www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Gülay Yıldız (https://www.cakal.net/showthread.php?t=132801)

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:47 AM

Gülay Yıldız
 
Aşkının Derdindeyim
Öğrenemiyorum sensiz ayakta durmayı
İki gizemli perdeyi sarmışlar yüreğime
İçimdeki acıyı kanatıyor üzerindeki iğneler
Aklıma geldiğince acıyorum
Gerisi boş bir nefes alış

Tohumları ağaçların ve dahi çiçeklerin
Yeni bir yaşama hazırlanıyorlar; mevsimin adı bu
Ben ölüşlerin içindeki duygularımı kurtarma çabasındayım
Ellerimi hançerlesede kader, sıyırma telaşındayım aşkını
Çare yok değil mi gidiyorsun!

Ben dünün düşüncelerini sildim sevgili
Ne yeni biri, ne dost ne de kardeş derdim
Sensiz kalışlarımı cezalandır ve dön artık
Ne gözüm yaşa tahammül eder ne sensiz geceye günüm
Dön benim biricik bebeğim
Aşkının derdindeyim...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:48 AM

Ayna Yüzleşmesi
Yüzümün acıyan diğer yanıydın,
Baktıkça yüzleştiğim aynalarda.
Aynalar kustukça seni
Yüzsüzlüktü çarem,
Kaçtım ağlamalarda
Oysa;
Yaşanmamışta
Yalnız kalma korkusuydu
Öfkelendiren...
Öfkem delirttikçe
Kaçmaktı çarem
Ağladım aynalarla


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:48 AM

Azrail Sundu Günümü
Orağını bırakmışsa bugün azrail
Ki nefesini bağışladı sana
Derdi; bir gün daha yaşa
Sen bugünü düşün
Yarına bak
Dünü sorgula....


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:48 AM

Batın'a Mektuplar (1)
Ömrümün en güzel düşü gözlerinin karası, kıvrıklığı kirpiklerinin. Yastığına dökülen her bir saç taneni yıldızların ışıltısına bulayıp öpüyorum uykumdan önce. Her yanını kopyaladığın kana bile aşık bir yüreğin minik yarısı; hayatımın en büyük ödülü olacaksın diye nefes alıyorum.

Atacağın ilk adıma kadar her gece yürüyeceğin yolları tarif edeceğim sana. Benzesin diye dua etttiğim 'baba' gözlerine bakıp, 'baba' ellerini tutup, tıpkı 'baba' gibi kokun sarsın odamı diye dualar edeceğim. Baban gibi gülümse diye dudak kıvrımlarını dualarla okşayıp, annen gibi ışıldasın diye gözlerine sevgimi akıtacağım.

Rüzgarına hayran kalsın diye tüm evren, en asil gülücükleri cebine doldurup, kasırganda savrulanları sar diye merhamet suyundan yudumlar akıtacağım minik dudaklarına.

Batın'ım; yüreğimin ışıltısı azalmayan en parlak yıldızı. Tüm sıkıntımı dağıtan en asi rüzgarı. Sen anne dersin diye beklediğim her gün bir ibadet sanki. Olur da diyemezsen diye akıttığım her gözyaşı bile kutsal bir suyun kaynak damarı. Varsın olmasın rahmimde sıcaklığın, varsın vurmasın ilk tekmesi tamamlanmaya çalışan bedeninin. Kan yarını ne kadar sevdiysem o kadar sevdim seni... Kimse sevmeyecek bu kadar düş gözünü, düş elini...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:48 AM

Batın'a Mektuplar (2)
Batın'ım;

Kalbimin atışı oğlum...

Ellerimden kaydıkça sen, kalbimin içinde bir yer deliniyor. İçimden oluk oluk aşk kanıyor... Yaşama sevincimi çalıp asıyorlar dar ağacına... Hayalinin baba yarısı, elinde bir urgan, karşımda bekliyor yıllardır sabırla... Gözlerimdeki gülüşleri gömüyor(lar) ...

Varlığının hayali bile yetmedi oğlum. Üzgünüm... Öldürdü(ler) içimdeki çocukluğunun hislerini...Acımadan yargıladılar tüm sevgi sözcüklerimi, kalbimin acısına tahammül edemeyen asabi söylemlerimle....
Katledildi aşkımla, ihtimalin... Onca harfi dizdi önüme aşk diye, hepsi de sen katili... Anlamadı oğlum... Anlatamadım...

Şimdi,
Ben verirsem son nefesimi... Sen damarlarımda ben yarım olarak kalırsan sonsuzlukta, biliyorum ki, eksik halin bile bilir; bu anne sen tam ol diye, saçlarını süpürge etti yıllarca aşka... Gözlerini akıttı 'o'nun yolunda... Nefes bildiği sevdasını solumaktan suçlu bulundu herkesce. Yine de savundu her bir zerresini nefesinin... Ağladığı *******de bile dilinin ucuna gelen laneti yuttu... Kendini lanetledi her bir acıda...

