![]() |
Murat Akbas
Acısın
Bazı olayları kabullenmek büyüklüktür. Acısı ise dinmez bir ıstıraptır. Artık sen bir acısın. Bunu sen istedin. Ben ise ulaşamamanın acısını yüreğimde sakladım. Murat Akbas |
Adına İstanbul Derler
Geliri az... Masrafı çok olan şehir Geleni yutar, posasını atar. İnsan gelirsin, insanlıktan çıkarsın Alışırım derken; Yok olur gidersin. Bu koca şehirde Adına İstanbul derler. Bin bir çeşit insan, Özünü sorsan bulamazsın... Medeniyetin beşiği derler Adamın gözünü kör ederler... Tutunacak bir dal ararsın, Bir bakarsın ki; Okyonusun derin sularındasın... İşte o zaman anlarsın... Tek başınasın arkadaş, Bu koca şehirde Allah kolaylık versin. Adına İstanbul derler Murat Akbas |
Agüzelim
Izdırap içinde beklerim şimdi Aramak zor. Beklemek daha zor. İçim içimi yerken; Sen orada, ben burada... Uyku girmez gözlerime Düşünceler seni bulur. Kaçamaz hayalinden Öfkeler ağlayışlara dönüşür. Dön be güzelim. Dön be agülüm. Ben sana ne yaptım. Sevmekten başka Murat Akbas |
Ah Yar Yar
Saçlarını bırakmış rüzgara Hiçbir şey yokmuş gibi susmakta Derinden bir of çeker gibi Ah yar yar... Ne yaptım der gibi Ah yar yar... Sus cevap verme der gibi Ah yar yar... Gözlerim dalgın bir o kadar da... Üzgün... Ah yar yar... Murat Akbas |
Agülüme
Bana beni anlat diyorsun. Gözlerime bak agülüm. Bu gözler sensiz karanlıkta... Sen benim ışığımsın. Yaklaştıkça büyüyen bir kıvılcımsın. Benim mutluluğum ve isyanımsın. Kendimden bile sakladığım sevgili. Bana yaşattığın her saniye için.... Allah`a şükrediyorum. Gözlerime bak, ben sana sormuyorum. Gözlerine bakmam yeterli. Agülüm. Murat Akbas |
Akbaba
Umut tacirleri gibi Üşüştüler üzerimize... Ne laftan anlarlar ne savaştan Elde etmeden gitmezler... Gittiler mi... Geride sapından tutulacak bir şey kalmaz.... Murat Akbas |
Ani ve Derin
Senden bana; Hiçbir şey kalmadı. Konuşmalar yok artık. Sevinçler, öfkeler Hele yok mu o gülüşler... Masum ve şehvetli öpücükler... Ani ve derin dokunuşlar... Dalgın bir o kadarda içten bakışlar.. Sonra iç çekişler. Sanki bir daha yaşanmayacak gibi... Göz kapaklarından süzülen damlacıklar... Usulca uzaklara akar, akar, akar da, Sanki yaşanmamış gibi... Murat Akbas |
Anlatamam
Uzun.... zaman.... Çok uzun... Şimdi görsem Tanımam. Bir tek gözleri kaldı. Herşey hayel İçimde saklı Ellerimdeki ağırlığı anlatamam... Anlatamam.... Anlatamam Murat Akbas |
Annen
Annelerde bir gün ölür. Ölmeyecekmişine sarılır. Sıkı sıkı tutulur. Sanki tutunca senden kopmayacak gibi... Bir çoçuk gibi kandırırsın kendini... Anneler bizi hep çoçuk bildi... Biz de hiç büyümedik.... O masum çoçuk. Zaman geçti. Hala çoçuk Anlatamazsın. Söylesende nafile Anne bak ben büyüdüm. Sen hala benim küçük Murat`ımsın. Seni kimselere vermem. Susulur, susulur. Küçük gülüşler ve sarılışlar.. Gözler parlar.. Hep sana baktığında; Saçlarını okşar. Koynunda saklar. Kızdığı zamanlarda olur. Nerden doğurdum der der de.... İçide kendini yer.. Demez olaydım. O olmasa ben ne yaparım. Kimi severdim. Kim bana anne derdi? Çoçuğuna her bağırışta... Kanayan yaraya tuz basmak gibi... Hele bir de yok mu küçük bir fiske... Sanki kendine vurmuş gibi... Ama ama yanlış yapmasını istemiyorum... Benim çoçuğum yanlış yapmaz, yapamaz... Ben bunları öğretmedim. Nerden buluyor bu sözleri.. Bu hareketleri... Çoçuğum, küçüğüm.. Birtanem Öpüçükler, sarılışlar... Seni seven annen..... Murat Akbas |
Artık Seninim
Senden ve bir de şiirlerimden vazgeçemiyorum. Seni sevdiğim sürece, Şiirlerimde var olacaksın. Sen, benim için bir girdapsın Kapıldım bir kez dönüşü yok Artık seninim. Murat Akbas |
Asanlar
