www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Meral Yağcıoğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=136345)

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:47 PM

Meral Yağcıoğlu
 
Adımı Hatırlıyorsun Ya

Şu anda neler hissediyorum
Hiç haberin var mı senin
Kalbim, bir zamanlar
Hassas dediğin minicik kalbim
Yerinden çıkacakmış gibi
Gümbür, gümbür atıyor
Heyecandan titriyorum
Biliyor musun

Aslında nereden bileceksin ki
Bugün telefonla senden habersiz
Seninle konuştum.
Senden habersiz diyorum
Hani kendini tanıtmayan biriyle
Eskilerden konuştun ya
Eski bir dost,eski bir tanıdık
Arayıp beni hatırladın mı
Diye soruyla başlayan
Sohbet edip çıkaramadığın

Fazlaca yorma kafanı canım
İşte o bendim açıkça
Apaçık söylüyorum sana
İşte o cesaretsiz,hem de korkak
Sular seller gibi aşık ben
Bunca seneden sonra
Tavrını kestiremeyen ben
İnanılmaz derecede sana susayan
Çorak toprağa dönen ben
Sadece sesini duyabilmek için
Bir cesaret adsız telefon açtım
Duygularından habersiz
Avuçlarımla siper ettiğim yüreğim
Yaralı güvercin gibi çırpınıyordu
Ama sen titreyen sesimle
”ben kimim tahmin et dediğimde”
Birkaç isim sonra adımı
Söyledin frekansı farklı
Biraz titrek,biraz buruk hissettim
Unutup ellere gitmemişsin.
Hem sevindim,hem de
Cevabını kestiremediğimden
Gurur ya telefonu kapattıktan sonra
Söylüyorum benim diye sana
Çok mutluyum şu an inan
Çünkü sesimden çıkaramasan da
Bir iz vardı yüreğinde belli belirsiz
Olsun varsındı aramızda mesafeler
Adımı hatırlıyorsun ya
Hayatında adım saklıydı ya
Gördüm o tatlı yüzünü,teller ötesi nefesini duydum
Yakınımda hissettim varlığını

Bu kadarı da yeter bana
şimdi bu şiiri senin için yazıyorum
Mutluyum be aşkım
Adımı hatırlıyorsun ya
Ve aynı şehirdeyiz ya
Yeter bana

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:48 PM

Ah İstanbul Ah

Ah İstanbul Ah

........... Seyrüseferdeyim

Yeşilköy kumsalında
Yatıyorum sere serpe
Gülümsemesiyle güneşin
Kapıldım mavinin cazibesine

Daldım deryaya
Yunuslarla yarışıp
Martılarla şarkı söyledim,neşeli
Kanat çırparken omzumda sarı kelebek

İşveli işveli salınan Kızkulesi’ne
Aşkını ilan etti utangaç
Ezelden kara sevdalı Galata kulesi
Sözleri kesildi sessiz, melekler şahitliğinde

Zor etti akşamı sohbetler eşliğinde
Tramvayla gezinti yapan nazenin beyler, hanımlar
Beyoğlu’na inen alaca karanlıkla birlikte
Çiçek pasajında meşki beklerken sabırsız

Çengelköy’de çiçeklenen bahçeler
Misk-i amber kokularında mest
Sarmaş dolaş yürek atımı ritmiyle
Kuş sesleri eşliğinde gölgelenen sevdalılar

Güneş kaybolurken semada
Altın Boynuz’da yakamozların
Dansını seyre dalan gözlerim
Kamaştı İstanbul ışıltısında

Korkmadı karanlıkta işten çıkan
Ne çalan var ne çırpan
Karıştı meltem esintisine sıcak
Gece bekçisinin düdük sesi böldü sessizliği

Savaştan arınmış dünya
El ele kardeşçe tek yürek
Koynunda sokak çocuğu barındırmayan gece
Sadabad da ki sevgililere gülümsüyor

Tanımasa da komşusunu
Sımsıcak bakışını esirgemeyen
Lokmasını paylaşan, menfaatsiz
Mutlu gül goncasıyla süslü çehreler saygılı,sevgili

Sağlıklı,gürbüz çocuklarını
Aramadan özelini, devletin okuluna
Vermeden tek kuruş, geleceğinden emim
Üniversiteye hazırlayan anne, baba mutlu,umutlu

Aman Allah’ım ne güzel
Her şey yolunda özlediğim gibi,
Sihirli değnek mi gezdirdi
Beyaz ipek kanatlı bir peri,masal sanki

Kepazeliğinden sıyrılan İstanbul’u
Sindirirken gönlüme, bayram yeri gözlerim
Gönderde dalgalanan mavi bayrak altında
Envai çeşit erguvan açtı gamzelerim

Şiddetlenen gece huysuz
Hışımla kapanan pencerenin gürültüsünde
Karalara büründü İstanbul, uyandım,uyandım eskiye
Sabah mahmurluğunda düştüm gerçeğe, kaynar kazan

Koştum pencereye, şaşkın
Her güzel gibi sadece rüya ne yazık ki
Rüya kentin manzaraları, kilitlenmiş trafik
Çileden çıkmış insan manzaraları, battı sineme yolsuzlukları

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:48 PM

Ah Şu İnsanlar

Ah bir bilebilsem
Bir anlayabilsem
Şu fani dünyada yaşayan
Tüm insanları istisnasız
Ve ne yapmak istediklerini

Anlayabilmek için insanoğlunu
Falcı olmak yetmez
Kahve fincanına sığar mı hiç geçekler
Medyum olmaksa modadır
Pek bir işe yaramaz
Yıldızlara takılıp kalakalırsın

Ne yapacağı bilinmez
Ne düşündüğü ise hiç anlaşılmaz
Çözümsüz bir varlıktır
Şu insanlar
Bilmece gibi
Çözmek için
Uğraş vermeli miyiz
Vermemeli miyiz

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:48 PM

Allah'ım Var

Ne ıstırabım, ne kederim
Dimdik ayaktayım
Yıkılmaz bedenim
Hiçbir şeyden yılmam
Korkup kaçmam hayattan
Tüm zorlukların üstüne
Korkusuzca gider
Bir hal yolu bulacağıma
Canı gönülden inanırım
Zira benim
Yegane dayanağım
Yaradanım Allah’ım var

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:48 PM

Alo

Yanımda olmasan da
Beni hiç düşünmesen de
Anıların hatırına
Ayırıp birkaç dakika
Alo der misin?
Hayır olacak cevabın
Biliyorum, yine de;
Bekliyor sabırsız yüreğim.

Görmesek de birbirimizi
Ayrılmış olsak da,
Yaşamak aynı şehirde
Solumak aynı havayı
Paylaşmak İstanbul’u
Yeter bana inan.

Özlemim arttığı anda
Geçerim telefon başına
Durmaz yerinde sabırsız parmaklarım
Sesini duymak ister gönlüm
Kor ateşte yanmışçasına
Çekerim ellerimi tereddütle.

Telefonun çalarsa eğer,
Yorucu günün ardından
Hele bir de yalnızsan
Ben olduğumu düşün de
Duymazlıktan gelme
Adam sende boş ver deme sakın
Açmamazlık etme ne olur.

