![]() |
coomic
Adam yıllardır basurdan çekmiş. Gitmediği doktor, denemediği ilaç kalmamış. Bir gün bir doktor tavsiye etmişler. Kalkmış gitmiş. Doktor bir süre muayene ettikten sonra
-"Kolay" demiş. Bir merhem gösterip -"Eğer bundan sürersek sizi en az 1 ay daha rahatlatır. Ama fiyatı pahalı biraz, kutusu 100 dolar." Adam çaresiz bakmış ve kabul etmiş. Merhem sürülmüş ve adam gitmiş. Hakikaten adamı bir ay kadar idare etmiş bu tedavi şekli. Sonra bir daha, sonra bir daha... Derken bir gün aynı merhemin tesadüfen bir eczanede sadece 5 dolar olduğunu görünce -"vay canına doktor beni kazıklıyormuş" diye hayıflanmış. Hemen bir kutu alıp doğru eve götürmüş. Hanımına olanları bir bir anlatmış ve -"Eğer bu merhemi sen sürersen 100 doları sana veririm" demiş. Hanımı kabul etmiş. Birlikte yatak odasına geçmişler. Adam pantolonu ve diğerlerini indirip, yarı çıplak bir vaziyette yatağın üzerine dömelmiş. Hanımı sormuş -"Nasıl süreceğim?" diye. Adam başlamış tarif etmeye; -"Şimdi sağ elini sağ omzuma koy" Hanımı sağ elini adamın sağ omzuna koymuş. -"Şimdi sol elini sol omzuma koy" Hanımı sol elini adamın sol omzuna koymuş. -"Şimdi merhemi iyice götüme sür" Hanımı sormuş -"Peki hangi elimle süreceğim?" adam o anda kaşları kalkarak başını geri çevirmiş -"Yahu...Hakikaten bu doktor beni KAZIKLIYORMUŞ" |
Nasreddin Hoca abdest alirken, bir ayagina su yetmemis. Namaz kilarken de bir ayagini yukar kaldirarak namaz kilmis. Bunu gören cami cemaati :
-Hocam bu nasil namaz? diye sormus. Nasreddin Hoca : -Bir ayaği abdestsiz namaz, diye cevap vermis. |
Arkadaslari Hocaya, kati bir koca olmadigina, takilirlar:
"Hoca, karin tum zamanini komsu arkadaslariyla geciriyor!" "Hayir dogru degil. Eger dogru olsaydi, bize de bir ara ugrardi!" diye cevaplar Hoca. |
Nasreddin Hocaya yapilan sakalar tukenip bitmezdi. Aksehirliler bir gun Hocaya takilir ve sorarlar.
-Hocam senin evliyalar katinda ulu bir kisi oldugun soylenir asli var midir? Hocanin boyle bir iddiasi elbette yoktur ama bir kere soruldu ya cevaplar; -Her halde oyle olmali. -Boyle kisiler zaman zaman mucizeler gostererek bu ozelliklerini herkese kanitlar. Hoca madem kabullendin goster bir mucize gorelim! Hoca; -Pekala simdi size bir numara yapalim der karsisinda durmakta olan cinar agacina; -Ey ulu cinar cabuk yanima gel!... Tabii ne gelen agac var ne giden. Hoca yurumeye baslar agacin yanina varir. Aksehirliler; -Ne oldu Hoca agaci getiremedin, kendin oraya gittin! diye gulunce, Hoca; -Bizde kibir yoktur, dag yurumezse abDal yurur der. |
Bir gun Hoca sallana sallana yolda yururken, biri arkadan ensesine kuvvetli bir tokat atar. Hoca neredeyse yere dusecek. Hoca hiddetle,
-Ne curetle vuruyorsun! Genc adam, biraz ukala bir tavirla, kisaca ozur diler. Kucuk bir hata yaptigini, Hocayi bir arkadasina benzettigini soyler. Ayrica, Hocanin kucuk bir tepeyi dag haline getirdigini belirtir. Bunun uzerine, Hocayi mahkemeye gitmekten baska hicbir sey tatmin etmez. Hoca israrlidir ve genc adamin kabul etmekten baska caresi yoktur. Kadiya giderler. Kadi her iki tarafida dinler. Ancak kadi genc adamin arkadasi oldugundan, onu muskul durumdan kurtarmanin caresine bakarken, Hocayi da yumusatmaya calisir. -Hoca, hislerini anliyorum. Herkes ayni seyleri hissederdi bu durumda. Simdi ne dersin, bu genc adam kendine bir tokat atsa kabul edermisin. Hoca bununla tatmin olmaz, israr eder mahkeme yapilsin der. Bunun uzerine kadi, genc adama 5 kurus ceza verir ve gidip getirmesini soyleyip kursuden iner. Hoca, genc adamin donmesini bekler. Bir saat gecer, iki saat gecer fakat genc adamdan ses seda yoktur. Mahkeme kapisinin kapanmasina az kalmisken, Hoca kadinin, en mesgul bir aninda ensesine okkali bir tokat atar ve ekler, -Kusura bakma kadi efendi, daha fazla bekleyemecegim. Gelirse soyle one, 5 kurusu senden alsin !. |