Bugün ölmek varmış. Kim korkar ölmekten, Ölen ben değilim Beni asanlar... Yaşıyorum ve yaşayacağım... Asıl asanlar korksun... Öldüler ve unutuldular... Ben olduğum gibi yaşadım... Murat Akbas |
Aşk
Neden seni sevdim? Bilmiyorum. İçimde bir sızı var. Dindiremiyorum. Murat Akbas |
Aşk Ve Sevgi
Duygunun; Bir yüzü bayan bir yüzü adam Aşk bu duyguların bütünü, Sevgi ise devamlılığı... Murat Akbas |
Aşkım
Ne komik dimi hayat Yıllar sonra; Bir raslantı ve numaralar... Günler geçer Ve bir ses... Sonra konuşmalar Tatlı ve sıcak İçten sohbetler... Şehirleri farklı olsada Uzaklar yakın olur. İcatlarla... Buluşma gününe kadar Hasret giderilir. Eski insanlara nispet En iyi şekilde yaşarlar... Aşklarını itiraf ederler... Ve neden? , neden? O zaman değilde bugün... Belkide hazır değildik. Olgunlaşmamıştık... Adına ne dersen de... Taki bugüne kadar... Aşkım... Murat Akbas |
Aşkım Bitmez
Yıllar geçti. Yalnızlığımı aldın. Sen benimlesin. Çok alıştım çok Sevgine.... Dayanamam yalnızlığına; Yollar bitti. Aşkım bitmez. Suskunluğun; Beni alıp götürür. O masumluğun; Korku bırakmaz bende Sana koşar Yüreğim coşar O zaman; Öpüşler yetmez. Sevişmeler yetmez. Bu sevgi burda bitmez. Murat Akbas |
Aşkını
Anla içimdeki fırtınaları Kopan o gürültüleri, Dıştan masumda görünsem İçim içime sığmaz. İsyan ederim o an... Yeterki bulayım içeyim aşkını... Murat Akbas |
tam
Saygı ve sevgi ile anıyorum Atam, Bizi aydınlatıyorsun hala... Sana kavuşmak için bunca çaba... Nafile ne mümkün sana ulaşmak... Işığın göz kamaştırıyor. Herkes senden ders alıyor, Ben de çok şey öğrendim... Tanıdıkça daha da büyüdün yüreğimde, Nasıl bir insan; Kendini yüceltirken; topluma mal eder... Hiç birşey beklemeden, Devletin varlığı, bayrağı, Onun en kutsal hazinesidir... Başka hiç birşey onu mutlu etmez. Devleti devlet yapan sizin gibi, Kahramanlardır... Paşam... Murat Akbas |
Atan, Özün
Ben nerdeyim? Nereye gidiyorum? Gelmek istediğim yerde miyim? Yoksa gelmemi istenen yerde miyim? Sorarım ey özüm. Ataların nerede Sen neredesin? Hey sana söylüyorum. Özüne dön.... Ekmek kavgası derken; Vatandan olma... Dininden olma... Atandan olma... Yoksa inkar mı ediyorsun? Yoksa ettiriliyorsun... Labirente girdin... Gözünü aç.. İleriyi gör. Onların gözünden değil. Çıkar gözlüklerini Gerçek ruhunla bak. Labirent mabirent yok.... Hedefine koş, Kendi hedefine Özüne dön.. Yoklukta olsa, Hazırlıklı ol. Sanki şimdi mutlu musun? Sen özgürsün. Kimse zincir vuramamış, vurmasın. Atan, özün.. Seni bekler, hadi koş.. kaybedilen günlere nisbet koş.... Seni bekliyor. ATAN, ÖZÜN, GELECEĞİN...... Murat Akbas |
Ateş Böceği
Bir şehir var karşımda; Karanlıkta parlayan Yalancı ışıklarla Suskunluğumu birleştirdiğim. Bakışlarımla; Boş ve loş karanlıklarda Ateş böcekleri ile oynadım. Hepsi bir umut. Hepsi bir heyacan Ateş böceği yakalarcasına Işıklara koştum... Kendimi buldum. Bulduğum şehir kaybuldu... Şehri buldum. Bulduğum ben yok oldu. Suskunluğum bir kat daha arttı. Bakışlarım derinleşti. Görüntüler koyulaştı. Evet siyah, siyah Herşey simsiyah Ben; kendim simsiyah Ateş böceği... Yalancı... Sus... Dur.....Durma.... Murat Akbas |
Ayakta Kalmak
Bir çalının bile; Var olmak için bir savaşı vardır. Ayakta kalmak için, Rüzgarda dalgalanır yıkılmaz... Rüzgarla ahengle dans eder... Her esişinde dans şiddetlenir. Savaş bitmez... Yağmur yağar, Her damlası üzerine üzerine düşer... Yılmaz, her damla kayar... Yere ulaşır... Çalı hala ayaktadır... Söyle bana sen ne yapıyorsun? Murat Akbas |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:40 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.