![]() |
ne olur kim olduğunu bilsem pia'nın
ellerini bir tutsam ölsem böyle uzak seslenmese ben bir şehre geldiğim vakit o başka bir şehre gitmese otelleri bomboş bulmasam içlenip buzlu bir kadeh gibi buğulanıp buğulanıp durmasam ne olur sabaha karşı rıhtımda çocuklar pia'yı görseler bana haber salsalar bilsem içimi büsbütün yıldız basar bir hançer gibi çıkıp giderdim ben bir şehre geldiğim vakit o başka bir şehre gitmese singapur yolunda demeseler bana bunu yapmasalar yorgunum üsteli |
Yüreğim
Bir *** şiir doğurdu günsüz Babası hangi hasret bilmeden Şiirin adı özlem olsun. Özlemin kapına abanırs bir gün Makyajsızsa yüzün o gün Ağlamanı istemem ama yine de ağlarsan Elmacıklarından yuvarlanan Tüm incileri toplamanı isterim Benim için bir cam kavanoza Kadehli kollarımız çaprazlanarak Göz göze yuvarlarsak şarabın kızılını yarın Şarabıma katmak isterim topladığın incleri Daha bir sarhoş Daha bir hoş olmak için. Kim o? Kapıda biri mi var? Aa! Özle |
Yollar
Hasretin anası yollar Kalbimizden sarkıttıklarımızla dolu yollar Geceyi ve özlemi Kuşların kanatlarını kanatan yollar Yollar sessiz sessiz ağlar Ağlatır yollar Yolların tutkusudur yolcular Yolcunun aşkla vuruşu kendini yola Bir karıncanın azmi ve sebatını taşır Yolcu yola aşıktır Yol da yolcuya Yollar özlem özlem uzar aşka Yolların kalbi kalbimde atar Büklüm büklüm uzanır yollar Kalbimin kuytusunda Kalp ağrır, gözler yapışır ufuklara Yollar getirir ka |
Afyon nere, Kâhta nere,
Gözüm yaşı, oldu dere, Dost göğsünü gere gere, Kâhtalıyım diyor gönlüm... Özlem yakar, al kor gibi, Evim sanki bir sur dibi, Ne dayım var, ne de bibi, Cayır cayır yaktı gurbet... Afyon açmış bana kucak, Yeraltında sular sıcak, Yerin üstü donduracak, Kâhtalıyım diyor gönlüm... Özlem yakar, al kor gibi, Evim sanki bir sur dibi, Ne dayım var, ne de bibi, Cayır cayır yaktı gurbet... Kâhtam kutsal toprak taşın, Havyar sanki bulgur aşın |
Bendedir gülüm aradığın şey
Hasret çiçekleri bendedir Güneşin sıcaklığı yıldızların parlaklığı Bendedir gülüm gözlerin esrarı Yolların kıvrımı dağların yüce başı Sevdanın mihenk taşı bendedir Bendedir hasret Bendedir özlem Bendedir gülüm bendedir bende |
Boğazda serin sular etrafında,
Kayalık üzerinde bir inci Suların, karasevdanın gizemi var üzerinde Denizin ortasında ve bir başına sevdalı Kaybedilen bir aşk hikayesini anlatmakta hala, Ne kadar gizemli, Ne kadar yalnız olsada Dört tarafı sularla çevrili de olsa Gözünün alabildiği kadar İstanbul,burada Arkamda Üsküdar,Salacak, Sahiller boyu insanlar el ele, sevdalı, Karşımda Beşiktaş,Ortaköy, Vapurlar kalkmakta Haydarpaşa,Kadıköy yönüne, Bir yanım Çengelköy, İki kiş |
Toplanmış eşyaların kenara birer birer
Uçmak üzeresin artık buradan Gök gürültüsü ile uyanmaktayım bazı ******* Bakıyorum sağıma,sen varsın diye Ama Yoksun,gitmiştin! Cama vuran yağmur damlaları gibi, İnmekte gözümden yaşlar Her tarafa hüzün çöktü yine Akıp giden zaman durmuyor, Ne zaman geldi gitme vakti,ondan durmuyor gözyaşlarım |
izliyorum şu an pencereden İstanbulu
Sabah başlıyor güneşle birlikte Tam anlamıyla bir gökkuşağı misali AsyadanAvrupaya uzanan renk köprüsü gibi Neler neler gizli içinde rengarenk Bahar da açan çiçekler gibi Uyanacak eteklerindeki çiçekler Laleler saracak bütün yolları Ve sonra hava kararıp akşam olacak Akşamlar bitmeyen o şarkılar ile Raks edecek o ışıkların etrafında Şarkılar söylenecek şimdi istanbulda olmak vardıdiye Uzayıp giden İstanbul şarkıları Akşamların |
Gözünün alabildiği kadar yeşil her yer
Sarı pıtırcık çiçekleri sarmış her yeri Aralarda kırmızı rengiyle rüzgarda salınan gelincik çiçekleri Kenarda akan mavi dere Bütünleşmiş doğa ile birlikte Yavru bir kuzu süt emmekte anasından Hoplayıp zıplayan yavru kediler Ağacın üzerinde kumrular Biri erkek,biri dişi Bu güzellikler arasında küçük bir kız çocuğu Sarı lüle lüle saçları örgülü Mavi mavi gözleriyle gülümsüyor Evi tam ortada bu resmin, İki katlı önde veranda, Arkada |
Havaya bir hasret kokusu sinerse eğer,
Ve müzik Sultanıyegâh terennümünde, Ve sabahın köründe gözlerde bir çiy damlası, Kürek çekmedeyse hüznün engininde; Beni hatırla. Gece mavisinde yakamozların oynayışı, Kimsesiz ummanda gezen serseri balık, Sana yalnızlığını hatırlatıyorsa eğer, Tutacak bir dal bulamadığında; Beni hatırla. Ve yorgun yokuşlarda bir gün dönümü, Kalmamışsa mecalin zirveye varmaya, Bir çoban çeşmesinde yüzün yıkayıp, Halâ kuru kalmışsa eğer dudakların, |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:54 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.