Hocanın tavuğu ölmüş.Civcivlerin de başı boş kalmış.Hoca kaybolmalarından korkmuş.Boyunlarına siyah bezler bağlamış.Sonra da içlerinden ip geçirip birbirlerine bağlamış.Meraklı bir komşusu sormuş:
-Hoca o civcivlerin boynundaki de nedir?Komşusunun merakına içerleyen hoca: -Anneleri öldü de yas tutuyorlar. |
Hoca Nasreddin camide vaaz verir :
-Sakin ola kariniz, kiziniz süslenip püslenip açik saçik kiyafetlerle sokaga çikmasinlar. -Ama hoca senin kiz hepsini de yapiyor, diye biri itiraz eder. Hoca da : -Ama haspaya da yakisiyor degil mi? |
Bir gun Timur, Hocayla hosbes ederken, "Buradan attim kilici, varip Halepde oynadi bir ucu!" kabilinden, sozu uzattikca uzatarak, buyuttukce buyuterek, pireyi deve yapar.. Hoca canindan bezer. O da tutar, Allahin devesini, dev yapili bir mahluk haline kor:
-Dogrusu elimden nice develer gelip gecti ama, boylesini gormedim. Uc desem, kanatlaniyor; yuru desem, ayaklaniyor. Ne care ki, benim comez misali okumasi var, yazmasi yok! kabilinden satar, savurur. Timur buna, parmagini isirir: -Aman su mahluku bir goreyim! der. Hoca hic istifini bozmadan: -Devletlim, der; bugunlerde, namaz baslarini ogretiyorum. Allah izin verirse, seneye yine geldigimde, onunuze diz coksun!" der Timur seneyi iple ceker. O gun gelince, Hoca: -Sormayin efendim, Kurani okumaya baslayinca, oyle bir aska geldi ki, simdi de, "Hafiz olacagim!" diye tutturdu. Allah ecelden aman verirse, bir daha ki seneye getireyim de hifzini dinleteyim! deyip Timurun otagindan ayrilir. Timur, gene seneyi iple cekmeye baslar, Hocanin esi dostu; -Bre Hoca, sen kaninla mi oynuyorsun? Kacin kurdu Timur; boyle mavallari yutar mi? diye cekip cekistirince, Hoca; -Yahu, ne telas ediyorsunuz, seneye kadar cok zaman var. O zamana kadar Ya deve olur, ya ben ya da Timur! |
Bir gün Nasreddin Hoca sehire gelip, bir arkadasiyla birlikte handa kalmis. Gece yarisi arkadasi sormus :
-Hocam, uyudunuz mu? -Buyurun birsey mi var? -Biraz borç para isteyeyim demistim. Nasreddin Hoca derhal horlamaya baslayip: -Ben uyuyorum! demis. |
Hocanin cani bir gün sarma çeker.Ama elinde yogurt bakraçlari anasi da aglamis ne yapim ne yapim derken aklina göl gelmis.Gelmis gölün kenarina,atmis bakraçlari kenara çikarmis sarmis sigarasini hafif hafif demleniyor.Sonra birden bekçinin düdügünü duymus. Eyvah simdi yandik derken aniden atmis sarmayi bakracin içine sonrada bakraci tutmus göle dökmeye baslamis.O esnada bekçide yaninda bitivermis.Bakmis bakmis anlamamis sonra hocaya sormus ne yapiyorsun diye.Hocada görmüyor musun yogurt mayaliyorum demis. bekçi kahakahalar içinde ilahi hoca koca göl hiç maya tutar mi demis.Hocada ya tutarsa diye cevap vermis.Sonra bekçi ilahi hoca diyip güle güle yoluna devam etmis.Hoca hem keyfine hem yogurda yanarken bekçinin arkasindan bakip simdi bu salak herkese anlatir demis.
