![]() |
Mine Özdemirtaş
&...Hoşçakalın Dostlarım
Gidiyorum. Elde olmayan sebeplerle Bu yüzden; Bir kez daha... usulcacık dokunmak istedim sıcacık yüreklerinize. kefeni yırtarsa ruhum ve................ nasipse yeniden görüşmek üzere Huzurunuzdan çekiliyorum İzninizle. Mine Özdemirtaş |
(-) EkSi (+) ArTıYı = GöTüRüR
Kalemimin her göz süzüşü her kalça sallayışı; Ek ve tadiller dahil tarifeler mucibi belli oranda harca tabidir. Yazmak istemeden Yazdığım her şey Ki onlar; Yazmak isteyip de Yazamadıklarımdan Defaten mahsup edilir. Hani, basitçe Eksi artıyı götürür Dersiniz ya siz... Yanlış değil Özenle yerleştirilmiş Nokta ile virgül bile Hep borçlu kaldığım Bu hesaba ilavedir. Şairim ya,Ne gam...... Bu borç ki, Kelimelerin tükenip Sus ların çıbana döndüğü yerde Bir basit sivilcedir. Zaten,alacaklı olup Peşine düşmektense Borcum olsun. Tercihimdir Nasılsa bir gün gelir Bir şekilde ödenir. Hem.. nasıl derler? Borç yiğidin kamçısı Değil midir? 26/03/2004...... KARTAL / Mine Özdemirtaş |
*** AsLA BoŞa GeÇMeDi ZaMaN ***
Onca fırın ekmek yemişlikle yine de geri saymazken adımlarım ne çıkar yani...? mevsimlerle ayların hızına yetişemediyse kanatlarım. Asla boşa geçmedi zaman...... Başkalarını ebe var sayardım. .................... değilmiş..! kendime.... sobelerde yakalandım. Belki...! kırık dökük aşkların kara dulu olamadım Belki...! içimde ki sarayların sahibini bulamadım. Ama...! Geçip giden yılların bir de eskiyen yolların alnından öpmem gerektiğini anladım. Az şey mi bu...? Ben kârdayım...! Hesapladım......! 04/01/2005.... çamlıca Mine Özdemirtaş |
*** BiR ELiMDe CıMBız OLmaLıYdı DiĞeRiNDe AynA***
Gurbet kapı arkasında başlıyor haberin var mı? Hasretin buğusu tüterken En acıklı yerinde türkülerin İyi bas bam teline Sazının. Titremesin ellerin Can cana camda değil canda yakın olurmuş Uzağında değilim Al sana bir ahret sorusu Zemin mi kaygan yoksa zaman mı zalim? oysa Bir elimde cımbız olmalıydı Diğerinde ayna Nedir bu halim? Ne kalması kolay ne de gitmesi Bilirim. Gurbet kapı arkasında başlıyor ya sar sarmala iyice beni …………………… ……………………. dışarısı serin. 29/03/2006 Mine Özdemirtaş |
*** BiR KaDıN ÖLdÜ DüN GeCe ***
dün gece bir kadın düştü yakamdan üçüncü kadehimin içine. yaralı,üzgün ve sarhoştu iyice umut can çekişirken göz bebeklerin de inançsız bir yakarışla bakıyordu yüzüme çıkarıp aldım boğulmasın diye birlikte yürüdük sahilde baştan kaybedilmiş bir savaşın yenik kahramanıydı. akıntıya kürek çekmekten yorgun aç, susuz, yaralıydı çözümsüz dü teninde ki bilmece kendini yakamdan aşağı neden attığını anladım dinleyince. ayaklarımız suda / kıyıya paralel yürürken enine ağladım onun için./ ağladım kaderine. göz yaşlarımda ki tuz kör gecenin buz gibi ayazınla birleşince kristal bir hançer halinde düştü elime. sadece acıları son bulsun diye yüzlerce kere elimde ki hançeri sapladım bedenine. yıkıldı yere o artık yaşamıyor bende o kadınlardan bir sürü var diyeceğim ama bende de kalmadı nesilleri tükendi iyice bundan böyle ölümcül sevdaları asmadan yüreğine yaşayıp giden esmer, sarı, kumral onlarca peruğun içinde olabildiğince sahte ruhsuz ve duygusuz bir kaç yankie ile kalan zamanda idare edip gideceğiz işte. zaten hayat dediğin ne ki? .. boş bir sahne 09/02/2006 Mine Özdemirtaş |
