Seyfet Bozçalı
 

29 Harfle Sevdim Allah'ım!
A şkın sayfalara sığmazki Rabbim,
B ütün her şeyimde sensin Allah'ım.
C emre düştü yüreyim,senin sevdanla doldu,
Ç içeklerde kudretin vitaminli bal oldu.
D eliler gibi sevdim,seni seven Resülü.
E llerim ve dillerim, her daim seni andı.
F arkına vardığım gün, gönlüm sevdanla doldu.
G üzel ismin kalbime sevmeyeni sevdirdi,
Ğ afur adı yetiyor,Dünyanın nimetine,
H uysuz ve hırçın oldum,nefsimin isteyine.
I lık bir meltem gibi kalbimde hasretin var,
İ çimde ve dışımda sevgi fırtınası var.
J ale,Fatma,Ayşenin benliyinde adın var,
K ıpırdayarak çoşar zikir eder gözlerim.
L afımı olur sevdanın, senin sevdan yanında,
M utluluk beklentisine,yüreyimde,kanımda.
N asıl boş kalır gönlüm,senin rahman adından,
O damda seccadede,tesbihimdedir adın.
Ö beklenerek yağdı,yer yüzüne rahmetin.
P arçalanmış kalplere huzuru veren sensin,
R üzgarlara yön veren,devayı veren sensin.
S anmakı huzurdayım,aşkınla divanayım,
Ş u garip yaşamımda hep seni anacağım.
T utku bir garip kulum, birazda umutsuzum,
U ğrunda feda olsun bunca baharım,yazım.
Ü zgünlüğüm seninle,yine ümit sendedir,
V uslatın içimdedir seni çok,çok severim.
Y ok oluşu anlamam,geleceğim seninle,
Z aman sevmek zamanı 29 harfle severim seni.......

Acele Etmeliyiz...
Korkmalıyız belki yarın geç olur
Edeceksen bir an evvel tövbe et.
Ötelerde hesap vermek güç olur
Edeceksen bir an önce tövbe et...

Hayat biter Rahmet yolu açılmaz.
Nefis azar isteklerden geçilmez
Senet yoktur ömre vade biçilmez
Edeceksen bir an evvel tövbe et...

Can kuşu kafeste durmaz demişler
Geçen zaman geri gelmez demişler
Son pişmanlık fayda vermez demişler
Edeceksen bir an önce tövbe et...

Seyfet der sinende iman var iken,
Dilde lisan,dizde takat var iken,
Bağışlayan bir Rahman'ın var iken,
Edeceksen bir an evvel tövbe et....

Acgözlüsün
Küçükten tanırım seni,
o zamandan aç gözlüsün.
Aklın almış Dünya malı,
onun için hiç doymazsın..

İçinde kazanma hırsı,
Gözün görmez oğlu,kızı,
Sevindirdin mi öksüzü,
Zaten onu hiç bilmezsin..

Hiç ölüm gelmez aklına,
Şükrünü eda etmezsin,
Gel diye ezan okunur,
Bir gün camiye gitmezsin..

En sonunda öleceksin,
Tecelliği göreceksin,
Dar gabire gireceksin,
Mal,serveti göreceksin..

Acırım
Sokakta perişan bir adam,
kimse tanımıyor,belliki sıradan.
saçı,sakalı birbirine karışmış elleri kömür karası,
gözleri soluk,
dudakları çatlak,
kanburlaşmış sırtı ile hep dolaşıyor,
Dilenci desem değil,
yolda kalmış hiç deyil.
Merakla yaklaştım yanına,
göz altından baktı bana ve döndü baktı fırına,
anladım;
açtır ama kimseden para istemeye utanıyor,
İşaretle fırına vardık,
bir ikili ekmek aldım,sarıldı ekmeye,
tek kelme konuşamadan,
yürüdü gitti,
Adamın haline acıdım.....

Aç....
Dünyanın kapısından giriyor çıplak ve aç! ...
O'nu sarmalayacak şefkatli kola muhtaç.
Gelde fani alemde, yaşamda ara ilaç,
Üç metrelik bir bez al,tekrar ötelere göç...
19.12.2006 Gebze
Seyfet Bozçalı

Açtım EllerimiTövbe Ettim Ben
Resulümün güzel örnek ahlakı,
Rahman'ın yoludur bizim yolumuz.
Sahabi Kiram'ın nur yıldızları,
Kur'anın yoludur bizim yolumuz...

