![]() |
Eylül Gökdemir
Adı Bende Kaldı Aşkımın
Adı bende gizli bir erkekti İstanbul, Yağmur yüklü bir buluttu önceleri, Sonra yalnızlığım oldu dolu dolu, Gözlerime yağdı acımasızca... Adı bende gizli bir şehir oldu İstanbul... Hayaller biriktirdim habersizce, Dile getirilemeyen, söylenemeyen... Tepki alırım diye gizlenen... Adı bende saklı kaldı düşlerimin. |
Adı Eylül'dü
Adı Eylül'dü... Yorgun akşamların Sahile vuran dalgalarında şakıyan Bir şarkı gibiydi bakışları. Durgun akan ırmaklar, Sessiz düşen çağlayanlar, Gruba meydan okuyan, Hüzün dolu bulutlar gibiydi... Onun bakışlarında dünyaları, Onun sözlerinde en gizli sırları, Onun dokunuşlarında huzuru bulurdu insanlar.... Kimdi, nereden gelmiş, nasıl yaşardı, Ne düşünür, neye ağlar, neye şaşar, Kimse bilmez, bilemezdi. Her gün, her an, her saniye Farklı dünyalara yolculuk edebilirdiniz onunla Şaşkınlık ve mutlu bir biçimde. Adı Eylül'dü, bu bilinmezin... Yüzünün çizgilerinden Destansı bir öykünün kahramanı olduğu belliydi, Ama yine de kimse iç yüzünü bilmezdi. Tınısından haz alınan bir ses tonuyla konuşur, Dinleyenleri mest eder, anlatır, anlatırdı. Bakışlarında öyle bir şey vardı ki, Hüzün mü, sevinç mi, acı mı, Mutluluk mu, coşku mu, fırtına mı, yoksa depremler mi... Bir şeyler vardı işte adını koyamadığımız. O yalnızca ona ait bir şeydi sanırım. Eylül'dü bu... Sokağa çıktığı zaman tüm başlar ona doğru döner, İç çekişler ve hatta Kıskançlık dolu bakışlar arasında yürüyüp giderdi. Kimse ondaki bu çekiciliğin nedenini bilmezdi. Başı dik, omuzlar geride, Ama mütevazi, ama mütebessim, Fakat gözleri çakmak çakmak Yürürdü yollarda. O sımsıkı kapalı bir sırlar dünyası gibiydi... Saçları rüzgarda dans eder gibi, Gözleri sanki konuşuyordu. Hiç böyle göz görmemiştim, daha önceleri. Ah Eylül ahhhh... Gözleriyle konuşup, Yüreği ile ağlayan kadın... Adı Eylül'dü... |
Adım Aşk
Kaldırın şu Darağaçlarını... Suçum sevmektir Biliyorum, Gelinlik niyetine Giydim üzerime Kefen elbisemi, Boynuma Asın fermanımı. Suçu sevmekti diye. Ne yağlı urganlar, Ne kurulan sehpalar, Ne ihanetler, Ne kaçışlar... Ben ölümsüzüm, Anlasanıza... Çünkü... Benim adım, AŞK.... Eylül GÖKDEMİR...11.02.2007 |
Agora Meyhanesinin Hayaleti
''Nihansın dideden ey mest-i nazım, Bana sensiz cihanda can ne lazım,'' Sus yavrucuğum, sus kızım... Nazlı ceylanım, yaralım, bahtı karalım... Yürek paralayanım, maralım... Yüreğimi dağlıyor, sessiz çığlıkların. Hey garson... Sustur şu gramafonu... Üzülme be Hüzün bakışlım, Üzülme Eylül'üm, mahzun duruşlum... Bak ellerime nasıl da titriyorlar, Gözünden yaş da akmazken, Nedir bu duyduklarım? Lanet olsun, yine bitmiş şişe, Yine mi bitmeye yüz tuttu gece. Duvarlara yansıyan gölgelerin Birbiriyle dans ettiği bir yerde Gerçeklerin hayallerle karıştığı, Hıçkırıkların kahkahalara fark attığı, Kaybolan umutların şaraba, Sevgililerin seraba karıştığı Agoranın en masum yaratığı... Bir şarkı söyle bizim için hadi... Eller kalksın havaya şerefe... Neden masandaki kadeh kırık böyle... Var mıydı çarpmak, öfkeyle... Al koy cebine hatıra diye... Hadi, herkes içsin, Hüznün şerefine, Agora meyhanesinin hayaleti, Kalpten gelen hıçkırıklarla, Hem ağla, hem söyle... Eylül Gökdemir |