Gerek yok uzatmana
Sesini duymak
Huzura boğar gecemi.
Olsun varsın teller aracı
Uzanırım yatağa
Yıldızları sayarım birer birer
Tavana dikili gözlerimle.
Kanatlarında meleklerin
Yolculuk başlar gülen aya

Yeter bir alo ile merhaba
Bir ses yeter bana, tek bir ses
Hissetmek telin ucunda varlığını
Varlığında var olmak
Vuslatsız şiir dizelerinde
İstanbul’u yazmak
Seni İstanbul’da yazmak
Yeter bana inan

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:48 PM

Anılarda Soldu Gül

Her buluşmamızda,
Kokunun sindiği katmerli gülü,
Aşk nağmeleri eşliğinde
Yakama takışın gitmez gözlerimden.
Mutluluk deryasına dalış yapar
Yıkanırdım kulaç kulaç mavide.
Hiç ayrılmayacağız hissiyle kora dönen ten
Ölene kadar sürecek bu sevda yangını
Güllerle bezenmiş aşk teknesi
Aheste süzülen zaman martılarla oynaşırken
Başlardı her bir gülle güneşe yolculuk
Geçip gök kuşağı altından
Tek vücut da atan yüreklerimiz
Kendine getirirdi sarhoş aşkı

Artık sarı gül tutuydu benim için
Bir tutku ki düşlerimde bile,
Haykırırdık bitimsiz sevdamızı
Sarı güllerin arasında
Tüm dünyaya duyururcasına.
Duysun, görsün herkes
Yoktu böylesi seven iki yürek
Maviydi, mavinin envai çeşidi
Sarmıştı, gül bahçesi alev alev

Arardı gözlerim tebessümlü, meraklı
Heyecanlı bekleyişler sonunda
Kimi çıkardı cebinden,
Kimi cüzdanından muzipçe,
Olurdu bazen de kocaman bir buket
O sımsıcak ellerinde.

Ne çok yanılmışım, anlıyorum;
Ayrılık demekmiş sarı gül,
Bilmedim güllerin dilinde.
İçtik ayrılık zehrini
Kim bilir hangi kızıl kadehten

Sadece dikeni var avucumda
Batar inceden inceye, kanar derinden.
Sarı güle özenen duygularım solgun,
Yüreğim; kuruyan yaprak misali
Oradan oraya savrulup uçuşsa da,
Her gördüğüm sarı gül,
Dökülür gözlerimden yaprak yaprak.
Yüreğimi kanatan o kara gözlerin,
Canlanır her birinde.
Altın kalbin bakıra çalar,
Sessizce ağlar inzivaya çekilen yüreğim
Ayyuka çıkar dualarım
Durdurabilene aşk olsun
Kan sızan şiirlerimle
Boyanır aşk

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:48 PM

Anlasana

farz et ki
ben bir gülüm
kırmızı gül
Senin gülün
Yüreğinde
Unuttuğun

solmadan gülün
seviyorum yaz
her bir yaprağına
mühürle dudağınla
ve aşk nağmeleriyle
yükle kelebek kanadına
uçur bana

bekliyorum
kollarım açık
senin için çarpıyor
yaralı yüreğim
anlasana
gülün ölmek üzere

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:48 PM

Anne Bitti Bu İş



bizim mahallede indik taksiden
gözlerimde yaş, henüz takmadığımız
yüzüklerimizi sana uzattım
avucuna bıraktım
almak yada almamak arası
katılaşmış ellerin şaşkın, sen şaşkın
cebine gömdün sevdamızı
titreyen bedenimle sokuldum yanına
vedalaşmak üzere sarıldım boynuna
hem de son kez vedalaşmak ne acı
kollarımı kilitledim sımsıkı
yüzüm teninde, ağlarken kulağına
sadece hoşça kal dedim fısıltıyla
ve cevabını beklemeden
arkamı dönerek koşar adım ilerledim
evimizin bulunduğu sokağa doğru
birkaç adım atmıştım ki
içimdeki ses dur diye haykırıyordu
hatalısınız diyordu, hatalısınız
omzumun gerisinden
başımı çevirdim baktım
sende arkana bakmadan dönüp gitmiş miydin
yo hayır mıhlanmış gibi
çakılmıştın kaldırıma
mahzun bakıyordun ardımdan
el bile sallamana fırsat vermemiştim ki
seni öyle görünce dayanamadım
ayaklarım ileri gidemedi ve
aynı hızla koşarak tekrar boynuna sarıldım
üzülme sen daha iyilere layıksın
cümlesi döküldü dilinden
yanağıma kondurduğun buseyi alıp
titreyen dudağına yapıştırdım
birkaç saniye önce ki gibi
arkamı dönüp yürüyüp gittim
koşmadım bu sefer, koşamadım
ne kadar yavaş adımlasam sokağımı
o kadar zaman daha sana yakın olacaktım.
uzaklaştıkça ben ölecektim biliyordum
yavaş adımlarla ilerledim ilerledim
zil sesiyle kendime geldim
gözlerimin yaşını elimin tersiyle sildim
allak bullak yüzüme şaşkın bakan anneme
tamam anne bitti bu iş bitirdim her şeyi
aradan çok uzun yıllar geçti
nereden aklıma geldi bunlar bilmiyorum
pencereden lapa lapa yağan karı seyrederken.

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:48 PM

Annem

Bir zerreyken
Büyütüp dokuz ayda
Canından can kattın
Acıların en büyüğüyle
Doğurdun hayata tebessümle

Ayağının altındaki cenneti
Emzirdin göğsünden
Sardı kokun zırh gibi
Kötü dünyada cenneti yaşattın
Korudun koynunda ninnilerle

Kovaladı yıllar birbirini
Yorgun düştüğümde destekledin
Her gün yeni bir enerjiyle
Uğurladın el sallayarak
Akşamları güler yüzle karşıladın

Umursamadın yüzündeki
O enine boyuna çizgileri
Saçlarına yağan kara aldırmadın
Mecalsiz dizlerinin sancısıyla
Durdun arkamda her daim

Yılmadın,yorulmadın
Hep verdin sevgini
Karşılık beklemedin
Tek destekçin babamdı
Biz kardeşler değildik

İstedik hep daha çok istedik
Elinden gelenin dışında
Gelmeyen için saçın süpürgeydi
Sevgi,sevgi diye çarpan kalbin
Yıllar yılı bizi düşündü / hala düşünmekte

Simdi söyleyin bize
Nasıl öderiz borcumuzu
Kıldan ince boynumuz
Helal edin hakkınızı
Ödemek öyle zor ki
Nasip et yarabb

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:48 PM

Arkadaşımın şiiri

İlk çamurdan pasta yaptığımda beş yaşındaydım.
Kiremit tozuyla, özene bezene süslemiştim üzerini
İsmimizin baş harfleriyle.
Annem farkına varmamıştı ama,
Ben sevgimi de katmıştım “yenmez” dediği bu pastaya.
Buna karşılık sen papatyalardan taç yapmıştın bana.
Hala saklarım küçücük ellerin,
Koca bir yürekle işlediği,
Masumane beyaz gelinciği.
Sen kalaycı amcanın dükkanında olurdun gündüzleri,
Ben seni beklerdim.
Tıpkı annemin babamı beklediği gibi.
Bir defasında bir kaşık vermiştin bana.
Her karardığında dükkana gelmemi,
Böylelikle beni daha sık görebileceğini söylemiştin.
Kararması için bir gün boyunca suda beklettiğim olurdu.
Çünkü sonunda seni görmek vardı.
Taşındığımız o günü yas ilan etmiştim.
Her yıl yasını tutarım bu masum sevdanın.
Şimdi düşünüyorum da,
Kararmış yüreklerde ışıldar mı ki yeniden,
Kalaycı amcanın parlattıkları gibi acaba!

