![]() |
Mümtaz Beğen
Affet Beni
Acı çektim, keder süzdüm, Sensiz yazda da güzdüm, İstemeden seni üzdüm, Bilemedim, affet beni. Yüreğimi sanma bir taş, Yaktı sevdâ denen ataş, İndi de gözlerinden yaş, Silemedim, affet beni. Bilmem ki; nasıl söylesem, Yoksa sükût mu eylesem? Aşar gelirdim istesem, Gelemedim, affet beni. Lâyıksın köşke-saraya, Unut beni git oraya, Gelemeyiz bir araya, Diyemedim, affet beni. Kaynak: Dediğin Olsun |
Ağız Payı
Ye, iç hep avantadan, Biraz kendinden utan, Ne gördü senden vatan, "Yatanı" sevemem ben. Alıp da maaşını, Hem de yiyip aşını, Milletime kaşını, "Çatanı" sevemem ben. Oturmuşsun kıyağa, Lâyıksın sen dayağa, Diken gibi ayağa, "Batanı" sevemem ben. Ne yazıyor yasada, Biriz dertte, tasada, Memleketi masada, "Satanı" sevemem ben. Sıkışınca olur ya, Su tersine akar ya, Vatan-Millet-Sakarya (!) "Atanı" sevemem ben. Gardaş aç gayri gözü, Bu Mümtaz’ın son sözü, Bundan böyle sütsüzü, "Tutanı" sevemem ben. Kaynak: Dediğin Olsun |
Ağlatan Gülmez
Olcay Hatun’a Hayat bir yolculuk, insan yolcusu, Mutluluk kullara, gönül uykusu, Elde etmek zordur, onu doğrusu, Kaçarsa elinden, bir daha dönmez, Unutma bu sözü ; "ağlatan, gülmez" Denmiş ; "rüzgâr eken, fırtına biçer" Akıl gelir başa, iş işten geçer, Bilenler kem sözü, demeden seçer, Çıkarsa dilinden, bir daha dönmez, Unutma bu sözü ; "ağlatan, gülmez" Bilmem lâzım deyip, her şeyi sorma, Kabullen kaderi, kafanı yorma, Sevdiğini sakın, incitme kırma, Bıkar ise senden, bir daha dönmez, Unutma bu sözü ; "ağlatan, gülmez" Ne gerek çok söze, işin özü şu; Hayatın da vardır, düzü-yokuşu, Kolay konmaz başa, şans-talih kuşu, Uçarsa ilinden, bir daha dönmez, Unutma bu sözü ; "ağlatan, gülmez" Kaynak: Dediğin Olsun |
Ağustosta Kar
Ağlasan hisseder burdan duyardım, Zor günde yanında yine ben vardım, Demek senin için sâde kumardım, Başkası için at bundan sonra zar, Yağdırdın gönlüme Ağustosta kar! Hani sen sevince başka severdin, Sev de Leyla kimmiş, bende gör derdin, Ne yüzüm güldü ne bir gün gösterdin, Bir bir anlatmaktan ar ederim ar, Yağdırdın gönlüme Ağustosta kar! Dedin mi bir gün "al şunu yesene" Bildiğin tek şey var "çıkıp gelsene" Haydi artık sen de bir şey desene, Çektiğim yetmez mi dahası mı var? Yağdırdın gönlüme Ağustosta kar! Boşa gider sıkma artık kurşunu, Kıymetlisin, kursun anan turşunu, Biraz geç de olsa anladım şunu, Senden ne sevgili olur ne de yâr, Yağdırdın gönlüme Ağustosta kar! |
Allah Biliyor
Çikmasa dilimden, demesem bile, Seni sevdigimi Allah biliyor. Bu aşki kendimden gizlesem bile, Seni sevdigimi Allah biliyor. Bir gün birakirsan kenara nazi, Döndürür aşkimiz, köze ayazi, Kişta da yaşariz, seninle yazi, Seni sevdigimi Allah biliyor. Gerçi beklemem ya bunu hiç senden, Sakin ha, çikmadan bu can bu tenden, Unutmami asla isteme benden, Seni sevdigimi Allah biliyor. Yeminim bu benim, erkekçe sözüm, Ak düşse saçima, solsa da yüzüm, Göreceksin bunu, yolunda gözüm, Seni sevdigimi Allah biliyor. Kaynak: Dedigin Olsun |
Altmışsekizinci Saat
Ne zaman görüşmüştük seninle en son, Biliyor musun? Son tartışmayı, son kavgamızı, Hatırlıyor musun? Tamı tamına, Altmışyedi saat kırkbeş dakika olmuş, Sen de sayıyor musun? Tınmadın mı yoksa hiç, Söylediklerini de mi unuttun, Ya, benim dediklerim, Aklına gelip de dolmadı mı gözlerin, Ağlamadın mı hiç? “Talihi yâr olanın, yâr sararmış yâresini” Kanadı mı gönül yaran, Dedin mi düğün benim neyime, neyime bayram. Yaradı mı yoksa sana bu ayrılık, Susma, Susma hadi konuş, Neleri paylaşmıştık seninle. “Hatırla ey peri o mes’ut geceyi / Çamların altında verdiğin buseyi” Şarkilarla konuşurduk biliyorsun