*** BiRaZ Kül BiRaZ DuMaN Bu BeNiM İşTe ***
Bu kent sana ağlarsa susturamazsın. Yazık olur gelmelerin / gitmelerin tümüne. Dahası Duyarsın ki Gök kubbe dediğin O mavi yığın Çöküvermiş üstüme Boynu büküklüğüm Enkazdan çıkamamışlığımı resmederse Ve bir yangın büyürse Harabelerde Anla ki naçar olmuşum Çuvaldızın sivri ucu kendime Sen alınma /İncinme /Gücenme. İstersen dip sarhoşluğu İstersen Vurgun sonrası şaşkınlığı de Toprakta kışlamış Tombul bir solucan gibi Süklüm püklüm Ardın sıra Sürünüşüme. ne dersen de Ama sakın Sakın ola beni Yorgun savaşçı belleme Bil ki inatla Ve yorgunluk duymadan Sabahlara ayna tutmadayım Yoksa ******* boyu Baş ucunda işim ne? Yere göğe sığmıyorsun içimde Bir yatıyor Bin kalkıyorsun Hepsi sen kokuyor ama Hepsi başka biçimde. Hiç kesintisiz yeniden başlıyorum Nice milatları koyarak ezberime Senden yine sana geçiyorum. Ayak izlerim imdir Sende kayboluşlarımdan Sana dönüşlerime biraz kül biraz duman bu benim işte Gözün gibi bak diyemem ama Bilemem neler olur Eğer dokunursan Bana ait çizgilere Bu kent sana ağlamasın olur mu? Ağlarsa Susturamazsın Kendim için bir şey istiyorsam namerdim Sadece bu şehir ağlamasın diye Yağmur duası sonrası Umutsuz bir amin niyetine Bir tutam ilgi Bir tutam sevgi Katamaz mısın gülüşüne? 20/02/2006 Mine Özdemirtaş |
*** GeCe; ZaMaNDıR SaDeCe ***
biliyorum sana göre gece; zamandır sadece bana gelince; artık bütün zamanlar gece. sararmış bir sayfa gibi kenarlarım bükülüyor içime. tüm çareleri çaresiz kurban veriyorum çarelere bilsem ki delilik ilaç olacak yarelere soyunur tırmanırdım minarelere ama yarın kimseye vadedilmedi mutluluk boyumuz kadar ne uzar göklere ne düşer yerlere ancak hak ettiğim kadar yaşar yüreğim ve ancak hak ettiğim kadar sevda yüklenir kelimelere fazlasını beklemek ne haddime biliyorum bir tanem senin için gece; zamandır sadece beni dert etme benim için artık bütün zamanlar gece 22/02/2006 Mine Özdemirtaş |
*** HoVaRDaYıM Bu GeCe ***
Bir prenses masalında yıllarca uyutulmuş gibi tozlu raflarda saklanıp özenle çürütülmüş gibi öylece kalıp ölebilirim Ya da Ömrümce çocuk olup bir günde büyümüş gibi altın beşiklerden düşüp te / kalkıp yürümüş gibi alıp başımı gidebilirim. bu tercih benim /günah çıkarmak istemiyorum. yedi kat yerin dibinde taç giyiyormuş Şahmeran bana ne? zaten çıbanın başı artık her yerde sadece / ben göremiyorum. yokluğumun kutsanıyor olmasını da hiç irdelemiyorum . madem ki arzın merkezinde dans edemiyorum o halde boşluk büyüyebilir içimde bu gece hovardalığım tuttu işte / engelleyemiyorum gönül ferahlığıma benden selamlar olsun bütün suçlarımı affediyorum. 06/02/2006 Mine Özdemirtaş |
*** KıRıK AyNa ***
masumiyet kılıç çekmiş olmalı kını yerde yoksa..! birileri................. kılıf mı hazırlıyor minareye? Nedense..? hergün biraz daha azalıyor içim eksilenleri koyarken yerine. Hangi taşı kaldırsam altında ki cam parçacıkları batıyor elime. Ayna Kırılmış mı ne..? 07/02/2006 Mine Özdemirtaş |
*** KıRLaNGıÇLaR GöÇüYoR ***
kırlangıçlar böyle sessiz mi göç ederdi? bu imkansız. düşler ülkesinde kabuslar kol geziyor olmalı. pişmansız geçmişlerin soluksuz yerlerinde ipeksi dikenler batarken ellerine soluksuz kalışa aldırmadan kemer diye yarınları dolayamadıysan beline dilsizleşir kuşlar bile uçarlarken peş peşe çığlıkları gömüp yüreklerine sadece sessiz bir gölge düşürürler beyaz bulut üzerine siyah damga niyetine kaybolurken ufukta bu yaygaracı kanatlar nasıl susarlar..? gerçekten böyle miydi her zaman? buna inanamam işte sessizlik fon olamaz bu muhteşem gidişe eskiden çığlıklar eşlik ederdi kırlangıçlar göçüne yoksa hafızam / beni yanıltıyor mu? galiba..............! yaşlandım iyice. 08/04/2006 Mine Özdemirtaş |