Ağlamak Güzeldir
Ağlamak güzeldir, ağlayabiliyorsan ağlamalısın, Gözlerinden düşen her damla yangın alevi, Çıplak tenlerin dolaştığı bir mahşerde, Dışarıda yağarken kar, ruhum azap çekmekte... Ağlamak değil midir, insan yapan bizi de... Bırak temizlensin yürek kirleri gözyaşı nehrinde. Eylül Gökdemir |
Ağustos'da Kar...(Hüzün Gözlüm)
Ağustos'ta da kar yağarmış meğer, Saçlarıma düşen zamansız karlar gibi Bulutlardan mı dökülürdü bilmem, Hüzün yağmurları kirpiklerimin ucuna, Hangi hain el alıp götürdü, beni sensizliğe, Hangi acımasız dil söyledi, seni sevmediğimi, Hangi gurbet çaldı, beni senden, Hangi kabusta vardı, ayrılık denen kıyamet, Bak, şimdi dizleri tutmaz bir ihtiyar oldum, Hani çabuk bitecekti, hemen dönecektim sana, Ölüm Allah'ın emri, insan alışıyor ama, Ah! bir de şu ayrılık olmasaydı Hüzün Gözlüm. ...28.01.207 Eylül Gökdemir |
Ah İstanbul
İstanbul bu, ne kederler gördü, ne aşklar... Unutma, her güzel şey ayrılıklarda başlar... Sen iste yeter ki, önünde eğilir tüm başlar... Gel meleğim tut elimi, gözümde dinmez yaşlar... Eylül Gökdemir |
Akıl Kalmadı Serde
Zamanın durduğu bir yerde, Ellerim açılmış, Gözlerde perde... Son yolcuyum, Giderim, son seferde... Ya gel al beni, Ya da çek tetiği vur, Akıl kalmadı serde. Eylül Gökdemir |
Alacağım Var İstiyorum Huzur-ı Divanda
Sessiz çığlığım, avaz avaz sustuğum... O engin denizde başımı omzuna yasladığım... Saçlarım uçuşurken imbatında, Kollarını belime saranım, Neredesin? ? ? Bakışlarım ılgıt ılgıt yüreğine akarken, Sen yeşil yeşil okurken türkülerini... Gıptayla bakardı gelip geçenler... Yürek ağrım, kanayanım, acıyanım... Böyle mi olacaktık biz de... Böyle yarım mı kalacaktık? Unuttum sanıyorsun değil mi? Bedduam, ahımsın sanıyorsun öyle mi? Bilemedin can tanem, gönül sızım bilemedin... Allah'tan tek dilediğimsin, doğru ahım var... Ama bu ah mahşere kadar da olsa... Beni asla unutamamandır, Yüreğinde kanayan yaran, Dilinden düşmeyen duan, Gece gördüğün rüyan... Umuda açılan liman olmamdır. Ne zaman gelirsen gel(me) ... O gün gelip, dirildiğimiz an... Mahkeme-i kübra kurulduğunda... Karşında beni bulacaksın... Ellerimi uzatacağım sana... Bir ömür bekledim, alacağım var... Şimdi hakkımı istiyorum senden, Tut ellerimden ve birlikte yürüyelim, Birlikte girelim ebediyete açılan kapıya... Bu yaralı kalbin dermanı işte şimdi, burada... Alacağım var sevdiğim, ver Allah aşkına. 28.02.2007...00:33 Eylül Gökdemir |
Alıcı Kuşlar
Alıcı kuşlar misali acımasızdın, celladım oldun... Aldın ne varsa güzel kalan, götürdün... Bir kıvılcım düştü yüreğime, adı sendin... Nefretim sendin, öfkem sen, çılgınlığım sen... Alıcı bir kuş gibi kapıp götürdün pençelerinle... Tırnaklarının arasından döküldü kanım... Sen uçtukça, ben damladım coğrafyana... Damla damla çizdim sınırları, dağları, ovaları... İçimde büyüyen nefretindi, amansız... Sen yokettin gönül bahçemdeki nergisleri... Yasemenler açmaz oldu, papatyalarım... Papatyalarım söyleyemez oldu sevgimi... Ne renkler anlatıyor şimdi güzellikleri... Ne gökkuşağı var gri gökyüzünde... Şarkı söylemez oldu dalgalar, gelmiyorlar kumsala... Sen en güzel duygularımın katili, celladımsın... Kahretsin, kahretsin, kahretsin hala seviyorum... Alıcı kuşlar gibi aldın gittin kalbimi, kahretsin. Eylül Gökdemir |
