![]() |
Abdulhadi Bay
24 Kasım Öğretmenler Günü
Öğretmenler günü yirmi dört kasım Günün kutlu olsun,hoş olsun hocam Çağıl çağıl bilgi akan pınarsın Abı Hayat suyu gibisin hocam Doktorlara doktorluğu öğrettin Hakimlerde adaleti yeşerttin Her beyine bilgi şırınga etin Özümde,sözümde sen varsın hocam Öğretmensiz toplum özünü görmez Doğruyu,yanlıştan ayırda bilmez Uzanır uzanır yetişe bilmez Çabası boşadır ellerin hocam Gözler ışık ışık yüzler nurani Hoca Akşemsettin Molla Gürani Bazen Yunus,bazen Veysel Karani Bazen Dadaloğlu olursun hocam Bilgi verdin bana tatlıdır baldan Sensin beni hece hece okutan Gönül gergefinde nakış dokutan Ustam sensin,rehberim sen hocam Gönlün şefkat ile dopdolu senin Bak şöyle etrafa senin eserin Öpülmeye layık ellerin senin Seviyoruz seni,bilesin hocam Minnacık yavrular cennet kokulu Sever öğretmeni,sever okulu Dört mevsimi bahar,anber kokulu Gönüllerde açmış güllerin hocam Sıralarda mini mini yavrular Şekil vereceğin malzemen bunlar Anlam kazanacak anlam, yarınlar Yarınlar inşallah bizlerin hocam Veysel karan gibi çoban ol bana İlmine aşık et yaran ol bana Ben kale olayım, bayrak ol bana Gönül burçlarımda dalgalan hocam Öğret bana vatan, millet aşkını Öpem toprağını, öpem taşını İçtim sularını,yedim aşını Vatan sevgisine doymadım hocam Olmalı öğretmen her dem baş tacı Çünkü onlar her bir derdin ilacı İnceden inceye tutar bir sancı Cehalet yerlerde sürünsün, hocam Bazen Dedem Korkut oldun söyledin Kopuzun teliyle dilek diledin Doğruyu gösteren canlı rehberdin Hakikat yolunda yürüdün hocam Bu günden köprüsün yarınlara sen Mehmet Akif’mişsin, Asım’mışsın sen Kalemmiş, deftermiş, kitapmışsın sen İlim,irfan ile dolusun hocam Dünü bilip, yarınlara yön veren Bilgi ilacı ile şifa dileyen Sabırla sebatla azimle giden Kutlu yolda yürür gidersin hocam Kıymet biçilmeyen sen bir hazine Her can muhtaç her can,senin ilmine Gidin sorun mevki,makam ehline Hepsinde tonlarca emeğin,hocam Öğretmenim, hocam diye söylerim Her yerde her zaman hürmet ederim Öğretmenim, hayat boyu rehberim Işık saçar bize, kandilin hocam Cahiller, gafiller seni bilmezler Gerçeğe bakarlar ancak görmezler Bilime, tekniğe değer vermezler Cahiller bilmezler kıymetin hocam Abdulhadi öğretmenini arar Başkaları ona sağlamaz yarar Hayatın anlamı öğrenince var Öğrenmek emridir,Rabb'inin hocam Abdulhadi Bay |
29 Ekim 1923
Yirmi dokuz Ekim bin dokuz yüz yirmi üç’de “Sen hoş geldin”diyorduk yepyeni bir rejime Öyle bir yakıştı ki,milletin benliğine Sorarsanız adı ne? Adı Cumhuriyet'tir Cumhuriyet fazilet,Cumhuriyet nimettir Halkı yönetenler seçilir halk arasından Kimse Padişah değil,doğarken anasından İmtiyazlı sınıf yok,farkın yok başkasından Bu yüzden bu rejimi millet beğenmektedir Cumhuriyet fazilet,Cumhuriyet nimettir Faşist,Komünist,Nazist…olmamalı hiç biri Yoluna ışık tutar,Atatürk ilkeleri Atatürk’ün kurduğu Milli Devlet Modeli Elbette çok güzeldir,Türk'e özel bilettir Cumhuriyet fazilet,Cumhuriyet nimettir. Kula kulluk yok senin törende ve dininde Hürriyet hakkın senin tutmalısın elinde Zararlı fikirleri temizle ki beyninde Ben Türküm diye haykır,büyük olan millettir Cumhuriyet fazilet,Cumhuriyet nimettir. Bağımsızlık,özğürlük insanı insan yapan Hak eden her insana iktidar yolu açan Seçme ve seçilmedir,zirvelere çıkaran Güç halkın elindedir,güç şimdi ehlindedir. Cumhuriyet fazilet,Cumhuriyet nimettir. “Kayıtsız,şartsız hakimiyet milletin” sözü Bu,Cumhuriyetin temeli,kısaca özü Cumhuriyetle güldü,yüce milletin yüzü Cumhuriyet millete güzel bir etikettir Cumhuriyet fazilet,Cumhuriyet nimettir. Abdulhadi Bay |
Adım Cumhuriyet
Yetmiş beş yaşında delikanlıyım Gören hayran kalır bana çocuklar Rejimler içinde anlı şanlıyım Adım Cumhuriyet duyun çocuklar Halkı yöneteni yine halk seçer Benim kuralım bu,bilin çocuklar Baskıya, zulüm’e, zalime karşı Özgürlük kalkanım,gürzüm çocuklar Benden önce kral varmış, şah varmış İstediği şeyi zorla yaparmış İnsanlar kraldan korkar kaçarmış Ben halkın sesiyim halkım çocuklar Atatürk çağırdı hemen gel diye Geldim koşa koşa genç Türkiye’ye Söz halkındır dedim hemen duyuldu. Millet sevincinden coştu çocuklar Cumhuriyet çocuğu derlerken size Bilseniz ne kadar gurur duyarım Hiç kimse yerime göz-möz komasın Millet yaka-paça atar çocuklar Cumhuriyet derler benim adıma Beni gören doyamıyor tadıma Ne kral var ne padişah ne de şah Nazar değmesin bana deyin maşallah. Abdulhadi Bay |
Aferine İhtiyacım Yok Benim
Övmedim,övmem ben balon adamı Aferine ihtiyacım yok benim İstersen zamanın ol Firavun'u Adından,sanından korkum yok benim Siz alkış tuttunuz her kim baştaysa Methiye yazdınız her yaptığına Yağcılık,yaltaklık boy boy baksana Başım dimdik,yüzüm ise ak benim Ne fikir,ne vicdan ne din koydunuz Her kavramı kendinizce yordunuz Bir de bir kamusal alan buldunuz Pis elini üzerimden çek benim Gün gelecek fırtınanız dinecek Zulüm balonları bir bir sönecek Yarın size dünya alem gülecek Haksızlık canıma etti tak benim İflas edecektir dönen çarkınız Yeniliğe muhtaç yarınlarınız Hilal gömleğine Haç yamadınız Sabır küpüm çatırdıyor bak benim Zalim zulüm eder,işkence eder Onlarında bir gün yıldızı söner Nerede Nemrutça hüküm sürenler Hangi zalim der ki; belim berk benim Ettikleri zulüm sanmayın ki az Her gün ayrı çile,tükenmez garaz Faşist,sağcı,solcu,gerici,yobaz Bu tuzakta göz yaşlarım çok benim Abdulhadi, kötülerle bir olma Dine ve vicdana ipotek koyma Her canı kucakla,kapıya koyma İnsanlıktan başka davam yok benim Abdulhadi Bay |
