www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Şerif Köyan (https://www.cakal.net/showthread.php?t=135602)

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:05 PM

Şerif Köyan
 
Aa Aşkı
Babası içerken
gözlerimi çiçeğe
konmuş çocuğun biri.

Kulağıma takılıydı
Oysa…
Ahmet Arif’in şiiri.
23.05.1992

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:05 PM

Ahmet Arif mi? Annemin Yemekleri
AHMET ARİF Mİ?
ANNEMİN YEMEKLERİ
Başında annem,
Kuşlar kaçırmasın diye ufak ufak yemekleri,
Kediler bile soğumasını beklerdi.

Özgürlüğe süt emzirmiş...
Kuşların ağzı yanıyor...
Ben göklerdeyim şimdi.

En güzel yatakta mı uyuyor,
Herkesin misafiri.
En güzel yastıktı,
Oysa babam/
Böyle mi ölmeliydi.

Küçük kerdeşim
Göremem sanıp
Saklardı yüreğini.

Akıttı kanımı yine
Ağabeyin biri.

Annem de benimle aynı yıldızı
Görür mü bu gecenin
Tavanındaki/ni dişleri
Dökülüyor karanlığın
Bir bir...

Dayağını yesem bile
Sürekli acılar
Avutulmaz ki/ yaptığı
Yemekleri özlerdi
Annenin biri.

Ne anne gibi
Yar!
Ne de yar gibi
Anne!
Olmaz ki…

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:05 PM

Akibet
Bugüne kadar
Hep kafasıyla gidiyordu
Sonunda çekti
Ayağıyla gitti.

Şerif Köyan

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:05 PM

Allah İyiliğini Versin! Sen İnsan Değil Sadece Bir Şehirsin
-Her şeyin hatta herkesin ikinci eli hem alınır hemi de satılır,
Yüzüncü ayak Park yarışı bile başka yerde değil yine burada yapılır.

Tüm okullarda şiddet,tabii ki saat gibi kol gezer.
Bacak kadar çocuğa doğum hediyesi BMW olursa eğer!

Yedi tepeli şehirde, izi alınmayan parmak kalmadı,
Tatil yerlerine her gün göz atmaktan, inanın hal kalmadı.

Meşhur gürültüsü kulak çınlama hastalığına sebep olur,
İzsiz burun ameliyatı bırakın insanı,Sarayburnu’na bile yapılır.

Konuşma şive değil artık ağıza göre yapılır,
Deniz Otobüsleri ile Diş Hekimleri Odası aynı net’e takılır.

Bir dudak Orta köy’dür diğeri Beyler beyi der bir şair,
Söz vereceksen otur Hayrola’da yanak yanağa olmayacağına dair.

Caddeleri gibi uzun uzun çene çalınan meyhaneleri de var,
Kaş ile arası sadece sekizyüzelli kilometre kadar.

Kirpik’in bile permasını yapanlar binlercedir,
Başı-boş gezenler hem gündüz hem de *******i nicedir.


-Haydi durma söyle,söyle artık nedir?

-En iyi ekmek için fırın ararsan,
Tabii ki Dolapdere’de dir.
Ama arasına girecek balık,
Evin önü veya balkonunda değil!
Kabul et artık! . Durma sen de söyle!

Hadi hep bir ağızdan söyleyelim!

Sadece ve sadece Eminönü’ndedir.


Şerif Köyan

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:05 PM

Alsan Satılmaz Satsan Alınmaz
Aşk
Aşk
Aşk istiyorum
Aşk!

Öylemi?
Al sana öyleyse;

Baca- arası
Bir yürek,
Çiğnedikçe
Ağzında büyüyecek.