Gittikçe güçlenen imanımızla,
Sünnetle yoğrulan irfanımızla,
Dualarımızla,Evliyamızla,
Ayetler yoludur bizim yolumuz.

Bize emanettir Kur'anla sünnet,
Onlara sarılmak büyük fazilet,
Rahman'ın katından süzülür Hikmet,
Hakikat yoludur bizim yolumuz...

Uğrunda aşıklar çileye dalmış,
Batıldan,fitneden uzakta kalmış,
Bunca evliyalar takvaya dalmış,
Yunus'lar yoludur bizim yolumuz...

Adalet
Adaleti bilmekle adaletli olunmaz,
İnsan adil olmazsa,adaleti hiç bilmez.
Cüzdanıyla vicdanın arasındaysa kişi,
Kör,topal sürüncemede bırakır adil işi

Adalet Nerde?
Bunca haksızlığı var mı durduran?
Zalimin zulmüne yok karşı duran,
Gittikçe çoğaldı,hep vuran kıran,
Toplum soyulurken adalet nerde?

Ümitler kaybolmuş,fertler perişan,
Bu kötü gidişle var mı barışan?
İyi bir makamda yok ise arkan,
Nerde insan hakkı,adalet nerde?

Terör,vahşet,kapkaç doldu şehirler,
Eli kolu bağlı kalmış polisler,
Ne zaman dinecek bu yakarışlar?
Nerde mazlum hakkı,adalet nerde?

Adam Arsız Olursa...!
Ayıp, günah nedir, asla bilemez,
Ar damarı çatlak, hiç dert edinmez,
Memleket yıkılsa bana mı demez,
Şeref,haysiyet ne bilmiyor adam! .

Sözüne başlarken,yalanla başlar,
Hep kendini över,etrafı taşlar,
Hak,hukuk ne bilmez daim kirişler,
İnsanlıktan nasip almıyor adam! ...

Övünür,övdürür gurur içinde,
Tanımayan sanar başka biçimde,
İçi başka,dışı başka biçimde,
Dışlanmışlık nedir bilmiyor adam! ...

Adam Olmak
Adam adam değilse,söylenen sözler boştur.
Değerliğse o sözler,karşıda adam boştur,
Eyer sükut altınsa,konuşanlar sarhoştur,
Kafa mermer gibidir,ne anlatırsan boştur...

Adam Var ki............
Adam var ki gönlü arşı kucaklar,
Adam var ki dilsiz Şeytan'ı haklar.
Adam var ki her nefesinde Hak der,
Adam var ki adam maymundandır der...

Adamda Var(Azerice)
Adam var ki adamların nağışıdır,
Adamda var eşşey onnan yağşıdır.
Adam var ki süreyya ulduzudur,
Adamda var ta dıydığın özüdür...

Adam var ki köynün herkese açar,
Adamda var her an özünden geçer,
Adam var ki doğru olanı seçer,
Adamda var yaz baharı kış eder...

Adamın
Yıllarca kandırdı bunca insanı,
Muğallakta kaldı,sözü lisanı,
Bilmez oldu bunca Hakkı,ihsanı,
Geçmiş bunca yılı zarar adamın...

Geçti ömrü yaşamı bir hayalet,
Çektirdi millete açlık sefalet,
Vaatlerle uyutuldu bu millet,
Hayatı hep yalan dolan adamın...

Hortumcu yandaşlar Devlet'i soydu,
Onları savundu,ardında durdu.
Ülkeye,Millete çok zarar verdi,
İşi,gücü bulandırmak adamın...

Sinsilikle amacına ulaştı,
Yalan dolan ile sekseni geçti,
Beyini sulandı,haddini aştı,
İşi hep gündemde kalmak adamın..

Adamlar Gördüm...!
Adamlar tanıdım bar vermemiş ağaç gibi,
Adamlar tanıdım anılır,hiç ölmemişgibi.
Adamlar tanıdım,sararan güz gibi,
Adamlar tanıdım hep aydınlık gündüz gibi...

Adeletsiz Ülkede
Bir ülkeki haksızlıktan geçilmez,
Mahsül yanmış başakları biçilmez,
Sular akar isli-paslı seçilmez,
Yosun tutmuş pınarları içilmez...

İnsanlarda hizmetten hiç eser yok,
Gariban aç gezer,nankörlerse tok.
Ararsan ölmeden gömüleni çok,
Hayelet diyarı yollar geçilmez...

Tarih koyda yanıp söner feneri,
Harebeye dönmüş gitmiş değeri,
Tükenmiş takatı kalmamış feri,
Bir gün ya dikilir ya da dikilmez...