Alın Teri Akmadıkça
Ekmeden biçmeye kalkma be dostum Boş havanda suyu dövme boşuna Tadı,bereketi olmaz kazancın Alın teri akmadıkça toprağa Helal kazanarak hak ettiklerin Sadece bunlardır senin servetin Yarın sana yüktür,derdi büyüktür Çalarak,çırparak mal ettiklerin Aldanma,aldatma,sözümü anla İnsana hizmet et,yan gelip yatma Bir çukur mezardır en son mekanın Dasdaracık..,,o da nasip olursa Makam ile para; vahşi birer at Gem vurmazsan ona,tekmesi berbat Bu dünyada yasak yolda yürürsen Geç,geçebilirsen...geçilmez sırat Dünyanın tapusu verilse sana Ne yapmak istersin de hele bana Vallahi hüsrana uğrarsın dostum Eğer şükretmezsen Yaradan’ına Dünya böyle...,yaşayıp da gör Hadi Sen kendini düzelt, ey Abdulhadi Bak şöyle etrafa, gözlerini aç Bu dünyadan murat alan var mı ki? Abdulhadi Bay |
Alın teri döktük
Alın teri döktük bir eser yaptık Onlar sahiplendi mal edindiler Biz vatan uğruna canımız verdik Onlar bedavadan şan edindiler Biz sevdik vatanı candan içeri Soysuzdan,hainden kaçmadık geri Uykusuz geçirdik çok *******i Onlar mışıl mışıl uyku çektiler Vatan için sebil olan kanlara Şehit olan,gazi olan canlara Aldırmadan yetim figanlarına Onlar eğlenerek şov eylediler Bizdik meydanların cengaver eri Atıldık ileri,dönmedik geri Fethettik alınmaz denen yerleri Onlar ganimetler, benim dediler Vatana fedadır canımız dedik Bayrak namusumuz,arımız dedik Malımız mülkümüz ne varsa verdik Onlar kene gibi kan semirdiler Savaşı kazandık... gün beyazlandı Bizler fakir düştük,o palazlandı Bana miras bir tek destanlar kaldı Onlar tarihimi ters gösterdiler Abdulhadi, neden şaşırdın öyle Sen cennet istedin,mal ise söyle Al dünyalığını, gönlünü eyle Onlar doymadılar,aç geberdiler Abdulhadi Bay |
Amcalar
Geçti ömrümüzden art arda yıllar Geriye dönüş yok,neden amcalar Arkamızda kaldı tüm hatıralar Gerçek mi hayal mi, deyin amcalar Yürüye yürüye yüce menzile Varmak nasip midir? acaba bize Ömür gemisini saldık denize Bizim için dua edin amcalar Bu yola gidende sabır olmalı Yüreği gövdeden ağır olmalı İnce elemeli sık dokumalı Yapmadan bir işi düşün amcalar Her kale burcuna bir bayrak gerek Hangi aslan bu bayrağı dikecek Vatanın uğruna canı severek Bu millet kahraman,bilin amcalar Akılla yüreğe ekle imanı Bak nasıl yüceltir,her bir insanı Tatlı dil delikten azgın yılanı Çıkarır,deneyin görün amcalar Cahille,bağnazla boşa uğraşma Her şeyi her yerde sakın konuşma Soğuk su dökerler sıcacık aşa Kalmaz tadı tuzu aş'ın,amcalar Ummadığım dosttan duyduğum kem söz Alev alev yakar sinemi bu köz Kabuğa aldandık hani nerde öz Arayın,tarayın,bulun amcalar Herkes bir yol tutmuş gider yoluna Yol tükenmez,varamazsın sonuna Yorulursun derler “ufak bir mola” Mezarlığa gidin,bakın amcalar Son bahar tükendi, kış buyur diyor Dolu,kar yağıyor rüzgar esiyor Biri var uzakta yolun gözlüyor Kulağı var derler yerin amcalar Abdulhadi ne der size dinleyin Doğruluğu,dürüstlüğü belleyin Zulümden korkup da boyun eğmeyin Zalimle karşı dik,durun amcalar Abdulhadi Bay |
Anadolum
Derya mıdır deniz midir göz yaşın Ne ağlarsın Anadolum ne diye Karlı dağlar gibi dumanlı başın Ne ağlarsın Anadolum ne diye Akmıyor mu? pınarların,çayların Uçmuyor mu? Ördeklerin,kazların Avlanmaz mı? Şahinlerin,bazların Ne ağlarsın,Anadolum ne diye Oduncular ormanını kırdı mı? Avcı gelip ceylanını vurdu mu? Sinsi düşman etrafını sardı mı? Ne ağlarsın Anadolum ne diye Gökyüzünde uçan turnalar,toylar Çimenlerde koşan al atlar,taylar Zirvesine eremediğim dağlar Ne ağlarsın Anadolum ne diye Hainler mi mekan tuttular seni İnsafsız düşmana sattılar seni Abdulhadi sever,arzular seni Ne ağlarsın Anadolum ne diye Abdulhadi Bay |
Anam
Bebektim beleğe beledin beni Ak sütün emzirdin doyurdun anam Sarıp sarmaladın koydun beşiğe Başımda ninniler söyledin anam Ümidim diyerek bastın bağrına Ağladıkça koşup geldin çağrıma Gece uykusunu benim uğruma Böldün uyumadın,yatmadın anam Şefkat ve merhamet dolu yüreğin Sağlık,sıhhat,dua söyler dillerin Gerçek öpülecek el senin elin Canını yavruna adadın anam Abdulhadi derki; anam baş tacım Ana sevgisine her dem muhtacım Anamın duası derdim ilacım Beni benden fazla düşündün anam Abdulhadi Bay |
Asrın Eşkiyası
Her taşın altından sen çıkıyorsun Yılan mı,çıyan mı,soyun ne senin Her gittiğin yerde kan döküyorsun Devrilir inşallah bedenin senin Azerbaycan,Afganistan ve Irak Yüzünü çevir de Filistin’e bak Bonsa-Hersek’deki katlima bak “Haç-Hilal kavgası” yaptığın senin Tarifi olmayan işkence sende En korkunç silahlar senin elinde Irak’taki vahşet gözler önünde Hiç mi sızlamıyor yüreğin senin Saddam’ı istedin,şimdi elinde O vicdansız bile senden dürüst be Bir gün süründürür rabbim yerlerde Her gören yüzüne tükürsün senin Kimyasal silahlar...,hani nerede? Aradın,taradın var mı bir tane? Madem ki yok oğlum,çekip gitsene Besbeli “İşgaldir” niyetin senin Kadınların ırzlarına geçtiniz Erkekleri delik-deşik ettiniz Hastaneyi,mabetleri yıktınız Bunlar mı kirletti avradın senin Hep Müslüman ülkelere saldırdın İnsanlar üstüne bomba yağdırdın Yaktın,yıktın harman gibi savurdun Yurdun,yuvan alçak,dağılsın senin Kinin belli senin,kinin İslama Bak sataşıyor musun,bir başkasına Hem Müslüman hem de Türk olanına Yıllardır bitmiyor garezin senin Tarihi bir kin bu,kuyruk acısı Bir değil,beş değil,bu kaçıncısı Ben seni bilirim, kelle avcısı Vahşettir, düpedüz yaptığın senin Ya sen gittin,ya itini yolladın Üç beş kemik attın, onu yalladın Sen bütün dünyayı aptal mı sandın Yüzüne demezler, korkudan senin Bir gün sende yücelerden inersin Havası yok balon gibi sönersin Üflerler,üflerler ancak şişmezsin Dibine bir delik açılsın senin İnsanlığı öğren,adam ol şöyle Ne zulüm ettiysen, görürsün öyle Abdulhadi'nin seni tarifi böyle Cehennemde hazır ateşin senin Abdulhadi Bay |
