![]() |
Nevin Kalafatoğlu
.......İzm
Ne çok..........izm var hayatımda birden saymak geldi içimden içinden geçtiğim gözümden geçen işittiğim yaşadığım dokunduğum şöyle bir ve yaptığım sevgisiz ve sevgili......izmler hayret ettiğim şaşıpta kaldığım........izmler faş.....izm komün.....izm Kemal......izm fav.......izm ego....izm ...........izm ...........izm ...........izm ...........................................izm izm izm sevdiğim empresyonizm eklektizm mesleğim turizm 24.01.2004 Nevin Kalafatoğlu |
....Mız
Duyguların anları... anları aynılarımıdır.... şiirler............................imiz hayatlar gibi hayatlarımızın çaprazları yollarda geçer.... duygular çaprazları aylarda gezerken.........biz yolları geçerken...........ikimiz.. uzakları.........................mız. 07.11.2003 Nevin Kalafatoğlu |
21 Mor Posta
Kelimeler dökülüyor düşlerimden Binbir alem ve anılar Sanki bir çay saatindeki söylemlerimizin içinde Elimde kalem kağıt sana yakın harflerdesin İşte hani derler ya özlem hatır gönül Yazılır ya mektuplarda hasretlikler oysa Ağır inişidir uzaklarının bana senden Gözlerim takılır bir bardak suya Dalar gider Eylülün kokusu sarar odamı düşlerim Kokun karışmış tütün izlerine perdemin Dolanır hayallerimde bir ses Seni arar, sana yazmak için kalemim Gözlerim kapanır müziğin sesi içime işler Aklım senin diyeceklerim kelimelerim Ağzımın içindeki kalemi dişler Gülümseyen bir dudağa takılır gözüm Gecenın yansımasına asılmış bir cama gülümserim Ellerim seni özledi sevgilim Yansıyan rengindeyim mektubumun sana Uzun söze ne gerek Kalem kelamı unutsa ne yazar Sen okursun beni nasılsa Kağıdım mor o kadar 21 Mor posta... 03.09.3006/ LARA Nevin Kalafatoğlu |
A...........normal mi!
artık ruhu tembel sadece sevgi ve aşka açık açık saçık birazda kaçık yemek yiyen bol salata ......................bol balık ......................bol meyva içki içmez..şarap tadında takılı bir kadehle bir gece geçecek sarhoş biraz hoş...biraz mayhoş.. buzlu çay rezene kuşburnu nane biraz nargile kapuçino gül su teresi roka.. bol bol yoğurt ve dondurma.. uykusuz uykusuz *******de huysuz... güneş güneşli günlerde bir kelebek.. ateş...melek... duygu duygulu bir yaratık kızmamak için gülümseyen.. yumşacık bakan ve anlamak isteyen araştırıcı milimetrik anlaşılamayan anlaşılamayınca çıldıran bir deli varlık müziğe,şiire,resme,yıldızlara, denize, dağlara aşık tuvallere küskün korkak,kafası karışık ve seven varlık güneşte bir kaçık 22.12.2003 (şeffaf anlardan...) Nevin Kalafatoğlu |
Acı Haftası Şiirlerine...Avuntu...
önemlimi kimlikler önemli olan yürekler kafa sayımız kadar yüreğimiz var...geçmişimiz... bir okadar genimiz... biz bu duygularla gökteki yıldızlar gibiyiz tek bile kalsak... dayanır yureğimiz... enginlere sığmayız taşarız... bugunlerin bin mislinide görsek YAŞARIZ.... 27,11,2003 Nevin Kalafatoğlu |
Acınılan saire methiye...!
