www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Abdulkadir Kahraman (https://www.cakal.net/showthread.php?t=135362)

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:49 PM

Abdulkadir Kahraman
 
Bebek

Uyu sen küçük bebek
Yuvasında kelebek
Ne kadar saf ne temiz
Yoktur kirden hiç bir iz
Güller açarken yanağında
Bir melek gibi uyuyor yatağında...

1993

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:52 PM

Ben Böyleyim

Kim demiş
Erkekler ağlamaz diye,
Ben acırım
Ağlayamayan erkeklere
Utansınlar!
Bebekken bildiklerini
Baba olunca unutanlar.....

Ağlarım ben
Erkek gibi
Derin derin, ince ince
Paralayamam kendimi
Zora gelince
Ya şiir yazarım
Ya ağlarım ben
Ağlarken yazarım bazen
Ben yazarım, ağlarken......

An olur korkarım
Ne yapayım kaçamam
Bunalırım, sıkılırım
Derdimi kimselere
Açamam
Kızgın demirlerle
Yüreğimi dağlarım
Büzülüp bir köşeye
Erkek gibi
Ağlarım....

1996

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:52 PM

Ben Değil Elim Yazdı

'Businet' yazdı elim
Suçlu inan ben değilim
Anlayamaz ki halimden
Hiçbir fen hiçbir ilim…

Keçiyolu bir patika
Arka yollar ıssız olur
Bırak beni gurbet elde
Yapayalnız ıssız yerde…

Biliyorum anlamadın
Bu şiirden bir kelime
Şaşırdım ben de zaten
Bugün kendi elime...
1995

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:52 PM

Çaba

Yok...
Yoksa eğer dili kalemin,
Çok...
Dert edinme kendine şair.
Ve...
Hayatın anahtarı alemin,
Pek...
Derdi olmadığından mıdır nedir?
Aslında,
Her derdin devası sende,
Durma...
Yıkıldığın yere kadar yürü be!
Hep...
Bak ileriye sakın ardına dönme,
At...
Günleri sobaya alev alev yansınlar,
Bırak...
Onlar da kendi yalanlarına inansınlar,
Sor...
Ruhuna sor ne diyecek acaba?
Sakın...
Beyhude olmasın bu çaba?
1998

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:52 PM

Çile

ÇİLE

Yanağımda gül dalı olmuş yaşlı çizgiler
Saçlarım kar beyazı gözlerim duman duman
Geçmişin ızdırabı,geleceğin ababı
Hatıralar geliyor aklıma zaman zaman

Salıncağın ipinde asılı kalmış yıllar
Nedendir hiç bilinmez sallanıyor durmadan
Sessizliğin yolunda haykışlar beyhude
Geçilemez bu yollardan aynalara sormadan


Yaralı bir ceylanın annesine feryadı
Avcı zalim mi zalim zaman gibi, yorulmaz
Neden Şirin'e vermezler ki Ferhad'ı
Su damlası düşüyor çiçeğin yaprağına
Bilinmezin kilidi bulunmaza sorulmaz...

Yıllar ne hatırada ne de takvimde kalır
Bilemezsin yarını acaba rüya mıdır?
Acıların mayası benliğini yoğurur
Izdırabın yarası niye kalbimde kalır?

Ormanların içinde acı bir inlemenin
Korkuttuğu bir kalbi sinemde taşıyorum
Her gün daha korkarak ruhunu dinlemenin
Korkunç yanlızlığını. içimde yaşıyorum....

2000

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:52 PM

Fırtına

FIRTINA

Korkuyorum
Çöldeyim
Her taraf kum
Ve ruhum...
Çöllerdeki kumlar kadar
Mahkum...

Ne bir ses ne bir ışık
İçimde hiç durmadan
Fırtınalar kopuyor
Ruhum buna alışık
Rahat kalsam bir lahza
Nefes alsam hür gibi
Kırlarda bağırsam hep
Haykırsam özgür gibi...

Fırtına hep fırtına
İstiyorum,dinmesin
Yıkılsın bir bir herşey
Sebebi bilinmesin
Kaplasın gökkubbeyi
Gözü yaşlı bulutlar
Sonra yerlebir olsun
Sefil ruhlu umutlar
Yağsın durmadan yağmur
Harab olsun tüm alem
Yeryüzü hep ab olsun....

Sonra çekilsin sular
Ufuktan bir deli rüzgar
Umutları getirsin
Ölüler dirilsinler
Çığlık çığlık gönülden
Haykırsınlar
Hepbirden...

Fırtına dinse o an
Değişse bütün herşey
Tüm gerçeği anlasak
Taptaze bir gayretle
Ve senaryo yeniden
Başlasa benim için....

Durulmaz benim içim
Fırtınaya alışık
Fıtratın bir eseri
Ruhum karmakarışık
Ben bu fırtınalarla
Yaşamayı öğrensem
Bir fırtınayı tutup
Yavaşça alnından öpsem
Sonra bende uslansam
Fırtına gibi dinsem...