09.03.2006

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:05 PM

Anlık Köylülük
Tek tek fotoğrafını çektim
İçki içenlerin
Kirpikler yardı güpegündüz karanlığı
Sarhoş olmak ölmek değil midir?
Göstermelik beden olma koşulunun
Ellerimin sırtıdır ele veren
Bira ile duş yaptırılmışlığın
“Bir sigara alabilir miyim”’in olumlu yanıtı
Değil midir bütün oluşumların
Bir aynayım
karşısında
bütün
insanların
Tesadüflerin….
Hayret ilginçtir
Sarhoş olmakla görünürdeki
Özbenliğinin kaybedilişinin
26.03.1992

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:05 PM

Bana Sen Gereksin
.Şiirden bir kesittir.Tamamı kitap çıkacağı için yayınlanmamıştır.Anlayışınız için teşekkürler.Şerif Köyan
.
.
.
Bizans’a taşınan Mardin sokakları,
Bronz deniz kıyıları,
Parklar,meydanlar,
Değil kültür abideleri,
Bana sen gereksin.
Verilen yeşil umutlar,
Her biri birer kar tanesinden beyaz düşler,

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:05 PM

Bebekçe
Hangi isim söylense söylensin
Kara bulutlu bir nefesle
Döner bakarım ardıma bebekçe
Hangi kalem kırılırsa kırılsın bir yürekte
Sarayburnu’nda yürürken
Kolum çatırdar
Fildişi’ne tutunurum esnekçe
Hangi simitçi bağırırsa bağırsın gevrekçe
Midem kazınırken birayla bastırır
Sancağa yanaşırım ürkekçe
Hangi ağaç yalnız kalırsa kalsın bir sonbahar akşamında
Tüm rüzgarları yutar yeşertir
İpimi de götürürüm birlikte
Orman yorgununca
İki sigara atarım çayıma

Tırnağımı yedirdim tüm vücuduma
İki elim farklı da olsa/aynı
……………………………
……………………………
Çağla ağacında vişne.
31.03.1992
Şerif Köyan

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:05 PM

Bilmek
Anlamsız yeni bir başlangıç
Bakmak gülmek
Görmek ıslaktı O’nun için

Çok duru bir denizde baktı suretine
Yazıp çizmeye başladı
Sarraflığını meydan okurcasına
İrkilmeden korkmayı öğrendi
Gizler dünyasında
Soyut bir şekil almaya başlamıştı
Kıyıya vurmayacaktı artık
Bulutlar bırakamayacaktı yağmuru yüreğine
Kirpikleri bile küsmüştü ıslaklığına
Kazdığı mezarın toprağı uçup gitmişti
Koşuyordu peşinden
Yaşının gerisinden gidiyordu sürekli
Nesneyi özneye yüklemeyi öğrendi
Tozpembe bir cihan
Adı gibi yalanları dinlemişti
Birbaşkasınınkini yüklenmişti..

Ter olup buharlaşacaktı
Bunu annesi gibi biliyordu
Kendisiyle konuştuğunun farkına varmıştı

Başağrılı yere bakan gözleri
Toprak çeken kansız yüreği vardı artık

Onun için boynu virgül duruyordu
27.04.1991

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:05 PM

Bir-leşme
Bir-leşme

Yürüyordu...
Kızdı!
Yol kenarındakine bir tokat vurdu!
O'nu düşünüyordu...
Seyretti.....
...............
..................
..............................
Döndü arkasına baktı...
Tabela durmuştu.

29.04.1991
Şerif Köyan
'Gözyaşı Kokusu''nun yazarı

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:06 PM

Bir iki üç bir
Usul usul yaklaşıp yanıma
Ağaç
Yarım kalmış bir kişilik
Masa oldu üç kişilik
Herkes kendince biricik
Beyninde sürekli bir ikircik
Bir masaya bakıyorum
Bir ağaca
Sigarasını çantasına yerleştirdi
Karşımda yine bir ayna
Yüzüm hızlıca içinden geçiyor
Yastığım…


Sabah oluyor…

Karanlıklara doğru koşuyorum
Yeni bir ağaç çıkıyor karşıma
Ağaca bir kafa geçiriyorum
Dağılıyor
Bütünleşip masaya dönüşüyor
Dönüşüyorlar
Ama örtüsü yazıkları yazıyor
05.03.1992
Şerif Köyan

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:06 PM

Bire Bir Dörde Dört
Bire-bir
Dörde-dört
Bir
Dört

25.05.1991
Şerif Köyan

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:06 PM

Bül Bül Bül
Sabah uyandım
Öğlene doğru kalktım
Akşam her tarafım mor sümbül
O’nun profesyonel inceliği
Benim için çok naturel derdi…
Beni uzaktan vurdu
Öyle değil mi? !
Konuşsana,bir şeyler söyle.Ne olur!
Ey dilini çoktan yutmuş bülbül.
10.02.1991
Şerif Köyan

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:06 PM

Çiçekli Gökyüzü
Atmacaların derin uykuda olduğu bir gece
Bir nevresim geçti koğuşun içinden
Yıldızlarla bezenmiş
Güneşle yıkanmış
Rüzgarla ütülenmiş

Çiçeklere hasrettim
Koparmadan kokladım.

