![]() |
Nalan Kazazoğlu
Abes
Sırtüstü yatarım yatağıma, Kolum yastığın altında.. Gelen geçen uğrar düşüncelerime Rüya usul usul yaklaşır Gelir konar parmağımın ucuna Dalarım düşlere uzunca sonra.. Daracık yollar genişler burda Yürürüm dalgalarda, uçarım damlarda Dörtnala şahlanan atta ya da salıncakta.. Beyaz düşler karanlığı yenemeyip kabuslar geldiğinde, Ya kaçan kapıyı kovalarım Ya terlikle giderim işe.. Düşüp düşüp sıçrarım Çıkamam tutsak kalırım biyerde.. Sabah hiç olmaz Gözüme güneş doğmaz.. Sevdiklerim hasta, üzgün yaşamın gölgesinde, Solurken bağırırım belki de Kaybolup giderler sabah geldiğinde.. Salkımsaçak kalkarım Uyuşmuş kolumu açarım.. Uzun sürmez gerçeği anlarım. İzlerini taşıyacağım boynubükük düşlerimi yastığıma asarım Nalan Kazazoğlu |
Afrika
Kara memeli tombul çok çocuklu kadınlar, Eşyalarını kafaüstü taşırlar Kara bedenleri süs boya Kara kulak burunları delik deşik takı.. Timsah avında kara derili güçlü kara adamlar Kara bebelerle sinekler yapış yapış.. Salgın... Açlık... Nedir bu insanların baça çıkabildiği Sadece sarı humma olmalı.... Nalan Kazazoğlu |
Anahtar
İkindi güneşinde tutuştu bulutlar.. Doruğu alevli dağlar.. Gece nihayet gelince, Yıldızların pırıltılı yorganını üstüme örttüm.. Kilit üstüne kilit vurdum düşüncelerime, Yüreğimdeki ırmaklara anahtarı savurdum.. Bekliyorum, Şafaktan önce uykumu... Nalan Kazazoğlu |
Anılar
Yüzünde akşamların ince kederi, Süzüyor ufukta biryerleri.. Duvardaki sararmış resme bakıyor, Dolu gözleri... Seneler gözyaşlarıyla kayıyor yanaklarından, Issız ihtiyarın pas tutmuş sessizliğinde, Silinen hatıralarından.... Nalan Kazazoğlu |
Anka
Geçtik kuş uçuşu nice menzilden Çoktan ayrıldık gönüllerden... Çok sonra görüşmüşken Gülümser hikayeler aradım geçmişten.. İşbu kaçık yüreği kırık buldum her yerinden Anka kuşu masalına inanmam zaten ben... Nalan Kazazoğlu |
Antalya
Penceremi rüzgarlar okşar Buralarda turunç kokar Düşer ellerim dizlerime, Sanki dağdaki kar... Yazmıştım adını heryere.. Vurdu götürdü dalgalar senden ne varsa yüreğimde.. Başkası geldi yerine İzin kalmadı ne gök, ne kubbede... Kanatlanır yüreğim Beyaz kağıtlara konar.. Bardağım doldu taştı Neyse ki renk renk umutlarım var.. Duygularım artık yalınayak Bir nefes tütün, Son kez şerefine bu bardak.. Anlamı kalmayan yüzün karşıda öylece durur.. Bundan böyle seni yalnızca sigaramın dumanı bulur.. Nalan Kazazoğlu |
Aslan Babam
Yığın yığın bulutlar başıma toplanır Hırçın fırtınanın kollarında Dövüyorum eski tuşları Şarkılar, şiirler, Denizler, güneşler.. Hepsi yasta... Efendi, Tertemiz, Nüktedan.. Gideli çok oldu muhterem Babam.. Çok hakkını yediler Sakın affetme aslan Babam.. Karardı yüzü güneşin Parlamıyor gözbebekleri, Çoktan kapattı perdelerini.. Fırtına damlası olsam, Atsam içimdekileri, Damlasam kara bulutlardan.. Girsek de yaza, Yıkılır dünyalar üstüme.. Destanlar büyür habire içimde, Gözlerim yaşarmadan hiç bakamam resmine... Nalan Kazazoğlu |
Ay
Düş gören ışıklı kent, Başka dünyaların büyüsü.. Gece iyice serinledi, Yelkeni aç rüzgar elverişli.. Başım dönüyor, Tuhafım tepeden tırnağa, İşte yüzüyor şehla gözlü ay... Nalan Kazazoğlu |
Ay Işığında Yaşar
