![]() |
Gürsoy Solmaz
-Sarikamis Sehitlerini Anarken-
Tipinin hızına ayak uydurup, Boranın içine dalmıştık oğul*... Karların üstüne konup oturup, Kardan adam gibi olmuştuk, oğul... Erzurum’da bölük bölük bakıldık, Köprüköy,Azap’da yıktık, yıkıldık Soğuk ateşlere yandık yakıldık, Ara-bir çaresiz kalmıştık, oğul... Sağdan soldan asker gayret gösterdi, Kim bahtını böyle bahtsız isterdi? Kader ağlarını tipide gerdi, Karakış’ta kına çalmıştık, oğul.... Yeniköy,Handere,Çambar Dağı’nda Çakırbaba-Bardız yolu sağında, Kimin ne var ise dağarcığında Parça parça azık bölmüştük, oğul... Allahekber sisli,soğuktu o gün, Benizler donuktu,soluktu o gün, Şehitlik çıkılan doruktu o gün, Son rekât namazı kılmıştık, oğul... Yürürken ayakta donanlar vardı, Çok gece, gündüzü sis tipi sardı, Her taraf borandı,her taraf kardı, Çoğumuz donarak ölmüştük, oğul... Biz bize sarılıp öyle ısındık, Soğanlı,Çamurlu,Kumru’ya sındık, Yalvardık Allah’a, ona sığındık, Biz bizle cenneti bulmuştuk, oğul... Elbette paşalar memnun değildi, Şehitler orduda yekun değildi, Aslında gökyüzü yere eğildi, Yere göğe öyle dolmuştuk, oğul... 90 bin hikaye, 90 bin hayat, Tarihin talihi oldu kabahat, İzzet’li Enver’in suçu yok fakat, Dört yandan ölmeye gelmiştik, oğul... Nihayet bahara çevirdik kışı, Biz olduk dağların solmaz nakışı, Bir yürek yaparak Sarıkamış’ı Bu vatan uğruna solmuştuk, oğul... Bugün o dağlarda çiçekler gâni, Şahitler diyor ki: vallah,billahi, Şehitler konuşur, dinler Senani, Ölüme her defa gülmüştük, oğul... Duyup işitenler hayret dediler, Bu nasıl cesaret,gayret dediler, Tarihe şan verdi,şeref verdiler, Ölmeyi bilmiştik, bilmiştik oğul… 24.12.2004 Gürsoy Solmaz |
13 Şehidimize
Vay kahpe dölü vay Vay azgın k…k.. Bu, bu kadar kolay, Sen ettin ben kaldım… Cüretin var demek, Öyle mi? Peki sen Ne ve kimsen? Neyi hak etmiyorsun? Ve sen ne diyorsun? Yok… Bunun çaresi, Alçaklığını bilmek, Ve kökünden silmek.. Adi, asalak Şerefsiz alçak.. Ancak son nefesin, Son hamlendir; Gör de bak.. O şehitlerin ahı, Tutacak vallahi, Kaypak çakal:! Sanma ki hep böyle, Sırtını sığayacak, Pohpohlayacaklar; Senin daha görecek, Ne felaketlerin var… Bu millet ve bu yurt, Senin gibilerine duvar; Benim gibilerine mezar; Olmuştur..O sebeple Yüzyıllardır kalmıştır.. Hin sünepe, yapay insan Pisliksin, ********* mahlûk Kaybolup, soğulacaksın O kanla boğulacaksın.. Olsa da acım, hüznüm çok İntikam alacağım günüm çok Dağa taşa sor da bak Çok yakındır; gör de bak… Aziz şehit rahat uyu, Allah biliyor; Onlardaki korkuyu, Ne bastıracaktır? Bu millet onları susturacak Onlara kan kusturacaktır… Gürsoy Solmaz |
14 Şubat
Sevdalıyım yalan yok; sevdiğimsin doğrudur Kaç yıldır bekliyorum, hala içimde hatta… Beyaz karlar kadar ak, küheylanca dorudur.. Ben her gün seviyorum; sanma 14 Şubatta… Sevdalınım ilk aşkım, sen baharım kışımsın Dağ çiçeği sevdamsın, hayalimsin düşümsün.. Yeşil renkli gölgende beyaz karlar kadar hür Aşıkımsın kardelenim,hayal arkadaşımsın… Gürsoy Solmaz |
14 Şubat İçin
Toplayıp, çıkarıyor:çarpıyor, bölüyorum.. Her düşüncem seninle,doldukça doluyorum… Sen ki artık ben oldun,ben ki artık seninim… Seni alıp veriyor; ve seni Soluyorum.. .Bugün için değil yar:ömürlük SEVİYORUM… 14 Şubat 2005 Gürsoy Solmaz |
19 Mayıs