|
Hoca, komşusu ile ağaç gölgesinde oturmuş, konuşuyorlarmış."- Bak şu Allahın işine!", demiş, Hoca.- Koca kabak, incecik ota bağlanmış. Küçücük elma, koskaca ağaca tutunmuş! Bu nasıl iştir?!Tam o sırada daldan bir elma kopmuş.Hocanın başına düşmüş.Hoca, şaşkın, ellerini göğe kaldırmış:"- Tövbe!, Bir daha işine karışmam!", demiş.
|
Hoca aksamleyin eve dogru yururken, baklava seven bir koyluyle karsilasir.
-Hoca, kisa bir sure once bir adam buyuk bir tepsi baklava goturuyordu... -Beni ilgilendirmez! -Fakat adam tepsiyi sizin eve goturuyordu. -O zaman seni ilgilendirmez! |
Hoca bir ciger almis evine gidiyormus. Yolda bir dostuyla karsilasmis. Adam:
-Bak sana guzel bir ciger yemegi tarifi yapayim da bunu agiz tadiyla ye, demis. Hoca rica etmis: -Benim aklimda kalmaz. Bir kagida yaziver. Adam yazip vermis. Hoca biraz sonra lezzetli bir ciger yemegi yiyecegini dusunerek dalgin dalgin giderken, bir caylak elindeki cigeri kapip kacmis... Hoca caylagin ardindan bir sure baktiktan sonra elindeki kagidi havaya kaldirmis: -Agiz tadiyla yiyemeyeceksin. Tarifesi bende!.. |
Hoca kazanini komsusunun istegi üzerine komsusuna verir.Sonra almaya gidince :
-"Komsu bizim kazan ne oldu?" Komsu: -"Hoca sen eve git, ben getirecem daha isim bitmedi" der. Hoca daha eve gitmeden komsusu bagira bagira kosarak gelir. -"HOOOCAAAAA SENIN KAZAN DOGURDU...." Hoca bi bakar kazana ; -"ULAN DOGURUR TABI,AMINA KOYMUŞSUN KAZANIN............" |
Hoca yolda bir leylek bulmuş.Almış onu evine götürmüş.Daha önce hiç leylek görmemiş.Uzun gagası ve bacaklarını çok yadırgamış.Tutup bir güzel kesivermiş onları.Sonra da yüksekçe bir yere koymuş.Karşısına geçmiş.Yaptığı işten memnun, seslenmiş:
-Bak şimdi kuşa benzedin. |
Hoca ormana gitmiş.Oturmuş bir dalın üstüne, başlamış kesmeye.Aşağıdan geçen bir yolcu Hocaya seslenmiş:- Be adam! İnsan oturduğu dalı keser mi ? Şimdi düşeceksin.Hoca adama aldırmamış; işine devam etmiş.Az sonra dal kırılmış.Hoca, cumburlop düşmüş.Düştüğü yerden perişan seslenmiş:
-Düşeceğimi bildin ne zaman öleceğimi de söyle bari. |
Nasrettin hoca bir gün yolun kenarında kedisini yıkıyomuş.Yoldan geçen arkadaşı hocaya:
-Hocam kediyi yıkama ölür. demiş.Hoca aldırış etmemiş ve yıkamış.Arkadaşı dönüşte hocayı tekrar yolun kenarında görmüş.Kedi ölmüştü. adam: -Hocam ben size kediyi yıkamayın ölür demedimmi? demiş.Hoca: -Ben kediyi yıkarken ölmediki sıkarken öldü demiş. |
Nasrettin hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki Ceviz ağacının altında dinleneyim demiş.Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın altına uzanmış. Ve şöyle düşünmüş.Ey Allahım gücüne sual olmaz amma,incecik kabak sapında kocaman kabak var, koskocaman ağaçta küçücük ceviz var, bu nasıl iş deyip uykuya dalmış.Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş.Ve kafada ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve Yarabbi sen en iyisini bilirsin demiş. Simdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim ne olurdu.