Adın Hüzündür
Adın hüzün,her şeyde var ondan birazcık,
Kim koymuşsa adını ondada var adın.
Senin adın hüzündür,bazen düşer gözlerine,
Bir bakarsın yol bularak ordan geçer kalbine...

Adın hüzündür,geldiğinde karanlıklar sarar etrafımı,
Yok edersin bir anda düşlerimi,hayellerimi.
Zifiri karanlıklarda bırakırsın sevdalı gönülleri
N e kendin mutlu olursun,
Nede mutlu edersin sevenleri..

Adın Var....
Ömür tezgahında halı dokudum
İplik iplik nakışında adın var.
Sevda dolu nice kitap okudum,
Cümlesinde,sayfasında adın var...

Öz suyusun kalp denen bu şişenin
Nedenisin keder ile neşenin
Sevda cephesinde şehit düşenin
Donuk donuk bakışında adın var...

Senin rengindedir görünen bahar
Bin bir çeşit açan, gülde kokun var
Hasretlikten kalbimdeki yaralar
Sızlayarak atışında adın var...

Seyfet der gidemem çok uzaklara
Gelde varlığını içimde ara.
Umut güneşimin mor bulutlara
Girip girip çıkışında adın var...

Ağladım...
Gül üstünde bülbül oldum şakıdım,
Sevdaları ilmik,ilmik dokudum,
Hakkın kelamını sevdim okudum
Gönlümün teline vurdum, ağladım...

Hak'kın divanında coşan erlere,
Selâm verdim erenlere,pirlere.
Hak yolunda başım koydum yerlere,
Dua ettim, gönül verdim ağladım...

Bu gönlümden hiyaneti kaldırdım,
Hikmet deryasına özüm daldırdım,
O'nun sevgisini kalbe doldurdum,
Dolmayan kalpleri gördüm, ağladım.

Tüm canlıyı yaratan için sevdim,
Üzüleni gördüm yareni oldum.
Yoksulu,yetimi gördüm üzüldüm,
Yaralı kalpleri sardım, ağladım....

Ağlama Ana.....!
Yine bir taze can bir dertli ana.
Gözünde yaşlarla bakar etrafa,
Yaşam durmuş,karanlık dünyasında,
Canından canverdi, Yüce Vatana....

Yüzlerce kır çiçeğini,gömdük kalplere,
Can kattı şu bereketli toprağa,
Umut oldu yarınlara verdiğin tohum,
Büyüyecek bu toprakta son bulacak zülüm...

Bizler,hepimiz,umutla bekliyoruz..!
Solmasın taze güller,
Hep gülsün bebeler
Ağlamasın anneler....
11.05.2008

Ağlama Filistin'li Kız....
Ağlama gözlerinin pınarların kurumasın,
Yüreğindeki acıya dağlar,taşlar şahit olsun,
Feryadını kalbi olan birazcık ibret alsın,
Ağlama gözlerine,saçlarına kum dolmasın....

Çok daraldım, o haline o yaşta acın başka,
Yok ettiler tüm aileni o sırtlanlar revaşta.
Dünya hep sessiz kalmıştır,inançlılar en başta,
O temiz yüreğine Allah sabırlar versin....

Tüm sevenler senden gitti, yaralıdır yüreğin
Her aileyi görünce kan ağlıyor yüreğin.
Çaresiz çırpınışlarla kanadı kırık kuş gibisin,
Aileni yok edenlerin Allah belasın versin...

Ağlamak İnsanlık İşidir...
Ağlamak insanlık işidir,insanlar ağlar.
Duygusu olan ağlar,sevgisi olan ağlar,
En çok bulutlar ağlar,yağmasa toprak ağlar,
Allah sevgisi olanın,gönlünde iman ağlar.....

Mazlum ağlar dilekleri tez olur,
Yetim ağlar,yüreklerde köz olur.
Alim ağlar kış mevsimi yaz olur,
Gerçek mümin olanlar hep az güler çok ağlar...

Alırsan güneşini gökte bulutlar ağlar,
Resulullah aşkıyla Veysel Karani ağlar,
Mevlana'lar hu çeker,Yunus Emre'ler ağlar,
İnsancıklar ağlamaz,gerçek insanlar ağlar...

Ağlamak Kolaydır Gülmekten
Ağla,ağlamak gülmekten kolaydır.
Duygu işidir,yürek işidir ağlamak.
Yüreksizler beceremez ağlamayı,
Gülmeyi alışkanlık haline getirenler,
Becermelidir ağlamayı...