-Samsun'dan Erzurum'a- Artık bundan sonra aydın dimağınız, Özgür bayrağınız, Artık bundan sonra dostu düşmanı tanı Anlat bu yazılan destanı Ben artık, sizim; bizim Ben bahtı aklaşmış Karadenizim Gençliğim bilsin, okusun İlk adım attığım Samsun… İlk adım attığım Samsun, Yetirdi beni bahara yaza, Bir aort damarı kadar ritmik vurusuyla O yazın kucak açan sıcaklığı gibi, Havza… Ve hani Ferhat’ı Şirinle buluşturan kader varya O vuslat bahçeleriyle dolu Amasya… Ufukları Bir tan vakti kadar aktı; O aklık sönmeyen şafak kadar mutlaktı… Çünki milletin geleceğini yine millet kurtaracaktı Saçları ağarmış bir dulun; umudu olan Anadolu’nun, Yürek evleklerinde dile gelen dualar ve niyaz Vatan bir bütündür parçalanamaz… Denilen hemşehriler diyarı Erzurum… İşte o yazın baharı Erzurum… Artık mahal yok yeise yasa Şair sevdası kadar belleklerde sevgi dolu Sivas’a Yürürken yüreğimdeki haz Dilimdeki avaz Merhemi olacaktı o yaranın Yüreği olacaktı Ankara’nın Allah’ın lütfüdür bu toprağı vatan yapmak Türklere Bu hevesi tattırdı bir kere Yürek verdi, umut verdi; hem cesaret, cesamet Her yanını hamiyet, her yanını yar köşesi bin kıymet Yediğimize tat, içtiğimize lezzet Şeker,bal,kaymak, tuz Bu sebeple kutludur; Türkiye’me 3 temmuz… Umut tütmüştür artık her ocakta, her bacada Bir ihtiyarın sözü rehber oldu; Ilıca’da Palandöken dikliğiyle ey dikilen Dadaş yar… Bar oynayan dağların mertliğiyle Dadaş yar… Seni hemşehri yapan bu diyar hislerine his oldu O muştulu savaşa Dadaşça kavis oldu İşte bugün o günün hatıra defterinden Satırların okunup anıldığı aynı gün İşte bugün o günün anıldığı övgünün Söylenip anlatılan sevdasıdır; sesidir İşte bugün: o günün böylesi ifadesidir…. Tarihi yapmak kadar, elbet yazmak da gerek, İşte bugün yazılan tarihten imrenerek; Yürüyorken ileri; Ey Erzurum’a hemşehri, ey mazluma dil olmuş, ey burda sivil olmuş Bu Dadaş diyarında, göz üstüne kaş olan Bu Dadaş diyarında, Dadaşla Dadaş olan, Pervane gönüllerin Kemal olan halısı bu vatan sevgisinin en yaman sevdalısı bu gün sana, bana ve bize nihayet hepimize… Zamanın sefasıdır,tarihin vefasıdır… *** Ey ata ocağının, Ata evladı gençliği, Sende bulmak ne şeref, bu vefa bu dinçliği… *** Öğün, çalış ve güven geleceğin senindir Bu parola ile tükenmesin umudun… Bu sebeple bu günün yürekten kutlu olsun 19 Mayıs yine, bir yine mutlu olsun Gürsoy Solmaz |
19 Mayıs Bugün
Bugün 19 Mayıs Türkeli,Türk yurdunda Yad yaban olamayız Tarihin tirendinde Dizili akın akın Neler yazar bir bakın … Kerkük’te avaz oldum, Türkü olup çağırdım... Azerbaycan-Rusya’da... Şirin dildim bağırdım... Sibirya’da üşüdüm Kar oldum, ayaz oldum... Türk-Eli’nde çiçek açtım. Bahar oldum, yaz oldum... Uygur, Kırgız, Özbek’im... Bir sevdaya naz oldum... Yedi kat derinlerde... Kök salmışım, iz oldum... Medeniyet sattım hep, Göze geldim, söz oldum... Avrupa’ya ayak bastım, Macar, Bulgar, Uz oldum... Hürriyete iz oldum... Balkan’da, Trakya’da... Misal derler dünyada Türk ruhu,Türklük yolu Şahittir Anadolu ..... Tarihte birinciyim... Türkoğlu Türk genciyim... Nabzımızda mazimiz, Bir iksir gibi atar.. Onlar nedir, biz kimiz… Yazar, tarihler yazar Kutlu olsun ki bize, Herkesle kıstastayız… Mutlu olsun ki bize, Bugün 19 Mayıs… …. Gürsoy Solmaz |
19 Mayıs Gençlik Bayramı
19 MAYIS GENÇLİK BAYRAMI Cumhuriyet yolunda durmadan koşuyoruz 85 yıl aşkına gururla coşuyoruz, Fikri hür, vicdanı hür neslin gerçek adıyız Bu ilkeyi yürekte, gönülde taşıyoruz Nakış nakış işledik göğü, yeri, denizi Önderimiz Atatürk yolumuz onun izi Zamana talip olduk, girerken bu yüzyıla, Yurtta, cihanda barış; budur bize pusula, Öğrendikçe geçmişi kuvvet dolar içimiz Milli birlik içinde el-eleyiz, kol-kola Nakış nakış işledik göğü, yeri, denizi Önderimiz Atatürk, yolumuz Onun izi Bu sevinçle, inançla hoşgörünün adıyız Biz soylu bir ulusun Türk adlı evlâdıyız, Dalgalansın diyerek rüzgar olduk