Sabrı şimdi, iradeden alıp çöplüğüme attı(lar) ... Sevinci yaşamın, iki parçalı bir kalbin ezilmişliğinde kayıp...

Batın'ım... Can yarım... Anlatamadım... Affet...
Sonsuzun içinde azadsın. Seni, anlatabilen, hak eden bir anne alsın.. Uyutsun sarsın...

2007 Mayıs, kalp acısı gecesi


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:48 AM

Bedel
Yakınsın bana aynadaki görüntüm kadar
Ve tıpkı onun gibi sanalsın dokunmak imkansız
Yanımdasın besbelli işte, doğruca
Ama olmamalı gibi uzaksın
Karanlığın sonunda sevgim bekler sevgini
Kusursuz imkanı fırsat gözler
Gözyaşım pınar olsa da bil ki;
Bu acıya bin gülüş bedel...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:48 AM

Bekleme Gözyaşı
Mesafelere sakladığın gidişinde
Aradım gözyaşlarıyla hüznün mührünü.
Vicdanı olmayan nefes alışların
Verişlerini sorguladım
Nedensiz...

Gidiyorsun!
Peşinden geliyor -
Bugüne dek sessizlik oynayan küfürlerim
Helal mi edilirmiş hak?
Bilmem öyle adetleri....
Bilsem de hatırlamam adın gibi
Bekleme!

Sızılarla beslenen bir bebek oldu kalbim
Bebeğimin adımı;
Her bir sancı vurgunu.
Aramıyorum koltuğunda sıcaklığını
Ve
Anmıyorum o aşk hikayesinin şarkısını!
Kuruyan gözyaşı pınarları benim abidem
En büyük sırdaşım yastığım ve yanlız gecem

(Haziran 2004)


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:48 AM

Bekleyiş
Limoni bir yaşamdayım
Ekşi bir tat var hayatımda
Zamansız kayıpların üzüntüsü
Apansız gelişlerin sevinci
Mevsim değişimlerindeki yabanilik gibi
Tuhaf gel-gitlerde, hüzünlü bir bekleyişteyim


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:49 AM

Ben
Sessiz ve ılık bir sıcaklıktı gecenin sunduğu
Ardından derin bir çığlık ve ağlama
'Yeryüzünün en nadide parçası' demiş annem adıma
Adımla bütünleşmişim o an
Hassas, alıngan, kırılgan...
Gülümseyen, gülümseten
Gül kadar narin ama kutsal
Ay kadar parlak ve sadık olmuşum
Dönmüşüm etrafında sevdiklerimin bin tavaf adına
Yıldız kadar parlamışım kendi yüzüme
Yansımış kalbimden ışıklar sevdiklerime
Ve en soysuz günün birinde
Çalmışlar kalbimi, sevgimi...
Bekleyen olmuş adım
Uğursuz *******i bekleyen,
Aşksız hayatı bekleyen olmuşum...
Acı olmuş diğer adım, yüzüm solmuş
Dedim ya,
'Yeryüzünün en nadide parçası' demiş annem adıma
Almış tekrar koynuna, ısıtmış
Hergün bıkmadan yeni bir ben olmuşum...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:49 AM

Ben Şairim
Ben şairim!
Yazdığım her mısra afet olmalı...

Ben şairim!
Kelamlarımı bölüp yer
Kalemimin mürekkepsizliğinde susuzlanırım.

Ben şairim!
Acısını hayatın mısralaştırır,
Kelamları acıyla hayata katarım.
Acırsın!

Ben şairim!
Sevdamı ona katlar,
Destan diye sunarım.
Solgun gözlerinin rengini
Güneşe denk tutar, anlatırım...

Ben şairim!
Kelamla adamı on yerinden bıçaklar,
Küskün bakışları, kıskanca katar,
Ayakta alkışlanırım.


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:49 AM

Ben Yine de Sevdim
Camların buğusunda gizli adın
Ve mavisinde kalmış gözler suların
Sensiz adımlarım ardındaki boşluk benim adım
Alışkanlıklarına gömdün beni
Ben seni yine de anladım

Uzun yolların nöbetini tuttu gözümdeki yaşım
Kısa yollarda yine de hasretti adım
Hasreti gün geldi yaktı sevdam
Küllerinde aradın bitmişliğin sevdasını
Ben seni yine de saydım

Anlaşılmaz kelimeleri doldurduk bir balona
Saldık gökyüzüne, kuşların göğüne
En olmadık yerinde patladı sanki gök
Saplandı tüm kelamlar bir bir kalbime
Ben seni yine de kırmadım

Ne edalar ne haller kaldırdı gözlerim
Bitene git bile diyemedi dilim
Ellerim bağlı, gözüm yolda kaldı belki bin kere
Gelişlerini zehir etti gidişlerin her seferinde
Ben seni yine de sevdim


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:49 AM

Benim KaLan
Mana arıyorum gülüşlerin ardında
Sessizce çekilen rüzgarı sorguluyorum, nereye?