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:48 PM

Arkadaşlar Bahar Geldi/Aşk Mevsimi

Baharla birlikte uyandı benliğim
Yüreğim kıpır kıpır
İçim içime sığmıyor
Aşk mevsimi bu mevsim
Yeni yepyeni aşklara hazır yüreğim.
Ardına kadar açık gönül kapım
Selam olsun yeni aşklara
Elveda mazide kalanlara.
Deli çarpar yüreğim durmaz yerinde
Daima neşe kaynağı
Aşklar arar bulurum
Hüzünlerle yıpranmadan
Süslerim günlerimi.
Bitene güle güle
Filizlenen körpe aşklara
Merhaba derim.
Uğruna kimsenin
Ölüm göze alınmaz
İnsan oğlu çabalarsa eğer
Her şeyin üstesinden gelir.

Beyaz bir sayfayla başladım
Aşk mevsimi bu mevsim
Toprak misali uyandım
Kış uykusundan
Coştu duygularım
Sevdasız boş olur mu yürek
Yeni heyecanlarla çarpar
Yüreğim kendini bulur.
Hiç durmaz yerinde gönül telim
Sürekli titrer nağmelerle
Aşk türküleri yakar sevgiliye.
Ağlayarak hüzün dolu
Geçer mi bir ömür.
Sarsılırsın heyecandan
Sevdanın ateşiyle.

Feda olsun şu bedenim
Aşklara, aşıklara
Kahrolmak niye gidenin ardından.
Biten aşkları bittiği yerde silmeli
Papatyalar,gelincikler
Her birinden bal almalı
Açmalı yüreği yeni yeni aşklara
Her seferinde merhaba demeli sevgiliye
Aşksız yaşanmaz
Sevdasız hiç olmaz.
Umutlu yarınlar bekliyor beni
Derken
Saatin zili ansızın çalınca
Peri kızı kayboluverdi.
Evet bahar geldi ama! ! !
Bunları düşünen ben miyim
Oysa hala yalnız ve hüzünlüyüm
1979 lise alındısı

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:48 PM

Aslında Şair Değilim

Ben kendimi bildim bileli
Şiir yazarım
Kah peçete üstüne,kah da
Ders kitaplarımın boşluklarına
Şiir demezdim hiç birine
Şiir böyle olmaz diye düşünürdüm kendimce
Fazla da şiir okumazdım ki ben etkilenip
Esinlenip çalıntı / alıntı bir şeyler karalarım bilmeden
Ya insanlar yanlış anlarsa
Sende mi şair oldur derlerse gülüp geçerlerse bana
Gizlerdim onları en kuytularıma
Kimseler görmesin diye
Sakladığım o küçücük kağıt parçaları
Birikti, birikti bir tomar oldu
Bir kısmını da kaybetmişim
Her nasılsa bulamadım bazılarını
Çocuğumu kaybetmişim gibi
İçim yandı inanın
Ezber kabiliyetim de olmadığından
Soğuk sular içtim üzerlerine
Buz gibi yüreğime oturdular
Bilgisayar çıkınca da
Elimde kalanları yazdım sakladım
Bir yada iki arkadaşımla paylaştım sadece
Bu siteyi tavsiye eden arkadaşıma
Müteşekkirim aslında
Tüm şiirlerimi hiç utanmadan
Yayınladım ister beğenilsin
İster beğenilmesin
Paylaştım hiç tanımadıklarımla
Güzel de oldu paylaşmam
Bir çok şair tanıdım, yürek tanıdım
Şahsen tanımasam da
Benim şiirlerim şiir değil ya
Öyle fazlaca okunup yorumlarda
Patlama falan da yapmadı
Üç basamaklı hanelere taşınmadı
Ama tüm yorumlar okşadı
Yüreğimi iyi yada kötü
Kaleme aldığım nakışlarım
Dantel, dantel işlediğim
Yüreğimden gelenler
Sanki bir adım ilerliyor
Şiir olma yolunda
Yolculuklarım başlıyor.

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:48 PM

Aşığım

Ben aşığım arkadaş
Duy ve inan
Mutluluk rüzgarına kapılmış
Uçuyorum göklerde
Kanatlandım sanki
Yüreğim kıpır, kıpır
Raks ediyor martılarla
Tarifsiz duygularım

Kırmızı gül goncası elinde
Uzandı girdi gönlüme
Beyaz karanfil koynumda
Düştüm amber kokulu deryaya
Sırılsıklam sarıldım aşka

Aşık olmak güzel
Hele birde paylaşmak
İşte o her şeyden güzel

Hazırım anlatmaya
Güzeli anlatmak zor
Harfler karışık hecelenmiyor
Kelimeler yok kayboldu
Kırmızı uçurtmanın kanatlarında
Yükseliyorum şimdi arşa

Anlatamıyorum
Anlayabiliyorsan eğer
Gözlerimden bir nebze
Ben aşığım arkadaş
Elimden başkaca bir şey gelmez
İster anla ister anlama
Ben aşığım arkadaş.

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:48 PM

Aşkı Beş Geçiyor-DENEME

Kaderin sillesi sinede şakladı
Tarumar duygular yürekte patladı

Vuslatsız ayrılık ateşinde yandı
Küle döndü yürek külleri dağıldı

Koptu hayat ipi hayalleri vardı
Suya düştü bir bir ümidi kalmadı

Sevdiği el oldu yüreği yaralı
Elde ne sevdalı ne de aşk masalı

Aşkı beş geçiyor hüzün vakti geldi
Ağla yaslı gönül sevda yeli dindi

Acıdan başkası yüzüne gülmedi
Mezarını kazın ölüm vakti şimdi

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:49 PM

Aşksız

Asılı boş duvarda
Mutluluk resmimiz
İlelebet umutsuz

Çalındı rüyamız
İki mahzun kimsesiz
Ellerin çizdiği yollarda, dardayız

Karardı dünyamız
Sonsuza dek, farkındayız
Kederli, kadersiziz

Ayyuka çıksa da sesimiz
Ağlamak çaresiz
Yalvarmak yetersiz

Tak dedi cana, canana
Öldü aşk, yürekte koca bir iz
Değmedi çabamız

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:49 PM

Ay Yüzeyinde Seyir

Sonbaharda yürüyoruz sessizce
Yıldız parkında yalnız ikimiz
Ağaçlardan hüzünle dökülen
Sarı yaprakların çıtırtısı
Kalbimin o sımsıcak
Ritmik kıpırtısı
Kulaklarımıza nağme olmuş
Gönül sazımız yüksek perdeden
Çığlık çığlığa çalıyor türkümüzü
Şiir akıyor dilimizden dize, dize

Saçımızı tarıyor esen rüzgar
Fildişinden parmakları
Yüreğimizde dolanıyor ılık meltem
Yüzümüze çarpan serin ıslığı
Birbirimize yakınlaştırıyor
Tek vücut oluyoruz can cana
Güneş damlıyor içimize pırıltılı
Elleri omuzlarımda kavramış yürek sıcaklığında
Kollarım belinde,sarıp sarmalamış sıkı, sıkı

Yanağımda mavi bir buse
Akıyor ayaklarımızın altından yer yüzü
Yıldız yağmuru altında yitip gittik
Kaybolduk menevişinde yolculuk başladı arşa
Kayıyor tüm dünya son sürat kızakta
Bir de ne görsek gözlerimize inansak mı
Ay yüzeyinde bağdaş kurmuş dünyayı seyrediyoruz sonsuzda
O koca dünya bir avuca sığar olmuş
Bir hamlede dokunacağız sanki göz bebeğine
Yanı başımızda duran yaşlı yorgun altın topu
Sinemize almak arzusu yanar içimizde
Heyecanla uzanıp tutacağız sanki
Oysa arşınlarca uzaktayız şimdi
Ayaklarımızın altında kaçışıyor gök taşları
Mavi çakıl taşları toplayıp
Avuç, avuç dünyaya serpiyoruz
Selam ekinde gülücüklerimiz
Barış, sevgi ve aşk dileklerimiz