bayrağa Temeliyiz bu günün, yarının maksadıyız... Nakış nakış işledik göğü, yeri, denizi Önderimiz Atatürk yolumuz onun izi Her zorda, her kolayda nabzımızı yokladık, Aydın yarınlar için ufkumuzu akladık, Yükselen yeni nesil diyen Atatürk’ü biz... Gönlümüzde yaşattık, içimizde sakladık... Nakış Nakış işledik göğü, yeri, denizi Önderimiz Atatürk yolumuz onun izi Bu vatanın uğrunda al bayrağın alıyız, Kökü mazide olan bir ağacın dalıyız, Şanla, şerefle varız; her yanda, her tarafta Fikri hür, vicdanı hür, irfana sevdalıyız... Nakış nakış işledik göğü, yeri, denizi, Önderimiz Atatürk, yolumuz Onun izi Çizilmiş hedefimiz çağdaş uygarlık diye, Koşalım arkadaşlar daha da ileriye, Atatürk’ün kurduğu ilk ve son Cumhuriyet Sana, bana ve bize hem teslim, hem hediye Nakış nakış işledik yeri, göğü denizi Önderimiz Atatürk, yolumuz Onun izi. Gürsoy Solmaz |
23 Nisan Sİzin
İnanın ki çocuklar, En güzel bizim ülke.. Güzellikler bizde var; Borçluyuz Atatürk’e 23 Nisan bizim, Egemenlik günümüz… Çocukluk hepimizin, En yürekten türkümüz..... Öğünün ki çocuklar, En derin mazi bizde, İyilikler bizde var; Yazılır tarihimizde… Güvenin ki çocuklar; En güzel bizim bayrak... Güzellikler bizde var; Sevelim inanarak…. Çalışın ha çocuklar; Çalışmak üretmektir... Her şey çalışmakta var; Amaç çağa yetmektir… 23 Nisan sizin.. Çocuklar mutlu olsun, Bu bayram hepimizin, Herkese kutlu olsun Gürsoy Solmaz |
27 Mayıs'ı Anlamadım
. Menderes - Zorlu - Polatkan anısına Bayram diye kutladık,matem tutup ağladık, Sebep: o, bu, şu dendi; şöyle...böyle efendim... Onlar kadar kimlerdi? hem hızmetkâr, hem sadık, Falan feşmekan oldu...kim haksızdı? haklı kim? 45 yıldır ben hâla, hiç anlamış değilim... Gürsoy Solmaz |
29 Eylül
Allahuekber ne duman, Nuh’a bile dur dedin, Biz hepimiz Şeyh Senân, Diledik yol vermedin... Gazice durmak için, Çamlar göğe yükseldi, Tanrıya ermek için, Şehitler kış bilmedi... Her metrekaresine, Bir şehit düşmüyor mu? İşte böyle bir şeye Bu alem şaşmıyor mu? İşte şeref, işte şan, İşte şöhret, işte ün, Budur bizde anlamı, 29 Eylül’ün.... Gürsoy Solmaz |
30 Ağustos
30 Ağustos bizim; Yüce milletimizin, -Allah diye coştuğu, -Vatan diye koştuğu, Bayrağına sevdası, Görenlerin şaştığı, Şahlandığı zirvedir; Yazılan tarihimizin... x 30 Ağustos zafer, Komutanı muzaffer, Her Türkün yurda nefer, Olduğu kutsal aydır; Bu ki dile kolaydır, İnanılmaz olaydır… Düşmanın nefesinin Kesildiği,sesinin, Vatanın yeisinin, Zafer olan günüdür, İmanın düğünüdür… x 30 Ağustos sanki, Mucizedir inanki, O ulu komutan ki, Bir anlatılmaz haldir, Tam anlamda Kemaldir, Aslan yürekli Türktür; Bir adı Atatürk’tür… O emsalsiz başbuğun, Çözülmez şifresidir… -Hedefiniz Akdeniz, Diyen Davut sesidir.. x 30 Ağustos şandır; O günkü Mehmetçiğin, Bugünkü Mehmetçiğe, Zafer bizim diyenin, Kuvayi Milliyenin Bıraktığı destandır… Bu destanı okuyun, Bilmeyenlere sunun, Destanıdır o günün Şanlı Türk ordusunun.. x 30 Ağustos bize, Dersi içinde derstir… O dersi yazan asker Mehmetçik,mukaddestir…. Kısaca bunlar bize, Herkese, hepimize… Bayrakları alalım Dikelim tepemize… Tarihe iyi bakın, Bugün zafer günüdür… Anadolu halkının, Yürek bütünlüğüdür… Gürsoy Solmaz |
Acı Söz Söyleme
İnsaf et kerem eyle, Gel acı söz söyleme.. Yanlış bir hendeseyle, Eğriyi düz söyleme... Beş kendini bir eli, Ne ise söylemeli, Deli derler bak deli, Millete yoz söyleme... Olduğun gibi görün, Ne çok açıl, ne bürün, Sonu nolur böbürün, Her şeyi yaz söyleme.. Arar bulur; insan bu, Geri kalır insan bu, Sakar olur insan bu, Kızarsan kız söyleme...... Kül bulunmaz mı közde? Makamı ara sazda, Kış gününde ayazda, Yemeğe buz söyleme.. İylik yap arşın arşın, Eylik olsun uğraşın, Huzurunla ye aşın, Tuzsuzsa tuz söyleme... Gürsoy Solmaz |