Anlam Katan Sensin Anlamsızlıklara
anlam... anlamını algılayamadığı, bir anlam... adı sen, adı ben, adı... boşver adının ne olduğunu... almış ya yanına, açılmış ya sonsuza... adı her ne haltsa... sal gitsin, koy gitsin, sen al yanına, anlam kattığın herşeyi, düşlerini, sevinçlerini, ona bırak, kırgınlıkları, öfkeleri, izin verme kirletmesine, pırıl pırıl yüreğini... anlam katan sensin düşlerine, unutma e mi? Eylül Gökdemir |
Arızalı Kalp
Benden sana son ikram... İstemedim işte, istemedim, Arızalı bir kalple yaşamaktansa, Çıkarıp söktüm yerinden ve... Sana ikram ediyorum, Buzlu bir bardak rakı eşliğinde... Meze yaparsın ihanet sofranın, En değerli aşiftesine... Arızalı bir kalbi söktüm nihayet, Seni sevdi diye. Eylül GÖKDEMİR...17.02.2007 Eylül Gökdemir |
Arnavut Kaldırımlı Dar Sokaklar
Bana özgürlüğümü uzatan eller, Hangi diyarda, kimi bekler... Kime sarılır kolların? Dudakların hangi dudakları öper? Sağdan sola dönerken yatakta... Kime değer ellerin uykunda... Hangi nefesin eşliğinde alır verirsin, En bölünmez düşlerinde hayallerini? Beyaz bir güvercin kanadında, Saklıdır özlemler... Ben sana geç kaldım derken, Bir gün, bir gün bil ki... Sen bana geç kalacaksın heyhat... İstanbul kokar bu şehrin sokakları... Kahpe duvarlarına adını yazarım... Kalleşçe silinir duvarlardan adım... Sinsice örer ağlarını... Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda, Kaybolurum... Eylül Gökdemir |
Artık Seni İstemiyorum
Artık ne seni isterim, Ne de gülümsemeni, Her davranışın sahte, Her sözün dolu dolu yalan, Gözyaşların ise, Timsahlara şapka çıkartan... Eylül Gökdemir |
Asi Maral
Uzak diyarların Asi Maralı Mehtapla yıkanır teni, bayrağı kan kırmızı... Bozkır töresidir, bilirim, Kafkasların Asenası... Wey ırmağı kıyısından kalkar 40 yiğit, gece yarısı... Huuu çeker dağlar, tepeler, çöller, Deniz gözlerimden mahzun, şanlı bir tarih geçer, Hunlar, Avarlar, Göktürkler, Çeçenler... Buminler, Gökbörüler, Börteçineler... Bin akıncı alaca atlarla Mohaç'a girer... Kürşad'ın hayali yalnız gönlüme düşer! Bilirim ki her daim, Dedem Şamil, Kafkaslarda kükrer! Eylül GÖKDEMİR Eylül Gökdemir |
Asi Yürek Korsan Sevdam
Ağlamaktan geliyorum, dağ çiçeğim, ağlamaktan... Topladım kır çiçeklerini kucak dolusu, attım dağ başlarına.. Umutlarımı yakaladım bir bir tıkıştırdım bir bavula... Güneşi karartmak için gizli antlaşmalar yaptım bulutlarla... Yıldızlara düşman oldum, şimşekleri çağırdım yardıma... Bir kendimi sığdıramadım bir yerlere, bir ben saklanamadım... Dağlara saldım, volkan olup patladı, isyanı alevlerle yağdı... Yerlere verdim, toprak olsun diye, depremler yaşandı... Ağlamaktan geliyorum Uçurum Çiçeğim, ağlamaktan... Oysa daha yeni imzalamıştım ateşkesi yüreğimin