www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Aysun Akça (https://www.cakal.net/showthread.php?t=139353)

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:27 AM

Aysun Akça
 
Adı ne acaba? ...

Ben bu dünyaya yaşamak için geldim …
Ne kusursuz bir kul olmaya,
Nede isyansız şükürle yaşamaya
Cesaret edebildim..
YAŞAMAK…
Hergün dünya gayesi ise
Ona,şuna, buna güzel görünmekse
Günah üstüne günah işlemekse
Sanki…
Ebedi imiş gibi
Para pulla insan değeri yükselecekse
Binlerce yalanın içinde bir doğru ile
Avunulup gülünecekse
Bir gün üstüne bir gün daha ekleyip
Ömür bomboş elle tüketilecekse
Sonra saçlara ak düşünce
Bir korku dolacaksa benliğine
Bilipte görmezlikten geldiğin
Bir uykuda olduğunu unutmaksa

KİMİ ZAMAN BİR TATLI RÜYA
KİMİ ZAMAN BİR KABUS DEYİP
GEÇTİĞİN DÜNYA
GÜN GELİPTE SENİ ARKANDAN VURACAKSA
DOĞRU ADI YAŞAMAKSA!
BİR DÜŞÜN
ÖLÜM DENEN UYANIŞIN
ADI NE ACABA?

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:27 AM

Ah Zaman Ah...
öfkeli anımda sakine nasıl çevireyim kendimi
güzeli nasıl düşüneyim hafifleteyim ten elbisemi
kırbaçlayan dalgalar gibi sahiline kırgınlık vuruyor ruhumun
geçecek geçecekte şu an ne yapmalı da bu fırtına dinmeli
ah zaman ah.....
yine bekleteceksin
yüzleştireceksin gerçeklerinle beni
hayaller bu yüzden sevmem sizi
rüyalar bu yüzden tanımam sizi
ah zaman ah...
kırıklarımı vereceğim bende size
ama bu kez faturayı kesmeyeceğim kendime
olduğu gibi akacak gidecek senin seline

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:27 AM

Akordu Bozuk Keman...
söyleyemediklerim boğazımda akordu bozuk keman gibi
söylersem kulaklarını kapatacaksın
kulaklarını her kapatışında
kemanımın yayının ayarı dahada gerilecek
ilk demde alsaydın ahvalimin notasını
ya tatlı ezgiyle dolacaktı
ya ayrılıktan çalacaktı şarkısını
böylesi yakışan olacaktı ikimize

kapadığın kulaklarını açtığında
ya istediğin ezgiyi söylemeni beklerken bulacaksın
ya da toplamış gitmiş olacağım kemanımı
kararsızlığın hükmünü yitirdiğinde
sabrın sesini duyacaksın belkide
çok geç olmadan aç kulaklarını
mertlik yakışır ikimizede...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:27 AM

Alaturka/Alafranga/Hep Yek..
Alaturka muhabbette köşe başı delikanlıları
Alafranga valste kibrin efendileri koskoca salonlarda
Alaturka acıda varoş sevdaları
Alafranga boşlukta iki günlük sosyete sevdaları
Alaturka arsızlık ile alafranga rüküşlük tavla maçında
Şeşi car ve Pencü se
Hep yek..
Hep yek..
Hep yek..

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:27 AM

Aşk Ve Sevgi Usta İşi...
usta işi sevgiyi yaşatmak
cimrinin kesesinde ise olmayan tek şey
usta kapılarını ardına kadar açar şimdisine
cimri hesaplar yapar yarınına
usta sevgim yeter gerisi boş
cimri ya beni sevmezse ben niye seveyim der
usta canı yansa eyvallah
cimri neden yaptın der
aşk ve sevgi usta işi cimriler üstesinden gelemez...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:27 AM

Aşkın adı ava çıkmış haberiniz ola!
Asma bahçelerinde dolanır
Seyrine bakar sessizliğin
Bir avuntu gözler asmalardan
Şahinler dolanır dağın başını
Şahin avcılığının keskin bakışıyla
Salar pençelerini omzuna
Fütursuzca…
Şahinlerde artık asma bahçelerinde
Ne sessizlik kaldı ne de sükun
Nereden nereye …
Aşkın adı ava çıkmış haberiniz ola!

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:28 AM

At Zarını Ahşap Aklıma
kozunu kullan hayat…
at zarını ahşap aklıma
bir iki tahtası eksik serde
durmaz zar çarşafını ser hayat…

kılını kıpırdat insan
silkele bendini bir filizin göğe uzanır
gölgende uyuklayan newtonları
hava çekimini buldum diye bağırtırsın
şehir meydanlarında
imkansıza uzanana engel olan yerçekiminin
miadının dolduğuna…

blöfünü yap hayat
kullan kağıtlarını
dört as bende gerisi yalan…

uyan insan cehaleti yastık yapma
soğuk su dolu küvete gir
maşrapanı kaldırdımı üstüne su
çırılçıplak fırla sokaklara
evreka.. evreka... evreka diye bağır
suyun kaldırma kuvvetinin miadı doldu
ben ağırım! maşrapa hafif! !
ne diye bir bardak suda boğuluruz ki
dibe ancak biz izin verirsek çökeriz diye…

kuşan hayat silahlarını
sırtını dön on adım say uzaklaş benden
ilk tetiği çeken ha sen olmuşsun ha ben
o on adımda ben neler yaparım neler…