|
Nasreddin Hocanin bir gün karisi ölmüs.Bir ay sonra kocasi ölmüs dul bir kadinla evlenmis.Evlendigi kadin Hoca ya sürekli eski kocasini anlatiyormus.Yine bir gün yatakta kocasini anlatiyordu.Işte benim kocam şöyle yapardi,böyle yapardi...Hoca sinirlenmis ve kadina bir tekme atmis ve kadinyere düşmüş.Kadin sormuş aman hoca niye attin beni.Hocaninda cevabi hazir:
-Eee yatakta bi sen yatiyosun bi ben bide eski kocan üçümüz sigamadik sende düştün.. |
Bir gun Hoca, yol ustu bir hana inmis. Nuh Nebiden mi kalmis, Kaalubeladan mi? Her ne ise.. Her tarafi delik desik olmus; adeta cokmeye bir basi kalmis. Hocanin yuregine bir korkudur dusmus ama, ne desin? Nihayet bir soz arasinda:
"Yahu, bu senin tavan da ne kadar gicirdiyor be, besik mi mubarek!" diyecek olmus ama, hanci baba hic orali olmamis; sozu sakaya bogarak; "Agzini hayra ac Hoca, bu gicirti besik gicirtisi degil; tavan tahtalari Hakka tesbih cekiyor!" demis. Hocanin kozu kullenirmi? Gozlerini hancinin gozune dikerek; "Peki ama, demis; ya bu tavan boyle tesbih ceke ceke aska gelip de secdeye kapanirsa, bizim halimiz nice olacak!" |
Hocaya saz calmasini bilip bilmedigini sorarlar.
-Evet, diye cevaplar Hoca Ve Hocaya ispatlamasi icin bir saz verirler. Hoca baslar calmaya Doooooooooooooooooooo... Ayni nota, ayni tel, tekrar tekrar Doooooooooooooooooooo... Bir kac dakika sonra, Hocanin calmasini keserler. -Hoca, bu dogru saz calma sekli degil, ayni nota caliyorsun. Saz calanlar, parmaklarini asagi yukari gezdirirler, farkli telleri calarlar! -Ben biliyorum onlarin neden yukari asagi gezindiklerini ve farkli telleri denediklerini.. -Nedendir? -Onlar benim halihazirda buldugum bu notayi ariyorlar |
Hoca, bir gece gürültüyle uyanmış.Bakmış, bir hırsız eşyaları topluyor.Adamdan korkmuş.Sesini çıkartmamış.Ama peşine de düşmüş.Az sonra, durumu farkeden hırsız, kızgınlıkla sormuş:- Beni neden takipediyorsun bakayım?Hoca, sakin, pişkin yanıtlamış.- Taşıdığın evin sahibiyim de.