Ağlamalıyım! .....
Güneş batar vakit akşam olunca,
Her kes sıcak yuvasına dönünce,
Bense burda,
bir başıma kalınca
Gurbet denen bu yerde...
Özlemin ateş olur,yangınlara döner...
Kıvılcımlar saçar
Dokunduğun her yerde.
Yangınlar çıkarır bağrımda...
Yıkılmaz sandığım
Dağlar erir, İçimde.
Gönül ormanlarım yanar
Birer birer.
Bunca ay ve yıldız varken
Gece neden karanlık olur
Ümidini kaybetmenin
Bedeli çok acı olur.
Şimdi ağlamalıyım!
Boşa geçen zamana.
Ağla yüreğim kendi haline
Ağla daha çok ağlarsın
Bu akılla gidersen.....

16.02.2008

Ağlanacak Halimize Güleriz
Zalimler zülmünü yayıp dururken,
Haksızlıklar son haddini bulurken,
Dünya bunlara seyirci olurken,
Ağlanacak halimize güleriz...

Sokaklarda çocuklar perişanken,
İnsan tek lokma ekmeğe muhtaçken,
Savaşlarda günahsızlar ölürken,
Ağlanacak halimize güleriz...

Güçlüler gücüğle hayat sürerken,
Servetine yeni servet katarken,
Mazlumlar yetimler hep aç yatarken,
Ağlanacak halimize güleriz....

Keşke bu evrende adelet olsa,
İnsandan,insana zulüm olmasa,
Hak,adelet daim yerini bulsa,
Tüm insanlar hep beraber güleriz...

Ağlarım
Boynu bükük yetim görsem,
Dertlerine çare olsam,
Bilmeyerek bir kalp kırsam,
Kendi halime ağlarım...

Bir ömür boyu ne yaptık?
Ömrümüzden ömür sattık,
Hangi hayırları yaptık?
Geçen zamana yanarım...

Birde gençliğimi bulsam,
Yaşlılığım ona sorsam,
İyi cevaplar almazsam,
O zaman yanar ağlarım...

Birde Salih amel yoksa,
İbadet az günah çoksa,
Seyfet der hayırda yoksa,
Öte alemde ağlarım...

Ağlayana,Ağlatana Sor Beni
Vade tamam mühletim az ömürde.
Zaman yanar yok olarak alevde,
Acel gelir,can bırakmaz bu tende,
Ağlayana,ağlatana sor beni.

Vakit gelmeyince yaşam bölünmez.
Ölüyorum demek ile ölünmez.
Gidilecek yerden geri gelinmez.
Mazlumlara, öksüzlere sor beni.

Hak'kın hamuruyla iyi pişmeden.
Eşim dostum yatağıma üşmeden.
Seyfet derki gün bacayı aşmadan
Soracaksan haydi şimdi sor beni.

Ah Birazda Yüzde Haya Olsaydı!
Yine yaz mevsimi yine insanlar,
Çıplaklarla kuşatılmış sahiller,
Yerlere serilmiş,arlar,hayalar,
Ah birazda özde haya olsaydı...

Konuşunca mangalda kül bırakmaz,
Ailesini yere,göğe sığdırmaz,
Hep övünür olup biteni görmez,
Ah birazda sözde haya olsaydı...

Gününü gün eder,çılgınca yaşar.
Nerde müzik duysa o yöne koşar.
İnsanlıktan uzak,hayvanca yaşar,
Ah birazda yüzde haya olsaydı...

Eğlenceden,eğlenceğe koşarlar,
Alkolün gücüğle esip coşarlar.
Bir kucaktan ötekine düşerler,
Ah birazda gözde haya olsaydı...

Onların sevdiyi yaz mevsimidir,
Vucutları teşhir etme yeridir.
Onlar için ar,haya çok geridir,
Ah birazda yazda haya olsaydı...

Ah Bu Tuzu Kurular! .....
Oldum olası bunlar,kanun,yasa tanımaz,
Çıkarları dışında başka işler sınamaz,
Çevresini kandırır,yaş tahtalara basmaz,
Ülkenin baş ağrısı ah bu tuzu kurular...

Ezilmişi ezerler,senaryolar yazarlar,
Kendileri sevinir,başkaların üzerler.
Karşı duran olursa,mezarını kazarlar,
Nalıncı keseri gibi ah bu tuzu kurular...