1997

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:52 PM

******* 1

*******...mis kokulu *******,
Kuşlar sanki *******i heceler…
Bir bir yanınca yıldızlar
Korkarım, içim sızlar...
Kayıp olur yüzlerin kırışığı
Vakur bir fener gibi parıldar ayışığı
Ürküyorum her an güneş doğacak diye
Garip *******, susamışlar sevgiye...
Her sokağın başında dikilmişler fenerler
Dönek insanlar gibi bir yanar bir sönerler
Sessizlik bağırırken matemli akşamlarda
Kuşlar beste yapıyor birer birer camlarda
******* gözlere çekilen kara perde
Güneş gelir perdeleri deler de
******* anne, baba, hasret, gurbet kokan *******
Kuşlar, güzel kuşlar *******i heceler...
1993

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:52 PM

******* 2

******* 2

Uzun ******* boyu
Kapkaranlık,kopkoyu
Yalnız parlak bir çift göz
Ne kıpırtı ne bir söz
Baykuşların sesleri
O soğuk nefesleri
Yüreğimi yaralar
Arada bir naralar
Durmaz ulur köpekler
Hep birşeyler beklerler
İnce ince düşünürüm o anda
Kafam ellerimin arasında
Gözüm tavanda
Yatağıma yatarım
Ve geceye batarım....

1993

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:52 PM

Gönülden

GÖNÜLDEN



Su uyurken,gözlerim
Bakar boşluğa dalgın
İmrenirken geceye
Altında yıldızların
Nağmeler havada raks ederek geliyor
Ve nağmeler bu gece sevdayı heceliyor...

Ilık meltemler gibi
Bir duygu esti birden
Ruhumun derininde
İncileri arıyor
Bu gecenin kilidi kalbim için açılıp
Hiç bitmeyen sevdanın ismini haykırıyor...


Karanlık sular kadar
Aşk bilinmez olsa da
Kuşlar bir gün mutlaka
Dönerler harap yurda
Hazin, lakin yıldızlar er geç bir gün sönecek
Sevilenler ölecek, sevenler de ölecek...

Son söz beklesin bende
Aşkımın hatırına
Gözün göremez kapat
Tasvir zaten beyhude
Kalpten akan nehiri bilirsin gözler görmez
Aşıklar ölür bir gün ama aşklar hiç ölmez...

1999

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:53 PM

Hasret

HASRET


Şalvar giymiş köylü güzel
Omzunda şal,
Eli şal,
Saçları şal,
Yüzü şal.....


Endamına canlar feda
Duruşu naz,
Bakışlar naz,
Yürüyüş naz,
Gülüş naz....


Kırçiçeği misali öpüşüyor rüzgarla
Dudağı bal,
Dileği bal,
Yüreği bal,
Sözü bal......

Ellerinde bir nişane has boya
Gönül oya,
Ninni oya,
Hayal oya,
Dert oya....

1998

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:53 PM

Hayal

Duman oldum
Yandığımda
Çıktım göğe
Hatır sordum
Buğu buğu
Damla damla
Yağmur olup
Aktım yere
Girdim koynuna
Toprağın
İçti beni
Bir tohumcuk
Çıktım içinden
Çatlağın
Bir gül olup
Koktum yine......
1995

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:53 PM

Hikaye

HİKAYE


Yaz...
Demediler bana hiç....
Ne manası var? Doğsun,batsın...
Ey Güneş yoksa eğer ışığın...
Al başını git...

Kum...
Karanlık denizlerin dibinde,
İnci değiliz,mercan değiliz...
Ve biz...
Bir ömür koyduk bu yola,
Yaktık,
Gemileri de,denizleri de...
İstikbalimizi gömdük,
Mazinin küllerine.....

Hep...
Yapayalnız bir hayatın kilidi olduk
Açıldık,kapandık,
Hiç bıkmadık,usanmadık...
Vurulduk...
Kalbimizden hedef olduk,
Tebessüm hediye ettik,
Izdırabımıza...

Sonra...
Sitem ettik sadece yollara,
Başıboş bıraktık yolları...

Nihayet...
Gönlümüzü bir sandığa kilitleyip
Denizin dibine bıraktık...
Hediyemiz olsun
İnciler diyarına diye...
1998

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:53 PM

İstanbul

İSTANBUL


İstanbul,
Bir martı,bir ahenk ve rüzgar....
O'nu sevmezse,demişler,gönül
aşkı ne anlar?
İstanbul dünyada bir belde midir?
yoksa dünya İstanbul'a ait
bir belde midir?
Işıl ışıl boğazda vapur
suları yarıyor
Ve ihtiyar balıkçı ağını atmış
rızık arıyor...

Görüntü ve sesin
oynaştığı şehir
tarihin,geçmişin,geleceğin
aktığı büyülü nehir
İstanbul...


Şair,
şairim diyemez
yazmadıkça
İstanbul'a aşkpsiını anlatmadıkça
Ben köylüyüm,
ellerimde hala çamur dokusu
ağzımda ise mis gibi bir koku
İstanbul Türkçesi kokusu
süt gibi...