Adalet İstiyorum
Bu yaşta herkeste var olan duygu Bende kayboldu ya eserinizdir… Bu nasıl mahkeme bu nasıl sorgu? Hakiki yeriniz çok berinizdir… Kanunlar yasalar yazılı ama, Nerde o adalet o uygulama, Nedir bu bilmece? bu ne muamma, Kasıtım sizsiniz, benzerinizdir… Ayağın topalsa gözün de kör mü? Yüreğin değilse, elin nankör mü? Adalet temini bu kadar zor mu? Her karar sanırım değerinizdir.. Bilmeli bir insan çok şey bilmeli, Çok lisan, yol, yordam, epey bilmeli… Bilmeyen ölmeli valla ölmeli, Ölünecek makam ta yerinizdir… Ben yazdım bunları yazık değil mi? Geçirdin günleri yazık değil mi? Unutsak dünleri yazık değil mi? Sarrafın bildiği yalnız zeridir… Gürsoy Solmaz |
ADAM GİBİ SEVMEK
Her sözünde sitem var; her bakışın imalı..... Öldüreceksin beni, katlim sence vaciptir neden kalbın yaralı neden gönlün yamalı bilki yazdığın her cümle boğazımda ki iptir... can çekişiyorum vur; vurki çabuk öleyim, rahat et, müsterih ol, intikam al aklınca... sanki senin esirin, sanki sana köleyim... hislerin rehber olup aklına takılınca adam gibi sevmeyi sen öğrettin, öğrendim; güvenim bitik sana, sevgim öldü diyorsun neden her gün arayan, sesini duyan bendim..... neden yine bahçende, güller soldu diyorsun şimdi ise sevgimi tahkir mi ediyorsun? katilim olacaksın, maktülün olacağım... güvensizlik içinde sevgim öldü diyorsun yaktığın, savurduğun son külün olacağım.. rahat etsin yüreğin ve kanat çal göklere mavilerle dost geçin mavi denizlere uç bu gayretten vaz geçip, uğraşmayım boş yere çünki senin içinde, ölümüm bence korkunç... ölmüşsem... öldürmüşsen, güvenin yoksa zaten, bu sevginin meyvesi, zehir olur kalbime. beni ruhsuz bir ceset... öyle görüyorsan sen ne diyeyim sevdiğim, ne diyeyim ben kime...... adam gibi sevmeyi öğrenmemişsem şayet ölüyorum bilesin, can çekişiyor sevgim eyle sevdiğim eyle, beni bana şikayet... sayende ölüyorum; öyle de pelesengim Katilim olacaksın, maktülün olacağım sevgin inamım olsun..... huzurla öleceğim..... Gürsoy Solmaz Gürsoy Solmaz |
Adını Güllerle Bir Tutmak
Güllerle adını bır tutmak güzel, Çiçekler açtığı gelen ilk mevsim... Sevgimi sevginle oturtmak güzel, Usuma yer etsin verdiğin isim... Susarak ilgini vermesen bile, Fikrini ilgime yormasan bile, Verdiğim gülleri dermesen bile, Bak sana yönelik sıcak nefesim... Sanma ki yüreğim anmadan atar, Sanma ki ufukum dağlardaki kar, Baksana hislerim bin katar katar, Haykırsam ne diye duyulmaz sesim... Gürsoy Solmaz |
Adını Yazdığım Kumlar
Karanlık bir gece sular akarken, Daldırıp düşündüm kafamda hep sen Mehtapla yükselir uzayan gölgen, Sessizlik içinde sana doyarım… Dalgalar mehtabı sularda bulmuş, Aheste bir tablo ahengi kalmış, Bir sükut içinde sesler kaybolmuş, Sezdiğim her seste seni duyarım… Çakıllar üstüne oturup seni, Öylece düşündüm seni ve beni, Bazen hayalimde sıcak buseni, Tadmak isterim de sonra cayarım… Adını bir çöple yazdığım kumlar Bile, anladılar; sana sevgim var, Anlayıp başını sallar zakkumlar, İşte böyle canım günler sayarım Gürsoy Solmaz |
Ağaç Dikelim
Bin hikmet, bin fayda tek bir fidanda, Vardır ki,bu yüzden ağaç dikelim... Bozkırlar kalmasın güzel vatanda, Zevk ile en tezden, ağaç dikelim... Ufuklar yepyeşil olunca güzel, Ağaçlar boy veren dalınca güzel, Ağaç,faydasını bilince güzel, Heyecanla özden, ağaç dikmeli... Hasret bakmamalı gözler yeşile, El açsın dalları göklere bile, Ağaç dikmek gerek, budur vesile, Yamaçlara düzden,ağaç dikmeli... Ata’nın dediği gibidir durum, Yeşili görmeyen gözlerdir mahrum, Bu fikir, inamla yapalım yorum, Acele ilk yazdan ağaç dikmeli... Gürsoy Solmaz |