Aşığın Gönlü
Aşığın gönlüne girme, çıkılmaz Yönünü şaşırır, yol bulamazsın Kan damlar özüne,sesin çıkarmaz Derdini diyecek dil bulamazsın Yar,yar diye yüreğinden ses gelir Bu ses onu bir meçhule götürür Hayatından zaman,mekan silinir Ömründe acısız yıl bulamazsın İçi bir volkandır, yanar,tutuşur Gözü gökte yıldızlarla buluşur Hayalinde türlü şekil oluşur Yar yüzünden güzel gül bulamazsın Yari görmek için dualar eder Aklı esir,sözü yüreği söyler Nereye çekersen oraya gider Ondan daha sadık kul bulamazsın Deryayı görürsün bakışlarında Sır dolu gözünün nakışlarında Yar neler getirmiş avuçlarında Aşktan daha tatlı bal bulamazsın Sevda bulutları başından gitmez Her gün artar derdi, çilesi bitmez Derdine alışmış,serzeniş etmez Onda kırılmadık dal bulamazsın Yar için gönlüne özel köşk yapar Düşer yola, köşkün sahibin arar Bir seraptan çıkar, birine dalar Ne pınar,ne nehir,göl bulamazsın Sevda sarayında çatlaklar başlar Sökülür sıvası, dökülür taşlar Aşk ateşi Hadi,gönlünü haşlar Ayakta duracak hal bulamazsın Abdulhadi Bay |
Aşk Yokuşa Gider
Aşk yokuşa gider,düzü yok gibi Derdi,endişesi,gamı çok gibi Bu derde düşenin canı yok gibi Hayalde,rüyada aradım seni Sen nerede isen orası güzel Gonca güzel,yaprak güzel,dal güzel Yaz'da güzel,Kış'ta güzel,Güz güzel Dört mevsim içinde aradım seni Hassas duygularım,ince hislerim Seni arzularım,seni düşlerim Yalnız seni görmek ister gözlerim Sevgi bahçesinde aradım seni Kalemden dökülen kelimelerde Kağıda işlenmiş düşüncelerde Uykusuz kaldığım şu *******de Gönül sarayımda aradım seni Sorduğum soruya cevap vermezsin Uzaktasın yar,halimi bilmezsin Çağırırım,duymuyorsun gelmezsin Uzakta,yakında aradım seni 24.7.1981 Abdulhadi Bay |
Aziz Vatanım
Aziz ecdadımın at koşturduğu Ululara mekan olan vatanım Sen bana mirassın ata,dededen Seni yad ellere vermem vatanım Nazlı kopuzundan Dedem Korkut'un Osman'ın,Orhan'ın,Sultan Murat'ın Sinesine otağ Anadolu’nun Temel attıkları yersin vatanım Tarih selam durdu Mehmet Fatih'e Gemiler karadan indi Haliç’e Bizans’ın ismini gömdü tarihe İslam’a bağrını açtın vatanım Deli Dumrullardan Dadaloğlu'na Mertliğin mührünü çağın bağrına Dünden bu günlere ve yarınlara Yedi sülaleme yarsın vatanım Bazen yazım oldun,kışım,baharım Bazen dağlarında ceylan avlarım Bazen güler,bazen kan-yaş ağlarım Hadi’nin gönlünde gülsün vatanım Abdulhadi Bay |
Babalık
Bir cenaze geliyor, epeyce kalabalık Şarap kokuyor şarap, tabutta ki babalık Sağlığında gelmemiş alnı bir kez secdeye Şimdi ölüsü gelir omuzlarda camiye Soruyorum cemaat,cansız yatan adamı Kılınmaz dermişsiniz bu adamın namazı Cemaatten birisi üç adım ilerledi Dinleyelim birlikte,bakın neler söyledi Sağlığında bilmedi, ne oruç ne de namaz Ona göre Müslüman hem gerici hem yobaz Allah’a inanmadı, doğa kanunu dedi Evrim teorisince maymunun sulbündendi İslam şeriatine isyan, küfür yağdırdı Cami mabet ne varsa gördüğüne saldırdı Rütbesi yükselirken inkarını arttırdı Vatanı koruyandan,yıkanları yeğ tuttu Gittikçe soysuzlaştı kimliğini unuttu Hak namına bu adam,hakkı hukuk’u yuttu İçki,kadın peşinde ömrünü tamam etti Cami,mescit yerine bara, pavyona gitti Gururda ve kibirde sanki bir firavundu Geberdi de elinden konu-komşu kurtuldu İşte böyle dediler, anlattılar hocaya Hoca efendide başladı konuşmaya Demek böyle dersiniz bu adamın hakkında Belki bir iyiliği var ulu tanrı katında Ölenleri rahmetle anın diye ayet var Son nefeste kurtulmuş yüz binlerce insan var Bize düşen görev şu: iyilik ve güzellik İmansız olduğunu... biz kimiz,ne bilirik Bir namaz kılmak ile sizde eksilme olmaz Gelen misafir olsa evden geri kovulmaz Allah bilir kim nedir,hayat sırlarla dolu Hıra Dağı kadar günahı af olan yok mu? Bu gün,Yarın,öbür gün... bizim için bilinmez Ölenin imanına kimse karar veremez Gelin haydi birlikte namazını kılalım Onu yargılayacak makama yollayalım Mevlana’yı,Yunus’u örnek alın yaşayın Güzellikleri görün,çirkin yöne bakmayın Hoca böyle söyledi,katılmamak imkansız Ölenleri yarabbi,n'olur koyma duasız Taşda yatan adamla sen kendini kıyas et Kendi hayat filmini bir daha iyi seyret Son sözüm şudur size: Örnek ol dürüst yaşa Siz de yatacaksınız, Musalla denen taşa Abdulhadi der her can, ümit kesmez Allah’tan Affına sığınırlar, dağlar kadar günahtan Abdulhadi Bay |
Bak Evladım-1