meydan savaşıyla... Unutmaktan geliyordum, İntihar Gözlerimin uçurumlarında... Vurgun yemiş dalgıçlar gibiyim, ağlamaktan geliyorum... Sönmüş bir deniz feneriyim, tüm gemileri yaktım, vurgunlarda... Dönüş biletim yok artık, son tren de kalkmakta, yol almakta... Gitmelerden geliyorum, gözbebeğim, yaktım dönüş biletlerini... Çıkmaz sokaklarda kaybettim yüreğimi, al sevdanı, al artık... Ağlamaktan geliyorum, gitmelerden, unutmalardan geliyorum... Bir mezar başındayım şimdi, bir tek ben varım, gözyaşı döken... Mevtayı nasıl bilirsiniz diye soran bir sese verilen tek cevap... Asi bir yürek, korsan bir sevda, biliriz hoca efendi, GÖMÜN GİTSİN... Ağlamaktan geliyorum, sevdamı gömerken ağlamaktan.. Eylül Gökdemir |
Aşk Ateşi...(Keşkeler)
Keşkelerle geçer ömrümüz, Sayfalarına pişmanlıklarımızı yazarız, Geri getirmek için döneriz, Kaçıp giden umutların ardısıra bakakalırız. Hep aynı yanılgılar, Hep aynı yangınlar, Bir ateş bulutu sarar evin içni, Alt kattan başlar kemirmeye, Başka bir biçimde. Gönül yangını mıdır, Yürekler mi yanar bilinmez, Bilinen bir şey var ki Aşk ateşi sönmez. ...30.01.2007 Eylül Gökdemir |
Aşk Da Tükendi İçimizde
Öylesine bir mevsim... Soğuk, solgun ve suskun bir orman içinde... Bir parçam daha yenildi, Bir parçam daha yaşlandı... Aşk da tükendi... Sadece kış ve kan... Tükeniyoruz damla damla... Kirleniyor ruhlarımız, ihanetlerin uçurumlarında... Öylesine bir mevsim işte... Ateşi, külü, dumanı anlatan... Yalnızlığım diyorum, yalnızlığım... Nedir bu kan kokan satırlar... İhanetler, vurgunlar, nedir... Nedir boğazımızda çözülen urganlar... Öylesine bir saat işte, 25 i vuran... Kan çiçekleri açar, zamana doymayan... Gidişler yaşanır, geri dönüşü olmayan... Aşk da tükendi... Sadece Kış ve Kan... Tükeniyoruz damla damla... Kirleniyor ruhlarımız... İhanetlerin uçurumlarında Eylül Gökdemir |
Aşk Konuşuyor-1
Hiçbir şey vazgeçilmez değildir. Vazgeçilmez olmak değildir aşk, Vazgeçmemeyi bilmektir aslolan. Aşk kendinden çok, karşındakini düşünmek, O'nun için bir şeyler yapmak, O nasıl mutlu olacak diye çırpınmaktır. Sen ve ben değil, biz olabilmektir aşk... Araya noktalama işaretleri, bağlaçlar girmez... O olmak vardır, O'nun gibi düşünmek, O'nun gibi hissetmek... Bunu başaramayan için aşk da yoktur, Oysa o kadar yoğundu ki Benlik duygunuz, Acımadan yok ettiniz o güzelim tatları, Komalara soktunuz aşkı, aşıkları... Eylül GÖKDEMİR Eylül Gökdemir |
Aşk Konuşuyor
Aşk... Kaybolup gider hayatınızdan, Bir avuç kum tanesi gibi Kayar gider parmaklarınızın arasından, Geriye kalan bir avuç gözyaşıdır. Hüznün Gözyaşları... Size dur demiyen, diyemeyen Ben duygunuz, Seyreder sizi acımadan, tatmin olarak... Sonrası mı, sonrasında arka arkaya gelir, Pişmanlıklar, bunalımlar, depresyonlar... Bir şarkının notalarında bulursunuz aşkı, Yüreğiniz kanar, canınız yanar, Ayrılığın ızdırabı kor gibi yakar, yakar, yakar... Kahrolası egonuz, nasıl da başarmıştır aşkı yok etmeyi. Salarsınız kendinizi aşk deryasına, Yeni aşklara, yeni başlangıçlara... Çivi çiviyi söker der, bir kadeh şarapta ararsınız