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:29 AM

Ayak İzleri
Dışarıda hafiften bir yağmur yağıyor
Her pencereye vuran yağmur damlasında
Doluyor gözpınarlarım

Çıkıyorum karanlık ve yağmurlu gecenin
Dost kaldırımlarına,
Yürüyorum sakin ve sessiz bomboş sokaklarda
Her adım atışım huzur veriyor bana,
Yağmur damlaları sarıyor beni nemli bir edayla
Adeta sırdaş oluyor bana,
Yağmur ve rüzgarla dans edercesine
Yürüyorum bana hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bu yolda...

Ne yazık fazla uzun sürmüyor
Dayanamıyor gözlerim bu sarhoşluğa
Sabah tan yeri ağardığında
Açtığımda gözlerimi
Uçsuz bucaksız bir kumsaldayım
O an! gördüklerim;

Gökyüzünde uçuşan martılar
ve...
Ardım da bıraktığım geçmişten gelen
Nereye gideceği belli olmayan
Ayak izleri.

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:29 AM

Ayaz hırkası..
Sessizce ağladım gecenin sesi ile
Bir yanım göçmüş ker*** ten
Bir yanım yamanmış tuğladan duvar
Ayazı hırka yapmışım sırtıma
Sıcak tutsun diye sarınırım soğukları

Kuru yapraklar tenimde
Düşmüş dalından
Aklımın barajı taşmış
Sokaklarım sel altında
Can yeleklerine sarınmış umutlarım

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:29 AM

Ayrılığın Aynasını Kendine Çevir... Bak Oradan Kendine...
zamanın süzgeci bilmem kaç katlı elek

süzgeçten geçerken akıl ve yürek...

her bir aşamada takılırmış kof olan batıl

sen sevdiğine maskeyi yapıştırdın ya

görmek istediğin çehreyi

koydunda önüne al bunu dedin de tak yüzüne

e dedi ben nefes alamam sessizce..sen duymadın!

sen olmaz dedin illede takacaksın

e dedi ben öldüm...sen yine duymadın!

ortada bir cenaze var

bağıra çağıra ağlıyorsun ruhunda

beni bırakıpta nerelere gittin oy oy..

ayrılık ölümle eş geldi sana

sevdiğinin yüzüne taktırttığın maskeyi

alsaydın ya yüzünden

nefes alacaktı kimbilir! ..

birde suçlarsın

nefret ediyorum senden

diyede duanı edersin ardından

oysa ayrılık ölüm değildi

kendi derdine düşüpte görmedin

yetiştirebilseydin acile seslendiğinde

yaşayacaktı dizinin dibinde...

o gitti...ama ölmedi
o gitti...şimdi nefes aldığı yerde

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:29 AM

Azat Et Kedini...
çağın rüzgarı ensemde,
ne yaman yelmişki bu,tutuldu yüzüm
tek bir gülüşe neler vermezdim
bir karmaşa, bu hızda neyin nesi
bir bakmışım ki içimde buldum kendimi
sağım solum tren katarı gibi
vagonları ise paslı kimbilir içlerinde ne var?
işte şimdi geçti bir tanesi daha
umut mu taşıyor umutsuzluk mu belli değil
geçsinler varsın olsun geçsinler
her ne taşıyorlarsa bilmesemde olur

nedir ki görmek duymak
nedir ki bu baş ağrısı
ağırlığı vermiş olansa hangi geçerli sebep
kabul edilmiş gerçekler var bir de edilmemişler
bir off çekmişsinki bitti...gitti...
işte hepsi bu geçer
yarın başka bir derdin olur
bir ertesi gün başka bir dert
kalbin sıkışmış olduğu yerde
canını yakmakta iken
zarar vermeden emanet bedenine
dur diyebilimisin?
zihnindeki düşünce hızına
bir dostunun ricası bu göz ardı etme lütfen...
hayal alemine sürüklemek değil amacım
sadece bu gün bittiğinde
gün geceye dönmüş iken
her ne oldu ise kabullen ve affet azat et kendini
ki...
biraz olsun rahatlayasın..

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:29 AM

Bataklık Gülü...
bataklık gülü bu
kokusunda medet olmaz
salınır yerinde sinsiliğince
iblis yanaşmaz kandıracak diye
arı yanaşmaz peteği boş kalsa bile
balında medet olmaz
gül güldür lakin
bataklıktaki gülle
yediveren eş tutulmaz

bataklık arıları vardır birde
bataklık gülüne konarda
her konuşunda gülü bataklığa biraz daha bulaştırır...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:29 AM

Batan Geminin Malları...
batan geminin malları bunlar gel vatandaş gel
satılıkta kelimeler...

