ışığında görmeden
bir güzeli,güzelliği
doğru ya gün ışığı
senin için bir muamma
belki hiç tatmadığın
bir buse_cik 'aydınlık'

gün ışığı bana uzak
bir kelime _manasız_
kara en sevdiğim renk
renklerin içinde
renklerin şahı
kara gözleridir sevdanın
yakan beni,benliğimi
tutkuyla sakladığım
altın kilitli sandıkta
belki benimde bilmediğim
bilmeyi istemediğim
gri bulutlarını üzerime
saldığı kentin ışıksız
günlerinin hatırına
saklamaya devam edeceğim
kara gözlerini kömürüm


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:54 AM

Kör Olsun
kör olsun,bulub da
burunsayanların gözleri
kör olsun
körlükten medet uman
körlerin gözleri
kör olsun anlamsız
şarkıların gözleri
kör olsun
körlükten medet uman
körlerin gözleri
kör olsun
kör olmayı hakedenlerin
gözleri


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:54 AM

Köşeli Taşlar
bil ki!
ağır,kaldıramayacağım
kadar ağır
bana attığın
köşeli taşlar


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:54 AM

Kum taneleri
avuçlarımdan akıp giden
kum taneleri
yosunlarla arkadaş oldu
deniz berrak değil
eskisi gibi etrafa
gülücükler saçmıyor
gün batımını erteledi
tılsımı bozuldu ayışığının
*******in ipleri koptu
çekemiyorum
seni götüren gemi
sensiz geri döndü
kum taneleri hala
avuçlarımdan akmakla meşgul


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:54 AM

Kumar
anlatamam izin günlerimi
kumar mikrobuyla,nasıl öksürdüğümü
önce bir parça izin
ardından birkaç kuruş kopardım mı?
gel keyfim gel

benim için tatlı stresli dakikalar
birbirini kovalar
bu beni mutlu eder mi? bilemem

önce damarlarımdaki kan
çekilir,nereye gider
hiç bilmem
sonra çılgınca düşler
beynimi tırmalar
kaçıp giden onca oyun
aklımı kurcalar

ha şimdi,ha birazdan
izinde biter,parada
korkunç bir baş ağrısı
boş bir cüzdan
beni kovalar

******* sabah olmaz
uykular beni bulmaz

ama hep umudum vardır
onu kaybetmem asla
çekiciliğini hiç yitirmez
sigara dumanı
küllükler,izmaritler
sanki bir gıda
akşamdan kalmış
kançanağı gözlerime

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:55 AM

Kumaş Bebek
ağlayan kumaş bebek
aşk hüzün demek
ayrılık demek
ağlasanda gülsende
yıldızları topla öbek öbek

ağlayan kumaş bebek
acın bitse gerek
aşk düşlerle gezinmek
sevmeyi bilmesende
sevilmeyi topla öbek öbek

ağlayan kumaş bebek
gülüşün artsa gerek
aşk mutluluk demek
her evde her telde
gönülleri topla öbek öbek


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:55 AM

Kumrular Ölür
sakladığın yerde
kumrular ölür
orda hayat yoktur
bilirmisin?

bilirmisin ki?
ne çok sevdi iki göz
birbirini
bilirmisin ki? ne çok
yandı iki göz
birbirine

sakladığın yerde
gözler görmez
orda karanlık vardır
bilirmisin?

sakladığın yerde
kumrular ölür
orda hayat yoktur
bilirmisin?


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:55 AM

Kurak Bir Deniz
kurak bir deniz gibiyim
içinde hiçbir canlı yaşamayan
ne bir gölge var beni soran
ne de üzerimde bir yelkenli

taşıyorum kavgamı içimde
engel olamaz kimse bana
ne bir ağlayanım var ardımda
ne de çiçek koyacak mezarıma

solgun bakıyorum uzaklara
narin ve ince ruhluyum
istemem peşimde bir sevdalı
ben zaten yoklukta mutluyum

aşkımı dağlara bile söylemem
bir göze çarpar diye
bulutlar minderim bile olsa
yine de sevdalıyım yalnızlığa

suyu pınarından içerim
sevdaya göz ucuyla bakmam
ben vurgunum kardelene
dinlerim sessizliği kara'da

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:55 AM

Kurallar Kesin
kurallar kesin
herşeye maydanoz olma
istersen acılar bitmesin
parlak bir gün ışığında solma
ki avcılar seni yemesin


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:55 AM

Kurdele
yardımcısı olurum bil ki sevenin
kurdelesi büyük olsun hediyenin
dikeni olurum o gülü verenin
gülen gözlerim vardı benim diyenin