Tepeler,minareler,selviler
hepsi bir olmuş sanki
gökkubbeyi deler
bu yollar neler gördü
kahramanlar,hainler
neler gördü bu taşlar
sarhoşlar,divaneler...

Nargile kokuları ve naralar
geliyor geçmişten
nereye?
geleceğe doğru
sabırlı ve hüzünlü
dünü yaşamanın acısı ile
ta yüreğinde
bugünü görmenin
derin sancısı...

Anlasam da anlatamam
ne kadar arzulasamda
İstanbullu olamam
hasreti bağrımda
İstanbul...

Aşkı yaşamak,
İstanbul'da yaşamak aşkı,
Ve aşkı yaşamak aşkta,
İstanbul'da...
1995

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:54 PM

Kabus

Sus dertli başım sus
Bitsin bu kabus...

Solar dağlar, gece ağardığında
Çakallar bir leşe hasret, beklerken
Şehre tepeden bakar,
Mağrur gökdelen...

Akis gelmez
Haykırmazsan boşluğa
Dolar gözler
Gönül teli titrer
Ve martılar gurbeti
Sabırla takip eder …


İki yaralı yürek
Sığınmışken mağraya
Dertli nağmesi gönlün
Anlaşılmaz.
Ve dağların dumanlı başı
Kolay kolay aşılmaz...

Bir kovuğa büzüşen
Acı feryadı kuşun
Soğuk kış günlerinde
Yürek inler bilinmez
Ellerini açarak
Bakar ufuktan yana
Bir bebek niyaz ile
Bir gülün yaprakları
Suya düşer naz ile...

Canavarlar coşarken
Bozbulanık dağlarda
Süslü caddelerde kaybolur
Bir saf köy delikanlısı
Ve ıslatır kirpiklerini
Bir dostun hatırası...

Gözleri açılır menekşenin hayretle
Yalan söylerken birbirine
Gölgeler bile
Ve neden,
Daha serindir sular
Yalnız *******de…

An olur istersin, bilinmeyen
Bir yere kaçıp gitmek
Fakat yollar uzundur
Ve pek zordur hasret
Kaçıp kurtulasın lakin
Sende de yok ki yürek...

O demler acı gelir anlamak bile
Birkaç damla gözyaşı
Ortak olur dertlerine
Vatan saydığın gurbette
Kalırsın yapayalnız
İsli gece lambaları yolunu aydınlatır
Ve geride kalan birkaç dost
Kulağını çınlatır...

Başbaşa verince gündüz ve gece
Gelir çatar hayatın gündönümü
Sonu olur o fasıl ömrün
Ve yudum yudum içersin
Tadarsın ölümü...

Yetişir, dertli başım sus!
Şükür, bitti artık kabus...

1997

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:55 PM

Kaos

KAOS

Ey zavallı ruhlar
Acıyorum bazen size
Kendime acımadığım kadar

Hiç bilmez misiniz ağlamayı?
Ağlamaz mısınız bazı bazı?

Acımaz mısınız bir yetim yavruya,
Yüreğiniz sızlamaz mı?

Güvercin uçurtmaz mısınız gökyüzüne,
Bakmaz mısınız semaya?

Aşık olmaz mısınız siz hiç,
Aşkı anlamaz mısınız?

Leyla'nın peşinden koşmaz mısınız,
Mecnun olmaz mısınız?

Ve karanlık *******de
Can vermez misiniz?

Ey sefil ruhlar
Siz ölemez misiniz?
1996

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:55 PM

Melali Anlamayan Nesil

Melâli Anlamayan Nesil

Ay parladı tebessümle, naz ile, hâle hâle
Çiğ olup düştü gökten, sanki berg-i nihâle
Etrafında yıldızlar dönerlerken âvâre
Bulutlar çekildiler, her biri pâre pâre
Cevap veremediler bir sual-i muhâle
Şaşırdım kaldım ben de bu hâl-i pür melâle...

2000

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:55 PM

Neyleyim

NEYLEYİM

Bu akşam kalemim yine ağırlaştı
Ah...ah...
Kelimeler yine
Elime dolaştı
Hani şiirlerim bana arkadaştı ya
Onlar da gönlümden uzaklaştı
'İlham' denen sahtekar
Başka şairlerle anlaştı
Ömür geçti gün bitti
Ve saçlarım aklaştı
Bel büküldü göz süzüldü
Şiirimi yazamadan
ölüm vakti yaklaştı...
1996

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:55 PM

No olur

NE OLUR

Gel olmasa da hiç akşam
Akşam hiç olmasa da gel
Duy beni sesimi duyuramasam da
Duyuramasam da sesimi beni duy
Anla,hayatın acımasız yüzüne bak
Bak yüzüne acımasız hayatın,anla
Ağla,geleceği ve geçmişi düşünerek
Düşünerek geçmişi ve geleceği,ağla
Aç kollarını kucakla hayatı dostça
Dostça hayatı kucakla aç kollarını
Tebessüm et herşeye rağmen gülümse
Gülümse herşeye rağmen tebessüm et.....