üçe beşe bakma al
deme zengin değilim ucuza para verecek kadar

bak bakalım kıyısından köşesinden
bir bakarsın pahalı yaldızlı cümlelerden daha dayanıklı çıkar...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:29 AM

Bekliyorum...
duvardaki resimden ses gelmedi epeydir
ne de tahta kapıdan
taş merdivende inadına dolanıyor
başıma…
tıkırtısına kulak kabartacağım
bir kedi bile geçmezmi
merdiven boşluğundan …
inadına yalnızlık
inadına soğuk inadına da yaşıyorum ya…
daha ne demeli …
parmaklık paslı, topraksa kokulu
inadına kokusunu veriyor usuma
ve ben halen bekliyorum…

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:29 AM

Ben Bir Kelebeğim...
ben bir kelebeğim kanatları rengarenk
gözlere şenlik verir tabiata varlığımla renk katarım
yağmur mu yağdı! hiç fark etmez…
süzüldü mü kanatlarımdan yaşamın renkleri
ben zaten üç gün yaşarım neden yanayım
tırtıl olup öreceğim kozaları düşünmek varken
bir defa ölümü tattım diye
yeniden doğmalara kapımı neden kapatayım
çelimsizim diye,ömrüm üç gün diye karalarımı kanat yapayım
av mı oldum avcıya varsın olsun
ben zaten üç gün yaşarım neden yanayım

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:29 AM

Ben Melektim Bembeyazdı Kanatlarım…
ben melektim bembeyazdı kanatlarım,
miniciktim… her gün doğumunda,
kırmızıya döndü beyaz hayallerim büyüdüm.
gördüklerimden utandım kaçtım,kovalandım,yakalandım
her yanıma bombalar düşüyordu! paramparça ediyordu beni! ..
ben melektim, bembeyazdı kanatlarım
kapkarayım karardım

dehşeti anlatayım mı sizlere?
liğme liğme olana kadar…
kan kokusu dolsun da bir kere aklınıza,
kin damarlarınızda aksın da görün coşarcasına,
gözleriniz kararsında görün insanı karanlıkta! ..

siz anlatın bana dehşeti
liğme liğme olana kadar
hayır hayır! ! ..
masallar anlatmayın bana! ! ..
doğal duygularınızı anlatın bana
ama en doğalını…
çoğunu gördüm,gösterdiniz!
bir kere lütfen bir kere
saklanmayın insan olmanın ardına

ben büyüdüm öğrettiklerinizle
evet sizin öğrettiklerinizle! ...
sizler gibi kan mı kusayım etrafıma?
bana sordunuz mu?
mayınları sarmalarken toprak anamın koynuna! ,
bana sordunuz mu?
masmavi semam dan ateş açarken masumiyetimin üzerine!
bana sordunuz mu?
şiddetinizi,cinayetlerinizi,tecavüzlerinizi,
tecavüzlerinizi evet evet kana susamışlığınızı
bebek simalarınızın arkasında saklarken…

bir an önce dönüp ardınıza
yıkıntılarınıza bakmadığınız müddetçe! ..
bekleyin…
kararttığınız melek kanatlarım dan
tadacaksınız can nasıl yanarmış,
can nasıl acırmış,
ruh nasıl yaralanırmış bekleyin tadacaksınız!




kalk insan içindeki açı doyur! tıka basa!
toprak gözünü doyurmadan önce,
sefilce doyur gözünü
silahlarını kuşan,her masuma saldır
iskeletinin de tapusunu al,kurda kuşa yem olmasın
saklarsın kasanda altınlarınla,petrolünle,paralarınla!
saldır her gün biraz daha saldır…

kalk insan!
dehşet’ i seyret satırlarımda!

kalk insan kalk
kalkmazsan…
minicik ayaklı çocuklar ordusu
her zerresini kirlettiğiniz
üzerinde dehşeti sahnelediğiniz
toprağa canlı canlı gömecek sizi! ,
tıpkı sizden gördükleri gibi! ...
kalk insan kalk insanlığın kaldıysa eğer? ...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:29 AM

Beraattir Bu Gece...
günaha davet ettiğimiz kadar

sevaba davet etmeyi başarabilseydik sevdiklerimizi

daha huzurlu olurduk!

hayal olan nefes alışlarımızda

gerçekleri hayal yapmasaydık

daha dürüst olabilirdik kendimize

senede bir defa tüm kapıları açılır arşın

en günahkarı bile umutlanır

temize çıkacağım diye

özden kopana her mekan dar gelir

her insan yalan olur

oysaki biz ne kadar büyüklenmişiz
kendimize...

beraattir... temyizidir bildiğimiz bilmediğimiz kusurların silgisi bu gece...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:29 AM

Beyhude..
beyhude ağlama cananım
dökme gözyaşını gidişime
bülbülün aşık olduğu o gülü
ömrümde tek sana verdim

beyhude bekleme cananım,
eski limanın rıhtımında
bu seferin dönüşü yok
dönmeyeceğim

beyhude kuşanma karaları
tasa etme sakın halime
dökme gözyaşını gidişime
ben aşkımızın cennetindeyim.