|
Nasreddin Hoca bir cimri tanidiginin evine gittiginde tanidigi ona bayat ekmek ile bir tabak bal ikram etmis. Nasreddin Hoca bayat ekmegi disi kesmeyince sinirinden bali kasikla yemeye baslamis. Ev sahibinin gözü yerinden oynamis :
-Aman efendim, bal ekmekle yenmez ise, insanin içini siyirir, demis. Nasreddin Hoca hiç ses çikarmadan bali bitirmis ve : -Kimin içinin siyrildigini Allah biliyor, demis. |
Bir Ramazan günü Nasreddin Hocanin gözleri susuzluktan afallamis. dayanamayip bir çesmeye çaktirmadan yanasir. Tam suyunu içerken, bir köylü görmüs hocayi :
- Aman hoca, günah degil midir bu yaptigin ! - Yikil karsimdan, Ramazan gider bir daha gelir, ama ben gidersem bir daha gelmem ! ne günahi .. |
Timur bir gun yanina Hocayi da alarak Aksehirin Meydan Hamamina gider.
Soyunup pestemallara sarinip sicak bolume gecerler. Gobek tasinda oturup bir yandan sohbet ederken bir taraftan terlerler. Derken Timur Hocaya sorar. -Hoca sen bir deryasin! kiymet bicmesini bilirsin. Su halimle ben kac para ederim?... Hoca; -On akce der. Kendisine bu kadar az kiymet bicilmesi Timuru kuplere bindirir. -Bre gafil sen bana nasil on akce ettigimi soylersin bu parayi sadece pestemal yapar! deyince Nasreddin Hoca boynunu bukerek; -Doğru ben onu hesaba katmadım! der. |
Hoca, küçük yasta da beklenmedik sakalar yapar, etrafindakileri sasIrtIrmIs. AnasI terzi çIraklIgIna vermis onu. Bir, iki yIl derken, kadIncagIz sormus:
"Oglum neler ögrendin? Anlat da sevineyim." "Olur, anacIgIm." demis Hoca. "Simdilik isin yarIsInI ögrendim. Dikilmis seyleri söküyorum. Ömrüm de yeterse, elbise dikmeyi de tez zamanda ögrenecegim." |
Sormuslar Hocaya:
-Cenaze tasinirken tabutun ne tarafinda bulunulmali,onundemi,arkasindami,sagindami,solunda mi? diye. Hoca şoyle bir kasilmis cevap vermis: -Tabutun içinde bulunmayinda neresinde bulunursaniz bulunun! |
Cimri vede bos bogazin biri Hocaya: Ya nasrettin hoca demis demek parayi cok seviyorsun..Acaba neden ? Hoca cevabini yapistirmis. Senin gibilere muhtac olmamak icin.
|
Bir gun Hoca, gene esegini kaybeder. Eee, bu kacinci! Gayri canina tak eder. "illalah bu tas kafalinin elinden! Aklini basina alsin da, biraz da o beni arayip bulsun!" diye soylenir. Suradan suraya adimini atmaz.
Aradan aylar, gunler gecer. Korolasi ne doner gelir, ne bir kuru selam gonderir. Gunlerden bir gun Hoca esekler basi Deli Omeri gorur: "Bu herifin azicik kulagi deliktir. Sunun bir agzini ariyayim!" der, nasil ararsa arar. O da: -Duymadin mi, der; senin esek Misira kadi oldu! Bunu duyunca, Hoca basini sallar: -Tevekkeli degil; ben bizim comeze ders verirken, o da kulaklarini dikip dinliyordu! der. |
Birgün Nasrettin Hoca ile Melemez denen bir kadın varmış. Bunlar gizlice ilişkiye başlamışlar. Günlerden birgün kadının kocası evi basmış. Ondan sonra Nasrettin Hoca, evleri birleşik olduğundan duvara delik açmış. Ordan vuruşmaya başlamışlar. Komşuları "Melemez, Melemez" diye bağırırken, birden Nasrettin Hoca bağrır:
-Melemez, Melemez, *mı yandı gelemez... |
Nasreddin Hoca parasini geri istemek icin defalarca kapisini calan alacaklisina kapiyi acmis.