*** KıSaCa ***
bu gece her iki yanınızda da yer bırakın bana sağınızda da solunuzda da ben yatayım o kadar yakın ve o kadar sıcak durun ki .....................! utanayım 19/02/2006 Mine Özdemirtaş |
*** KiM KoRKar HaiN KuRTTaN...? ***
hangimiz havanda su dövmedik ki? ve hangimiz dipsiz güğümle pınar başından susuz köye yüz geri dönmedik ki? ne olmuş yanıldıysam? hangimiz gele ye kalınca elimizin ayarının kaçtığına değil de kırık gelen zara sövmedik ki? böyle işte? nasır kabuk tutar mı hiç? beterin beteri varsa var hain kurt ine girmiş kim korkar? hangimiz kazık çakıp dünya ya ölmedik ki? Mine Özdemirtaş |
*** MaKaS ***
Yılların ardı sıra boy ipliğim ilmik kaçırsa da siz yine de enine dikmeyi sürdürün hayatımı sürfile yapar gibi bastıra bastıra İpiniz düğümlenip iğnenize dolanırsa Benden size izin Tereddütsüz başvurabilirsiniz Makasa. 01/şubat/2006 Mine Özdemirtaş |
*** MeCBuRi TaHLiYe ***
fırçanın ucundaki renk boşlukta sallanan şekil ve güneşte kuruyan gölgelerim bahçedeki rüzgar yerde kıvrılan tırtıl ve çalıya takılı gözbebeklerim meğer /hepiniz için sadece bir sığınakmış yüreğim. şimdi ise dam akıyor artık eskimiş kiremitlerim bu mecburi tahliye için özür dilerim güle güle 'var olduğu varsanılan' hoşçakal emeklerim ........................ tadilat sonrası yine beklerim. 15/04/2006 (revervasyon mecburidir) Mine Özdemirtaş |
*** NaMeRTiM ***
Sil ismimi isminin yanına yerleştirdiğin o puslu gece düşlerinden nasıl olsa,gündüzlere taşıdım dallarını dutların hani yaprağında kanatlanacaktı ya tırtılların çoktan uçtular bilinmeyene haberin var mı? Onları da kurtardım dut karası ellerinden Şimdi ve tümü böğürtlene aşılı artık gövdemin /tam on dört yerinden Sal üstüme ürkek suskunluğunun çiğ nefesini Rüzgar ektiğin tarladan fırtına biçmişliğim olursun Neden eğik gölgen? parçalarını mı topluyorsun? Hatırım kalmıştı ya... lodosum deyip poyraza dönerken Es be.... ister gün batımı.... istersen..karayelden Yırttım yelkenleri nasılsa Dönüş yok bu seferden Bundan sonra Namertim. “ yaz’dan gayrısına yüz verirsem mevsimlerden 23/12/2004... kartal Mine Özdemirtaş |
*** OLdU CaNıM ***
bir sabah ezanla uyanıp nadasa bıraktığını sürmeye geleceksin öyle mi? elinde bir kara sapanla bayat ekmeğin olacak delik matarana söveceksin pınarın başında öyle mi? sanki hiç mola almamış gibi yorgun sallanacaksın sanki zamanı hiç çalmamış gibi bir soygun hayali kuracaksın ve en masum yüzünü takınıp karşımda duracaksın öyle mi? oldu canım. ben askere yolculadım seni haberin var mı? oraya giden komando eğitimi alıp dağlarda kalabilirmiş öyle mi? ayrıca işine gelirse tezkere bırakabilirmiş öyle mi? dönebilirmiş te geri elbette / bu da ihtimal dahili iyi de varsayalım ki döndün bunun yazı var / kışı var öyle mi? yolları da kapatabilirmiş yağmur fırtına kar öyle mi? neyse geçelim bunları tut ki geldin beni bıraktığın yerde bulacaksın .................. öyle mi? oldu canım.! 05/04/2006 Mine Özdemirtaş |