Akar mısralar ayın ışığından, Yol alır pembe ırmaklar yüreğimin ortasından.... Birbirini ıslatan köpükleri kovalayan, Ayın kirpiklerinden ışıkları toplayan, O yaramaz çocuk yıllanmış bedenimde yaşayan..... Nalan Kazazoğlu |
Ayrık Otu
Aynını tekrarlar Bitime kadar Ömür sürer bazıları, Dört yapraklı yoncayı arar gizliden, Aykırı ayrık otları, Ayak uyduramaz, Sıkılırlar gidişten.. Nalan Kazazoğlu |
Bakiye
Yaşam yüceleştirilirse gitmeden Zamanın kumları üzerinden Ayak izleri gelir geriden.. Koca dünyada daima kalacak toprağa, Onuruyla girenler.. Ölümsüzdürler... Nalan Kazazoğlu |
Basar Hüzünler
Pas vermem sokak seslerine, Konuşurum aslında kendimle.. Gürültülü notalar gezmede Yazıyorum kendimce... Yönü belirsiz gelir garip dizeler, Elimde solar taze güller Basar beni al hüzünler.. Biri diğerine benzer... Nalan Kazazoğlu |
Batık
Kendinden bıkkın güzde, Uyuşuk teselliler.. Geçmiş, gelecek, Tümden masal.. Bekle ki, Bulut geçsin.. Güneş buluttan çıksın.. Bekle ki, Kımıldasın durgun sudaki batık.. Şansını zorlayıp bir avuntu bulsun... Nalan Kazazoğlu |
Bebe
Bir bebe, Ağladı beşiğinde soluksuz.. Eritti güneşi alevsiz.. Gözlerinde ılık yaş oldu, Siyah tül giydi Günden oldu ufuk.... Nalan Kazazoğlu |
Beni
Işığın yırttığı gökyüzü, içimde denizi arayan nehir deniz gök eskimez... Alın ipek böceklerini masallar çıkışında bekleyin beni.. Bulutlarla yanakyanağa büyümüş, büyümüş de adam olamamış, Ola ola ben olmuş beni... Nalan Kazazoğlu |
Benim Şehrim
Dolaştım eski sokaklarında, İki arada bir derede bu şehirde Kilit vurdum kalemime.. Hüzün ağaçlardan döküldü Kızıl tüller giymiş akşam güneşi.. Çatıların ardı ikindi... Nalan Kazazoğlu |
Bilenler bilir
Bahçede kuruyan çiçekleri, tavanda oynaşan eski gölgeleri, Tutamayız.. El sallarız titrekçe.. Gitti Anneannem, Bilenler bilir.... anlatılmaz.. Koynunda uyuyan binlerce kişiyle, kendinden yaratılmış şehirde, Unutulmayan öyküler, yeniden yaşanacaklar başka biçimde... Akşamla sabah, Gerçekle düş, Doğumla ölüm.. Öyle kalabalık tüm şehrin altı Sevdaları gül kokulu güzelim anıları.. Kapanan mahmur gözlerde gönüllerde Anneannem Diğerleri Sıraselviler arasında saatin durgunluğa akışında... Ansızın uçuşuyor rüzgarda kuşlar Bakıyorum tepeden Mevsimler geçiveriyor selvilerden.. Üşür müsün acaba o kapının ardında? Çok çok özlediğimi söyle ne olur babama.. Zamansız yoldaki toprağın üstünde yel esince sürüklenen o öyküleri Bilenler bilir.... anlatılmaz.... Nalan Kazazoğlu |
Bir Çırpıda
Kara gözlü notalar, Kurdelalı sol anahtarı.. Sırtımda taşıdığım susmanın ağırlığı.... Hüznün çatal diliyle Bir çırpıda yazabilsem gündüz gözü İçimdeki kızıl sarmaşıklı güzü... Nalan Kazazoğlu |
Bozkır
Kuraklık yeşili tüketti, Budadıkça keskinleşti çalıların dikeni Dört kapısı bozkır yüreğim Yüreğim bozkıra zincirli Daha duracak mısınız gökler Nerde yağmurlarınız...... Nalan Kazazoğlu |
Buralar virane
sözcüklerini bende bileme, ne uzun sürecek kimbilir bugün bende... garip bir başdönmesi gökte tutundu iğde ağacının gölgesine.. şiirse... ağır yaralı içimde.. sakın gelme... buralar virane... Nalan Kazazoğlu |
Çalı