Bak evladım, şu sözümü unutma Dürüst yaşa,güvenilir kişi ol Tanımadan bir insana kem bakma Göz aldanır,uyanık ol,diri ol Irk’ı, dili, dini, bırak bir yana İyilik et,hürmet eyle insana Böylece güvenir insanlar sana Dikenli dalların açan gülü ol Hacı Bektaş Veli der ki: bizlere Sahip ol,eline,beline,diline Lisanına,yurduna ve nesline Sahip ol diyenin öğrencisi ol Sönmeyen ışıktır gönül erleri Gönlümüzde yaşar, onlar hep diri Hacı Bayram Veli,Ahmet Yesevi Bunlar gibi sen de gönül eri ol Sen,en başta Peygambere tabi ol Aç oku Kuran’ı,feyiz al, bol, bol Yürümek istersen işte sana yol Zamanın Yunus’u,Mevlana’sı ol Mazlumlara kilim eyle gönlünü Aman ha! ,onlardan dönme yüzünü Günah ile kirletme ki özünü Rabbinin en çok sevdikleri ol Aslını unutma soyun pak senin Başın dimdik olsun,yüzün ak senin Her insana eşit baksın gözlerin Adaletten şaşma,merhametli ol Kötülüğe kilitle ki gönlünü Doğrultasın kemiği yok dilini Abdulhadi evlatların sözünü Tutarlarsa bahtiyar ol,mutlu ol. Abdulhadi Bay |
Bayrak Hürriyettir
Bayrak hürriyettir,bağımsızlıktır Biz onun uğruna can verdik beyler Hilali; islamdır,Yıldızı; irfan Şehit kanlarıyla boyadık beyler Bir milletiz,coşkun sele benzeriz Zulmün bentlerini yıkıp geçtik biz Karşı konulmayan tufan gibiyiz Kötüye haddini bildirdik beyler Göç oldu yürüdük Orta Asya’dan Geçtik ovalardan,aştık dağlardan Dağıldık dünyaya ayrı kollardan Farklı mekanlara yurt kurduk beyler Bir şahlandık Tanrı Dağı’ndan aştık Ergenekon denen zindandan çıktık Demiri erittik,dağları deldik Engelleri bir bir devirdik beyler Avrupa’ya girdik Tuna’yı geçtik Volga’nın buz gibi suyunu içtik Azgın milletleri dize getirdik Zalimlere arzı dar ettik beyler Bir akın başladı ilahi nura Severek sarıldık yüce Kuran’a İslam’a hizmetin vardık hazzına Mana pınarında yıkandık beyler Kuran’ın nuruna kavuşunca biz İslam’ın kılıcı olduk şüphesiz Yıkandı arındı gönüllerimiz Adım adım Hakk'a yürüdük beyler İnsanlığa huzur getirmek için Kinleri sevgiye döndürmek için Ağlayan gözleri güldürmek için Zulmün ocağını söndürdük beyler Feyzini islamdan alırken devlet Dünyaya hükmetti bu necip millet Mülkün temeliyken yüce adalet İnsanlara huzur getirdik beyler Her dinden her ırktan olan insanlar Hilal gölgesinde huzur buldular Kula kul değil,Hakk'a kuldular Şerefli bir düzen getirdik beyler İslam huzur verdi katı kalplere Şifa oldu,derman oldu dertlere Hem topluma felah, hem de fertlere Tek kurtuluş yolu,bu dedik beyler Hakkın kelamını tüm insanlara Duyurmak için biz,çıktık cihada Avrupa’ya,Afrika’ya,Asya’ya Ne muhteşem sefer eyledik beyler Abdülhadi; sözüm senet ant olsun Malım,canım,kanım hep feda olsun İslam’a bin Hadi can kurban olsun Şehadet yolunda yürüdük beyler. Abdulhadi Bay |
Bayraktı Mehmet
Yaşı yirmi oldu,gitti askere Vatana kurbanlık koç idi Mehmet Vatan için,namus için,din için Yanan kor ateşe girerdi Mehmet Ya Allah dedi mi; yer,gök inlerdi Ulu dağdan,sarp kayadan geçerdi Hamza gibi cengavere benzerdi Hasmını perişan ederdi Mehmet Bir oğlu olmuştu,o askerdeyken Bu müjdeli haber ona gelmeden Ya Allah,bismillah diye gürlerken Şehadete erdi,dönmedi Mehmet Al kanıyla kınalanmış elleri Semaya dikilmiş,kara gözleri Göğsü delik,delik mermi izleri Ölümlere meydan okudu Mehmet Daha sımsıcaktır,damlıyor kanı Vatana hediye eyledi canı Elinde silahı,cepte Kur’anı İmanlı,ihlaslı er idi Mehmet Tabutu gidiyor memleketine Al Bayrağı bürümüşler üstüne Gök kubbe inliyor tekbir sesiyle Gözler ırmak oldu,çağladı Mehmet Şehitler ölmezler diyor Kur’an da Nerede istersen anında orda İslam ordusuna koşar yardıma Ruhun aramızda dolaştı Mehmet Dar gelir eşilen mezar sana dar Başında ağlaşır,ana,baba,yar Genç yaşta toprağın bağrında yatar Seni vuran eller kırıldı Mehmet Şunu bil ki; Bir can değer bin vatan Bir vatan uğruna verilir bin can Kanla yoğrulan topraktır, bu vatan 'Gönlümde kocaman vatandı Mehmet Toprak; böyle vatan oldu bizlere Sonsuz teşekkürler Mehmetçiklere Abdulhadi imreniyor sizlere Kanın bayrağıma renk kattı Mehmet Abdulhadi Bay |
Bayramınız Kutlu olsun
Bu gün kurban bayramıdır Bayramınız kutlu olsun Eşler, dostlar, akrabalar Bayramınız kutlu olsun Küs olanlar barışalar Mutluluğa kavuşalar Dünyadaki müslümanlar Bayramınız kutlu olsun Kin kalmasın içinizde Küs kalmak yok dinimizde Huzur olsun evinizde Bayramınız kutlu olsun Fakirleri unutmak yok Aç var iken tok gezmek yok Beyaz siyah ayırmak yok Bayramınız kutlu olsun Abdülhadi unutmadan Anadolu cennet vatan Hakkı seven Hakkı tutan Bayramınız kutlu olsun Abdulhadi Bay |
Bekleyiş
Bazen sancı olur girer içime Bazen acısıyla yanar gibiyim Bazen hasretiyle olur divane Bazen sevincinden uçar gibiyim Bazen özlem deniz olur önüme Bazen su yüzünde ceset gibiyim Bazen bir ümittir dolar içime Bazen ezel,bazen ebet gibiyim Bazen yitiririm kendi kendimi Bazen beni sende bulur gibiyim Bazen neşeliyim, bir gör ki beni Bazen canıma can katar gibiyim Bazen bir Güneşsin içime doğan Bazen ışığına hasret gibiyim Bazen rahmet olup yerlere yağan Bazen bir damlana hasret gibiyim Bazen değil nazlı yarim,her zaman Sensin benim canım, sen benim dünyam Gülüm,çiçeğimsin,hem tutam tutam Seni kokladıkça yaşar gibiyim 15.06.1981 Abdulhadi Bay |
Beladiye