*** SeSSiz ve DeRiNDeN ***
..............................................''bi r koca parça koparılırken gövdeden ................................................in ce bir sızı iner köklere ............................................... sessiz ve derinden'' ----------- Tam da bütün yapraklarını dökmüşken gıcırdayan paslı demir kapının önünde nice yılların nice yellerini eskiten kavak ağacı sürgüyü yokla iyice karart bütün ışıkları ve usulca çekil köşene hancı tıka kulaklarını yorganın içinde / sık dişlerini etimi morartırken duyasın istemem yılan gibi kıvrılıp havada ıslık çalan kırbacı eğer durdurmanın ve kesmenin vakti gelmişse başımın üstündeki enli kılıcı taşıyan sarkacı kelleyi kurtarıvermek gibi basite indirgenebilir mi hiç zamanı kör jiletle iğdiş etmenin amacı dibi delinmiş mataram da buharlaşırken su irisine umutsuzluk oturmuş gözlerimin başlamamış uykusu bitmedeyse neylerim ben hekimi? neylerim ki ilacı? karanlığı ellerinle yokla allah aşkına eğer gecene ağır bir yük yüklediyse bu yabancı onun Son kelamını sabaha iletmek boyun borcundur bilesin hancı sorana, son sözü suskunluktu demelisin suçlamadım, suçlamıyorum ne nemli taşlarda pamuk kurutmaya çalışan hallacı ne kurdeşen olmuş yaralarda kalem kıran yargıcı ve şayet; son anı tasfire gerek olursa susma, anlat /anlat ki yürek şekline bükülürken sancı gülümsediğim bilinsin acı acı 13/03/2006 Mine Özdemirtaş |
*** SiTeMSiZ ***
Eteklerim zil çalsaydı Çengi oynatırdım Gelişin bayramım kalışın düğünüm olurdu Kınam yanardı dumansız issiz Bir şölen kurulurdu içime ağasız beysiz. Özgürlük takardın gerdanıma Gerdeğine gelin olurdum sitemsiz Eteklerim zil çalsaydı çengi oynatırdım Gitseydin /gidişin sessiz olurdu davul zurnasız Ardından Yas tutardı baharlar gülsüz goncasız Hele bir de mektubun gelseydi deseydin ki mutluyum sensiz Adını yazarak avuçlarıma kızlar şelalesinden atlardım sitemsiz. Eteklerim zil çalsaydı çengi oynatırdım. Gelişin gidişinden gidişin gelişinden umarsız Bir elinde eteğimin zilleri diğerinde oynatamadığım çengi birbirinden habersiz Ne o? Yoksa…! Kendin çalıp kendin mi oynayacaksın Bensiz? Mine Özdemirtaş |
*** ZiYaReT ***
Düşlerinizden çıkarıp kabuslarınıza attığınızdan beri gölgemi tanıyamaz oldum kendimi. Sanki niye giydirdiniz ki adımın üstüne bu mor rengi? Hatırlıyorsunuz değil mi? Baş harfime sürerken mavileri kırmızılarımın morarmamak için ne çok direndiğini? Ne siz varsınız artık ne de fırçanızın ahengi Bir ben varım şimdi bir de 'iyi saatte olsunlar' Birlikte planladık hanenize ziyareti. Müsaitseniz..! Hesap sormaya geleceğiz. Yüreğiniz Evde mi? Mine Özdemirtaş |
**** AşK GüNCeSi **** (6+5)
yağanlar kar değil,gülün yaprağı varlığın bahardır kış bahçesinde kirpiğin üşürse, yüreğim güneş eritir buzları aşk güncesinde. ................................ sarıdır bilesin ekim yaylası / ................................ belkide yeşerir,gitmez kalırsan / ............................... yoncamı saçına takasın gelir / ............................... sana 'ben' yakışır, bana sorarsan / gelmesi zor değil. topla bohçanı bu nasıl telaştır yol öncesinde bülbülün lal ise gönlüme yerleş çözülür dilleri aşk güncesinde ................................ şenlenir bilesin ekim yaylası / ................................ sevdama tutulup, gitmez kalırsan / ............................... giripte koynuma yatasın gelir / ............................... sana 'ben 'yakışır, bana sorarsan 28/01/2005... kartal Not... şiir çalışması değildir.... Mine Özdemirtaş |