teselliyi, Hayatınızı dayanılmaz bir işkenceye çevirirsiniz. Sözler verirsiniz kendi kendinize ve koşullar getirirsiniz yine. ''Bir daha asla böyle sevmeyeceğim, asla'' diye... Her yeniden eskisini yaratmaya çalışırsınız, Her yenide aradığınız O'dur, O'na koşarsınız farketmeden... Sabahlara küser, gecenin karanlığına sığınırsınız, Günahlarınızı, ihanetlerinizi, acılarınızı, Gözyaşlarınızı saklamak istercesine... Şafağa hasret, şafakları sayarsınız kendi karanlığınız içinde. Eylül GÖKDEMİR...04.02.2007 Eylül Gökdemir |
Aşkımın Destanı
Hani gözlerin söyleyecekti şarkımızı... Hani mutluluk kıvrımları oluşacaktı Dudaklarının tatlılığında... Hani üşüyen ellerimi ısıtacaktın nefesinle... Hani yüreğimiz çatlayacaktı Sevdamızın yüceliğiyle... Şimdi bir masal gibi söylenir Melekler aleminde... Bir sen varsın dizelerin içinde... Bir de ölümsüz aşkımız yaşar, Yaban güllerinde... Şimdi ne gelincikler açar, Geniş bozkırların ötesinde... Ne sevda şarkıları çalar, Çoban kavalının ezgilerinde... Bir hasret rüzgarıdır esen, Uzak dağların zirvelerinde... Bir asi maraldır, bir görünüp bir kaybolan... Bir deli çığlıktır, Uçurumların yamaçlarında yankılanan... Ne sevdaymış, sığmadı zamanlara, sığamadı... Aşkın destanını yazanlar, Ne seni, ne sevdamı anlatamadı... Gözlerinde izledim, yağmur yüklü bulutları... Yaprak yeşili gözlerinde, İsyankar dalgaları... Sesinde dinledim yıllarca, Ayrılık şarkılarını... Şimdi, *******den inerim saçlarına, Yıldız yıldız düşerek... Düşlerine girerim, Karanlıklarında aydınlık olmayı dileyerek... Sen, bir ölümsüzlük şerbeti içirdin, Kurumuş dudaklarıma... Gittin Yeşil Gözlüm, gittin Beni prangalara mahkum ederek. Eylül Gökdemir |
Aşkımın Soykırımı
Bakışların nirengisini yitirdiği Kirpiklerin birbirine küstüğü Ruhların kaybolup gittiği Bir kabusun, son demleriydi gidişin. Zincirler koptu yerinden, Silahlar çekildi Bir vedanın son seferinde ben... Aşkımın soykırımıydı izlenen... Meydanlarda yatan bedenim değil, kalbimdi. Söyle vefasız, söyle... Dudakların bu kadar hain miydi de Elveda dedi. Çek vur demiyorum artık, Kurşun adres sormaz değil mi? Eylül Gökdemir |
Aşkın Son Hali
Sustum, Sustun, Sustuk... Gittim, Gittin, Gittik... Ve... Aşk gitti, Ve... Aşk bitti, Sen bittin, Ben gittim! Hoşçakalll... Eylül GÖKDEMİR... Eylül Gökdemir |
Aşkın Tanımı
Aşk dediğin yürek ister, İlmek ilmek emek ister Sabır değirmeninden geçip, Hakk şerbetin içmek ister. Şu dünyaya meyledenler, Gönül fakirliği çeker, El açıp, etek öpenler, Kendini yokluğa gömer. Eylül GÖKDEMİR 13.01.2007 Eylül Gökdemir |
At Beni Yeşil Gözlerinden
Birgün için sızlarsa, Derinden, At beni Yeşil Gözlerinden, Yıllar geçip, Bir mezar taşı Gördüğün an, Deniz gözlerimde Yüzdürdüğün, Kağıttan gemileri an... 05.03.2007 Eylül Gökdemir |
Ayaz *******
Hey, bakışına kurban olduğum, Gözleri mahzun, ceylan bakışlım... Seharde uyanıp, Hak'ka yalvarışım, Son nefesim olsan, seni yine içime çekeceğim. Gitmesen, kalsan bu ayaz *******de İçimin hüznünü tüketsem seninle, Seni sorarım yerde gezen karıncaya Kal benimle Eylül bekışlım Hasretim, ecelim, ayrılığım, can yoldaşım Ne olur kalsan bir kez, ayaz akşamlarda. Yaktım hayatımın sayfalarını bir bir, Olmadığın hiç bir sayfa değil temiz... Belki bir gün biz de güleriz, Kal benimle Eylül'üm, hüznüm, herşeyim. ...25.01.2007 Eylül Gökdemir |