Mavilerde yüzüyoruz
Seyir defterimiz de bir not
Tarih yok mekan ay yüzeyi
Yalnızız ve yalnız ikimiz kucaklıyoruz evreni
Dünyayı bile unutmuşuz
Sadece ikimiz bir de mavi
Sürdürüyoruz seyrimizi
Sonsuzuz artık

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:49 PM

Babam

Tuttun elimi sıkı sıkı
Hayatı adımlamayı
Adımlarken yılmamayı
Dimdik ayakta durmayı
Öğrettin sevgiyle

Doğruluk anahtarını
Tutuşturdun ellerime
Yalanın çirkinliğini
İyi olmanın erdemini
Öğrettin sevgiyle

Yolumda ışık oldun
Güzel dilimi kullanmayı
Dinimi,Kitabımı
Allah’ın yolunu
Öğrettin sevgiyle

Alın teriyle kazanmayı
Harama el uzatmamayı
Yokluk zamanında
Tevekkülle yaratana sığınmayı
Öğrettin sevgiyle

Şefkatle kol kanat gerdin
Ömrünü feda ettin bizlere
Başına yağan karlara inat
Mutluluğun yürekte olduğunu
Öğrettin sevgiyle

Şair oldun şiirler yazdın
Dizelerine konuk ettin
Şerefin,namusun önemini
İnsan olmanın yolunu
Öğrettin sevgiyle

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:49 PM

Babamdan- Dörtlükler

Vicdanlar

Kalkmış askıya vicdanlar kilitli kafeste
Kan kusuyor ruhlar hepsi hasta
Canavarlaşmış insanlar ne fayda
Kalmaz mazlumun ah ı çıkar aheste aheste
Kuloğlu 1974

İnan

Bakıp da aldanma gülen gözlerime
Kalbim kan ağlıyor inan
Dünyanın tüm derdi yüreğimde
Sinem alev alev yanıyor inan
Kuloğlu 1978

Kabus

Kabus gibi çöktü üstüme keder
Bilmem yolumun sonu nereye gider
Düşürdü bu hallere beni kader
Yeter Allah’ım çektiğim azap yeter
Kuloğlu 1981

Yaşamak

Beyhude geçti bu fani hayat
Dön bir yol maziye bak
Neler geldi neler geçti heyhat
Her şeye rağmen güzelmiş yaşamak
Kuloğlu 1966

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:49 PM

BABAMDAN / Allah'a Tevekkül

Deli gönül seninle sohbet edelim biraz
Yad etmek isterim maziyi ediyorsun naz
Geçiyor ömrün baharı zamanımız az
Sevgiye aşka gönül verenler ol

Dünya fani bir gün herkes terk edecek
İnan güzelim gidilen yer bilinmeyecek
İşlenen günahların kefareti elbet ödenecek
Tövbe edip erenler meclisine girenlerden ol

Topraktan yaratıldın aslına rücu edeceksin
Nerede ne şekilde zuhur edecek bilemeyeceksin
Ne yaparsan yap kaderin önüne geçemeyeceksin
İnançla Allah’a tevekkül edenlerden ol

Nefsine uyup aldanma dünyanın renkli düşüne
Hayat çok güzel bırak yaşamı gidişine
Hatırla neler olmuş dön de bak geçmişine
Hak yolunda vuslata erenlerden ol

Kulak ver bir yol kuloğlunun sözüne
Bak bir de madalyonun arka yüzüne
Kapılma sakın insanların sahte gülüşüne
Hakikati arayıp bulanlardan ol

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:49 PM

BABAMDAN / Dostluğa Davet-teröre Lanet

Dostum neler olmuş insanlığa, ne feci haldir bu böyle
Her biri insanlıktan çıkmış, dehşet saçıyorlar dünyaya
Kudurmuş köpek gibi saldırıyorlar dört bir köşeye
Kazıyalım kökünü, fırsat vermeyelim terör illetine

Bu yaratıklar insan olamazlar, hayvandan da aşağı bence
Kıyılır mı yarenler kundaktaki günahsız bebeğe
Yapmaz biri birine bu zulmü vahşi hayvanlar bile
Kazıyalım kökünü, fırsat vermeyelim terör illetine

Dayanmaz yürek böyle zalim vahşete
Aklı selim olan duyunca düşüyor dehşete
Her an bir bomba patlıyor ayrı bir köşede
Kazıyalım kökünü, fırsat vermeyelim terör illetine

Tümümüz insan olarak yaratılmışız, yoktur farkımız
Ayrı kılmaz bizi birbirimizden, ne dinimiz nede ırkımız
Terör denen, lanet olası canavara neden esiriz ki
Kazıyalım kökünü, fırsat vermeyelim terör illetine

Kadın, erkek, büyük, küçük, suçlu, suçsuz demeden
Din, milliyet ayırt etmeden, babasını dahi çekinmeden öldüren
İpleri başkasının elinde kukla misali hareket eden
Canavarın ezelim başını, kurtulalım terör illetinden

Allah aman vermesin bundan böyle zalime
Filistin’miş, Irak’mış, Osietya’ymış demeyelim bize ne
Mertçe el ele karşı koyalım terör köpeğini besleyene
Kazıyalım kökünü, fırsat vermeyelim terör illetine

Yirmilik Mehmetçiğe kurşun sıkan, niceleri yetim bırakan
Gece gündüz demeden görev başındaki polise kıyan
Dahası köy basıp katliam yapan, Madımak ’ı aleve verenden
Kurtulalım doğmamış bebeği anasının karnında katleden terör köpeğinden

Bu nasıl vicdan nasıl kıyarlar beşyüz cana
Ne derler bu vahşet yapılsa kendi yavrularına
Bugün sana yarın yapılacaktır mutlaka bana
Lanet olsun terör köpeğine el tutanlara

Sekiz yaşındaki kızını arıyor gözü yaşlı baba, bağrı yanık ana
Yürekler dayanmıyor yavrusunu kaybedenlerin feryatlarına
Büyümesine izin vermeyenlerin yanına kar kalmasın
Gün bu gündür gelin dersini verelim bizi candan ayıranlara

Gelin dostlar bir can olalım, haykıralım dünyaya
Yoktur böylesine gaddarca bir katliam hiçbir dinde
Sığar mı bu vahşet dört kitaptan hiçbirine
Kazıyalım kökünü, fırsat vermeyelim terör illetine

Kuloğlu rahmet diler tüm terör şehitlerine
İnşallah kurur kökü kalmaz dünyanın hiçbir yerinde
Hak teala soracaktır elbet hesabını kıyamet gününde
Allah’tan dileğimiz fırsat vermesin bir daha terör köpeğine.