**** FoRSa****
Beni benden kim alabilir ki? bütün anılarımı silerek habersiz Eprimiş bir dantelin sararmış püskülüne Suya düşmüş bir inciyi takar gibi bedelsiz. Üşüyor kirpiklerim düşlenmiş bir busenin neminde Tanıdık bir ürperme batarken tenime belli belirsiz. Kurumuş olsa bile, duruyor işte yerli yerinde Gecikmiş yaşamımın yaşmağına sürdüğünüz tuzlu iz Yaşanmışlık var serde / sadece yaşanmışlık / hepsi bu zamanı geldiyse. el sallanmasa da gidersiniz Elim tokmakta kemiksiz,/ tuttuğum kapı tokmağı ise zilsiz Olsa da / Aşınmış kapı eskilerine tutkunluğum sürüyor hala. Kısaca / Her şey yerli yerinde / ne ola hancı? / nedir derdiniz? Neden soru işaretlerini taktınız ki serçe parmağa Diğer bütün parmaklarınızdan izinsiz? İyisi mi...! Bırakın dinlensin koynunuzda gül suyu ile yıkanmış elleriniz Ne saçınızı yolun ,ne de bu kentin adını sorun forsalığın şanıdır bu.. yelkene inat kürek çekersiniz. Ne ben isterim bozulsun tadı son deminde beş çayımın Ne de siz! kocaman öğütleri pey sürerek oyuna bu koca gövdeye işlemiş yosunları yerinden edersiniz. Eğer, Tam yemin bozduğum anda / ve / günah çıkardığım yerde Zimmet dosyalarımı önüme sererseniz. / sadece İrisimin yeşiline istem dışı kapkara bir sis olup inersiniz Bir daha asla kavak yellerini asmayı başaramam saçlarıma Ve bir daha asla deli divane aşık olamam İşte.... asıl o zaman Hazanımın sarılarına.....keskin bir bıçak gibi.... girersiniz. Susun...! Tam şimdi.... Eski ben’in yola çıktığı iskeledeyim işte Yeniden başlayacağım forsalığa/ hem de/ evet / bu kez / yelkensiz. Ve..... Bir tek şey için çok geç artık. Uslanmak benim işim değil Ağacı ancak.... yaş ise....... eğersiniz. 23/12/2004 Mine Özdemirtaş |
**** FRanSıZ DaNTeLi ****
günaydın Büyük ada,selam Heybeli bilmem hatırlar mısınız? size, karşı sahilden göz kırpan mor salkımlı bahçenin ortasında ki evi. hani, yaz kış açardı ya yediveren gülleri bir de mis kokulu hanımeli çoktan kurudu kökleri..... desem hiç şaşırmazsınız değil mi? biliyormusunuz? zaten; o evin beyi çok oldu öleli annem de yaşlandı artık / büküldü beli. anlaşılan o ki yakında bana devredecek gibi, başucundan eksik etmediği o kocaman gümüş çerçeveyi. zaman siyah beyaz bir resimde eskitmiş gelinle güveyi ama, hala sandıkta yepyeni öylece duruyor. o gelinin topuzundan süzülüp yere dökülen inci işlemeli Fransız Danteli. 13/01/2005.... suadiye Mine Özdemirtaş |
**** iTiRaF****
hüsranı suya yazabilirmisin? sadece sordum işte! öylesine...! oysa... her şey / yine yerli yerinde gece üstüme o simsiyah kanatlarını gerdiğinde yani.................. bilirsin işte...! hep aynı saatlerde özlemin bir sızı olup içime ince ince yerleşiyor diye sana kızamam ki..........! kızgınlığım ........... ........... kendime. 30/12/2004.... kartal Mine Özdemirtaş |
**** KoCa PaRaSı ****
sallayarak pırlantalarla yüklü ellerini keşke anlatmasaydın dostum jipini bir üst modelle ne zaman değiştirdiğini. Kafam karıştı biraz...! evet çok haklısın bilemem değil mi? yüzünü gerdirdiğinde ne acılar çektiğini. Ama.... sen de bilemezsin yatağa nasıl bir iç huzuruyla serdiğimi hallaç pamuğu gibi atılmış beynimle paçavrası çıkmış bedenimi. Düşündüm de...... en iyisi sen geri al. Hayat konusunda verdiğin dersi. Hani, önce kadın olmalıymışım filan sonra kolaymış gerisi bir elim yağda oldumu bir elimde balda aşkın pabucunu dama atarmış paranın sesi. istemiyorum. almıyayım. Ne olur kalsın bilirsin.ben taşıyamam sevmediğim nefesi. yeter diyorsun ya didinmelerim için inan ki.... yetmez. ben bulamasam da birgün aşk bulur nasılsa beni. bu arada şeytan azapta gerek. patron beni kırmalı... ben de... yanımdakileri. boşuna mı yaptık kızım biz bu kariyeri? bence... bu yıl da kalmalı geri şu yeni yıl partinde kocamış ben'e 'yağlı bir kapı' bulma dümeni. affet Necla ben gelemem erken yatmalıyım YTL ye geçişler var. Çalışacağım cumartesi. sen, bir yıl daha, süsle dur kafanda şu bana illa ki 'koca parası' yedireceğin altın kafesi yollarımız ayrılalı çok uzun zaman oldu şimdi.........bir anlasam....durduğun yer neresi? boşver. Hala sıra arkadaşımsın. Severim seni. 31/12/2004...... çamlıca Mine Özdemirtaş |