Bu Neydi... bu farklı yollarda, farklı yollarmıydı... Bu siirmiydi, yoksa romanmıydi... Bu yurek seninmiydi... yoksa... kiralıkmıydi... Bu bir oykumuydu... bir hasretin oykusu.... Bu yazılan bir yurek... bu anılan bir sevdamıydi... Bu farklı bir tarzmiydi... Bu değisen dunya miydi...adı trend olan... Bu bir 'ask'miydi yurek delen..! ! ! Bu sevgiyi anlatmak... evrene hakım olmakmiydi... Neydi................anlasılmayan.... sohret olmakmiydi... Soyle bana..... borçlusun...! 27.09.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Açmayan Yediveren Gülleri
uzun saçlarının olduğu zamanlardı gözlerinin parladığı habersiz gönüllerden gelen aşk seslerini bilmediği gönül çalanların cirit attığı günler ömrünün üçte birine konan ipoteklerini ödediğini bilemediler iki aylık gelin feryatlarındaydı oysa gözleri göremedi kimseler yılları sakladı hep bakışları yaban ellerden okunmasın diye örtündüler kirpikler süzüldü göz yaşları hep boşluklara mutsuzluk yıllarını beklediler oldumu şimdi bu nedir yaptığın kaçamak sevgileri ektiğin saksılarda yediveren güller bir ömür açmadan beklediler belki senin yüzünden Nevin Kalafatoğlu |
Adın Recep'ti
Sıradanlık mertebesine erişmiş olmanın Rahatlığı vardı sende... Hoşluğun sarardı dalga dalga insanları Konuşurken seninle gülümsemeler vardı... Espriler katardın en ciddi konulara Sen bizim çok şey beklediğimiz adamdın Yordukmu seni... Hani huyumuzdurya iyi iş yapan Yorulurya ülkemde... Sen tam Ilaydakolik olmayı oğrendiğin zaman... Bu iş buraya kadar demiyecek adamdin. Gitme.... Sakın.... Bizimle kal... Sana ihtiyacımız var... Seninle.. bu ülkede daha çoook nehirler... akar... 05.09.2003 Nevin Kalafatoğlu Sayın Recep Yazıcıoğlu'na.....bitkisel hayat günleri Ruhu şaad olsun... Nevin Kalafatoğlu |
Adını Sen Koy
Hep sevildim ben asık olundu bana Sebebı belli sevgimden olmalı, ilgim Sevgim o kadar cok kı, herseyim sevgi.. Diyebilirmisin bana canım, Senin sevgin mi! Ha! benim sevgim dağlar kadar Diyebilmek icin bana sormalısın degil mi, Sevgin benim içinse, olceri benim Benim sevgimse senın... Hadi olcelim, Bahaneler siradan canım, sorumluluklar... Bunlar kadınlarda da var, Unuttunmu biz esitiz, insan olmak Önce prensibimiz, yoksa değil mi? yanılıyormuyum sevdigim... Dogru degilmi bunlar. Aradakı fark mı? Sen herseyden onemlisin benim icin Sevdigimsin.Sense 'sen benim sevdigimsin, özledim seni ama....' Diyorsun bana, benim yasadıgım bunlar... Oysa pencereden bir merhaba...sevdigim... Merhaba...Yeterdi bana Her sabah senin le baslardı gunum Gecem seninle biterdi. Bir cevap alırdım belki yazdıklarıma... 27.04.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Aglıyorum Zıt
ağlıyorum... nedenmi... zıt bir şeyden... oldukça zıt gözyaşlarım iniyor... çağlarcasına... damlıyor damlalarım.. durmuyor... sevilmekten... anladınmı... sevmemek zıt ağlıyorum... insanların sevgilerinden... ektiklerim mi bu... zırt bir seyden... sevilmekten... ben ey nankör... ben onca sevgim varken... sen sen bana 'seni kim sevsin' derken bana hayatı zindan ederken...zırt ağlıyorum... sana bak 'yanıldın' derken sevilmemek zıtken oldu ağlamak pozitif birden.. duyguları donmuş olan sen sen negatif.. ben aktif pozitifmişim derken ağlıyorum zıt 22.12.2003 (bir toplantı yemeği anısına...biçilen yıllardı...ekilen tohumlar...) Nevin Kalafatoğlu |
Ağladı
hep gökleri arar gözleri kupkuru bulutları yakalar o bulutlar beyaz o bulutlar gri o bulutlar bazen kızıl çerçeveli damlalar yağmur damlalar ezgi damlalar hüzün ve acı sezgi damlar gözler gök teki rengi yosunlara yağan yağmurlar gibi gönül aşk ve sevgi deniz gibi göl gibi gözyaşı gibi gök yaşı gibi damlaları damladı sevgili ağladı Nevin Kalafatoğlu |
Ağlama
