Yusuf Şans
 

__________Şeytan Diyor ki________

Kır kirişi,
Koş deli gibi,
Sarıl sımsıkı sarıl........

Şeytan diyor ki! ...
......

'ki bende aynı fikirdeyim...
................
Deli’miyim neyim gecenin bu vakti.....

Yusuf Şans

___Soru ne? _____

Soru ; Soru Ne?
Cevap; Soru 'Ne'
Soru ; Cevap Ne?
Cevap: Sorun Ne? Neden? Nereye?

Yusuf Şans

“143. SAAT”

Ayrılığın üstünden 143 saat geçti,
Ben sustum artık zaman ağlıyor,
Gözler sisler ardında gizlenmiş,
Eller sevgisiz üşümekte,
Öğrenmek böyle oluyormuş demek,
Öğrenmeyi de öğreniyorum sayende,
Doğrulmayı birde,
Diz çökmüşlüğümden, ruhumun bataklığında,
Ayağa kalkmaya çalışıyorum,
Kızgınlığım, en yakın dostum oldu,
Beni de yoruyor epeyce ama,
Yine de korkaklıktan iyidir,
Onunla hiç birşey olmuyor,
Yazık olmaktan başka,,,
Herneyse,
Artık saatler kendini sayacak,
Ben seyredeceğim,
Seyredeceğim,
Kızgınlığım, aşkım, ve ben
Açık denizlerde,
143 martıyı gözlerimle okşayacağım,
143 deli dalga ile dalga geceçek,
143 gemi batıracağım,
143 kulaçta,
Geçeceğim karşı kıyıya,
Yine de gerçeği değil,
Yüreğimin gösterdiğini seçeceği.......

Yusuf Şans

“71. Saat”

Ayrılığın üzerinden 71 saat geçmiş,
Neden? sebep ne?
Bilinmiyor,
Yetmişbir saat,
Dörtbinikiyüzaltmış dakika ediyor,
Acı dinmiyor,
Can, can kaybediyor,
Kan, kan kaybediyor,
Ne? Neden? Ne zaman?
Kimse bilmiyor,
Hava ağır,
Göz kapaklarım gibi yorgun,
Kalpler duracak da nerdeyse,
Hasret durmuyor,
Bir gözyaşları durdu,
Bitmiş diyorlar,
Yetmişbirbin gözyaşı,
Ayrılığı sulamış,
Demek bu yüzden,
Büyüdükçe büyüyor,
Velhasıl 71 saat geçmiş olayın üzerinden,
Sanki 71 kamyon çarpmış,
71 yıldırım düşmüş üzerime,
71 kurşun yemiş,
71 yerimden bıçaklanmışım,
Yine de; ne ben ne de başkası,
'Neden'i sorguluyor! ..

Yusuf Şans

“93. Saat”

Ayrılığın üstünden 93 saat geçti,
Yaralarım kanamaya devam ediyor,
Her saat bir umudu katletmekte,
Sanırım bu yüzden 93 saattir,
93 saattir güneş doğmuyor,
Özlemeyi özledim,
Adam gibi,
Hasretleri özledim,
Bilirdim biterdi,
Bu nasıl iş anladımsa arap olayım,
Bu nasıl iş bir türlü bitmek bilmiyor,
Susmuşluğum isyanımın dili,
Sessizliğim haykırışım bunu bil,
Varlığın yüzünden sebepsiz değil,
Dağlar bile saat saat eriyor,
93 saatde 93 yaraya,
93 avuç tuz,
93 damla gözyaşı,
Ayrılığın üstünden 93 saat geçti,
“nasıl”ını bir ben biliyorum.......