Kiminin yüreğinde güller Kiminin çalı biter.. Yine yağmur var Yine rüzgar Çok güneş istiyorum düşlerime Asılsın sarılar kalemimden Ta yüreğime kadar... Nalan Kazazoğlu |
Cemre
Sürme çekiyor gün güneşin gözlerine, Gün geceye gebe.. İlk cemre suya düştü Sonuncusu nereye... Seyir defterime rotamı çizdim.. Acıları damıtıp Dosdoğru yaşamı kafaya dikmeye... Nalan Kazazoğlu |
Çatlak
Zamanın küresinde ince bir çatlak.. Keskin ayazlı gece rüzgarı, Öyle bakma; Gözlerini kısarak.. Küre yakında çatladı çatlayacak.... Nalan Kazazoğlu |
Çığlık
Kaçtıkça uykularım yazıyorum Güneşin battığı yerde Aynı ağırlık omuzlarımda Damarlarımda anılar Bir diken batar Yanar yazarken avuçlarım Bir ipliği ötekine Beyazı karaya düğümlerim Çöz çözebilirsen Ben boyuna düğümlerim.. Nalan Kazazoğlu |
Çürük
Düşlerimi çürük iplere dizip duruyorum Sonrasında da aklıma bakıp, aklıma şaşıyorum...... Nalan Kazazoğlu |
Dağlar
Enginde ev bulan kekik dağlarının masalları güzeldir Dorukta uçanların düşleri, Öfkeli fırtınaların hikayeleri, Dönemeçli hırslı tipileri.. Bunları dinler dağlara göz diken, Rakımsız Benim gibileri... Nalan Kazazoğlu |
Deli Rüzgarlar
Su yumuşaklığında rüyaların pembe yününü ördü, Çılgının biri geldi görünmeden, Baştan sona söktü... Çözdü gözlerinin bağını Deli rüzgarlara eyerledi kısrağını... Nalan Kazazoğlu |
Dem
oyunun en heyecanlı yerinde gelir... ölüm soğuk soğuk bazen.... yıldızlar karanlığa serilir..... yırtıp yüreğimi geçer zaman..... sesler duyulmaz olur, camlara asılı durur.... ölenden çok ölünür... beklenmez, hep ani vurur..... ömrün günbatımı, vazgeçmek bedenden.... hepsi de erkenden.... son gerçek dem...... Nalan Kazazoğlu |
Derbeder gençliğim...
bir yıldız dağın ötesinde... bu bedende yaşayan gençliğim nerde......? can kırıkları içimde... ruhum girdi kafese... yolu yok uzaklar aklımda... neler oluyor bana...? dizimin dibinden kalktı gemiler.... düşlerimi bırakıp acılarla geri geldiler.... bu şiiri toprağa gömeceğim... değince yağmur; açacak... nehir olup taşacak... fırtınalara kulak asmayacak.... kafamdakileri cebime koymadım.... hem yabancı hem burdayım... ona buna boşa dağıttım derbeder gençliğimi bozdurup bozdurup harcadım..... Nalan Kazazoğlu |
Diken
Bir gül attın pencerenden Bir gemi, Yelken açtı dizelerimden.. Kükredi açık denizler.. Ayın ışığını içerken.. Son şarkıları da dağıttım rüzgarlara, Seneler sonra, Saçlarımıza aklar düşerken... Nalan Kazazoğlu |
Dişli
Güneş gözünü yumunca; heryer loş... Nasılsa bekleyecekti kırılana dek dişli.. Astı hamağını iki yıldıza Ufacık dünyanın sahte ışıkları üstüne... Nalan Kazazoğlu |
Doğuda
Çoktan yön verdim gemime Özlem denilen sinsi büyü güvertede Uçup gidiyor bedenim Doğumun, Doğunun ta kendisine. Ateşin tam yüreğine diktim gözlerimi İnatçı yüzünü getirdi oynak alevi Hava kadar ince yaşam Yerden göğe haksız bazen İçimde yağmur yağıyor Üstüme varma Başka çağlarla yüklü ruhum Kalbim doğuda.. Nalan Kazazoğlu |
Dört Mevsim
Güneş boyun eğmiş dağlara, Çizmiş gökkuşağını boydanboya.. Dört mevsimin ortasında, Yaşamın gerçekdışı çocukları yüreğimde at koşturur Şamandıra gibi yalnız dağ çiçeği kar fırtınasındaysa... Nalan Kazazoğlu |
Duvar-II