1996

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:55 PM

O dem

O DEM

Bugün beynim çatlıyor
Ağrıyor başım yine
Sinek bağrıyor sanki
Kafamda bir mengene
Bürünmüş sanki herşey
Siyah-beyaz rengine
Çiçekler sanki kokmaz
Davul çalmaz dengine
Ey tabiat an be an
Şaşıyorum dengene
Bugün beni ateş bastı
Efkarlıyım ben yine...
1993

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:55 PM

Sanki

SANKİ

Vakit geceyarısını çoktan
Geçtiği halde
Uyku bizim mahalleye
Uğramadı herhalde....

Saatin sesi
Tik tak,tik tak
Sanki bu bana oynanan
Oyun
Sanki bir anki gafletim
Beni affetmez mi yetimler?
Okumaz mı kimse şiirimi?
Sararır mı albümdeki resimler?
Yapraklar boynunu mu büker?
Rolüm başkasına mı verilir?
“İhanet ettin” mi derler?
Pınarlar mı kurur?
Dünya yok mu olur?
Ben yok mu olurum sanki?

Yarın yok
Bugün yarınla gitmiş
Dün de bugünle
Bugün yok dün yok
Hiçbir gün yok...
Şimdi yok sanki
Sonra yok...

Sanki siz okumadınız
Ben de yazmadım
Sanki ağlıyorum
Belki yazıyorum
Titriyorum...

Bekliyorum o günü,o saati
Izdıraplıyım,dertliyim inanın ki...
1996

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:55 PM

Ses

SES

Bir ses vardı
Nefes gibi
Enfes bir ses
Kulağıma geldi...

Ve bir soluk
Boğuk boğuk
Soğuktu
Çok soğuk
Korku gibi...

Bakış vardı
Nakış nakış
Su gibi
Suyun uykusu gibi...

Ve bir sanat
Bir kuş gibi
Uçtu gitti
Kanat kanat.....
1996

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:55 PM

Sevdadandır

SEVDADANDIR
-Her sevgili bir Leyla'dır-

Rol yapma bana
Sen sensin
Ben de benim
Kendini güzel sanıyorsun
Gerçekten de güzelsin
Ama!
Ne Leyla kadar Leylasın
Ne Arzu kadar Arzu
Ne de Şirin kadar Şirin
Biliyorum
Ben de Mecnun değilim
Ne Ferhat olabilirim
Ne de dağları delerim
Lakin!
Sabırla beklerim
Nazına bile katlanırım
Bana rol yapma
Leyla olmaya çalışma
Leyla olamazsın
Leyla olmanı istemiyorum
Zaten ben Leyla'yı değil
Seni seviyorum...
1996

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:56 PM

Son Şiir

Daha bitiremediğim
Onlarca şiir varken
Bakın başladım bir diğerine
Sanki bu bitecekmiş gibi

Varsın bitmesin
Başladım ya, bu da yeter
Belki bitse
Herşey biter...

O gün gelecek
Yeni bir şiire başlayacağım
O zaman mürekkebim yetecek
Son şiirim bitecek.........

1996

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:56 PM

Şehir ve Ben

ŞEHİR VE BEN

Bunaldığım günlerden biriydi
Başlamıştı hava kararmaya
En tenha yeriydi
Sahilin
Başladım yazmaya
Anlatmaya derdimi....
Denizin derdini de dinledim
İnledim
İkimiz için
Ne kadar derindi
Kulak verdim bekledim
Sesi bile serindi
Sessizliği dinledim
Duydum kimsesizliği
Bir kuş geçiyordu
Rızkını almış ta dönüyormuş gibi
Geldiği vatana geri...
Bu şehrin her yanı
Gurbet koksa da
Yine de benim vatanım
Seviyorum onu
Sevdalıyım
Kararıyor hava
Yazmakta zorlanıyorum
Gece türküsünü söylemeye başladı
Bak deniz de mırıldanıyor....

Ve bulutlar...
Hayaller taşıyan,umutlar taşıyan
Hayallerle umutlarla beraber
Yaşayan
Bulutlar...
Umutlar...
Bulutlarla gelen
Bulutlarla giden
Benim yüreğimi
inciten
Bulutlar...


Bu deniz,bu hava,bu musıki
Beni hasta ediyor
Şiir yaz diyorlar bana
Şiir yaz
Sesimizi dinle
Bizim şiirimizi yaz...


Deniz efelenmeye başladı
Geceden aldığı cesaretle
Bak sesini de yükseltti
Bana kafa tutuyor
Işıklar yanmaya başladı arkamda
Gece beni yutuyor
Işıkların denize aksi düşüyor
Ben titremeye başladım
Deniz de üşüyor...

Ey gecem,ey musıkim,ey denizim
Bilirsiniz
Ben en sadık hemşehrinizim...

1998

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:56 PM

Şıpsevdi

ŞIPSEVDİ

Şıpsevdi değilim
Belki çiçekten çiçeğe konuyorum
Her çiçekten bal almak
Maksadım değil
İnanın ki aradığım çiçeği
Bulamıyorum....