Kuru bir çiçekçiden aldım
Karanfili ben
Kanatları kırık bir teyyareye bindim
Bir ara kıraçtım
Islandım
Bir türlü yanmadı tenim
Ben de kalktım gökyüzünü başıma çektim

Bir “unutmabeni”ektim sonsuzluğa

Sabah oldu
Yaprakları yeryüzünden topladım.
28.04.1992

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:06 PM

Çift-leşme
Çift-leşme

Yürüyordu
Kızdı
Yol kenarındakine bir tokat vurdu
O’nu düşünüyordu
Seyretti…….
……………
……………..
Döndü arkasına baktı
Tabela durmuştu.

29.04.1991
Şerif Köyan

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:06 PM

Dalgalar
Karanlık bir akşam üstü
Yürüyüşe çıkmışım
Maviliğin tam ortasında
Kıyıya vuran dalgalar
Beni çağırıyor sanki
Deniz çekici geliyor ikinci beni çağırıyor
Bezginliğim üstümde şu an
Belki uğrarım bir zaman
Beklentiler derman
Umutlar bana can simidi
Kusura bakma
Yüzmeyi tam bilmiyorum şimdi…

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:06 PM

Degiz
Peçeteden gemi yaptım
Açık deniz gözyaşlarım
O'na gittim O'da kurudu
Tayfa bile değilim...

Rengarenk kaplama kağıdından kuyruklu
Yıldızın ipini çekip-çekip bırakıyorum
Bana selam veriyor

Burun geçit vermiyor ki
Bir gözümden ötekine gitsin...

18.02.1992
Şerif Köyan

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:06 PM

Delir İnce
Sonsuz olduğu için mi ipince
İpince olduğu için mi sonsuz
Aşk bu! ...
Sonsuz ve ipince
Yarı değil, tam delir ince
Sahne arkası aydınlık
Bunun sonu da aynı mı olacak sence
Delir İnce
Başlamadan önce..
20.06.1991

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:06 PM

Dobra Dobra
Selam verme güneşe gerekirse
Ayın aydınlığına ışık tut
Gökyüzünü kızıla boya gerekirse
Okyanusları tek bir damla gözyaşınla taşır
Ejderhanın püskürttüğü ateş ol gerekirse
Yüreğine sarı bir kelepçe tak
Kazancı’nın minik dünyasında ömür tüket gerekirse
Körüğe renksiz bir yangınla git
Abus gözlerle merhamet dilen gerekirse
Kara kaşlı çocukların aguşunda uyu
Başının iki yanına beyaz bayraklar dik gerekirse
İç benim gibi sevginin vazosundaki acı suyu
Bu kadar canlının arasında
Yalnızlığınla öğün gerekirse
Tatlı pembe uykuya meydan oku
Aşkın İsmail’li İbrahim’ine maruz kal gerekirse
Olur-olmaz yedi renkli mucizeler bekle
Tiryakice sigara tüttürme gerekirse
Başkasının dumanlarıyla yakın binbir ilişki kur
Gizemli unutulmuşluğu yaşa gerekirse
O’nu unutma
*******i gündüzlerle çarp böl gerekirse
Kurduğun hayallerden hayallerle uzaklaş
Daktilonun başında yılların başağrısını çek gerekirse
Yazdığın şiirlerin dizelerini sayıkla
Herkes eğlenirken ağla gerekirse
Tersini yap.
İstanbul’un boğazına iki elinle yapış gerekirse
Köprüaltına artık gitme
Elektrik-su parasını öde kirayı değil gerekirse
Normal hayata dönme
Umudun unutmak olsun eskiye dair ne varsa gerekirse
Mesela kendine tap
Ermişliğin talihsizliğine su serp gerekirse
Uyu hiç kalkma
………………..
………………..
………………….
Ne olursun artık kendin olan beni üzme gerekirse
Gerekse de
Gerekmese de herkes gibi
Kendini yaşa
Dobra dobra…..
16-17.06.1991