Yusuf Şans

11. Gün

Ayrılığın üzerinden 257 saat geçmişti,
257. saatte kalp durdu,
Nabız sustu,
Kuşlar uçuştular alaca karanlıkta,
Bulutlar inadına kapkaraydı,
Soğuk ve buğulu sesler işitildi,
Soğuk buğulu ve kararlı,
Mutluluklar dilediler,
Eminim içtendiler üstelik,
Ve üstelik,
Nasıl olacak sa ayrı ayrı?
Haklarıydı da,
Mutlu olmak yani,
Olabilmek bir şekilde,
Dilim varmıyor ya 'yetinmek' işte,,
Yetinmek üçle beşle,
Herneyse,
Artık ne gam, ne keder,
Birgün bir prensesin,
Yakan öpüşüyle uyandırılmak,
uyandırılmak ümidiyle
Artık hayat da bitkiselleşti,
Saatime bakıyorum da şimdi şimdi,
Ayrılığın üzerinden 266 saat geçmiş,
Tam 266 saat,
11 gün ediyor,
11 günde 11 çocuk öldü içimde,
11 günde 11 parçaya bölündü kalbim,
Öncelikle bunun için özür dilerim,
Ama ancak,
ancak 11 gün dayanabildim,
Seninleyken sensizliğe.........

Yusuf Şans

14. Gün

Ayrılığın üstünden 14 gün geçti,
Sensiz, tam 2 hafta,
Sensiz, tam 14 gün,
Sensiz, tam 336 saat,
14 gece uyumak,
14 sabah uyanmak istemedim,
Bir de şu cep telefonumdan,
Hiç ama hiç bu kadar,
Bu kadar nefret etmedim,
Zaman da yoruldu artık kendini saymaktan,
Bu yüzden yavaşlığı,
Ben yorulmadım,
Duruldum belki biraz,
Biraz da vuruldum taa ciğerimden,
Zor nefes almam da bu yüzden,
Ama yorulmadım,
Tuhaf! ..
Seyrettiğim filmlerden bazı sahneler,
Ve birde şarkı sözleri çıkmıyor aklımdan,
Birde sen tabii, bir de sen.....
Ve Ayrılığın üstünden,
14 gün geçti,
14 sözcük,
14 anı,
14 ses,
seçmek istedim senden,
henüz başaramadım,
inadına hala herşey seni hatırlatırken.......

Yusuf Şans

15. Gün

Ayrılığın üstünden 15 gün geçti,
Nerde kalmıştık? hatırlamıyorum,
En son nerede gördüm seni,
En son ne zaman sarıldık, adam gibi
En son ne zaman ve nerede söyledin,
Beni çok sevdiğini,
Ya “Unut artık” diyen bu ses senin mi?
Unutmak istediğimi kim söyledi,
Tanısaydın eğer,
Bende ki “seni”
Benim gözlerimden bakabilseydin sana,
Hele hele, bir daha bakmamacasına,
Anlardın! .. anlardın belki,
Belki birşeylerin akıp gittiğini,
Öz benliğimizden,
Parmaklarımızın arasından sızarak,
Telaşımsa,
Senden hiç değilse,
Bir kaç şiir çalmak,
Gider ayak,
O mağrur, ama mağlup gidişine,
Bakmamaya çalışarak,
Kolay yaşanmıyor böyle aşklar,
Ve böyle olmayınca aşk,
Acılarda böyle olmuyor,
Velhasıl-ı kelam,
Saydın mı bilmem ama,
Ayrılığın üzerinden 15 gün geçti,
15 çiçek soldu doruklarımda,
15 çile çektim çekilmeyesi,
15 kahır gülmekte hala halimize,
kahrolası! ..

Yusuf Şans

16. Gün,

Ayrılığın üzerinden 16 gün geçti,
Ve ben
Hala ve herşeye rağmen,
Seni Çok Seviyorum,
Zor sorular sorma ama bugün noolur,
Ben duydum duymak istediğimi,
Sen de yüreğinin sesini duy,
Yarım akıl,
Keyif çakır,
Konuşturma beni,
Bir nefes olsun,
Çekmeden içime rahat rahat,
Bir an olsun,
Korkmadan yokluğundan,
Sen sus noolur,
Bırakma kendi halime,
Beni de sustur....
16 dilek tut içinden,
16 türbeye bez bağla,
16 günlük acıyla sularım umutlarını,
Bana bırak seni, sen bana ağla.....