Korkmayalım hiçbir şeyden Allah daima mazlumdan yanadır

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:49 PM

BABAMDAN / Dörtlükler

VİCDANLAR

Kalkmış askıya vicdanlar kilitli kafeste
Kan kusuyor ruhlar hepsi hasta
Canavarlaşmış insanlar ne fayda
Kalmaz mazlumun ah ı çıkar aheste aheste
Kuloğlu 1974


KABUS

Kabus gibi çöktü üstüme keder
Bilmem yolumun sonu nereye gider
Düşürdü bu hallere beni kader
Yeter Allah’ım çektiğim azap yeter
Kuloğlu 1981



YARAB

Yarab duy, duy artık feryadımı
Dinle çınlayan figanı ahımı
Dindir artık göz yaşlarımı
Ya kurtar beni,yada al canımı
Kuloğlu 1993




Akıbetin ölümse kaderde
Bilemezsin nasıl nerede
Belki oturduğun şu yerde
Üç beş tekbirle kapanır son perde

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:49 PM

BABAMDAN / Kul Eyledim

Kalbimdeki aşk ocağında
Yandım ateşlere kül eyledim
Girdiğim aşıklar dergahında
Azap çektim zul eyledim

Çoğu zaman sevdayı yudum yudum içtim
Daima kapında kul olmayı seçtim
Sınırsız deryalarda umutsuzca gezdim
Gariban gönlümü sal eyledim

Kanayan yarama tuz bastım
İnan aşkımıza yoktu kastım
Aşıklar yolunda sazımdır dostum
Gönlümden kalbime yol eyledim

Kapatarak gönül defterimi
Senin için yazdığım aşk şiirini
Kalbimde boş kalan şu yerini
Deli gönlüme köşk eyledim

Kuloğlu bir ömür boyu ah çektin inledin
Aşk masalını defalarca dinledin
Sevgi uğruna tüm evreni gezdin
Bir vefasıza kendine kul eyledin

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:49 PM

BABAMDAN / Vatan

Belli ki karanlıkla örtülmüş doğrular
Belli ki baş tacı edilmiş tüm soysuzlar
Belli ki gerçek yok ihanet dizi,dizi
Belli ki sınırlarımda hala kan izi

Ecdadımız dan bize miras cumhuriyet
Şimdi göz yaşına boğulmuş soylu millet
Göklerde özgürce dalgalanan bayrağım
Ölümsüz Türkiye benim son tapınağım

Belli ki acze düşmüş kudurmuş tüm ruhlar
Bu yurdun asıl sahibini unutmuşlar
Nice masum can atılmış altına yerin
Unutulmuş intikam aldığı tarihin

Akıl sır ermiyor bu soysuz bedbahtlığa
Düşmez bu millet mazideki karanlığa
Nasıl inanırsın artık sahte dostluğa
Lanetler otuz bin cana kıyan APO’ya

Omuz omuza savaştı dedelerimiz
Bu yurdun sahibi sen ve ben değil biziz
Asla provokatör kanmayalım
Kardeş gibi el ele tek vücut olalım

Garptan şarka bütündür bölünmez bu vatan
Dünyaya sinesini siper etmiş atan
Unutulur mu toprakta kefensiz yatan
Vatanı koruman için doğurmuş anan

Gel dostum kanma sakın hain soysuzlara
Kıyma hayatı paylaştığın arkadaşa
Kim ne derse desin bu yurdun bekçisiyiz
Bu cennet vatanın tescilli sahibiyiz

Kuloğlu biz bu vatanın evlatlarıyız
Asla aramızda ayırım gözetmeyiz
Çekinmez vatan için can feda ederiz
Her şeyden öte biz insan oğlu insanız

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:49 PM

BABAMDAN/ Çanakkale

Onsekiz mart bindokuzyüzonbeş deniz kan kırmızı ateşten
Mahzun kaldı tüm ayrılanlar eşinden
Mustafa kemal uyandırdı Türk’ü düşünden
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

Minarelerde sabah ezanı okunurken
Kan kusuyor kalleş düşman ateş ederken
Allahu ekber der gazi şehit yere düşerken
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

Babalar dua eder, analar göz yaşını siler
Kundaktaki bebek susmuş sanki zaferi müjdeler
Erini şehit veya gazi olarak bekler gelinler
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

Yalınayak başı kabak saldırdı düşmana Mehmet
Paşam serin tut gönlünü can kurban sen emret
Ya gazi unvanına ulaşırım yada şehadet
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

Birleşmiş İngiliz, Yunan, yardımcı Anzaklar
Dayanmışlar tam teçhisat boğaza utanmazlar
Siper etmiş sinesini topa tüfeğe kahramanlar
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

Kadın erkek koşar cepheye can verir seve seve
İkiyüzelli bin şehit verdik Vatan için Çanakkale’ye
Koptu kıyamet Çanakkale döndü mahşere
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

Kelle koltukta aman vermedi düşmana Mehmet
Ezelden beri Türk’tür öyle de kalacak bu memleket
Yakışır mı Türk askerine cepheyi terk etmek
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

Her karış toprağı sulanmış ecdat kanıyla
Türk karşı koymuş düşmana şöhreti, şanıyla
Tüm sınırlarımız çizilmiş şehit kanıyla
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

Sopasını, kazmasını kapan koşmuş cepheye
Aç, susuz karşı koymuş ahlaksız kefereye
Çanakkale geçilmez ey gafil dön geriye
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

Tüm dünya duydu, titredi Türk’ün Allah sesini
Toprakla tımar etti gazi kendi yarasını
Son nefesinde bile eksik etmedi duasını
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

Aslan Mehmetçik böyle kurtardı vatanı
Namert düşman gel imana Türk’ü iyi tanı
Hüsrana uğrarsın tekrarlama geçmişteki hatanı
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

Analar, bacılar, gelinler ağıt yakar şehitlerin peşinden
Babalar çıkmaz oldu yavruların düşünden
Kimse emin değil gidenlerin döneceğinden
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

Cephane taşır Türk kadını cepheye
Yürürken meme veriyor kundaktaki bebeğe
Hiçbir şey düşünmüyor odaklanmış zafere
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

Ey Türk oğlu Türk rahmetle an şehit atanı
Sana emanet etti bu cennet gibi vatanı
Kuloğlu rehavete kapılma dostunu, düşmanını tanı
Tarih yazdı gazilerle birlikte şehitler

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:49 PM

BABAMDAN/ İnsanlık Bu mu

Ey insafsız ateşleniyor silahlar bir emrinle
Zavallı insan çığlıklarını boğarak gürlüyor
Yağmur gibi kurşun yağıyor insanlık ütüne
Şehir alev,alev yanıyor sanki şafak söküyor

Zulüm bin kollu bir dev gibi insanlığa saldırmış
Kurşuna dizilmiş gözetmeden ana, baba, çocuklar
Enkaz olmuş görkemli saraylar mezara dönmüş
Feryatla arşı ala da çığlık çığlığa ak babalar

Titriyor analar murat bekleyen genç kızlar
Ağıtlar yakıyor sebepsiz yok olan gençliklerine
Kolu kopmuş,bacağı kayıp ağlıyor insanlar
Feryatlar arşa yükseliyor alev öpücükleriyle

Dünkü koca ülke,bugün kefene sarılmış gibi
Acımasız kinlerini kustuklarında iş bitmişti
Kurşundan geçirildi çoluk çocuğu,yaşlısı,genci
Karanlığa göçtüler kalplerindeki imanlarıyla

Şarapnallerle kopmuş bebek kafaları
Caddelerde hala akıyor kan ırmakları
Kendi halkın bile karşı işlediğin suça
Güç yetmeyince cezanı sunarız büyük güce

Sahte insan hakları,her şey riya,yalan
Polisi,savcısı,hakimi hep aynı adam
Adalet çarkı kokuşmuş zar atarak dönüyor
El ele vermiş adaletsiz üç canavar şeytan

Durmadan kendi lehlerine yontuyorlar
Zavallı ve günahsız insanları vuruyorlar
Hukuğu,kanunu kendileri yapıp oynuyorlar
Yardakçılarıyla her şeye kılıf buluyorlar

Sen hiçliğin kol gezdiği karmaşa beşiği
İşin gücün masum halkı düşürmek birbirine
Gizli pazarlıkların ve sahte gülüşünle
Sen kan içici,sen kokuşmuş canavar yabani

Kuloğlu derki insanlıktan nasip almamış
Haktan adaletten bihaber vahşi bir varlıksın
Dev olsan,azrail olsan kaç yazarsın
Yüce yaratanın adaleti kazar senin de mezarını

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:49 PM

BABAMDAN/ Yarenler

Gelin yarenler tek yürek olalım
Aşk dergahına doğru yol alalım
Sevgiyi, muhabbeti arayıp bulalım
Gelin yarenler tek yürek olalım