Azad Edildi Kelimeler
O tez canlılıklar var ya... Kestirme yaşamak sevdaları... Hiç emek harcamadan... Hiç yorulmadan kazanma hevesi, Vurgun yemiş düşlere çevirdi içimizi, Bir gün azad edilir... İçimizdeki kafese kapatılmış tüm cümleler Azad edilir tüm acılar, tüm heceler, Bİir de bakarız ki, çözülmüş, Çözülmez sandığımız bilmeceler, Azad ederiz ruhumuzu, Bedenden çıkar *******. Eylül GÖKDEMİR...03.02.2007 Eylül Gökdemir |
Bağ Bozumu Hayalleri
Bu darmadağın kadın sen misin? Buğday başağı saçlarına ne oldu gül yüzlüm? Hani hasatı yoktu bizim mevsimlerimizin, Hani kış gelmeyecekti bizim diyarlara Hani ekinler biçildiğinde, harman yerinde, Elele koşacaktık saman yığınlarının arasında. Bağ bozumu hayallerimiz vardı bizim de, İki kadeh kırmızı şarap tadında, Bu bakışlar da neyin nesi, Eylül bakışlım, sırma saçlım, he gülüm? De bana neler oldu böyle, de gülüm. Halbuki baktığım her yerde, Aldığım her nefeste, Açtığım her pencerede sen vardın ya, Ben senden hiç vazgeçmedim ki, asla! Çilek kokardı nefesin, saçların bahar, Ayrılık derlerdi de inanmazdım, Ölüm olmasın yeter, sonuna kadar, Sonsuza kadar sevdiğim, sonsuza kadar! ! ! Eylül GÖKDEMİR...29.01.2007 Eylül Gökdemir |
Bakar Kör
Bakarsın, görmezsin... Görürsün, gitmezsin... Söyle bana vefasız, Benden daha ne istersin? Eylül Gökdemir |
Bana Mutluluğun Resmini Çiz Ne Olur
Bana mutluluğun resmini çiz ne olur, içinde siyah, gri, mor olmasın Ya da Hüznün Resmi olsun yapacağın... Tam ortasına koy gözlerimi, Pınarlarında yaşlar, tabloyu tamamlasın... Eylül Gökdemir |
Baykuş Kadar Olamadım
O baykuştur ki, sabahlara kadar, Kendi lisanınca Allah'ı arar, Geceye sorar, karanlığa sorar, Sabahlara kadar aşkıyla yanar... Naçardır, bilinmeze hu çeker, Akıl sahibi değildir amma, Benlik çemberinden geçer, Deryalara dalar ummanlar geçer, Baykuş kadar olamadık, sevgili için, Aşk ile yanamadık, ben bir hiçim, Kesin kollarımı canansız hayat niçin, Ülkü yollarından bir bir geçin. Eylül Gökdemir |
Bebeğim Olarak Kal Ne Olursun
22/4/2006 - BEBEĞİM Daha minicik bir bebektin canım... Yumuk yumuk ellerinle okşardın yüzümü... Dolu dolu bakardı gözlerin gözlerime... Kaybolurdum bakışlarının derinliğinde... Ya bir şarkı gibi söylediğin sözler... Kulağıma fısıldadığın sevgi sözleri... Hani zaman zaman başını boynuma saklardın da... İçine çekerdin kokumu kendinden geçercesine... Yasemen, nergis, papatya, zambak... Kır çiçekleri gibi kokuyorsun derdin... Sonra ayakta sallanarak, içmeden sarhoşluk... İçmeden sarhoş oldum, derdin... Bebeğim, sevdiğim, her şeyim... Şimdi sildim göz yaşlarımı, onları da seviyorum... Seviyorum senden kalan her şeyi... Şimdi çıkıp gelmeni ister miyim sanırsın... Bebeğim olarak kal ne olursun. Eylül Gökdemir |
Bedeli Ne Olursa Olsun Asla Vazgeçme