Bir kalabalık ki sorma gitsin...
İçleri boş kafaların yankısını duyuyor kulaklarım.
İki kelime arzını beklerken dünümden,
Yarınımı kaçırdığım trenin yalnız raylarında gözyaşlarım
Üstünden geçen her bir ağır yükü omuzlayan,
Kocaman bir yürek olmuş içimdeki yumruk
Öyle bir başımı dik tutmuşum ki
İki kıvılcım sıçramış yüreğine gözlerimden
Ürkmüşsün, gitmişsin
İçinde kalanları kusmuşsun!
Yanlızlığını paylaştığın yatağın batmış...

Benim mağrur duruşum ne sana ne başkasına sevgili
İçimde yıkılmayan kaleler bana annemden hatıra
Uğraşma boşuna...
Gözyaşlarım geçici, gülüşlerim kalıcı


Gülay YıldızBenim KaLan
Mana arıyorum gülüşlerin ardında
Sessizce çekilen rüzgarı sorguluyorum, nereye?

Bir kalabalık ki sorma gitsin...
İçleri boş kafaların yankısını duyuyor kulaklarım.
İki kelime arzını beklerken dünümden,
Yarınımı kaçırdığım trenin yalnız raylarında gözyaşlarım
Üstünden geçen her bir ağır yükü omuzlayan,
Kocaman bir yürek olmuş içimdeki yumruk
Öyle bir başımı dik tutmuşum ki
İki kıvılcım sıçramış yüreğine gözlerimden
Ürkmüşsün, gitmişsin
İçinde kalanları kusmuşsun!
Yanlızlığını paylaştığın yatağın batmış...

Benim mağrur duruşum ne sana ne başkasına sevgili
İçimde yıkılmayan kaleler bana annemden hatıra
Uğraşma boşuna...
Gözyaşlarım geçici, gülüşlerim kalıcı


Gülay YıldızBenim KaLan
Mana arıyorum gülüşlerin ardında
Sessizce çekilen rüzgarı sorguluyorum, nereye?

Bir kalabalık ki sorma gitsin...
İçleri boş kafaların yankısını duyuyor kulaklarım.
İki kelime arzını beklerken dünümden,
Yarınımı kaçırdığım trenin yalnız raylarında gözyaşlarım
Üstünden geçen her bir ağır yükü omuzlayan,
Kocaman bir yürek olmuş içimdeki yumruk
Öyle bir başımı dik tutmuşum ki
İki kıvılcım sıçramış yüreğine gözlerimden
Ürkmüşsün, gitmişsin
İçinde kalanları kusmuşsun!
Yanlızlığını paylaştığın yatağın batmış...

Benim mağrur duruşum ne sana ne başkasına sevgili
İçimde yıkılmayan kaleler bana annemden hatıra
Uğraşma boşuna...
Gözyaşlarım geçici, gülüşlerim kalıcı


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:49 AM

Benim Penceremden
Bir yudumunda gizli hayat;
Çağlayan ırmağın akışında
Vardığı çölleri yeşertişinde sevgi;
Sevdiği gönüllere umut salışında

Minik bir bebeğin gülümsemesinde huzur;
Annenin kucağında uyunan uykuda
Tanrıya yakarışında beklentin;
Gelme ihtimalinde sevgilinin aklına

Öpüşünde gizli aşk;
Sımsıcak vücuduna sarılışında
Nefesinde saklanılan ömrün;
Nefsinde emanet cennet sana

Kaleminde yazı, kelamın dilinde;
Dudağında tebessüm, sevgin kalbinde
Korkunda değil yüreğinde iman,
Tanrıya olan sevginde...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:49 AM

Bilinmez
Güvenilir ya da güvenilmez duygularım
Bir adımda biten ama asla tükenmeyen
Bir kor, bin ateş gibi devam eden
Ama asla anlam verilmeyen

Özlemse son raddede, O uzak mı uzak bana,
Doğrusuzluk deryasında boğuluyorsam bugün
Yılanları gizlediği, hançerleri sapladığı yolda
Onu ararken verilen yanlış kararlarda hata