**** SaKLı MeZaR****
bilinmeyene yolculuk hevesi doğar ya ara sıra işte o zaman...! bir kıvılcım düşer sakınan göze batacak olan çöplerin tarlasına. O en geniş zamanlar darlanır ya bir anda işte o zaman gökten siyanür yağar bardağı taşıracak olan damlanın sularına gömmek kolaydır ya yüreksizliği fillerin mezarına hiç bakamadan gerçeğin aynasına yas tutar dururuz kalmaktan daha yürekli olan gitmenin ardı sıra 23/01/2005... çamlıca Mine Özdemirtaş |
***** ZoRbA *****
Gözler kısık, Kollar omuz hizasında. yarı kartal /yarı atmaca kapatmış kendini avının üzerine dönüyor Hiç durmamacasına Oyunun adı......malum Kadının adı ise yok Hiç olmadı ki / Sorma. Bu arada, iyice ağırlaşırken hava Müzik ritmi git gide Zorlama da. Adam içine dönük içinde ise; binbir yama ah eder gibi kırılan kabuklarına atmış ruhunu gurur girdabına çıktıkça batarak ve batışına alkış tutarak /oynamada. Oyunun adı.... 'işine geldiği gibi sevda ' Adamın adı ise..... kısaca ZoRbA******* 07/12/ 2004..... Çamlıca SEVGİLİ DOSTLARIM ben şiir hayatımda ne zaman bir şiirime ' Z' harfi ile başlayan bir başlık koydu isem o andan sonra şairliğim izne çıkmıştır. Sanırım yine öyle olacak. Belki de benim bu ruh halim 'Z' harfi; alfabemizin son harfi olduğu içindir. Kısacası hazıra dağ dayanmıyor. İmgeleri tükendi kalemimin.Yaşamı sömürüp sermaye toplamaya gidiyorum. Yazmaktan mola alıp bir süre sadece şiir okuyucusu katına çıkmaktır planım. Ya nasib bakalım iznimiz ne kadar sürecek....... ****** dost var düşman var, hani birileri ola ki ' şiirleri rabet görmedi de kaçtı' der diyedir bu dip not. öyle düşünenlere sayfamın istatistiklerine tıklayıp hitime bakmalarını öneriyorum.eeee burası antoloji... gözünü oymayı severiz birbirimizin değil mi efendim? ********* Mine Özdemirtaş |
******SiTeM
ne kadar zorlandım tanımakta sizi yokluğumda nasıl da sevimsiz nasıl da geçimsiz bir renge boyamışsınız maskenizi kaybolmuş yüzünüzden ferahlık ağzınız simsiyah ve gözleriniz koyu karanlık gülümsemek kalıcı olmalıydı hatırlıyormusunuz? öfkeler bir anlık. görmeyeli nasıl da değişmiş huyunuz akıyor paçalarınızdan perişanlık katmışsınız kendinizi rüzgarın önüne bu nasıl savurganlık. kavuşmak kalıcı olmalıydı hatırlıyor musunuz? ayrılıklar bir anlık. Mine Özdemirtaş |
******VaZGeÇiN
yemek, içmek soluk almak için uyumak uyanmak ve aşkı düşünmek için yürümek koşmak işimde çalışmak ağlamak gülmek ve delice sevmek için izninizi almak zorunda değilim beni onayınıza mecbur etmek için kaşlarınızı çatmaktan vazgeçin. Mine Özdemirtaş |
******VaZGeÇiN
yemek, içmek soluk almak için uyumak uyanmak ve aşkı düşünmek için yürümek koşmak işimde çalışmak ağlamak gülmek ve delice sevmek için izninizi almak zorunda değilim beni onayınıza mecbur etmek için kaşlarınızı çatmaktan vazgeçin. Mine Özdemirtaş |