Yusuf Şans

17. Gün

Ayrılığın üstünden 17 gün geçti,
17 gün aradan,
17 ağır yaradan,
17 günlük komadan sonra,
Bugün,
Nefes aldım,
17 gün sonra,
Aradaki 800 kilometreye rağmen,
Sen kokuyordu atmosfer,
17 çiçek açtı,
17 çocuk güldü,
17 çığlık patladı içimde,
Seni sevmemenin imkansızlığını anladım,,,,,

Yusuf Şans

18. Gün

Ayrılığın üstünden 18 gün geçti,
18 yol yürüdüm,
18 yıl yaşlandım,
18 yıllık hasret birikti,
Seni çok özledim,

Yusuf Şans

19. Gün

Ayrılığın üzerinden 19 gün geçti,
19 kez öldüm ve dirildim,
19 gece uyudum,
Uyku denebilirse,
19 bin kere gitti elim telefona,
Arayamadım,
38 paket sigara,
ve 19 yemin içtim,
Tutamadım,
Ama umudumu tuttum içimde,
Nedense! ...
19 kızgın şişle dağladım gözlerimi,
19 kanlı yaşım aktı içime,
19 kez hıçkırarak ağladım,
Bugün birtanem,
Ayrılığın 19. günü,
Ne yarını ne de dünü
Ne de seni! ...anlayabiliyorum artık,
Sadece,
19 öpücük gönderiyorum,
Yerini sen seç aşkım! ...
Ya dudaklarına! ....Ya da alnına! ....

Yusuf Şans

3. Hafta

Ayrılığın üzerinden 3 hafta geçti,
Tam 21. günde hislerimi,
Bildiğim sözcükler anlatamıyor,
Ben gördüm göreceğimi gözlerinde,
Gözlerinde öldüğüm gibi,
Gözlerinde doğdum,
Laf olsun diye söylemiyorum inan,
İnan aklım almıyor,
3 koca hafta
ve bunca acıdan sonra,
Hiç ama hiç ayrılmamış gibi! .....

Yusuf Şans

360 Derecemdesin

Seni hiç aramadım biliyormusun,
Ne yöne baksam sen,
Her yerde sesin,
Sen yaz-kış gece-gündüz,
360 derecemdesin,

Yusuf Şans

Adını sen 'Koy'

Öylesine yola çıkışlarımızdan biriydi,
Bir sağa,
Bir sola dönüvermiştik öylesine,
İş ki! ...

Deniz koyu lacivertdi,
Gökyüzü koyu gri,
Bir de koyu kara sevda başımızda,
Karadeniz sahilinde bir koy,

Sen de yaşadın o anı,
O anı sen de biliyorsun,
Yetiş ki aklım yetmiyor,
Var adını sen koy....

Yusuf Şans

Aheste

Bakakaldığım gözlerinden, süzülen hüzün,
Hayalerimi saldığım çayırları kurutmakta,
Oysa güzeller güzeli yüzün,
Yüzün arıtmakta kabuslarımı,
Çığlık çığlığa susmalarımı,
Yaz mavisi basmalara sarmak,
Senle karmak aşkı,
Deste deste, bestelemek istiyorum,
Velhasılı hüznü, aşka katık edip,
Aheste aheste seviyorum seni,

Yusuf Şans

Aklımdan Geçenler

Kartopu gibi büyüyerek,
Giderek semiriyor bu aşk,
Bazen kıskançlık,
Bazen de korku kemiriyor ya hani,
Aklımdan geçenlerin uğultusundan olsa gerek,
Seni duyamıyorum bazen,

Oysa sırf içinde “sen” geçiyor diye,
“Sen”sizliği bile sevdiğimi bilirim,

Canım sevgilim,
Yüzündeki gülüşü düşürme ne olur,
Hani o aklımdan geçenler varya! ..
Hepsi için tek tek,
Özür dilerim.....