hep, Ben; “Mor salkımlı o sokakta” bekleyeceğimi söylerdim. Sen; “Sevmekten kim usanır / Tadına doyum olmaz / Hangi gönül uslanır / Sevenle oyun olmaz” diye verirdin cevap. Şimdi favori şarkin hangisi acaba? “Elbet bir gün buluşacagiz / Bu böyle yarim kalmayacak” mı diyorsun, Ya da ne bileyim, Sezen’den “Adı Bende Saklı” yı mı dinliyorsun? Hiç aklımdan çıkmayan bir sözün vardı senin, “Sevgi sabırla bekleyen yüreklerin içindeydi, sonu ne olursa olsun” demiştin. Ama maalesef sen sabredememiştin. Kaç kez baktin sahiden resmime, Atamadin degil mi, Buruşturup çöp sepetine. Eee, kolay mi gülüm. Ya çekmecende sakladigin şiirler, Hangilerini okudun tekrar tekrar. “Gönül toprağıma yaptım türbeni / Dirilirsen ben ölürüm unutma” diye biten şiiri mi? Hissettin mi o an, Senin için çarpan yüregimi, Takildi mi ara sira gözün saate, “Arardı bu saatte” dedin mi? Gidip gidip geldi mi elin telefona, Sen beni aramak istedin mi? Kolay mı oldu yoksa senin için ayrılık, Harcanmamış mı saydın onca emeği? Düğümlenmedi mi boğazına, Son iki akşamdır iftar yemeği? Yoktu değil mi konuşmaya cesâretin, Onun için yazılı gönderdin bayram mesajını. Bugün yerinde miydi bâri neş’en, Gönül yıkan kumandan edâsıyla, Takmış mıydın başına zafer tâcını? Her neyse, Geçelim istersen bunları, Bugün gelinen bu noktada, Ya sen ne yaptın diyebilir misin? Tahmin edebilir misin neler yaptığımı, Ya da bana sormaya cesaret edebilir misin? Hayır, hayır sorma, Yine eskiden olduğu gibi Her şeyi ben düşüneyim, Sen merakta kalmadan Ben söyleyeyim. Sensiz nasılsam eskiden, Şimdi de öyleyim. Yine de var tabiî bir fark, Bu kez bıyığıma da düştü ak. Aklımdan geçmedi desem yalan olur ama, Ben senin resmini yırtıp atamadım. Seni unutmaktan bahsetme hiç, Ağzından yel alsın derim bu sözü, Kor gibi dursa da yanıyor hâlâ, Yüreğimde yaktığın aşkın közü. Ve duramadım yine, Sensiz yapamadım, Aldım elime kağıt kalem, Bu satırları karaladım. Senin anlayacağın hâlâ, Şiirimde sensin, Gözümde sensin, Gönlümde sensin, Çünkü sen, herşeysin! Kaynak: Dediğin Olsun |
Aramadın, Yazmadın
Unuttun mu beni gülüm, Ne aradın, ne de yazdın. Kalmadı hiç tahammülüm, Ne aradın, ne de yazdın. Esir ettin gözlerinle, Büyüledin sözlerinle, Çöz düğümü, ellerinle, Ne aradın, ne de yazdın. Özlüyorum yana yana, Doymak mümkün değil sana, Meramımı anlasana, Ne aradın, ne de yazdın. Ses versen o da yeterdi, Yazsan acım da biterdi, Gönül başka ne isterdi, Ne aradın, ne de yazdın. Kaynak: Dediğin Olsun |
Az Gelir
N.Yıldırm GENÇOSMANOĞLU’nun aziz hatırasına İlaç ahlâk-töre, hastalık illet, Özünü bulurdu onda bir millet, Çıkar kafanı kumdan, bitsin bu zillet, Bize böyle “kutlu hazan” az gelir. Şuurlu kul olmak en büyük ziynet, Ondan sonrasi da hâlis bir niyet, Yetmiyorsa gücün bâri duâ et, It’e böyle “mezar kazan” az gelir. Okyanuslar ona küçük bir havuz, Bir cuma Alparslan, bir cuma Yavuz, İşte sana rehber, işte kılavuz, Yolu böyle “doğru çizen” az gelir. Denmiş; “Anlayana sivrisinek saz” Sahip çık, oku, öğren, beynine yaz, Ozanlar ne dese, ne söylese az, Türk’e böyle “destan yazan” az gelir. Kaynak: Dediğin Olsun |
Bayram Mesajı
Bir zamanlar şiirle yer beyâninda bulunan zâta Emir bu ; “olan versin” Ver ki, bereketlensin, Olmayan da sevinsin Açsa doysun insanlar, Bayram olsun bayramlar. Sevgi ister küçükler, Saygı bekler büyükler, Son bulmalı küslükler, Mutlu olsun insanlar, Bayram olsun bayramlar. Sözümüz anlaşılır; “Zor birlikte aşilir” Sevince kaynaşilir, Sevgi dolsun insanlar, Bayram olsun bayramlar. Mümtaz, daha ne desin, Analar inlemesin, Her gün şehit gelmesin! Huzur bulsun insanlar, Bayram olsun bayramlar. Kaynak: Dedigin Olsun |