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:06 PM

Doruk
Önce yüzdelere böldük sevgiyi
Zamlar serbest piyasa ekonomisi
O benden hep yarım miyop fazlaydı
Tam amalığa alışmışken
Fiyaskoyla son buldu
O artık sadece bir mazi
Oysa ben
Milyonlarca kez gazi
Hep öyle kalacağım
Denizliğin için marazi
10.02.1991

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:07 PM

Dö-tleşme
Bi-e bi-
Dö-de dö-t

Bi-

Dö-t! ...

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:07 PM

Dörtleşme
Bire-bir
Dörde-dört

Bir.....

Dört......

Şerif Köyan

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:07 PM

Düğme
Bulut:sigara dumanı
Beyin:soğuk bir tabaka
Yağmur:gözyaşı
Ben.tekrar

Çay:kan
Masa:katafalk
Zaman:beklemek
Ben:kol düğmesi

Engin bir bardak
Gömlek değiştirten
Saatlere gizlenen
Kalbimin freni
Mat bir deniz
Kondanser ruhlu
Toz bulutu:sen
10.01.1992

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:07 PM

El ve da.....
Evet gidiyorum nihayet
Gidiyorum
Belki hafif gülümseyerek
Belki öpüşerek
Belki sıkışarak elele bazılarınızla
Hatta...Hatta belki kiminizle araya mesafe koyarak

Belki akıtarak yüreğimin derinliklerine
Belki hafif sulu gözlerle
Belki birkaç damla gözyaşı
Belki konuşamadan
Belki sadece uzaktan bir el veya göz işareti ile
Belki hiçbirinizi göremeden sessizce
Belki hıçkırarak

Belki bu elveda şiirini yazarken olduğu gibi
Ara sıra ardınızdan sürahi ile boca edercesine gözyaşı dökerek....

Belki!
Belki bir taksiye alır gibi
Sizleri tek tek,
Belki aynı yolun yolcusu
Anlaşıpta taksiye binen birkaç kişi olarak,
Belki aynı durakta kuyrukta sırasını bekleyip
Binen bir grup olarak,
Belki pikniğe gitmek için
Bir minibüs dolusu,
Belki tura çıkmış
Birkaç otobüs dolusu olarak,
Belki bir uçak hızında,
Belki sayısız katarlı
Bir tren olarak,

Belki İstanbul,
Belki Mersin
Belki Mardin'den kalkan
Büyük grosstonlu
Eski veya yeni
Çürük veya sağlam
Salaş veya konforlu diye ayırmadan
Meçhule giden bir gemi olarak

Gidiyor benim yüreğim,
Sizleri de içine alarak.

Gidiyorum
Gidiyorsun Gidiyor
Gidiyoruz
Gidiyorsunuz Gidiyorlar,

Gidecekler...
Gittiler! ....

Hepsi tek tek,birer birer ve de yalnız olarak,
Sadece uzaktan hoş gelen
Cumhuriyet ve Ramazan davulunun sesini de yanlarına alarak....

El

Ve

Da........

29.102005 Saat 03:34

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:07 PM

Ela Zeytin
postunu üzerime geçir
ben içine gireyim
beni kirlet
ben seni yıkayayım
yüreğime bir yumruk
elim kanıyor
tuzlu cam kırıkları
seni aramalıyım
ela zeytindir gözlerim artık
bir-a-mı içmeliyim! ?
11.10.1991

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:09 PM

Gar Son
İçki içerdin!
Benim gibi içmezdin hiç
İki bira içtin son görüşmemizde
Üçüncüsüne midemde yer var hala
Getir dördüncüyü de
Beşinciyi
Altıncıyı…..
……….
……………
Baştan bir öncekini de!
29.06.1991

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:09 PM

Geç Uyanan Şey
Geç Uyanan Şey

Geç uyanan şehre
girmek gibidir aşk

trende gelmişseniz
kompartımanda
konuştuğunuz arkadaşınızı ararsınız
size garda eşlik edecek..