Yusuf Şans

Akrep-Yelkovan

24. saat doldu,
Yoksun! ...
Ve sensiz günün üstüne,
Yine gece oldu,
İki tutan hüzün ezdi,
İki hasret çekti,
Buruldu yüreğim,

Biliyorum elbet,
Hepi topu iki gün,
İki gün sonra döneceksin,
Ve seviyorsun beni,
Ve özledin,
Ve hatta endişeliydi telefonda sesin,
Uzaktasın ya,
“uslu” durmamı istedin,

Merak etme aşkım,
Uslu durdum,
Özlemimi vurup, dizelere,
Akrebini ruhumun ve yüreğimin,
Yelkovanını gözlerimin ve bedenimin,
Dönüşüne kurdum......

Yusuf Şans

Alçak Otobüs

Bu kadar sessiz miydi bu şehir,
Ya bu kadar sensiz miydim ben,
Bilebilsem bin kez öpmek varmış seni,
Bin kez daha sarılmak hani,
O alçak otobüs! ... hareket etmeden,
O alçak otobüs! ...
Seni alıp gitmeden! .......

Yusuf Şans

ALkış

Sana bulanamadığında kana bulanır yüreğim....
Kana bulanır karakış....
“AL” kış olur alkış tutarım sana! ..
Bir sana,
Bir gidişine,
Bin dönüşüne! ....

Felek sen al “AL”ını.....
Al “kışını” git işine....

Sevgilim sen! ... al güllere nisbet,
Sevgilim sen! ... benimle kal! ....

Yusuf Şans

Amansız Aşk

Amansız aşkları,
Dumansız ateşler sarar,
Yapayalnız omuzlarına,
Bir kuş konar ansızın,
Zamansız kanayan yaranı,
Zaman onar,
Gün olur,
Devran döner,
Bekle de gör,
Sen de seversin benim gibi,
Belki benden de ileri.....

Yusuf Şans

Anla Artık

Sabır oldum,
Sus oldum,
Küs oldum,
Kaçırmadan gözlerini,
Gör beni,
Bırakma kendi halime,
Üşürüm,
Sar sarmala, dön dolaştır,
Yor beni,
“Özledim” diyorum,
Anlamıyorsun,
Seni senden başka nasıl,
Nasıl isterim ki?

Yusuf Şans

Ardından

bugün bir şiiri ağlarken gördüm,
el sallarken ardından,
özlemini anlatacak sözcük arıyor,
bir de dua ediyordu,
çabuk geçsin diye zaman,

Yusuf Şans

Arslan Burcu Kedi

Her yiğidin gönlünde bir arslan yatarmış,
Benimkinde bir kedi yatıyor,
Güzel mi güzel,
Tatlı mı tatlı bir kedi,
Beni çok sevdiğini söyledi........

Yusuf Şans

Asabiyet

Şiirime bir haller oldu,
Gece vakti bu ne celallenme,
Bu kızgınlık,
Bu zamansız, bu yapayalnız,
Bu aşktan öte yol mu var ki,
Gidecek,
Ya da aşk mı kaldı ki;
“Asabiyet yapan dillerini yerim”
Diyecek.....