1997

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:56 PM

Umut

UMUT


Dağlarda kar
Bağda çiçek
Umut var

Ağaç ağaç
Böcek böcek
Umut var

Belde belde
Bucak bucak
Umut var

Ana-baba
Kucak kucak
Umut var

1993

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:56 PM

Uyu

UYU
-Canım Kardeşime-

Uyu kardeşim günler içinde
Benim uyuyamadığım dünler için de....

Uyu kardeşim uyu rahat rahat
Ne sende var ne bende var kabahat

Uyurken güzelliğin bin kat daha artıyor
Zannetme ki sevgiden ağbeyin abartıyor

Rüyada geziyorsun sen kendi düşlerinde
Ben huzur arıyorum senin gülüşlerinde

Ben kabusların kucağında yatarken
Sen masum düşlerinde mutluluğa batarken

Sen dünyayı bırakmış rahatça uyuyorsun
Rüyanda geçmişten nameler duyuyorsun

Uyu kardeşim rahat rahat uyu
Benim uykularım dipsiz birer kuyu

Uyu kardeşim uyu güzel günler içinde
Ağabeyinin uyuyamadığı dünler için de....

1995

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:56 PM

Yalnızlık

YALNIZLIK

yalnızlığı ellerimle giydirdim
duman gibi yükselirken semaya
nefesimi tuttum büyüler içinde
dönüpte arkama bakmadım...

parmaklarımın ucunda bir büyü
titrettiler derinden derine
heyhat nasılda inanmıştım
olmaz olmaz yok dönmek geriye

patlama yüreğim pek nazlısın bilirim
bende senin kadar bitkinim
yeter yeter diye haykırsam
ahh ahh haykırabilsem...


merdivenleri tırmanmak için
adım adım gidiyorum
çekilin önümden çekilin artık
uçmak istiyorum,uçamıyorum...

bırak yakamı şeytan
yoksa fena olacak birimiz için
bir taş alacağım yerden
gökyüzüne atacağım

oturup çeşme başında ağlayacağım...

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:56 PM

Yara

YARA

Ararken kimliğimi
Yabancı bir yüzle
Karşılaştım aynada
Hani yıllarca görüştüğüm
Ben sandığım yabancıyla...


Ruhumu sorgularken
Bir deniz kenarında...
Ay ışığı buz gibi...
Bedenim değil benliğim titriyor
Korkular ve sorgular
Yanyana dolaşıyor
Gezdiğim boş sokaklarda
Sanki ruhlar yaşıyor...

Yollarını korkunun
Isıttım nefesimle
Duracak kalbim diye
Bakamadım semaya
Yürümek bunca niye
Yolların sonu yoksa
Manasız dönmek geri
Git bari ileriye...

Dolaştım sarhoş gibi
Gezdim durdum şehirde
Kah bir köşe başında
Kah bir köprü altında
Canavarlardan kaçtım
İki büklüm belleri....
Kanlı iğrenç elleri...
:
:
:
Sonra birden uyandım
Doğruldum yatağımdan
Kaçıp sahile çıktım
Rüyaların koynundan
Terlemişti her yanım
Yaralıydı vicdanım...
1999

Abdulkadir Kahraman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:56 PM

Acayip İstiklal
Tespih çekiyorum baba
Tetik değil
Yine de kelepçeli ellerim
Sabret
Bitecek demiştin
Çektiklerim
Bitecek değil

Maziye çevrilip
Yitiklerini arıyor
Kelepçeli sözlerim
Özleme diyorlar
Bilemiyorum sebep ne baba
Hep o mefahir anları özlerim
Yaş dolu gözlerim

Başım seccadede
Her vakit itaatte
Baş kaldırmıyorum
Başkaldırıyorsun diye
Canım cezada
Bedenim sürekli eziyette
Başkaldırmayı düşünmüyorum
Dövseler de
Kovsalar da
Hiç kimseyi
Bu saatte

Bayrağımı seviyorum
Vatanımı, milletimi
Seviyorum dinimi
Devletimi
Hatta harcıyorum
Gerektiğinde servetimi
Yine de
Menfur eller
Hain emellerden
Kurtaramıyorum
Bir türlü etiketimi

Halbuki
Sen öğretmiştin
Vatanı, bayrağı
Her şeyden çok sevmeyi
Sen öğretmiştin
Can lazımsa can
Kan lazımsa kan vermeyi
Oysa bunlar
Şimdi ateş gömleği
Düşünüyor hainler
Bunları sevenleri yok etmeyi

İnan baba!
Şimdilerde ihanet revaçta
Kim,
Ne kadar ihanet ederse
El üstünde
O kadar başta

Gülen gözlerimi
Bir görsen baba
Boğuluyor çırpınarak yaşta

Yakın saadet günleri demiştin
Hangi yıl
Hangi ay
Hangi gün
Saat kaçta

Beklemeye
İnan sabrım kalmadı
Özlemime
Hayallerimden
Kanlı görüntüler damladı

Bir bilsen baba
En ilkel kabileler bile
İstiklali kucakladı
Ben ne ettim
Ne yaptıysam olmadı