ben hiç istemedim ki gitmesini... aslında hiç gitmedi, kaldı... hem de yüzsüz bir işgalci gibi... kamp kurdu önce yüreğimin ortasına, sonra tüneller açtı acımasızca... kal dedim, gidiyorum, gitmeliyim, benden sana hayır gelmez dedi... hayır gelmez... ya şimdi, şimdi ''hayır''larla tüketiyoruz günlerimizi... evetlere ne oldu bilmem ki... gerçekten, toplayıp gitmesini, istiyor musun, dudaklarının kıvrımlarından... ya giderse... ne kalacak dudaklarında... acının oluşturduğu, derin çizgiler ve... sessiz çığlıklar dışında... bırak kalsın... izin verme gitmesine... yalkala, sahip çık aşkına... bedeli ne olursa olsun... asla vazgeçme... neler neler eskitilmedi ki... neler tüketilmedi ki... haykırdık, paralandık, acıdık, kanadık... neden ama nedennnn... bunların yerine neden, neden, sahip çıkamadık sevdiğimize, sevdamıza... koş... yakala saçlarından.. inad etse de asla vazgeçme... 23.02.2007...11:30 Eylül Gökdemir |
Bekleyiş
Beklerim gecenin sessizliğini, Arkadaş olur gözyaşlarıma.. Bir sen...bir ben... Bir de yıldızlar konar Yüreğimin yamaçlarına... Bir sen bir güneş bir de mehtap, Açar karanlıklarımın ortasına... Bir ben, bir düşlerim, bir umutlarım, Bir de hayallerim kimsesizdir... Bir güllerim, bir yasemenlerim, Bir de manolyalarım... Gelincikler gibi savrulur ortalara... Beklediğimdin, gelmedin... Eylül GÖKDEMİR...09.01.2006 Eylül Gökdemir |
Bela Sevda
Bir bahar sabahı tazeliğindeydi duygularım... Kopardılar dalından, söktüler kökünden, acımadan... Elleri kırılası parmaklar, nasıl da kıydılar sana... Nasıl da açmadan, daha bir tomurcukken... Ne bela bir sevdaymışsın ey yâr, nasıl bir bela... Kara düşlerle oyaladın *******imin en saf duygularını... Gelirim demiştin ama gelmedin bir türlü... Saçlarım bembeyaz oldu, yıllar yoğurdu acılarımı... Şimdi ne sen kaldın düşlerimde, ne ismin dudaklarımda... Bir deli yürek var sevgiye lanet okuyan, her saniye... Bela Sevda, deli aşık, vurgun yemiş bir yürek... Hadi şimdi sen de öl artık, bende kalmadı hiç bir şeyin... Lanet olsun sana ve aşkına, defol artık, çek git... Eylül GÖKDEMİR Eylül Gökdemir |
Ben Bir Kadınım
Şimdi yeni bir gün doğmakta... Yepyeni bir gün ve tan yeri ağarmakta... Şafaklardan bahsederdi insanlar, kavuşmaktan... Yüreğimin içinde kelebekler havalanıyor sanki... Boşluğa düşercesine bir his, adını koyamadığım... Düşsem beni tutar mıydı... Ellerimden yakalar mıydı... Haydi bakalım, yine başladı gönül ağrım... Sanki eksik olan bir yanım vardı... Kapılıp gidiyorum... Sanki önünde duramadığım bir sel taşkını varmışcasına... Yine de içimde bir korku, bir ses sürekli uyaran... İçimde bir meydan savaşı var sanki... Biri haykırıyor, dikkat et kırılırsın, incinir, yaralanırsın... Diğer taraftan cılız bir ses yükseliyor... Ama, ama ben sevmek ve sevilmek istiyorum, diye... Başka bir ses destek olmak istercesine, Hadi ama riskleri görmek zorundasın, Denemeden nasıl bilebilirsin ki diyor... Yine o ilk ses yükseliyor... Sendeki seni görebilecek mi... Sendeki sana ulaşabilecek mi... Tekrar cılız bir ses geliyor, umud ederek... Beni duy, beni hisset, beni gör, Beni anla ne olursun diyor... Tıpkı bir dilenci gibi, aşk dileniyor... Acımasız bir kahkaha yükseliyor derinlerden ve işte diyor... İşte sana anlatmak istediklerim bunlar... Hayır diyor diğeri yeniden, isyan ederek, hayır... Başımı yaslayacağım bir omuz... Güvenle sığınacağım, anne kucağı gibi Şefkat dolu bir liman istiyorum artık... Yoruldum koşmaktan, yoruldum... Güçlü olmak istemiyorum artık... Ben Bir Kadınım... Eylül Gökdemir |