*****TaKViM
Az önce asılı olduğu yerden usulca kayarak kendi takviminizden düştü o yaprak benimkinden değil / hayır benimkinden değil. hem zaten benim takvimim de harfler daha büyük zemin daha beyaz ve renkler daha parlak. doğduğunuz günden beri hep böyle bağlımıdır gözleriniz? keşke nereye varmayı planladığınızı söyleyebilseydiniz yoktan daha fazla yok olamazsınız *******de kaybolarak? aslında cisminizi değil de ruhunuzu saklamadasınız değil mi yüzü koyun yatarak siz anladınız..! ama...susuz dere kulaçlanır mı hiç çarşaftan kol atarak az önce özel bir itina ile üstüne basarak iyice çiğnemiş olduğunuz o yaprak inanın benimkinden değil sizin takviminizden düşmüştü usulca kayarak yazık kendinize ne çok zarar vermektesiniz aynada gördüğünüz her gölgeye koşulsuz aldanarak siz sonsuza dek hep böyle kuytuda kalacaksınız değil mi? . böyle karanlıkta yaşarsanız aydınlıktan kaçarak hep böyle derinden gelir soluğunuz nemli ve ıslak ve hep böyle ürkek bakarsınız lambalara düğmelerden korkarak.? tercih sizindir elbet / eğer gerçekten sizinse sizin sandığınız hayat. aman sakın sakın bir yanlış anlama olmasın / inanın inanın benden kopmadı az önceki o yaprak hani... yani... demem o ki zaman kaybediyorsunuz ağlanacak halinize gülüp kalarak ve komik oluyorsunuz yitip giden ömrü benimki sanıp har vurup harman savurarak. Mine Özdemirtaş |
****AşKoLSuN Be YeNi YıL*******
e vallahi aşkolsun...! Kadehler kalkarken bensiz Yine geldin ya habersiz. Madem ki geldin, / gir içeri gördüğün gibi, Tayınım bu yılda bayat Çayım ise hala demsiz. Kısaca, Ben değişmedim hiç Doğduğum günden beri Tek kişilik bu orduda Terhissiz......... Er oğlu erim ya Hizmet sınıfı: Bedelsiz Güvendiğim dağlarda kar var yine patikalar ıssız yamaçlarım sissiz. Susuz çeşmelerin sebiliyim gene. Çaresiz Bu yüzden işte Çam ağacım avuç içimde Büyümek zorunda Kırmızı kurdelesiz Ne diyeyim Aşk olsun be yeni yıl Aşk olsun “sitemsiz.” ................! 01/01/2005....çamlıca Mine Özdemirtaş |
****Bu DaĞLaR BeNDeN SoRuLuR
sadece susun sessiz olun bağırmayın toprak kayabilir. çığ düşebilir altında kalırım diye sevdalanmayın dik geçitlerin dar boğazındayım yalanlar yalanlardan ezik evet / ama yara alırım. soluksuz kalırım. düze çıkamam sanmayın bu dağlar benim. / benim dağlarım zirvesi benden sorulur ak paktır bulutlar siz meraklanmayın 22/12/2006 Mine Özdemirtaş |
****Doğum Günün Kutlu Olsun
Bütün gülleri Koparsam dallarından Sarılar içimde yeniden filizlenir. Biliyorum. Bu yüzden işte Aç avuçlarını Senin için YILDIZLARI İNDİRİYORUM. Kelimelerin tükendiği yerde Susuyorsam çaresiz........ Anla..... .......................... anla ki SENİ SEVİYORUM. Mine Özdemirtaş |
****PiLaV ÜsTü KuRu
sen uyurken ey gece ninnilerle pişpiş zavallı ruhlar kıvranıyor kabusta kramplarla gerilmiş. ardından ağlayanın olur mu sanıyorsun bu nasıl gaflet sadakan mı var verilmiş.? iki ucu keskin bıçak delilik usulcacık gelirmiş. görmüyor musun? karanlık zamanların kör çukuru soru işaretleriyle zorlanan uçkuru iyice germiş. sen böyle yatarken sere serpe kuş tüyü minderlere serilmiş. lale devri çocuğu olmuşsun birileri saltanatı devirmiş. şamdan da mumlar yanmıyor artık çoktan rafa kalkmışsa porselenler anla ki gül yapraklarıyla bezenmiş sofraların devri sona ermiş. tekmili birden tescillidir sözümün afiyet olsun ayakta ve kağıt tabakta pilav üstü / kuru iyi gidermiş. 22/12/2006 Mine Özdemirtaş |
****ŞaHiT
Kanadın dört köşeydi ezeli bu yüzden yüksek uçacağım yıpranmasın diye tüyleri yürekliysen gel haydi yoldaşım olur musun? Kanadın karanlığa gizli gizli bu yüzden sek sek basacağım silinmesin diye izleri sabırlıysan gel haydi sırdaşım olur musun? Kan adın soy adındır Mi bu yüzden görkemli yazacağım görünsün diye harfleri gönüllüysen gel hadi gözyaşım olur musun? Mine Özdemirtaş |