Hayallerde gidip gelmelerim, Bırakıp ihanet edip nasıl giderim... Gönlüm saraylarda, Dikenli tellerle çevrili, Başımda hala kavak yelleri.... Koca bir duvar yüreğim.. Örülmüş anılar, Harçlanmış acılar.. Tırmanırsan kanar, kırılır, acırsın... Aşarsan, Utanır gider bulutlar gökyüzümden, İçimde deli bir ışık yanar dilim çözülürken, İncecik bir ay doğar vuruşları arasından yüreğimden.... Nalan Kazazoğlu |
Duvar
Tesadüfen bulunduğumuz mekanlarda, anlaşamıyoruz; farklı, farklı.... Birarada olmak güçlük,eziyet.. Dura kalka giden insanlar; türlü, türlü... Sağır, dilsiz mi olaydım; duvar, duvar..... Nalan Kazazoğlu |
Düştü Gölgelerim
Görürüm dünyayı gitgide koyu, Değmedi gözüme bir fiske uyku, Saat sabahın üçü oldu... Yaş değdi, gözlerim parçalı bulutlu... Yüreğim balık; karaya vurdu.... Düştü yine yüreğime gölgelerim, Dalgalandı zavallı düşüncelerim.... Başıboş dolaştım hüzün kokan şiir labirentlerinde.. Hasret şiirleri seni sordu, Esmer şiirleri gölgeler soldurdu, Şiirlerin koynu hüzün doldu... Düştü yine yüreğime gölgelerim, Dalgalandı zavallı düşüncelerim... Gölgelerim sonunda beni boğdu, Aklım yüreğime sordu Bu gölgelerle huzurlu olunur mu? Duramadım, uyandırdım gurbete derin uykudaki telefonu.... Nalan Kazazoğlu |
Efkarlı Kervanlar
Ağıradım geçiyor yüreğimdeki çöllerden, Uzun uzun efkar yüklü kervanlar Benim de develerin de gönlü kırık... Kum denizine son ışık yavaşça dalıyor, Sayfalar dolusu kum rüzgarla savruluyor Bitmek üzere yolculuk... Nalan Kazazoğlu |
El-Arish
Akşam koşaradım denizden geliyor Alaca karanlıkta iğneyle kuyu kazıyorum Bana söz geçmiyor, dönüp duruyorum.. Sırra kadem bassam, Bavula anıları yük etmesem, Ardıma bakmadan çekip gitsem... Demiri alıp köprüleri atıp Düşlerime tutunup yola çıkıyorum Her sabah bi limanda uyanmak istiyorum Bu nasıl sevdadır bilemiyorum.. Kendi yolumda bir denizde yüzüp Kendimi Arish'te buluyorum Rotalar rüzgarla değişiyor Hasret şarkılarını rüzgarlar taşıyor Kimler, neler beni bekliyor göremiyorum.... Nalan Kazazoğlu |
Elde Var Bir
Gel-git akıllıyım elimde olmadan, Cinnetimi tutmalıyım kimselere bulaşmadan, Lafın gelişini dua ile bulmadan.. İz düşülmüş yüreğime şiir Yine elde var bir.. Köşe bucak dolandım, En çok varlığımı sorguladım.. Güneş nerdeyse ben ordaydım.. İz düşülmüş yüreğime şiir Yine elde var bir... Acınası aynalarda hayalgücü bulup, *******ce hindi gibi düşünüp, Yüreğimdeki izlere döndüm.. Sonun belirsizliğinden korkup... İz düşülmüş yüreğime şiir... Yine elde var bir.. Boşa çarptı durdu zavallı yüreğim.. Girmeden kışa yoruldum, Bunca yaşa geldim, Ne kestim sesini ruhumun, Ne de hayatımı ellerimle yoğurdum.. Varsın olsun, İz düşülmüş yüreğime şiir.. Yine elde var bir.... Nalan Kazazoğlu |
Elim Yüreğimde
Geçtiğim yollarda düşlerim kaldı, Deniz içimde hırçın, çalkantılı.. Neyse ki, şiir gerçeğe ayak bağı.. Aklımı ufukların ardı aldı... Ufalanır gider seneler hınzır yaşamda, Asılır köhne hayat paçama.. Kalabalık yalnızlıklardaki mihenk taşına.. Ömrünün sürgünündeki bana... Sürer gider mücadele, Girer inceden hüzne.. Sallanıyorum hayatın beşiğinde, Hep elim yüreğimde... Nalan Kazazoğlu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:51 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.