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:55 AM

Kurtarılmayı Beklerken
yakalarımız açıktı
ıslandığımız her bir a na
dalgalar dokunmaktan
korksalar bile
değersiz vücutlarımıza
denizde beklemiyordu aslında
bu fütursuz dayanıklılığımızı
ona karşı
bize karşı
her şeye karşı

karşı olmaklığımız
artık çekilmez
gergin bağladığımız halatlar
yorgun düştüler
kopmak üzereler
yaşamdan
tutabilelim diye
ucundan güneşi
ay bile görünmez oldu
saklandı,bulutların ardına

korkmuyoruz aslında
kaçıp gitmesinden birbir
yiyeceklerimizin
açta kalabiliriz
alışkınız susuzluğa
ama ne kadar

çırpındığımız yerler
uçsuz bucaksız bir kütle
biz içinde
bir tek küçük taş
içine batmadığımıza şükür
kurtarılmayı beklerken


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:55 AM

kuRum
ateşli mezarının yanında durdum
ve mevsimlerin kuyruklu
yıldızını gördüm

sonsuzluk pınarından
bir yudum aldım
göle maya çaldım

içtiğim yalnızca sevgin
bir belirsizlik olsa da ömrümde
bütün halatlar gergin

sıkı tut koyverme
yırtılırcasına gölgeler
kaçışsalarda yerme

aşılanan hissizliğine
güneşinin halsizliğine
dokunma yakmasın içini

akıp gider onca
danışmansız devinimler
sense gül gonca

sanırsın ki yolu yok
çıkışlar kapalı
kapaklar sana sevdalı

buluştur sevenleri
seninim diyenleri
yanmasın içleri

mayalarım tutmaz
yanlış yaptım herhalde
kalıplarım dolmaz

bir durak ötede bekleyen
bir bavul dolusu fişekleyen
yaşamsızlığını kurum kurum


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:55 AM

Kuş Konmaz
kapı aralanır
kimse girmez
cesareti yok çünkü
sen bu evi terkedeli
kuş konmaz,
yolcu uğramaz
sular akmaz
elektrik kullanılmaz
güneş hayat vermez
tarlalara,güllere

yorulurum akşama kadar
seni unutmaya çalışmaktan


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:55 AM

Kuşlar dökülüyor
kuşlar dökülüyor
sıcak esintilere
kendi iklimlerine
doğuşun varoluşun
kavurucu sıcağına

kuşlar dökülüyor
bilinmez bir ele
sadece kendileri
biliyorlar gidecekleri
kırmızı noktayı

kuşlar dökülüyorlar
bir bir hedefsiz
dönüşü olmayan
dönüşünü bilmedikleri
varmak istedikleri
sıcak arayışına
bulamayacak olsalarda

kuşlar dökülüyor
dökülmek istiyorlar mı?
isteden mi? yola düşüyorlar
yolları çok mu? uzak
bilinmez
sadece dökülüyorlar
gözümdeki yaştan
daha çoklar

kuşlar dökülüyor
az kaldı
bitmek üzereler
gözümdeki yaşlar kadar
sığ ve sessiz


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:56 AM

Küçük Beyim
bakışına bir sefahat
hakim
gülüşüne çok bilmişlik
gördükleri yalnız
kendinin
görmedikleri yok

pınar gibi görünür
zehir akıtır içinden
pazarlığa gelmez
almaya hiç

verilenler onundur
alamadığı yok

küçük beyim
beni de götür
deyiveren dadı
ardında kalır
yaşanmamış düşlerin

gidişi bi fiyakalı ki
sorma
burnu büyük
dengi yok belki

alışılmışın dışında
alışılmadık biçimde
salınır,kırılır beli
yanındadır elleri
sanırsınız ki deli

küçük beyim
alma beni yanına
yakışmam endamına
fiyakan buz olur
ruganların toz olur

gidemeyiz yanyana
bir mektebe
bir fakirhaneye
sende bilirsin
farklıyız,farklı
sen oturaklı
ben tumturaklı

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:56 AM

Küçüktaş
yüzeyde kalıyor
inemiyor derinlere
attığın küçük taş
sekerek suyun üstünde
geziniyor boş yere

sen büyük olanı at
serkeş gönlüme
gezinmesin yüzeyde
insin derinlere
salınmasın boş yere
(y) etkim büyük diye


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:56 AM

Lalezar
musiki meclislerine
katılan sazendeler
çalarlar gönlümüzü
bir defle

sözleri belki hoş
belki de yakar bizi
dinlemekten gocunsakda
çalınan sözleri

kurtuluruz bir anda
uzun soluk alışlardan
gam,keder,kasavetten
götürür bizide bir lalezara