Gece kondu fıtık etmiş şehir’i Kenar semtler tel tel dökülür ağam Alt yapı,üst yapı,plan var mı ki? Arapsaçı gibi görünür ağam Kaldırım taşları her yıl değişir İhaleyi eşler,dostlar bölüşür Bizim yaptığımız uzaktan seyir Yağmur yağar yollar delinir ağam Bu hükümet “kilit taşını”sevdi Caddeye,sokağa her yana serdi Yapılan işlerde kaç yıl garanti Üç-beş ayda tamir edilir ağam Yıkarlar,yaparlar…hayır inşallah Ne yapsalar bizler, deriz,eyvallah Bizim dostumuz kim? Sadece Allah Bir gün defterleri dürülür, Ağam Ağalık,paşalık kaç gün sürecek Döşenen taş başlarına düşecek Gelecek o gün,yakın gelecek Yanardağ olsalar sönerler ağam Emin ellerdedir şehrimiz dedik Oy verdik de başımıza geçirdik İçi kabak çıktı,nasıl bilirdik Başımıza çorap ördüler ağam Hizmet edenlere hayır duamız Onlar canımızdır,hem baş tacımız Çalıp çırpanlarsa yürek acımız Acı çektirenler,çekerler ağam Abdulhadi Bay |
Ben onu bilmem
Ölene rahmet der dilimiz bizim Hakk kabul eder mi? ben onu bilmem Yaratanı över sözümüz bizim Kalp tasdik eder mi? Ben onu bilmem Ölen Hırant,Ahmet,Abraham olsa Ardında milyonlar kan-yaş,ağlasa Her ölüm yılında adı anılsa Cennete gider mi? ,ben onu bilmem Benim bildiğim şu,insan ölümlü Benim bildiğim şu,kırma gönülü Benim bildiğim şu,insanın ömrü Yalana döner mi? ,ben onu bilmem Herkesin inancı herkese doğru Herkes bir yol tutmuş gider dosdoğru Bana göre Kur’an yolu en doğru Herkes inanır mı? ben onu bilmem Türküm,müslümanım, kimliğim benim Dinimi de,ırkımı da severim Eyy Adem babadan can kardeşlerim Bu söz hatalı mı? ben onu bilmem Söz söyleyen beyler sözün tutmadı Kuru gürültüyle vatan kurtardı Özü bir,sözü bir adam olmadı Ahde vefa var mı? ben onu bilmem Bilmem dedim amma,bildiğim de var Benim dinim de var,kimliğim de var Müslüman Türk yazar,mahşere kadar Bu söz dikenli mi? Ben onu bilmem Yeter Abdulhadi neyi bilmezsin Sen de mi kör oldun,bakar görmezsin Yüce Mevla kötüsünü vermesin İş başa düştü mü? , ben onu bilmem Abdulhadi Bay |
Bilmez gibisin
Yeşil ördek sandım göl kenarında Gönül denizimde yüzer gibisin Baktım simasına on beş yaşında Mevsimler içinde bahar gibisin Erisin dağların karları, buzu Yeşille donanmış yaban ve yazı Sülünü,turnası,ördeği kazı Kanat vurup göğe uçar gibisin Sarı-beyaz çiğdemlerin çiçeği Saçına takmışsın gonca gülleri Bakışların anlatıyor her şeyi Kalbimi yerinden söker gibisin Gönülde arzular, taşkın sel gibi Yolunu şaşırır görmez kör gibi Uzak durma uzak, bana el gibi Yabancı birine bakar gibisin Kaşla konuşursun, gözle söylersin Hep sevdiğin konuşulsun istersin Yar yanında heyecandan titrersen Kokular içinde anber gibisin Abdulhadi Bay |
Bir Goncaya el uzatım
Bir goncaya el uzattım almaya Kıyamadım koparmaya dalından Yanakları al al olmuş,allanmış Yenilmiyor,şekerinden, balından Binbir düşünce var,beynimde doğan Bir hissim döşektir,bir hissim yorgan İçimi dolduran,içimi saran Aşk dokudum, duygu yumaklarından Kokar burcu burcu içime dolar Benliğimi çok hoş duygular sarar Uyanıkken şu gördüğüm rüyalar Beni aşırırlar karlı dağlardan Abdulhadi,aşkın aklı, fikri yok Hem deliden hem çocuktan farkın yok Aşkın kanunu yok,eşkiyası çok Çıkmaz, batan sevda oku,yerinden Abdulhadi Bay |
Bir Gülün Kokusu
Bir gülün kokusu beni mest etti Salınır karşımda naz eder durur İçime bir yığın ateş doldurdu Her nefes almada cız eder durur Onun için ateşlerde yanarım Her saat her dakka onu ararım O benim bir tanem canım,cananım Hasret denizimi buz eder durur Derine de yaram indi derine Gidin sorun sevda çeken birine Çare yok diyorlar şu tıp ilminde Ömrümü tüketir,az eder durur Abdulhadi Bay |
Bir Sen Değişmedin
Mevsimler değişti,yıllar değişti Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim Yolcular değişti,yollar değişti Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Bülbüller güllere sadık kalmadı Söz verenler sözlerinde durmadı Seni görem dedim nasip olmadı Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Çiçeğin,yaprağın rengi değişti Güzelin,çirkinin dengi değişti Aşkın tadı kaçtı,sevgi değişti Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Ağlayan gözlerin yaşı değişti Güzellerin gözü, kaşı değişti Madamların yaşı,başı değişti Bir sen değişmedin, bir sen sevdiğim. Bir bak saçlarımın rengi değişti Dizimin takati,gücü değişti Gözümün görmesi feri değişti Bir sen değişmedin,bir sen sevdiğim. Güller açtı, koku saçtı yer yana Her gece sen girdin benim rüyama Hasretliğin biber ekti yarama Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Sevdalar sevgiyle yüklenemedi Bağırdım,çağırdım sesim yetmedi Hayallerim senle gitti dönmedi Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Selamsız sabahsız aniden gittin Ecelle anlaşıp boynumu büktün Dünyayı başıma sen zindan ettin Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Sular artık gürül gürül akmıyor Diller konuşmuyor gözler bakmıyor Yüzlerce kişiden adam çıkmıyor Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Sözler senet değil,kıymeti sıfır Düşünceler çorak,fikirler kısır Üç günlük ayrılık eder üç asır Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Baş taşında iki tarih yazılı İkincisi yüreğimde kazılı O günden bu güne gitmez bu sızı Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Mezarın başına geldim görmedin Halin nedir dedim cevap vermedin Beni tanımadın beni bilmedin Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Yeşil otlar sararmışlar solmuşlar Yapraklar rüzgara bel bağlamışlar Dünkü koç yiğitler hep