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:29 AM

Bırak bende kendini
Senide terk edeceğim
Kendim gibi
Kızıla çalacağım rengini
Korkunun kendine has kokusunu
Mey edeceğim

Ak kömürleri ateşe atacağım
Yakacağım günahlarım gibi
Kurumamış yapraklarla donatacağım
Dilimdeki lal gibi
Sarmaşık edip saracağım seni
Kırdığın dalları
Şiir edeceğim
Bırak elimi elemli seyyah
Bırak duygudan yoksun serini
Çekeceğim ömrünün çilesini
Bırak bende kendini…

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:30 AM

Bırak Gururu..Kibiri
Bırak gururu kibiri de çık yola
Sen yolcusun hayat yolunda
Kavşaklardan geçerken dikkatli ol
Bak sağına soluna
Yol güvenli ise geç karşıya
Haa..Bu arada arkana bakma
Yalnız nereden geldiğini
Unutmamak kaydıyla

Yolda aciz yaşlı bir kadın görürsen
Gir koluna
Hiç olmazsa hayır duasını al koy azık torbana
Başın dik yürü kamburun çıkmasın
Binerler sırtına taşıyamazsın
Yol arkadaşına dikkat et
Seni ana yoldan tali yola sokmasın
Yorulduğunda dur dinlen
İhtiyaç molası
eee nede olsa insansın
Harama dikkat et ki
Yürürken gözlerin kararıpta
Belediyenin kazdığı çukurlara dalmayasın
Tonluk vinçler bile çıkaramaz seni
Ancak azık torbandaki hayır dua seni
Değil yola çıkarmak...
Semaya bile uçarsın!
Haydi yolcu yolun açık olsun.

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:30 AM

Bile bile...
Ben Azrail’i sevdim!
Her karşılaşmamızda suskundu,
Yere bakıyordu gözleri.
Ben onu hep sevdim!
Elbise değiştirir gibi,
Beden değiştiriyordu.
Farklı farklı insanlardaydı hep
Ben Azrailim olduğunu
Bile bile hep sevdim onu
Kalbimi öldürdü her defasında
Bir yara açacağını, bir çentik daha atacağını
Bile bile sevdim
Kiminle geldi ise o
Hoş geldin dedim.
Ben Azrailimi delice sevdim
Hep sevdim
Vereceğim hiçbir şeyim
Kalmayana dek! …

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:30 AM

Bilmeyiş...
Seyrettim selvileri,semaya olan sevgilerini
Yazamayacaktım biliyordum
Anlatamayacaktım sevgiyi
Sadece seyredecektim
selvileri ve semaya olan sevgilerini
seyretmeyi seyredecektim biliyordum
daha ötelere gidemeyeceğimi
taaa uzaklarda kalabalık vardı
taaa yakınım da ben
taaa uzaklarda ben vardım
taaa yakınlarda kalabalık
biliyordum anlatamayacaktım sevgiyi
anlatamayışımı kafiye ye uydurup
yine seyredecektim bilmeyişimi

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:30 AM

Bin Puanlık Soru?
Bir yıldız kaydı yüreğimden
Oysa saman yolu gibiydi eskiden
Kayan o yıldızda sonuncuydu
Zifiri karanlık sarmıştı akşamı beklemeden
Afet tanımıştım
Ama böylesini hiç yaşamamıştı
Sualler pranga gibi sarmıştı ayak bileğimi
Cevapları derin bir dehlizde gizli
Bir şey vardı evet şey…
Ben karanlıkta da görürdüm
Korkmamda üstelik
Ama neydi beni durduran
Neyin sabırsızlığıydı bu?
Keskin bir virajdayım üstelik
Bir şey var acemiyim ama
iyi araba kullanırım
Bir soru hayat sana
Tam bin puanlık
Neydi beni durduran…

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:30 AM

Bir Kadının Çıplak Yüreği...
Elimde bir fırça önümde bir tuval
Bembeyaz bir zemin
Elimde ten rengi bir renk paleti
Sadece buğday yanığı ve kırmızı renk tonları var üzerinde
Birde kömür karası
Zihnimde bir imge var
Bir kadının çıplak yüreği
Kömür karası saçları
Buğday yanığı teni
Saçları gözlerinin önüne düşmüş
Eğik başı
Sırtını dönmüş benle birlikte tüm aleme
Gördüğüm kan kırmızısı sırtından sızan
Yaralı ama umurunda bile değil
Aksın istiyor damarlarındaki tüm kanı
Dokunmama bile izin vermiyor
Daha ne kadar hançer varsa saplansın istiyor sırtına
Acımasızca
Sağ avucunu kapatmış belliki bir şey saklıyor
Nedir o diye soruyorum
Bana bir şey olursa sen bak ona tamam mı diyor
Canı yanıyor farkındayım
İhanetini affedemiyor yaradanına
Dokunulmasına izin verdiği için iman ışığına
Geri dönüşü özlemiş gitmek istiyor
Besbelli çok yorgun
Kaybolmuş bir melek o
Ve sessizce yere uzanıyor
Son sözleri dokunmayın yıkamayın beni
Aksın istiyorum sırtımdaki yaralardan tüm kanım
Kurusun orada kefende istemem
Öylece koyun beni toprak anamın koynuna
Belki kan kırmızısı bir gül biter toprağımın üzerinde
Dokunmayın ona lütfen dokunmayın
Soldurmayın ben gibi onuda
Ve elini uzatıyor kalan son gücünü de toplayarak
Bu sana emanetim
Ona iyi bak diyor
Gözlerimden akan yaşları durduramıyorum
Bana
Sus ağlama ben istedim bunu ben istedim diyor,
Ellerine uzanıp avucunu açıyorum
Bir serçe yavrusu gözlerimin önündeki
O kadar sevimli ve kırılgan ki
Yavrucak titriyor sudan çıkmış balık gibi,
Sıcacık bir elin içinden buz gibi olan elime alıyorum
O benim emanetim diyor gözünde takılı son damlada düşüyor
Ve kapanıyor elmas gibi ceylan gözleri
Korkuyorum
Emanetine zarar vermek istemiyorum
Ve çağlayanlar boşalıyor gözlerimden
Bunca yıl birikmiş, susmuş ve şimdi taşmıştı…