bir gönül macerasındayım düşümde figüran o yalnızlığın sesinden gelen feryat figan gezginim gene aşk acısını gördüm yüreğinde ağlama bebeğim üzülme sen bütün bunalımların altından kalkan kocaman bir yürek olacaksın bu daha ilk maceran ağırlığını hissedeceksin aşkın onca suskunluklarda ağlayacaksın yüreğim senin elim senin ben seninleyim ayakta duracaksın bebeğim hep ayakta duracaksın aşk olacak aşk ölecek bakacaksın ardından güzel anların bakışlarında binbir cicek açacak göklerde yıldızlar şarkılar söyleyecek sana belki yazacaksın belki en güzel tablolarını yapacaksın aşkın belki şarkılar dinleteceksin dinleyeceksin aşk için gülmeyi öğreneceksin öğreteceksin tut elimi gel benimle bak bütün kızıllıklar parlak güneş yarın daha güzel doğacak seninle..... Elif'(ler) ime şiirler.. Nevin Kalafatoğlu |
Ağlar Aşk Çiçekleri
donuk mavilerle kaçamaklar yaşanır sessiz kadın mevsimleri tüketir umutla bekler ölümü öldümü öldümü yoksa buzlar çözüldümü sevgili anılara gömüldümü .......................................'dudakları m yalana kanar ........................................yalan kana kana içilir ........................................senden kaçak *******den' (Umut Ülbegi) ulaşılamayan anlar bilinir sessizlik çöker omuzlarına ölünür.. kar yolları kapar umutları yollar donar sesler gömülür kardelenler filiz verir başka karlara der ebruliler unutulur sevgili buluşmaları ayrı mevsimlerde açar hercai sevgili ağlar aşk çicekleri 25.01.2004 Şair Umut Ülbegi'nin 'Sayıklamalar' şiirinden alıntılar ve etkileşim Nevin Kalafatoğlu |
Ahmet Haşim gibi
ağır ağır yürüdüm gün batımına ayaklarımda sular o sular ki günün kızıllığı var gözlerim ufuk kulaklarımda Haşim'den mısralar yaprak seslerini dinledim o bir adam ben bir kadın içimde rengimin solmasını izledim su yansıdı yüzümde ufkun rengi nar ben aşık olunca işte böyle oluyorum yar... Side'de gün batımı 04.07.2004 Nevin Kalafatoğlu |
Akan Hayatlar 1
ikiydiler..... iki olmuşlardı birken bir koca kalpten yuvaları yolunda papatyalar ekiliydi her bahar açan... ve kasımpatları... sıcaktı duvarları...kırmızı bir köşktü içinde pırıltılar saçan şamdanları bir somun ekmekleri vardı... birde aşkları... ve akan hayatları...... 13.11.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Akan Hayatlar 2
taa..... uzaklardan gelmişti. İstanbul büyülemişti.....yaşayan şehir.. duvarlarına dokunmuştu evlerin ellerinle.. tepelerine tırmanmıştı şehrin ışıklarını izlemişti *******in soğukluğunu hissetmişti o anlarda... koca bir adamdı....okuyacaktı.... ............................ simsiyah gözleri vardı...parlayan hayat dolu ve umut... birde sıralarda gözüne takılan sarı saç.. parlardı...saçları baktığında yıldız ışıltıları... rüya gibiydi gözleri...içinde kayıp giderdi bazen... bir parmak ucu kadar yakın... dünyanın sonu kadar uzaktı.... sarılıklar... aşktı gönlüne düşen...ulaşılamayandı.. ışıklarini görürdü İstanbul *******inde saçlarının evlerin pencelerinde....... arardı gözleri... simsiyah ve parlaktı gözleri....hüzünlenir... yaşla dolar....keserdi *******i...biçer... döverdi... günü geldi...ona elini verdi.... ince ve narin parmaklı yar........minicik elleri vardı. beyazlar içindeydi şimdi...... sevgili......ne kadar güzeldi... çok sevdi... onu çok.... taa...uzak diyarlardan geldi... oysa şimdi...uçuyordu yüreği... artık kara gözlü mert adam bir bilendi... büyüktü... değişmeyendi tek şey.............. aşk dolu yüreği... aklını almıştı aşkı................. ve bedenini... ama aşkını verdiği..... kıymet bilmeyendi...... ya şimdi... önünde hayat.......hesap ödeyendi.......biteviye.. ne memleketi kaldı geriye...ne anası... ne bacası.... nede toprağı... tutkulari...ve yanlızlık duyguları... cocukları bile eldi...canları... gözlerını açıp baktı... bunca yıl sonra baktı...baktı.... sarı saçlı..... huysuz...bedeni duygusuz... dünya sonu sonuçsuz...du! taa... uzaklardan gelmişti...İstanbula... ellemişti evlerinin duvarlarını... şimdi hissedebilmişti...soğuklarını....sokaklarını ... kelepçeler bağlanmiş.....yüreginde..... tek başına.... .....................akan hayatını... 14.11.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Akan Hayatlar 3