Kendimi en önde sanıyordum
Sonradan gelenler beni solladı
Gerilerde
Çok gerilerde kaldım baba
Toplayabileceğim
Nallar bile kalmadı

Artık
İstihza ile gülüyor
Bir zamanlar
Heybetimden
Bakmaya korkanlar yüzüme
Artık kimse dinlemiyor
Kulak asmıyor sözüme

Geldi başıma
Korktuğum haller
Ne yapsam
Mani olamıyorum
Gözyaşıma

Ne dostuma güvenebiliyorum
Ne arkadaşıma
Kime inandım
Kime gönlümü,
Kucağımı açtımsa
Şoklara girdim
İçin için kendimi
Yiye yiye bitirdim

Ne zaman doğru bir iş
Yapacak olsam
Benden bildiklerim
Dikiliyor karşıma
Çare bul diye
Dertlerimi sana getirdim

Bin açamaz
Bir çok çıkmazın içindeyim
Söyle baba
Şimdi ne edeyim
Ne yapayım

Önümde süslü
Sayısız yol var
Hangisi istiklale götürür beni
Hangisine sapayım
Bitti gücüm
İtimadım bitti
Ne olursun
Bana yardım et
Yine acılardan
Ayrılmasın payım


Abdulkadir Karaman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:56 PM

Acı Ara Vermiyor
Acı ara vermiyor
Mutluluk...zaman zaman.
Menzile, göz ermiyor
Kılavuz kara duman…

Ağlar, inler sevdâlı
Çiçeksiz bahar dalı
Gemisine kapalı
Sislerle kaplı liman!

Kökte çığlık nâralar
Kahır, çile kurâlar
Tedâvisiz yaralar
Dermana darbe ferman.

İçi özlemle yanmış
Dileklere uzanmış
Bağışıklık kazanmış
Dertler var kendi derman.

Sonsuzluk muamması
İsyankârlık humması
Gözyaşıyla umması
Umutlar harap, vîran.

Kıyama kapalı öz
Yükünden habersiz söz
Bir bilmece, haydi çöz! ..
Kim, kurtarıcı yâran! ?


Abdulkadir Karaman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:57 PM

Acı!
Bitmez hüzün içindeyim?
Her yanımı sarmış acı! ..
Kâh geride, kâh öndeyim
Her tarafta varmış acı! ..

Mümkün değil yaralarla
Baş etmem güçsüz hâlimle...
Gözyaşlarım aktığında
Saklanacak yermiş acı! ..

Şikayet etmek olandan
Bilmeden olumsuzluğu...
Üst üste gelince belâ
Vazgeçilmez yârmış acı! ..

Mutluluğu arayan çok
Bulan var mı? bilmiyorum! ? ..
Dorukların yangınını
Serinleten karmış acı! ..

Gül bahçesi hüküm giymiş
Sarı solgun gözyaşları…
Fırtınalı yüreklerde
Tükenmeyen zârmış acı! ..

Düşmemek imkansız, herkes
Düşer er/geç, kurtulamaz! ..
Her tarafa tuzağını
Süsleyerek kurmuş acı! ..

Vefasız hovarda harcar
Can armağan vefâlıya! ..
Kim bilmezse kıymetini
Avcı olmuş vurmuş acı! ..

Sevinç, sevgi baş düşmanı…
Sevmez suçundan pişmanı…
İnleyen, ağlayan özde
Otağ kurup, durmuş acı! ..


Abdulkadir Karaman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:57 PM

Acılara Yelken
Gördüğünde bakmıyor, yüzüme gülmüyorsa…
Görüyor da perişan hâlimden bilmiyorsa…
Baktığında gözleri her şey bitti diyorsa….

Hırçın dalgalar basar gönlümdeki limanı
Çâre yok, acılara yelken açma zamanı.

Zaman herhangi zaman, gemi eski bir gemi
Depreştirir fırtına tıkandığım özlemi
Anlamak mümkün değil nefret mi bu, sevme mi?

Gelmesin hiç, istemem, demir alma zamanı
Çâre yok acılara yelken açma zamanı.



Abdulkadir Karaman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:57 PM

Acıların Türküsü
Şu, her bir damlası
lav damlası olan gözyaşlarını…
-rengini kızıl güllerin renginden almış
üzerinde acılardan izler kalmış…
dökmesen olmaz mı?
Mahzunluğun hicrânını yaşayan yüreğime;
- ki elemlerin küskün tarlası…
ve yalnızlığın sancısıyla perişan gözlerime…
acılarından perde çekmesen olmaz mı?

Geri dönmeyecek harp kervanları gibi
geçen acılar kervanıyla birlikte
içime elemin hiç güz bilmeyen
ve meyvesini hep yenileyen
kahır tohumlarını ekmesen olmaz mı?