-Yakinda, demis, yakinda parani odeyecegim. -Ne zaman? -Dinle bak...Bizim duvar kenarina yol boyunca cali tohumu ektim. -Ve? -Ve tohum ilkbaharda yeserecek ve cok calimiz olacak... -Evet, suphesiz! Sonra? -Bu caddeden cok koyun surusu gecer. Gecerken, gecen koyunlarin yunleri calilara takilacak. Ben de yunleri toplayacagim. Bizim hanim bunlari egirip ip yapacak. Sonra gerisi kolay! Ben de pazara goturup satacagim ve parani geri odeyecegim. Adam bu sacma plan uzerine kahkahayi basar. O zaman Hoca, demiski; -Parayi avucunda hazir hissedince nasil da gulersin, degilmi, seni koftehor seni! |
Nasrettin Hocanın komşusu, hocadan kazan istemiş. Aradan birkaç gün geçtikten sonra, komşu içine bir kazan koyar ve hocaya getirir. Hoca, "Bu ne?" diye sorunca komşusu "Senin kazan doğurdu" der. Hoca kazana bakar ve "Kazanın *mına koymuşsun, tabi doğurur" der...
|
Hoca yolculuk sirasinda mola verip bir hana girer, bu sirada hana bir baska yolcu daha girer ve ikisi birden hancidan yiyecek birseyler isterler. Fakat hanci yiyecek olarak sadece bir balik oldugunu söyler ve bunu paylasmalarini önerir. Bunun üzerine hoca ben baligin sadece basini yiyecem der. Hanci bunun nedenini sorar, hocada balik basi zekayi arttirir,balik basi yiyen insan akilli olur der. Bunun üzerine diger yolcu hemen atilir ve hocaya balik basini niye sen yiyeceksin, ben yemek istiyorum der. Hoca da itiraz etmez ve baligin koca gövdesini hoca yer ve bir güzel karnini doyurur, diger yolcu ise sadece baligin basini yer ve sonra hocaya seslenir sen koca gövdeyi yedin karnini doyurdun ben sadece kafayi yedim aç kaldim der Hoca da bunun üzerine sunu der
-Bak nasil akillandin |
Nasreddin Hoca, bir gün esegiyle odun getirir. Hava da cok sicak oldugundan hem kendisi hem esegi kan ter icinde kalirlar. Hoca odunlari indirir, yerlestirir.
Karisina: - Hatun, esek cok yoruldu, onu bir yemleyiver, diye seslenir. Karisida o gün yorgun oldugundan: - Efendi, benim isim var, sen yemleyiver, der. Hoca sicaktan iyice bunalmis vaziyette kendini minderin üzerine atar. - Olmaz! Hic halim yok, veremem, sen ver der. Esegin yemini sen vereceksin ben verecegim derken is kizisir. Epeyce tartisirlar. En sonunda Hoca: - Pekala! Öyleyse aramizda bahse tutusalim. Kim önce konusursa esege o yem versin. Anlastik mi? der. Karisi teklifi kabul eder. Ikisi de birer köseye cekilirler. Az sonra kadin, el isini alarak komsuya gider. Hoca birsey diyemez. Aradan biraz zaman gecer. Eve bir hirsiz girer. Hocayi görünce kacacak olur. Ama Hocadan hic ses ve tepki gelmedigini anlayinca kacmaktan vazgecer. Ortalikta ne var ne yoksa koca bir cuvala doldurur. Hocanin gözleri önünde cuvali yüklenerek evden cikar. Karisi epey zaman sonra eve girip evin halini görür. Esyalarin yerinde yeller esmektedir. Telasla: - Bu ne hal? Efendi! diye ciglik atar. Hoca yattigi yerden dogrularak: - Haydi bakalim Hatun, bahsi kaybettin. Esegin yemini sen vereceksin! der. |
Hoca, birgün yüzüğünü kaybetmiş.Aramış, aramış bulamamış.Canı sıkılmış, sokağa çıkmış.Oradada sağa sola bakınmaya başlamış.Yoladan geçen komşusu dudrp sormuş.- Ne arıyorsun Hocam.- Evde yüzüğümü kaybettim de.- İlahi hoca, öyleyse neden burda arıyorsun?!- Eee!! içersi pek karanlıkta.
