www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Neleri Yiyip İçebiliriz (https://www.cakal.net/showthread.php?t=119706)

Tilki_Andre 03-06-2008 02:32 PM

Neleri Yiyip İçebiliriz
 
Yiyip içmesi haram olan şeyler
Sual: Yiyip içilmesi haram olan şeyler nelerdir? Haram edilmesinin sebepleri nelerdir?
CEVAP
Dinimiz haram ettiği için bazı hayvanların etleri yenmez. Elbette bunda bazı hikmetler vardır. Müslüman, hikmetini bilmese de dinin yasakladığı şeyi yapmaz. Gıdaların insanlar üzerinde iyi ve kötü tesiri olduğu bir gerçektir. Annesi kötü ise veya kötü bir kadının sütü ile beslenen çocuk yaramaz olur. Böylesine sütü bozuk derler. Kendi faydasını düşünen insan, dinimizin helal kıldığı şeyleri yemeli, yasak ettiği şeylerden kaçınmalıdır.

Yiyip içmesi haram olan şeyler:
1- Bizzat kendisi haram olan şeyler yemek. [Leş, hınzır eti ve şarap gibi.]

2- Kendisi haram olmayıp, gasp, hırsızlık, rüşvet yolu ile alınan şeyler.

3- Doyduktan sonra yemek.

4- Alerji yapan gıda yemek. [Mesela balık, et, süt, yumurta, pastırma, turşu, çilek zarar verirse, bunlar, yalnız zarar verene haram, zarar vermeyene mubahtır.]

5- Zararlı şeyler yemek. [Mesela çamur, toprak, cam gibi.]

6- Zehirli olan şeyler yemek. [Zehirli ot, kokmuş et gibi.]

7- Uyuşturucu maddeler yemek. [Doktor tavsiyesiyle ilaç olarak kullanmak caizdir.]

8- Temiz, fakat iğrenç şeyler yemek. [Kurbağa, kanı olmayan böcekler, meyvenin, peynirin ve etin kurtları gibi.]

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Leş, akıcı kan, pis hınzır ve Allah’tan başkasının adı ile kesilmiş olan hayvanları yemek haramdır.) [Enam 145]

Âyet-i kerimede sayılan bu haramlardan başka, yukarıda sekiz madde halinde açıklanan hususların da haram olduğu Peygamber efendimiz tarafından bildirilmiştir.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:33 PM

Eti yenen ve yenmeyen hayvanlar
Sual: Eti yenen ve yenmeyen hayvanlar nelerdir?
CEVAP
Kurt, ayı, aslan, kaplan, pars, sincap, samur, sansar, maymun, sırtlan, fil, köpek, kedi, tilki, gelincik gibi avını köpek dişi ile yakalayan yırtıcı hayvan yenmez.[Şafii’de tilki, sırtlan, samur, sincap, gelincik yenir.] Avını pençesi ile yakalayan ve leş yiyen, çaylak, kartal, kerkenez, kuzgun, akbaba, leş kargası, yarasa, atmaca, şahin gibi kuşlar yenmez.

Haşarat, yani toprak içinde yuvası olan küçük hayvanlar helal değildir. Fare, akrep, yılan, kertenkele, kene, kurbağa, kaplumbağa, arı, sivrisinek, kara sinek, köstebek, kirpi, bit, pire gibi haşarat yenmez. [Şafii ve Maliki’de kirpi, kertenkele yenir.]

İğrenç olmayan, leş yemeyen, avını pençesi ile yakalamayan kuşlar yenir. Mesela ördek, saksağan, kumru, bülbül, keklik, deve kuşu, bağırtlan kuşu, güvercin, bıldırcın, tarla kargası, tavus, kırlangıç, baykuş, papağan, turna, serçe ve sığırcık gibi kuşlar helaldir. Hüdhüd [ibibik] mekruhtur.

[Şafii’de kırlangıç, tavus, hüdhüd, papağan, yarasa yenmez. Leylek hariç, martı ve balıkçıl gibi deniz kuşlarının hepsi yenir.]

Zürafa, geyik, ceylan, tavşan ve evcil hayvanlardan sığır, davar ve kümes hayvanları yenir.

Tezek ve başka necis şeyleri yiyen hayvanın eti kokarsa yemesi mekruhtur. Temiz şey ile beslenip, pis kokusu kalmazsa caiz olur.

[Necaset yemiş olan tavuk, koyun ve sığırı hemen kesip yemek mekruhtur. Tavuğu 3, koyunu 4, sığır ve deveyi 10 gün hapsetmek, yani necaset yedirmeyip temiz gıda ile beslemek gerekir. Şafii’de ise deve 40, sığır 30, koyun 7, tavuk 3 gün hapsedilir.]

Yalnız süt emip başka bir şey yememiş olan küçük kuzuların öldükten sonra karınlarından çıkarılan peynir mayaları temizdir. Koyun, sığır gibi ölmüş hayvanların memelerinden çıkan sütler de temizdir.

Hasta veya bayıltılan bir hayvan, diri olup olmadığı bilinmiyorsa, boğazlanırken hareket ederse veya diri hayvandaki gibi kan çıkarsa yenir. Çünkü bunlar hayat alametidir. Hayat alameti yoksa yenmez.

Hayvanların akan kanı necistir. Etteki akmayan kanı, karaciğeri ve dalağı temizdir.

Çok kimse, bilmediği için, çekirge yenmez zanneder. Çekirgenin helal olduğu hadis-i şerifle bildirilmiştir. Dört mezhepte de yenir.

Besmelesiz kesilen hayvan yenmez. Besmele çekmek unutulursa yenir.
Şafii’de Besmelesiz kesilen hayvanı yemek de caizdir. Maliki’de, Besmele unutulursa da yenmez.

Dinsizlerin kestiği, hayvan yenmez. Kesmeyip de, bir yerine bıçak saplayarak, alnına vurarak veya boğarak veya ilaçlayarak, elektrikleyerek öldürülen kara hayvanları, leş olur. Bunları yemek haram olur.

Müslüman kasaptan alınan bir etin, nasıl kesildiği bilinmiyorsa, helal olmak ihtimali varsa, [yani, kesenler müslüman ve dinsiz karışık ise], yemek caiz olur. (Mizan-ül-kübra, Hadika, Berika, Mezahib-i erbea, Hayat-ül hayvan)

Sual: Eti yenen hayvanların yenmeyen yerleri nelerdir?
CEVAP
Eti yenen her hayvanın 7 yeri yenmez. Bunlar, akan kan, idrar aleti, hayaları [koç yumurtası], bezleri [guddeleri], safra kesesi, dişi hayvanın önü ve idrar kesesidir.

Sual: Martı yenir mi?
CEVAP
Hanefi ve Hanbeli’de yenmez. [Şafii ve Maliki’de martı ve balıkçıl yenir.]

Sual: At eti yenir mi?
CEVAP
At eti, tenzihen mekruhtur. [Şafii ve Hanbeli’de helal, Maliki’de haramdır.]

Sual: Denizden çıkan her hayvan yenir mi?
CEVAP
Hanefi mezhebinde balık şeklinde olmayanlar yenmez. Kalkan, sazan, Yunus balığı, yılan balığı yenir. Kalamar, mürekkep balığı, deniz hınzırı, deniz aygırı gibi hayvanlar ve yengeç, midye, istiridye, ıstakoz, kerevit, karides gibi deniz haşaratı yenmez.

Kara salyangozu hiç bir mezhepte yenmez. Deniz salyangozu sadece Hanefi mezhebinde yenmez. Diğer üç mezhepte ise, deniz ürünlerinin hepsi yenir.

[Şafii’de denizde yaşayan her hayvan yenir. Bir kısım Şafii âlimlerine göre ise, tab’an pis olanlar yenmez. Peygamber efendimiz, (Denizin suyu temizdir, meytesi [bir sebeple öldürülmüş olanı] helaldir) ve (Kendiliğinden ölüp de, su üstüne çıkan balığı yeme, su çekilip de açıkta kalarak ölmüşse onu ye! Böyle bir sebeple denizde öleni de ye!) buyurdu.]

Su içinde kendiliğinden ölüp, karnı üst tarafta duran balık yenmez. Fakat ağ, saçma, ilaç, sarsıntı, dinamit veya herhangi bir madde ile ölen her balık yenir. Suyun açılıp kurumasında, fazla sıcaktan veya fazla soğuktan dolayı ölen veya kuşlar tarafından öldürülen, su içinde bağlı tutulmakla ölen, buz arasında sıkışarak ölen balıklar yenir. Deniz içinde ölen veya sudan çıkarılmadan tokmak ile vurulup öldürülen veya bıçakla başı kesilen balıklar yenir. Temiz olmayan suların içindeki balıkları yıkayıp yemek caizdir. Avlanan bir balığın içinden çıkan balık, sağlam ise yenir.

Sual: Buffalo, zürafa, zebra, kanguru, deve kuşu yenir mi?
CEVAP
Hepsi de yenir. Avını köpek dişi ile yakalayan hayvanın eti yenmez. Avını pençesi ile yakalayan, leş yiyen kuşların eti yenmez.

Bir hadis-i şerif meali:
(Azı dişi olan yırtıcı hayvanlar ve pençesiyle avlanan kuşlar yenmez.) [Müslim]

Buffalo, sığır gibi ot yer, geviş getirir. Zürafa ve zebra ceylan gibi ot yer, kanguru, tavşan gibi ot yer. Bunların köpek dişleri yoktur. Deve kuşu, hindi gibidir, avını pençesiyle yakalamaz, leş yemez. Yumurtası da yenir.

İhtiyaç halinde mezhep taklidi
Sual: İhtiyaç olunca diğer mezhepleri taklit ederek deniz haşaratı yenir mi?
CEVAP
Mezheplerdeki farklı hükümlerin rahmet olduğu hadis-i şerifle bildirilmiştir. Zaruret veya ihtiyaç olunca, başka mezhep taklit edilerek, o mezhepteki helal olan bir hayvan yenir. Mesela kirpi etinin ekzama, kaşıntı, sedef, baras gibi deri hastalıklarına ve gelincik denilen fil hastalığına iyi geldiği Hayat-ül hayvan kitabında yazılıdır. Hanefi ve Hanbeli mezhebinde kirpi eti yemek haramdır. Şafii ve Maliki mezhebinde caizdir. Tesirli başka mubah bir ilaç yoksa, hastanın, bu iki mezhepten birini taklit ederek kirpi eti yemesi caiz olur. Kirpinin başını besmele ile kesmek gerekir. Kirpi insanların yanında başını gizler, suya konunca başını çıkarır. Böylece başını kesmek kolay olur.

Aç kalıp kendi mezhebine göre helal olan yiyecek bulamayan kimse, başka mezhepte helal olan bir yiyeceği yer. Hiçbir mezhepte de çare bulamazsa, ölmeyecek kadar haram olan gıdadan yiyip içmesi caiz olur. (Hadika)

Yenmeyen hayvanlar
Sual: Bazıları, (Köpek, yılan, kartal gibi bütün hayvanlar helaldir. Domuzdan başka hiçbir hayvan haram değildir. Domuzun da yağı, derisi ve gerisi helaldir. Hiçbir hadise inanılmaz) diyorlar. Peygamber efendimiz 23 yıl dini tebliğ etmedi mi? 23 yıl içinde neyin haram, neyin helal olduğunu bildirmedi mi? Köpeğin helal olduğunu bildiren hiçbir kitap var mıdır? Bunlar Peygamber efendimizin bildirdiklerine niye inanmıyorlar?
CEVAP
Bir hayvan leş ise, eti pis, yağı ve kanı temiz olmaz. Kur’an-ı kerimde açıkça yazmıyor diye domuzun pisliğine helal denir mi hiç?

Bunların hadis-i şeriflere inanmamalarının birkaç sebebi olabilir:
1- Resulullahın yalan veya yanlış söyleyeceğini sanmış olabilirler. Peygamber efendimizin doğru, emin olduğu bir çok âyet-i kerime ile bildiriliyor. Hâşâ Allahü teâlânın helal ettiklerine haram demiş olsaydı, Allahü teâlâ müdahale etmez miydi? İşte bir âyet-i kerime meali:
(Eğer o [Peygamber] bize atfen, bazı sözler uydursaydı, biz onu kıskıvrak yakalayıp can damarını koparır, helak ederdik, hiçbiriniz de buna engel olamazdınız.) [Hakka 44-47]

Demek ki, Peygamber efendimizin Kur’an-ı kerime aykırı bir şey söylemediği, bu âyet-i kerime ile de sabittir. Şu halde, Resulullah efendimizin haram ettiği her şey Kur’ana uygundur. Ona uymak Kur’ana uymak olur. Birkaç âyet-i kerime meali:
(İhtilaflı bir işin hükmünü öğrenmek için Kur'ana ve Sünnete bakın!) [Nisa 59]

(İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın diye bu Kitabı sana indirdik.) [Nahl 44, 64]

(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulun!) [Araf 158, Nur 54]

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

(O nebi, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157]

2- Eshab-ı kiramın yalan söylediğini sanıyorlardır. Eshab-ı kiram Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an-ı kerimde övülmüş, her birinin Cennetlik olduğu açıkça bildirilmiştir. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Mekke’nin fethinden önce Allah için mal verip savaşanlar, daha sonra mal verip savaşanlarla eşit değildir. Onların derecesi, sonradan Allah yolunda harcayıp savaşanlardan daha yüksektir. Fakat Allah hepsine de en güzel olanı [Cenneti] vaad etti.) [Hadid 10]

Âyet-i kerimede, sapıklara fırsat vermemek için, ve küllen vaadallahü hüsna buyuruluyor. Yani Allah her birine Cenneti söz vermiştir buyuruluyor. Fazilet bakımından, Mekke’nin fethinden önce Müslüman olanlar, daha sonra Müslüman olanlardan elbette üstündür. Ama hepsi de Cennetliktir.

Hepsinin Cennetlik olduğuna dair başka bir âyet-i kerime meali:
(Muhacirlerin ve Ensarın [Muhacir eshaba yardım edenlerin] önce gelenlerinden ve bunların yolunda gidenlerden Allah razıdır ve bunlar da, Allah’tan razıdır. Allah bunlar için, altından ırmaklar akan Cennetler hazırladı. Bunlar Cennetlerde sonsuz olarak kalacaklardır.) [Tevbe 100]

3- Resulullah da, Eshab da doğru söyledi. Ama hadis âlimleri yalan söylemiş sanabilirler. Âlimlere itimat etmemizi Allahü teâlâ bildiriyor. (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) buyuruyor. (Nahl 43)

Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:
(Âlimlere tâbi olun.) [Deylemi]

(Alimler, Peygamberlerin vârisleridir.) [Tirmizi]

(Âlimler rehberdir.) [İ.Neccar]

Bu iddia sahipleri başka dinden olabilirler. Müslümanmış gibi gözüküp müslümanların itikadlarını bozmak istiyorlardır. Geriye, başka ihtimal kalmadı zaten.

Balık nasıl yenir?
Sual: Yalnız Kur’an diyenlere göre, balık avlayıp yemek caiz mi?
CEVAP
Kur’an-ı kerimde balık eti hakkında mealen buyuruluyor ki:
(Taze et [balık] yemeniz ve [inci mercan gibi] ziynet çıkarmanız için denizi emrinize veren Odur.) [Nahl 14]

Hangi hayvanların nasıl yeneceği de şöyle bildiriliyor:
(Meyte, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesilenler size haram kılındı. Henüz ölmeden kesmeniz hariç, boğulmuş, vurulmuş, düşmüş, boynuzlanmış ve canavar tarafından parçalanmış hayvanlar haramdır.) [Maide 3]

Devamındaki âyette de, keserken Allah adının anılması, yani Besmele çekilmesi bildiriliyor.

Meyte, boğazlanmadan, dine uygun kesilmeden ölen hayvandır, leştir. Bir hayvan ötekini öldürse, dine uygun boğazlanmadığı için yenmez. Âyete bakınca, balığın da Besmele ile boğazlanması gerektiği anlaşılıyor. Ama balıkları hiç kimse kesmiyor. Âyetten anladığımıza uyarsak, balığı kesmeden yemek caiz olmaz. Fakat Peygamber efendimiz açıklıyor, (Balıkları kesmek gerekmez), hatta (Besmele çekmek de gerekmez) buyuruyor.

Balıkları dinamitle veya başka şeylerle öldürünce yine yenir. Hatta bir balık ötekini yese, her iki balık da yenir. Halbuki aslan bir geyiği parçalasa, o geyik yenmez. Peygamber efendimizin açıklaması olmadan bunları Kur'an-ı kerimden anlamak mümkün olmaz.

Âyette, kanın da haram olduğu bildiriliyor. Dalak da kandır. Âyete bakarak dalak yemenin de haram olduğunu söyleyen cahiller olmuştur. Peygamber efendimiz, iki kanın helal olduğunu bildirmiştir. Bu iki kanın birisi dalak, öteki de ciğerdir.

Namazlar ne zaman, nasıl kılınır? Namazın farzları, müfsitleri, vacipleri, sünnet ve mekruhları nelerdir? Bunları Kur’an-ı kerimden çıkarmamız mümkün değildir. Peygamber efendimiz bunların hepsini açıklamıştır. Onun açıklamasına uymayan, mezhep tanımayan kimseler büyük dalalet içindedir.

Başka mezhebi gözetmek
Sual: Kendi mezhebinde caiz, fakat başka mezhepte haram olan bir şeyi yememek evla değil midir? Mesela tilki eti Şafiide helal, Hanefide haramdır. Şafiilerin de yememesi uygun olmaz mı?
CEVAP
Elbette diğer mezhepleri de gözetmek müstehab olur, iyi olur. Mesela Şafiiler deniz haşaratı yemese iyi olur.
Şafiide kadına dokunmak abdesti bozar. Hanefiler de kadına dokununca abdest almaları müstehab olur, iyi olur. Almasalar da caiz ama, öteki hak mezheplere de uymak müstehab olur.

Tavşan eti yenir mi?
Sual: Peygamber efendimiz, çekirgeyi, idrar süzme organı olduğu için böbrekleri, kanlı olan dalak ve ciğeri yemediği gibi, yine bir kanlı hayvan olan tavşanı yemediği söyleniyor. Bunları haram olduğu için mi yememiştir?
CEVAP
Hayır, böbrek, ciğer, dalak haram değildir, helaldir.
Çekirge de helaldir. (Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud)

Başka bir hadis-i şerifte de şöyle buyurmuştur:
(Çekirgeyi ne yerim, ne de, haram kılarım.) [İbni Mace, Ebu Davud]

Resulullah efendimizin yememesi onu haram kılmaz. Soğan sarımsak da yemezdi. Yenmesi için izin vermiştir.
Tavşan eti de helaldir. (Dürer, Mecma’ul-enhür)

Abdüllah ibni Abbas hazretleri buyurdu ki:
Resulullah ile otururken, bir köylü, tavşan kebabı hediye getirdi. Bize, (Yiyin) buyurdu.
Muhammed bin Safvan dedi ki: (İki tavşan yakaladım, kestim. Resulullaha sordum. İkisini de yememi emretti.) [Bedayi]

Hazret-i Enes anlatır:
Avladığımız tavşanı Ebu Talha’ya getirdim. O da, tavşanı keskin bir taşla kesti. “Şu budu Resulullaha götür” dedi. Hemen götürdüm. Resulullah onu yedi. (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai)

Hazret-i Cabir anlatır:
Kavmimden biri, taşla kestiği tavşanı, Resulullaha soruncaya kadar bekletti. Efendimiz yemesini emretti. (Tirmizi)

Halid İbn-ül Huveyris hazretleri anlatır:
Bir adam, avladığı tavşanı Abdullah İbni Ömer’e, “bunun eti yenir mi” diye sordu. O da, "Bir tavşan Resulullaha getirildi. Ne yedi, ne de yenmesini yasakladı, tavşanın hayız gördüğüne inanıyordu" dedi. (Ebu Davud)

Bu hadis-i şerifler de, tavşanın helal olduğunu bildirmektedir.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:33 PM

Şüpheli gıdaları yemek
Sual: İçinde domuz yağı olma ihtimali olan gıdaları yemek caiz midir?
CEVAP
Bazı kimseler; piyasadaki gıda maddelerinde domuz yağı ve meşrubatlarda alkol olabilir, kasaptaki et besmelesiz kesilebilir düşüncesiyle vesveseye kapılıyorlar.

İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki:
(Haram olmayan, fakat şüpheli olan şeylerden de sakınmalıdır! Hadis-i şeriflerde, (Şüpheli şeyi terk et, şüphesiz şeyi al), (Şüphelilerden sakınan; dinini, ırzını korumuş olur. Şüpheli etrafında dolaşan, harama düşebilir) buyuruldu. Fakat yiyecek ve içeceklerde şüphe edip yememek, takva değil, vesvesedir. Mesela dinimiz, “Haram olduğu bilinmeyen şeyleri yiyin” der. Resulullah efendimiz, müşrikin; Hazret-i Ömer Hıristiyanın testisinden abdest almıştır. Eshab-ı kiram, gayrı müslimlerin verdiği suyu içerdi. Halbuki pis, necis olan şeyleri yemek haramdır. Kâfirler ise ekseriya pis olur. Elleri, kapları şaraplı olur. Hayvanı Besmelesiz keserler. Eshab-ı kiram, bunlara rağmen, necis olduğunu kesin bilmedikleri için, vesvese etmeyip; et, peynir gibi gıdaları alıp yerlerdi.) [İhya]

İmam-ı Kastalani hazretleri buyurdu ki:
(Peygamber efendimiz, Hayber’de, eshab-ı kiramla bir Yahudinin zehirli kebabından bir lokma yedikten sonra, (Bu et, bana zehirli olduğunu söyledi) buyurup başka yemedi ve son hastalığında, (Hayber’de yediğim zehirli etin acısını hâlâ hissediyorum) buyurdu.) [Mevahib]

Resulullah efendimiz, bir Yahudinin ekmeğini ve tereyağlı yemeğini temiz mi diye sormadan yedi. Bu domuz yağı mı, koyun yağı mı, ekmeğin hamuru su ile mi, yoksa şarap ile mi yoğruldu diye sormadı. Müşrik kadının su kabından abdest aldı. Bunlar, araştırmanın gerekmediğine birer delildir. (Berika)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
(Kâfirlerin vücutları değil, inançları pistir. Kur’an-ı kerimde, (Ehl-i kitabın [Yahudi ve Hıristiyanın] pişirdiklerini [ve kestiklerini] yemek helaldir) buyuruldu. (Maide 5)

Kâfirlerle alış-veriş eden Müslümanları pis bilmemeli, bunların yiyecek ve içeceklerinden sakınmamalı! Bu hâl, ihtiyat değil, bu halden kurtulmak ihtiyattır.) [Mektubat 3/22]

Kâfirler, gıdalarımıza necaset katabilecekleri gibi, zehir de katabilirler. Nitekim Yahudi yemeğe zehir katmıştır. Peygamber efendimiz de, araştırmadan o yemeği yemiştir. Çünkü necis olduğu bilinmeyen şeyleri yememek takva değil, vesvese olur. Dinimiz de vesveseden kaçmayı emretmektedir. (Hadika)

Dinimizde, “Bir şeyin helal olması için delil aranmaz, haram olması için delil aranır” kaidesi vardır. Necis olduğuna bir delil bulunmazsa, temiz kabul edilir. (Usul-i Pezdevi)

Margarin, sucuk, meşrubat ve diğer gıdaların içine necaset katılsa, fakat katıldığı bilinmese yemek caiz olur. Bilmek, ya bizzat görmekle veya adil Müslümanların necaset katıldığını biz gördük demeleriyle anlaşılır. Katılıyormuş demekle haram olmaz. (Eşbah)

Sabunlara da domuz yağı katılabilir. Fakat necasetli yağ ve domuz yağı sabun yapılınca, şarap sirkeye dönünce temiz olur. Bütün kimyevi değişmeler böyledir. (Tahtavi)

Gıda maddelerine hile yapılabilir. Fabrikada içine çeşitli necasetler katılabilir. Yahut ihmal yüzünden necaset karışabilir. Reçelin, pekmezin içine fare düşüp ölebilir. İmalatçı, kazanı dökmeyebilir. Meşrubatlara konan esans, alkolde eritilebilir. Bunun gibi çeşitli necaset karışabilir. Fakat içinde necaset olduğu kesin olarak bilinmeyen bütün gıda maddeleri temiz kabul edilir, yenmesi günah olmaz. (Tahrir)

Gıdalarda ve E listeli katkı maddelerinde domuz kökenli yağ, et yazmıyorsa yenmesinde mahzur yoktur, yazıyorsa yenmez.

Sual: Piyasadaki herhangi bir gıdanın, necis olma ihtimali olduğu için, sakınıp yememek gerekmez mi?
CEVAP
Necis olduğu kesin olarak bilinmeden sakınmak; vesvese, kuruntu ve zararlı olur. (Kimya-i Saadet)

Domuz E maddesi
Sual: Domuz yağı veya alkol bulunma ihtimali olan gıdaları yemek caiz olur mu?
CEVAP
İhtimal üzerine karar vermek yanlış olur. Dinimiz, (Bir şeyin helal olması için delil aranmaz, haram olması için delil aranır) der. Necis olan bir şeye dair bir delil bulunmazsa, temiz kabul edilir.

Margarinlerde domuzdan üretilen katkı maddeleri kullanıldığına dair çıkarılmaya çalışılan asılsız söylentiler ve “E listesi” ile ilgili iddialar üzücü bir haksızlıktır. Gıda katkı maddelerinin belirtilmesinde Sağlık Bakanlığı’nca hazırlanan Gıda Katkı Maddeleri Yönetmeliği, Avrupa Topluluğu kodunu benimsemiş ve kanunen ambalajlara yazılma zorunluluğu getirmiştir. Bu sistem çerçevesinde “E” ve ilgili gıda katkı maddesinin kod numarasının ambalaj üzerine konması zaruridir. Türkiye’de domuz kaynaklı katkı maddeleri ile domuz yağı içeren mamul gıdalara üretim izni verilmemiş olup, bahsi geçen E listeli katkı maddelerinin domuz kökenli olması kanunî açıdan da kesinlikle mümkün değildir. Margarinlerde domuz yağı veya domuzdan elde edilmiş herhangi bir katkı maddesi yoktur, hiçbir zaman da olmamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı da konuyu inceleyerek, bu tür dedikoduları yaymaktan sakınmak gerektiğini ve bu yağları yemenin dinen bir mahzuru olmadığını açıklamıştır. (Bitkisel yağ sanayiciler derneği)


Tilki_Andre 03-06-2008 02:33 PM

İçki, dinimiz ve sağlığımız
Sual: Şarabın, alkollü içkilerin, sağlığa faydalı olduğu, dozunda içki içmenin günah olmadığı söyleniyor. İçkinin dinimizdeki yeri nedir?
CEVAP
Kur'an-ı kerimde, hadis-i şeriflerde hamr kelimesi geçer. Hamr = alkollü içkidir. İçkinin, çeşitli hastalıklara yol açtığı, aklı azalttığı, karaciğeri bozduğu, beyni ve sinirleri harap ettiği, ilmi olarak defalarca tespit edilmiştir. Bir kimse, müslüman olmasa bile, sağlığa olan zararından dolayı içkiden uzak durmalıdır! Müslüman ise, sağlığa hiç zararı olmasa da, tek damla içmemelidir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Ey iman edenler, içki, kumar, putlar, fal okları şeytanın necis işleridir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumar ile aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık hepiniz vazgeçin!) [Maide 90,91]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İçkinin haram olduğuna dair kesin hüküm indi.) [Müslim]

(İhtimar [alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.) [Ebu Davud]

(Çoğu sarhoş eden içkinin, azını da içmek haramdır.) [Nesai]

(İçkide ilaç özelliği yoktur. Hastalık yapar.) [Müslim]

(İçki, bütün kötülüklerin başıdır.) [Taberani]

(İçki kötülük doğurur.) [Beyheki, Ruzeyn]

(İçki her kötülüğün anahtarıdır.) [İbni Mace]

(Allah’a ve ahirete inanan içki içmesin, içki içilen sofraya da oturmasın!) [Taberani]

(İçkiden sakının! Ağaç dal budak saldığı gibi, içki de, kötülük saçar.) [İbni Mace]

(İçki, günahların en büyüğüdür, her kötülüğün ve her günahın anasıdır.) [Taberani]

(İçki içenin haya perdesi yırtılır, şeytan ona yoldaş olur, her kötülüğe sevk eder ve her iyilikten alıkoyar.) [Taberani]

(Alkoliğin, kabrinden kalkarken, iki gözü arasında, "Bu Allah’ın rahmetinden mahrumdur" yazısı görülür.) [Deylemi]

(Rahmet melekleri, sarhoştan uzak durur.) [Bezzar]

(İçki içenin, kıyamette yüzü kara, dili sarkıktır, pis kokusundan herkes kaçar.) [Zevacir]

(Bir zaman gelir ki, içkinin adı değiştirilip helal sayılır.) [İ. Ahmed]

(İçki, zinadan kötüdür.) [R.Nasıhin]

(Allahü teâlâ, içki içene, içirene, alıp satana, yapana, saklayana, taşıyana, kendisine götürülene ve parasını yiyene lanet etti.) [İbni Mace]

(Emanete hıyanet edilir, zekat ceza gibi istenmeyerek verilir, aşağı kimseler, başa geçer, zalimlere şerrinden korkulduğu için iyilik edilir, içkiler içilir, çalgılar çalınır ve sonra gelenler [türediler] öncekileri kötülerse, çeşitli felaketlere maruz kalırlar.) [Tirmizi]

(Bir kral, bir adamı tutup “içki, katillik, zina ve domuz eti yemekten birini seç, yoksa seni öldüreceğim” der. Adam içkiyi seçer. Onu içince hepsini de yapar.) [Taberani, Hakim]

(Kötülüklerin hepsi kilitli bir yerdedir. Bu yerin anahtarı içkidir. İçki içen, o kapıyı açıp içine düşer.) [Abdürrezzak]

(Bütün kötülükler bir yere toplanmıştır. Bu yerin kilidi zina, anahtarı içkidir. Bütün iyilikler de bir yerde toplanmıştır. Bu yerin kilidi namaz, anahtarı abdesttir.) [İslam Ahlakı]

(Eski zamanlarda bir abid, insanlardan ayrı bir yerde ibadet ederken, bunu gören bir kadın, ona gönlünü kaptırır, hizmetçisini gönderir. Hizmetçi, abide gelip; bir şahitlik için sizi çağırıyorlar der. Abid de gider. Birkaç kapı geçerek güzel kadının yanına varır. Kadın, “Ya bu çocuğu öldür, ya benimle zina et veya şu şaraptan iç. Birini yapmazsan bütün gücümle bağırır, seni rezil ederim” der. Abid, bunlardan birini yapmak zorunda kalınca, şaraba razı olur. Şarabı içince sarhoş olur, daha sonra kadınla zina eder, çocuğu da öldürür. Vallahi iman ile şarap bir arada olamaz. Biri diğerini uzaklaştırır.) [İbni Hibban]

(Cenab-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def gibi bütün çalgı aletlerini, cahiliyet döneminde tapınılan putları kaldırmamı emredip, kendisinden korkup da içkiyi bırakan mümine Cennet nimetlerini ihsan edeceğini de bildirdi.) [İ. Ahmed]

(Şaraba değişik isimler konup içilir, çalgı ve şarkıcı kadınlar çoğalırsa Allahü teâlâ onları yere geçirir.) [İbni Mace, İbni Hibban]

(Çalgılar çoğalır ve içkiler içilirse, yere batmak, başka kılığa çevrilmek gibi belalar gelir.) [Tirmizi]

(İçki içilir, kötü kadınlar çoğalırsa, erkek erkekle, kadın kadınla yetindiği zaman, çeşitli belalar gelir.) [Beyheki]

(Şarap içenin namazı kırk gün kabul olmaz.) [Tirmizi, Hakim, Nesai]
(Namazı kabul olmaz) demek, namazı boşa gider demek değildir. Namaz borcundan kurtulur, namaz kılmakla kavuşacağı büyük sevaptan mahrum kalır demektir. Namaz kılanın, günahları bırakması kolaylaşır. İçki içen de namaza devam etmelidir.

(Kişi, mümin olduğu halde zina ve hırsızlık edemez, içki içemez. Bunları yapan İslam halkasını boynundan çıkarmış olur. Tevbe ederse, Allahü teâlâ tevbesini kabul eder.) [Nesai]

(Zina eden ve şarap içenin imanı, gömleğin sırttan çıktığı gibi çıkar.) [Hakim]

(İçki ile iman, bir arada bulunmaz, biri, diğerini uzaklaştırır.) [Beyheki]

(İçki içenin kalbinden iman nuru çıkar.) [Taberani]

(Alkolik olan Cennete giremez.) [Hakim]

Her içki içene kâfir denmez. Çünkü Ehl-i sünnet itikadında büyük günah işleyene kâfir denmez. [Vehhabiler, büyük günah işleyene, mesela içki içene, namaz kılmayana, açık gezene kâfir derler. Vehhabiliğin bu yüzden de İslamiyet’le yani ehl-i sünnetle, alakası yoktur.] İslam âlimleri, (Cennete giremez) hadis-i şerifini, (Günahının cezasını çekmeden Cennete giremez) şeklinde açıklamışlardır.

Hep büyük günah işleyen, namaz kılamaz, haramlara önem veremez, Allah korusun imanını kaybedebilir. Bunun için içki içenin ve diğer büyük günahları işleyenin bir gün iman nuru sönebilir. Atalarımız, (Su testisi su yolunda kırılır) demişlerdir. Her su testisi, su yolunda kırılmadığı gibi, her içki içen de imansız ölür denemez. Fakat devamlı işlenen günahlar, insanı küfre sürükler. İçki içenler, namaza önem verip kılmaya devam ederse, içkiyi bırakmaları kolay olur. Kur’an-ı kerimde mealen, (Namaz, her kötülükten alıkoyar) buyuruluyor. (Ankebut 45)


Geridön



Tilki_Andre 03-06-2008 02:33 PM

Domuz eti yemek haramdır
Sual: Domuzun herkese, ipek ve altının erkeklere haram edilişinin hikmeti nedir?
CEVAP
Dinimizde bir şey haram ise, hikmetini bilmesek de onun haram olduğuna inanmak gerekir. Muhammed aleyhisselamın peygamber olarak bildirdiği şeylere akla uygun olduğu, yahut tecrübe ile anlaşıldığı için inanmak iman olmaz. Çünkü bu, aklı tasdik etmek demektir. Haramlarda muhakkak vücuda zarar veren bir şey aranmamalıdır!

Domuz, her türlü necaseti yiyen çok pis bir hayvandır. Zararlı olduğu için yalnız Türkler değil, Avrupalılar da, bir kimseye hakaret etmek için “Domuz” derler.

Tevrat’ta domuz eti yasak edildiği için, bugünkü Yahudiler bile domuz eti yemezler.

Bugün tıp, insana en çok zarar veren ve hastalık bulaştıran etin domuz eti olduğunu tespit etmiştir.

Domuz eti yiyenlerde [safra kesesi iltihabı, apandisit, barsak iltihabı, çeşitli çıbanlar, mafsal kireçlenmeleri, damar sertliği, romatizma, grip, tansiyon yüksekliği, kalb anjini, enfarktüs gibi] çeşitli hastalıkların görüldüğü meydana çıkmıştır.

Domuz etinde bulunan büyüme hormonunun kansere sebebiyet verdiği açığa çıkmıştır. Domuz eti ile geçen trişinoz hastalığının bugün bile tedavisi yoktur.

Domuz şeridi [tenya], mide ve barsak yolu ile kana geçerek, göz, beyin gibi önemli organlarda ağır hastalıklara, hatta ölüme sebep olmaktadır.

Domuz eti yiyenlerde, kıskançlık hislerinin dumura uğradığı, namusunu kıskanmadığı tespit edilmiştir. Domuz yağı, E vitaminini birdenbire yok eder. İnsan, E vitamininden mahrum kalınca nesli söner, E vitamininin yokluğu sevgiyi, aşkı yok eder.

E vitamininin noksanlığında erkeklerde kısırlık, kadınlarda çocuk düşürme hastalığı ortaya çıkar. E vitamini yağlardaki acılaşmayı önler.

E vitamini tükenince A vitamini acılaşmayı önleyemez. A vitamininin yokluğunda da cinsiyete menfi yönde etki eder. Domuz eti ve yağı yiyenlerde karakter değişikliğinin ortaya çıktığı da tespit edilmiştir.

Domuz etinin, diğer hayvan etlerine hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstelik hazmı güç, protein değeri çok düşüktür.

Domuzun daha başka zararları da tespit edilse, yine de (Mutlaka bu veya şu sebepten dolayı domuz haram edilmiştir) denilemez. Fakat hiç zararı tespit edilmese de dinimiz yasak ettiği için, domuz etini yemek haramdır.

İpek ve altının erkeklere haram ediliş sebebine de bu açıdan bakmak gerekir.

Sual: Domuz eti yerken besmele çekmenin hükmü nedir?
CEVAP
İbni Hacer-i Mekki hazretlerinin Zevacir isimli eseri ile, birkaç kitaptan aldığımız, küfre düşüren söz ve işlerden bazıları şunlardır:
- Kesin haram olduğu bilinen bir şeyi yiyip içerken besmele çekmek. Mesela şarap içerken veya domuz eti yerken Besmele çekmek küfürdür.
- Kâfirlerin dini âyinlerini, bayramlarını beğenmek. Mesela zaruretsiz bir Hıristiyanın Noelini tebrik etmek. Nevruz günü yumurta boyamak.
- Meşhur bir harama helal, meşhur bir helale haram demek. Mesela domuz yağı helal, üzüm suyu haram demek.

Domuz yağı helal diyenler
Sual: Reşat Halife denilen Mısırlı mezhepsizin kurduğu 19 culuk dinindekiler, (Allah Kur’anda domuz etini haram ediyor, yağına haram demiyor. Domuz yağı helaldir) diyorlar. Domuz eti haramsa yağı nasıl helal olur ki?
CEVAP
Bu sözde birkaç hata var:
Birincisi mantık, kıyas hatası. Bir hayvan leş ise, eti pis, yağı temiz olmaz. Reşat Halifenin mantığı ile Allahü teâlâ sadece etine haram dedi, yağına veya pisliğine demedi diye, domuzun pisliğine helal denir mi hiç?