Benim Aşkım
Feryâdımı duymasan da, Yoluma baş koymasan da, Unuttuğumu sansan da, Seni ben hiç, unutamam. Kaçsan da sen köşe bucak, Benim aşkım yaşayacak ! Çağırmasan, gelmesen de, Güldürmesen, gülmesen de, Kıymetimi bilmesen de, Seni ben hiç, unutamam. Kaçsan da sen köşe bucak, Benim aşkım yaşayacak ! Kabul etsen, etmesen de, Kovsan beni git desen de, Gözüm gönlüm yine sende, Seni ben hiç, unutamam. Kaçsan da sen köşe bucak, Benim aşkım yaşayacak ! Hüzne boğsan hep üzsen de, Seviyorum demesen de, Öyle bir kalp var ki bende, Seni ben hiç, unutamam. Kaçsan da sen köşe bucak, Benim aşkım yaşayacak ! Kaynak: Dediğin Olsun |
Bir 14 Şubat Şiiri
Ne yaptım ki sana gözümün feri, Döktürdün Şubatta bana bu teri, Yanlış söz dedim de sözümü geri Almam mı gerekir, niyetin bu mu?.. Diyorlar ki bana bir hiç yerine, Hayır demez hatun kişi erine!.. Sırrı çözmek için daha derine Dalmam mı gerekir, niyetin bu mu?... Sabrımı sınadın, denedin lafta, Yıl on iki aydır, ay da dört hafta, Gönlünde yerim yok, sürekli rafta Kalmam mı gerekir, niyetin bu mu?... Yeminime güven sözüme inan, Yalnız sensin benim derdime derman, İkna olman için aleme ferman Salmam mı gerekir, niyetin bu mu?.. Haydi göster artık elden farkını, Meramın yormak mı adı saklını, Gayret edip bir kez daha aklını Çelmem mi gerekir, niyetin bu mu?.. Bilirsin yorulmam hatta acıkmam, Yanlış ise yola en başta çıkmam!.. Doğrusunu söyle, usanıp, bıkmam Yılmam mı gerekir, niyetin bu mu?.. Susuyorsun hâlâ nedir nedeni, Yeni mi tanıdın sanki sen beni, Vurduğun yer olan kalbimden seni Silmem mi gerekir, niyetin bu mu?.. Gösterdi mi takvim on dört Şubatı, Asıyorsun birden gülen suratı, İllâki her sefer geçip sıratı Gelmem mi gerekir, niyetin bu mu?.. Anla beni lütfen ey gözü karam, Hem sırası değil, hem de yok param, Düşüp ardın sıra seni aramam Bulmam mı gerekir, niyetin bu mu?.. Tamam, ruhum kölen, emrinde tenim, Farzet ki sen bensin, ya da ben senim, Her seferinde yine kapıyı benim Çalmam mı gerekir, niyetin bu mu?.. İşin yoktu güya kinle nefretle, Ezim ezim ezdin türlü külfetle, Üç günlük dünyada her gün hasretle Dolmam mı gerekir, niyetin bu mu? Gül gibi gönlümü daldan koparıp, Saklarsın sanmıştım özenle sarıp, Her geçen gün biraz daha sararıp Solmam mı gerekir, niyetin bu mu?.. Bu ayrılığa ben olsam da sebep, Bu mudur büyüklük, bu mudur edep, Saçımı başımı tutam edip hep Yolmam mı gerekir, niyetin bu mu?.. Kalmadı vallahi ağzımda tat, Ne keyfim var şimdi ne gönlüm rahat, Zaten Mecnunundum, şimdi de Ferhat Olmam mı gerekir, niyetin bu mu?.. Sordum ululara, nice âlime, Rastlanmamış senin gibi zâlime, Yoksa ağlanacak garip halime Gülmem mi gerekir, niyetin bu mu?.. "Teşekkür" diyorsun bir de giderken, Demek ki aslında bu vedâ erken!.. Uzun yıllar mutlu yaşamak varken Ölmem mi gerekir, niyetin bu mu?.. |
Cevap Verin
Terör hâmîlerine Utanma, sıkılma söyle, Doğru söze çatan mı var? Olmaz ki, olmaz ki böyle, Bize başka vatan mı var? Siz yiyorsunuz, halk darda, Aklınız diskoda barda, Zerrecik hakkınız var da, Hakkınızı yutan mı var? Yavuz Han sevmezmiş yaşı, Uçururmuş böyle başı, Gülle gibi koca taşı, Başınıza atan mı var? Bilmezsin ya utanmayı, Çevir kendine aynayı, Konuşsana be Bosna’yı, Ağzınızı tutan mı var? Düşün ölen bebeleri, Afla yıkanır mı kiri? Kan mı bozuk, zehiri Aşınıza katan mı var? Teröriste gül atılmaz, Atılır(!)... Önü alınmaz, Böyle yalana kanılmaz, Doğrunuzu satan mı var? Şükür lâzım karnın toksa, Öper miydin yılan soksa, Saf mısın, hâin mi, yoksa? Kıçınıza batan mı var? 1995 Kaynak: Dediğin Olsun |
Dahası Var Mı?