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:30 AM

Bir küçücük hikayecik...
İki katlı ahşap bir evim vardı takvimlere sığmayan zamanın içinde; çok eskiydi,sabah gün ışıkları Antep işi beyaz perdelerimden gözlerime sızıyordu.Anlamıştım uyanma vaktinin geldiğini…ahşap sedir vardı sol yanımda bense yer döşeğinde iki büklüm yeni bir güneşe bakabilecek gücü bulmaya çabalıyordum.. geçici molanın bittiğini kalkıp perdeleri açmam gerektiğini biliyordum …seviyordum bu evi kaçışlarımın tek adresi kimsenin bilmediği …anlaşılamamanın yada anlatmak istememenin kaçışlarının adresi …kendine neler olduğunu bilmek yada bilmemek tıpkı olmak yada olmamak gibi …cam kırıkları vardı şehirdeki evimin odalarında oysa burası ne güzeldi kimseler yoktu…orada da kimseler yoktu, konuşuyordum orada kocaman konuşuyordum ama bir o kadar da suskundum suskunluğum en sonunda oda kapılarındaki buzlu camları dahi kırdı …hey sen deli yine bir taş attın da kör kuyuya alem çabalasın dursun çıkaracağım diye,hey sen deli ne alim paklar seni ne veli dedin durdun bazense gülmek için yada en azından gülümsemek için çabaladın uffff oofffff offffffff ve işte bitti cam kırıklarını temizlemek gerek ama bunun içinde okkalı bir yürek gerek …bırakalım şehirdeki gürültü evini ben buradayım şimdi ve şimdiyi değerlendirmeli evet işte perdeleri de açtık buyurun efendim güneş hoş geldiniz sefalar getirdiniz,ne arzu ederdiniz bu gün ışığının yardımı ile ne yapayım yok yok önce ayılmalıyım alt kata inip sonrada taş avluda ki kuyudan su çekeyim iyi fikirde kuyuya attığım taşların haddi hesabı yok inşallah su kalmıştır içinde…

kocaman nutuklar çeker insan bazen…işte o kocaman nutuklar bakarsın ki hiçbir anlam ifade etmemiş..bazense anlatır da anlatır kitaplar dolusu yaşam sunarsın insanlığın önüne ama önce kendi önüne koyar kendin yiyebiliyorsan paylaşmayı da istersin…paylaşmayı istemekte güç gerektirir ağzından çıkan o kocaman kelimelerden sorumlusundur artık yorulursun vermekten sonra stoklar sıfıra vurmuştur üretmeye gücün yetse o an kalkacak yapacaksın lakin …işte kocaman suskunluğun içindeyim anlatırım kah üstü kapalı kah açık anlamak anlaşılmak anlatamamak ve en sonunda anlatmaktan vazgeçmek susmak kocaman …ve bu suskunluğunda ise yakıştırmalara maruz kalırsın hey sen nerdesin? neden bitti? oysa biz almaya alışmıştık ama! ! hıı sen kesin depresyondasın… vah ki vah depresyon ne lüks bir duygu onu almaya benim param yetmez diye bağırmak gelir içinden vazgeçersin o an yine suskunluğun altınlarını toplamaya devam edersin… hııı sen beceremedin bakışları kıskançlıklarda cabası hissetmek ne acı.. ardından görürsün ki o an için acır bunca yıl onca emek onca anlatılan ve paylaşılanın yerinde yeller esiyor olduğun yerde mıhlanır kalırsın işte tam o an bir söz gelir aklına diline “ ne anlatırsan anlat anlattığın karşındakinin anladığı kadardır” vah ki vah konuştuğuna mı yanarsın şimdi sustuğuna mı …nerede kime ne kadarını eksik veya fazla verdim diye usunda ki eski konağa kaçarsın …

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:30 AM

Bir Sonbahar Yaşadığım En Fazla...
Bir sonbahar yaşıyorum
Oradan oraya savrulan bir çınar yaprağıyım
Sapsarı rengim ama böyle bile güzelim
Hüznü anlattığımı söylediler hep
Kışın habercisi dediler,
Hatta avuçların içinde toz bile edebilirler…
Ama unuttukları bir şey vardı hep
Toprağa kavuşacaktım
En fazla bir kış uykusuydu tadacağım
Bir ilkbaharda yeniden can bulacaktım
Ya yaşlı bir çınarın dallarında
Yada bir yemişin dalında meyve çiçeği
Hiç olmadı bir papatya olacaktım kırlarda…
Sürekli özlemini çektiğim bir yerdi ana kucağı
Ona döndüm binlerce kez
Ve tekrar cana geldim binlerce defa
Toprak anam
Annedir nede olsa canımdan bir parça