İkincisi, haram edilmiş hayvanların hepsini Kur’anda bulmak mümkün mü? Mesela Kur’anda köpek eti yasaklanmıyor, yılan çıyan, kartal gibi hayvanların haram olduğu yazmıyor. Kur’anda bulamadım diye Allah’ın Resulünün haram ettiği bu hayvanlara helal denir mi? İnanmadıkları Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İhtilaflı bir işin hükmünü öğrenmek için Kur'ana ve Sünnete bakın!) [Nisa 59]

(İhtilaflı şeyleri insanlara açıklayasın diye bu Kitabı sana indirdik.) [Nahl 44, 64]

(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulun!) [Araf 158, Nur 54]

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157]

Allahü teâlâ, sadece Kur’ana bakın demiyor, Sünnete de bakın, Resulüme uyun diyor. Kur’anı o açıklar diyor. Allah’ın bu âyetlerine inanmayan Kur’ana ve Allah’a inanmış olur mu? Bunun için (Yalnız Kur’an) diyen sapıklar, kesinlikle Kur’ana ve Allah’a inanmıyorlar. Hadis-i şeriflerde hangi hayvanların yenilip yenilmeyeceği açıkça bildirilmiştir. Kur’an-ı kerimi açıklamak gerektiği gibi hadis-i şerifleri de açıklamak gerekir. Kur’anda, (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) da buyuruluyor. (Nahl 43)

Bu âyetler, Resulullahın sözünün dinde delil olduğu gibi, âlimlerin de delil olduğunu bildiriyor. Bunları delil olarak kabul etmeyen Kur’ana nasıl inanmış olur ki? (Yalnız Kur’an) diyenler Allah’a, Kur’ana ve Onun Resulüne inanmayan tesettür düşmanı kimselerdir. Resulullahın sözünü kabul etmeyenlerin kâfir oldukları yine Kur’anda bildiriliyor:
(Allah ile resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında bir yol tutmak isteyen kâfirdir.) [Nisa 150,151]

19’cu, inat ederek diyor ki:
Domuz yağının haram olmadığını, Allah’ın elçisi Reşat Halife, 6. surenin 145 ile 146. âyetini birbiri ile kıyaslayarak yapmıştır.
CEVAP
O âyetler yeni mi indi? Resulullah efendimiz o âyetleri nasıl açıkladı? 1400 senedir binlerce İslam âlimi geldi. Hangi İslam âlimi domuz yağı helal dedi ki? 146. âyette Yahudilere eti yenen hayvanlardan koyun ve sığırın iç yağının haram edildiği bildiriliyor. Buradan domuz yağının helal olduğuna nasıl kıyas edilir ki? Ne diye Reşat Halife’nin kıyasına inanıyorsun da, Resulullahın bildirdiğine inanmıyorsun? Allahü teâlâ, Resulüne vahiy ile bildirmiş O da bize bildirdi. Allah’a inanan vahye de inanır. Resulünün sözleri vahye dayanır. (Necm 4)

19’cu yine inatla diyor ki:
Bence içki günah diye üzümü yasaklamak gibi, domuz eti günah diye yağını, derisini ve gerisini yasaklamak anlamsızdır.
CEVAP
Dini hüküm hakkında sence, bence olur mu? O zaman insan sayısınca din olur. Buna da din değil, dinsizlik denir. Dinde nakil esastır. Din bilgileri zamanla değişmez. Allah ve Resulünün sözleri senettir. Bu yüzden, bizim gibilerin Kur’an hakkında görüşleri geçersizdir. Çünkü hadis-i şerifte, (Kur'anı kendi görüşüne göre açıklayan kâfir olur) buyuruluyor.

Emirlerde mantık aramak
Sual: Bazı kimseler diyor ki:
(Domuz etini iyice kaynatınca bir zararı olmaz. Bir bardak bira, bir damla şarap içmek, vücuda zarar vermediği için günah olmaz. Gusül ve abdest temizlik içindir. Vücut kirlenmedikçe, gusletmek veya abdest almak mantıksızlıktır. Namaz iyi bir jimnastiktir. Ama bugün modern jimnastik şekilleri vardır. Kapanmaktan maksat da erkekleri tahrik etmemektir. Saçın görünmesi erkekleri tahrik etmez. Kapanmasının hiçbir mantıki sebebi yoktur. Yakın akraba ile evlenmek, çocukların sakat olma riskinden dolayı yasaklanmıştır.)
Bu konuda ne dersiniz?
CEVAP
Dinimizde bir şey haram ise, hikmetini, fayda veya zararını bilmesek de onun haram olduğuna inanmak gerekir. Dinimizin bildirdiği şeylere akla uygun olduğu, yahut tecrübe ile anlaşıldığı için inanmak iman olmaz. Çünkü bu, aklı, tecrübeyi tasdik etmek demektir. Haramlarda muhakkak vücuda zarar veren bir şey aranmamalıdır!

Bugün tıp, her ne kadar hastalık bulaştıran etin domuz eti olduğunu tespit etmişse de, domuz etinde bulunan büyüme hormonunun kansere sebebiyet verdiği açığa çıkmışsa da, domuz eti ile trişinoz hastalığı geçiyorsa da, domuz şeridi, mide ve barsak yolu ile kana geçerek, göz, beyin gibi önemli organlarda ağır hastalıklara sebebiyet veriyorsa da, domuz eti yiyenlerde, kıskançlık hislerinin dumura uğradığı, namusunu kıskanmadığı ve daha başka zararları tespit edilmişse de, yine de (Mutlaka şu sebepten dolayı domuz haram edilmiştir) denilemez. Fakat hiç zararı tespit edilmese de, dinimiz yasak ettiği için, domuz etini yemek haramdır. Besmelesiz kesilen kuzu eti de haramdır. Demek ki, maksat, dinin emrine uymaktır.

Bir yudum şarabın, bir bardak biranın vücuda zararı olmayabilir. Bir damla idrarın da zararı olmayabilir. Ama dinimiz bunların damlasını yasak etmiştir.

Gusül ve abdest mutlaka maddi kirlerin temizlenmesi için değildir. Öyle olsaydı, su olmayınca toprakla yıkanmak, yani teyemmüm emredilmezdi. Halbuki toprağa bulaştırmak temizlemediği gibi, üstelik elimizi de kirletir. Demek ki gusül ve abdest, maddi temizlikten çok, manevi temizlik içindir. Hatta manevi temizlik için de değil, sırf emre uymak içindir.

Evet guslün ve abdestin maddi temizliğe de faydası olur. Ama asıl gaye maddi temizlik değildir. Modern jimnastik yapılsa namaz kılınmış sayılmaz. İyi olur diye üç rekatlık bir namazı dört kılsak namaz sahih olmaz. Demek ki, maksat, daha iyi hareket yapmak, daha çok namaz kılmak değil, dinin emrine uymaktır.

Kadınların kapanmasında, erkeklerin tahrik olma şartı yok. Hiç kimse olmasa da, dinimiz, namaz kılarken kapan diyor. Hiç kimse olmasa da evde, açık dolaşma diyor. Bunların erkekleri tahrikle bir ilgisi yok. Tahrik için olsaydı, cariye denilen kadınların başları, kolları, bacaklarının açık gezmesine, o kıyafetle namaz kılmasına dinimiz izin vermezdi. Gaye tahrik olsaydı, bir erkek, ana, bacı, kardeş çocuğu, süt kardeş, hala ve teyzenin saç, kol ve bacakları açık yanlarında oturamazdı. Oturmasına izin verildiğine göre, demek kapanma emrinin mutlaka tahrik ile ilgisi yoktur. Tahrik, belki birçok sebepten birisi olabilir.

Demek ki gaye, tahrikle hiç ilgili değildir. Esas gaye, söz dinlemektir. Saçı açmanın insanlara bir zararı yok, saçı kapatmanın mantığı, söz dinlemektir.

Bir erkek, kız kardeşi ile evlense çocukları mutlaka sakat olur diye bir şey yok. Yabancı ile evlilikte de aynı hastalıklar olabiliyor. Hazret-i Âdem zamanında kız kardeşle evlenmek Allahü teâlânın emri idi. Eğer mutlaka çocuklar sakat olsaydı, o zaman Allahü teâlâ bunu emretmezdi. Eğer maksat, çocukların sakatlığı olsa idi, 20 yaşındaki bir gencin, artık doğurmaları mümkün değil diyerek, menopoz dönemine giren halası ile, teyzesi ile evlenmesinde sakınca görülmez, süt kardeşle evlenmesi yasaklanmazdı.

Bununla beraber, dinimizin emrinde mutlaka faydalar, yasaklanmasında da zararlar vardır. Bir emirde hiç fayda, bir yasakta hiçbir zarar görülmese de, bunlara riayet etmek gerekir.

Haram zararlıdır
Sual: Bir şey zararlı olduğu için mi haram edilmiştir, yoksa haram edildiği için mi zararlıdır?
CEVAP
Bu hususta Ehl-i sünnetin iki büyük imamı olan imam-ı Eşari ile imam-ı Matüridi hazretlerinin görünüşte farklı iki ayrı kavilleri var ise de, aralarındaki ayrılık lafızda olup esasta birdir. Her ikisi de, Allahü teâlânın haram kıldığı, yasak ettiği her şeyin kötü ve zararlı olduğunu bildirmişlerdir. Bu hususta âlimler arasında ihtilaf yoktur. Mesela domuz eti zararlı olduğu için haram kılınmıştır. Haram kılındığı için de zararlı ve kötüdür.

Allahü teâlânın gönderdiği eski dinlerde, bazı şeyleri yemek haram iken dinimizde helal kılınmış, eski dinlerde helal olan, bazı şeyler de dinimizde haram kılınmıştır. Fakat bunda da bazı hikmetler bulunmaktadır. Bu hikmetler bildirilmemiştir. İnsanoğlu her şeyin hikmetini anlamaktan aciz kalmaktadır.

İlahi hikmetler
Dinimiz, sayısız varlıkların yaratılış hikmetini açıkça bildirmemiştir. Allahü teâlânın yarattıklarındaki hikmetlere bakıp, gerekli ibreti almayı emrettiği için insanoğlu gücü nispetinde ibret almaya gayret etmelidir!

Her varlığın yaratılışında, her emir ve yasakta nice hikmetler vardır. Ölçüsüz konuşan bazı kimseler (Bunun hikmeti şudur) diyerek kestirip atıyorlar. Halbuki, (Sayısız hikmetinden birisi de şu olabilir) dense belki daha az hata edilmiş olur. Meşhur ölçüsüzlerden birisi (Domuz etinin yasaklanmasındaki hikmet, içinde trişin isimli kurtların bulunmasıdır) demişti. Münkirler ise (Haram olmasındaki sebep, trişin ise, öldürülmesi mümkün) diyerek kafasına göre haramlığını kaldırıyordu. Eğer, (Domuz etinin haram edilişindeki hikmetlerden birisi de trişin) denseydi, münkirin itirazına da sebep olmazdı. Besmelesiz kesilen kuzu eti de haramdır. İnsanoğlu, emir ve yasaklardaki hikmetlerden kaçını anlayabilir? O halde insan, akıllara hayret ve durgunluk veren sayısız hikmetlere bakıp acizliğini idrak etmelidir! Allah’a iman eden, Onun emir ve yasaklarına riayet ederse, huzura kavuşur.

Yeşile, maviye, denize bakmak göz sıhhati için faydalıdır. Gökteki yıldızların, gezegenlerin hepsinin hikmetleri vardır. Bu gezegenler yollarından azıcık saparsa birbirlerine çarpıp paramparça olurlar.

Yerin içinde maden hazinesi saklıdır. Çeşitli madenler, kömür, petrol, soğuk ve sıcak sular, maden suları, kaplıca suları... Yerin içinde daha neler gizlidir. Yeryüzündekilerin hangi birisini sayabiliriz. İnsanoğlunun istifadesine verilen çeşitli bitkiler, sebzeler, meyveler, hayvanlar bulunur.

Bütün bunları yerli yerince dilediği gibi yaratan eşsiz hikmet sahibi Allahü teâlâya hamd olsun. Bunlar Onun varlığının apaçık delilleridir.

Bilmediğimiz birçok hikmetlerin yanında bildiğimiz hikmetler çok azdır. Güneş ışığında çeşitli ışınlar vardır. Işık olmasaydı gözlerden istifade mümkün olabilir miydi? Renkler nasıl ayırt edilebilirdi? Güneş olmasaydı, gece ile gündüz olmaz, her yer karanlık olurdu. Güneş, şimdiki yerinden dünyaya çok yakın olsaydı, fazla sıcaktan dünyada hiçbir canlı yaşayamazdı. Güneş dünyaya uzak olsaydı, soğuktan yine dünyada hayat olmazdı. Güneşi böyle dünyaya en uygun uzaklıkta yaratan Allahü teâlânın şanı ne yücedir.

Ayın hikmetlerinden birisi, kameri takviminin hesap edilmesine yaramasıdır. Bazı ******* ay ışığından da istifade edilir. Med-cezir hadisesi, ayın çekim kuvvetinden ileri gelir. Eğer Ay, dünyaya çok yakın olsaydı, med olayı olunca, denizlerdeki sular kabarıp dünyayı su altında bırakırdı. Ayı zararsız ,ama faydalı bir uzaklıkta yaratan Rabbimizin şânı çok yücedir.

Muntazamdır, cümle efalin senin,
Akıl ermez, hikmetine kimsenin.

Dinde teslimiyet esastır
Sual: 1- Faiz ekonomiye zarar veriyorsa haramdır, vermiyorsa haram değildir, demek doğru değil mi?
CEVAP
Faizin hiçbir zararı olmasa da, dinimiz yasak ettiği için haramdır.

Sual: 2- "Domuz eti, kancalı tenya üremesine müsait olduğu için, domuz pislik ve dışkılı ortamlarda yaşamayı sevdiği için yasaktır" demek yanlış mıdır?
CEVAP
O zaman ateist diyor ki: “Biz o etlerin içindeki tenyaları öldürüp, mikrop falan bırakmayız, sterilize ederiz, lokum gibi yeriz, niye haram olsun.” Biz ona diyoruz ki: Hayır tenya ile falan ilgili değil. Besmelesiz kuzu eti bile haramdır. Yani Allahü teâlâ haram ettiği için haramdır. Hıristiyan da “Biz domuz yiyoruz hiç zararını görmüyoruz, biz uygar milletiz, domuzun zararı olsa yer miyiz” diyor. Ne diyeceksiniz onlara? Pislik yediği için haram edilmesi de yanlış olur, tavuklar da pis ortama konursa her türlü pisliği yer. Yani bunlar dinde ölçü olamaz, aklımızla bir şeyi haram veya helal edemeyiz. Haram olmasının hikmetini bilemeyiz. Bir değil bir çok hikmeti olabilir.

Sual: 3- Faizin, zorda kalıp borç alanın bu sıkışık halinden yararlanmak gibi bir zararı vardır. İnsanların yardımlaşması, komşusu açken tok yatmaması, işçinin alın teri kurumadan hakkının verilmesi gibi insancıl kuralları olan İslam dininde, faiz de insanların birbirleri ile yardımlaşma, güçsüzleri koruma ilkelerine ters düştüğü için haram edilmiş denemez mi?
CEVAP
Peki adam, bankaya para yatırıyor faizini alıyor, bunun bankaya zararı olmadığı gibi kendine de olmuyor, niye yasak edilmiş ki? Bir de Avrupa gibi gayri Müslim ülkelerde Peygamber efendimiz faiz almak günah değil buyuruyor. Faiz haramsa her yerde her zaman haram olması lazım diyen çıkabilir. Buna ne diyeceğiz? Hepsine bir şey uydurabilirsiniz başkaları da başka şey uydurabilir ama, uydurulan şey İslamiyet olmaz, kendi görüşümüz olur. İnsan görüşü kadar din olursa hangisi hak, hangisi bâtıl anlaşılamaz. Çoğunluk da ölçü olmaz. Bugün dünyanın çoğunluğu gayri Müslim, hatta dinsizdir. Papazlar, Hıristiyanlar İncilleri akla uydurabilmek için devamlı değiştirdiler fakat herkesin görüşü farklı olduğu için en sonunda 4 İncilde karar verdiler. Şimdi üç tanrı fikrini İncillerden silmeye çalışıyorlar, yahut tevil ediyorlar. Üç demek bir demek bir demek üç demek gibi. Avrupalılara akılsız diyemezsiniz. Onların aklı da öyle çalışıyor. Demek istediğimiz sadece akıl ile yola çıkan yolda kalır, kurda kuşa yem olur.

Sual: 4- Cep telefonu sektörünü öldürür, tüketiciler mahkemelerde tazminat davaları kazanır diye cep telefonunun zararlarını söyleyen insanlar susturuldu. Faizin zararını söyleyen insanlar da, zar zor kurulmuş ve dışa bağımlı ekonomiyi çökertmemek için susturulmuştur. İçki de böyle değil midir?
CEVAP
Böyle düşününce dini aklımıza uydurmuş oluruz. Halbuki aklı dine uydurmak lazım.

İçkinin zararı olduğu için yasak edilmiş demek de aynıdır. O zaman adam zarar vermeyecek, sarhoş etmeyecek kadar az içersem niye günah olsun diyebilir. Allahü teâlâ bizleri imtihan ediyor. Hiç zararı olmasa da yasak ettiğinden kaçmak lazımdır. Mesela kız kardeşi şehvetle öpmek haram. Halbuki bu öpmenin ne zararı olur ki? Hani evlenince çocukları sakat falan olur deniyor. Bugün tıp ileri sayılır. Kan gruplarına bakar, hatta genlerini inceler, çocuk sakat olmayacaksa kız kardeşi ile evlenir. Halbuki kız kardeş ile evlenmek ebediyen haramdır. Mesele zarar kâr meselesi değil Allah’ın emrine uymak veya uymamak meselesidir. Yoksa aklımıza uymayanları kabul etmezsek ortada din diye bir şey kalmaz.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:34 PM

Gayri müslimlerin yemeklerini yemek
Sual: Hıristiyan kadınları, pişirdikleri yemekten bize getiriyorlar. Biz de bu yemekleri yiyoruz. Bazıları gayri müslimlerin pis olduklarını, hediyelerini almanın caiz olmadığını söylüyorlar. Doğru mudur?
CEVAP
Gayri müslimlerin yemeklerini yemek, verdikleri hediyeleri alıp kullanmakta mahzur yoktur. İslam âlimlerinin en büyüklerinden olan imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(Tevbe suresi 29. âyet-i kerimesinde (Müşrikler elbette pistir) buyuruluyor. Hanefi âlimleri bu âyeti, Allahü teâlânın (Müşrikler pistir) buyurması, (Müşriklerin kalblerinin, itikadlarının pis olduğu içindir) diye açıklamışlardır. Gayri müslimler, temizliğe riayet ederlerse, bedenlerine pis denemez. Çünkü Peygamber efendimiz, bir yahudi evinde yemek yedi, bir müşrikin kabı ile taharetlendi. Hazret-i Ömer de bir Hıristiyan kadının kabından taharetlendi. Müşriklerin bedenleri de pis olsaydı, onların yemeklerini yemez, sularını içmezlerdi. Eğer müşriklerin bedenleri pis olsaydı, iman edince temiz olmamaları gerekirdi. O halde onlara pis denilmesi, kalblerinin pis olduğunu bildirmek içindir. İman edince kalblerindeki bu pislik gider, temiz olur. İtikadlarının, kalblerinin pis olması, bedenlerin de pis olmasını gerektirmez.