Hak yolunda beraber yürüyelim
Hayat yolumuzu kendimiz çizelim
Haksızlıklara göz yummayalım
Gelin yarenler tek yürek olalım

Dünyayı yaşanacak hale getirelim
Hak aşkına gönül verelim
Tüm çirkinlikleri silip atalım
Gelin yarenler tek yürek olalım

Yaradan Allah' a inanıp iman edelim
Yaratandan ötürü yaratılanı sevelim
Kötülüğe,gaddarlığa izin vermeyelim
Gelin yarenler tek yürek olalım

Bir soluk kuloğluna kulak verelim
Resulullah'ın izinden gidelim
Dünyayı cennet haline getirelim
Gelin yarenler tek yürek olalım

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:50 PM

Babamdan/Bir Şiir Oku Kızım

Kalbim kırık gönlüm harap
Bugün bir başka haldeyim kızım
Ömrüm geçiyor yalap şalap
Bir şiir oku teselli ver güzel kızım

Sensin bahtımın sabah yıldızı
Karıştı mevsimler ne baharı gördüm ne de yazı
Mavi gözlerinde gördüm ben huzuru
Bir şiir oku teselli ver güzel kızım

Kalemim arsız durmadan yazıyor
Birileri karalamalarıma kızıyor
Düşman değil dostlarım yerden yere vuruyor
Bir şiir oku teselli ve güzel kızım

Kuloğluyum dökemiyorum hislerimi mısralara
Düşünüp geçmişi dalıyorum hatıralara
Ulaşabilir miyim bilmem yarınlara
Bir şiir oku teselli ver güzel kızım Allah aşkına

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:50 PM

BABAMDAN/Sokak Çocuğu

Ben mi istedim sanıyorsun gelmeyi dünyaya
Kimse sormadı isteyip istemediğimi bana
Kendini bilmeyen iki yetişkin attı sokağa
Ben sokak çocuğuyum amca

Acıyıp halime kimse tutmadı elimden
Ben de insanım sevilmek isterim gönülden
Nefret ediyorum alın yazımdan
Ben sokak çocuğuyum amca

Anam da, babam da sokaklar
Önüne gelen ya tekmeler, ya tokatlar
Herkes hor görür beni kovalar
Ben sokak çocuğuyum amca

Evim caddeler, yatağım parklar
Beni bu hale getirenler nasıl rahat eder
En çok huzur bulduğum yer mezarlıklar
Ben sokak çocuğuyum amca

Nefsimi tatmin ederim vitrinlere bakarak
Karnımı doyururum ekmek çalarak
Düşünmem sonum ne olacak
Ben sokak çocuğuyum amca

Herkes sıcak yatağında uyurken
Bir kuytu köşe ararım yatacak
Sert, yumuşak fark etmez tüm arzum uyumak
Ben sokak çocuğuyum amca

Gücü yeten tutar tokatlar
Tüm insanlar vebaliymişim gibi kovalar
Yakalayamayan söver, sayar
Ben sokak çocuğuyum amca

Benim bu halime kader diyorlar
İki zalim yetişkin kaderimi yazıyorlar
Ne Allah’tan korkuyorlar ne de kuldan utanıyorlar
Ben sokak çocuğuyum amca

Ben tinerciyim, hırsızım, katilim niye
Siz yetişkinler getirdiniz beni bu hale
Benim, artık bundan sonra başınıza bela
Ben sokak çocuğuyum amca

Baba sevgisinden, ana şefkatinden mahrum
Düşünebilen, konuşabilen canavar oldum
Beni bu hale getirenlerden hesap soruyorum
Ben sokak çocuğuyum amca

Ben de her bebek gibi temiz ve masum doğdum
Gözümü açtım kendimi sokakta buldum
Böyle oluşumun sebebini arıyorum
Ben sokak çocuğuyum amca

Allah’ın yarattığı en şerefli kul insan değil mi
Beni bu hale iten yaratığa insan denir mi
Bir ben bilirim bir de Allah bilir çektiğimi
Ben sokak çocuğuyum amca

İnsan olduklarını sanıp ilişki kuruyorlar
Başını, sonunu hiç düşünmüyorlar
Çocuklarını köpek yavrusu gibi sokağa atıyorlar
Ben sokak çocuğuyum amca

Söylenecek çok sözüm var amca
Sezar’ın hakkını Sezar’a verin
Bizim yerimize kendinizi koyunda
Ben sokak çocuğuyum amca

Kuloğlu amca derdimiz çoktur
Ne kadar yazsan maalesef sonu yoktur
Haklıyı, haksızı Allah ayıracaktır
Ben sokak çocuğuyum amca

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:50 PM

BABAMIN ŞİİRİ/ Hayat Yolu

Meçhul bir yoldan geldin dünyaya
Çocukluk çağın geçti güle oynaya
Yaş on sekiz başladı delikanlılık
Damarlarındaki kan hızlı ve ılık

Hayat önünde toz pembe
Bilemezsin yolun sonu nerede
Dizde derman çok,akıl yok serde
Kolay,kolay açılmaz gözündeki perde

Farkına varmadan geçer ömrün
Sanma ki her zaman genç kalacaksın
İnan ki açık değil kapalı gözün
Gün gelecek sende uyanacaksın

Gelince zamanı açacaksın gözünü
Heyhat derman terk etmiş dizini
Belirecek önünde kapkara bir perde
İş işten geçti göğüs germelisin gama kedere

Ömrün geçmiş olacak
Saçlarına yağınca kar
Aynalar yüzünü tanımayacak
Sana da gelecek dünya dar

Soracaksın Allah’ım benim mi bu yüz
Rengi soluk anlı kırışık
Ben miyim bu zavallı adam
Beli bükük kolu kırık


Yazık oldu beyhude geçen ömre
Neden,nasıl düştüm bu hallere
Hani gençlik nerde kaybolan yıllar
Uzak durun benden uzak durun aynalar

Kul oğlu tabiat kanunu bu boyun eğeceksin
Hayat bilmecesini sen mi çözeceksin
Sanma ki dünyanın sırrına ereceksin
Unutma topraktan geldin toprağa gideceksin

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:50 PM

Bayramlardan Bana ne

ben sokak çocuğuyum

bayram geliyormuş amma da zevk be
mutludur ailesi olan kardeşlerim
sıralanmış yeni elbiseler renk, renk
yorgunluğunu atmak için derslerin
planlanmıştır tatil bile, bir otelde açık büfe

bayram gelecekmiş bana ne
gelsin ne zaman isterse, kıskanmam evleri olan kardeşlerimi
haklarıdır gezip eğlenmek, haklarıdır dinlenmek
sıcacık yuvalarında kollayan yürekleri kıskanmam
koklayıp, öpen anneleri kıskanmam

bana ne bayramlardan
gelecekse gelsin bana gelmiyor ya
sırtıma giyeceğim bir gömleğim yok ki
yırtık olmayan bayramlığım olsun tek renk
ben hüznü, kimsesizliği giymişim sırtıma

harçlık verecek babam mı var sanki
beni bekliyor mu annemin sıcak koynu
çıkar mı bilmem şefkatle okşayan başımı
kederli gözlerimden tebessüm yayılır mı
o minicik yüzümde güneş açar mı bilmem

ben sokak çocuğuyum ya bana ne bayramlardan
nasılsa üşüyen bedenimi ısıtmayacak
nasılsa yırtık ayakkabımdan çıkıp
asfaltı yalayan yaralı ayağımı sarmayacak
ah ah annem beni sarmadıktan sonra

pöh bayram geliyormuş bana ne
bana ne bayramlardan

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:50 PM

Ben Zaten Yalnızdım

Ben zaten hep yalnızdım
Olsun varsın bir de sen bırak
Bırak git de şu dünyada
Yalnızlığımın acı tadına varayım