Olmaz mı? ölü başında...tesellisiz...
kan çanağına dönmüş gözleriyle
işitenleri dağlayan
sesiyle ağlayan
acılı bir yüreğin feryadıyla…
-dilinde acıların türküsü,
çekilen, çekilmeyen bütün çilelerin tarlası göğsü…
zamana…
kendinden bir şeyler eksilten
ve götürdüğünü geri getirmeyen,
getirdiği ise sevilmeyen zamana…
umut bağlayan…
tükenmeyen özlemlerin ardından
cılızlaşmış umutlarımı
sökmesen olmaz mı?


Abdulkadir Karaman

GooD aNd EvıL 10-09-2008 05:57 PM

Acil Hasta
Yoldan geçerken bir araç
vurdu savurdu kenara...
kırdı hemen her yerini...
koştu gören...insafı olanlar imdâda...
ele alınacak gibi değildi...
bir telaşla...haber verdiler ambulansa...
saatler sonra gelebildi ambulanssa…

ne doktor…ne hemşire! ! ? ?
aklı eren bir kimse yok ambulansta
bir şoför…bir sedye sadece! ! ? ?
apar topar koydular
yaralı kıvranırken
acılar içinde...sedyeye….

ambulans zar zor çıkabildi caddeye
ve sirenler çalarak
nice tehlikelerden sonra
yetiştirebildi yaralıyı
yarı canlı...hastaneye…

acil servis kapısı…ana baba günü! !
herkes üzgün…
görmek mümkün değil
kimsenin güldüğünü…

yaralı...çığlıklar atarken
ve yalvarırken yardım için…
başucuna gelen görevli
-kızgın kızgın! ! ? ?
bakmadan yaralının haline...
aldırmadan çektiklerine...
sormaya başladı;
sosyal güvencen var mı?
sigortalı mısın?
Paran var mı?
Arkan var mı?
Yok deyinince...yaralıyı haşladı! ! ? ?

Kimin kimsen yoksa
bekleyeceksin sen...
-beklemek senin yazgın!
sana yardım edemem…
edersem eğer! ! ? ?
mevzuat beni de yer! ?
Dedi ve ekledi:

Bekle..yorulma beklemekten…
hasta kahrolurken inlemekten.
Hasta bekledi…bekledi.
Kendini kurtaracak yardımseverleri
Bir türlü gelmedi…
Kan kaybı…
dereken kalbi tekledi
ve birkaç yardımsever el
aldı temelli iyileşen hastayı
sükut aracına yükledi…

O gün...
İğreti...eve benzemeyen bir evde
Akşam...babalarını ve
yiyecek getirmesini bekleyen
başka bekleyenlerde vardı
gözleri yollarda...
beklediler...beklediler
bekledikleri gelmedi
her taraf karardı
sordular...aradılar
gözleri kapıda
kulakları seste
hiç kimse haber getirmedi
ve o eve bir daha
sevinç girmedi...

GooD aNd EvıL 10-09-2008 06:03 PM

Açık Adres
Ben sevenler mahallesi
sevdâlılar caddesinin
âşıklar sokağındaki
kimsesizler çıkmazında
kaçıncı kez terk edilmiş
avutulmuş hayallerle
yalanlarla kaçıncı kez
aldatılmış, perperişan
çatısı çökmüş; kapısı,
penceresi, kırık camlı
yıkık, harap, metruk, eski
bir konakta anılarla
boğuşarak, acılarla
yaşamaya gayret eden
bir zavallı, derdi derin
yaraları iyileşmez
müzmin hasta sergerdeyim.

O kadar muhtâcım ki ah!
dertleşmeye ve sohbete
yok rüzgardan başka gelip
ziyâret eden, yoklayan
verdim açık adresimi
ne olursun ara sıra
yokla beni, ziyarete
gel ki, sana anlatayım
sırlarımı, sırdaşım ol
hiç kimseye söyleme hiç
dinle hayat ve aşklarım
beni nasıl etmişler linç!
Hikayem oldukça hazin
İnan o kadar da ilginç!

Esirgemek muhtaçtan
uygun mu,söyle,sevinç?

GooD aNd EvıL 10-09-2008 06:03 PM

Adanmış Çocuklar
Ölüm kalım meydanlarında
Top sesleri, tank sesleriyle
Açtık dünyaya
Sanma diğer gözler gibi
Gözlerimizi

Ne hayal kurabildik
Ne dalabildik hülyaya
Hep acılar bürüdü, sancılar törpüledi içimizi
Nerede görseniz
Mutlaka tanırsınız bizi

Namluların gezinde
Kalpsizlere telef ettik
Vicdansızlara hedef kalbimizi
Feryatlarla
Gözyaşları körükledi sevgimizi

Kâbuslara zincirliydi uykularımız
Dalamadık bir kez bile
Tatlı rüyaya
Hiçbir şey gideremedi kederimizi

Hayatımızı hep başkaları belirledi
Hep büyükler çizdi
Yaşamaya mecbur olduğumuz kaderimizi

Barut dumanları
Kan kokuları
Can çığlıkları arasında
İhtiras yaralarıyla dolu
Bulduk hep kendimizi