Yarabbim ne mutlu bize, Türk’üz Müslüman’ız hey hey ! Yarınlar çok kutlu bize, Türk’üz Müslüman’ız hey hey ! Ta, ezelden günümüze, Getirmişiz bütün dize, "Ölmez Türk" der dünya bize, Türk’üz Müslüman’ız hey hey ! Rüzgârız biz, kasırgayız, Yorulmayız ve yılmayız, Hiçbir şeyden de korkmayız, Türk’üz Müslüman’ız hey hey ! Obamızla, töremizle, Osman-Orhan gâzîmizle, Övünürüz mâzimizle, Türk’üz Müslüman’ız hey hey ! Zâlime zulmü sormuşuz, Târihe mührü vurmuşuz, Yüzlerce “Devlet” kurmuşuz, Türk’üz Müslüman’ız hey hey ! Şehit olmuş, öldürmüşüz, Üç kıt’ada at sürmüşüz, Gün gelmiş “Çağı” dürmüşüz, Türk’üz Müslüman’ız hey hey ! Söner mi hiç tüten ocak ? Türklük vardı, hep olacak, Varsa çıksın durduracak, Türk’üz Müslüman’ız hey hey ! Geç anlasa da büyükler, Yetiştiler hep küçükler, Dayanmaz bu sele bendler, Türk’üz Müslüman’ız hey hey ! Biter etekteki taşlar, Seçilirler çiğ ve yaşlar, "Kudretimiz orda başlar" Türk’üz Müslüman’ız hey hey ! Kaynak: Dediğin Olsun |
Dâvâmız
"Oku" demiş Yaradan, Yorulmadan yılmadan, Başlayalım sıradan, Dâvâmız yüceleşmek, Yakışmaz cüceleşmek. İlme değer verelim, Dikensiz gül derelim, Mutluluğa erelim, Dâvâmız yüceleşmek, Yakışmaz cüceleşmek. Sevgiyle harç karalım, Nefreti bırakalım, Yaraları saralım, Dâvâmız yüceleşmek, Yakışmaz cüceleşmek. Özenmeden beyliğe, Düşmeden ikiliğe, Koşalım hep birliğe, Dâvâmız yüceleşmek, Yakışmaz cüceleşmek. İnatları bulalım, Görüşleri alalım, Art niyetse boğalım, Dâvâmız yüceleşmek, Yakışmaz cüceleşmek. Bakmadan hiç yaşına, Fatih Han gardaşına, Kıyar mıydı boşuna ? Dâvâmız yüceleşmek, Yakışmaz cüceleşmek. Şehidimiz,gâzîmiz, Unutulmaz mâzîmiz, "Ülkü" alın yazımız, Dâvâmız yüceleşmek, Yakışmaz cüceleşmek. Yüreğimiz coşmalı, Avazımız taşmalı, "Turan" a ulaşmalı, Dâvâmız yüceleşmek, Yakışmaz cüceleşmek. Düşünce yüce ise, Yakışır mı desîse? Yaşayalım ne ise, Dâvâmız yüceleşmek, Yakışmaz cüceleşmek. İstemek kolay bir şey, Vermekte gizli her şey, Ne verdik, ne verdik hey? Dâvâmız yüceleşmek, Yakışmaz cüceleşmek. Kaynak: Dediğin Olsun |
Dedemden Gelen Mektup
Bir senedir beklerim, Olanları yaz hele. Habersiz ne ederim, Olanları yaz hele. Ekmeden biçenleri, Kendinden geçenleri, Bilirim göçenleri, Kalanları yaz hele. Çok götürmez sululuk, Yaşatan umutluluk, Hayatta bir mutluluk, Bulanları yaz hele. Duruşu öyle müşfik, Sanki de Topal Tevfik, Kimler götürür teşvik, Alanları yaz hele. Safsınız sizler de saf, Bitmez bunlardaki laf, Yapıyor mu Tansu gaf, Yalanları yaz hele. Büyük milletmişiz ya... Eller aya, biz yaya, Börek gibi yağmaya, Dalanları yaz hele. Bakıp seyrediyor mu? Olanı seziyor mu ? Vatandaş biliyor mu ? Yılanları yaz hele. Neler gördük biz neler, Millet daha ne bekler, Kim şimdiki sülükler ? Çalanları yaz hele. Kaynak: Dediğin Olsun |
Dedeme Mektup
Biliyorum biliyorum, Tam yedi yıl oldu dede. İstedim hep istiyorum, Kısmet bu yıl oldu dede. Neden? Niçin? Sakın sorma, O dünyadan kafa yorma, Yazmak çok zor değil amma, Yazılan yel oldu dede. Faziletmiş, karaktermiş, Bunlar hepsi eskidenmiş, "Fodul" denmiş güzel denmiş, Görünen kel oldu dede. O günlerden bu günlere, Gülünç olduk hep ellere, Sırtlarımız yükseklere, Çıkılan yol oldu dede. Kaynak: Dediğin Olsun |
Dediğin Olsun
Ey sevdiğim güzel, benle dalaşa Girme mi diyorsun ? Dediğin olsun... Öfke oklarını yay gibi kaşa Germe mi diyorsun ? Dediğin olsun... Ne demiştin bana sen geçen salı, Kesiyorsun şimdi bindiğin dalı, Sakın ha bir daha, yoluma halı Serme mi diyorsun ? Dediğin olsun... Sanma ki arzumdu düşmen bu hale, Ne yapayım sen de kaldı ihâle, Bundan sonra bana ne gül ne lâle Derme mi diyorsun ? Dediğin olsun... Yarın da var amma, unutma dünü, Yok yere harcama şu genç ömrünü, Değmem ben, kaptırma bana gönlünü Verme mi diyorsun ? Dediğin olsun... Dayanırsın elbet kışa soğuğa, Fakat sığmaz bu yük iki koltuğa, Sen kim, mesut olmak kim, mutluluğa Erme mi diyorsun ? Dediğin olsun... Akıntıya karşı çekilmez kürek, Kolay değil ki bu, güç kuvvet gerek, Aşk çile demekmiş, yok bende yürek Sevme mi diyorsun ? Dediğin olsun... Kaynak: Dediğin Olsun |