Ağarsın Şakağım
Ağarsın şakağım, Kararsın sokağım, Ben yine seninle Sensiz yatacağım..... Ben seni yürekten, Ben seni gerçekten, Ben seni sevmişim, Sevmiş diyerekten, Evinde barkında Olurum yakında, Unutma bunları Tutuver aklında... Sığmaz bir kitaba Gelmez hiç hesaba, Doldursan bu suyu Dolmaz ki her kaba Elimde sazımsın Gönlümde nazımsın Çiçekler içinde Rengi solmazımsın Gürsoy Solmaz |
Ağlayacağım
Boğazda düğümlü hatırlarım, Gözlerim sabitçe ağlayacağım... Gittiğin yerleri hep hatırlarım, Sessizce sakince ağlayacağım... Bir duygu bezeli içimde sana, Bin sözüm vardı ki her hatırana, Bundan sonra bilsen ben yana yana, Her yerde gizlice ağlayacağım... Demedim gidersen unutma diye, Mektuplar pullayıp avutma diye, Gurbette sevgimi soğutma diye, Hülyana dalınca ağlayacağım... Gürsoy Solmaz |
Ah İzmirli
Ah İzmirli gözlerini seveyim, Sen ne güzel, sen ne güzel yazırsen.... aha yüreğimi sana vereyim... Gizli saklı neyim varsa sezirsen....... Ah İzmirli gözlerine kurbanım, Saçlarına meftunum, saçlarına türbanım Ah İzmirli işte ben.... böyle bir heyecanım Sen içimi açıkça yüreğinle ezirsen.... xxxx Ah İzmirli gözlerine kurbanım Ah İzmirli saçlarına turbanım Ah İzmirli adınla doldu masam Ah İzmirli sen ne yaman tak oldun Ah İzmirli derdime ortak oldun.... Ah İzmirli sen bellisin huyundan Ah İzmirli içmek için suyundan Ah İzmirli Karşıyaka koyundan Ah İzmirli sen karama ak oldun Ah İzmirli derdime ortak oldun.... Ah İzmirli senle çok dert çekilir Ah İzmirli senle yola çıkılır Ah İzmirli hayaller var yıkılır Ah İzmirli olsa olacak oldun, Ah İzmirli derdime ortak oldun Ah İzmirli ne usanmaz sabrın var Ah İzmirli rastlasam sana tekrar Ah İzmirli sana doymadan bakar Ah İzmirli bak içime..bak oldun Ah İzmirli derdime ortak oldun Gürsoy Solmaz |
Ah Kafa Ah...
Kafa ah kafa Koyayım rafa Neden durmadın Karıştın lafa Sözlerin biz, Alevin köz, Dilimi kopar Almasın haz Giderken yaya, Daldım uykuya, Rüya görmüşüm Bakarken aya… Belli bilmezsin, Hiçte gülmezsin, Pahadır adım, Bilsen almazsın… Gülme kimseye, Karışma reye, Dersem inanma, Yalan hikaye.. Dostlar vefasız, İnsan hayâsız, Kanundur böyle, Anla kafasız.. Düello sözde, Akıl var kazda, Atım yokuşta, İşim çıkmazda.. Yaz destanını, Bil düşmanını, Dönme arkanı, Değil yanını.. Gönlümde vezir, Gözümde rezil, Artık kopsun bu, Kopası bu dil Gürsoy Solmaz |
Ahh Yarbayım
Şehıt yarbay Alim Yılmaz’a O yolların kahpeleri çok olur Sen kime inandın? kime ne dedin? Dağ yolunun tepeleri çok olur Muhbir ölmez derler neden bilmedin? Ah yarbayım,bilmez miydin? sen var ya, O *********, senle düştü korkuya, O dağlarda vatan,millet angarya, Nasıl anlamadın, nasıl görmedin... Bir kandil gününde, şehit olduğun, Milyonca yüreğe öyle dolduğun, Şehitler ölür mü? yalan öldüğün, Huzura, barışa boşa güvendin... Memleket sevdası yüce bir sırdır, Kardeşiz diyoruz nice asırdır, Artık bundan geri ipler hazırdır Sehpalar kurulsun, kim derse desin... Gürsoy Solmaz |
Ahım Sana da Kalmayacaktır
Ahım Sana da Kalmayacaktır Ela gözlerini şimdi de görsem, Diyişim bir başka olmayacaktır... Nolurdu yüzümü yüzüne sürsem Bu ahım sana da kalmayacaktır... Yılları geçirdin hadsiz-hesapsız Günah mı olurdu veya sevapsız Sevgimi ne diye koydun cevapsız Yüreğim hiç zaman dolmayacaktır... Öyleki yıllarca yazdığım şiir Günahsız gönlümde açmıştı sihir Sana da kalmadı o güzel devir, Bu ahla yüzümüz gülmeyecektir... Ben hala o deli âşık adamım, Çeyrek asır oldu bitmedi gamım, Kım bilir nolacak ahir encamım Sen sanki bu âşık ölmeyecektir... Yazmaya direncim bitmedi sana Nedensiz bir mecal yetmedi sana O kara gözlerle daldım hülyana Kimse duymayacak, bilmeyecektir.. Gürsoy Solmaz |