Uzun boylu sıyah saçlı badem gözlü bir güzel salınarak yürüyüşü içgüdüsel gözlerinde hüzün ve onca yalnızlık gençlik heyecanları çok tanıdık sinyallarini dağıtırken aşk aradığının hemen yanında..........o yaşlarda hakim..... o bilinen saflık... nedense o yaşlarda hep yaralı ceylandık...... anne kumar...baba içki.... para pul... iş ve ne varsa.... unuttukları....sözüm ona.... modern hayatlarının tükenen sevgilerini anla vakit yok...kendilerine ait ve canlarına kimsesizlik meyvesi...sevgisizlik bebeği.. yapayalnız...hayat arardı..nefes alınan anlamsız yuvanın yaralı kuşu......mu içinde güzel bir yuva kurma düşü...o nu Akdenize uçurdu.... sıcacıktı Akdeniz üşümüyordu... neşeli hayat dolu arkadaşlar...yaşardı... maskeli yüzler...vardı...gizli... binbir kahkaha...atan..... şık ve hoştular...dünya köşelerinden insanlar.. cıvıl cıvıl yaşayan... ...deniz... kum......yıldızlar.... mehtap... yemek... içmek... eğlenmek...aşik olmak...tı hayat ismarlama program... şehrin erotizmi.... inanılmaz enerji...... afrodizyak bir hava... müzik... dans.... yapay sevgilerin........ rüyaların şehri... pembe dağlarla kaplı onca güzellik... unutulan... Akdeniz gizemli.... şehr-i Antalya...ahhh dedirten... görmez bazen...... sevgililerden...gözler kör... yıldızları...ayı... nede beydağlarını............. badem gözlü güzel kız olma aşık... sonu yok mevsimlerin... burada... sönmesin gözlerindeki ışık öğren bunu...kesme bileklerini...kanatma yüreğini... alışik... kimseye... hele sahte aşklara.... boşuna....kanma onca yanlızlik varken ruhuna kıyma... yaşat... ..................................dedik sana.... ahhh dinle... ama yaşamak bu..... işte..... evde...aşkta... akan hayatlarda......... acımasızcasına.... bu... işte 14.11.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Akan Hayatlar 4
onca yoksulluk vardı... üç garip yavru... bir abla iki oğlan... oğlanın gözünün feri..... yok öbür oğlan yürüme ozürlü.....idi. abla büyuk...fiziken çocuk... o yaşta yüzyılları geçkindi ruhu... anne...günleri sayılı.... baba....yatalak.. yoksulluk..... yokluk...yok yoksulluk... bilmedikleri şeydi... yaşamlar tesadüfi.... varlık kendileri.. varlık bir damla çocuk yüreğiydi....hayat ismi abla.... ruhu yüz yaşinda... aileyi taşıyan... akan hayatlarında.... 15.11.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Akan Hayatlar 5
Sevgisi çoktu düşünde dağıttığı...düşüncelerinde... bir yalnızlıkmı vardı kendisinde... yada yanlışlık... yaş kırka yaklaşmıştı...yanlız yaşanan... onaltısında bir bebek...ti hayatına dalan.. yirmisinde kocaydı hayatından çıkan... hayat yollarında yanlız gezen yıldızdı...bu günlere akan... aynaya baktı.....nekadar güzeldi... vede alımlı...vede fütursuz... oğluna baktı....nekadar yakışıklı... ve kocamandı.. artık onun...onun olan...bir hayatı vardı.. artık yalnızdı...beklediği anlardı... çaresiz... kaçınılmaz olan.. akıllı eğitimli ve güzeldi... kadındı...onca yaşanmayan... bunca yıl...iş... oğul.. ve ona verdiği sevgi vardı... yaşamının ona bir borcu vardı... sonunda anladığı... şimdi üçüncü adamdı... ellerini uzatan... yeni bir sayfaydı yaşanılacak olan.. acabalar vardı... korkular.. belki belkiler...mutluluklar... acılar...neler..neler... akan hayatında.... 15.11.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Akan Hayatlar 6