Dil, Dilberden Güzeldir
"Bu şiir, Türkçenin resmî dil olarak kabulünün 718.yıldönümü münasebetiyle büyük devlet adamı Karamanoğlu Mehmet Bey’e ithaf edilmiştir" Sevdirelim, sevelim, Dil, dilberden güzeldir. Kiymetini bilelim, Dil, dilberden güzeldir. Aşk, bir bakişla başlar, Görünense de kaşlar, Şiirle erir taşlar, Dil, dilberden güzeldir. Gider bugün hoşuna, Ya, gelince yaşina, Denmemiş bu boşuna, Dil, dilberden güzeldir. Tesbitimdir bu derim, Sirrina erin derim, Hele, düşünün derim, Dil, dilberden güzeldir. Bilirsiniz olani, Söylemeden yalani, Çikarir o yilani, Dil, dilberden güzeldir. He deyince olamaz, Kaybedince bulunmaz, Sahip olan aramaz, Dil, dilberden güzeldir. Gören düşman apişir, Türkler mertçe bakişir, Türk’e Türkçe yakışır, Dil, dilberden güzeldir. Edebiyat sanattır, Dile kol ve kanattır, Dil ise saltanattır, Dil, dilberden güzeldir. Destan söyler bâzımız, Türkü çalar sazımız, Âriflere sözümüz ! Dil, dilberden güzeldir. Ne diyeyim, daha ney, Sağolasın Mehmed Bey! Büyük insanmışsın be hey! Dil, dilberden güzeldir. 1995 Kaynak: Dediğin Olsun |
Erciyes
Sana geleceğim yine, açmışsın bana bağrını, İçimde bir ukdeydi, endâmın, boyun Erciyes ! Görürsem bir gam yemem, taşını toprağını, Sinan’dan bilirim, asildir soyun Erciyes ! Bu beşincisi, sen çagirirsan biz geliriz, Hem de onbinleri, yüz-ikiyüzbin ederiz, Canimiz sagoldukça misafirlerdeniz, Mest ediyor bizi, rüzgârin, suyun Erciyes ! Anlatalim, bilmeyenler ögrensin nedir bu ? Haktir, hem törede, hem de Islâm’da vardır bu, Turan için bir mânâ, gönüllere bağdır bu, Bozulmasın töremiz, sen de övün Erciyes ! Dört yıl kucakladın bizleri, bağrına bastın, Bazı yıl güneşle yaktın, yağmurla ıslattın, Türk’e sen her zaman zirve, her zaman vuslattın, Başka istemem, değişmesin huyun Erciyes ! Durmasın,vurulsun davullar, dövülsün kösler, Ayrılık yakışmaz bizlere, barışsın küsler, Denmiş ; “Mü’min imanını ibadetle süsler” Şâhidimiz sensin, yüksektir boyun Erciyes ! Görününce uzaktan haşmetlice Başbugum, Ve kükreyince Bozkurtlar, yürüyünce tugum, Zafer ! Zafer ! Zaferdir tek konuştugum, Ibadettir yigide açmak koyun Erciyes ! Böyle şölenler, tarih ve gelecek demektir, Diz vurmak ve el öpmek, bir güzel gelenektir, Başbugumu agirlamak en büyük şereftir, Niyâzim...Bitmesin kurultay toyun Erciyes ! 1994 Kaynak: Dedigin Olsun |
Hak Etmedik Mi?
Bırak artık nazı, döndüm şaşkına, Biz bu mutluluğu hak etmedik mi ? Sen de bir şey söyle Allah aşkına, Biz bu mutluluğu hak etmedik mi ? Kavuşalım artık, bitsin bilmece, Gönlümüz bir bayram etsin bu gece ! Açmadım ömrümde kimseye avuç, Sana tutulduğum, sevdiğim mi suç, Üç ayları buldu tuttuğum oruç, Biz bu mutluluğu hak etmedik mi ? Kavuşalım artık, bitsin bilmece, Gönlümüz bir bayram etsin bu gece ! Bir hatırlasana; önce ne derdik, Saadet sırrına, sevince erdik, Bu aşkın uğruna az şey mi verdik, Biz bu mutluluğu hak etmedik mi ? Kavuşalım artık, bitsin bilmece, Gönlümüz bir bayram etsin bu gece ! Hasret ise hasret, çileyse çile, Arzular geliyor bak artık dile, Ruhum da emrinde bedenim ile, Biz bu mutluluğu hak etmedik mi ? Kavuşalım artık, bitsin bilmece, Gönlümüz bir bayram etsin bu gece ! Kaynak: Dediğin Olsun |
Hani?
Damarda dolaşan kanindim hani, Mutluluk kaynagin canindim hani, Hani senin yari yanindim hani, Aylardir kapimi vurdugun mu var? Gönül bahçemden gül dermiştin hani, Saadete benle ermiştin hani, Hani bana bir söz vermiştin hani, Ettigin yeminde durdugun mu var? Simsiki kucaklar sarardin hani, Okşayip saçimi tarardin hani, Hani bekletmezdin arardin hani, Halimi hatrimi sordugun mu var? Ben nota isem sen sözlerdin hani, Bir gün görmez isen özlerdin hani, Hani yollarimi gözlerdin hani, Düşürüp yollara yordugun mu var? Kaynak: Dediğin Olsun |
Hazan Mevsiminde
Bir şeyler kopar içimden, Her yil hazan mevsiminde. Bir âh çekerim derinden, Her yil hazan mevsiminde. Tüylerim bir bir ürperir, Içimdeki volkan erir, Göz yaşlarim olur nehir, Her yil hazan mevsiminde. Düştügüm bir derin kuyu, Anlatmak zor bu duyguyu, Kovarim gece uykuyu, Her yil hazan mevsiminde. Hayalimde ve düşümde, Gülmedim fani ömrümde, Canlanir mazi gözümde, Her yil hazan mevsiminde. Güzeliyle, çirkiniyle, Sevgisiyle, nefretiyle, Şiir oluverir böyle, Her yil hazan mevsiminde. Kaynak: Dedigin Olsun |