Akdeniz'in Yıldızı İzmir
Dili dönen şairin kelamınca övdüğü Tarihin güzellikle vuslat yapıp sevdiği, Mavi kıyılarında dolaşırken düşündüm... Akdeniz’in Yıldızı olacak kadar İzmir... Kucağında uzandım, kucağında büyüdüm Senin kadar bir sevgi içerimde var İzmir... Ey efeler diyarı, ey zeybekler otağı, Bal rengi üzümlerin baldan tatlı peteği.... Güven olmaz dense de imbatına aşığım.... Kızına, kızanına avradına aşığım... Bereketine kurban, fırsatına aşığım... Sevgiye susayanlar sayende doyar İzmir... Cennet meyvelerinin cennet yaptığı İzmir... Efes’te yüreklerin huzur taptığı İzmir... Akdeniz’in yıldızı sende doğar her sabah, Sana sevdalanmışım, seni sevmemek günah.... Gözümde tütüyorsun sevdiğimsin İzmir ah.... Hasretin yüreğime gün be gün koyar İzmir.... Gürsoy Solmaz |
Aklıma Neler Gelir
Kız ben seni görünce, Aklıma neler gelir… Baksan bile serince, Aklıma neler gelir… Yüzünü döküversen, Kaşını yıkıversen, Şöyle bir bakıversen, Aklıma neler gelir… Suskun dilim dillenir, Bilmem buna ne denir? Yüreğim işkillenir, Aklıma neler gelir… Düzlerden, yamaçlardan, Dağlardan, arkaçlardan, Seni görmediğim an, Aklıma neler gelir… Kışımda tipi boran, Olup karlar savuran, Şurdan buradan hatıran, Aklıma neler gelir… Gürsoy Solmaz |
Aklınca Yitiğim
İlkin sarhoş idim sonra bayıldım, Sevgimi post gibi kalbine yaydım, O bana zor idi, bense kolaydım Bakarken içimde yaktığı alev Şimdi koskocaman sevgiden bir dev... Aklınca yitiğim öyle sanıyor... Mecnunu unutur Leyla sanıyor, Beni o muhannet böyle sanıyor Oysaki yollarım değildi velev, Sevgi arkadaşıydım ve olacağım. Gürsoy Solmaz |
Al Bıçağı Vur Kalbime
Al bıçağı vur kalbime, Soranlara yardım de... Sevmek nedir? sevgi kime, Bilmeyene sordum de... Sevgi ile sevmenin, Sevgiyle dövünmenin, Ben seninin sen senin, Beni boşa yordum de... İri yeşil gözlerin, Bakarken derin derin, Bensem senin eserin, Yaktım onu hardım de... Benki ben olamadım, Vurmadım vuramadım, Ecele adım adım, Gidiyordu gördüm de... Gürsoy Solmaz |
Al Gülleri BAna Ver
Dikenleri at yere, al gülleri bana ver, Ömründe geri kalan, son günleri bana ver.. Tutuşalım el ele gidelim bahçelere, Yadyabanı ayıkla, kalanları bana ver… Aç gönlünü gönlüme, yüreğine bir söyle, Ne gerek var zulüme, şu sevgime yer söyle, Söyle bedel vereyim; verecek değer söyle, Sevgimin sermayesi, olanları bana ver. Gürsoy Solmaz |
Al Ömrümü, Böl Ömrümü
Gayrı artık sana verdim, Al ömrümü böl ömrümü... Seni bildim, seni gördüm, Böl ömrümü böl ömrümü... İstersen sor, ister sorma.. Ne düşünme, kafa yorma, Cımbız cımbız haydi durma, Yol ömrümü yol ömrümü... Uğruna heba olacak, Senindir senin kalacak, Yaktın beni ocak ocak, Bil ömrümü bil ömrümü... Kıtım kıtım tükettin sen, Hesabını yap istersen, Gün, hafta, ay geri versen, Yıl ömrümü, yıl ömrümü... Aramadın ne de sordun, Atımı yokuşa sürdün, Ben suladım, sen soldurdun Gül ömrümü gül ömrümü Gürsoy Solmaz |
Alkış Tut
Bahçelerde güllerin yaza doğru solduğu, Günler kadar eskimiş anıların var bende, Düşündükçe duygular bin bir eder soluğu, Alkış tut, kahkaha at, ölüyorum sayende... Gürsoy Solmaz |
Allahekber Dağı İçin