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Ehl-i kitabın [Yahudi ve Hıristiyanların] pişirdiklerini, kestiklerini yemek helaldir.) [Maide 5]

O halde, kâfirlere karışan, alış-veriş eden müslümanları pis bilmemelidir! Böyle müslümanların pis olduklarını sanarak, bunların yiyecek ve içeceklerinden sakınmamalı, müslümanlardan ayrılmak yoluna sapmamalıdır! Bu hâl, ihtiyat değil, bu halden kurtulmak ihtiyattır.) [Mektubat c.3, m.22]

Yine İslam âlimlerinin en büyüklerinden olan imam-ı Gazali hazretleri de buyurdu ki:
(Haram olduğu bilinmeyen şeyler yenir. Peygamber efendimiz, bir müşrikin, Hazret-i Ömer de, bir Hıristiyan kadının testisinden abdest almıştır. Eshab-ı kiram, kâfirlerin verdiği suyu içerdi. Halbuki, pis, necis olan şeyi yemek haramdır. Kâfirler ise, ekseriya pis olur. Elleri kapları şaraplı olur. Çeşitli şekilde öldürerek leş ettikleri hayvanları yerler. Eshab-ı kiram, buna rağmen, necis olduğunu kesin olarak bilmedikleri için, onlardan et, peynir gibi gıda maddelerini alıp yerlerdi.) [Kimya-ı Seadet]

Dinimiz zimmiye [gayrı müslim vatandaşa] zekat hariç, sadaka, sadaka-i fıtr, adak ve hediye verilmesinin ve onlardan cizye ve hediye almanın caiz olduğunu bildiriyor. (Mevkufat, Dürer)

Dinimiz, kâfire itikadlarından dolayı hürmet etmenin ve selam vermenin caiz olmadığını; ama ihtiyaç halinde selam verip müsafeha etmenin caiz olduğunu bildiriyor. (Redd-ül Muhtar)

Zimmiye zulmetmek, müslümana zulmetmekten daha büyük günahtır. Zimmiyi üzmemek için selam vermek caizdir. (Dürr-ül-muhtar)

Hadis-i şerifte ise, (Zimmiye eza edenin hasmı ben olurum) buyuruluyor. (Hatib)

Yine hadis-i şeriflerde (Hediyeyi reddetmeyin!) ve (İstemeden verilen şeyi alınız! Allahü teâlânın gönderdiği rızıktır) buyuruluyor. (Beyheki)

Sual: Kâfirin ikram ettiği yenir mi, verdiği hediye alınır mı, bardağından içilir mi?
CEVAP
Üçü de Evet.

Sual: Ateist komşuların getirdiği aşure veya tatlı gibi şeyleri yemek caiz mi?
CEVAP
Necis olduğu bilinmedikçe dinsizlerin yemeği yenir. Yani domuz eti ve şaraplı olduğu bilinmezse yenir.

Sual: Yurt dışında etli yemekleri yemek haram mıdır?
CEVAP
Yurtdışı deyince memleketini bildirmeniz gerekir. Amerika da Almanya da yurt dışı, Japonya da yurt dışı. Hıristiyanların kestiği etler yenir, Japonların, Çinlilerin, ateistlerin kestikleri et yenmez.

Sual: Şimdiki Hıristiyanlar kan akıtmadan, hayvanların kafasına kurşun sıkarak ya da boğarak öldürüyorlar. Bunların öldürdükleri hayvanları yemek caiz midir?
CEVAP
Boğarak veya kurşun sıkarak öldürdükleri kesin olarak biliniyorsa yenmez. Fakat zan ile olmaz.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:34 PM

İlaçlara konan alkol maddeleri
Sual: İlaçların içine konan alkollerden hangileri haram, hangileri haram değil?
CEVAP
Öksürük, uyku ve benzeri teskin edici ilaçlar içerisinde muhtelif alkol tipleri var. Kimyevi olarak alkol tabir edilen maddelerden haram olan ve olmayanları var. Sadece etil alkol, haram olan alkoldür, diğerlerinin kimyadaki adı öyledir.

Alkol çeşitleri şöyledir:
İçilmesi haram olan alkol, etil alkoldür. Buna sadece alkol veya ispirto da diyorlar. Başka adı yoktur. Diğerlerinin kimyadaki adı alkoldür. Kullanılması günah değildir.
Bunlar: Etanol = Etil alkol = İspirto: Kısaca alkol denir. Şekerli selülozlu ve nişastalı her maddenin Fermantasyonu (Mayalanması) sonucu ortaya çıkar. Lak, vernik, boya, sabun, parfüm ve ilaçların hazırlanmasında çözücü olarak kullanılır.

Kullanılması günah olmayan alkollerden bazıları:
Metanol = Metil Alkol: Endüstride, çözücü olarak bazı boyaların elde edilmesinde kullanılır. 20 gramdan fazlası öldürür, azı gözü kör eder.

Gliserin = Propan triol: Her türlü yağlardan elde edilir. Eczacılıkta, kozmetik ve gıda sanayiinde ve dinamit yapımında kullanılır.

Fenil etanol: Gül yağında bulunur. Ester haline getirilerek parfümeride kullanılır.

Propanol = Propil alkol: İki çeşidi vardır: Normal propil alkol, izo propil alkol. Gıda sanayiin de kullanılmaz. Zehirlidir. Aseton elde edilmesinde ve çözücü olarak kullanılır.

Cetyl Alkol= Setil Alkol: Gliserin ile esterleşmesinden simil alkol elde edilir. Kozmetik sanayiinde kullanılır.

Butil Alkol = Butanol: Mısır karbonhidratlarının mayalanmasından elde edilir.

Benzil Alkol: Parfümeride esterleri kullanılır.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:35 PM

Çay-kahve faydalı, tütün zararlıdır
Sual: Bir tasavvuf kitabında, (kahve, tütün, tömbeki, esrar, şaraptan daha kötüdür. Çünkü şaraptan kırk günde kurtulmak mümkün, ama ötekilerden sıyrılmak çok müşküldür) deniyor. Kahve, tütün, şaraptan daha kötü nasıl olabilir?
CEVAP
Kitaptaki ifadelerde bir nakil hatası olabilir. İstanbul Üniversitesi yayınlarından Gıda Kimyası kitabında deniyor ki: (Çaydaki tein ile, eskiden ayrı bir alkaloit olarak kabul edilen Kafeinin aynı olduğu tespit edildi. Çayda %2,5-3, kahvede ise %1,3 oranında kafein bulunur.

Kafein, zihni açar, kan dolaşımını artırır, vücuda sıcaklık verir, yorgunluğu giderir, sindirimi kolaylaştırır. Fazlası sinir sistemi üzerinde etki yapar. Kalb hastalıklarında, sinirleri zayıf insanlarda ve çocuklarda az miktar kahve bile fena etki yapabilir.) [s. 658]

Çaydaki kafein, kahvedekinden iki misli fazladır. Kahvedeki kafeine haram denirse, çaydakine de haram denmesi gerekir. Çoğu zarar veren şeyin, zarar verecek miktarını kullanmamalıdır! Vücuda zarar verecek kadar çok yemek de haramdır. Bazı gıdalar, bazı hastalara zararlıdır. Vücuda zarar verdiği bilinen şeyleri kullanmak doğru değildir. Bir kimseye kahve ve çayın fazlası zarar veriyorsa az içmeli, azı da zarar veriyorsa hiç içmemelidir! Hastaya haram olan bir şey, sağlama da haramdır denmez. İmam-ı Münavi hazretleri, Camius-sagir şerhinde kahve içmenin haram ve mekruh olmadığını bildirmiştir. (Hadika s.143)

Çay ve kahvedeki kafein, tütündeki nikotin, fazla alınırsa elbette zararlı olur. Çoğu zarar veren mubah bir şeyin, zarar vermeyen az miktarının kullanılması haram değildir. Alkollü içkilerin ise, hiç zarar vermese de, damlası haramdır. İmam-ı Nevevi hazretleri buyuruyor ki: Sıvı içkilerin azı da haramdır. Esrarın sarhoş etmeyen miktarını ilaç olarak kullanmak caizdir. (Mühezzeb)

Afyonun da sarhoş etmeyen az miktarı haram değildir. (Feth-ur-rahim s.30)

İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyuruyor ki: Afyon ve diğer zehirli otların alınan çok miktarları haramdır, fakat az miktarlarını ilaç olarak kullanmak caizdir. (Zevacir)

Uyuşturucu benc otu mubahtır. Bununla sarhoş olmak haramdır. (Dürr-ül Muhtar c.3, s.166)

İbni Âbidin hazretleri, bunu açıklarken buyuruyor ki:
Benc otunu ilaç olarak kullanmak caizdir. Sarhoş edici miktarı caiz değildir. (Çoğu sarhoş edenin azı da haram olur) hadis-i şerifi sıvı içkilere mahsustur. Zehirli bitkileri ve sarhoş edici katı ilaçları az miktarda kullanmak haram olmaz. (Redd-ül Muhtar c.5, s.295)

Ali Echuri hazretleri, (Tütün içmek aklı giderir veya nafaka temininin terkine sebep olursa, haram olur. Böyle bir durum olmazsa haram olmaz) buyuruyor. (Gayet-ül-beyan)

Tütün mubahtır. (Essulh-u beynel-ihvan, El-ukudüddürriyye, Tahtavi, Berika)

Bursalı İsmail Hakkı hazretleri, ilk yazdığı kitaplarında, tütüne haram diyordu. Çünkü zamanın padişahınca tütün yasaklanmış, içene ceza veriliyordu.

Tütüne israf yönünden hiçbir âlim haram dememiştir. Fakirin su yerine meşrubat içmesi israftır, fakat alıştığı için çay, kahve veya tütün içmesi israf olmaz.

Şafii âlimlerinin çoğu, sigaraya tenzihen mekruh dedi. Hanefi’de, soğan, sarmısak gibi, tenzihen mekruhtur. (Tahtavi)

Büyük bir âlim, mubah olan bir şeyi yasaklarsa, talebelerinin itaat ederek, o şeyi kullanmamaları gerekir. Fakat bu herkese şamil edilemez.

Tütünün bazı zararları
45 yaşın altındakilerden, kroner kalb hastalığından ölenlerin % 80i sigara tiryakisidir.

Sigara içenlerde akciğer kanseri, içmeyenlere nispetle 15 kat fazladır.

Akciğer kanserine yakalananların % 94ünün sigara tiryakisi olduğu ortaya çıkmıştır.

Sigara içmeyen kadınlarda kısırlık % 3,8, sigara içenlerde, % 41,8dir.

Günde bir paket sigara içilen evdeki çocuklar da, günde 5 adet sigara içmiş gibi etkilenir.

Bilhassa hamile ve emzikli iken sigara ve alkole devam eden ana-babalar, çocuklarının hayatlarını tehlikeye sokmuş olabilirler.


Meşrubat ve kola içmek
Sual: Bir yazar, Türk Standartları Enstitüsü'nün standartlarına göre, Türkiye’de üretilen gazozların içinde litrede 5 gr. kadar etil alkol bulunmasına izin verildiğini belirterek, sanki piyasadaki gazozların ve kolaların ekserisinde alkol bulanabileceği intibaını veriyor. Meşrubat içen Müslümanlara hedonizmin [hazcılığın, kendine lezzet veren şeyin] kölesi diye hakaret ediyor. Piyasada alkolsüz gazoz ve kola yok mu? Mevcut meşrubatları içmekte dinen bir mahzur var mı?
CEVAP
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ, (Necis olmayan gıdaları yemeyin) demiyor, (Necis olduğunu bilmediğiniz gıdaları yiyin) buyuruyor. Eğer (Mutlaka necis olmayanı yiyin) deseydi bu çok zor, hatta imkansız olurdu. Haram olmayan, fakat şüpheli olan şeylerden de sakınmalıdır! Fakat yiyecek ve içeceklerde şüphe edip yememek, takva değil, vesvesedir. Resulullah efendimiz, müşrikin; Hazret-i Ömer, hıristiyanın testisinden abdest almıştır. Eshab-ı kiram, gayrı müslimlerin verdiği suyu içerdi. Halbuki pis, necis olan şeyleri yemek haramdır. Kâfirler ise ekseriya pis olur. Elleri, kapları şaraplı olur. Hayvanı Besmelesiz keserler. Eshab-ı kiram, bunlara rağmen, necis olduğunu kesin bilmedikleri için, vesvese etmeyip, et, süt, peynir gibi gıdaları alıp yerlerdi. (İhya)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
Kâfirlerin vücutları değil, inançları pistir. Kur’an-ı kerimde, (Ehl-i kitabın [Yahudi ve Hıristiyanın] pişirdiklerini [ve kestiklerini] yemek helaldir) buyuruldu. Kâfirlerle alış veriş eden Müslümanları pis bilmemeli, bunların yiyecek ve içeceklerinden sakınmamalı! Bu hâl, ihtiyat değil, bu hâlden kurtulmak ihtiyattır. (3/22)

İmam-ı Kastalani buyurdu ki:
Resulullah, Hayber’de, bir Yahudinin zehirli kebabından bir lokma yedikten sonra, (Bu et, zehirli olduğunu söyledi) buyurup başka yemedi ve son hastalığında, (Hayber’de yediğim zehirli etin acısını hissediyorum) buyurdu. (Mevahib)

Resulullah, bir Yahudinin ekmeğini ve yağlı yemeğini yedi. Bu domuz yağı mı, koyun yağı mı, ekmeğin hamuru su ile mi, yoksa şarap ile mi yoğruldu? diye sormadı. Müşrik kadının su kabından abdest aldı. Bunlar, araştırmanın gerekmediğini gösterir. (Berika)

Bir şeyin helal olması için delil aranmaz, haram olması için delil aranır. Necisliğine dair bir delil yoksa, temiz kabul edilir. (Usûl-i Pezdevi)

Sucuk, meşrubat ve diğer gıdaların içine necaset katılsa, ama katıldığı bilinmese yemek caiz olur. Katılıyormuş veya katılmasına izin veriliyormuş demekle, zan ile haram olmaz. (Eşbâh)

Meşrubatlara konan esans alkolde eritilebilir. Ama bu bilinmiyorsa, temiz kabul edilir. Hatta ihtiyaç olunca hazırlanan karışımlardaki iki maddeden biri temiz ise ve necis olanın yerine temizini kullanmakta harac varsa, karışım temiz kabul edilir. Şafii’de, necis sıvıyı [mesela alkolü], ilaç ve ıtriyat ıslahı için kullanmak affedilmiştir. (Mezahib-i erbea, El-mafüvat)

Necis yağlar sabun yapılınca, şarap sirkeye dönünce temiz olur. Bütün kimyasal değişmeler böyledir.

Çay, kahve ve meşrubattan hoşlanan kimseye hedonist köle denir mi? Peygamber efendimiz soğuk şurupları severdi.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:35 PM

Etkisi kesin olan ilaçlar
Sual: Hastalanınca, etkisi kesin olan ilaçları kullanmamak günah mıdır?
CEVAP
Elbette günahtır. Bazı ilaçların, mesela antibiyotiklerin ve sülfamidlerin bakterilere karşı tesiri; ekmeğin açlığı, suyun susuzluğu gidermesi gibidir. Yangını su ile söndürmek de böyledir. Tesiri kesin olan bunun gibi ilaçları kullanmamak tevekkül değil, ahmaklıktır, haramdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Her hastalığın ilacı vardır. Yalnız ölüme çare yoktur.) [Taberani]

Hazret-i Musa, hastalanınca, (İlaçsız da Allahü teâlâ şifa verir) diyerek ilaç kullanmadı. Allahü teâlâ, (İlaç kullanmazsan şifa ihsan etmem) buyurdu. İlacı kullanınca iyi oldu. Fakat sebebini merak etti. Allahü teâlâ, (Tevekkül etmek için, benim âdetimi, hikmetimi değiştirmek mi istiyorsun? İlaçlara tesir veren kimdir? Elbette tesirleri yaratan benim) buyurdu. (K. Saadet)

Doktora gitmeli, ilaç kullanmalıdır. Fakat, şifayı doktor ve ilaçtan değil Allahü teâlâdan beklemelidir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(İmanınız varsa, Allahü teâlâya tevekkül ediniz!) [Maide 23]

İlaç almak, âyet-i kerime ve dua okumak ve yanında taşımak, insanın ömrünü uzatmaz, ölüme mani olmaz, eceli geciktirmez. Ömrü olanın dertlerini, ağrılarını giderip, sıhhatli, rahat ve neşeli yaşamasına sebep olur. İlaç kullanıp da iyi olmayan, ameliyat masasında ölen az değildir. Bu bakımdan, ilaca, doktora değil, Allah’a güvenmelidir. Allahü teâlâya güvenen müslüman da, dinimizin emrine uyarak doktora gidip ilaç kullanır.

Tilki_Andre 03-06-2008 02:35 PM

Çiğ et ve çiğ sebze yemek
Sual: Mubah olan şey için delil aranmaz, haram olan şey için delil aranır diyorsunuz. Bir de Tam İlmihal’de dini konularda her meselenin cevabı var diyorsunuz. Çiğ et ve çiğ sebze yemek haram diye yazmıyor. Bunları yemek helal mi?
CEVAP
Tam İlmihal’de yiyip içilmesi haram olanlar diye sekiz madde var. Bu maddelerin birinde zararlı şeyleri yemek, ötekinde de zehirli şeyleri yemek diye bildiriliyor. Kitapta ölçü bildiriliyor. Vücuda zarar veren her şey haramdır. Bir çok zehirli ot var. Zehirli olanını, mesela zehirli mantar yemek haramdır. Sebze ve meyvelerden de zararlı olanlar vardır. Alerji yapanlar vardır. Alerji yapana, kendisine zarar verenlere bu sebze ve meyveyi yemek haram olur. Başkasına haram olmaz. Bazı kimselere çilek alerji yapar. Bunların çilek yemesi caiz olmaz.

Patlıcan, patates gibi çiğ sebze yemek bazı kimselere zararlıdır. Zararlı olanlara, zarar verdiği miktar günah olur. Mesela on tane çilek bir adama zarar veriyorsa, üç tane yiyince bir şey olmuyorsa üç çilek ona günah olmaz. Vejetaryen denilen kimseler, çiğ sebzelere alıştıkları için onlara zarar vermiyor.
Zarar vermediği için de çiğ sebze yemek onlara günah olmaz.

Çiğ sebze gibi çiğ et de böyledir. Kendisine zarar verenlere günah olur. Zarar vermeyene günah olmaz. Bazıları çiğ kıyma yiyebiliyor. Bir adama ancak yarım kilo çiğ kıyma zarar veriyorsa, onun 50-100 gram çiğ kıyma yemesi günah olmaz. Ölçü: O kişiye verdiği zarar miktarıdır.

Eczanelerde deva için, şifa için satılan ilaçlar da böyledir. Bir insana 1-2 hap zarar vermiyorsa içebilir. On tanesi zehirliyorsa haram olur. Helal yemek bile böyledir. Çoğu zarar verdiği için tıka basa çok yemek haram olur. Hatta sigara da böyledir. Astım hastasını bir tane sigara komaya sokabilir. Ama kimisine 10 tane sigara zarar vermeyebilir. Herkese zarar veren miktarı haramdır. Bir insan, içmeyip de içinde nikotin zehri olan tütünü yese ne olur? Zarar vermiyorsa günah olmaz. Zarar veriyorsa günah olur. Bütün otlar böyledir.

Sual: Çiğ yumurta içmek, sucuk gibi çiğ et yemek günah mıdır?
CEVAP
Çiğ yumurta içmek, sucuk, pastırma ve çiğ köfte yemek günah değildir

Tilki_Andre 03-06-2008 02:35 PM

Yabani meyveleri yemek
Sual: Dağdaki meyveler, yabani hayvanların rızkı olduğu için bizim yememiz caiz olmaz deniyor. Bunun için alıç, kuşburnu, kızılcık, yabani ahlat, mantar yemek günah mıdır? Yine hayvanın rızkı olan diğer yabani hayvanları yemek caiz değil midir?
CEVAP
Hepsi caizdir. Âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerde bunların helal olduğu açıkça bildirilmektedir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:.

