www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Said Toprak (https://www.cakal.net/showthread.php?t=142792)

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:32 PM

Said Toprak
 
33 Söz
SÖZLER

Her asrın elinden tutan zamanın sahibi var
Minarenin tepesinde davam diyen o zat var
Dünyanın tüm kirli işlerinden istiğna eden
Manevi hastalıkları o reçeteyle tedavi eden

Kıymetini bilen değişmez onları dünyaya
İca’z-ı Kur’an için Kur’an ve Sünnet yolu
Otuz üç kere Elhamdülillah Sözler’i bulana
Kalbine karşılıksız Allah sevgisini koyana


SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:33 PM

Abdest Al Rızka Dal
TEVEKKÜL

Teslim ettiysen tüm dileklerini Allah’a
Biraz mühlet veriyor Hak hatalı kullara
Hayat sahnesi büyük bir yarış anlayana
Akıllı kimse; asi olunur mu hiç yaratana

Kâinatta takvanın içinde o Furkan saklı
Hayatı boyunca arayanın bulması hakkı
Aczini ve fakrını anla bu duanın ilk şartı
Muhsinlerin düşmana karşı budur silahı

Davud(a.s) ’a lütfedilen şu gayb-i sırlarla
Musa(as) ümmet olsam der Habibullah’a
Ötelerden bir fısıltı var sadık rüyalarında
Aşk-ı âşık ne bilsin arar durur hülyalarda

Denizdeki köpük misali yüzen hazlarında
Köpüktür o dalamaz hiç Rabbani nazlara
Gafil yaşanabilir mi İlahi sırlar gizli diyen
Başbuğluk sevdasına düşme kendini bilen

Tövbe ile yıkanırsan arınırsın güzelce de
Yolcu azık hazır mı Azrail haydi deyince
Sevdir hep sevdiklerini bugün de öylece
Kavuşmak isteriz bizden önce göçenlere

Ey Muhammet ümmeti bu uykudan uyan
İbret almaz mısın Beni İsrail kıssalarından
Onca Nebi’yi katlettiler kıskançlıklarından
İlahi azaba dûçar oldular azgınlıklarından

SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:33 PM

Adalet ve Şecaat
HZ.ÖMER(R.A)

Hz.Ömer’in adaleti ne büyük bir tutkal
Kendi özüne dön aslında bu senin tut al

Uzaklaştıkça biz bizden tanıyamaz oldu
Dede torununu size kaldı artık yorumu

Topraktan yaratılmıştı Adem’de aslında
İçinde ruhu göremeyen kapıldı hırslara

Kıyas eden ilk mel’un Onu kıskandı da
Huzuru İlahi’den kovuldu ya yaka paça

Neden bölündük böyle parça parçalara
Kula kul olarak gidilmez ki sırçalara da

Akıl ve şehvet besbelli ezeli iki düşman
Sen hangi taraftasın biliyorsan a tamam

Işıksız kalarak yolunu kaybeden o aşık
Söylesen rüyaların neden karma karışık

Haykırıyor İlahi ferman iyilikte yarışın
Yardım etmek için aralara girip karışın

İşlerinizi doğru yapmak için hep danışın
Allah’a, ahiret gününe imanla dolup taşın

İman ve takva ile yaşadılar O aydınlıkla
Kutup Yıldızı’na kardeş oldular anında

İyilik ve kötülük akıyor o yollu yolunda
Gizlediğin şeyler yoksa sevin koynunda

Bak ömrün geçiyor yaşamak için nasılsa
Kazandıklarını harcasana en doğru yolda

Yeyip üremek için mi geldin ki dünyaya
Hayvanlarda böyle yapıyor oldu mu ya

Ahir zamanda çok fitne fücur var bil ama
O sırtındaki hırkayı çıkarıp tövbe ile yıka

Yeryüzü halifesi ne için yürümeli dersen
Nefis ve Şeytanı da Bismillah ile kessen

O saklı iki defineyi Ahmet keşfetti aslında
Kur’an ve Ehli Beyt’le otağına yaslansana

SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:34 PM

Ahde Vefa
EMANET

Zorluklar yıldıramaz muvahhitleri
Suyu taştan çıkarır sıksa a yiğit eri
Sırat’ıl Müstakim’i bulan gönül eri
Düz bakarsan şaşı görmezsin demi

Hele üstündeki şu nimetleri hatırla
Üstün değil misin peki iki cihanda
Daha ne istiyorsun düşün bir daha
Yeryüzü denense dağdağalı fırtına

Emaneten aldığımız o beden var ya
Şahitlik yapar istemesek de insana
Sahibine ver de kurtulsun can evin
Kim mekan istemez yeri pek serin

Kendini nefy etmekse zor ama ara
Dışına değil içine baksan kapkara
Sus yaralarıma sen bari tuz basma
Tövbe etmeyerek asla affını umma

Şeytan kandırmak isterdi Hacer’i
Kurbandı Ona İsmail’i ve kendisi
Çok çetin bir imtihandı yaşanılan
Al-i İbrahim’dir Allah(cc) ’a dayanan

İkramı İlahi’den zemzem güzel su
Kim çıkarabilir işte çok derin kuyu
İman,haya,güzel ahlak,takva,ve’ra
İlim ve hikmeti yanında iste ne ala

Mevla’sını arayanda bulur herhalde
Her türlü derdine O derman bildinse
Sen yolcusun nereye gidersin böyle
Huzurluysan ne olur bana da söyle

Mutmain olan kalpler doyar zikirle
Peki akıllıysan unuttuğun ölüm ne
Nefes alıp veriyorsak borcumuz ne
Hayy’ı anmak her dile borç o halde

SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:34 PM

Ademoğlu
İNSAN

Şeytan yedirmişti o yasak elmayı
Uyanınca gördün imtihan meydanı
Örümcek ağından yapılmıştı hasılı
Hangi kul kalabildi peki ona asılı

İnsana has bu ilk yakılan türkü
Sevgi var ya onun özünde çünkü
Sahipsen tövbe gibi eşsiz bir silgi
Üstünde kalmaz günah ve dengi

Hayatın parlayan en güzel rengi
Sevgiden başka ne olabilir sanki
Rahmanın sığdığı yerdir onun evi
Hakkımızda bulan odur mihengi

Ruhuna kulak ver göklere kanatlan
Yerde kaldı hep mazaretlere takılan
İnayetinle hikmet ilmine vakıf olan
Nefsimizdir vazifemizden alı koyan

İsteme kimseden minnet altına girme
Sahip çık sana emanet edilen herkese
Dilim varmıyor ki bunu söylemeye
Değer mi hiç zillet altında inlemeye

SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:34 PM

Akıllı mı Deli mi
AKILLI MI DELİ Mİ?

Ne de çok şiir yazdırdın baksan bana
Bir çare arıyorum derdime yana yana
Elinden içsem soğuk sular kana kana
Yine eder mi o kavgamı hakime dava

Ne istiyor ya dersin bu akıllı mı deli mi
Durmaz ki elinin önünde ki keskin dili
Merak etmez tam bir bütünse eğer dini
Allah’ın düşmanına da gütmese mi kini

Dünyayı değiştirmeye en son o vazifeli
Tembellik yakışmaz a çalışmalı değil mi
Unutma hiç olur mu verdiğin o ilk ahdini
Omzundaki şahitler yazar yapıp ettiğini

Düşünme artık bugünden a geleceğini
İç huzura kavuşarak iste sen dilediğini
Sonsuza kadar yaşa al tüm sevdiklerini
Merak eder var mı gidince kalacak yeri

Hayatının neresine koyarsın aziz dinini
İman cevheri akar böyle aşk eriyiği gibi
Aşk nurunda yanmayan ne bilsin lezzeti
Unutma boynuna takılan hikmet incileri

Toplamak için az gezmedim ki denizleri
Çözemedim ki kördüğüm ettiğinden beri
Kucağına alacağın meyvenin ismi ne mi
Hele bir o aşkımız kemale ersin değil mi

SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:35 PM

Aldırma Reis
GÖNÜLLERİN CUMHURBAŞKANI

Recep Tayyip Erdoğan Başbakan
Ülkeme bir güneş gibiydi o doğan
Fakirliği bilir fukarayı da doyuran
Gönüllerimize yüce bir taht kuran