Hep Sen Varsın
Bakışınla, gülüşünle, Hayalimde, düşümdesin. Endâmın süzülüşünle, Hayalimde, düşümdesin. Zarafet incelik sende, Güzellik sende ki tende, Akıl mı koydun ki bende? Hayalimde, düşümdesin. Ateşin sardı saralı, Yanan yüreğim yaralı, Sen yanımdan ayrılalı, Hayalimde, düşümdesin. Aramıyor, sormuyorsun, Gözlerimde tütüyorsun, Hiç aklımdan çıkmıyorsun, Hayalimde, düşümdesin. Ceylan gibi gözlerinle, Sımsıcacık ellerinle, Cilven, nazın ve işvenle, Hayalimde, düşümdesin. Nağmelerin kulağımda, Şarkı oldun dudağımda, *******i yatağımda, Hayalimde, düşümdesin. Aşk, bu değil mi neyleyim? Ne diyeyim, ben böyleyim, Koş gel bana serinleyim, Hayalimde, düşümdesin. Kaynak: Dediğin Olsun |
Hocam
Adnan BÜYÜKBAŞ’a Saygılıyım şahsınıza, Sığınarak affınıza, Sözüm var sanatınıza, Müsadeniz var mı hocam ? İlmek ilmek hep dokudun, Yazdın çizdin ve okudun, Bize niye dokundurdun? Yerin sana dar mı hocam ? Bir delinin saçmasıymış, Duygunun patlamasıymış, Şu hayaller olmasaymış, Ne yazardın, var mı hocam ? Aramızda yok ya kadı, Tartışılır bunun tadı, Bilelim, oyunun adı, Fidayda mı, bar mı hocam ? Makyaj yapıyorsun söze, Öze inmelisin öze, Yemem ! Bak bendeki göze, Gördüğün şey har mı hocam ? Birini düşündürdün, Bir kaçını güldürdün, Kıymetli zaman öldürdün, Yaptığın bir kâr mı hocam ? Çölde vapurda, saldasın, Maşallah her bir daldasın, Bunu da herkes anlasın, Sal, çölde batar mı hocam ? Ciğer sorulmaz kediye, Delilik kimden hediye ? Sevenler yanarmış, niye ? Aşk ateş mi, nar mı hocam ? Basma gaza sona kadar, Yakalar seni bir radar, Allah aşkına bu kadar, Avcılar atar mı hocam ? Kaynak: Dediğin Olsun |
Hocam'a (II)
Adnan BÜYÜKBAŞ’a Tehdit edip girdin söze, Ve getirdin beni dize, Güldürdün herkesi bize, Gördün mü bak, na’ptın hocam ! Büyüksün inkâr edemem, Dövsen bile neden demem, Amma izinden gidemem, Yanlış yola saptın hocam ! Züleyha’dan anlatsaydın, Bulutlarda dolaşsaydın, Yıldızları yandırsaydın, Niye bana çattın hocam ? Kabul ederim öndesin, Gönülde, gönüllerdesin, Doğru söze kim ne desin, Çok da kitap sattın hocam ! Bilmiyordum kovan mıydın ? Bu kadar da yavan mıydın ? Düşmanım mı, ustam mıydın ? Söze hîle kattın hocam ! Hiç ama hiç ıkınmadım, Bu cevaba zorlanmadım, Bitirmeden uyumadım, Sen, rahat mı yattın hocam ? Ayak versinler diyelim, İstersen kısbet giyelim, Neciysen onu bilelim, Her sanatı kaptın hocam ! Söylediklerim azımdı, Yediğimize hazımdı, Sevinmen bile lazımdı, Öğüdü sen yaptın hocam ! Üzülmedim geçirdim iç, Ustaya küsülür mü hiç? Neyi ektiysen onu biç, Çırağına çarptın hocam ! Mümtaz’ı görgüsüz sanma, Bu kez de yanlış anlama, Kızdın biliyorum amma, İşkembeden attın hocam ! Kaynak: Dediğin Olsun |
Hocam'a (III)
Adnan BÜYÜKBAŞ’a Şu dilde kemiksiz etten, Lakin, nasipli edepten, Başlatma beni "küçük"ten, Tozutacak ne var hocam ! "Diş" degildi, o bir hüner, "Kestire başi" söz göster, Gönüller yârenlik ister, Kizilacak ne var hocam ! Dostlarin arasindayiz, Yaşimizin farkindayiz, Türk-Islâm sevdaâsindayiz, Sakinacak ne var hocam ! Kabulümüz, acemiyiz, Daha hâlâ ögrenciyiz, Ama çok da samimiyiz, Bozulacak ne var hocam ! Yok ! Var mi burda menfaat ? Benimki görüş, kanaat, Seni de bilir cemaat, Alinacak ne var hocam ! Affetmem koyarim taşi, Elin varsa başin kaşi, Araz gibi şaşi şaşi, Bakinacak ne var hocam ! Söylerim ya gördügümü, Duydun mu hiç sövdügümü ? Yermem ki ben övdügümü, Yakinacak ne var hocam ! Yazarsin ve de çizersin, Dogru,mani de dizersin, Beni "Hiç" sayip üzersin, Kiskanacak ne var hocam ! Kovularak taşinmadim, Ömrümde hiç kaşinmadim, Hayatimdan usanmadim, Bikilacak ne var hocam ! Dokunduysam ki dişine, Gelmeliydi bu işine, Pay çikar ögretişine, Gocunacak ne var hocam ! Sen de yaz, Mümtaz da yazar, Hakliysa, haksiza kizar, Gün gelir, mezar da kazar, Şaşilacak ne var hocam ! Kaynak: Dedigin Olsun |