Yusuf Şans

Aşk

Sizi anladığımı sanmıyorum,
Sizin de beni öyle,
“Seviyorum” dediğinizde,
Benim gibi mi seviyorsunuz
Sizin de içinizi sarıyormu
O tarifsiz sıcaklık,
Mutluluktan mideniz bulanıyormu mesela
Aniden o’nu gördüğünüzde,
Telaşlanıyormusunuz yerli yersiz,
Sarıldığınızda;
Saatin kaç,
Günlerden ne,
Ve nerede, olduğunuzu unutuyormusunuz
Gözlerinize baktığında nefessiz kalıyormusunuz
Peki kendinizle başbaşayken,
Ne bir sözcük, ne bir ses kullanmadan,
Ve sadece kendinize,
Nasıl anlatıyorsunuz duyduyunuz sevgiyi...
Sık sık gözlerinizi kapatıyormusunuz,
Onu hayal etmek için,
Daha bir özenli traş oluyormusunuz,
Dik durmaya çalışıyor,
Ellerinizi yıkıyor,
Dişlerinizi daha sık fırçalıyormusunuz,
Mantıyı sarımsaksız,
Salatayı soğansız yiyormusunuz,
“Noldu bana yaa” diyormusunuz
Kırk yıllık hatırı satıyormusunuz
İki satıra,
Kırk satıra sığdırabiliyormusunuz “Aşk”ı,

Yusuf Şans

Aşk Anlaşılmaz

Gecenin parmakizi sinmişti üzerime,
Ellerim sen kokuyordu,
Dizlerimdeki cam kırıklarını,
Hayal kırıklığı sandılar,
Aldandılar, inadına doğan güneşe rağmen,
Ocakta yanan ateşe baktılar,
Henüz sıcaktı,
Yangın olacaktı, bıraksalar,
Duble paçamın arasına sıkışmış rüzgar,
Esiverdi birden,
Şapkalarını zor tuttular,
Ve neden sonra anladılar,
Bunun “aşk” olduğunu,
Ve “aşk”ın anlaşılamayacağını.....

Yusuf Şans

Aşk Gibi Aşk

Göz göre göre, çiğne töreleri,
Çünki ince iğne işidir aşk,
Gidince sevgili,
Sevgilinin gidişi hani,
Dikişidir sökülen tarih kadar eski yaraların,
'Kan'dır gözyaşına karışıp dökülen,
Karaların bağlanması yetmez,
Ağlanmalıdır içten içe, siyah siyah,
Kın, kılıç yağlanmalı,
Silah kuşanmalıdır,
Savaşmadan sevişilmez,
Yıldızlara erişilmez diyetsiz,
Şikayetsiz de olmaz,
Olsa da Kifayetsiz olur,
Aşk gibi aşk olmaz,

Yusuf Şans

Aşkı Anlat Bana

ben aşkı bilmem,
ben için için yanmayı,
seni ben sanmayı,
ve aldanmayı bilirim,
yolun sonundan dönmeyi,
mum olupta sönmeyi,
hatta ölmeyi bilirim de,
aşkı bilmem,
yollarına bakmayı,
gemileri yakmayı,
şimşek olup çakmayı da bilirim de,
bir aşkı bilmem,
sen bilirsin ama,
hadi biraz anlatsana,
hadi biraz,
aşkı bana,
anlatsana,

Aşkım Yolda..

Yola çıkmış aşklara sözüm,
Dikkatli kullanın,
Allanmadan, pullanmadan üstelik,
Ve de mahzenlerinde sevdacıkların,
Yıllanmadan hüzün,
İğne iğne, ilmek ilmek, yazın kaderinizi,

Sallanmadan yüzün desem de, karşı kıyılara,
Aman ha! .. dellenmeden hasret ve ben
Çabuk,
Çabuk geri dönün,

Yusuf Şans

Aşksız Beden

Seni sevişim ürkütüyor beni,
Beni sevişinden çok,
Gidişinse se,
Korkutuyor,
Her nereyeyse! ..

Korkmaktan korkmam aslında,
Hele ki böyle gece yarısı,
Beni de gizler,
Bu karanlık...