(Allah’ın kulları için yarattığı [yerden çıkardığı] ziynet ve temiz rızkları kim haram kılabilir?) [Araf 32]

(Yerde olan her şeyi, sizin ihtiyacınızı karşılamak için yarattım.) [Bekara 29]

Berika kitabındaki hadis-i şerifte, Allahü teâlâ, (Ey Âdem oğulları, sizi kendim için yarattım. Canlı cansız her şeyi de sizin için yarattım) buyurmuştur.

Demek ki, yaban meyveleri de, yaban hayvanları da insan için yaratılmıştır.
Hiç kimse, Kur’an-ı kerimde de bildirildiği gibi, Allahü teâlânın helal kıldığını, haram kılamaz. Küçük balık büyük balığın kısmeti olabilir. Bir ceylan, aslanın nasibi olabilir. Bir tavşan bir canavarın rızkı olabilir. Ama bunlar insanların da rızkı, kısmeti olabilir. Dağda yetişen meyveleri, otları ve hayvanların yenmesini yasaklamak dinimize aykırıdır. Bu bakımdan nakli esas almayan, kafadan yazılan kitaplar okumak uygun değildir. Eğer falanca âlimin kitabında şöyle yazıyor diye nakli esas almıyorsa o muteber bir kitap değildir.

Tilki_Andre 03-06-2008 02:36 PM

Kişiye göre haram helal değişir mi?
Sual: Bazı gıdaların, zarar verenlere, alerji yapanlara haram, zarar vermeyenlere mubah olduğunu bildiriyorsunuz. Hiç kişiye göre haram helal değişir mi? Birisine haram olan şey, birisine helal olur mu?
CEVAP
İstisnalar çoktur. Birisine helal olan şey ötekine haram olabilir. İşte vesikaları:
1- Zengine zekat farz iken, fakire farz değildir. Hac da, herkese farz değildir. Kurban kesmede de fakir zengin ayrımı vardır. Sadaka-i fıtır da böyledir. (Dürer)
Demek ki birine farz olan ibadet, bir başkasına farz olmuyor.

2- Ayakta namaz kılmak [kıyam] farzdır. Ama hastalara farz değildir. (Cevhere)
Demek ki birine farz olan bir husus, bir başkasına farz olmayabiliyor.

3- Vakit girmeyince namaz farz olmaz. Kutuplara yakın yerlerde yatsı ve sabah namazı farz olmuyor. Kılınması iyi olur. (Tahtavi)
Demek ki her emir herkes için değildir.

4- Abdestin farzı dörttür. Ayakları olmayan için üçtür. (Halebi)
Demek ki abdestin farzı bile sağlama sakata göre değişiyor.

5- Dört rekatlı farzları, dört rekat olarak kılmak farzdır. Ama seferi olanlara farz değildir. Hatta iki rekat kılması vacibdir. (İbni Abidin)

6- Hür kadın için, el yüz hariç, vücudunun tamamını kapatması farz, açması haram iken, cariye için öyle değildir. Cariye, başını kollarını hatta dizden aşağısını da açabilir. (Hindiyye)

7- Kendi kardeşiyle evlenmek haram iken, başkaları ile evlenmek haram değildir. (Bahrür-raık)

8- Zenginlerin dilenmesi, hatta zekat alması haramdır. Fakat bunun istisnaları da vardır. Mesela hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(İlim öğrenmekte olanın 40 yıllık nafakası olsa da, böyle zengin talebeye zekat vermek caizdir.) [Redd-ül muhtar]
Demek ki zengin birine haram olan şey, başka bir zengine helal olabiliyor.

9- Leş ve şarap haramdır. Açlıktan ve susuzluktan ölecek olanlara haram değildir. (Bezzaziyye)

10- Bazı ilaçlar, mesela penicilin, bazısına alerji yapar, ölümüne sebep olabilir. Kendisine alerji yapan ilaçları kullanmak haram olur. Ama bu ilaçlar başkalarına haram olmaz. (Berika)

İlaçlarda olduğu gibi, gıdalarda, sebzelerde ve otlarda da alerji yapanlar vardır. Organlarında zafiyet olanlara zarar verenler, sağlam olanlara zarar vermezler. Bazı kimselere balık eti, süt, yumurta, biber, patlıcan, çilek gibi gıdalar zarar verir. Bunlar, yalnız zarar verenlere haram veya mekruh olur. Zarar vermeyenlere ise mubahtır. Afyon ve diğer zehirli otların alınan çok miktarları haramdır, fakat az miktarlarını ilaç olarak kullanmak caizdir. (Hadika, Zevacir)

(Çaydaki tein ile, kahvedeki kafein aynı maddedir. Çayda %2,5, kahvede ise %1,3 oranında kafein bulunur. Kafein, zihni açar, kan dolaşımını artırır, vücuda sıcaklık verir, yorgunluğu giderir, sindirimi kolaylaştırır. Fazlası sinir sistemi üzerinde etki yapar. Kalb hastalıklarında, sinirleri zayıf insanlarda ve çocuklarda az miktar kahve bile fena etki yapabilir.) [Gıda Kimyası s. 658]

Tıp kitapları aynen İslam âlimleri gibi bildirmektedir. Yani bir şey mesela kafein, tein, nikotin gibi şeyler kimilerine zarar veriyor, kimilerine vermiyor. Zarar verenlere elbette haramdır. Ama zarar vermeyenlere haram demek dini değiştirmek olur.

Tütün de zarar vermeyen kimselere mubahtır. (El-ukudüddürriyye)

Tilki_Andre 03-06-2008 02:37 PM

Madımak toplamak
Sual: Bir kimsenin etrafı çevrili yerine girip, kendiliğinden yetişen yemlik, madımak ve benzeri otları toplamakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Çevrili yerine izinsiz girilmez. Çünkü Tam İlmihal’de diyor ki:
“Tarlada yetişen yabani otları biçmeden önce ve mülkünde bulunan kaynaktaki, nehirdeki suyu, bulunduğu yerde iken satmak bâtıldır. Kendiliğinden yetişen otu, yerden çıkan suyu kullanmak ve birinin ateşinde ısınmak, herkesin hakkı ise de, bu hakkından istifade için başkasının mülküne izinsiz girilemez.”

Etrafı çevrili olmayan tarlalardaki, arazilerdeki otları toplamakta mahzur yoktur. Sitelerde, site yönetimi tarafından dikilen çiçekleri izinsiz koparmak, site yönetiminin diktiği meyve ağaçlarındaki meyveleri izinsiz yemek caiz olmaz.

Sual: Sokakta giderken yere düşmüş meyveler oluyor. Bunları alıp yemek caiz midir?
CEVAP
Şehirde olsun, köyde olsun, ağaçtan sokağa düşmüş, ceviz gibi çürümeyen meyveleri, sahibinin izin vermiş olduğu biliniyorsa, alıp yemek caiz olur. Dut gibi çürüyecek meyve ise, sahibinin yasak ettiği bilinmedikçe alıp yenilebilir.

Sual: Mezarlıktaki meyveler kimindir?
CEVAP
Mezarlık yapılmadan önce dikilmişse, dikene aittir. Sonra dikilmişse, diken kimse, meyveyi sadaka verir. Sahipsiz ise, âdete göre kullanılır. Yani herkes yiyorsa, herkes yer. Yahut toplayıp caminin masraflarına veriliyorsa, öyle yapılır.

Tilki_Andre 03-06-2008 02:37 PM

Balık
Sual: Besmelesiz tutulan balık yenir mi?
CEVAP
Balık tutanın müslüman olması ve Besmele ile tutması şart değildir.

Sual: İçini temizlemeden çiroz balığını kurutuyor, sardalyanın da salamurasını yapıyoruz. Böyle balıkları yemekte mahzur var mıdır?
CEVAP
İçini temizlemek gerekir. (Tahtavi)

Sual: Suda ölen balığı yemekte bir mahzur var mıdır?
CEVAP
Balık kendiliğinden ölmüşse hastalıktan ölmüştür yenmez. Ama bir yere sıkışarak veya buz arasında kalarak veya elektirikle falan ölmüşse yenir.

Sual: Olta ile balık tutmanın dinimizde hükmü nedir?
CEVAP
Oltayla balık tutmakta mahzur yoktur. Dinamitle falan da öldürmek caizdir. Bıçakla keserek öldürülse de yenir. Koyunları da bıçakla kesmek onlara eziyet olmaz.

Sual: İçi ayıklanmadan yapılmış konserveyi sonradan yerken içi ayıklanırsa yemek caiz mi?
CEVAP
Evet caizdir. İçi temizlenmeden pişirilen balık yenmez. Fakat salamurasının içi temizlenerek yenir.

Sual: Canlı balık, leğen içindeki suda ölünce yenir mi?
CEVAP
Hastalıktan ölmediği için yenir.

Sual: Balık canlı iken başını kesip temizlemek caiz olur mu?
CEVAP
Ölmeden önce başını kesmek uygun değildir. Kesilirse de yemek caizdir.

Sual: Gölde donmuş balık yenir mi?
CEVAP
Yenir.

Sual: İlaçla öldürülen balığı yemek caiz mi?
CEVAP
İnsana zarar vermezse caizdir.

Tilki_Andre 03-06-2008 02:38 PM

Bira mayası
Sual: Bakkallarda bira mayası adı altında satılan mayayı kullanmak caiz midir?
CEVAP
Bira mayası denilen mayanın içinde alkol yoktur. Bira mayası diyorlar. Aslında hamur mayasıdır. Hamur mayalamak için kullanmakta mahzur yoktur. Arpalar ıslanınca filizlenir. Filizler koparılıp, arpalar da kurutularak un yapılır. Buna malt denir. Malt, sarı toz veya şerbet halinde, skorbut denilen kanama veya zâfiyette ve çocuk mamalarında kuvvet verici ve hazım için kullanılır. İçinde alkol yoktur. Bunu da yiyip içmek günah değildir. (S.Ebediyye)


Tilki_Andre 03-06-2008 02:38 PM

Boza
Sual: Boza içmek günah mı?
CEVAP
Taze boza içmek caizdir. Ekşiyerek alkol teşekkül ederse o zaman günah olur

Tilki_Andre 03-06-2008 02:38 PM

Hayvan kesimi
Sual: Dinsizlerin kestiği hayvan yenir mi?
CEVAP
Yenmez.

Sual: Kesmeyip de, bir yerine bıçak saplayarak, alnına vurarak veya boğarak veya ilaçlayarak, elektrikleyerek öldürülen kara hayvanları yenir mi?
CEVAP
Hayır, bu şekilde ölen hayvan leş olur. Bunları yemek haram olur.

Sual: İnsana saygı için kesilen hayvanın eti haram mıdır?
CEVAP
Eti haram değildir. Saygı için kesmek haramdır.

Sual: Kaçan sığırı, koyunu, tavuğu tüfekle, tabanca ile vurunca yemek caiz midir?
CEVAP
Sığır, koyun, tavuk, av hayvanı olmadığı için tüfekle vurulunca ölürse yenmez. Onun için ölmeden önce kesilirse yenir.

Sual: Hayvanı kesmeden şoklamanın dinen mahzuru var mı?
CEVAP
Şoklamak uygun değil ama kesilince haram olmaz. Canı varken, yani ölmeden önce kesilirse yenir. Şoklamanın yemek açısından mahzuru olmaz.

Sual: Soluk borusu ve şah damarı kesilmese, başka damarı kesilip az miktarda kan aksa, bu hayvanın eti yenir mi?
CEVAP
Yenir.

Sual: Kurbanlık koyuna taksi çarpıp kan akarak öldü. Eti yenir mi?
CEVAP
Yenmez. Ölmeden önce kesilse idi yenirdi.

Sual: Kurşun attığım keklik, yaralanıp önüme düştü. Bıçak olmadığı için, kellesini kopardım. Yemek caiz mi?
CEVAP
Kurşun ile kan çıktı ise caiz olur.

Sual: İsviçre’de hayvanı bayıltıp kesiyorlarmış. Yemek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Haram olarak ensesinden kesilen hayvanı yemek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Kadınlar hayvan kesebilir mi?
CEVAP
Evet kadınlar da hayvan kesebilir, mahzuru yoktur. Genelde hayvan kesimi güç kuvvet istediği için kadınlar büyük baş hayvan kesemezler. Tavuk, kaz gibi hayvanları ise rahatça kesebilirler.

Sual: Müslüman olmadığı için, Hıristiyanlara Ehl-i kitap deniyordu. Eskiden de tek ilaha inanmıyorlardı. Şimdi çoğunun müşrik olmasının sebebi nedir?
CEVAP
Eskiden Hıristiyanlar, resimlere, heykellere şefaat etmeleri için tazim ediyorlar, secde ediyorlardı. Bozuk İncillere, (Tanrı’nın İsa’ya gönderdiği kitap) diyorlardı. (İsa, Tanrının resulüdür. Onu çok seviyor. Her istediğini yaratıyor. Baba oğlunu çok sevdiği için, Tanrıya baba, İsa’ya oğul diyoruz) diyorlardı. Kendilerine şefaat etmesi için, İsa’ya yalvarıyorlardı. Bunlar kitaplı kâfir ise de müşrik değildi. Bunların kestiği hayvanlar yenir.
Şimdi çoğu, (İsa’da üluhiyet [ilahlık] sıfatları vardır. Babası gibi, her dilediğini yaratır. Ebedi, ezeli olarak diridir) diyorlar. Bunun için çoğu müşrik oldu. Böyle inanarak yalvarmaya, ibadet etmek, tapınmak denir. Böyle ibadet olunan resimler, heykeller, haçlar puttur. Putu ilah bilerek tapanlar müşrik olur. Müşriklerin kestiği hayvanlar yenmez.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:38 PM

Hayvan sakatatları
Sual: İşkembe, karaciğer, dalak gibi, hayvanların sakatatlarının yenmesinde bir mahzur var mıdır?
CEVAP
Üçünü de yemek caizdir. Kur’an-ı kerimde kan haram edildiği için, aklını ölçü alan bazı kimseler ve bazı müsteşrikler, (dalak kandır, ciğer kandır, öyle ise yemek haramdır) diyorlar. Kur'an-ı kerimde mealen (Meyte ve kan size haram kılındı) buyuruluyor. (Maide 3)

Meyte, kendiliğinden ölen, leş olan hayvandır. Bir müsteşrik, bu âyete bakarak kendi kendine ölen balığın haram olduğunu söyler. Müsteşrike göre sadece delil Kur'andır. Halbuki Allahü teâlâ mealen (Bir işte anlaşamazsanız, bu işin hükmünü öğrenmek için Kur'ana ve sünnete bakın!) buyuruyor. Kur'an-ı kerime bakınca müsteşrik balığın yenmeyeceğini anlar.

Dalak kandır. Müsteşrik, âyete bakınca bunun da haram olduğunu anlar. Fakat sünnete bakılınca balık ve dalağın helal olduğu görülür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Size iki meyte ve iki kan helal kılındı. İki meyte balık ve çekirge, iki kan da karaciğer ve dalaktır.) [İbni Mace]

Peygamber efendimiz Meyteyi açıklamasaydı, hiçbir müslüman balık yiyemezdi.

Sual: Kasaplarda uykuluk diye bir şey satılıyor. Bunu yemek caiz midir?
CEVAP
Hayvanın kuyruk yağının çıkarıldığı bölgedeki kıkırdak dokuya uykuluk dendiği gibi, göğüs kafesinin üst kısmında bulunan timüs ve pankreas bölgelerindeki bazı salgı bezlerine de uykuluk denir. Bez olan uykuluklar yenmez, kıkırdak olan uykuluk yenir.

Sual: Balıktan çıkan havyar yenir mi?
CEVAP
Yenir. (Berika)

Sual: Leş olarak ölmüş tavuktan çıkan yumurta yenir mi?
CEVAP
Yenir.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:38 PM

Kokoreç
Sual: Kokoreç yemek caiz mi?
CEVAP
Kokoreç yenir. İçine koç yumurtası da konuyor diyorlar. Konuyorsa yenmez.

Tilki_Andre 03-06-2008 02:39 PM

Salam ve jambon
Sual: Salam ve jambon yemek caiz mi?
CEVAP
Avrupa’da genel olarak salam, domuz etinden yapılır. İnek etinden de yapılanı vardır. Türkiye’de inek etinden yapılıyor. Domuz etinden yapılanı var mı bilmiyoruz. Salamın domuz etinden yapıldığı kesin olarak bilinmiyorsa, salam yemekte mahzur yoktur. Jambon, Fransızca domuz sucuğu, domuz pastırması demektir. Fakat Türkiye’de inek etinden yapılıyorsa, yenmesinde mahzur olmaz. Sırf isminden dolayı bir gıdaya haram denmez.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:39 PM

Tavuk
Sual: Tavuk yemlerine kan karıştırıldığı söyleniyor. Bu yemi yiyen tavukları yemek caiz midir?
CEVAP
Dinimizde görmeden kesin hüküm vermek caiz olmaz. Görerek veya adil bir müslümanın söylemesi ile anlaşılır. Fakat sorup araştırmak gerekmez. Bir kısmına hile yapıldığı görülünce, diğer hepsine de hile yapıldığı kesin olarak söylenemez. Bir tavuğun necaset yediği kesin olarak bilinince, o tavuk üç gün ayrı bir yere konur. Bu üç gün zarfında tavuğun içindeki necaset kimyevi değişikliğe uğrar. Üç gün sonra o tavuğu yemek helal olur.

Şarap da sirke olunca temiz olur. Domuz yağı dahil, necasetli yağlar, sabun yapılınca temiz olur. Bütün kimyevi değişmeler böyledir. (Redd-ül Muhtar, S. Ebediyye)

Sual: Tüylerinin kolay yolunması için kesilen tavuklar sıcak suya bırakılıyor. Böyle tavukları yemek caiz midir?
CEVAP
Yarılmadan, kaynar suya konursa necis olur. Yenmesi haram olur. Eğer, karnı yarılıp içi yıkanıp temizlendikten sonra, kaynar suya konursa, tüylerine necaset bulaşmamışsa, yenmesi helal olur. (Ebüssüud Efendi Fetvası)

Kaynamayan sıcak suda bırakılan içi boşaltılmamış tavuğun, yalnız derisi necis olur, böyle bir tavuğun içini boşalttıktan sonra, üç defa soğuk su ile yıkanınca her yeri temiz olur. İşkembe de böyle 3 defa yıkanınca temiz olur. (Redd-ül Muhtar)

Nasıl kesildiği, nasıl haşlandığı, necis olduğu kesin olarak bilinmezse yenmesi günah olmaz. (Eşbah)

Sual: Burada tavukları ağızlarına bıçak sokarak beyinlerini parçalayıp öldürüyorlar. Böyle kesilen tavukları yemek caiz olur mu?
CEVAP
Bahsettiğiniz şekilde kesilen tavukları müslümanların yemesi caiz olmaz. (Tahtavi)

Sual: Boynu kopartılarak öldürülen tavuk leş mi olur?
CEVAP
Evet.