Yaşam sıkıcı ve bitik
Bir kaç mum ışık tutan
Ve birgün o acımasız rüzgar
Bitirecek o son umudu inan...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:49 AM

Bilsen ki
Bilsen ki duygunun başka türlü anlatıldığı yerdir kelimeler
Ve bilsen ki içindeki kirli kanı atar şiir
Okumaktan daha da ileri gider yazarsın
Yazdıkça anlarsın, kelimelerle ağlarsın


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:49 AM

Bin Tane Güneş İstiyorum!
Her yanı yılanlarla çevrili bir ada sanki kaderim
Dualar okuyarak geçiyorum içlerinden, dokunmuyorlar!
Güneşleri doğurtmak istiyorum günüme
'Bir tane var' diyor masalda ki dede
'Ve binlerce isteyeni var' diyor
Anlıyorum ki hak etmeliyim önce...

Mistik bir koku var hafızamda senden kalan
Bir tütsü yakımında geçen zamanların getirdiği
Onsuzluğu unutturan sevdanın hediyesi...
İki yana düşmüş acılarımı çamurlarda bırakan,
Orda eriyip gitmesine göz yuman,
Baharın peşine takılıp gelen bir kırlangıcın sesi
Budur hayatımı kolaylaştıran yan...
Ve sonsuzluğun olmayan bitişinde hayal ettiğin
Parlak bir inci tanesi gibi hayalimdeki yerin
Acılarımı eriten ve bana sevgiyi bırakan rüyanı anlattım
Fincanın dibinde kalanlar gibi sevdası tadın


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:49 AM

Bir Gülün İz Düşümü
Bir hüzünlü şehir masalı saçların.
Saçların, şehrin hüzün sarmalı.
Ne yana savrulsa bir melek endamı,
Her bir teli pırıl pırıl saçların.

Gülüşünü aydınlatan kıymetli birer taş gözlerin
Gözlerin, dostluğun kaçınılmaz gülücüğü.
Ne kadar sussa o kadar anlatır sevgini
Her bir haresi ışıl ışıl gözlerin.

Ne kadar uzağındaysan coğrafyamın
O kadar yakınsın ruhuma
Gülün izi,
Saçları gün aydınlığı, bakışı kıskanç dost ışığı,
Hangi uçurumdan yuvarlansam
Desteğim ellerin...

Güliz' ime...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:50 AM

Bir Masumcuk Hediye
Tebessümleri gamzesine kaçmış
Koca adam bakışında gözlerin...

Gözlerin;
Ilık bir denizden dalgalanmış
Ufkun çizgisinde demirlemiş,
Birer düş sebebi...

Ürkekliğini gerisinde bırakmış
Kendinden emin duruşunda ellerin...

Ellerin;
Bir maziyi hançerlemekten tutulmuş
Onca gün anısına el sallamış
Ansızın gidiş nedeni.

Kıymetli mi değil mi bilinmez sözlerim...
Sözlerim; kırgın uyku yeniği
Yine de bildiği ve dillendiği
Güzel bakışlı, sıcak tutuşlu hallerin...

2007, Mayıs 19
*Yeni yaşın kutlu olsun hediyesi....


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:50 AM

Bir Mevsim Kondu Odama
Güneş doğuyor tam karşımdaki pencereden
Vuruyor parıltıları iki büklüm olmuş ruhumun üzerine
Damarlarımda donan, akamayan kanı ısıtıyor.
Uykudaki hayallerimi ayaklandırıyor,
Tepiniyorlar beynimin en gizli hücrelerinde

Yeni bir mevsim uyanıyor odamda, hissediyorum
Kokusu, şöyle ılık bir rüzgar tazeliği
Birazda, deniz ile karın birleşimi bir tütsü gibi
Yandıkça gözyaşlarımı buharlaştırıyor,
Tüttükçe anılarımı odanın havasına katıyor,
Kattıkça canımı yakıyor...

Yeni bir perde aralıyor gözlerim
Bir koridordan geçiliyor önce
Kimseciklerin kalmadığı, sessizlik ve hüzün bekçi
Kocaman bir kapı kapalı ama açılacak aniden
İçeride odalar dolusu gül yığını ve sevgi

Mis gibi tütsü, gül yaprağı, ılık rüzgar ve kar
Yeni bir mevsim, yeni bir perde, beynim harekette
Kıpırdanıyor bedenim, yüzümde bir gülümseme
Canım yanıyor, doğuyorum yeniden
Birileri tutup çıkartsa beni ve ağlasam doyasıya
Bildik bir hikayenin yeninden yaşanılan yanı
Hayatımın tekrarında anlamı olsa bu mevsim

İçimdeki acıyı yaksın bu güneş
Ve doğursun yeni bir gelecek odam da rakseden bu cismin