kocamışlar Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim Bir uykuya daldın uyanmıyorsun Gözlerini açıp hiç bakmıyorsun Güne,aya,yıla aldırmıyorsun Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Saçlarına çiçek taktın bir zaman Kim yanmadı gözlerinin şavkından Seni övüp yaratmıştı yaradan Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Açan güller artık bana kokmuyor Yüreğim yanıyor alev çıkmıyor Güneşler doğmuyor,Aylar batmıyor Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Mezarın üstünde bir çiçek açmış Kokusunu senin kokundan almış Dünyanın oyunu bir var bir yokmuş Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Mezarına gelip gelip giderim Her gelişte tazelenir kederim Sıradayım bende sıra beklerim Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Yaralı yürekler ey’olur sanma Seven sevdiğini unutur sanma Saçım,başım,yaşım değişti amma Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Şu dünya durmadan döner de döner Her can bir ışıktır yanar ve söner Değişir saatler günler,******* Bir sen değişmedin bir sen sevdiğim. Abdulhadi derki; her şey değişir Yaşayanlar ölür dünya değişir Mezarda yatarsın zaman değişir Bir sen değişmedir bir sen sevdiğim. Abdulhadi Bay |
Bosna-Hersek'e Ağıt
Gizli değil gizli, açık, aşina Bomba yağdı Bosnalı'nın başına Bir vahşet ki gören gözlere ibret Lanet olsun lanet Sırplara lanet Irmaklar,göller cesetle dolu Kesilmiş boğazı,ayağı, kolu Bu bir soykırımdır ölen her yaştan Kan saçılmış yere,şehit gardaştan 'Batı' medenidir,öyle mi? beyler Bakın da görünüz, gözleri körler Bosna-Hersek’te kan akar durmaz Batı,neden hiç sesini çıkarmaz? Niyeti; Bosna’da Müslüman bitsin Avrupa’dan İslam çekilsin gitsin İşte asıl gayeleri budur bu Çağdaş Batı! dedikleri vampir bu Medeniyet var mı bakın Batı' da Teknik-teknoloji olan onlarda Bu teknikle sömürdüler dünyayı Şimdi de yıkarlar Saray-Bosna’yı Yüreğim yanar,ah çekerim ah Müslümanın dostu Allah’tır Allah Şu an bende olsam keşke Bosna'da Yardıma koşalım Allah aşkına Abdulhadi Bay |
Böylemiydik Biz
Durun ve düşünün birazcık şöyle Maddeye tapmazdık,böyle miydik biz? Alın terimizle kazanır yerdik Harama batmazdık, böyle miydik biz? Tüyü bitmemişin hakkı var derdik Yetime,yoksula kanat gererdik Helal kazanmaya gayret ederdik Devleti soymazdık, böyle miydik biz? Ahde vefa vardı, sözümüz sözdü Vicdanımız rahat gönlümüz hürdü Yuvamızı neşe,huzur bürürdü Ayrı-gayrı mıydık, böyle miydik biz? Gönlümüz gülistan, güller açardı Sözümüz şekerdi, neşe saçardı Kötülük bizlerden köy köy kaçardı Yardım sever idik, böyle miydik biz? Kanaat ederdik çapıta,çula Esir olmaz idik, paraya,pula Kazık çakan mı var? ,koca dünyaya Ölümlüyüz derdik,böyle miydik biz? Öfkeliyken gergin yaya benzerdik Ok olup fırlardık, sine delerdik Bir solukta bir menzile ererdik Gürlerdik,şakırdık,böyle miydik biz? Kadir,kıymet,vefa; huyumuz idi Adalete giden, yolumuz idi Alperen yiğitler, soyumuz idi Doğruyduk,dürüsttük, böyle miydik biz? Gerçeği söylerdik, susup pusmazdık Haykırırdık, sesimizi kısmazdık Beylerin keyfine çanak tutmazdık Dalkavuk değildik,böyle miydik biz? Günün Nemrut’una secde etmezdik Hiçbir zaman el ve etek öpmezdik Ser verirdik, sırrımızı vermezdik Mangal yürekliydik, böyle miydik biz? Boş laf üretmezdik, hizmet ederdik Alın teri döker eker, biçerdik Herkese hakkını taksim ederdik Yalayıp yutmazdık, böyle miydik biz Aka ak derdik, karaya kara Vatanı satmazdık Marka, Dolara Milleti sömüren şu ağalara Fırsat vermez idik, böyle miydik biz Abdulhadi göçer, yaptığı kalır Her şey fani yalnız taptığı kalır Gün gelir iki taş bir mezar kalır İmanı bütündük, böyle miydik biz Abdulhadi Bay |
Bulutlar
Gökyüzü Okyanus,bulutlar gemi Kara yüzlü,sulu gözlü bulutlar Yıldırım çakmağı,şimşek feneri Bazen homurdanır kükrer bulutlar Bazen köpük,köpük bembeyaz olur Üst üste yığılmış pamuk gibidir Kapkara olunca yağmur indirir Rahmet olur yere yağar bulutlar Yaz gelince ortalıktan kaybolur Nerede konaklar,nerde oturur Temmuz da gözükmez,tam unutulur Toplar pırtısını göçer bulutlar Kuruyan topraklar ağzını açar Dudakları çatlar,olurlar naçar Bulut hızır gibi imdada koşar Suyu sebil eder sunar bulutlar 1991-Ankara Abdulhadi Bay |
Büyük balıklar
Şu büyük balıklar Batı'ya hayran Bu kaypaklar bize baş oldular baş Söylediği her söz,yalan ve dolan Kara gözümüze yaş oldular yaş Bunlar ki; Batı'nın emir erleri Bu yüzden ısırır,teperler bizi Bunlar mazimizden kopardı bizi Bize yan baktılar, şaş oldular şaş Hep acı, hep yokluk bunlarla geldi Bir vicdansız gitti,öbürü geldi Gelen gidenlerden daha beterdi. Her gün içe içe,keş oldular keş Yıllar yılı çalışmayıp yattılar Ne var ne yok çar-çur edip sattılar Dünkü acımıza acı kattılar Başımıza düşen taş oldular taş Abdulhadi bunlar köşe kapanlar Bunlar yedikleri kapa sıçanlar Şehit yatan toprakları satanlar Bunlar hainlere eş oldular eş Abdulhadi Bay |
Can Azerbaycan