O, karlı dağların en görkemlisi, Kartaldan başkası uçmaz o dağdan... Başından, noksansız olsa da sisi Yad yaban, suyunu içmez o dağdan..... Kol kola girdiği dağlar bucaksız, Sanmayın kalmıştır; odsuz-ocaksız Matemler, sitemler etmeyin haksız, Bir hoyrat konamaz, geçmez o dağdan... Heybetli başının sisi eksilmez, O sisler tarihi kapatmaz, silmez Bu yüzden yâdlarca biraz sevilmez Mert yiğit ölür de, kaçmaz o dağdan... Bin bir çiçek, renkten renge girmiştir... Mehmetler orada, cenge girmiştir... Bu dağ yüreğini, Türk’e vermiştir... Diken çiçekleri, açmaz o dağdan... Türk oldu, tarihin her devresinde, Adıyla müsemma, her zerresinde Senani oturur, tam zirvesinde, Konan daha göçmez, göçmez o dağdan... Gürsoy SOLMAZ 1 Ocak 2005 Erzurum Gürsoy Solmaz |
Allahuekber-Süphan-Ağrı
ALLAHUEKBER- SUPHAN - AĞRI DAĞI Çakılınca bir zirveye gemisi, -Allahekber dedi, kurtuldu ol Nuh... Yola devam etti, şaştı kimisi, Bir daha takıldı, irkildi ol Nuh... -Ya Süphan, diyince selamet buldu, Ne meşakkat çekti, ne de yoruldu, Tufan denizinde durdu, duruldu, Günah kefesinde, tartıldı ol Nuh... Nihayet imanla coşunca bağrı, Sıtk-ı yürek ile eyledi çağrı, Bir dağa takıldı, geminin böğrü, -Ne Ağır dağ, diye sarsıldı ol Nuh... Rivayeti böyle diyen erenler, İlk dağın adını Allahuekber, Ötekine Süphan, son ki Ağrı, der; Söylerler:- Dediğin tutuldu, ol Nuh... Bir Kars, biri Van, biri Ağrı’da, Yükselen bu dağlar, bize çağrıda, Derler ki:- Doğruyu bulun eğride Bu sır perdesiyle,örtüldü ol Nuh.... Gürsoy SOLMAZ Mayıs 1994 Van |
Allahuekber Dağı
Bir sis çöker tepeden, eteğe doğru, Bir mistik havadır, aldığın nefes Görünmez dağların ucu, doruğu, Gölgeler hisseder, ses duyarsın ses... Sisler arasında, gezen gölgeler Konuşur, koşuşur, dolaşır olur Dikkat kesilir de bakarsan eğer, Birazdan gözlerin, alışır olur... Ses duyduğun yöne, gidecek olsan O sesler kesilir, gölgeler yiter... İrkilir, tiksinir, korkarsın o an, Hissiyatın seni, boşluğa iter... Sonra Enzübillah Besmele çekip, O alem sırrına, şahit olursun... Görüp yaşadığın, anı tıpa tıp Aklından silmezken, silinir korkun.. Binlerce yiğitten, onca askerden Fikrinde yer eden, garip sır kalır... Uhrevi bir alem, Allahekber’den İnerken, içinde bin tesir kalır... Şehitler orada böyle görünür; Böyle işitilir, böyle yaşarlar... Bu vatan koynunda, böylesine hür, Böylesine özgür, bar oynarlar; bar... Hemşehri olmuştur; bu dağlar artık Bütün Türk eline, Türk ulusuna, Ağlayıp bir zaman yaşlar akıttık, Minnet duyduk, yüce Türk ordusuna Bu dağın bağrında kalmış, Mehmetler Ölüm için emir almıştı; o gün, Demeyin onlara, ölmüş Mehmetler, Şehitlik sırrıdır, orda gördüğün.... Şehidi olmayan dağı kim tanır? Şehidi olanın, adı ezberdir... Şehitsiz dağlara, bakan utanır; Şehitli dağlar ki, Allahekberdir... Allahekber Dağı, zirvende Senan, Allahekber Dağı, dinelsin sisin... Allahekber Dağı, düşman korkutan, Sen ki, Türk yurdunun nişânesisin... 2005 Erzurum Gürsoy Solmaz |
Allahuekber Sisler İçinde
Sis çöker, hislenir Allahuekber Sisler arasında, ses duyarsınız… Kulak kabartarak, dursanız eğer, O sesler kesilir, siz cayarsınız… Uhrevi bir halde ise içiniz, Tiksinti duymadan, ordan geçiniz Öbek öbek karartılar için siz, Kendinizi biraz, tutup sarsınız… Bilin ki gezenler, şehit erlerdir Duyduğunuz sesler, o neferlerdir… O yana gitseniz, görünmezlerdir… Onları duydukça, bahtiyarsınız… Allahekber Dağı öyle bir sır ki; Öyle bir etki ki, öyle tesir ki, O sisler içinde, sisler esir ki, Biraz kalbinize sis koyarsınız… Her zaman olmuyor; bu hal hareket, Dualı ağızla iki diz rekât, Namaz kılıp, sonra bir huzur, bir tat Alarak, karayı ak boyarsınız Gürsoy SOLMAZ Aralık 2004 Erzurum Gürsoy Solmaz |
Ana Gibi Bahçe var mı? Bar Var mı?