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:56 AM

Lekeler
Nasıl doğduğunu biliyor musun?
Kirlenmiş bir topluluğun
Gri tonları üzerine sinmiş
Bir siyahlığın
Renkli görünmeye çalışsa da
Aldatamaz doğru-dürüst
Bakanları

Ama doğruya aldatır
Bakıp da görmek istemeyenleri

Ardından şeffaf bir beyazlık
Sunar bize biraz sıradan
Tutuk,neşesiz,kasvetli
Üzücüdür ama beyazın
Kasvetli ve tozlu topraklı
Olması

Lekeler biraz uğraştırır
Beyazın üzerinden
Kovulurken
Tahammülü yoktur
Kovulmaya bir lekenin

Bir de bulmuş ki
Kendini gösterebileceği
Üzerinde sırıtabileceği
Bir beyaz,şeffaf alan
İçini-dışını gösteren
Keyiflidir
Keyfine diyecek yoktur

Fazla sürmez sefası
Beyazın üzerindeki lekenin
Yıkanır,temiz suyla
Ortalıktan yiter gider
Başka bir beyaz noktaya
Belki de aya


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:57 AM

Linda
ucundan tuttuğun
ulaşamadığın son halkaya
yetişme dürtüsüdür
kalbini inciten
ve parçası olmak
istemediğin,kurgular içinde
işlemediğin suçlar peşinde

ucundan koyuverdiğin
en büyük hayalindir
beklentilerine cevap veremeyen
ahşap sıcaklığını
an be an hissettiğin
geçirimsiz boyasız bir yüz
karşı karşıya olmak istediğin

ne çıkar alıştırılmışsın
kavuşturulmaya
çözülmeyen denklemlere

hadi tut ucundan
tutulmaz sıcaklığı soğumadan
kor alevli çubuğun
ellerini dağlamadan
boş güneşler
boş gülüşler
yüzüne oturmadan


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:58 AM

serin sulardan içiyoruz
sonsuzluk pınarından
kalplerimizi kendimiz
ellerimizle yıkıyoruz
kendi hoşgörümüzü
doldurabilmek için
alabildiğince içine

hala karar veremediysen
yeni bir ısrara
gerek yok belki de

doldurulmuş bir boşluk
aşk denen şu illet
sıkışık yaşamdan bir parça
mutluluktan habersiz
illaki acıtmalı
yürekleri doldurulmamış
sıkıntılarına katlanabilmek
için zalimce duygusuzlukların
birazcık sıkıcı olmalı
yüksek irtifadan
düşmeyi göze alabilmeli
her şeyi birazcık
ucundan bilebilmeli

farkındayım az biraz
sıkıcı oldu yazılanlar
hayatın her noktası
olmasa bile bazı
anları da sıkıcı değil mi?
yaşanılamaz öyle mi?
kaçınılmazı farketmeli mi?


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:58 AM

belki uzun zaman önceydi
yanmışlığım,incinmişliğim
ardısıra akıp giden
çatısız kışların altında
soluk benizli,dağınık taşlı
yolluk kıvamında
çekiciliğini hep korumuş
sınırsız gözyaşları arasında
zamana meydan okuyan

tarzım değil birisinin
ardından doyasıya ağlamak
hiç sevemedim zaten
bir bardak sudan ötesini
ıslatan bütün dereleri

tek resimlerim kaldı
çektirip,çektirip atamadığım
çok istedim ama
atabilmeyi bu kağıt parçalarını
çabalarım yetersiz
gün ışığı etkisiz kaldı
ateş ise yakmam diye
tutturdu,bu kağıt parçalarını

bir kaç kutu kağıt
parçasından ibaret
yaşanılan onca neşeli
zevkli dört başı mamur
gündüz düşlerimiz

nasıl olurda ikimiz birden
güpegündüz düş görürüz
uykularımız bölünmeden
bir kara kedi tarafından

kediler değil mi? zaten
aşkımıza inat aramızı bozan
kibrit çalan gönülsüzlüğümüze
ardına saklandığımız
şeffaf paravanı tırmalayıp
uygunsuzluğumuzu ortaya
döken,handikapımıza


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:58 AM

henüz çok erkenken
sıcaklığın,kokun,güzelliğin
üzerime sinmişken
yazayım dedim sana
ilk mektubumu

herhangi bir ateşle
kavrulmadan
şekiller belirginleşmeden
neyi? nasıl? niçin? istediğimi
istemediğimi bilmeden
yazayım dedim

belki senin bu satırları
hiç okumayacak olman
biraz içimi burkuyor ama
olsun önemli olan benim
yazmam,seni yazmam

aslında seni yazabilir miyim?
kalemim buna yeterli
gücü bulabilir mi?
hiç bilmiyorum

ama en azından
deneyip görmeliyim
kalemimin gücünü
sana olan,tutkumu
yazabileceğimi görmeliyim