Boğazın prensesi.. istanbul hanımefendisi.....idi.. kadınlığın tüm ince çizgileri... ................................zariflikleri.. yürüyüşündeki eda.. bakışındaki derinlik... güç.. gözlerindeki anlam.. aklın tüm incelikleri.. yaşanan.. bir beş cayı sofrasında anlatılan.. yaşanılan... ................................... güneş bir başka batar vaniköyden..di vapur dumanları haber verir.....di sevgilinin gidişleri.. elveda nidaları.. ve gelişleri..ni anlatrdı kaptan.. sardunya kokan.. köşkünden.. onca güzellikleri hissederken.. beden.. ve ruh.. yaşarken.. derken.. .................................... şimdi sevgili avrupa seferinden gonderilirken... mektuplar... saçılırken yerlere.. kuru gül yaprakları.. yırtılırken duygular. zarfın.. kağıt sesinde... kokardı.. misler.. giden mektuplardan.. memleketten.... sevgiliden... yazılırdı Paris.. ve aşk..gönüllerden... aşktı mektuplarda yaşanan.. hasretin anları.. yalı bahçelerinde.. yaz akşamları... hasretle soylenen.. sevgiliye şarkılar.. udun sesleri.. bir kapı bahçeye açılan sokaktan.. ve çanı.. çalınan.. nişanlımıdır.... diye yürek hoplatan.. bir heyecan.. bir carpıntı.. kalbini kaplardı......ve..bedenini. süzülürdü gözlerinin... gölgeleri ölürdü o anlarda..ruhunda hasretlikler.. dokunan parmaklardı... akardı.. elektrikler.. ................................... o............ ruhu prenses..... şahane güzel..ve çok özel... bekledi uzun anlarda...gözyaşları..beklendi ne yazlar.. ne güzler gelmedi...sevgili gelemedi.. tarumar oldu.... anlar.. sevgili gitmişti...ince hastalık idi... ruhunu teslim etmişti.. ağıtlar... ahlar.. hasretlik.....günde.. aşkın ebediyeti yaşandı yüreğinde... mevsimler geçti..... meyveler.... vermedi.. bedeninde.. sevgilinin güleri.. dolaşırdı.. raflarda... kitaplarda.. sayfalara anlattılırdı masallar.. şiirler... kuru gül yaprakları.. anılar...... kalan o mis gibi kokular.... iki damla yaştı....... ve Paris.. hep anılan.. akan hayatında... hala...lar....güzelin... istanbul'da boğaz'da...... bir gün.... beş çayında.. bana.... 17.11.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Akan Hayatlar 7
elinde bir gül dalı dudağında bir şarkı gözlerinde pırıltılar vardı... o bi çigandı... deli dolu yüreği..elinde çiçekleri... güller.... beyaz... sarı...kırmızı.... pembe... sunardı her önüne gelene... manilerle.. esmer teni parlardı...saçları gece... beli ince..ve kıvraktı... sanki... Endülüs'te bir rakstı... kadıköy iskelesi akşam gelen sevgili seferi...beklenen sevgili... beklerdi sevdiğini... bilmezdi varlığını....kendisini... her gün bir gül alırdı ondan...bazen sarı...bazen beyaz.. bazen pembe.. bazen kırmızı.... bilirdı sevdiğinin ruhunu... o gün anlardı... canı yanardı... içi giderdi.. kurtarmak isterdi... onu nankör sevdiğinden...kıskanırdı... hep gözlerini arardı gözleri...ama bakmazdı ona sevgili.. hüzün dolu gözleri...hep yıldızları arardı yerlerde.. ahhh bir ona baksaydı... ve aşkı ona aksaydı... bütün gülleri saçlarına taksaydı....... tüm düşleri...hayalleri... .................geçen çok zamandı... gelmiyeli sevgili... onca insanlar indi... Karaköy vapurundan... ne poyrazlar esti... ne lodoslar... sisler büründü günler... geçti seneler.....ışıklandı noel ağaçları... ağladı bayramlar....gönlünde yaşayan tek adamdı... renkleri olan.... çigan kızı bekledi... hep bekledi güllerle... Kadıköy iskelesinde... hüzün çöken gözlerle... sesinde vurgun şarkılar... vardı... inleyen nağmeler.. gönlünde tum kıtalarda yaşanan hazan... tükenen güzellik... neşe... ümitler...içindeki raks duygusu... gözlerinde buzların donukluğu... dudaklarıydı konuşan...manilerle.. elinde gül.. ekmek parası.. ........................ tanıdık bir sesti gelen... onca yıl unutulmayan... yılların yorgunluğu gözlerinde...belli yemiş bir darbe... feleğin çemberi... dönmüş ruhunda... bir beyaz güldü istenen... hasrettlik kokan sesle sevgiliden... gözler... gözlere takılı... ezelden beri beklenen... son gülünü istiyordu.. beyazdı... gülü gönülden.. ölmeden.. dökülüyordu sözcükler... pişmanlıklar...sevdiğiydi... bunca sene beklenen... cigan kızıydı aşık olduğu... onu bırdaha görmeden... ölmek istemediğini itiraf eden... akan hayatlarının gerçeklerini... geciktiren... koşarken yitirilen.. geri gelmeyen zamanlarda... sevgiliden dinlenen... dans ettiren... GÜLLER....le... 19.11.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Akan Hayatlar 8