Ben zaten hep hüzünlüydüm
Yüreğimin bir tarafı hep kış boran
Kırık bir aynaydım yansımaları yarım
Tebessümlerim donuk ve titrek
Hüznüm yüce dağların doruklarında
Kar topu oynar her zaman kendi başına

Ben zaten yorulmuşum yaşamda
Ümidim tükenmiş
Gülmemişim hayatta
Ağlayamamışım doya, doya
Her günü yalnız kimsesiz
Ve tek düze koşmuşum
Çamurla yoğrulmuşum yaşam sokaklarında

Ben zaten hayata da küsmüşüm
Barış türküsü çalmıyor
Nağmelerini yitirmiş gönül telim
Aşkın türküsü mü
Çoktan final sahnesi oynanmış
Kanadı kırık güvercinler
Uçmuyor gökyüzünde
Karanlık,izbe kuytulara sığınmış her biri
Yalnız bulutlar ağlıyor üzerime
Göz yaşlarıma gönlü yorgun yardımcı misali
Görünmez akıp gider derinden sırlarla kaplı yüreğimde

Arkana bakmadan çekip gitmene
Aldırırım sanma sakın
Hüzün deryasında kasırgayım
Alabora olmuş savruluyorum
Daha fazla ne olabilir ki
İstersen öldür öyle git
Mutlu kılarsın naçizane yüreğimi
Dertsiz kara toprağa koyarsın beni
Istırap dolu aşksız yaşamaktan
Kurtarırsın bedenimi
Yaşamak isteyen kim
Öldür öyle git
Ölsem yok olsam
Ne çıkar ki

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:50 PM

Beni Hatırla

Yeniden sevdiğinde
Aşkı tadınca yüreğin
Benim sevda volkanımı düşün
Karşılaştır aşk derecesini
Farkı tavana vurduğunda
Beni hatırla unutama hiç

İlk ateşli öpüşünde
Benim sende bıraktığım
Kulağının arkasına taktığın
Masum beyaz busemi düşün
Ve şimdi dudaklarımda biten ısırganı
Beni hatırla unutama hiç

Sokakta yürürken aylak aylak
Yada neşeli bir kahvaltı sofrasında
Sıcacık çayını yudumlarken
Radyoda çalan sevda türkümüzü duyunca
Beni hatırla unutama hiç

Her sigara yakışında
“söndür şu mereti”diyerek
Zararlarını anlatışımı
Ve hiçbir zaman vazgeçmediğini düşün
Beni hatırla unutama hiç

En mutlu anlarında
Kahkahaların çınladığında
Arkadaşlarınla yaptığın
En koyu sohbetlerde
Güzel vakit geçirdiğimiz
Yıldız Parkındaki o tatlı
Muhabbetlerimizi düşün
Beni hatırla unutama hiç

Soğuk kış günü pencerene konan
Minik serçe açlıktan ötemiyorsa
Avucuna alıp nefesinde ısıtmaya
Çalıştığın zor dakikada
Bir damlacık hayat suyu
Bıraktığında gagasına
Yaşamla ölüm çizgisi arasında
O çaresiz med-cezir de
Yüreğimin donarak ellerinde öldüğünü düşün
Beni hatırla unutama hiç

Her ayrılış hüsranında
Çırpınırken sevda denizinde
Yüreğindeki alev yüzünü yalarken acı acı
Tütsülenirken bedenin
Göz yaşlarında yüzerken çaresiz
Yangın sevdamı düşün
Beni hatırla unutama hiç

Her gece rüyalarında gör
Her gün, her nefes de
Unutamadığımı bil
Sevip sevmediğini düşüm
Sevdiğimi hatırla unutama hiç

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:50 PM

Benim Adım Hüzün

Sanki hüzündür benim diğer adım

Hüzünle yatıp hüzünle kalkarım

Yeni güne hüzünle doğarım gecenin rahminden

Güneş hüzünlüdür bir el atmaz yüreğime

Yalnızlığıma yoldaştır hüznüm ******* günler boyu

Gamzeme bağdaş kurmuş her tebessüm

Gözlerimdeki sisli perdeyi yok edemez

Söküp atamaz yüreğimden kelepçelerini hüznün

Masumane sahiplenmiştir bedenimi müebbet

Sahte mimiklerden arınmış ağlayan gözlerim

İçime, içime damlar kızıl göletleri okyanusla kardeş

Yıldızlar sönmüş, ay küskün karalar giyinmiş ağlamaklı

Gece, hüzün kuşanıp dünyanın keskin kılıcı ucunda salınır umutsuz

Arsız bir balta gibi budar hayat ağacımın yeşil dallarını

Hüzünden diktiğim gece elbisem hiç çıkmaz üzerimden

Yapışmıştır adeta tenime hüznümü emer çıkarır gün yüzüne

Endamımı sarar etek uçları yırtık olsa da lime, lime

Kimliği meçhul hüzün, damarlarımda at koşturur

Seyisi esrarengiz kara peçeli gulyabani her an kırbacı elinde bekler

Hüzün bana yakışıyor galiba alışmışım bir kere

Hüzünsüz olamıyor mazoşist bedenim

Küçük mutluluklarda bile hüznün yolunu bulurum

Bir çırpıda, hiç kaybolmadan sokak aralarında

Ben hüznü seviyorum, hüzünde beni

Ve hüzün yakışıyor bana

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:50 PM

Biliyor musun

İkimiz başlamıştık
Sevdamızın inşasına
Yüreğimiz meşale
Aydınlatıyordu,açıktı önümüz
Tuğlaları bir,bir örüyorduk
Ben harç sense güçlü bir malaydın adeta
Tütecekti bacamız
Soğuk kış *******i en sonunda
Buzu çözülecekti sevdamızın

Baharın o ılık meltemi esecekti bağrımıza
Açık pencereden dolacaktı içeri
İki kişi başlamıştık ya yolculuğumuza
Sevgi çemberinden geçerken
Karar bile vermiştik
Mütevazı soframıza yeni bir tabak eklemeye

Başka bir yolcu katılmalıydı aramıza
Masum yolcunun anonsu yapılacağı anda
Uyandım uykudan şaşkın kalakaldım
Öğütler verip,birlikte büyüteceğimiz
Henüz doğmamış yada hiç doğmayacak
Masum yolcuyla ben
Yalnızım yatağımda
Biliyor musun

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:50 PM

Biliyorum

Aramızdaki bu yollar
Birleştirecek ikimizi bir gün
Biliyorum
Yola çıkacaksın rüzgarın bana esecek
Seni bana savuracak
Gönlüme doluyor serinliği hissediyorum
Bense zaten mesken tutmuşum yolları
Gidiyorum,gidiyorum dere tepe
Vız gelir mesafeler gönlümüz bir olduktan sonra
Sen oralarda bir yerlerde
Beni düşünüyorsun
Adım gibi eminim
Bende bildiğin gibi
Seninle yoğrulmuş yüreğim
Daima senin zaten
Unutmak mı seni
Hiç düşünmedim ki
Hiç çabalamadım ki
Yollar olsa da aramızda
Bir başkası yok biliyorum ya
Yıllar geçip gitse de koşarcasına
Yaşlanmış olsak da ikimiz
Umursama mesafeleri
Yüzdeki o çizgileri
Kar yağmış olsa da saçlarına benim gibi
Nasılsa tükenir bu yollar
Kesişir elbet bir gün aynı noktada
Buluşacak bir gün gönüllerimiz
Aynı yöne bakıyor ya gözlerimiz
Aramızdaki bu yolları dert etme hiç
Biliyorum bir gün mutlaka
Sen gelirken bana
Ben koşarken sana
Kesişme noktasına vardığımızda
İşte o noktada mührümü basacağım
Dudaklarımla dudağına