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:30 AM

Bir Şemsiyenin Hikayesi...(yazı)
Bir şemsiyenin hikayesini anlatacağım sizlere; yağmur öncesi romatizmaları azan ihtiyar bir insan misali genç kuşak tarafından devralınan tarih sayfaları delicesine yağan sağanak yağmur altında açılmış Cumhuriyet şemsiyesine sığınan hainler estirmeye çalıştıkları ihanet rüzgarlarının ardından yok etme çabası içinde oldukları şemsiye olmasa karşılaşacakları doğal bir güzellik olan yağmur damlalarının değil Dünyanın hep birlikte maddi manevi kirlettiği atmosferden iade olarak yağacak olan asit yağmurudur.

Barışın sağlandığı gün kıyametin koptuğu gündür işte bu bariz gerçektir.Barış ise Ütopya kadar uzaktır tıpkı kayıp Atlantis şehri gibi Dünyamızın oluşumundan beri varolan kazanma hırsı paylaşımdan uzak yaşantıların ve bencilliğin oluşturduğu teraziyi hiç değilse dengede tutma çabası içinde olan iyi niyetli güzel düşünceli uzlaşmacı insanların karşı karşıya olduğu karamsarlıktır.

Ne yapabiliriz de her şey biraz daha güzel olur düşünceleri de olmasa ne hale gelirdi yaşantılarımız teşekkür etmekten aciz insanlar, minnet duygusundan uzak insanlar sığındıkları özgürce yaşadıkları nefes aldıkları adım attıkları aile kurdukları şemsiyenin tellerine neden asılırlar? Hangi geçerli sebep düşmanlığı doğurtur? Şemsiyeyi sımsıkı tutmuş ve asit yağmurundan, hain kardeşlerinin estirdiği kötü niyetli rüzgarlardan estirenleri bile kendi canı pahasına koruduğu hainlere, dost görünen kardeş bildiklerine daha ne kadar tahammül edebilecek?

Savaşlar neden çıkar anlatayım iki zıt kutuplu düşüncenin uzlaşmaması, ortasını bulmak için zerre çabanın sarf edilmediği çatışmalardan kan gölleri oluşur tıpkı vahşi ormanlarda iktidar sevdasına düşen hayvan sürüleri gibi ama hep daha fazlasını istemektir bunun adı pekala bunlara engel olamaz mıyız? olunur nasıl mı; cehaletin köklerinin kazınmasıyla şimdi en can alıcı noktaya geldik cehalet nedir? Cehalet tahsil görerek engel olunabilecek bir kavram değildir cehalet bireylerin iç dünyalarını en ince ayrıntısına kadar gezerek yanlış olan ne varsa elekten geçirerek kendi insani gelişimiyle birlikte en yakınlarındakilerin de gelişmesi için gireceği mücadeledir elbetteki örnek davranışlarla bu gerçekleşebilir ve de sabırla …

Toplumları temsil etme yetkisini elinde bulunduran yazarlarımız ellerinde tuttukları meşaleyi toplumu adına taşıma cesaretini kendilerinde bulamıyorlarsa kalemlerini bir köşeye bırakma nezaketini göstermeli ki şemsiyesi altında meşalesini ıslanmadan taşımasına yardım eden topluma sırtını dönerek siyasi emellerin aleti olan kalemleri ile ödüller alarak kandırıldığını görememeleri ne kadar acı …geçmişi hangi milletten geliyorsa bir yazar barışa kendisini adamalı ki eğer adayamayacak kadar dünya nimetlerine meylettiyse işte bu cehalettir ve savaşın tohumları cehaletin kalemin den akmış olur…okur olarak yazara saygımız var, insan olarak yazara saygımız var, millet olarak yazara saygımız var fakat…şemsiyenin telleriyle oynamaya kalkan savaş borusu çalınmasına sebebiyet verecek yazarlarımıza da gösterdiğimiz saygı kadar düşmanlık demeyelim buna sitemimiz var …iyi reklam kötü reklam ne olursa olsun dememelisiniz…sen bir yazarsan ardından güzelliklerinle kitleleri getireceksen (niyetiniz buysa ki yazarın niyeti başka hiçbir şey olamaz!) aldığın ödül elinde boş boş duracak onurlandırıldın belki fakat sen çok yanlış bir şey yaptın! Savaşı davet ettin kimliğinin altına bu insanlar seni nasıl affetsin? Seni protesto ediyorum okumayı seven bir insan olarak sırf milliyetçilik te değil bu …kitleleri çatışmaya meyil ettirecek mürekkebi kaleminden damlattığın için

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:30 AM

Birde Benim İçin...
Vurun kahpeye acımadan
Birde dönün benim için
Kendinize vurun!

Vurun kahpeye soysuza
Birde dönün benim için
Soysuz edene vurun!

Vurun taşlayın recmedin
Birde dönün benim için
Vurun diyene vurun!

Vurun vurun hadi!
Birde benim için dönün
Duymuyormusunuz?
Size söylüyorum! ..
Kimse kalmadımı?
Haydi...
Kalkın vurun kahpeye..