27 idi sayı yaşanmışlıkları... yaşamları sevgileri...sevgilileri...umutları...gelecek planları... dünyalıydılar adresleri İstanbul... bizim gibiydıler tıpkı....insandılar... hayatlar.. cocuklar...aileler..geçmişler... gelecekler.. vardı... günahları ve sevapları..sıradanlıkları.. herbiri değerdi...değerliydiler... sanatçıydı biri.. bilinirdi.. adı Kerem..........di tanımazdık çoğunu... şimdi tanır olduk... hepsinin akan hayatları..masalları.. bilemediğimiz rüyaları......vardı 27 güldüler onlar... ayrı renklerde... bır demet oldular... gün perşembe.... kıpkırmızı........ neden yok...mantık yok..hiçi çoktu.... onlar.... bombalarla öldürüldüler... akan hayatlarında............... terör kesmişti yolları... Kadir Gecesi'nde gömüldüler... Nevin Kalafatoglu 21.11.2003 Ruhları şad olsun... 4 bomba haftası.. çiçekler atalım bomba noktalarına... dualarımızla analım... bu gece... hırıstiyan... musevi..müslüman....Türk... Ingiliz... dünyalı... ne olursa olsunlar yapalım.....anlamları olsun hepsinin ölümlerinin.. barış ve sevgi.. hepimizle olsun......ve daima... Nevin Kalafatoğlu |
Akan Hayatlar 9
boğazların sularını yararcasına geçmişti günler.. o günlerde kalan sevgililer.. sevilenler... vardı... hatıraları vardı gözyaşlarının izinde... nankörlükler...unutulamayandı...gözlerinin izinde.. bir gün telefon çaldı... vapur dumanı yükselirken iskeleden.. ses vardı..derinden..bir kırık ses... onca nankörlük kokan..yılların ardından... özlem....kokan... yürek yakan...kalp dağlayandı... iki billur yuvarlandı sessizce...pırıltılardan.. o zeytuni bakışlar karardı...ağlandı.. karşılıklı...yürekler dağlandı....sessizliklere hazanlar... mesafeler uzundu...kilometreler vardı... aşmak ise bir andı... aşılamadı...sadece ağlandı... gönlüne düğüm üstüne düğüm bağlandı...bağlandı...... o af olunamayandı... 04.12.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Akan Hayatlar10
sayısı bır köy kadardı... aileler vardı.. içlerinden biri... verendi gerisi alan... alan tüketir..veren üretir denge bumu adalet bumu... bakınca yiyenler elmayı agaç bizim dediler ağacı sulamadan meyvesini yediler ağacı eken dağıtırken elmayı dikkatli yutun her lokmayı demişti erken derken eken adam gitti elma bitti tüketen çok üreten yok 10.12.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Akdeniz'li
Olimposun dibine dibine bir yol Çavuş köyün sakin limanı gönlü deniz sessiz sesiz bir arya tuturmuş gider suların renginde menevişler gözlerin üstünde dağların tozu cebinde metelik yoktu herşeyi umursayan serserim bir somun ekmek ve aşk ile doydu nevin kalafatoğlu Nevin Kalafatoğlu |
Akdeniz de Romans
Uzayan kıstır, Bir buluttur beydağlarıustunde gezen Hala gitmeyen, Neden. Bir denizdir isinmayan, Bir turkudur, Yanık yanık dağlarında yankıyan. Neden nedendir Bilinendir Adı savas. Hayır savasma sevis, Boyle buyuduk biz, Yasamaktan utandık, Lafla yuruseydi gemiler, Akdeniz Bos savsata, karızmatık soylevler. Kenti olurdu asklarin, Alanya, Side, Belek, Kemer. Larada kadehler, Gitar koncertoları limanda, Kaleici nostaljik asklar Apollonik'te batan gunes Alanya'da gokkusakları Kemer'de barlar ve mehtap askları Tekirova, Tahtalıdağ, Ücadalar Kumlucada esen meltem Finike'de portakal Sokaklar mis kokar çiçeklerle Kas baskadır, Kalkan baska, Demre baska Ask yasamak Akdenizde bambaska Mordur dağlar, gun batimi karısır Sular mavi mavi, mavilerle yarısır Kizillikları, Seyreyleye dağları Beacpark, baska bir ask Baska bir cennettir Muzik muziktir, sanat sanat Aspendos, Side, Cam Pramit Guzu, yazi, bahari Beydağlarının yaylaları Asklarin sehri, dağların sevgilisi Denizin sesi Binbir ulke, binbir insan Goneşin sehrinde hep Akdeniz' li Nevin KALAFATOGLU 06.04.200 Nevin Kalafatoğlu |
Akdeniz...Ege...Marmara...