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:50 AM

Bir Örnek
Yaklaştığın bir buz dağı, görünen yanıltabilir
Sevgim karmaşıklığın aynası, beni sana yansıtabilir
Uzak dur alevim üşütmesin
Yüzündeki çizgiler sana bir, bana bir

Denizlerin üzerinde yakamozların
Ve asi nehirlerin taşıdığı kayaların
Rüzgarla savrulan tozun toprağın
Evrene sunduğu sevgim sana bir, bana bir

Kelamım bitişin son dansına eşlikte
Ellerim gidip gelen kağıdın son çizgisinde
Sessizliğimi çığlıklaştıran bu gecede
Derindeki manalarım sana bir, bana bir


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:50 AM

Bir taş düşün, işte o benim yüreğim...
Bir taş düşün, işte o benim yüreğim
Ve bir damla benim gözlerim
Düşer damlalar taşa, taş erir
Ve yanlız ben öldürürüm katilini
Yanlız ben azad ederim yüreğini
Yanlız bana çalışır azrail
Yanlız benim yanımda durur o huri...
Bense tatminsiz yaşarım hayatı
Beklerim o taş erisin, bitsin
Ve yanlız yanında seni getirsin sular
Ne azrail, ne huri
Canım sadece seni diler


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:51 AM

Bittin
Yüksek, kalın duvarlar ördüm etrafıma
Dışarı çıkmak istemiyorum
İzin vermez bekçilerim bir daha içeri de girmene
Sildim ayak izlerimi, girişi bulamazsın bile
Anla artık seni istemez yürek
Kabullen, bak! Isıtamıyorsun ellerimi
Bitmiş o sağanak duygular içimde
Yüreğimin çırpınışları artık senin için değil
Başka gözler için yanıyor gözlerim
Başka teni düşler ellerim
Hayaldin, istemdin belki ama artık BİTTİN...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:51 AM

Birikenler
hiçkimsenin bilmediği bir derinin içinde
yaralı bir kuytu içim...
dokunmasınlar diye
yaramı büyütmeye razı oldum,
acımaktayım...
bir ben var
__sanıyordum tek yakın!
oysa yanıldığım yazıldı kadere
iki gülücükle...

Bildiğim tüm yaşananlara inat
Beklenilen yokedicisi misin geçmişin?
Var mı büyülü asanla huzuru saçma yetin?

Her 'evet' e bir 'gel' var bende


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:51 AM

Büyük Evin Küçük Kızı
Meleklerden yansımış güzelliğin
Minicik ellerinde gizli sadeliğin
Mevlam korusun güzelliğini
Mis gibi kokunda bebekliğin

Büyük bir ailenin küçücük kızısın
Kocaman sevgilerin tek odağısın
Mevlama dualarla geldin yuvamıza
Yokluğunda her yerde aranılansın

Gün gelecek kendine dalacaksın
Bilmediğin alemlere bulaşacaksın
Mevlam koruyacaktır seni
Hep mis kokulu kalacaksın


Biricik Yeğenim Hilal' e


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:51 AM

Cadıda Kelimelerim
Gecenin inci tanelerinde keşfettim yalnızlığımı
Bir çoğunun içinde ama sadece kendi ekseninde
Kelimelerimi dökmüşüm farkında olmadan fezaya
Ve cadısı! ...
gecenin toplamış peşimden yalan yanlış
Sıralamış keyfine göre hayatımı, yanlış anlamışsın

Gidişinde farkettim aciz kalan yanımı
Kendime söz geçiremeyişimde ve gözümdeki yaşta
Acılarımı döktüm sayfalara sırf dudaklarıma inat
Dillenemeyen kelamları kalemime akıttım
Kalemim yazdıkça gözlerin kapanmış, okumamışsın

Bedenimdekileri hissettim senden sonra
Bir iki ritimsiz acı ve sona yakın atış kalbim de
Fark edilmeyen bir soluk, ağırlaşan göz kapakları
İki adet el izi, biri benim, diğeri senin
Yaklaştıkça elim, anladım ki korkmuş uzaklaşmışsın

Geceden daha koyu renkte bir giyside andım seni
Ceplerinde bir yaşam gizli, düğmeleri benden kopuk
Son ütüsü tahtamda kalmış, belli ki ben okşamışım
Biri almış üstünden benden farklı, koku; cehennem rüzgarı
Gözlerin açılamamış belli, farklı rüyada uyuyakalmışsın

Gidişine yazıldı bu şiir ve tabii dönmeyişine!
Bitmeye yüz tutmuş bir yaşamın sevdasına adandı,
Başlayacak bir umut avının gelişinin şerefine.
Bitse bile bilirim görecek bu gözler,
Bensiz kalan yanların üşümüş olacak, yaşayamayacaksın
Ayaktayım

(Heybeti gidişinde arayan, yaşamı restlerle kıyaslayan, sevgiyi sözde sanıp, yüreğini boşaltanlara ithaf olunur.)