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:50 PM

Bir Alev ki Ay Yıldızlı Bayrağım

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Dalgalandıkça semada
Aydınlatan meşaledir yurduma

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Dalgalandıkça semada
Sınırlarımızın bekçisi
İman dolu Mehmetçiğe
Güç olur,cesaret olur.
Bir avuç toprak uğruna
Ölen şehitlerimizin ruhu huzur bulur.
Sonsuz mekanlarında

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Gök kubbemizde var oldukça
Rahat uyur çocuklarımız yataklarında
Kırılası bir el uzanmadıkça
Karanlığa girmez Türkiye’m

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Uzun yıllar boyunca
Destan üstüne destan yazmış
Geçmişte kurtuluş savaşı
Bu gün! !
Gelecekteyse var gücüyle
Yazacağız yazılmamış destanları

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Dalgalansın diye tüm özgürlüğümüze
Kolumuz,bacağımız feda olsun
Hatta ölüm bile uğruna
En yüce mertebe şehitliktir bize.

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Dalgalandıkça semada
Anadan,evlattan ve tatlı yardan
Önde yer alır yüreğimizde
Genç,ihtiyar gölgesinde
Korkusuz yaşar Türkiye’mde

Bir alev ki
Ay yıldızlı bayrağım
Dalgalandıkça semada
Büyük Allah'ın yardımıyla
ATA ' mız dan bize
Bizden evlatlarımıza emanet.

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:50 PM

Bir Bilsen

Seni ne çok sevdiğimi ah bir bilsen
Her gece çalan sessiz telefonların
Ardında ben varım hissedebilsen
Bir gün değil, bir saniye bile
Duramazdın yerinde
Koşardın kollarıma
Sarardım seni
Yüreğime gömerdim
İşte o zaman mutluluk gömleğini
Ateşten olsa bile giyerdim.
Yeter ki sen yanımda olsan daima
Sessiz telefonların ardında değil.

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:51 PM

Bir Garip Palyaço

Tiyatro sahnesinde
Kocaman kirmizi burunlu
Rengarenk elbiseli
Yirtik pirtik pabuçlu
Yasamdaki ciddi olaylari
Incecikten yorumlara bulayip
içine kahkaha tozu serpistirerek
Insanlari gülümseten
Bir nebzede olsa
Dertlerinden uzaklastiran
Gözleri daima hüzün dolu
Yüzünde hep tatli bir tebessümle dolasan
Bir garip palyaçoyum ben
Daima sahnede oynar gibi
Açilir perde her sabah
Baslarim muziplige
Hüznümü yüregime gömüp
Nese saçarim etrafima
Ve sebebi halimi
Kimsecikler anlamaz
Göstermem kendimi
Gizlerim boyali maske altina
Gülümseyen dudagimda
Ölü bir karanfil gizli
Bugulu bakar gülen gözlerim
Hep gülen ve hep nese saçan
Dostluga önem veren
Buldugu her dosta sikica sarilan
Bir garip palyaçoyum.

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:51 PM

Bir Yıldız Kaydı

Dün gece bir yıldız kaydı
Yuvarlanıp düştü avucuma
Avucumu yumdum yandı tenim
Hiç düşünmeden göğsüme gömdüm
Ve yalnız seni diledim
Gözlerim kapalı

GooD aNd EvıL 11-03-2008 04:51 PM

Bir Yol Hikayesi

Bir yol hikayesi bu
Hem de öyle bir yol ki
Zordur anlatması
Yanar dinleyenlerin yüreği
Kan dolar gözleri

Doğumla başlayıp
Ölüme kadar giden
Uzun bir yol hikayesi
İlk kilometre taşında
Ağlamışım her insan gibi doğarken
Minicik bedenim yaşama
Merhaba dedi gözleri yaşlı

Yavaş yavaş büyürken
Olup bitenden habersiz
Çocukluğun verdiği masumiyetle
Koşturup oynamışım köyümün
Ah o köyümün patika yollarında
Dayak yemişim anamdan, babamdan
Sevgisiz değildiler elbette
Biliyorum beni çok severler
Yaşam şartları el vermedi
Meydan bırakmadı ki gösterecek
Hep yürekte saklandı sevgi
Geniş zamanlarda söylenecekti, hiç gelmedi o zaman

Bağ yok, bahçe yok, babam mı bırakıp gitmiş
Altı yedi yaşlarındayken yitmiş gurbet elde
Komşuların yardımıyla
Ben ve yorgun anam
Göçüverdik taşı toprağı altın İstanbul’a
Alt tarafı iki kişiydik, bir köşecik bulurduk yaşayacak
Bir gecekonduya sığındık, deniz de görüyor
Yeterdi bir göz oda, iki şilte
Hiç deniz görmemiştim Antep’te
Bu kadar çok su Allah’ım çok güzel
Şansımız dönecek burada, sevinçliydik
Hem de onbeş lira kirayla
Biraz pahalı ama olsun çalışır öderiz

Kilometre taşları ilerlerken
Okul çağında öğretmenimden
Dayak yedim haklı yada haksız
Sürüp giden arkadaş kıskançlıkları
Bir de kitap yok,defter yok,para hiç yok
Uzaklaştırdı beni okuldan
Kah güzel ve güleç, kah gözü yaşlı
Hüzün dolu öfkeyle
Yaşadım hiçbir şey anlamadan

Bir yol hikayesi bu
Hem de öyle bir yol ki
Gencim, laf aramızda yakışıklı da derler
Arşınlarken yolları duygulu, hüzünlü
Yüreğim sevgi dolu, elimden bırakmadığım umutlarım var
Terk etti sevgilim, aldanmış yüreğim
Gençliğin baharında boğuldum kanlı yaşlara

Zar zor bir iş buldum
İş hayatının zorlukları, türlü ayak oyunlarına
Kurban olmamak için gizli gizli ağlayarak
Kazandım, kazanıyorum tırnaklarımla ekmeğimi
Sıvadım kolları, umutluyum
Kendi ekmeğimi çıkarırım o yeter bana
Sıkmışım taşı damlamakta suyu
Çabalarım elimden geldiğince, yorulmam
Alın teriyle kazanmak bir başka güzel hani
Satıyorum deryaya karşı üç beş simit
Sohbet ederek martılarla, besleyerek balıkları

Akşamın alaca karanlığında, koyulurum yola
Elimde dumanı tüten iki ekmek
Temizlikten dönen yorgun anam
Bekler, kapıda gözleri
Böleriz yumrukla soğanı
Paylaşırız ekmeğimizi, emeğimizi

Daha henüz belki de yolun başında
Yarısı bile değil yaşananlar
Geri kalan kilometreleri
Bilmiyor henüz hiç kimse

Bir yol hikayesi bu
Hem de öyle bir yol ki
Bitip tükenmez anlatmakla
Başlamıştı karlı bir gün doğumla, ağlayarak
Son bulacak kara toprak ta bu hikaye
Herkes de farklı yaşanacak elbet
Çileler dünyası biz insanlar için
Tamamı anlatılamaz
Yaşanmışların ve yaşanacakların
Aynı zorlukta, umutlu yada umutsuz
Devam edecek sona kadar
Uzun bir yol hikayesi bu
Hem de çok uzun.
yaşıyorum
İşte ben de
Bir bitirirsem şu liseyi açıktan da olsa
Umutluyum, gülerim belki
Anamın gül yüzünde güller açar belki

Vapurla Üsküdar’ a geçerken görüp konuştuğum simitçi Hüseyin’in hikayesi


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:00 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.