Ah Bu Zavallı İnsan
Ömür boyu aleme olmuş maşa,
Kimiye ağam der kimiye paşa,
Kullara kul olmuş etmiş tamaşa,
Kedi gibi ah bu zavallı insan...

Baktığında insan şekli var ama,
Şahsiyet,sevgiği onda arama,
Her fırsatta koşar durur harama,
Domuz cinsi ah bu zavallı insan...

Seyfet der bu insan değil bir hiçti,
Bunca yaşantısı ot gibi geçti,
Hayvanca yaşadı,Dünya'dan göçtü,
Hayvan nesli ah bu zavallı insan...

Ah O Ayran Çorbası (09.07.2006)
Sevdiğim bir nimettin şimdi gözümden düştün,
Çünkü hassas mideme velvele düşürmüştün,
Davula döndermişti mideler çok şişmişti,
Hayatımı kararttı ah o ayran çorbası...

Hatır,gönül misali,yoksa seni içmezdim,
Tuzağına düşüpte akla,kara seçmezdim,
Uykularımı bölüp WC 'lere kaçmazdım,
Gündüzüm gece etti ah o ayran çorbası,

Sofraya en ön safta gelişinden belliğdi,
Bizleri garip görüp gülüşünden belliğdi,
İlgisizliğimizden gidişinden belliğdi,
Midelere od saldı ah o ayran çorbası...

Her kes içtiler seni neden biz iki kişi,
Abi-kardeş arası kızıştırdın yarışı,
Rezil eyledin bizi dosta düşmana karşı,
Ağızdan zehir saçtı ah o ayran çorbası...

Titretmeye tutulduk,bizleri çok üşüttün,
O yaşlı anamıza battaniye taşıttın,
Düşmedin yakamızdan hastaneye taşıttın,
Zor düştü yakamızdan,ah o ayran çorbası.....

Ne bizleri terkettin, nede bir rahat verdin,
Benizleri soldurdun,Gürültüler çıkardın,
Sevenleri üzerek,hep sinsi,sinsi güldün,
Hayatta unutulmaz ah o ayran çorbası...

Bu Bozçalı kardeşler seni götü anacak,
Bundan böylemi sana temkinli yaklaşacak,
Yollarına çıkarsan,yeni yollar bulacak,
Unutulmaz bir andır ah o ayran çorbası....

Ah O Ayak Sesleri
Kimi zaman müjdeci,kimi zaman üzücü,
Kimi vuslata gider,kimi zaman küsücü,
Bazen sevgiyle koşan,Bazen kırıp gidici,
Çok şeyimi çaldılar ah o ayak sesleri...

Üzgün,üzgün yürürler ayrılanlar eşinden,
Bir çokları yürürler tabutunun peşinden,
Yaşadığım ömürüm hep bu seslerle doldu,
Artık çarpan kalbimde bir ayak sesi oldu...

İnsanın ömrü geçer bu sesi duya,duya,
Ne zamanki duymazsa,dalacaktır uykuya.
İnsanın yaşamında bunlar sanki bir rüya,
Müjdeye yaklaştırsa ah o ayak sesleri...

Akıl Akıl Olsaydı
Akıl,akıl olsaydı yaratanı bulurdu,
Yaptığı saçmalıktan biraz pişman olurdu,
İşletseydi o aklı bozkırlar gül olurdu,
O aklı kullansaydı,Daim mutlu olurdu...

Akıl,akıl olsaydı asla gönül kırmazdı,
Mazlumu,yetimleri itip,kalkıp durmazdı.
Öteleri düşünüp fazla hayel kurmazdı,
Bu fani dünya için,fazlaca yorulmazdı...

Biraz fazla düşünüp,geleceğe bakardı,
Bu hayatı sevmeden,ötekine satardı,
Sevapları çoğaltıp,yenisini katardı,
Aldatıcı dünyaya fazlaca bağlanmazdı....

Akıl Fukarasıyız! ....
Kullanmazsa o millet verilen zamanları,
Alamazsa Dünyada,ektiği hasatları,
Hep elinin tersiyle iterse fırsatları,
Varlığı istemeyen akıl fukarasıyız...

Rabbim her şeyi vermiş,almasını bilmeli,
Doğruyu doğru görüp,o yolda yürümeli,
Benlik,senlik kavgası ortada olmamalı,
Birliği sağlamayan akıl fukarasıyız...

Bayrak dalgalanmalı,ocaklar hep tütmeli,
Kahraman ataların izlerinde gitmeli,
Vatanı ana gibi yücelerde tutmalı,
Bölmeyi çare gören akıl fukarasıyız...