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:51 AM

Can Yanar
Yangın yeri kalbim, yanıyor.
İçimde sızı, yüreğim dağlanıyor
Mahşer yeri avuçlarım
Gözlerim yolda, bekliyor...

Aldırma, yanarım alev alev
Aldırma, saçlarımda aklar
Ağlama, biterim elbet
Ağlama, sevda ölmüş, can yanar...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:51 AM

Çağrı
DEĞERLİ LS KATILIMCILARI;
HER ÜYEMİZİN AŞAĞIDAKİ MESAJI YENİ BİR ŞİİR EKLER GİBİ YENİ ŞİİRLER SAYFASINA, LS'DEKİ GÖREVLERİ VE KENDİ ADLARI İLE 'ÇAĞRI' BAŞLIĞI ALTINDA YAYIMLAMALARINI ÖNEMLE RİCA EDERİM.
ÖRNEK:
Engin HAMAMCI
Gebze Temsilcisi / LS

Değerli yazar, şair, ressam, müzisyen, tiyatrocu, heykeltıraş, fotoğraf sanatçısı, tasarımcı, bilim insanı ve sanatın tüm dallarında çalışmalar yapan arkadaşlar;

Bu çağrı;

Türkiye’deki ekinsel erimenin önüne geçebilmeyi,

Yanlış öğretilerle eksik öğrendiğimiz ya da öğrendiğimizi sandığımız Türkçe’yi doğru kullanmayı ve yaşatmayı,

Çeşitli politikalar sonucu yitirmeye başladığımız ekinsel değerlerimizi, bir başka deyişle kendimizi, yeniden bulmayı,

Sanatın ve bireylerin gelişimlerini sağlayarak, yazınımıza ve sanat dünyamıza yeni adlar ve yapıtlar kazandırmayı,

Hızla küçülen ve küreselleşen dünyada, Türkiye’nin kendi değerleriyle ve kimliği ile yerini almasını,

önemseyen ve bu amaçlar çerçevesinde çalışmalar yapmak isteyen bütün bireyleredir.

Bu çağrı;

Paylaşmayı amaç edinen, bu uğurda çalışmalar ortaya koyan, kendisi ile birlikte çevresinin de gelişimini sağlamayı hedefleyen ve düşünen, her şeyden önce topluma yararlı ve toplumda saygın bir edinmek isteyen bütün bireyleredir...

LâcivertSanat Oluşumu (LS) : başta Türk Yazını olmak üzere, ülkemizde sanatın gelişimine öncülük etmek, çağcıl değerler çerçevesinde katkıda bulunmak, yazınımıza yeni adlar ve yapıtlar kazandırmak, toplumu bilgilendirmek ve sanatsal etkinlikler düzenlemek; bu etkinlikleri, amaçladığı hedefleri ve tasarıları dünya ile paylaşmak ve bünyesine kattığı insanların gelişimini sağlamak amacıyla kurulan, uluslararası boyutta bir oluşumdur.

Lâcivert Sanat, zaman içerisinde, bu hedef ve tasarıların uygulandığı, gerçekleştirildiği, geliştirildiği ve özendirildiği bir ‘okul’ olma arzusundadır.

Bu değerler çerçevesinde çalışmalar yapan ve bu düşünceyi benimseyen bütün insanları oluşuma davet ediyoruz.

Ayrıntılı bilgiyi www.lacivertsanat.com alanından ya da Antoloji.com’daki LâcivertSanat Topluluğu sayfasından (Antoloji.Com) edinebilirsiniz.

LS Oluşumu Görsel Yayını (Web Sitesi) 'nın tasarımı tüm hızıyla sürmektedir.

İlk aşamada 2 ayda bir Türkçe / İngilizce yayınlanacak olan LS Dergisinin altyapı ve tasarım çalışmaları başladı. LS Dergisi ile ilgili geniş ve detaylı bilgi daha sonra duyurulacaktır.

Başvurunuzu hemen yapın! Siz de oluşumda yerinizi alın!
İletişim ve yüz yüze görüşme için arayınız: 555 235 91 74 Selçuk Erat.


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:51 AM

Çetrefil
Çetrefilin içinde labirentlerini oluşturan,
bir o kadar da sade bir soluk
benimkisi,
geceyi aydınlatacak kadar güneş,
güneşi karartacak kadar
bulut bir düşüm ben...
Kumların içine sinmiş
soğuk bir okyanus köpüğüsün
Korktuğum kadar derin
Sevdiğim kadar mavi...