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:58 AM

bu gün çok mutluyum
sana yazabileceğimi
görmekten dolayı
sana yazmak istediğim
o kadar çok şey var ki!

hangisinden başlamalıyım
öncelikle sen neyi
okumak istersin?
herhangi bir önceliğin
var mıdır? önemsediğin
değer verdiğin
hayatında

bunu sana sorarak
öğrenmek zorundayım
beni affet
seni sana sormadan
keşfedemediğim,o kadar
sıkı bir kuyumcu
olamadığım için affet

ama inan ki o
tatlı gülümseyişin
gönül okşayışın
iyi kalpli bir insan olduğunu
bana hemen söylüyor
tabii ki bence de öyle

parmakların dokunmaktan
korkar gibi
sanki hiç incitmek istemez
sevdiklerini
sevmediklerini


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:58 AM

aynı şeyleri konuşurken
bile yeni bir sevda gibi
dokuyuşun sözcükleri
sana olan tutkuma
ballı kaymak oluyor
tadına hiç doyamıyorum
ben tabii ki sadece ben

alıştıra alıştıra artırışın
bedensel özverini
izin verişin yangınımın
seninle sönmesine

bir insan bu kadar
dolu olur mu? sevgiyle
gülen yüzüyle aşkın

eğlenceli,tutkulu bir dalgasın
üzerime üzerime kapaklanan
ama ben içinde kaybolmaktan
mutluyum sonsuz dalgaların

erimekten,eritilmekten
aynı sıcaklıkla
aynı yüksek gerilimle
isterse hiç azalmasın

azalmasını isteyen mi? var
zatı şahanelerine
sonsuzluk pınarından
bir tas,bir içimlik
bir tadımlık,iksir

bir vadi,hatta iki,üç
dolusu,goncagül

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:58 AM

Mahzeni Temizlemeli Artık
Kapıyı açıp da
Gözlerimin gördüklerine
İnanmadığım o an
Çalınmış bir düş idin
Benim için,senin için

Ha bire başım zonkluyor
Binlerce gece kuşu
Tepemde dolaşıp durdu
Ayrıştıramadığım birkaç an
Huzursuz geçirilmiş onca
Suratsız saatten sonra

Yanlış atıldığını biliyordum
Kaldırımları çiğnerken
Bazı adımlarımın
Farkında olduğumu da
Sanmıyorum,gizli de değildi
Aşikar mı? oda ne?

Pul pul dökülüyor
Evin tavanı kendini
Boya zanneden birkaç
Çimdik yarası görüntüsü
Fal taşı gibi açılmış

O an insan bile
Ölürde yeniden doğar
Karamsarlığın kollarında
Mutlu olur mu? hiç bilmem
Bilmem gereken
Çözümsüz oluşu

Yıllarca gözümün önünü
Boyayıp,allayıp pullayıp
Kendimi kandırışım
Gün gibi ortaya
Çıkıverir karanlığın
Ta ortasında damla sakızı
Yapışkanlığında,acemice

Götürdüğümüz kalıplar
İnsanlık adına saklanmış
Bir şarap mahzenini
Andırıyor şimdi
Şişeler kırık,ortalıkta
İçecek bir şey yok
Mahzeni temizlemeli artık
Yoksa kokacak
Gözümüzün önünde


Baykal Kaanalp

GooD aNd EvıL 07-28-2008 08:58 AM

Maketçi Kız
sen benim ulaşılmazımdın
ulaşmak isteyipde varamadığım
gözlerinde ışığı hiç sönmeyen
güneşimdin

seni seyretmekten mutlu olurdum
yaptığın işe verirdin kendini
kaptırırdın gemilerin arasına
yelkenleri tek tek dikerdin
göğsüne

ellerin bir usta keyfiyle
nakış nakış işlerdi
yelkenlilere
pencerelerini,kapılarını
sonra yelkenlerini
nefesinle üflerdin
sınırsız bir rüzgar gibi

bir de cila sürmen maketlere
tam bir pazar keyfimdi
saatlerce başında bekler
sonuca ulaşmanı isterdim
gönlümce

bittiğinde gel keyfim gel
muhteşem bir hediye paketi
büyük çocuklar için

sen sanki maket ustsı olamk için
doğmuşsun sevgilim
hem keyif alıyorsun
yaptığın işten
hem keyif veriyorsun
alana
bir de bana
bi tanem


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:00 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.