Otobüste
gelmişseniz yan koltukta
yolculuk ettiğiniz kişiyi
görmezden gelmeye
çalışırsınız bazen

Minibüste gelmişseniz
adrese göre
müsait bir yerde
inersiniz çoğunlukla

Hususi
araçta gelmişseniz
çorba içecek
yer ararsınız yalnız

Uçakla gelmişseniz gerisin geri
dönmek istersiniz
arasıra

Gemide gelmişseniz
başka Liman ararsınız
sarhoşluğunuzu
unutturacak

Sevgiliniz zannedip
puronuza sarılır
günün uyanmasını
beklersiniz

Uyandığınızda gün
geçmiştir artık…

Yeni bir sevgilinin kalbinizin
tokmağına vuruncaya dek

Eşek sırtında gelmiş
gibi kafayı vurup tekrar
uyuyakalırsınız
el arabanızda

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:09 PM

Giz
Ayağını paspasa sildi
Öyle girdi
Yüzünü aynaya sildi
Böyle çıktı.

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:09 PM

Göz Kapakları
Gündüz yarısı yürürken karanlığı
Gece yürürken aydınlığı düşünmeye başlamıştı.
Uzakta doğmadan güneşi görüyordu gözlerinde
Ayakları götürmüyordu maviliklere
Bir bebek tazeliği düşledi ellerinde
Beş parmak buz tutmuş yüreği
Ay büyürken eriyordu
Aşka ve mutsuzluğa da inanmıştı artık
Özbenliğine inanmıştı
Yerine kendini koyduğu
Yaradanı düşünmemeyi öğrendi
Uyutmuyordu bir türlü
Karabasanlardan da korkmuyordu
Samimi arkadaşlardı bir zamanlar
Alışkanlıklardan öte bir şeydi bu
Hasretliği beklemek için kabullenmişti
Kesin çizgilerin kalınlığı boyunu aşıyor
Yanmadan önceki sıcaklığını ölçüyordu
Saman alevine uzanmıştı elleri
Islatıp yapıştırıyordu ekmekleri
Uzun oturuyordu artık tavana bakıp
Örtüyordu gözlerini
Mantıklı duygusallık yaşamıştı
Düşündüğü
Hep aynı yürüyendi çünkü.
28.04.1991

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:09 PM

Gözyaşı Kokusu
susamış bir gemi yüzüyor
sokak aşklarımızda
rüzgarlar tenimizi okşamıyor
öpmüyor gözlerimizi güneş
biz insanlar
eğmişiz dallarımızı
bir adımdan bir adıma
göçer yaşantılarımız
uzay olmuş bakışlarımız sürgün
bir masadan bir masaya
atlar dudaklarımız
bir şarkı
bir cümle
bir şey…
takılır ya aklımıza bazen
böyle olmuş
duygularımız..
içtiğimiz su
gözyaşı olarak düşer
şelale....
sevgiler kulaç atıyor
akıntıya karşı
umutlarımız
düşlerimiz
sırt çevirmiş birbirine sandalyelerimiz
hiç gelmeyecekleri
ya da
kendimizi bekleriz biz
işte bundandır
deniz suyu içmez gemiler
ve
gözyaşlarımız sade
biraz da tuzlu niye? ! ...
11.07.1992

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:09 PM

Hala
Sabahı
Pencereden sızan güneş ışınları ile birlikte
Martıların ciyak ciyak bağırışları
Müjdeliyor
Simitçinin sesi ile bütünleşen
Vapur düdüğü
Sırtüstü uzanmış yatağımda
Sınava yetişmem gerektiğini
Haber veriyor
Ve
İçimdeki
Ampul
Hala
Yanıyor….
20.02.1991
Şerif Köyan

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:09 PM

Hamiline Çek
Aman 'bebek'im
Canım 'bebek'im
Bu ne biçim enerji
Bu nasıl çekim

Aşk diyarı bu!
Yaramıza hiçkimse
Olmadı hekim.

Herkes çift,
Hatta dört oldu,
Bildiğiniz gibi
Ben halen tekim.

Belki bir Çinli,
Belki bir böcek.
Belki sırf insan,
Belki de Çek'im.

Velhasıl;
İlk onbirde oynayan,
Hassas bir bekim.

Herkes kullandı..
Siz de kullanın!