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:30 AM

Boş bakışlardan şehir manzaraları
Sağa dönsem olmaz sola dönsem olmaz
Bir önüme bakıyorum bir ardıma
Hiçbir şey elimdeki
Durduğum yer sabitti
Doğu ile batı
Kuzey ile güneyin
Birleştiği yerdi
Evet tam ortadaydım
Ve buradan…
Haritadan silinmiş
Bir şehrİn manzarasını
Seyreder gibiyim
Dağları,insanları
Börtü böceği
Ağaçları dereleri
Derme çatma evlerini
Vede uzun gökdelenleri
Arabalarını,gürültüsünü,karmaşıklığını
Bomboş gözlerle seyr ediyorum
Bakıyorum her yönüne
Ve bomboş düşüncelerle
Anlam dahi katmıyorum bu seyrime

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:30 AM

Bulurmuyum Dersin Aradığımı...
dalgaların coştuğu hani o azgın deniz
keskin bir söz gibi kayalara vuran dalgalar
ya o uçsuz bucaksız kumsalın
gibi sessizim
bir ateş yakabilirmiyim kumsalında
bir taş atabilirmiyim kara bağrına
söylesene mehtabı dinleyebilirmiyim akşamında
bir garip olurum dersin değilmi
seni düşünüp usulca ayak izlerini takip ettiğimde
söylesene deniz derya
bulurmuyum dersin sende aradığımı...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:31 AM

Can İçindeki Yabancı...
bu ne katmerli hüzün yayılır aya sofia'mdan
bu ne katmerli dalga çarpar boğazıma altın boynuzdan
bu ne arşınlamaktır şehri konstantiniye-i istanbulu
bu ne haldir anlamadım sığamayışım yedi tepenin arasına
bu kimdir ben den öteye giden dar eden şehrimin sokaklarını bana

kimsin istanbulumu benden alan haritasız çorak ortada koyan can içindeki yabancı...

bu ne katmerli servet tadını aşıp dilimi yakan
bu ne katmerli sis karadenizimi aşıp gözlerime dolan
bu ne katmerli mahpus ayaklarımı canıma bağlayan
bu kimdir ben den öteye giden dar eden şehrimin sokaklarını bana

kimsin istanbulumu benden alan haritasız çorak ortada koyan can içindeki yabancı...

bu ne katmerli barış güvercin kanadında uçurtmalara takılan
bu ne katmerli ateş nar'ı aratmayan
bu ne haberdir inanışın içinde inançsız olan
bu kimdir ben den öteye giden dar eden şehrimin sokaklarını bana

kimsin istanbulumu benden alan haritasız çorak ortada koyan can içindeki yabancı...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:31 AM

Canlar Sağolsun...
canlar sağolsun
testi su yolunda kırılmış

canlar sağolsun
alamet-i farikam deli olmuş

canlar sağolsun
güle uzanan elime diken batmış

canlar sağolsun
yorganım gitmiş kavga bitmiş...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:31 AM

Cehalet Çorbası/... Unuttuk mu?
Unuttuk mu biz rahat uyuyalım diye nefesinden cayanı
Yemeni
Çanakkale yi
Erzurum ayazına tutulanı
Karavanası kuru somun olanı
Unuttuk mu?
Cepheye giden oğlunun saçına kına süren anaları?
Akif demiş medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar!
Unuttuk mu? Utanmayı!

Kuran-ı Kerimleri mahfuzlarında saklayıp
Duvarlarda mı unuttuk?
Dili çatallı yılana mı bıraktık ayetlerimizi
Dilediğince yorumlasınlar diye mi boş bıraktık meydanı
Acaba saygıdan mı?
Sana da akıl vermediler mi?
Tembelliğimizi istif yaptık milletçe


Sihirli kutuları vazgeçilmez kıldık
Yayın akışını hazırlayanı dost mu sandınız?
Oynattıkça değneklerini
Her dediklerini yaptık!
Sanarmısınız ki ayık gezeriz
Ayakta uyutuluyoruz! Semra teyzelerimizin dertleriyle
Miskinliğimizin çorbasına tuz katar olmuşlar
Boynumuzun üstünde taşıdığımız kazanı
Karıştırmışlarda karıştırmışlar
Adı milli yemek tariflerimiz içinde “cehalet çorbası”

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:31 AM

Daha dündü...
ilk defa karanlığı tanıdı gözlerim
ilk defa soluğunu hissettim sensizliğin
bomboş oda,bom boş bu ev
yıl geçti sandım gidişinin ardından
oysaki..
daha dündü
şu zalim kapıdan çıkıp gidişin
yanına aldığın bir damla gözyaşıyla
son bir kez bana bakışınla
sensizliğe,sessizliğe beni bırakışın
ardından boşluğa güle güle deyişim

daha dündü...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:31 AM

Deli şair...
yazmak için deli olmak lazım herhal,
birde ince bir yürek sızım sızım sızlayan,
acı ile yanmalı imiş her ozan,
heyhat derman aramalı imiş
ne olduğunu bilmediği derdine
dolaşmalı imiş diyar diyar...
nice sonra anlamalı imiş
derdinin yabana deva olacağını...