Camiler kışla minareler süngüydü
Şu zindan mahkemenin yüküydü
Bu da geçti ya Hu o iş dünküydü
O Mektubun adresi belli bugünkü

Bu şarkı burada bitmez demiştin
O vakit ekmeği katıksız yemiştin
Ölümü hiç unutmadın ki korksan
Haram yemezsin ki seni uyarsam

Bir hayalin vardı Anadolu’ya dair
Çok şey söylendi hakkında ve sair
Bağrından çıktı vatana hizmet için
Ülkeyi iyi idare ettin ya Allah için

Tekamül etmek insana değer katar
Hakk’ı bırakan o cüzi aklına tapar
Vicdansız adaleti kaç paraya satar
Haksızlığı tartabilen hangi kantar

Yan gelip yatmak bu kimlerin işi
Yarası olanlar bak gösteriyor dişi
İnandığı gibi yaşayabilen çok kişi
Sahip çık reyine tak ampulün fişi

Lütfetti Rabbim seni de güldürdü
Elinle modern hırsızları püskürttü
Kutsi fidanları elindeki su büyüttü
Necip milletimiz arkandan yürüdü

Güveniyorsak sana inancımız tam
Almak istiyor herkeste ne ise kam
Elif’i görseler zanneder ki bu lâm
Meşveret etmeli Allah’tan korkan

Çok konuşan işte çok hata da eder
Ağzından çıkan sözleri başını eğer
A Kasımpaşalı kızınca adamı döver
Sonra balans ayarı yapılır bir seher
Tövbe etmeyen kula şu ateş değer

SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:35 PM

Arifler
ERENLER

Allah(c.c) sırrını takdis etsin o erenlerin
Yoklukta varlığı bulmuş Seni sevenlerin
Hak ziyasını saçarak aydınlatmış çağları
İlahi aşkla kavrulmuş ariflerinde yağları

Davud gibi dağı, taşı yoldaş eden bazıları
Rablerini ihtizaza getirir nazlı yakarışları
Emaneti sahibine dünyada vermiş olanlar
Nasıl bir göz, kulak o gizli sırlara vakıflar

Yalanı ta Elest Bezminde unutan yiğitler
Şeytanın isyanı için üzülen o âli gönüller
Kahrın içinde bile eşsiz Lütfu gören erler
Rabbim Kahr’ında, Lütfu’nda hoş derler

Dikkat et ey ademoğlu onlar konuşurken
Hikmet incilerini topla yağmur yağarken
Hz.Ebu Bekir’i gördün mü süt sağarken
Kibir ne kötü bir huydur o insan yürürken

Yarınları yok ki düşüncelere dalsın kalsın
Başbuğluğu istemez tek Hakka kul kalsın
Cehennem korksun bu aşk onu da yaksın
Halil dostlarından haya eden ateş lavısın

Arifin bahçesinde açan o güller sümbüller
Solmaz ki Ab-ı hayatla beslenen yarenler
Dertlerini tek bir dert için cem edebilenler
Mülkünde azabından emin olarak gezerler

SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:35 PM

Ashab-ı Suffe
ASHAB-I SUFFE

Ashab-ı Suffe ehli olamaz mücrimler
Elbisesi is-pas içinde günah kokanlar
Mağfiret ümididir tek onlarla yaşatan
Etrafında ördükleri kale nefsi kuşatan

Haşa olmazdı bu ki yaratana da isyan
Öfke ve şehvet zemini kayganlaştıran
Allah’tan kork da O’na inan ve dayan
Kısa ömürde bilinmez ki hiç kazanan

İlim talep eden öğrenip yaşamak için
Hayatının kendisi fiili bir dua ne için
Cennet ve cehennem peki kimler için
İsrafta etmeden şükrederek yiyip için

Her kapıyı açan tek anahtar ki; o dua
Putları deviren İbrahim asası kolunda
Yüreklerin taşırdığı sel gözümün yolu
Hastalara şifadır Mesih’in her soluğu