Ben de Erkektim Güya
Gittiğin gün bahtım karardı, Bedenim ruhuma dar gelip, Ruhum karanlıklara daldı, Sensizlik çok zormuş, Kolum kanadım kırıldı, Vicdanım da varmış meğer, Sızım sızım sızladı... Ben ağlattım, Ben beklettim, Ben inlettim, Ben rezil ettim seni... Gezindim ortalarda Göğsümü gere gere... Ben de erkektim güya, Değil mi? Eylül GÖKDEMİR...11.02.2007 Eylül Gökdemir |
Ben Hep Seni Beklerim
Aşkın ecel olsa da, Kalbim bir gün dursa da, Ruhum bir güvercin kanadında, Ben hep seni beklerim... Eylül Gökdemir |
Ben Hiç Sevilmedim ki
Gözler vardır Dalar ufuklara, Bekler bir çift güvercinin Kanat çırpışını... Gözler vardır Bakar umutla Sevdiğinin geri dönüşünü Bekler... Beklenenler vardır Umudu kaybetmeden... Ve... Ben senin Beni sevebilme ihtimalini sevdim... Ben senin bir gün Geri gelebilme ihtimalini sevdim... Sevdim be sevgilim, Sevdim seni... Bilmezsiniz ki Neden sevgi dağıtır Bu dopdolu yürek.... Çünkü o Hiç sevilmedi ki..... Eylül Gökdemir Ben Hiç Sevilmedim ki Gözler vardır Dalar ufuklara, Bekler bir çift güvercinin Kanat çırpışını... Gözler vardır Bakar umutla Sevdiğinin geri dönüşünü Bekler... Beklenenler vardır Umudu kaybetmeden... Ve... Ben senin Beni sevebilme ihtimalini sevdim... Ben senin bir gün Geri gelebilme ihtimalini sevdim... Sevdim be sevgilim, Sevdim seni... Bilmezsiniz ki Neden sevgi dağıtır Bu dopdolu yürek.... Çünkü o Hiç sevilmedi ki..... Eylül Gökdemir |
Ben Seni Hiç Sevdim mi
Dün senin sesinle uyandım daldığım uykudan... Dün sana söyledim bütün şarkılarımı... Sana yazdım bütün şiirlerimi...sana... Seninle başladı güne sabah...seninle doğdu güneş... karanlıktan seninle aydınlığa geçti kainat... Sonra iki sevgilinin buluşması gibi... Mehtapla buluştu deniz ve yakamozlar... Gece Gözlerinde seyrettiğim yakamozlar... Biliyor musun sevdiğim.... Ben seni hiç yaşamadım böylesine, deli deli... Hiç sevmedim *******i böylesine gizli gizli... Hiç konuşmadım böylesine bulutlarla... Ve... Ben seni hiç sevmedim ki... İntihar gözlerimin bakışlarında sakladım hayalini... Uçurumlarda açan yabangülünü sevdiğim gibi... Sevdim seni...denizin kumsala aşkı gibi... Aslında ben seni hiç sevmedim ki... Yol kenarlarında açan gelincikler gibi... Nazlı ve narin salınışını sevdim... Bir dağ lalesi gibi onurlu duruşunu... Dokunsam dağılacakmış gibi olan kırılganlığını... Aslında ben seni hiç sevmedim ki... Ölümün sende yaşamak olduğunu düşündüm... Sensizliği sevdim yokluğunda... Hadi söyle be Gece Gözlüm... BEN SENİ HİÇ SEVDİM Mİ... Eylül Gökdemir |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:20 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.