Sual: Tahlil için kan alırken ölen tavuğu yemek caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Duyduğuma göre, bazı kesim yerlerinde, bıçaklara besmele yazdırmışlar onlarla kesiyorlarmış. Bazı yerlerde de, makineye besmele yazmışlar. Bazı yerlerde de sabah bir kere besmele çekmek yeter deniyormuş. Böyle kesilen tavuk ve diğer hayvanlar yenir mi?
CEVAP
Bütün din kitaplarında her hayvan için ayrı besmele çekilmesinin gerektiği bildiriliyor.
Evcil hayvan ile yabani hayvanların kesimi farklıdır.
Avcı, tavşana, kekliğe silah atarken, ava tazıyı [av köpeğini] salarken, kekliğe, bıldırcına şahini gönderirken besmele çekmekle o hayvan dine uygun kesilmiş sayılır. Ama bir tavuğa besmele ile kurşun atılsa o hayvan yenmez. Çünkü tavuğu tutup kesme imkanı vardır.

Büyük çiftliklerde binlerce tavuk aynı anda kesilecekse, her tavuk kesim yerine konunca besmele çekmek gerekir. Sonra makinenin düğmesine basarken de bir besmele çekilse kifayet eder. Çünkü her biri besmele ile konulmuştur.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:39 PM

Yiyeceklerdeki kurt
Sual: Bazıları, kirazın içindeki kurdun, kendiliğinden meydana geldiğini, bunun için kurtlu kiraz yemekte mahzur olmadığını söylüyorlar. Kurtlu kiraz yemek uygun mu?
CEVAP
Kirazdaki kurt, "Kiraz sineği" denilen bir sineğin kiraz içine koyduğu yumurtalardan hasıl olur. Kurtlu kiraz yenmez. Kiraz alınca 3-5 tanesinin içi açılır. Kurt yoksa diğerlerini açmadan yemek caiz olur. Eğer bir tane bile kurt görülse, hepsinin içine bakmak gerekir. (Berika)

Sual: Un, irmik, mercimek, fasulye, nohut gibi gıdalar kurtlanınca yemek caiz midir?
CEVAP
Kurtlanmış gıdalar yenmez. Un gibi olanlar elenince, fasulye gibi olanlar da temizlenince, yenmesi caiz olur.

Sual: Kaz düşen kuyudan, 6 aydır su çekilmiş. Şimdi temiz oldu mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Koyun sağılırken kığ düşüyor. Bu sütü kullanmak caiz mi?
CEVAP
Zaruret olduğu için, hemen alınırsa caiz olur.

Sual: Elmanın kurtlu yerini atıp diğer yerlerini yemek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Bir incirde kurt görülüyor. Bütün hoşafı dökmek mi lazımdır?
CEVAP
Görülen yenilmez.

Sual: Koca bir kazan hoşafta 3-5 kurt görülse dökmek gerekir mi?
CEVAP
Gerekmez.

Sual: Yeşil küflü küp peynirlerini yemek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Yumurtadan çıkan az kanı atıp yumurtayı yemek caiz mi?
CEVAP
Evet.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:39 PM

Kımız, kefir ve kombu çayı
Sual: İnek sütü, kefir mayası ile mayalanıyor ve bu esnada alkol az da olsa teşekkül ediyor. Buna kefir deniyor. Bir de Kombucha mantarı’nın üremesi ile elde edilen ve az da olsa içinde alkol bulunan kombu çayı vardır. Kefir de, kombu çayı da birçok hastalıklara iyi geldiği söyleniyor. İlaç olarak kullanmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Bugün kefir ve kombu çayının yerini tutan ilaç çoktur. Bunları kullanmaya zaruret de yoktur. Eğer, salih bir doktor, (Kefir veya kombu çayı şu hastalığa iyi gelir. Bu hastalık için mubah başka ilaç yoktur) derse, o zaman bunları kullanmak caiz olur.

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(İhtimar [mayalanarak alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.) [Ebu Davud]

Bu hadis-i şerifin fıkıh kitaplarında nasıl açıklandığına bakalım:
Bal, incir, arpa, buğday, mısır, darı, erik, kayısı, elma ve benzerlerinden biri soğuk suda durup ısıtılmasa da, alkol teşekkül ederek bira gibi olur. Bira, tadı acı ve keskin olduğu [alkol bulunduğu] için azı da çoğu da, her ne maksatla içilirse içilsin, imam-ı Muhammede göre haramdır, fetva da böyledir. Diğer üç mezhepte de haramdır. Yapıları, bileşimleri aynıdır demek değildir. Çünkü Muhammed aleyhisselam, maddelerin hakikatlerini, fen bilgilerini öğretmek için değil, bunların hükümlerini bildirmek için gönderilmiştir. Kısrak, inek sütleri, mayalanıp, tadı keskin olunca, bira gibi alkollü olur. Kısrak sütünden yapılana Kımız, inek sütünden yapılana Kefir denir. İçilmesi haramdır. (S. Ebediyye)

Portakal ve diğer meyvelerdeki alkol oranı kefirdekinden çok diyerek kefir içmeyi caiz görmek yanlıştır. Çünkü dinimizde alkolün azlığı çokluğu önemli değildir. Bir damla şarap da haramdır. Ama dinimiz, içinde alkol bulunsa da, sirke içmeyi ve meyve yemeyi, haram kılmamıştır. Ama alkol teşekkül eden içeceklerin damlasını haram etmiştir. Demek ki, kımızda, birada, kefirde, bir damla alkol olsa da haramdır. Fakat hamurda, meyvede ve sirkede 10 damla alkol olsa haram değildir. Çünkü birinde alkol tabii olarak bulunuyor, ötekinin alkolleşmesine biz sebep oluyoruz.

Sual: Sütten yoğurt olunca haram olmuyor da, aynı sütten kefir olunca niye haram olsun ki?
CEVAP
Kısrak sütünden yapılan alkollü içeceğe kımız, inek sütünden yapılana da, kefir denir. Akıl ve mantıkla din olmaz. (Üzümden pekmez, sirke olunca haram olmuyor da, şarap olunca niye haram olsun) demeye benzer ki, caiz değildir. Mantıkla, kıyasla din olmaz. O zaman, insan sayısı kadar, ortaya din çıkar.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:40 PM

Az alkole fetva vermek
Sual: Gazetelerde şöyle bir fetva yayınlandı:
(Sarhoşluk verecek derecede alkol bulunmayan içeceklerin içilmesi caiz, sarhoş edecek derecede alkol bulunan içeceklerin içilmesi ise haramdır. Sarhoş etmediği için kefirin içilmesi caizdir.)
Peki bir iki bardak bira da insanı sarhoş etmiyor. Bira da mı caizdir?
CEVAP
Duyulan her şeye inanmamak gerekir. Yukarıdaki ifadeleri bir ilim adamı söyleyemez. Çünkü din kitaplarında bildirilen hadis-i şeriflerde alkolün zerresi de haramdır. Ayrıca çoğu sarhoş eden içeceklerin azı da haramdır. Üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Çoğu sarhoş eden şeyin, azını da içmek haramdır.) [Nesai, Tirmizi]

(İhtimar [mayalanarak alkol teşekkül] etmiş her içki haramdır.) [Ebu Davud]

(Bir zaman gelecek, içkinin adı değiştirilecek ve helal sayılacaktır.) [İ. Ahmed]

Bu hadis-i şeriflerin fıkıh kitaplarında nasıl açıklandığına bakalım:
Bal, incir, arpa, buğday, mısır, darı, erik, kayısı, elma ve benzerlerinden biri soğuk suda durup ısıtılmasa da, alkol teşekkül ederek bira gibi olur. Bira, tadı acı ve keskin olduğu [alkol bulunduğu] için azı da çoğu da, her ne maksatla içilirse içilsin, imam-ı Muhammede göre haramdır, fetva da böyledir. Diğer üç mezhepte de haramdır. Çünkü, Peygamberimiz, (Çoğu sarhoş eden içkinin, azını içmek de haramdır) buyurdu. Bu hadis-i şerif, hepsinin haram olduğunu bildirmektedir. Yapıları, bileşimleri aynıdır demek değildir. Çünkü Muhammed aleyhisselam, maddelerin hakikatlerini, fen bilgilerini öğretmek için değil, bunların hükümlerini bildirmek için gönderilmiştir. Kısrak, inek sütleri, mayalanıp, tadı keskin olunca, bira gibi haram olur. Kısrak sütünden yapılana Kımız, inek sütünden yapılana Kefir denir. (S. Ebediyye)

Kefir bira gibidir, zaruretsiz içilmez. Bugün kefirin yerini tutan ilaçlar vardır. Bunları kullanmaya zaruret yoktur. Eğer, salih bir doktor, (Kefir, şu hastalığa iyi gelir. Bu hastalık için mubah başka ilaç yoktur) derse, o zaman kefir kullanmak caiz olur.

Bazı cahiller, portakal ve diğer meyvelerdeki alkol oranı kefirdekinden çok diyerek kefir içmeyi caiz görüyorlar. Dinimiz, alkol de bulunsa meyve yemeyi haram kılmamıştır.

Nakli bırakıp aklı ölçü alınca, yukarıdaki mantıkla, zararı az diye bir çayına oyun oynamaya yani kumara da fetva verebilirler, bir dilim domuz eti yemenin mahzuru olmaz diyerek de fetva verebilirler. Aklı değil, nakli ölçü almalıdır.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:40 PM

Yemeklere alkol katmak
Sual: Aşağıdaki yazıda doğruluk payı var mıdır?
(Alkol ve alkollü içkiler, keyif verici, uyuşturucu olarak içildikleri takdirde haramdır. Bunlar kaynatılır, pişirilen yemeklere katılır ve içki olmaktan çıkarılırlarsa normal gıdaya döner, haram listesinden çıkarlar. Hazret-i Ömer, kaynatılmış şarabı içmiş, içmek istemeyen Ubade b. Samit adlı sahabiye şöyle çıkışmıştır: 'Ey ahmak! O kaynadı, şaraplığı kalmadı. Sen, sirkeyi içmiyor musun? O da bu sudan...”
O halde, alkolün pişmekte olan yemeklere, lezzet verici olarak katılmasının (et ve balığa bir miktar şarap ekleyerek pişirmek gibi) dinen hiçbir sakıncası yoktur.) [bkz. Ebu Zehra 299]
CEVAP
Zerre kadar doğruluk payı yoktur. Üstelik Hazret-i Ömer’e de iftiradır. Ebu Zehra mezhepsiz bir yazardır. Şarap, sirke mayası ile mayalanır, alkol sirkeye dönüşür. Kimyasal değişmeye uğradığı için sirke içmek günah değildir. Yemeğe konan şarap sirkeye dönüşmez. Mezhepsiz yazar dinimizi sulandırmaya çalışmaktadır.

Sual: Şaraptaki alkol yemek piştiği için yok oluyor ve yemek yedikten sonra insana kötü tesirde bulunmuyor. Bu durumda neden caiz olmuyor?
CEVAP
Bir damla alkol içilse de haramdır. Ölçü, zarar vermesi veya zarar vermemesi değildir. Besmelesiz kesilen kuzu eti yenmez, leş olur, haram olur. Bir damla kan veya bir damla idrar içmek insana zarar vermez, ama haramdır. Dinin emrinde bir sebep aranmaz, sadece o emre uyulur.

Sual: Eti ispirto alevine tutarak pişirmek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Esansı, alkolde eritilen çayı, yıkayıp içmekte mahzur var mı?
CEVAP
Mahzur yoktur.

Sual: Alkol verilen döğüş horozu, yara alınca kesiliyor. Eti yenir mi?
CEVAP
Necaset yemiş tavuk gibidir. Alkol yeni verilmişse yenmez. Üç gün önce verilmişse yenir.

Sual: Alkollü olduğu sanılan tütünü piponun içine koyup içmek uygun mu?
CEVAP
Alkol olduğu kesin değilse içmek caizdir.

Sual: Alkolsüz bira içmek caiz mi?
CEVAP
Temiz idrar demeye benzer. (Alkol yoksa bira denmez. Alkolsüz arpa suyu denebilir.)

Sual: Taze sirkede alkol oluyor. Böyle taze sirke yemek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Pastörize edilmiş üzüm suyunda alkol olabilir mi, içilmesi uygun mudur?
CEVAP
Usulüne uygun pastörize edilen üzüm suyunda alkol olmaz, içilmesinde mahzur yoktur.

Pastörize işi usulüne uygun yapılmazsa, bozulup şaraplaşabilir. Şaraplaşan üzüm suyu köpürür, tadı ve kokusu değişir. Üzüm suyuna hiç benzemez. Zaten içerken anlaşılır, şaraplaşmış üzüm suyu içilmez.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:40 PM

Yeme içme adabı
Sual: Yiyip içmekte sünnet şekli nedir?
CEVAP
Doymadan sofradan kalkılır, acıkmadan ve sofra haricinde yemek yenmez. Su her zaman içilir.

Sual: Yemeğe tuz ile başlamak sünnet midir?
CEVAP
Yemeğe tuz ile başlayıp tuz ile bitirmek sünnettir. Ekmekteki tuza niyet edince de bu sünnet yerine getirilmiş olur. (Gunye)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ya Ali, yemeğe tuz ile başla!) [Şir’a]

(Yemeğe tuz ile başlayıp tuz ile bitirenin vücudundan Allahü teâlâ yetmiş hastalığı giderir.) [R.Nasıhin]

Sual: Su veya çay içerken bir kısmını bırakmak veya yemek yenince az bir şey bırakmak doğru mudur?
CEVAP
Doğru değildir. Hepsini yiyip içmelidir. Çünkü Resulullah efendimizin önüne konan yemekten hiç artmazdı. (İ.Ebiddünya)

Sual: Çatalı ekmeğe ve diğer unlu mamüllere batırmakta mahzur var mıdır? Ekmeğe hakaret olur mu?
CEVAP
Bunlar âdettir, mahzuru yoktur. Fakat lüzumsuz, keyf için batırılmaz. İhtiyaç halinde caiz olur. Çatalı ekmeğe batırmayı âdet haline getirmemelidir.

Sual: Sandalyenin arkasına yaslanıp yemek yemek uygun mudur? Yaslanmayıp yemek daha mı efdaldir?
CEVAP
Sofraya edepli bir şekilde oturmalı ve bu edebi sonuna kadar muhafaza etmelidir! Resulullah efendimiz yer sofrasına bazen diz çöker, bazen de sağ ayağını bükerek sol ayağı üzerine oturup buyururdu ki:
(Yaslanarak yemek yemem! Ben ancak, Allahü teâlânın bir kuluyum; köle nasıl yerse öyle yer, nasıl oturursa öyle otururum.) [Buhari]

Yaslanarak yemek yemek haram veya mekruh değildir. Başkalarının yanında mazeretsiz yaslanmak edebe aykırıdır. Sandalyede dayanarak yemekte de mahzur yoktur. Kibirli şekilde yemek uygun değildir. Dayanınca rahat ediliyorsa dayanılır. Önemli olan başkalarına hava atmamalı, kibirli oturmamalı, rahat oturmalı.

Sual: Çok su içmek zararlı mıdır?
CEVAP
Evet, din kitaplarında çok su içmek zararlıdır deniyor. Doktorumuz diyor ki:
Çok fazla su içerse su zehirlenmesi olur, kalb yetmezliği, ödem gelişebilir, her şeyin fazlası zarardır. Böbreklerden atılma hızından daha fazla su alınırsa vücutta birikir. Ödem ve tansiyon yükselmesi yapabilir. Ancak idrar olarak atabiliyorsa problem olmaz. Çıkardığı idrar miktarından 600-700 cc fazla sıvı alınabilir. Adam günde 2 litre idrar yapıyorsa 6 litrede su içerse, bunun bir litresini de ter ve akciğer yolu ile atsa geriye 3 litre sıvı vücutta kalır. Bu da insanın fazla sıvı yüklenmesine ve dolayısı ile dolaşım ve solunum sistemlerinde problemlere yol açar. Çok su içmeyi gerektiren durumlar da vardır.

Sual: Sağdan başlamamak, suyu ayakta içmek bid’at değil midir?
CEVAP
Peygamber efendimizin, sağdan başlamak, entari giymek gibi âdet olarak yaptığı şeyleri yapmamak bid'at değildir. Bunları yapıp yapmamak, ülkelerin ve insanların âdetlerine bağlı olup, dini hükümler değildir. Her ülkenin âdeti başka başkadır. Hatta bir ülkenin âdeti zamanla değişir. Bununla beraber, âdete bağlı şeylerde de, zevaid sünnetlerde de [bir mazeret yoksa] Resulullah efendimize tâbi olmak, dünya ve ahirette insana çok şey kazandırır ve çeşitli saadetlere yol açar. (Mektubat-ı Rabbani 2/55)

Âdetlere ilgili sünnetlere elimizden geldiği kadar uymaya çalışacağız, fakat unutursak veya tembellikle yapamazsak mekruh bile olmaz. Solak kimsenin sol el ile iş yapması mekruh değildir.

Sünnet-i zevaid:
Resulullah efendimizin, ibadet olarak değil de âdet olarak devamlı yaptığı şeylere denir. Zevaid sünnetleri terk etmek mekruh değildir. Peygamber efendimizin giyiniş şekli, entari giyinmesi gibi, iyi şeyleri yapmaya sağdan başlaması gibi, sağ el ile yiyip içmek gibi, suyu oturarak içmek gibi şeyler sünnet-i zevaiddir. (Redd-ül Muhtar)

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Âdetlerle ilgili sünnete uymak bir fazilettir, terki ise hata değildir.) [Muhtar-ül ehadis]

Sual: Meyve yemekten sonra mı yenir?
CEVAP
Âdete ve şahsın durumuna göre değişir. Yalnızken önce yemek daha uygun olur.

Sual: Testinin içine bakmadan kaldırıp içmek uygun değildir. Üç litrelik cam şişeleri dikip içmek caiz mi?
CEVAP
İçi görüldüğü için caizdir.

Sual: Ayakta sigara içmek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Küçük bardakla su içerken, her bardağı, bir nefeste olmak üzere, üç bardağı peş peşe içmek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Zemzemi ayakta mı içmek lazımdır?
CEVAP
Evet.

Sual: Zayıflamak niyetiyle aç karnına su içmek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: İşi aksatmamak için ayakta çay içmek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Zemzemi başı kapalı içmek mi evladır?
CEVAP
Evet.

Sual: Solak olanın, sol ile ile yiyip içmesi caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Dudağa bulaşan artığı ekmekle silip yemek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Misafir, yanındaki misafire önüne konan meyve ve yemekten ikram edebilir mi? Evine götürebilir mi?
CEVAP
Ev sahibinin rızası olduğu anlaşılırsa, caizdir.

Sual: Dengeli beslenmek için bir yemekte tek gıda mı yemeli?
CEVAP
Tek gıda sıhhate sebeptir.

Sual: Ekmeği sağ ele, üzüm salkımını da sol ele alıp yemek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Çömelerek su içmek, oturarak su içmek hükmünde midir?
CEVAP
Evet.

Sual: Dışarıda yemeğe gittiğimizde sol ile çatal sağ ile bıçak tutuyoruz ama şeytan sol elle yer, böyle yemenin hükmü nedir?
CEVAP
Dışarıda dikkati çekiyorsa yenmesi caiz olur, mekruh olmaz.

Sual: Misafirliğe gidince, önümüze yemek konuyor. İzinsiz başlamanın mahzuru var mıdır?
CEVAP
Önünüze konduğuna göre, izinsiz başlanabilir. Ancak ev sahibinin başlaması sünnete uygundur. Yahut varsa o kavmin emiri önce başlar. Yahut âlim, fazıl bilinen birisi de başlayabilir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Sofrada yemeğe önce kavmin emiri veya ev sahibi veya kavmin iyisi başlasın.) [İbni Asakir]

Sual: Eti ve ekmeği bıçakla kesmek caiz midir?
CEVAP
Ekmek bıçakla kesilebilir. Bıçakla lokma haline getirilmemeli. Eti pişirenin veya piştikten sonra yemeği hazırlayanın, bıçak ile kesmesinde mahzur yoktur. Sofradaki eti de, bıçakla kesmemelidir.