Suda çözüp labirentleri
Kumdan sağlam kaleler benim derdim
Sendeysem dalganı gönder,
Bendeysen düşünü ver...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:51 AM

Çevirisiz Aşk
Paylaşamadığımız bir karanlığımız vardı bizim...
İçinde güneş doğurup da katamadık bir türlü günümüze
Aydınlatır diye ürktüğümüz günahlarımız belki de
Hain hain gülümsedi hep gerimizde

O gülücükler;
Hani milyonlarca meleğin yüzünde raksettiği anın kalıntısı,
Hani o ellerimden dökülen
Bin tane gül kokusunun sindiği saçların,
Hayran olmamak için deli olunası gözlerin...
Aşkını diyorum
Aşkını anlatamıyorum!
Sözcükleri diziyorum tek ayak tahtaya
Hiç biri mana katamıyorlar içimdekilere

Hani aşkın diyorum
Sen,
Farkında değilsin ama
Ben
Aşkın diye diye ölüyorum...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:51 AM

Çığlık
Acıkan sözcüklerimi kalemimle doyurmak
Ve
Sana sunmak menüde tüm kalbimi!
Pahası bile belli değil...
Sen sen olalı;
Kaç kalbi açtın ve girdin
__ki kaç hafızada sade bir isimsin...

Ben ben olalı;
Doğru ki;
Birkaç kalbi açtım, konakladım
__ki kaç hafızada hem adım, hem sanım hem aşkım....

Canımı yakmışlara lanetim
Ve gözümü yaşa boğmuşlara....

Senin gözünün bebeği ya yüreğin
Ve sen istedin diye yaşandı / ya gülücükler
Farkında değilsin ki; onlardaki imza benim!
Ben güldüm diye günün mutluydu
Ben astım suratımı diye bitik...

Bendim hayatına kattığın ve zamana bıraktığın
Ve bizdik paylaşan hüznü

Gidişime mi lanetin yoksa hiç gelmeyişime mi?
Gözünden düşürdün diye mi bu kin, bu işkence
Elime uzak balkonundaki çiçekler
Bundan mı biliyorsun sen herşeyi!
Ben değildim sanki en sevdiğin...
Bugünün bitti, yarını düşün ona göre bil...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:52 AM

Çıkmaz Sokak Uyarısı
Ağlıyor musun çıkmaz sokakta?
Oysa, ben koymuştum
'Daha fazla gitme' tabelasını
Girişine sokağın.
Okumaktansa, bildiğindi hecelediğin...
Kal orda, gözyaşınla sula varlığını
Ama adımlama yarınımı


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:52 AM

Devrilen Sene ve Gidişimden Kalanlar
Düşün;
Kanatsız uçuşu, gecemin tükettiği
Merakım;
Senle gidilenin sensizce duruşu.

Yılı devirmeye kalan bir iki gün,
Hasretin katsayısı kadar acı.
Sızlanan yolun vedasızlığı
Ağlaşan kumsalın dalgasızlığı gibi
bir feribot, bir ada ve bir kumsal
Artık anım...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:52 AM

Dindirdim Rüzgarını
Efendisiydi ya rüzgarların;
Gösterdi Efendiliğini!
Dindirdim diye afeti,
Kesti dans etmeyi rüzgarlarla
Ve şimdi,
Estiğinde üşüyen yanlarım
Hasretiyle yanmakta


*Rüzgarın Efendisi'ne
Nisan, 2005
23:48


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:52 AM

Dinen Fırtınaya...
Sen ki, alemleri sarsan tayfundun
Rüzgarın dindi, nefesin sindi,
Gözlerimin feri gitti!
Gitmendeyse hayır; git sevgili

Sesleniş, taze bir serzeniş tonunda
Sensiz kalışların çığlıkları dipten gelen
Ne kopan fırtına sana yakın, ne dinen acı
Kafeslerin içine kapatılmış birer kanat sinen

Bir volkan ki sorma içimdeki yığın
Patlaması an meselesi, her yer titrek
Gözyaşımdan bile beter bir kan sızışı
Yüreğimdeki hapis sevdadır giden

Bir çıkmazın adıydıydık oysa
Yasak kısmını sen kaptın, aşk kısmını ben
Kal demek sevgidendir, kal
Gitmek demekse mecburiyetten...