güneyin gümüş renkli kızı... parlaktı...güneş... sakin ve sessiz.. dağları selamlardı deniz... Akdeniz... günün batmadığı... mavili zarif hazan renklerini kucaklamıştı.. o pırıl pırıl deniz... taş evleri.. balıkcı ağları.. zeytın ağaçları.. muhteşem imge.. Ege... Hazan kaplamıştı..çınar yaprakları.. yollarda...barbunya balıkları.. ve batan güneş.. insan insan koşuşturmalar.. pür telaş..bogazı yaran aşklar.. hasret.bakışlara.. burası Marmara ben seyyah... ya sen... vasfın ne ola... olsa olsa.. üç deniz... nerede Karadeniz... gönlümde...yer ala... yenı yolculuklara.... 04.12.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Akdenizde kayboldum
içimde binbir medcezirler cakıltaşlarında bıraktığın izlerdi anlardan kalan bir gül bahcesi kızıllığında döküldü gülümün yaprakları deniz dalgalarında savruldu anılarda Akdeniz akşamlarının sesi buluşur aşkla Mersin 'e koşuşur Antalya sevgimiz denizin dibi gibi derin aşk esen denizin meltemlerinde sevgilim salınırken rüzgarlar yelkenlerinde teknelerin beni senden alır med cezirlerin güvertede salınır bedenlerimiz gökyüzü senin yıldızlar benim gözlerim de pırıltılar senin gözlerine akar ışık huzmelerim yetermi bilmem sarhoşluğum mısralarına vurulmuşluğum şiir şiir okuduğum ruhumun medcezirlerini bulduğum Akdenizde kayboldum 05.04.2004 Nevin Kalafatoğlu |
Akdenizli
Olimposun dibine dibine bir yol Çavuş köyün sakin limanı gönlü deniz sessiz sesiz bir arya tuturmuş gider suların renginde menevişler gözlerin üstünde dağların tozu cebinde metelik yoktu herşeyi umursayan serserim bir somun ekmek ve aşk ile doydu nevin kalafatoğlu Nevin Kalafatoğlu |
Akdenizli Yar
elinde gül ve gitar gönlünde aşk ve sabır dudağında bir tebessüm gözünde pırıltılar Akdeniz ol yar Akdenizli ol yar 06.02.2004 Mutlu Ayar için görev tanımı Antalyalı Şairler ve Akdenizi Seven Sanat Dostları grubu Nevin Kalafatoğlu |
Al....
Al beni al renginin içine Al beni koy al renginin içine Al beni al kalbinin içine.. Al beni al dudaklarının içine.. Al beni al al olmus avuçlarının icine.. Al beni Al Nevin Kalafatoğlu |
Alabora olmadan
bahar koku toprak can doğada yaşam sen ben o eskimiş anılar sende kalan bende kalan anılar harf boyutunda karman çorman bahar hep böyle yaşanan duygular karmaşık geçti zaman eski baharlardan kalan biz aşkımız yaşamımız yeni bahar mutluluk alabora olmadan yaşayalım bu nisan 16.03.2004 Nevin Kalafatoğlu |
Alamor
duydumu bilmiyordum... yüreğimin sesinden başka bir ses yitik güzlerin sessizliğindeydi çığlıklarım bir mavi deniz görmüştüm benim sevdiğim mavilerdendi, rengi alamor köpükleri turkuaz çırpıntısında suların rengi kar beyaz dinlediğim sarkılar söylediğim sözler yansıdı dalgalardan mor deniz vurdu dağlarımdan çakıltaşlarıma içinde yıllanmış anılar şiirlerde saklanan imgelerdi alamor mavinin, denizin sesiydi hıçkırıklarımda katledilmiş susmuş prangalar mor bir aşktı kitlediğim baharlar ben sustum sevgili sonsuza kadar bir sarkı dinlerken ismi lal nedensiz heyecanlarım, susku yankılar senin kıyıların mavi benim içim mor yar henüz hüzünlerdeyiz biz ikimiz gelemesin özlediğimiz baharlar... 28/12/2005 SİDE Nevin Kalafatoğlu |
Albeni
İlkleri sevmek sevgili ismim gibi yeni gül goncasıdır rengi kırmızı albeni sevgili sevgilim 12.02.2004 sevgililerin hepsine sevgilerimle Nevin Kalafatoğlu |
Alışılmamamış bir senfonin sebebleri
sanki farkedilmemek gibi alışılamamış olunmak yok sayılmak onca varken ağırlığını hissederken hayatın varolduğun hersey yok olmanın sebebi gibi değilmi o kadar cok uzaklardasın ki topluiğne başının önemsizliğinde noktasın kolay gibi gelen hemen cekip cevrilen sanki ama celik nasıl ezilmezse kolay kolay minicikte olsa iğne ve direnci bir nokta da olsa cüssen yok edilemezsin diren farkedilme noktalarında dur can acıtan olunur belki bilinemediğinden alışılmamışlığın gölgelerinde gezinirken bırakılan yaşam vardır avuçlarında senindir insanlar uzak gönlün hüzün gözlerin derin sevgi bekleyen Nevin Kalafatoğlu |
Amator sairin sevda gezintileri...