İlham Perim
Büyüledin gözün gamzen beninle, Kul ettin kendine tatlı dilinle Neyim misin benim? Kulak ver dinle, Sen rüyam, hayalim, sen özlemimsin, Sen benim her şeyim, ilham perimsin ! Benim için ha sen, ha sofra da aş, Koymuşum bir kez bu aşk yoluna baş, İster dost bil beni ister arkadaş, Sen kısmetim, yârim, sen sevgilimsin, Sen benim her şeyim, ilham perimsin ! Seninle dopdolu yarınım dünüm, Duymasam sesini geçmiyor günüm, Varsa sen de hüzün, ben de üzgünüm, Sen sevincim, neş’em, sen kederimsin, Sen benim her şeyim, ilham perimsin ! Degişmese fikrin kalsa da sabit, Veyahut desen ki ; “Bitti bu iş, git” Nafiledir, bitmez bendeki ümit, Sen arzum, isteğim, sen dileğimsin, Sen benim her şeyim, ilham perimsin ! Kaynak: Dediğin Olsun |
Kartpostal
Bilmeliydin bir şeyi, Sendin tutunduğum dal. Yıktı bütün her şeyi, Gönderdiğin kartpostal. Titremişti ellerim, Heyecanla açmıştım. Ya “Canım” ya “Sevgilim” Yazdığını sanmıştım. Satır satır taradım, Saygı ve dilek çoktu. Yazık ki bulamadım, Seven bir yürek yoktu. “Arkadaşim” diyerek, Mesâfeyi koymuşsun. Aşk senin nene gerek, Sen sevgiye doymuşsun. Kaynak: Dedigin Olsun |
Kısmet
Gönül; bir ırmak, bir göldür, Durulur, çağlar mı? Kısmet... Sevgi; bir çiçek, bir güldür, Solar mı, açar mı? Kısmet... Duygu; bağlanış, râm oluş, Bağlanana düzdür yokuş, Uzak değil Konya,Van, Muş, Durur mu, varır mı? Kısmet... Hasret; istemek, özlemek, Ayrılığa bir kin demek, Cânan içindir tüm emek, Kaçar mı, kalır mı? Kısmet... Sevda; nar, sevda ateşmiş, Düşenlerce öyle denmiş, Seven, böyle kabullenmiş, Yakar mı, yanar mı? Kısmet... Aşk; çetin bir iş, aşk kutlu, İstenirse olunur mutlu, Bilinsin; Mümtaz umutlu, Arar mı, bulur mu? Kısmet... Kaynak: Dediğin Olsun |
Mehmet'e Mektup
Düşün şöyle Mehmet, bir nesli düşün, Ayni mi, ayri mi benden görüşün, Gidişinden farkli olmaz dönüşün, Gurbetten yâr olmaz geleceksiniz, Şehit de olsaniz döneceksiniz. Peygamber ocagi kimse seçilmez, Yârdan da geçilir, ordan geçilmez, Ondan denmiş; “Türk’e kefen biçilmez” Şimdi sira sizde, bileceksiniz, Şehit de olsaniz döneceksiniz. Anana-babana çeksen de hasret, Azalmasin artsin sendeki hiddet, Sözümün özü bu, düşmani mahvet, Zorluk da zahmet de çekeceksiniz, Şehit de olsaniz döneceksiniz. Eger ki çatmişsa Devlet’e kaşi, Koparacaksiniz kefere başi, Ve...Koyacaksiniz tekere taşi, Öldürecek ya da öleceksiniz, Şehit de olsaniz döneceksiniz. Sizsiniz şu anda tarih yazacak, Sizsiniz düşmana mezar kazacak, Sizsiniz ölünce de yaşayacak, Ölüm güzel şeymiş, ereceksiniz, Şehit de olsaniz döneceksiniz. Ne söylesin ozan, ne desin size, Siz vatana kurban, bizler de size, Güç versin Yarabbim, güç versin size, Sizinleyiz bunu, bileceksiniz, Şehit de olsaniz döneceksiniz. 1995 Kaynak: Dedigin Olsun |
Mehmet'ten Gelen Mektup
Türk oglu Türk’üm ben, asildir kanım, Vatana, dînime fedâdır canım, Lakin unutulmasın ben de insanım, “Bakan”ın bir lafı yaralar beni. Bahçesi olur mu yeşil yolanın, Çıkmaz mı gerçeği yalan dolanın, Atatürkçü hem de solcu olanın, “Devrimci” tarafı yaralar beni. Köseleyi yemiş, dizini dövmüş, “Benim köylüm” denmiş, diyeni övmüş, Karneli ekmegin zorunu görmüş, “Memleketin” safı yaralar beni. Açmamış Atalar boşa ağızı, Yiğit eri taşır atın yağızı, Kim çıkardı başa bu kızcağızı? “Başbakan”ın gafı yaralar beni. Doğrudur sözlerim dediğim has, Onbir yıldır aynı hamam aynı tas, Böyle durmaz bu kan, kısasa kısas! “Ankara”nın affı yaralar beni. Güneydoğu değil, terör sorunu, Kim besledi böyle, büyüttü bunu? Ölürüm ya, bilsin milletim şunu, “İdare”nin za’fı yaralar beni. 1995 Kaynak: Dediğin Olsun |
Memleketin Hâli
Batı kambur gibi binmiş sırtına, Memleketin hâli iyi gitmiyor. Senelerce evvel kopmuş fırtına, Memleketin hâli iyi gitmiyor. Terör bu, vahşet bu, bebek ölüyor, Binlerce mâsum da şehit oluyor, Avrupalı cânî, buna gülüyor, Memleketin hâli iyi gitmiyor. Temel atılıyor orda kalıyor, İşçi, memur, esnaf avuç yalıyor, Baştakiler ayrı telden çalıyor, Memleketin hâli iyi gitmiyor. Konuşan yetkili serti bilmiyor, Kantar hassas, tartan, tartı bilmiyor, Başbakan, kırmızı kartı bilmiyor, Memleketin hâli iyi gitmiyor. Mehmetçik koruyor, düşmedi sancak, Yurdumu düşmanım bölemez, ancak, İnsanımı bölmüş, ayırmış alçak, Memleketin hâli iyi gitmiyor. 1995 Kaynak: Dediğin Olsun |