Yar dedikçe yaralanır yüreğim Ana gibi denk olmaya yar var mı? Anam ile aralanır yüreğim Anasız yüreği yakan kor var mı? Anamsız içimi yakan har var mı? Analar bir başka seviyor sahi, Analar su dolu koca sürahi, Herkesin anası inan vallahi, Bir başka oluyor; densiz nar var mı? Anamsiz bağlarda tatlı bar var mı? Sımsıcak bir kucak sıcak bakışlar, Bitmeyen duası ve yakarışlar, Ana yüreğini ölçmez karışlar, Analık en zordur ondan zor var mı? Anamsız dağlara yağan kar var mı? Gürsoy Solmaz |
Anılar
Ben neler hissettim,neler yaşadım, Yeter artık nolur, durun anılar... Ardımdan koştunuz siz adım adım, Gayrı başkasına varın anılar.... Ne zevke, ne hazza doymadım töbe, Bu sevda uğruna ömrüm bitti de, Her kes sevdiğini alıp gitti de, Habire siz beni sarın anılar... Bu sevda uğrana kaç yıldan beri, Başıma getirdin neler neleri, Kalbimin dolmadı boşalan yeri, Siz dolun içime varın anılar... Artık bundan geri gamlı yaslıyım, Kerem öldü,ben keremsiz aslıyım, Kime ses veriyim kimi sesliyim, Siz gelin halimi görün anılar.... Birini sevmiştim çok inatçıydı, İçimi kemiren garip sancıydı, Tatlıydı,şirindi fakat acıydı, Ona gidin beni sorun anılar.... Bir an olur sanki sevmek hak olur, Umutsuz sevdalar ne korkak olur. İntikam nihayet unutmak olur, Gelin defterimi dürün anılar... Amma ve lakin şu kalbim alçak, Dürtecek içimi, dürtecek gör bak O zabitan oldu,ben oldum kaçak Gidin haber verin,verin anılar Gürsoy Solmaz |
Anılar Gönlümü Berbat Eyledi
Yazarım yanarım o geçen ana Anılar gönlümü berbat eyledi Karanlık kabirler gitmez hoşuna Gözlerim haline feryat eyledi... Tipiydi, borandı etraf ki kardı, Böyle *******den müthiş korkardı, İsimsiz kabirde yatan o yardı... Görünce gönlümü abat eyledi... Ellerim yukarda, dizlerim yerde, Yaşlarım boşalır geçen ömürde, Daha şenlenmiyor, gönlümü gör de, Yıllardır sabredip, sebat eyledi... Gürsoy Solmaz |
Anlık Duygular Vardır…
anlık duygular vardır sarmaş dolaş olursun, anlık duygular vardır: başka, bir hoş olursun, anlık duygular vardır; çok yüksekte, çok öte anlık duygular vardır; inan sarhoş olursun… anlık duygular vardır; yaren, dost, adı neyse, anlık duygular vardır; rengi, tadı ne ise, anlık duygular vardır; çölde görüp duyduğun, Anlık duygular vardır; koştuğundur o sese… anlık duygular vardır…. anlık duygular vardır…. : anlık duygular vardır; sarıldığın öptüğün… anlık duygular vardır; örtündüğün örttüğün… anlık duygular vardır; işte bu an bitmesin, anlık duygular vardır; sarmaş dolaş yattığın… anlık duygular vardır…. anlık duygular vardır…. duyguyu yaşadığın, erdemi hor anlamaz, duyguyu yaşattığın; bu demi hor anlamaz, duyguyu yaşayanlar, sen ben gibi ergindir, duyguyu yaşayanlar,her ateşi kor anlamaz anlık duygular vardır… anlık duygular vardır…. anlık duygular vardır; gurbetteki sıladır, anlık duygular vardır; rastladığın beladır, anlak duygular vardır; bin besmele okursun anlık duygular vardır; senin gibi alâdır anlık duygular vardır…. anlık duygular vardır…. anlık duygular vardır: sus pus olup kaldığın, anlık duygular vardır; böyle dalıp kaldığın, anlık duygular vardır; şaşırdığın, şaştığın anlık duygular vardır; gelip gelıp kaldığın… anlık duygular vardır… anlık duygular vardır…. : anlık… duygular… vardır. 29.04.2004 Gürsoy Solmaz |
Anne
ANNE -şimdiden annelerin günleri kutlu olsun.Tüm annelerin ellerinden öperim. Sen her şeyden şirinsin Tatlısın baldan anne Ver derdın bana gelsin Güzelsin gülden anne Doğru ol diye öğüt Verdiğin kaldı bürüt Emzirdiğin helal süt Çıkmadım yoldan anne Fikrimdeki yadını Bulunmayan tadını, Senin güzel adını Düşürmem dilden anne Gürsoy Solmaz |
Anne_II
Sen her şeyden güzelsin Tatlısın bana anne Dertlerin bana gelsin… Kalmasın sana anne… Güllerden, çiçeklerden Güzelsin meleklerden, Arıyorum gerçekten, Baktım her yana anne… Anam ağzı dualı, Anam oldum olalı, Dili balların balı, Dermansın cana anne.. Hâla benle korkusu, Benle başlar uykusu, Bir tarifsiz kokusu, Girsem koynuna anne… Gürsoy Solmaz |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:30 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.