Adım:Hamiline
Soyadım:Çekim

Şerif Köyan

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:09 PM

Hem
Ben de çok istiyorum demiştim ya
En son
Yalan değildi!
Son yalanı söylemeseydin keşke..
29.06.1991

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:10 PM

Inngaaa!
Ne olursun ara beni
Benim doğduğum yerlerde telefon yoktu
Bas tuşlara baby
Sigaranın tasarımı dokuz ay sürmüş olsa gerek
Tüttür beni bebek

Benim doğduğum yerlerde ben yoktum
Damarlarımda seyahat etsene bebek
Güz türkülerinden sonra
Külebi’nin ölmesi gerek
Bir şeyler söylesene bebek

Benim doğduğum yerlerde güneş çok yakındı
Beni çözsene bebek

Benim doğduğum yerlerde gerçek aşk yoktu
Gözyaşlarımın uçlarını tutsana bebek
…..
……
…..
Benim öldüğüm yerlerde sen varsın
Nekr-u Nekir artık neme gerek
Öyle değil mi bebek?

Ingaa…Ingaaa.Ingaaa……
29.03.1992

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:10 PM

İçeri
Bakamıyordum
Gözlerinden girdim içeri
Senin yerine de görüyorum şimdi.
28.04.1991

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:10 PM

İçindeki Dışarı
Suçu yer çekimine yükledi
Üstten aşağıyı hedefledi
Kendini tam ezberledi
Yarıca bir öööfff! dedi
Ve
Sönük duran mumlarını üfledi.
Kendini cimdikledi
Nefesini dışarıda tutuyor şimdi
28.05.1991

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:13 PM

İki Saatli
Sigara yakmadım henüz
Sağ kol benim
Yaktım sigara mı
İki saatim oldu
Sol elim okşanıyor artık
Sol elin sağ elimde şimdi
Yalnız mı sanıyorsun beni!
Seni yalnız mı sanıyorum?
Değişmeyelim artık
Sonsuza kadar öyle kalsın
Ancak süreriz izlerimizi.
29.06.1991

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:13 PM

İncelik
Seni
Sevmemi
İstediğin
Kadar
Seviyorum

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:13 PM

İnşaat 2w
Yarı çıplak ter kokusunu kulaklıkla dinlerdi
Doktorun biri
Evimizin karşısındaki gazetecide
Küçük bir sandalyeye oturur
Mecmualara bakardım
Psikolojiye merak sardım(sarar öyle yerdi)
Nerden çıktın karşıma
Ey sadece gözleriyle gülebilen kitap
Taş taşır
Kum taşır
Su taşırdı işçiler
Çalışırdı durmadan ustalar
İnce Memed’i okumuyor
Sadece bakıyorsun bence.
Yaşar
Kemal ne der bu işe
Ya dönemin başbakanı
Ya müteahhid bozuntusu
Yapışık iki çekmece
İçinde birer göz
Eski aşka ışık tutan
Kaç tane yaz
Kaç tane kış geçti
Sıvanın incesini bırak!
Okulunun yanındaki binanın
inşaatı bile halen bitmedi....

GooD aNd EvıL 10-15-2008 07:13 PM

İstanbul
İstanbul

Somutça kıvrılarak,
Teninin sıcaklığını hissederken özlemek seni!
Deniz dibi akıntısı gözyaşlarım.
Anadolu yakası ayağı kırmızı ışıklı Boğaziçi,
Rumeli’nin pembe elmas hisarları,
Korkuluk hisleriyle birlikte memleket kumruları,
Uzun oturmuş karanlık yakamozlar…..
Naralar demleniyor ıslak sabahların,
Konuyor,gözlerimin üstünde!
Beyaz çırpar kanat donukluğum.
Kazanılmış terk etmeler,
Her şeyi ile aynı olup benzemeyen birbirine,!
Kırık çizgili uzay hislerim.
Koyu sessizliği bozan,
Zaman nehrinin ışıltısı!
Haliç gibi kutsal kokar yürüyüşlerim!
Unuttuğum ayak izleri…..
Geri döner gibi gitmektedir,
Aydınlık sonralarım
Telefondaki sesim kalsın!
Bunu bile ikircikli isterim.
Hızlıca yol alan,
Sadece! Bedenim.
Elveda! , enson memleketim.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:07 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.