Mutluluk Yolu
Dinlerseniz sözümü, Mutluluk sizin olur. Ben söylerim çözümü, Mutluluk sizin olur. Bir olursa sözünüz, Haram görmez gözünüz, Bayramdır her gününüz, Mutluluk sizin olur. Yuvadır başın tâcı, Sadâkatsa ilacı, Göstermez Mevlâ acı, Mutluluk sizin olur. Saygı güven olursa, Sevgi gönle dolarsa, Her şey paylaşılırsa, Mutluluk sizin olur. Çocuk güldür, çiçektir, Büyüten görecektir, Cennete girecektir, Mutluluk sizin olur. Olmaz kimselere yük, Yapmazsanız kötülük, İşte budur büyüklük, Mutluluk sizin olur. Kaynak: Dediğin Olsun |
Neden
Seni üzen acı veren sözlerim, Sanma ki bir nefret ya da kindendir. Benim sana olan bunca sitemim, Yalnızca seni çok sevdiğimdendir. Kaynak: Dediğin Olsun |
Nerden Bilsin
Gonca gülü dermemiş, Gözü güzel görmemiş, Görmüş sırra ermemiş, Sevdâyı nerden bilsin ! Varını sunamayan, Ayazda yunamayan, Mecnunu oynamayan, Leylayı nerden bilsin ! Başın alıp gitmemiş, Halsiz kalıp bitmemiş, Bir gün dalıp yitmemiş, Hülyayı nerden bilsin ! Eder gerçeği talan, Sonra der düş de yalan, Niyetsiz yatıp dalan, Rüyayı nerden bilsin ! Tesbih bozmuş dizmemiş, Köyden öte gezmemiş, Gölde bile yüzmemiş, Deryayı nerden bilsin ! Ateşlerde yanmamış, Zorlukla sınanmamış, Cennete inanmamış, Dünyayı nerden bilsin ! Tek varlığı para pul, Ara ki insanlık bul, Kulun kulu olan kul, Mevlâyı nerden bilsin ! Kaynak: Dediğin Olsun |
Nerdesin?
Senden haber gelmez oldu, Nerelerde, ne hâldesin ? Soldu yüzüm gülmez oldu, Nerelerde, ne hâldesin ? Yüregimi açiyorsun, Sevgi ekip saçiyorsun, Birdenbire kaçiyorsun, Nerelerde, ne hâldesin ? Her an seni aniyorum, Herkesi sen saniyorum, Senin için yaniyorum, Nerelerde, ne hâldesin ? Mektubunu okuyorum, Hasretini dokuyorum, Inan ki sen kokuyorum, Nerelerde, ne hâldesin ? Senle mutlu, senle varim, Sen olmadan ne yaparim, Kişa döndü ilkbaharim, Nerelerde, ne hâldesin ? Gönül işte durulmuyor, Usanmiyor, yorulmuyor, Sensiz mutlu olunmuyor, Nerelerde, ne hâldesin ? Kaynak: Dedigin Olsun |
Netice
Ne sen gülebildin ne de güldürdün, Kurtuluştu ölüm ne de öldürdün, Önce ümit verdin taktın peşine, Sonra sürüm sürüm hep süründürdün. Kaynak: Dediğin Olsun |
Öyle Olsun...
Çocuk değiliz biz gemi azıya, Alamayız demek ha...Öyle olsun ! Aşar boyumuzu rast gele suya, Dalamayız demek ha...Öyle olsun ! Vermemiş devâsız derdi Yaradan, Mecnun’un derdine Leyla’sı derman, Seviyoruz diye âleme ferman, Salamayız demek ha...Öyle olsun ! Attın gittin beni bir kor ataşa, Vur sen de başını vur taştan taşa, Yılda bir gün, bir kez senle başbaşa, Kalamayız demek ha...Öyle olsun ! Öyle bir korktun ki düşmekten dile, Aylarca çektirdin bin türlü çile, Ne bugün, ne yarın mutluluk ile, Dolamayız demek ha...Öyle olsun ! Hasta mı vefâ, öldü mü sadâkat, Kalmadı mı yüreğinde hiç tâkat, Senin de tek arzun saadet, fakat, Bulamayız demek ha...Öyle olsun ! Kaynak: Dediğin Olsun |
Sabret
Birak haydi aglamayi, Biraz sabret, sabret gülüm. Geldi işte bahar ayi, Biraz sabret, sabret gülüm. Çökünce üstüne hüzün, Geceye döner gündüzün, Güler elbet bir gün yüzün, Biraz sabret, sabret gülüm. Şudur ki, sözün kisasi, Her şeyin var bir sirasi, Bulunur derdin devâsi, Biraz sabret, sabret gülüm. Yagmur yagar, dolu yagar, Mutsuzlugu umut bogar, Gün dogmadan neler dogar, Biraz sabret, sabret gülüm. Kaynak: Dedigin Olsun |
Sen İste
Susma konuş dilinden Çıksın artık bir çift söz. Bekliyor bunu senden, Bak burada iki göz. Tek isteğim mutluluk, Umrumda mı el âlem. Çıktığım bu yolculuk, Yüreğine bir tanem. Unutmadınsa eğer, Aç kapını gireyim. İnan dünyaya değer, Varsa kalbinde yerim. Sabretmemi istersen, Günü güne eklerim. Beklememi dilersen, Ömür boyu beklerim. Kaynak: Dediğin Olsun |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:02 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.