***AşK***
o kadar nazlı ki 'gül endam' üşüyebiliyor kuşun kanadından ateşi çıkıyor nabzı düşüyor soluksuz kalıyor biz farkına varamadan sonradan asla mümkün olmuyor kaldırmak yatağından usulca /hırpalamadan sararıp solmadan, ve geç kalmadan sarmalı / bin kerre bin kerre / öpmeli kaymadan önce avucumuzdan Mine Özdemirtaş |
***Bu SoN ŞiiR / SuS-TuM***
Hiçbir şey istenmedi. Verilebileceklerin en azının ötesinde. Ama yine de Dama çizgilerinde satranç, hiç bitmedi. Hiç bitmedi Kız tavlası iskambillerde. Hiç bir soru sorulmadı Anlatılanların en azının ötesinde. Ama yine de Kızgın kumlarda buz pateni, hiç bitmedi. Hiç bitmedi Su balesi çöllerde. Sükut ikrar soyundan ya adettir işte. ne sorulara cevap geldi ne de çare bulundu derde. aslında bu iltifat bu nezaket.... Gönülde yer etmemiş edememiş halime çok bile. sanırım ki, kibarca ve arif olan anlasın diye. ta en başından beri ne mazeret tükendi ne de bahane İstem dışı Az kullanılmış, Bu hikaye de 'Son.'... yazılmadı hiç. Üstelik; Başlangıç bile yanlıştı İlk bölümde. Ama yine de Açık bir burun farkı var. Ağır çekimde. Şike sebebi ise; Zamansızlık işte. Şu kahrolası zamansızlık yoksa bile bile sabır taşını çatlatır mıydık.? böyle alkışsız mı inerdi perde Şimdilerde, Birileri, Bir yerlerde bel ki Gülüyor halime. ve Şerefe / kan içiyor Olsa bile. Yine de / Bir şeyler; O en derinlerde, O; sevdaya dair açılmış Siyah beyaz parantezin içinde sonsuza kadar yaşayacak boynu bükük kırık ve mahzun bir şekilde. (....ah serçe.....ah...../ ne işin var dı telde? ..... gördün işte:-((...) 13/05/2004....çamlıca..00.30 Mine Özdemirtaş |
***CüZZaM***
Tenindeki lepralı saltanat Sargı bezine sarınarak kapanacak sanıyorsan eğer; boş versene adamım buna çocuklar bile güler. Bağrındaki kırık kanat Yelpazeye tutunarak uçacak sanıyorsan eğer boş versene adamım buna çocuklar bile güler Kızlar şelalesinden kayarak Erkekliğin birkaç karat artacak Sanıyorsan eğer boş versene adamım buna çocuklar bile güler 22/12/2004 - kartal Mine Özdemirtaş |
***FeRMaN PaDiŞaHıN sa DaĞLaR BeNiMDiR***
Küçük dağları ben yaratmadım elbet Ama şu gördüğün yamaçlar benim eteklerim benden yana esmesen de olur bir el ettim mi şimale bil ki uçuşur dantellerim. Şerbetin şekerine bir damla limon Sıkmaya bile üşenirken ellerin “Bu dergahtan içeri eğri odun bile giremez” Demiş diye derviş. Sanma ki Sen ormanı biçerken Ben sabırla beklerim. Heyhat! dardır yenim/ dardır yerim Bu gidişle; Ya, Göklere dayadığım o masalsı merdivenin Son basamağın da inerim Ya da (Nasıl olsa, bu düş benim) Bütün uykuları alır / giderim. 27/03/2006 Mine Özdemirtaş |
***GüNeŞ TuTuLMaSıN***
Bu gün Güneş tutulacakmış Benim neden haberim yok? Daha başak sarartacaktım diş diş Un öğütecek / börekler açacaktım sonra Islak saçlarımı tarayacaktım balkonda uykuda Biraz fazla oyalandım galiba Vakit geçmiş. Daha yonca yolacaktım dört yaprağı eksiksiz güğüm güğüm süt sağacaktım ki taze /kesiksiz burçak yası mı tuttum ne? meğer tarlada duyulan ezan sesiymiş. Düşünüyorum da! (öyleyse varım.) Karanlık kalıcı olursa Ne yaparım güneşsiz? El yordamı kaçkınıyım işte Tin tin / tini mini hanım limon gibi susuz Baston gibi gölgesiz Gelmez di mi gulyabani? bütün Öcül'er sizde kalsın Ben korkarım bilirsiniz İyisi mi siz Tutun ellerimi sıkıca Yakın bütün lambaları Ve bakın Göreceksiniz Attığım son zar dü/şeşmiş. 29/03/2006 Mine Özdemirtaş |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:04 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.