Ağustos Sonu - 2004


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:52 AM

Diriliş
Senin, ölümün yankısı olan sesin
Benim, aksini karşılayan tenim...
Uzak köşeleri ıskalarcasına yuvarlanan
3 hatta 4 farklı bilardo topu...
Çarptıkça hızlanıyor sesin,
Çarptıkça hızlanıyor kalbim...
Sadece son durağına sesinin
Yankı çiğleşiyor, sesim üşüyor...
Her noktanın noktası olup
Her virgülün son çizgisine takılmak...
Bak;
Anlattım seni ve hatta beni,
Engelleri...
Ve içinde bulunduğun, bulunduğum çarkı
Yalanlı, korkulu, aldatmacalı çarkı.
Gözlerin belki sessiz ve masum
Ya yüreğin...
Bana bakan herşey benden yana
Ya başkasına bakanlar? ...
Ölüm sessizlikse, kalbim can çekişiyor.
Ölüm yeni bir dirilişse,
Az kaldı kalbim diriliyor....


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:52 AM

Dolce Vita
Gözlerin dinginliğini yitirir
Sessiz akşamların ıssız gölgelerinde...
Kalbin yorgun meleklerin nefesindedir artık
Ne sen sana yakın olanı sorgularsın
Ne de sana yakın olan seni senden uzaklaştırma çabasında
Yaşam, kördüğüm yumak
Yani siz ve ben, yaşam...
İşte bu iki kavram = hayat!
Siz ve Ben = Hayat!
Kaç madalyon ve onların toplam kaç yüzü?
Hepsi ayrı hesap, hepsi ayrı sorumluluk
Hepsi ayrı kin ve nefret yumağı
Yaşam, düşük bir hayalin üstüne çıkma çabası
Zor olanı aşacak tek insan senmişsin gibi
Üstüne yuvarlanan kayalara inat bir yaşam
Tek yakıtın, sahip olduğun tek yetin, sevgi.
Yüzünü güldüren,
Dans eden kelebeklerin kanatlarından
Seni boşluğa iten o güç
Sevgi...
Hayatın içinden çıkmış senle beni
Yanyana getirebilecek kadar güçlü bir yeti.
Sen ve ben... Sevgi...
Yaşadıklarımızı birer güç dağına çeviren
Seni ben, beni sen
Seni ve beni biz yapan
En büyük aşkın sönmemiş ateşi


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:52 AM

Duy Sevgilim
Ellerim denizdeyken isterim ki
Sende uzat ellerini denize
Uzat ki sıcaklığını hissedeyim
Çığlık çığlık sesini yolla dalgalarla
Bileyim yanımdasın o an
Hissedebiliyor musun sevgilim?
Gözyaşlarımı yolluyorum sana akıntılarla
Biriktir onları ve gel artık
Karışsın mutluluk damlalarıma
******* boyunca ağlamak bitsin yar
Anlıyor musun beni sana ihtiyacım var.

Cerbe Denizaltısına Gönderilen Anılara...


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:52 AM

Düş - II
hayat;
iki karış suyun içinde boğulmak dedi baykuş
ve öttü üç kere dönüp başımın üstünde
sular yükseldi ciğerlerime
gözlerim karardı
ve
azraili gecenin
sundu tüm acılarını hayatın elimden ruhuma
bir mezardayım...
Mezar kalbin
Duvarlar dört köşe...
Karanlığında boğulan geceme
Ne bir ışık sunmak derdi
Ne de çıkarmak köhneden
Kösnül bir inleyişin sonunda
Bıçak elinde, eli yüzümde
Sensizlikle öldürülüyorum
Gidiyorsun, ellerim boş
Kalanlar iki gözyaşı, ritmik bir nefes
ve bir de düşün...

kasım ortası,2004 gece yarısı


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:52 AM

Düş
zamanı aldılar
ve yerine bir düş verdi kahin
dedi ki;
içindekileri dök bu düş senin
düşü aldım, uykum süse boğuldu
Yüzün ellerimden kayan bir sevda masalı
Sevda masalı bir düş oldu

17/11/04 16:40


Gülay Yıldız

GooD aNd EvıL 08-02-2008 10:53 AM

Düş(üm) süz İz
Ne anlar ruhun, gözlemsiz kalmış aşktan... Şımardıklarının acısıdır bu yaptıkların. Kanatanları cezalandırışındır bana uzattığın el. Şimdi; 'tamam' desem; ruhunu satacaksın şeytana. Bana ipotekli bir beden kalacak...

Oysa;
Gülümseyen bir kır çiçeğiydi gözlerin
Sanırdım ki
Saklıydı sevgim iki yanındaki çizgilerinde dudaklarının
Ve sırf bu yüzdendi gülümser halin
Şimdi biliyorum ki;
Tüm o demetler kazanç haliymiş
Şeytani bir solukla yendiğin yenilgilerin

Yüzüne düşemeyen Aşk'ın
İz düşümleridir bu mısralar

Düşememiş İz'im yüzüne

Düşsüz Kalmışsın


Gülay Yıldız


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:56 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.