|
Bir keresinde, Hoca Aksehirde ki mahkemeye kadi tayin edilir. Bir gun bir adam kosarak mahkemeye gelir ve Hocaya:
-Farzedelim iki inek mera da dovustu ve biri oldu, Hoca Efendi. Oldurenin sahibi sorumlu tutulacakmidir? Adamin hilekar gozlerini farkeden Hoca dikkatliydi. -Yerine gore, der, hukum vermeden. -Karar vermene yardimci olabilir, Hoca Efendi. Senin inek benimkini oldurdu!. -Bu halde, genel olarak bilindigi gibi inekler hayvandir. Hayvanlara sebep baglanmadigindan dolayi, kesinlikle sorumsuzlardir. Bu yuzden de, sahibi sorumlu tutulamaz! -Ozur dilerim, Hoca Efendi, dilim surctu. Benim inek seninkini oldurdu demek istemistim! Bu haber uzerine, Hocanin kani beynine sicrar. Sakalini ceker, kalkar ve yeniden oturur. -Bu ilk dusundugumden daha karmasik bir durum, der. Memurlugunun tum agirbasliligiyla katibine doner ve ekler "yaninda ki rafta duran kara kaplı kitabi ver bakayim!" |
Nasrettin Hoca oglunu okulundan alirken esekle gelmis.Oguluyla esegin üzerinde evin yolunu tutmuslar.Aradan zaman geçmis.Bir
grup insan önlerine çikmis.Bir insan; -Hoca ayip degil mi?esege o kadar yükü nasil tasisin? Hoca da ogulunu esekden indirip yanindan yoluna devam etmis.aradan zaman geçmis bir insan; -Ayip ulan ayip. Küçücük çocuk yürütülürmü? Hoca çocgu esege oturtmus. Kendi yoluna devam etmis.Aradan yine zaman geçmis birisi; -Hoca salakmisin?Çocugu oturtuyon kendin yürüyon. Sonra hocayla oglu esegi tasimaya baslamislar.Hocayla oglu tam köye gelince önüne birisi geçmis -Hoca salaksin herhalde.Esek seni tasiyicagina sen onu tasiyorsun Hoca da içinden beddua etmis. |
Hocanın eşeği ölmüş. Kapının eşiğine oturmuş, hüngür hüngür ağlıyormuş. Bir komşusu yaklaşarak:
-A Hoca! Geçende karın öldü, ağlamadın. Bir eşek için ağlamak sana yakışır mı? -Nasıl ağlamam! Karım ölünceeş, dost hepiniz etrafımı aldınız, üzülme biz sana daha iyisini buluruz dediniz. Ama biri çıkıp da; Hoca ağlama, sana daha iyi bir eşek alırız demedi!!! |
Hoca eşeğine binmiş.Alımlı, çalımlı dolaşıyormuş.Tam bir köylüsünün yanından geçiyormuş ki.Dengesini kaybedip düşmüş.Adam başlamış gülmeye.Çalımı bozulan Hoca fena öfkelenmiş.Ne gülersin be adam diye bağırmış.Düşmesem de inecektim zaten.
|
Hoca, bir zengin konağına yemeğe davetliymiş.Kapıda bir uşak, herkesi saygı ile karşılıyormuş.Sıra Hocaya gelince, giyisilerini beğenmeyip içeri almamış.Buna fena içerleyen Hoca, evine koşup kürkünü giymiş.Döndüğünde, sofranın en güzel yerine kurulup, oturmuş.Herkesin şaşkın bakışları altında, kürkünü yemeklere sokup:"- Ye kürküm ye!", demiş."- Hoca, ne yapıyorsun!?", diye sormuşlar. Yanıt vermiş:- Eee! İkram bana değil kürke
|
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:23 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.