En azından,
Deli yarım sever,
Puslu havaları,
Şair yarımsa sokulup koynuna,
Uyuşmayı,

Sevgilim,
Aşksız bedende nabız var ya nabız.....
Gerçeği aramak kadar yalan,
Kendini tanımak kadar imkansız,

Yusuf Şans

Ayarsızım

Ayarım bozuldu...
Ayarsızım bu gece,
Sızım sızım sızlıyor içim,
Bir iki günü kaldı hasretin,
Bir içim gözlere bırakacağım benliğimi de...
Sabırsızım....
Ayarsızım bu gece....
“Yar”sızım....

Yusuf Şans

Aynadaki Yüzün

ya nasıl bir his bilirmisin?
kendini görmek,
bir rüyanın gözbebeklerinde,
bilemeden,
rüyaya mı,
yoksa gözlerine mi inanacağını,
ve kor tutmayı oyun saymış,
ellerini,
bir kıvılcımın ürkütmesi,
bir an,
bir sekilde,
bir hüzün çökerse diye,
o güzel yüze,
konuşmakdan değil,
düşünmekten bile korkmak,
nasıl bir his bilirmisin?

Yusuf Şans

Aynalı Lens

Anlatmam imkansız,
Bu yüzden,
Benim gözümdeki seni,
Sana göstermek için! ..
“Aynalı lens”in icadını bekliyorum

Yusuf Şans

Bahar Gelirse

Bahar gelirse bu limana,
Fırtınalar diner,
Yaralarım çiçek açar,
Ellerim erir ellerinde,
Bileklerime kadar,
Küsler barışır,
Güneş doğar gece yarısı,
Ve Ruhum kuş seslerine karışır,
Kumlara adını yazarım,
O en güzel adını, en baştan,
Yüreğimi yıkarım yağmurlarında,
Seni öyle çekerim ki içime,
Burnum sızlar,
Genzim yanar aşktan,

Yusuf Şans

Bahar Gelmezse

Bahar gelmezse artık bu göl kıyısına,
Ruhsuz sevişmeler yetmez,
Üşürüm,
Ellerim donar önce ellerinsiz,
Güneşe dokunmayı unuturum,
Gecenin bir vakti uyanır,
Yanımda sen var sanırım,
Sonradan kor yokluğun,
Uyandığıma bin pişman,
Doğan güneşe lanet,
Feleğin işine günyüzü görmemiş,
Küfürler okurum,
Güç sandığım, korkularım,
Değer sandığım gururum,
Düşer bir bir önümde,
Yalandan mutluluğum ve ben,
Aldanırım,
Tanımadığım bir ben,
Ve sıradan bir kaç insan,
Anlatırız havadan sudan bir süre,
Kendi kendime yabancılaşırım,
Yeni bir ben ararım,
Yeni bir ben,
Kopmaya çalışıp kendi kendimden,
“Kim yazdıysa bu rolu” diye diye,
Bu karaktere,
Sığmaya çalışırım,
Kimbilir belki,
Belki zamanla,
Zamanla çaresiz alışırım......

Yusuf Şans

Bakışların

Bakışların ikilem,
Ve bakamayışların,
Tarafsız ve kararsız,
Bazen üzgün, hüzünlü,
Çoğu zaman kaçak,
Ah o bakışların var ya,
İki yanı keskin bıçak,

Yusuf Şans

Balıkçının Hayali

balıkçının hayali,
güneş tutmak denizde,
elleri yanmadan,
ve bir rüyayı,
yeğ tutmak gerçeğe,
erkekliği esaret,
korkaklığı cesaret,
sanmadan,

Yusuf Şans

Bayram

Bayramlık hasretlerimi giyindim,
Sımsıkı! ...
Gel gör ki üşüyorum.....

Bayram bu ya herkes bir yerlere çıkıyor,
Ben durmadan düşüyorum......

Yusuf Şans

Bayram Gözlerinde

Bayram sabahı kadar sıcak gözlerin....
O eski bayramları,
Ve o eski, çocuksu bayram sevinçlerini,
Gözlerin gizler,
Ben gözlerinde izlerim.....

Yusuf Şans