Öğretmen Seyfet derki gelin birlik olalım.
Bu kutsal vatan için,biraz kafa yoralım,
Sevgi,barış yolunda yurdu kalkındıralım,
Batıdan medet uman akıl fukarasıyız...

Akıl Ve Öfke
İnsanın bedeninde hem akıl hem öfke var.
Aklını kullanan zat öfkeden görmez zarar.
Öfkelenince kişi deli gibi davranır,
Hep Veli kul olarak vermemeli hiç zarar...

Her deliye bir Veli kul olmalı her evde,
Eşlerin arasında saygı olmalı evde.
Biri öfkelenince,ötekisi susmalı,
Biri deli olursa,biri veli olmalı...

Bu Dünya bir oyundur,herkes rolün bilmeli,
Yerinde sabır edip mutluluğu bulmalı.
Seyfet der hoş görüyle,mutluluk bulunmalı,
Hak,hukuk gözeterek,sevmeli,sevilmeli...

Akılsız Kafayı Ayaklar Taşır
Akılsız kafayı ayaklar taşır,
Nereye git derse orya ulaşır,
Hep ezilir,hep horlanır dolaşır,
Akılsız kafayı ayaklar taşır...

Bu kafa çok ayakkabı eskitti,
Buna uydum tüm işlerim ters gitti,
O emretti mecbur o yöne gitti,
Akılsız kafayı ayaklar taşır...

Her yüze güleni dost sandı gitti,
Yanlış karar verip azmı yürüttü,
Asla gidilemez yerlere gitti,
Akılsız kafayı ayaklar taşır...

Bozçalı der böylelerin çok gördüm,
At artık kafayı geri dön dedim,
Karşıkinden bir çok azarlar duydum,
İşte bu kafayı ayaklar taşır...

Akif'im
İstiklal Marşıyla anladık sizi,
Yerleştirdik kalplere sevginizi,
Şiirinde bulduk geçmişimizi,
Minnetle anarız sizi Akif'im...

Hayatın ıstırap içinde geçti,
Direncin bizlere çığırlar açtı,
Dürüstçe yaşadı,dürüstçe göçtü,
Rahmetle anarız sizi Akif'im...

Şiirlerin şairlere dil oldu,
Sinemizde goncalaştı gül oldu,
Öğretmen Seyfet'e doğru yol oldu,
İzindeyiz,sözündeyiz Akif'im...

Aklım Almıyor Dostlar......!
Unutmak çok kolay, unut diyorsun,
Duyduğun unutmak, kolay olmuyor.
Hepsi de geçici olay demiştin;
Bunca olanları aklım almıyor...

Her kes birbirine düşman kesildi;
Mazlumun günbe gün sesi kısıldı.
Yetimin,öksüzün yüzü asıldı;
Dünya sensiz kalmış aklım almıyor...

Ben insanım O'na değer veririm,
Rabbi'm için O'nu Sevip sayarım.
İnsanlıktan uzak nasıl yaşarım!
Bunca zalimliği, aklım almıyor...

Al Bayrak
Gökleri süslüyor ayla yıldızın,
Altında çağlıyor oğulun,kızın,
Senle gurur duyar baharın yazın,
Sana selam durur şanlı al bayrak...

Gölgende yaşarız,güvencen ile,
İstiklal Marşıyla sende güvence,
Şehidim anarım seni sevince,
Duygum umman olur şanlı al bayrak...

Seninle anılır kahramanların,
Örtüsü olursun O arslanların.
Ölürsem sarsınlar olsun kefenim,
Şair Seyfet sana kurban al bayrak

05.04.2006

Aldanma Dünyası...
Güvenme hiç kendine, aldatacak çok şey var,
Kimiye Cennet gibi,kimiye Dünya çok dar.
Bir yandan izdiraplar, öte yanda gülenler,
Bir seraba dönüşür,Dünya'da aldatanlar...

10.02.2007 Gebze

Alışamadım
Habire Dünya'da koş,
Her şey yalan her şey boş,
Dışardan bakana hoş,
Bense alışamadım.

Yine geçmişe daldım,
Yine uykusuz kaldım,
Hatırladım çok güldüm,
Düne alışamadım.

Biraz gezeyim dedim,
Şiir yazayım dedim,
Dörtlük dizeyim dedim,
Söze alışamadım.

Bozçalı'nın sözüne,
Uyku girmez gözüne,
Gerçeklerin özüne,
Girdim alışamadım.

20.02.2006