Sual: Yemeye, içmeye, abdest almaya başlarken besmeleyi unutan, başladıktan sonra besmele çekse sünnet yerine gelir mi?
CEVAP
Yemeğe başlarken besmele çekmeyi unutan, sonra çekse de, baştan çekilmiş sayılır. Ama, abdeste başlarken unutulunca, sonra besmele çekilse de, baştan çekilmiş sayılmaz. (Nimet-i İslam)

Sual: Sokakta toplumun içinde bir şeyler yiyip içmekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Uygun olmaz.

Sual: Su içerken dikkat edilmesi gereken şeyler nelerdir?
CEVAP
Su içerken bir solukta içmemeli, üç defada içmeli. Terli iken soğuk su içmemeli, uyku arasında su içmemeli, çok su da içmemeli. Bunların vücuda zararları vardır. Bir hadis-i şerif meali:
(Suyu ayakta içmeyin, vücuda zararlıdır. Yalnız abdestten artan su ve zemzemi şerif ayakta içilebilir.) [Ey Oğul İlmihali]

Sual: Düğün yemeklerine veya iftarlara davet ediliyoruz. Bazı davetlerde, zenginler, müdürler ve rütbeli kimseler bulunuyor. Hiç gariban kimse bulunmuyor. Kimi külfete giriyor, çok pahalı şeyler hazırlıyor, kimi de çok cimri davranıyor. Bir de oruç tutmayan kimseler de iftara bizi davet ediyor. Böyle davetlere gitmek uygun oluyor mu?
CEVAP
Haram ve mekruh işlenmeyen davetlere gitmek sünnettir. Bir hadis-i şerif meali:
(Davet edilen yere gitmemek günahtır. Davetsiz yere gitmek hırsızlık olur.) [Beyheki]

Yemeğe davet ederken, Allahü tealanın rızası gözetilmelidir. Başka maksatlar gözetilmemeli. Yemeğe giden de, sünnet olduğunu, mümin kardeşini sevindirmeye niyet ederek gitmeli. (Allah rızası için, niyet etmeden yemeğe davet edene bir günah yazılır. Niyet etmeden gidene, iki günah yazılır) buyurulmuştur.

Mekruh işleniyorsa, mekruhtan kurtulmak için davete gidilmez. Fakirlerin davetine gitmeyip de zenginlerinkine gitmek kibirdendir. Külfete girenin davetine gitmek gerekmez. Cimrinin davetine de gitmemelidir! Davet umuma şamil olmamalı, yani iyi kötü herkes geliyorsa, o davete gitmemeli.

Bidat sahibinin, fasıkın ve kötü kimselerin ve öğünmek için çok para harcamış olanın davetine gidilmez. (İhya)

Sadece zenginlerin, müdürlerin bulunduğu davete gidilmemelidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(En kötü yemek, zenginlerin davet edilip, fakirlerin davet edilmediği ziyafetteki yemektir.) [Buhari]

Sual: Kefaretlere bakınca, hep fakirin sabah ve akşam doyurulmasından bahsediyor. Acaba, sağlık açısından daha iyi olan iki öğün yemek midir yoksa iki günde üç öğün yemek midir?
CEVAP
Günde iki öğün yemek caizdir. Daha iyi olanı ise, iki günde üç öğün yemektir. Ancak ihtiyaca ve çalışma şartlarına göre yemek de caizdir.

Sual: Ben bayanım. Bir hocanın ziyaretine gitmiştim. Hoca, (Müminin artığını içmek şifadır) hadisini okuyarak, bir bardak suyun yarısını içip yarısını da bana verdi. Halbuki erkeğin artığını içmenin caiz olmadığını duymuştum. Hocanın yaptığı uygun mu?
CEVAP
Müminin artığını içmek şifadır. Bir başka hadis-i şerifte de buyuruluyor ki:
(Din kardeşinin artığını içmek tevazudandır. Din kardeşinin artığını içen, yetmiş derece yükseltilir, onun yetmiş günahı silinir ve ona yetmiş sevâb verilir.) [Hatîb]

Ama, namahrem kimselerin değil tabii. Çünkü din kitaplarında, (Kadının artığını, yabancı erkeğin içmesi ve erkeğin artığını yabancı kadının içmesi, lezzet alacağı için mekruhtur) buyuruluyor. Böyle hocaları ziyaret edip zaruretsiz konuşmak uygun değildir.

Sual: Karşı cinsin artığını yiyip içmek caiz midir?
CEVAP
S. Ebediyye’de, (Kadının artığını, yabancı erkeğin içmesi ve erkeğin artığını yabancı kadının içmesi, lezzet alacağı için mekruhtur) deniyor. Mesela, bir bardakla su içip yarısını bırakır, diğer yarısını aynı ortamdaki karşı cinsten biri içerse, lezzet alabileceği için mekruh olur. Bir elmayı ısırıp yiyen kimse, yarısını da o ortamda bulunan farklı cinse mensup birine verirse, lezzet alma ihtimali olduğu için mekruh olur. Hiç lezzet almasa da yine mekruh olur.

Sual: Yemekleri tez mi, yoksa yavaş yavaş mı yemek daha uygundur?
CEVAP
İyi hazmetmek için çok çiğnemek, yani ağır ağır yemek gerekir. Yemeği iyi çiğneyerek yemek sünnettir. Bu sünnete uyunca, mide ağrısı, gaz gibi şikâyetler görülmez.

Sual: Yabancıların yemek davetinde, el yıkamak dikkati çekecekse, ıslak bir bezle silmek, yıkamak yerine geçer mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Ayakta sigara içmek caiz midir?
CEVAP
Evet.

Sual: Ayakta çekirdek, şeker gibi şeyleri yemekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Zaruretsiz, ayakta bir şey yiyip içmemelidir.

Sual: İslam Ahlakı kitabında şöyle deniyor:
(Bir kimse, yemek için ellerini yıkayınca, ıslak olan parmaklarının ucunu gözlerinin pınarına koyup geriye doğru silse, o kimse, Allahü teâlânın izniyle, göz ağrısı görmez.)
Göz pınarı neresi ve hangi parmaklarla yapılır bu?
CEVAP
Göz pınarı, alt kirpiklerin altındaki oyuk kısımdır. Şehadet parmaklarının ucu ile yapılması daha uygun olur.

Sual: (Az da olsa akşam yemeği yenmeli) deniyor. Böyle bir şey var mıdır?
CEVAP
Evet vardır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Çok az da olsa akşam yemeğini yiyin; çünkü akşam yemeğini terk etmek yaşlanmaya sebeptir.) [Ebu Nuaym]


Tilki_Andre 03-06-2008 02:40 PM

Besmele
Sual: Besmelesiz kesilen hayvanı yemek caiz mi?
CEVAP
Şafii’de besmelesiz kesilen hayvanı yemek caizdir, diğer üç mezhepte kasten Besmelesiz kesmek haramdır.

Hayvanın boğazındaki yemek borusu, hava borusu ve boynunun iki yanında birer kan damarı vardır. Maliki’de hepsini kesmek gerekir. Hanefi’de bu dört borudan üçünü kesmek kâfidir. Şafii’de ise yemek borusu ile nefes borusu kesilirse kâfidir. Ancak gırtlak düğümü baş tarafında kalmalıdır! Gırtlak düğümünün tamamı vücut tarafında kalırsa, kesilen hayvan yenmez. Hayvanı ensesinden kesmek haram ise de, ensesinden kesilen hayvan, Hanefi ve Şafii’de yenir, diğer iki mezhepte yenmez.

Sual: Besmele unutulursa, kesilen hayvan yenir mi?
CEVAP
Besmele çekmek unutulursa yenir. Maliki’de yenmez.

Sual: Besmelesiz olarak kesildiği bilinen bir hayvanın etini yerken Şafii’yi taklit gerekir mi?
CEVAP
Evet gerekir. (Hulasat-üt-tahkik)

Sual: Mezbahada sabah bir besmele çekiliyor. Diğerleri besmelesiz kesiliyor. Etleri yenir mi?
CEVAP
Etleri yerken Şafii’yi taklit lazımdır

Sual: Tavuklar, bir anda kesiliyor. Hepsine bir besmele kâfi mi?
CEVAP
Her tavuğu, kesim makinesine koyarken, besmele çekilir. Keserken de, müşterek bir besmele kâfidir.

Sual: Yemek yerken besmeleyi unutan kimse, sonunda hatırlarsa ne yapmalıdır?
CEVAP
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Yemeğe başlarken Allahü teâlânın adını anın, yani Besmele çekin. Başında besmele çekmeyi unutan, hatırladığı zaman, “Bismillâhi alâ evvelihi ve ahirihi” desin.) [Ebu Davud, Tirmizi, Hâkim]

Sual: Doyduktan sonra yerken, Besmele çekmek haram mı?
CEVAP
Hayır. Çünkü yemeğin kendi haram değildir.

Sual: Besmele çekince veya ezan okununca şeytanların kaçtıklarını ve bir daha oraya uğramadıklarını söylüyorlar bu doğru mudur?
CEVAP
Besmele çekince ve ezan okunurken şeytan kaçar. Fakat ezan bitince geri gelir. Yemekte Besmele çekince o yemeği yiyemez. Devamlı Allah zikredilirse, vesvese veremez, zikri bırakınca hemen gelir.

Sual: Soğan veya soğanlı yemek, salata, turşu yerken besmele çekmek caiz mi?
CEVAP
Tam İlmihal'de diyor ki:
Kötü kokulu şeyleri, mesela soğan, sarmısak gibi şeyleri yemeye [ve sakal tıraşı olmaya başlarken], Besmele çekmek mekruhtur.
Sarmısaklı, soğanlı yemekleri, salatayı, turşuyu yerken Besmele çekilir.

Sual: Bir iş için meyhaneye, kumarhaneye girerken Besmele çekmek caiz olur mu?
CEVAP
Evet caiz olur. Haram işlerken Besmele çekilmez. Bir iş için günah işlenen yere girmek günah olmaz.

Sual: Bir mekruha dalgınlıkla besmele çeken mazur olur mu?
CEVAP
Evet.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:40 PM

Helal gıdanın önemi
Sual: Şimdiki çocuklar istenildiği gibi neden eğitilemiyor?
CEVAP
Çocuğu helal gıda ile beslemelidir! Haram gıdanın etkisi çocuğun özüne işler, çocukta uygunsuz işlerin meydana gelmesine sebep olur. Hadis-i şerifte (Yiyip içtikleriniz helal, temiz olsun! Çocuklarınız, bunlardan hasıl olur) buyuruldu.

Çocukları, ahlaksız kadınlara da emzirtmemelidir! Peygamber efendimiz, ahmak kadınları da süt anne olarak tutmamayı, sütün kötü etkisinin olacağını bildirmektedir. Buradan kâfir kadını süt anne olarak tutulmaz manası çıkarılmamalıdır! Zira fıkıh âlimi İbni Âbidin hazretleri, (Kâfir kadının müslüman çocuğa ve müslüman kadının kâfir çocuğa süt anne tutulması caizdir) buyurmaktadır. (Redd-ül Muhtar)

İbrahim Ethem hazretlerine, gece gündüz ibadet eden, vecde gelip kendinden geçen bir gençten bahsettiler. Gencin yanına gidip üç gün misafir kaldı. Çok acaip haller gördü. Gencin bu halinin şeytandan olup olmadığını öğrenmek istedi. Yediğine baktı. Helalden değildi. Bu hallerin şeytandan olduğunu anladı. Genci evine davet etti. Gence helal yemek verdi. Gençteki eski aşk ve gayret kalmadı. Genç, bana ne yaptın dedi. İbrahim Ethem hazretleri, gence, (Sendeki haller şeytandandı. Helal yiyince şeytan giremedi. Esas halin meydana çıktı) buyurdu. (Tezkiretül-evliya)

Haram yemek kalbi karartır, hasta eder. Zünnun-i Mısri hazretleri buyurdu ki:
Kalbin kararmasının dört alameti vardır:
1- İbadetin tadını duymaz.
2- Allah korkusu hatırına gelmez.
3- Gördüklerinden ibret almaz.
4- Okuduklarını, öğrendiklerini anlayıp kavrayamaz.

Muhammed bin Fadl Belhi hazretleri de buyurdu ki:
Kalbin kararmasına 4 şey sebep olur:
1- Öğrendiği ile amel etmemek.
2- Bilmeyerek yapmak.
3- Bilmediklerini öğrenmemek.
4- Başkasının öğrenmesine mani olmak.
Nefs, kötü isteklerden [dinin yasakladığı şeylerden] kurtarılınca, kalb temizlenir.

Tilki_Andre 03-06-2008 02:41 PM

Yemekten önce ve sonra dua etmek
Sual: Yemekten önce dua etmek caiz midir?
CEVAP
Evet, yemekten önce de dua etmek caizdir. Besmele çekmek ve hayır bereket için dua etmek de yiyip içmenin sünnetlerindendir. İbni Abbas hazretleri, Resulullah efendimizin (Yemeğe başladığınız zaman, Allahümme barik lena fihi ve etimna hayren minhü deyiniz) buyurduğunu rivayet etmiştir. Enam suresinin (Üzerlerine Allah’ın ismi anılmayanlardan yemeyin) mealindeki 121. âyetin, Besmelesiz kesilen hayvanların leş olacağını, yenmeyeceğini bildirmektedir. Bazı âlimler, (Diğer yiyecekleri yerken de Besmele çekiniz) manasının da bulunduğunu bildirmişlerdir. Burada Allah’ın adının anılması, yenecek yemeğin kudsiyetini, iyiliğini ve devamlılığını sürdürmek içindir. Böylece Allahü teâlâyı hatırlamış ve bu nimetlerin devamlılığını ve hayrını elde etmiş oluruz. Yemek yeme anı, insanların en çok gaflete düşeceği andır. Zira yemek, acıkan nefsi kendine en çok çeken, ona her şeyi unutturan nesnedir.

Yemekten önce elleri yıkamayı da ihmal etmemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Evinin hayrını isteyen, yemekten önce ve sonra elini yıkasın.) [İbni Mace]

Sual: Yemekten sonra nasıl dua edilir?
CEVAP
Yemeğe başlarken besmele çekmek yani (Bismillahirrahmanirrahim) demek ve sonunda (Elhamdülillah) demek sünnettir.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Yemekten sonra, "El-hamdü-lillahillezi etamena hazettaame ve rezekana min gayrı havlin minna ve la kuvveh" duasını okuyanın günahları affolur.)

(Yiyip içtikten sonra, "El hamdü-lillahillezi atameni ve esbeani ve sakani ve ervani" duasını okuyan, anasından doğduğu günkü gibi günahsız olur.)

Peygamber efendimiz yemekten sonra (El-hamdü-lillahillezi etamena ve sakana ve cealena müslimin) duasını okurdu.

Yemeklerden sonra, yukarıdaki duaları da içine alan şu duayı okumak daha uygundur:
(El-hamdü-lillahillezi eşbeana ve ervana min-gayrı-havlin minna ve la kuvveh. Allahümme at'imhüm kema at'amuna. Allahümmerzukna kalben takiyyen, mineşşirki beriyyen la kâfiren ve şakiyyen velhamdülillahi rabbilalemin)

Tilki_Andre 03-06-2008 02:41 PM

Zekat-ı şer'i ne demektir?
Sual: Tam İlmihal'de (Zekat-ı şer'i, ihtiyari ve zaruri olmak üzere ikiye ayrılır) deniyor. Burada zekat ne anlama geliyor? İhtiyari ve zarurisi nasıl oluyor?
CEVAP
Zekat kelime olarak, bereket, artış, temizlik, taharet gibi anlamlara gelir. Bildiğimiz zekat da malı kirden temizlemek oluyor. Zekat kelimesinin buradaki manası, evcil veya yabani hayvanları dine uygun şekilde öldürerek temiz hale [yenilecek veya başka şekilde istifade edilecek hâle] getirmek demektir. Mesela boğarak, şişleyerek, elektrik verilerek öldürülen kuzunun eti yenmez, leş olur.

İhtiyari zekat, deveyi ve diğer evcil hayvanları dine uygun şekilde kesmek demektir. Yani kendi ihtiyarımızla [isteğimizle] hayvanı yatırıp dine uygun şekilde kesiyoruz.

Zaruri zekat, av hayvanlarını dine uygun şekilde yaralayarak öldürmek demektir. Av hayvanlarını mesela bir aslanı kulağından tutarak yere yatırıp kesemeyiz. Onu ancak silahla öldürebiliriz. Onun için buna zaruri zekat deniyor.

Zekat-ı şer’i ile [dine uygun şekilde] öldürülen hayvan temiz olur. Yani evcil hayvan besmele çekerek kesilmişse, av hayvanına mermi besmele ile atılmışsa, av köpeği tazı, ava besmele ile gönderilmişse, öldürülen hayvanı yemek helal olur.

Zekat-ı şer’i ile öldürülen hayvan, yenilmesi helal olan geyik, tavşan, keklik gibi hayvanlardan ise yenir, yenmesi helal olmayan, tilki, sansar, aslan gibi hayvanlardan ise, başka suretle istifade edilir.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:41 PM

Alkollü gazozlar
Sual: Bazı kuruluşlar, bazı gazoz ve kolalarda alkol olduğunu tespit etmiştir. Alkolün damlası da haram olduğuna göre, böyle meşrubatları içmek haram değil midir?
CEVAP
Son zamanlarda yoğun bir şekilde, Tunus, Mısır gibi ülkelerde, Müslümanlar hakkında çeşitli şekilde karalayıcı bir kampanya ve saldırı furyası başlatılmıştır. Özellikle Tunus’da polis, sokaktaki kadınların eşarbını başından almaktadır. Mısır’da kola içmenin haram olduğuna dair haberler gelmektedir.

Gazozlardaki alkol yeni değildir. Bunu belli bir zamana getirmeleri maksatlıdır. Gayeleri, (Bakın Müslümanlar meşrubat bile içmiyorlar) yaygarasını yaygınlaştırmak, bu vesile ile (İşte Müslümanlık budur, bakın Müslümanlar ne hale gelmiş) dedirtmek. Belki de bazı provokatörler çıkıp, (Alkollü gazozlara hayır) sloganı ile, protestolar yapabilirler. Müslümanlar bu fitneye, Müslümanlığın kötülenmesine alet olmamalıdır.

Şarap, rakı gibi alkollü içkilerin damlası da haramdır. Fakat içki olarak değil de, başka sebeplerle bulunan alkoller bu hükme dahil değildir.

Birkaç örnek verelim:
1- Taze sirkelerde alkol bulunduğu kesin olarak tespit edilmiştir. Ama bu alkollü bir içecek olmayıp sirke olduğu için, içilmesi haram edilmemiştir. Şaraptan yapılan sirkenin fazileti hadis-i şeriflerle de övülmüştür.

2- Hamurda, dolayısıyla ekmeklerde de alkol olduğu da bugün kesin olarak tespit edilmiştir. Ama Peygamber efendimiz ekmek yemeyi yasaklamamıştır.

3- Portakal ve diğer meyvelerdeki alkol oranı gazozdakilerden az değildir. Bu da kesin olarak tespit edilmiştir. Ama dinimiz, içinde alkol olduğu halde meyve yemeyi, haram kılmamıştır.