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:31 AM

Dilenci ve Ben..
kolundan tutup oturduğu yerden kaldırdım dilenciyi
yerine ben oturdum...
el açmak nasıl bir duyguymuş ademoğluna görmek istedim
oturan ben ayakta dilenci
halime bakıp beş para vermediler,birde üstüne güldüler
dilenci kızgın bir o kadar şaşkın
e be kardeş işin yokmu senin dedi
var tabi
işim dilenmek
işportada işler nasılmış bakayım dedim...
mekanı gasp etmek olmaz ayıptır
kalktım oturttum dilenciyi yerine
bıraktı kendini bastı kahkahayı
raconu var bu işin gel öğreteyim dedi
açtı elini bana doğru uzattı
şaşkın şaşkın bakansa ben
eee dedim
neeee dedi
ver bi beşlik te anlatayım acemi dilenci...
demesinmi

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:31 AM

Döneceksin Bahtın Bu...
Nebatında goncalar barındıran gizem deryası
Sesinde yalanı unutturan şeker karası
Ne senle nede sensiz diyen bir ses
Susmaya meyletmiş cihanda yok saymış çehremi
Döneceksin yel değirmeni gibi bahtın bu
Döneceksin …

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:31 AM

Dua...
Bağımda gazel
Çağımda ateş,
Çıramda bal var
Şaşkın kelamların kalemi
Hiçliğin tövbesi
Pusulasız
Yollar var heybemde

Şuur-u ihsanım,
Tezkeresini almış sıla yolunda
Gurbetim uzun oldu
Özlemimse, yalınayak yolcu
Döndüm işte sana, varlığımın sebebi

Hep sen derim, sen olurum
Sana döner cihan olurum
Ismin zikreder, mevcudiyetimi bulurum
Şahlanır, yoluna koyulurum
Dilim sussa, sol yanımdaki nurun konuşur
Nurun sussa, avare olurum

Dua, nadir ulvi bir hediye benliğime
Tüm uzvum dillenir sen sen diye
Ben hep sendeyim kusurlarımla huzurundayım
Mevleviler gibi bir kez daha döndüm sana
Gönderme huzurundan varlığımın sebebi

Kusurlarım ham demir
Ismin dilimde berrak bir su
Misafirhanen ise demirci atölyesi
Sen döv dedikçe, döverim demiri
Kor aleve, ver dedikçe veririm
Su kat dediğinde ise ismin zikrederim
Ey varlığımın sebebi
Sana, mahşerde sevgi kılıcımla geleceğim
Duam şudur; usta değilim,bilensin
Varlığım, senin eserin
Her an seninle coşup taşsın
Taştıkça fakir kalanlarda alsın,
Senin adınla, son nefesine varsın…amin

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:31 AM

Durdurun!
Toz duman her yer
Bir yudum suya hasret kalmış toprak
Çatlamış..
Kurumuş..
Boynunu bükmüş papatyalar,
Açamadan solmuş yediveren gülleri
Adım attığın an kayıyor cihan altından

Durun..
Durun..
Dönmeyin etrafımda!
Bir yer daha var mı? Gidilecek
Bir yer daha varmı? Görülecek

Nafile,nafile.nafile…
Diye söylenir döner durur olduğu yerde
Köyün delisi..

Durun..
Durun..
Dönmeyin etrafımda!

Sessizlik hükmünü sürüyor
Pa-i tahtı yılanlar sarmış
Durun..
Durun..
Durun diyecek bir yiğit yokmu?
Hesabı kılıcının ucunda teraziside
Belki bir gün..
Şafak vaktinde
Ezan sesleri uyandırır
Uyuyan saf yürekleri
Toplar köy ahalisini
Ağalar!
Durdurun! ..
Durdurun! ..
Şu nahoş hengameyi! ..

Yoksa cihanı ardıma alır
Kurak toprakların
Solmuş çiçeklerin
Açamayan yediverenlerin
Hesabını sorarız size!

Uyanın! durdurun bu nahoş hengameyi!

GooD aNd EvıL 01-03-2009 10:31 AM

Dünyayı uğruna yaratmış…yaradan.
Buhurdan mı soluk verişin,yokluktan mı süzülüşün
Bulutlara özenişin
Topraktan değil mi ben gibi gelişin?
Anlamsız dizelerde saklı değil mi sesin?
Misallerin amaya göz lale dil mi?
Ruh mahşere kaç defa çıkar yaşarken
Miracını kaç kez tamamlar?
En sevgiliye bakacak yüzünde nur nerde?
Nefesini tamamlamış tomurcuk gençmidir?
Sıfatını terk etmiş insan gerçekmidir?
Feylesof
Feylesof…
Zihinde bir değil binlerce meşale neye yarar
Bir kükürtlü düz odunun yoksa
Hangi acem ilinin şahı sorgulayabilir seni
Sen yoksan varlığının yokluğu anında
Sorulacak soruların en büyüğü kapında
Ağla …
Yüreklice ağla
Haline …
Arınma vaktidir vakit doldu
Arın hiçliğinden
Hiçliğin tevbe talebinde…
Dünyayı uğruna yaratmış…yaradan.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:59 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.