Sürdürürken
İnsanlık adına savaşanlarla savaşımızı
Kimi gövdemizi tepeledi acımasızca
Kimi top gibi tekmeledi
Sevgi beklerken
Sevgiler değil
Hep nefretler okşadı başımızı

Gülmeye zamanımız olmadı hiç ağlamaktan
Ve akıtmaya
Zamanımız olmadı gözyaşımızı
Zevk alamadık
Tat bulamadık bir türlü yaşamaktan

Amansız, acımasız
Her savaşın orta yerinde
Bulduk kendimizi
Nilüferler gibi açıldık her birimiz
Gerçeklerden olmaksızın haberimiz

Kimimiz kırmızılara büründü
Aklara kimimiz
Bulutlarda filizlenirken
Çocuksu düşlerimiz
Sevinçli hayallerimiz
Hançerlendi gölgelerimizle
Birlikte bedenlerimiz

Doyasıya sevilemedik
Sevinemedik kanasıya
Hiç birimiz
Süsleniyor gidenlerimizle
Tabiat şimdi
Süslemeye hazırlanıyor tabiatı
Kalan her dirimiz.

GooD aNd EvıL 10-09-2008 06:03 PM

Ahududu Reçeli
Ahududu reçelim
Dut pestili gülüşüne
Çok susadı yüreğim! ..
Yediveren tomurcuğu
yanaklarında eriyen kaybolan…
geçtiğin yollarda açılmak için
çan atan çiçek benim! ..

Yırtmak istiyorum
ayrılıktan yıpranan kozamı
ipekböceği ömrü kadarcık
bir mutluluk için! ..
gel elele verelim! ..
Tek başına tat vermiyor…
Yoksunluğun şarabından içmek…
gel yine berâber içelim! ..
gülleri kıskandıran sevdâmızı
yeniden ezber edelim!
Yeniden yazsın rüzgarlar adımızı
Göklere, bulutlara
resmimizi çizsin dağlara! ..
Yeniden düşler ülkesine
hayâller diyarına gidelim! ..

Gülsuyu rengi gözlerinde
kendimi kaybettiğim
bilinmesin, söyleme kimseye! ..
ne olup bittiğini yalnızca biz bilelim! ..
Kara üzüm pekmezi bakışların
öksüz kalmış resimlerimin tek tesellisi! ..
Hatıralarımı özlem emzikleriyle beslediğim
dedikodusu yayılmış her tarafa
deme sakın, yayan değilim! ..
Yüreğini damıttığı
rafineri demişler gözlerine! ..
Desinler, mühim değil! ..
Kıskansınlar, aldırma! ..
Biz birbirimizi sevdiğimiz,
ve sevmemiz gerektiği için sevelim! ..

GooD aNd EvıL 10-09-2008 06:03 PM

Akıllı Ol!
Üstün ile uğraşma...
Astın ile dalaşma...
Ayaklara dolaşma...
Akıllı ol akıllı! ?

Emredilen neyse tut! ?
Söyleme her sözü, yut! ?
Bildiklerini unut! ?
Akıllı ol akıllı! !

Amirini kolla hep! ?
Saygı, selâm yolla hep! ?
Sever, kuyruk salla hep! ?
Akıllı ol akıllı! ?

Görünce ayağa kalk! ?
Tut sigara, yağ da yak! ?
Biraz söz dinle ahmak! ?
Akıllı ol akıllı! ?

Haksız olsa da sence...
Haksızsın deme, bence...
Her şeyden gelir önce...
Akıllı ol akıllı! ?

İçtenmiş gibi hisle...
Konuş yumuşak sesle...
Sözlerini seç, süsle..
Akıllı ol akıllı! ?

Bulunma hiç köstekle...
Her konuda destekle...
Emrine koş istekle.! ?
Akıllı ol akıllı! ?

Kurnaz ol, aranan ol! ?
Yalan olsun, yanan ol
Değişmez eleman ol
Akıllı ol akıllı!

GooD aNd EvıL 10-09-2008 06:03 PM

Anadolu Gerçeği
Anadolu, Anadolu
Ana kadar baba dolu
Kimi bulmuş uygun yolu
Kimi arar çaba dolu.

Aldatan çok sihir allı
Sefil, yoksul; çok zavallı
Konuşan bol yağlı, ballı
Halden bilmez tebâ dolu.

İnsafsız hâlde soyulan
Tarihler boyunca talan
Hazinelerini çalan
Vicdanı yok yaba dolu.

İdealsiz, ilkesizler
İçi ürpermez hissizler
Üşür iken kimsesizler
Bir çoğunda aba dolu.

Demez bu haksızlık neden
Hayalinde umut güden
Çapul, talanı seyreden
Ruhsuz bir çok duba dolu.

Ebeveyniyle tartışan
Tarihi ile atışan
Çapul aşkıyla tutuşan
Her cephede hebâ dolu.

Anadolu, Anadolu
Anadan çok baba dolu
Arar, bulamaz, hak kulu
Kaybetmiş bir doğru yolu


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:43 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.