4- İlaçları ve kokuları ıslah için, içlerine konulan necis mayiler [alkol gibi sıvılar] affedilmiştir. (İslam Ahlakı, Ey Oğul İlmihali kısmı)

5- S. Ebediyye’de diyor ki: Şafii’de, necis sıvıyı [mesela alkolü], ilaç ve ıtriyat ıslahı için kullanmak affedilmiştir. (Mezahib-i erbea, El-mafüvat)

6- Necis olan sıvı, mesela ispirto, ilaç, koku gibi şeylere karıştırılınca, karışım temiz olur. Bunun için, tentürdiyot ve kolonya, hanefide temizdir. (İslam Ahlakı)

[Kolonya, tentürdiyot içilmez ama, elbiseye dökülünce temizlemeden onunla namaz kılmak caizdir. Temizlemek elbette evladır.]

7- Necis yağlar sabun yapılınca, şarap sirkeye dönünce temiz olur. Bütün kimyasal değişmeler böyledir. (Redd-ül muhtar, Tahtavi, Menahic-ül-ibad, S. Ebediyye)

Gazoz meselesini merhum hocamıza da sormuştum. Hocamız, din âlimi olmanın yanında kimya ilmini de iyi bilen bir kimyagerdi. (Esansı alkolde eritip gazozlara koyuyorlar. İçmek caiz mi?) diye sual etmiştim. Bir kavle göre içmenin caiz olduğunu, ahir zamanda zayıf kaville bile amel etmenin, kuvvetli kavil ile amel etmek gibi sahih olduğunu bildirmişlerdi. İçine esans konan meşrubatların, kolaların hemen hepsinde az da olsa, alkol mevcuttur. Gazoz gibi bu tür meşrubatlarda esansı eritmek için kullanılan bu alkol affedilmiştir; böyle meşrubatları içmek caizdir.

Çoğu sarhoş etmezse
Sual: (“Çoğu sarhoş edenin azı haramdır” kuralı vardır. Bu kurala göre, meşrubatların, kolanın içinde alkol olsa da, çok içilince sarhoş etmedikleri için, içilmeleri caiz olur) deniyor. Mesela yemeğe veya bir sürahi suya az bir miktar şarap konsa, bunların çoğu sarhoş etmediği için, o suyu veya o yemeği bu kurala göre yiyip içmek caiz mi oluyor?
CEVAP
Caiz olmaz. Su da, yemek de, necis olur. Din kitaplarında deniyor ki:

Bir damla şarap içen de cezalandırılır. Şarabın bir damlası da haramdır. İspirto da [alkol de], şarap gibi kaba necasettir, içilmesi haramdır. (Hidaye)

Meşrubatlara özel olarak alkol konmuyor. Esansı eritmek için konuyor. Din kitaplarında, ilaçları ve kokuları ıslah için, içlerine konulan necis sıvının, [alkolün] affedildiği bildirilmiştir. (İslam Ahlakı)

Kolaların sırrı açıklanmış
Sual: Alkollü gazoz furyasından sonra, şimdi de kolaların sırrının açıklandığı ve Cochineal diye bir böcekten, kimyasal filtreleme yoluyla elde edilen, karmin isimli maddeden, boya maddesi olarak, her marka kolanın içine konduğu ve bu durumda kola içmenin haram olduğu söyleniyor. Kola içmek haram mıdır?
CEVAP
Hayır, kola içmekte hiç mahzur yoktur. İslam âlimleri buyuruyor ki:
Resulullah efendimiz, bir Yahudi’nin ekmeğini ve tereyağlı yemeğini temiz mi diye sormadan, araştırmadan yedi. Bu domuz yağı mı, koyun yağı mı, ekmeğin hamuru suyla mı, yoksa şarapla mı yoğruldu diye sorup araştırmadı. Müşrik kadının su kabından abdest aldı. Bunlar, yenilen gıdaların içinde ne var diye araştırmanın gerekmediğine birer delildir. (Berika)

Kâfirler, gıdalara necaset de, zehir de katabilirler. Nitekim Yahudi yemeğe zehir katmıştır. Peygamber efendimiz de, araştırmadan o yemeği yemiştir; çünkü necis olduğu bilinmeyen şeyleri yememek takva değil, vesvese olur. Dinimiz de, vesveseden kaçmayı emreder. (Hadika)

Gıdalarda ihtiyat
Sual: Her gün bir iddia ortaya atılıyor. Bazı firmaların gelirleri Yahudilere gidiyor, bunların ürünlerini kullanmak haram olur dendiği gibi, kolalarda fare ölüsü kullanılıyor da denmişti. Daha sonra, böcekten elde edilen maddenin kullanıldığı söylendi. Şimdi de, ekmeklerde domuz yağından elde edilen bir madde olduğu söyleniyor. Bunları yiyip içmek gerçekten haram mıdır?
CEVAP
Dinimizde, gayrimüslimlerle alış veriş yapmak yasak değildir. Peygamber efendimiz de yapmıştır.

Kâfirler, Müslümanlardan elde ettiği kârla, Müslümanların zararına olan işler yapabilir, İslamiyete aykırı karikatürler yapabilirler, hatta Müslümanları öldürebilirler. Buna bakarak, onların ürünlerini kullanmaya haram denmez.

Bugün neredeyse yediğimiz veya kullandığımız her ürünün, gayeimüslim şirketleriyle ilgisi vardır. Hammaddesi veya bir parçası onlardandır yahut orada üretilmiştir. Bunlara itibar edilirse, neredeyse her şeye haram denmiş olur. Böyle şayialara itibar etmemelidir.

İslam âlimleri, Müslümanları sıkıntıya sokmayı da, fitneye dâhil etmişlerdir. Yani Müslümanları şüpheye, sıkıntıya sokmak, huzursuz etmek de, fitne olur.

Dinimiz, gıdaların temiz mi, necis mi olduğunu araştırmak gerekmediğini bildirmektedir. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Kâfirlerin yiyecek ve içeceklerinden sakınmak, ihtiyat değildir; bu halden kurtulmak ihtiyattır. (3/22)

Temizlikte titiz davranmak bile yasaklanmıştır. % 99 bile olsa, % 100 kesin bilmeden, yiyeceklerimizde necaset var demek, çok yanlıştır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Bir zaman gelecek, insanlar temizlikte fazla titiz hareket edecek, [vesveseye düşerek] dinde haddi aşacaklardır.) [Ebu Davud]


Tilki_Andre 03-06-2008 02:42 PM

Komşunun ağacındaki meyveler
Sual: Komşunun bahçesindeki ağacın bizim bahçeye sarkan dallarındaki meyvelerden ve yere düşenlerden yemek caiz olur mu?
CEVAP
Caiz olmaz.
Ağaçtan herkesin geçtiği sokağa düşmüş ise, ceviz gibi çürümeyenleri, sahibinin izin verdiği biliniyorsa, yemek caiz olur. Kiraz gibi çürüyecek meyve ise, sahibinin yasak ettiği bilinmedikçe alıp yenilebilir. Alıp, evine götürmek caiz değildir.

Sual: Kiracıyım. Ev sahibi, evin önüne meyve ağaçları dikmiş. Bu ağaçlardaki meyveleri yemem caiz midir?
CEVAP
Ev sahibinden izin almalıdır.

Sual: Komşumuz, bahçemizin bir kısmını sahiplenip, oraya meyve ağaçları dikti. Ağaçların şimdi meyveleri vardır. Bu yerimizi mahkeme ile aldık. Ağaçların meyvesini yiyebilir miyiz?
CEVAP
Önemli olan, yerin size ait olması değil, meyve ağaçlarını kimin diktiğidir. Diken kimseden, yani komşudan izin almadıkça, yemek caiz olmaz.


Tilki_Andre 03-06-2008 02:42 PM

Çeşitli sual ve cevaplar
Çeşitli sual ve cevaplar
Sual: Sirke ve pekmez zamanla şarap haline gelir mi?
CEVAP
Hayır, gelmez

Sual: Yiyecekler ve gıdalar içinde gelatin diye bir madde bulunuyor, çokları bunun genel olarak domuzdan geldiğini bildiriyor. Bu doğru mu? Yani gelatin bulunan yiyeceklerden uzak durmak mı gerek?
CEVAP
Dinimizde ölçü vardır. Yenilen gıdada domuz yağı olduğu kesin olarak bilinmiyorsa yiyip içmekte mahzur yoktur.

Sual: Yemek kaplarını kapalı mı tutmak lazım?
CEVAP
Gece hiçbir yemeği açık bırakmamalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Yiyecek-içecek kaplarını kapatın, yılda bir gece veba iner, kapanmayan kapların içine düşer. Kapayacak şey bulunmazsa, Besmele ile bir çubuğu üstüne koyun.) [Müslim]

Her zaman tertipli, düzenli olmak, temizliğe riayet etmek çok iyi olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kap kacağı yıkamak, evi temiz tutmak, zenginliğe sebeb olur.) [Hatib]

Sual: Haşhaşlı ekmek yemek günah mıdır?
CEVAP
Günah değildir. Çöreklere konan, haşhaşın tohumudur. Tohumu yağlı bir maddedir, içinde afyon yoktur. Tohumundan, yağ da çıkarılır. Yağında da, posasında da afyon yoktur. Haşhaşın afyon kısmı kapsülünde olur. Bu kısmı da zeten çöreklere konmaz.

Sual: Nezle olunca burnum tıkanıyor. Alkollü ilacın buharını teneffüs caiz mi?
CEVAP
Alkolsüzü yoksa, alkollüsünü ilaç olarak kullanmak caizdir.

Sual: Kakao likörü bulunan çikolatayı yemek caiz midir?
CEVAP
Likör, meyve, alkol ve esans karışımından yapılan bir içkidir. Yurtdışından gelen likörlü şeker ve çikolatalar vardır. Bunları yemek caiz değildir. Fakat kakao likörü, likör karışmış kakao değildir. Kavrulmuş kakao çekirdeğinin öğütülerek akıcı hale getirilmiş şeklidir. İçinde alkol yoktur. Türkiye’de, kelimeler üzerinde kavram [mefhum] kargaşası vardır. Birçok kelime yerinde kullanılmıyor. Mesela (Mucize yarattı) diyorlar. Mucize peygamberlerden başkası için kullanılmaz. Yaratmak da sadece Allah’a mahsustur. Yanlış kelime kullanmaktan sakınmalıdır!

Sual: Hanımlar toplanıyor, kitap okuyor, sohbet ediyoruz. Beyinin rızası yok iken, kendi malını ikram eden kadının davetine gidilir mi?
CEVAP
Kendi malından verdiğine göre gitmekte mahzur yoktur.

Sual: Kuş veya başka hayvan şeklinde pasta yapmak caiz midir?
CEVAP
Hayır. Mubahlarda da dine uymakta hayır-bereket vardır.

Sual: Bir arkadaş, başka yerdeki arkadaşına vermem için bir kutu çikolata verdi. Yolda çikolataların yarısını yedim. Varınca, çikolataların yarısını yediğimi söyleyip helalleştim. Habersiz yediğim için günah oldu mu?
CEVAP
Emanete hıyanet etmişsiniz. Helalleşmeden ölebilirdiniz de. Fakat helalleştiğinize göre, sadece mekruh olur. (Hindiyye)

Sual: Sigara az içince günah olmayınca, bazı otlar var onlar günah olur mu diyorlar, eroinin daha hafifi imiş?
CEVAP
Eroin hafif değil, çok kuvvetli uyuşturucudur. Sarhoş etmeyen otları yemekte mahzur yok. Sarhoş edenleri de sarhoş etmeyecek kadar yemek caizdir.

Sual: Portakal, elma gibi meyvelerin kabuğunda alkol olduğuna göre kabuklarından reçel yapmak caiz mi?
CEVAP
Alkol teşekkül etmeyen olgun bir meyve yoktur. Ekmekde de alkol vardır. Dinimiz bunlara izin vermiştir. Dinin yasak ettiği alkol içilmez.

Sual: Bir hoca, (Bulaşıkları sabaha bırakmak günahtır, fakirliğe sebeptir. Çünkü yarın yaparım diyenler helak olur buyuruluyor) dedi. Doğru mu?
CEVAP
İmkan varsa her işi zamanında yapmak, yarına bırakmamak iyi olur. Fakat bulaşıkları sabaha bırakmak günah değildir. (Yarın yaparım diyen helak oldu) hadis-i şerifi, tevbe gibi, farz olan ibadetlerle ilgilidir. Yoksa bulaşık yıkamakla ilgili değildir. Fakirliğe sebep olanlar arasında bulaşıkları geç yıkamak diye bir şey yoktur. Hadis-i şerifte, fakirliğe sebep olanlar sayılırken (Çanağı ve çömleği, yıkamadan yemek koymak. Kapkacağı, örtüsüz bırakmak) buyuruluyor. Bulaşıkları sabah yıkayıp temiz olarak konunca mahzuru olmaz. Yemeklerin üstünü açık koymak da uygun değildir. Buzdolabına konunca açık konmamış olur. Yahut örtecek bir şey bulamayan besmele ile bir çubuk bile koysa caizdir.

Sual: Çok et yemek kalbi karartırmış. Ölçüsü ne bunun?
CEVAP
Devamlı kırk gün yenirse çok yenmiş olur.

Sual: Ağız kokusu olmasın diye sakız çiğnenebilir mi?
CEVAP
Evet çiğnenebilir.

Sual: Et üstündeki kan başka ete bulaşırsa necis olur mu?
CEVAP
Hayır. Akan kan necistir. Akmayan, etteki kan necis olmaz.

Sual: Mentollü mendilde alkol var mı?
CEVAP
Yoktur.

Sual: Yumurtayı yıkamadan kaynatmak, tavaya kırmak caiz mi?
CEVAP
Evet. Yıkamak efdaldir.

Sual: İçkili lokanta sahibinin hediye ettiği yemeği yemek caiz mi?
CEVAP
Caizdir. Çünkü malının çoğu haram değildir.

Sual: Kokmuş et necis mi?
CEVAP
Değildir.

Sual: Yetiştirme yurdu personeli, yurdun yemeğini yiyebilir mi?
CEVAP
Yiyebilir. Yetimin velisi onun malından yiyebilir.

Sual: Şifa âyetlerinin fotokopisini suya koyup, suyu içmek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Mülci ikrah ile şarap içmeyen günaha girer mi?
CEVAP
Caizliğini bilmeyen, içmeyip öldürülürse şehiddir.

Sual: İthal peynirleri yemek caiz mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Abdest alıp musluktan su içmek, abdestten artan suyu içmek gibi şifa mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Bölünmeden mirastan gelen hediyeyi yemek caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Muhallebinin üstüne dökülen ince gümüşü yemek caiz mi?
CEVAP
Zarar vermeyen şeyi yemek caizdir. Zarar veriyorsa caiz olmaz.

Sual: (Ben yokken masamın üstündeki şekerden alın) diyorum. Götürmeleri caiz mi?
CEVAP
Orada yemeleri caizdir. Götürmeleri caiz değildir.

Sual: Çaldığı sütü içtikten sonra, tazmin etse, helal olur mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Kırlarda akarsular, ırmaklar üstü açık olarak akıyor. Bu sular içilir mi, böyle sular ile abdest alınır mı?
CEVAP
İçine necaset karışmıyorsa üstünün açık olmasının mahzuru olmaz. Genelde akarsu pis olmaz. Hadis-i şerifte, (Rengi, tadı ve kokusu değişmeyen su temizdir, necis değildir) buyuruluyor. (Dürer)

Sual: Kesin izin vereceğini bilinen kişinin malını yemek caiz mi?
CEVAP
Caiz. Ama suizanna sebep olacak şeyden uzak durmalı

Sual: Uşur vermeyen akrabanın, yemeğini yemek caiz mi?
CEVAP
Fitneye, harama sebep olmamak için caizdir.

Sual: Zemzem ile çay pişirmek mekruh mu?
CEVAP
Evet.

Sual: Turşunun içine olgun üzüm salkımı koymak caiz mi?
CEVAP
Caizdir. Ekmek hamuruna maya koymaya benziyor.

Sual: Beş arkadaş bir odada çalışıyoruz. Sigara içmeyen içenden rahatsız oluyor. Sigara içme yasağı konulsa, içen rahatsız oluyor. Sigaradan hasta olan bile oluyor. Ne yapmak lazımdır?
CEVAP
Zarara mani olmak tercih olunur.

Sual: Bir yerel gazetede şu haber vardı: (Sebzelerin dibine koymak üzere, foseptik çukura gidiyor, lağım suyunu doldurup geliyoruz.)
İnsan pisliğini gübre olarak kullanmak ve böyle sulanmış sebzeleri yemek caiz midir?
CEVAP
İnsan necasetini yalnız başına kullanmak caiz değildir. Toprak veya başka şeyle karışık satmak ve kullanmak caizdir. İnsan veya hayvan necaseti ile sulanmış sebzeleri yıkayıp yemek caizdir. Lağım suyu ile sulanmış sebzeleri yemek caiz değildir. (S. Ebediyye)

Sual: Evde sular kesilince, içmek, abdest almak gibi bir ihtiyâç için cami avlusundaki şadırvandan su almak caiz midir?
CEVAP
Caizdir.

Sual: Domuz eti kesilen bıçakla, koyun eti kesiliyor. Böyle eti yemek caiz midir?
CEVAP
Bıçağı yıkadıktan sonra, koyun etini kesmelidir. Domuz eti kesilen bıçakla kesilen koyun etini, yıkadıktan sonra yemelidir.

Sual: İki Müslüman’dan birisi, bir yemeğe pis dese, diğeri de pis değil, temizdir dese, o yemeği yemek caiz olur mu?
CEVAP
Temiz diyene itibar edilir. (İbni Abidin)

Sual: Horoz, tüfekle vurularak öldürülse yenmesi caiz olur mu?
CEVAP
Hayır, caiz olmaz. Çünkü horoz av hayvanı değildir. Tüfekle vurulursa, ölmeden önce kesmek gerekir. Kesilmezse yenmez. (Bedâyi)

Sual: Tezekle ısıtılan fırında pişirilen ekmeği yemekte mahzur var mıdır?
CEVAP
Necaset yanınca, külü temiz olduğu için, mahzuru yoktur.

Sual: Büyük günah işleyen; fakat kazancı helal olanın yemeğini yemek, caiz midir?
CEVAP
Evet, gerektiğinde yemek caizdir. Mesela içkili lokanta işletenin yemeğini yemek caizdir.

Sual: Kadınların toplantısına gittiğim zaman, orada yiyip içiyoruz, hatta bize hediye de veriyorlar. Bunlara, kocalarının izin verip vermediğini bilmiyoruz. Orada yiyip içmemizin, bir mahzuru var mıdır?
CEVAP
Ev sahibine suizan, caiz değildir. Hazırlananları yiyip içmekte ve verilen hediyeyi, alıp eve götürmekte, mahzur yoktur.

Sual: Ölmüş koyunun sütü içilir mi?
CEVAP
Hanefide temizdir, içilir. Şafiide necistir.

Sual: Vejetaryen olmak, yani hiç et yememek, eti kendine zararlı görmek, dine uygun mudur?
CEVAP
Eti zararlı bilip, kendine haram etmek caiz olmaz.

Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Ey iman edenler! Allah’ın size helal ettiği, temiz şeyleri haram kılmayın ve sınırı aşmayın. Allah, sınırı aşanları sevmez.) [Maide 87]

Her gün et yemek, kalbe sıkıntı verir. Eti az yemek ise, ahlakı bozar. (Şir’a şerhi

Sual: Boynu koparılarak öldürülen tavuğu yemek caiz midir?
CEVAP
Hayır.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:45 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.