Seni gordugum anda hissetmistim sicaklığını bedenimde.... kokun sarmısti dunyayı ayaklarım kesilmisti yerden içime cekmistim, ciğerlerimi doldurmustum havam diye... hasretle bekleyen askımi sonbaharima kanatlarını cırparak gelen kelebeğım konmustu sevda dallarıma... Ilkbahar gelmisti yeniden bana merhaba demisti papatyalar, irisler, anemonlar merhaba yeniden varolusuna sevdamın bir beyaz gonca gul olmustu sevdam kıpkırmizi gullerle askımı gondermistim ona ismini sevgi kelebegim koymustum... ben senin askım, sevgi kelebeğim benim... 26.09.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Amerika go home…
Senin sıcacık yüreğin var tıpkı Akdeniz derinliğin Ege ve benimsin ormanlar kadar çoksun sen lale kadar hassas çakıltaşları kadar olgun kum gibi sonsuz ben gibi yalnız sen morum ben mavin sevgi eflatun begonvilli ve kekikli bir aşk bizimkisi Amerika go home… LARA 02.07.2006 Nevin Kalafatoğlu |
Ana Dolu yum
ben asırların icinden gelen ben asınmıs dağların deli ruz garı ben dogurgan vatanın bereketı ben sesi medeniyetlerin ben vareden kadın anadoluyum sen asırların izi sen ruzgarları azdıran guç sen bereketımın nedeni sen askını bana veren adam erim erkegim siz benim rahım sifatım meltemler estiren neslim siz geleceğımızın nedeni siz yenileri yaratan eserim canlarım cocuklarım hepiniz benimsiniz bense dunyada tekim yakın ağıtları, tutturun turkulerı kutlayın beni siz bedenlerimsiniz.... Nevin Kalafatoglu.... 11.05.2003 anama, ailemin tum analarına, butun ana olmus, olmamas kadınlarımıza ve anadolumuza Nevin Kalafatoğlu |
Anılar
bir gonca güldü gözerimi açtığım hayat beyaz bir gül yapraklarındaki ince menevişler dudaklarımda vişne kupkuru bir güldü sonra ben bütün serüvenlerini andığım şu anda dünya uyuyordu uykusuz gözlerimde gül goncası aşkın duygularım bir katre ömürdü uykusuz anlar o an kapadım gözlerimi aklıma takılı zamanlar parmak uçlarındaydı ateş bense soğuklara dokunuşlarda seni yaşamaklar ızdırabı içindeydim iki damla yaştı anılar yıldızlar daha dökmemişti yakamozlarını denizin karanlık yüzüne açtım gözümü hemen seni yakalarım belki düşlerimde diye birden kayboldu .................anılar 01.05.2004 Side Nevin Kalafatoğlu |
Anılsın Gün Aksın Irmaklar
deniz seslerini terkettiğim akşamdan dönüşümlerini yaşadım duygularımın kırkladım gözlerini insanların şiir okudum ağladım su akar bir terasın üstünde biraz balık biraz şarap biraz şiir okudum gözlerinde ne ümitler ne sürgünler ne aşklar yorgun vücutlarından aktı gözlerime duygular şiir dedi biri ummazdım yazdım okudum dedim ki nasıl üçüde kadın birde ben dördüde kadın baktım yürek seslerine hüzün yazgılarının bu nasıl bir güzdü gözlerinde temmuz sıcaklarının sesler kesildi nehirin sessizliği sardı ağaç dallarını sallandılar şiirle bakakaldı kırklar afalladılar alınterlerinde aşkları yitirilmiş anlarını andılar yoklarını manavgat ırmağına saldılar neşe olsun istedim birazcık yüzlerinde onları dinledim küçük hikayelerinde ayrılık karanlıkları cöktü akşamın ırmak titredi yüzlerindeki hüzün bir bir delindi bir keyf yaşattım kırktılar gülücüklerinde bir keyf yaşadım binkırktılar hüzünlerimde sevindim sevindim iyi birşey yaşadım insanca yazdım delice sarhoş sarhoş bu günde böyle bitti kısa günün karı cok hoş cok hoş sevgili personelimle yenen bir güzel yemek anısına anılsın gün diye emeklerine saygı vesonsuz sevgilerimle.. Nevin Kalafatoğlu |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:17 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.