Ermeniler Karabağ’ı yaktılar Bizim ocağımız yanan,yakılan Masum insanlara kurşun sıktılar Her evden yükseldi acı bir figan Savunmasız insanlardı vurulan Azeri Türk şehitlere ağlayan Kara yas tutuyor can Azerbaycan Kesilmiş burunlar,oyulmuş gözler Elek gibi delik,deşik sineler Bir yanda bebeler,yaşlı nineler Alkanlar içinde düşmüş yatıyor Bu vahşeti puşt Ermeni yapıyor Yerler oluk oluk kıpkırmızı kan Yaralıdır şimdi can Azerbaycan Ermeni’ye kimler oldu kim arka İngiliz,Fransız dost! Amerika Bak şunların çevirdiği oyuna Silah verdi tonla Türk’ü vurmaya Karabağ’ı elimizden almaya Kandır bizim kalbimize damlayan Yaralıdır dostlar can Azerbaycan Türk Birliği sağlanmasın,gaye bu Yıllar evvel yaptıkları Plan bu Bunlar dost görünen kalleş,o…pu Korku verir birliğimiz onlara Bu yüzden kıydılar körpe canlara Şehitlik,Gazilik bize verir şan Şehitler diyarı can Azerbaycan Türk’ü avlamaya örüldü bu ağ Şu vahşete bakıp utansın bu çağ Şehitlere mekan oldu Karabağ Unutamam bunu, sözüm: kana,kan Hesabını soracağız onlardan Vatan için ölmek elbet büyük şan Geliyorum dayan can Azerbaycan Cephanesiz kaldı Azeri Türk’ü Esarete tercih etti ölümü Türk’ün dostu Türk’müş herkeste gördü Aksini söyleyen çıksın meydana Var mı arka çıkan Azerbaycan’a Her taraf harabe,her taraf viran Perişan bir halde can Azerbaycan Güvenimiz yoktur Batı’lı dosta! Çıbanın başıdır şu Amerika İlaç deyip silah saldı uçakla Ermenistan oldu; silah deposu Bu silahlar ölüm kustu,kan kustu Ölsem de vazgeçmem Karabağ’ımdan Her taşın kaledir can Azerbaycan Karabağ’da muhacirdin Ermeni Bağrımıza basmış idik biz seni Azgın yılan olup soktun sen beni Nankörsünüz,sizde insanlık yoktur Kanınız bozuktur,aslınız boktur Kaç masum Azeri göçtü dünyadan Öcün alınacak can Azerbaycan Azerbaycan senle gönlümüz birdir Senden ayrı düşmek beni öldürür Ciğerlerim parça,parça bölünür Silinir alnından bu kara yazın Hesabı sorulur her damla kanın Öcün alınacak şahittir Kur’an Kahramanlar yurdu can Azerbaycan Abdulhadi derki; eyy Azerbaycan Senin düşmanına düşmanım düşman Ermeni’yi edeceğim bin pişman Ayrı bedenlerde aynı kanız biz Hepimiz Türkoğlu,birdir kökümüz Türkler birlik olsun toplansın divan Türk’e baş kaldıran toz olur inan Canımın içinde Can Azerbaycan 05.03.1992 Abdulhadi Bay |
Cemre
Cemre düşer canım,suya,toprağa Soğumuş nesneler ısınır bir bir Son cemre düşerse gayri havaya Ağaçlar al yeşil giyinir bir bir Bir yel esti güllerimi kuruttu Bir mesajın benim için umuttu Sözünü kim tuttu,kimler unuttu Bende unutulmaz, yazılır bir bir Bundan sonra seni hiç görmesem de Aşkın nakış nakış durur gönlümde Baş başayım hergün hayallerimle Anılar gözümde canlanır bir bir Yakar be güzelim, hasretlik yakar Bu aşk beni senin peşine takar Bundan sonra vuslat olsa ne çıkar Döküldü ömrümden yapraklar bir bir Abdulhadi Bay |
[i][Çelişki
Hoca çocuğuna bak, ne fetvalar veriyor Ramazanda su elde lıkır lıkır içiyor Bahtı kara millette doldurmuş meydanları Hayretle dinliyorlar büyükbaş adamları Devletler düzeyinde kurulan teşkilatlar 'İslam' adı altında yeniliyor ne haltlar Her İslam! ülkesinde iktidarda nemrutlar İrtica diye diye beyin yıkamaktalar Müslümana baş olan,adamlar böyle şimdi Bir çoğu ülkesinde dine hücum eyledi Hangi ülkeye baksan sadece adı İslam Halbuki kanunları İslam dinine düşman Nerede peygamberin ümmetiyim diyenler Dindar olduğu için az mı hapse girenler Tembellik ve cehalet müslümana yakışmaz Müslümanlık; 'müslümanım'...demekle de olmaz Her okulda okutun hadis,tefsir ve Kuran Kalır mı? bir tek kişi 'Devlet Baba'ya' düşman Yeter ki Kurandaki nur girsin gönüllere Anarşi ve tembellik veda eder bizlere Allah rızası için ilim yarışı başlar Mazlum kanı dökülmez sona erer savaşlar Cehaletin düşmanı İslam dinidir, İslam 'Ikra' diye başlıyor okusun cümle insan Kadın-erkek herkese okumayı farz kılmış Kararmış gönüllere ışık salmış, nur salmış İbni Sina,Farabi,Biruni’leri gör de Ortaçağda buldular devayı bin bir derde Mikrobu ilk keşfeden Akşemsettin hocamız Fatih Sultan Mehmet’e yol gösteren kılavuz Bilimden ve teknikten uzak duran yobazdır Cahil bir müslümanı ayıplamak ta azdır İnanç hürriyetini sağlayan din bizimdir İnanmayan kişi de, rahat yaşar..., emindir İnançlı inançsıza,inançsız inançlıya Baskı, korku veremez,açın,bakın Kuran'a İnanacaksın veyahut inanmayacaksın Diyerek bir baskı kesin kes yapmayacaksın Hür olarak denmeyen,özgürce yapılmayan Fiil,amel ne varsa,tasdik vermez yaradan Hürriyetin olmadığı yerde samimiyet, Kim inançlı-inançsız... gel bakalım ayırt et Allah günah yazmasın benim yorumum böyle Bir yanlışım var ise,doğrusunu sen söyle Bu din hürriyet dini, inan ya da inanma Doğru yorum yap Hadi,aldatma ve aldanma Abdulhadi Bay /I] |
Çocukluğum
Bizim eli bizim köyü gördün mü? 'Balık Suyu'derler, çimdik bir zaman Kışın dağa çıkıp çalı kırdın mı? Çalı,çirpi,kesmik yaktık bir zaman Babamın var idi sarı ineği Kuyruğuyla kovalardı sineği Al Beygirdi bizim evin bineği Mersedes yerine bindik bir zaman Koyunlar kuzular, ağın çoğalır Emlik kuzu anasına dolanır Çiğdem çiçek açar dağ-taş donanır Kenger toplamaya gittik bir zaman Yayık yayılırdı sabah erkenden Unlar elenirdi ince elekten Yoğrulan hamurlar saçta pişerken Peynirli sıkmaçla doyduk bir zaman Sabah kahvaltısı karnımız çok aç Çaylar bardaklarda sahanda omaç Herkese ayrılır bir-iki sıkmaç Sallama,bazlama yerdik bir zaman Gün doğmadan sabah erken kalkardık Kuzuları önümüze katardık Kuşluk vakti dut altında yatardık Süngel ile kuş avlardık bir zaman Çiftten gelen beygirlere binince Bir solukta “Kurt Deline” varınca “Balık Suyu” bize mekan olunca Yemişen toplayıp yerdik bir zaman Bereket var idi unda ekmekte Yannık yayarlardı, ayran külekte Tereyağı sıcak ekmek içinde Dürüm yaparlardı yerdik bir zaman Dağdan iner sürü sürü koyunlar Sağıma giderdi gelinler kızlar Şahra,cercer derken geçerdi aylar Yolma yolduk,kitiz ettik bir zaman Çocuk sayılırdım daha o zaman Kışın koyunlara verirdik saman Cekete 'sako',dona da 'tuman' Gömleğe de 'işlik' derdik bir zaman Yağlığımı yuyup asardım dala Hara gedin derler derdim yabana Abdulhadi nerden geldi aklına Böğürtlene 'alge' dedik bir z aman Abdulhadi Bay |
Dağlar
Kar yağmış başına olmuş bembeyaz Ağarmış saçları ulu dağların Yağmaz ise yağmur,doğmazsa güneş Başından eksilmez karı dağların Bir bakarsın sisler çöker üstüne Ağlayınca sular iner yüzüne Kardan eteğini örtmüş dizine Soran yoktur, hatırını dağların Hep yüceden bakar engine,düze Baharda çayırlar yükselir dize Çiğdem çiçek açar değer görmeye Her yıl yenilenir donu dağların Dağ keçisi,keklik,ceylan barınır Avcılar peşinde gezer dolanır Yürüye yürüye takat mı kalır Zirvesine varmak zordu dağların Abdulhadi Bay |
Dayıları var
Doğrulukta direndim de ne oldu Yalancının beyim dayıları var 'Bozkurtça' tavrımı beğenmediler Onların esnekli ayıları var Kara bulut geldi yurdun üstüne Dolu gibi yağar kurşun üstüne İtler baş oldular Kurt'un üstüne Onların haince planları var Vatanın çilesi benim sırtımda Milletin hadimi yazar alnımda Benim çilem yarın nimettir sana Onların hainden ödülleri var Millet için ön saflarda göründüm Göz kırpmadan vatan için yürüdüm Çile çektim,sürüm sürüm süründüm Onların çileyle ne işleri var Onlar tehlikede yurttan kaçarlar Yürümezler,teyyareyle uçarlar Düşmanıma gider kuçak açarlar Yurt dışında nice ahbapları var 'Ya İstiklal ya ölüm' sözüne uydum Koskoca dünyaya meydan okudum Kar'da nöbet tuttum,üşüdüm,buydum Onların sıcacık yuvaları var Çilede,cefada adım Mehmet'tir Vatanı korumak bana görevdir Gocunuyor sanma şandır,şereftir Onların ülkemde ne hakları var Abdulhadi Bay |
Değişmez kural
Her gelen gidecek,istemesede Şükür etsede gidecek,isyan etsede Doğan mutlak ölür,Hakk'ın Kanunu Bu kuralı bozmaz ilim'de,fen'de İki kapılıdır Dünya denen yer Ezelden ebede yol burdan geçer Yaratılan her şey Hakkın eseri Her şey O'ndan geldi ve O'na döner Abdulhadi Bay |
Deli Gönül
Dün böyle değildin,ne oldu sana Ne hallere düştün bak deli gönül İsteyerek girdin sevda narına Çıkabiliyorsan çık deli gönül Bir işveye bir bakışa tav oldun İnsafsız dilbere kolay av oldun Sen kendini yaktın,yıktın zay oldun Viraneye döndün, çök, deli gönül Bir güzel bakınca gözün içine Bir hal oldu dudağına,diline Yardan başka hükmeden yok beynine Aşığı ateşte yak deli gönül Bakışında mıknatıs var çekiyor Beynim bende aklım onda gidiyor Aşkın tuzağına herkes düşüyor Hiç düşmedin diyen yok deli gönül Nereye gidersin? beni de bekle Yaktığın ateşe bir daha ekle Bu ne cüret daha senin yaşın ne Aklın başında mı? bak deli gönül Ferman dinlemedin söz dinlemedin Kör oldu gözlerin, baktın görmedin Yanardağ misali yanar sönmedin Alev alev beni, yak deli gönül Gözlerinin bakışına doymadım Aşkınla sarhoşum,hala aymadım Gönül şehirini gezdim,dolandım Nerdeysen ortaya çık deli gönül Sevda yarası bu kapanmaz derler Gün be gün yarama ekersin biber Hadi bundan sonra bil ki derbeder Kalbimi yerinden sök deli gönül Abdulhadi Bay |
Denge bozulur
Adalet şaştı mı denge bozulur Huzura bir çukur mezar kazılır Yurtta matem havaları çalınır Bir düştük mü azgın terör seline Adaleti Adliyenin taşından Merhameti Nemrutların döşünden Anlamadım şu feleğin işinden Beni verdi ********in emrine 1993 Abdulhadi Bay |
Dert Yiyerek
Dert yiyerek doldu içim Sihirbazlık oldu geçim Balonlar uçtu bu seçim Yalana yalan kattılar İnliyorum inim inim Bak başıma çıktı cinim Gözlerimden sicim sicim Kanlı yaşlar akıttılar Ağla,sızla neye yarar Üzülmemiz cana zarar Sürgün gezdik diyar diyar En ücra yere attılar Gül mekan değil bülbüle Hükmedenlerin hükmü ne Emeller sığmaz ömüre Aldandılar,aldattılar Abdulhadi her bir yerde Arıyor dermanı derde Yalan dünya yürü bre Seni üç pula sattılar Abdulhadi Bay |
Devlete Söver
Devlete düşmanlık şimdi modadır Başı taşa deyen devlete söver Polise,askere kin doruktadır Mafyası,haydut u devlete söver Gücü olsa yıkar hemen düzeni Başa taç ederler,halkı ezeni Kırka böler şu güzelim ülkemi Yıkıcı,bölücü devlete söver Hayatı beleşler,vurgun vuranlar Ülke temeline bomba koyanlar Karga olup gözümüzü oyanlar Yılanı,çıyanı devlete söver Şom ağızlar açılınca batıdan Haydutlar indiler damdan,çatıdan Özel af çıkacak AB katından Sam’in düdükleri devlete söver Bu gün AB’ciler,ABD’ciler Geçmişte bunlara “mandacı”derler Batı ne söylerse o tekrar eder Batı'nın düdüğü devlete söver Üst kimliği biliir,bilir de bilmez Bu yüzden asla “ben Türküm” demez Millet kimliğini hiç kabul etmez Türk'ün düşmanları devlete söver Bir bayrak altında,bir millet yaşar Bir millette; binbir ırktan insan var Alt kimlik millete ayrı renk katar Soyguncu,bozguncu devlete söver Abdulhadi der ki; devlet babadır Devlet; kurduğumuz ortak binadır Yıkılırsa hepimize zarardır Vatan hainleri devlete söver Abdulhadi Bay |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:05 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.