Zahidler zikirle bulmuş o kutlu azığı
Şükre secde olmuş o Yunus’un niyazı
Şeytan’a musallattı Ebu Cehil aymazı
Cehennem çukurunu o dünyada kazdı

Mürekkebi hiç bitmez desem yazmaz
Aç gözlünün hırsı neden hiç doymaz
Rabbim inananı inanın yolda koymaz
Kim o densiz ki; bana diyor bu yobaz

Hesabı sorulur bir gün sözlerinse şahit
Nerde Hakk’a verip unuttuğun o ilk ahit
Makam-mevki sahibi kimse dokunmaz
Cömertlik mi bu kadar bencil olunmaz
Dünya işi için ömür boyu oyalanılmaz


SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:35 PM

Aşk'a Aşık
AŞK’A AŞIK

İslamiyet’in güzelliğini duyur dünya
Gerekirse yalın ayak çıkmalı yollarda
Yaşaman için gerekli olan kaç parada
Rızkını kula tekeffül edende arasana

Bilmediğine düşman a insan cahilce
Kurtuluşu için bir yol arar kendince
Nefsimden sonra derim sıranı bekle
Tek varlıkta yokluk bul sırra erince

Seviyorum diyen tanımaz sevgiliyi
Sonsuzluğa hapsedilmez aşk eriyiği
Takva dairesinde yaşıyor lezzetleri
Sevgilisi hicret ettirir nefsi izzetini

Deruni âlemlere merdivensiz gidilir
Aşkta aşkın olansa karşılıksız sevilir
Hatası olana da sen yanlışsın denilir
Kural bu zahire göre hüküm verilir

Verilen sözlerden kolayca dönülmez
Sonucu görmeden e kötüsün denmez
Ne olursan ol tövbeyle gel arifler der
Masiva’ya ilahlık yakışmaz yere seri

Yaratılanı yaratandan Yunus da sever
Hakkı bul dünya dolusu altına değer
İhtirasın nice gafiller ta peşine düşer
Kutlu elin çağlayan Kevser’i mi içer


SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:35 PM

Aşk Suyu
AŞK SUYU

Unutmak sadece beşere yakışır
Rahmet Hüda’ya daha çok yakışır
İyi kötü Adem’den beri de savaşır
Akıllı iyilere gece-gündüz danışır

Kimi hayırda kimi de şerde yarışır
Birbirini seven dualarda karşılaşır
Bizlere eşlik eden ruh kime karışır
Kalp ateşinse aşkın suyuyla yatışır

SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:35 PM

Ay Parçası
O

Yakalayabilseydik hocam senin engin o ufkunu
Küheylanlar gibi koşacaktık fütursuzca İslâm’a
Alem-i İslam’ın derdini dert bilen âli bir şuurla
Bu uğurda can vermek cana minnet vefalılara

Bize tanıttın tanınması gerekli her kim varsa…
Belli ki vazifeliydin son kalan Îslam diyarında
Asrın müceddidini anlamaya muhtaç gönüllere!
Yol gösterdin inançlı bu mütedeyyin müminlere.

Peygamberi bir sevgiyle kucakladın insanlığı…
Unuttuğu değerleri tekrar hatırlattın bu millete.
Vakfettin sermayeyi ömrünü de Hakk'a hizmete,
Işık tuttun kararmış ruhların onulmaz illetine…

Tevazu ettiğin ölçüdeyse yücelmiştin yükseklere
Sahip ummanlar kadar da geniş dertli bir yüreğe
Bu derde ortak olabilecek peki yürekler kimlerde
Bende diyecek şecaatli yiğit oğlu yiğitler nerde?

Dua’da sana hep yardım edilmesini mi isterdin?
Dinleyenlerine okul açın yurt yapın hep derdin.
Nasıl ümmet olduk Allah’ım şuursuz ve gamsız!
Unuttuk vicdanı, günahlara ağlamayı zamansız…

İrşat vazifesine aşık kahraman ruhlar kol kola
Asrın çilesine talip O kutsi ruhla ol gönül gönüle
Yeryüzünde kalmasın diye mahzun tek gönülde
Allah’ım haşreyle öteler ötesinde bizleri diz dize.

Gurbetin mızrabı bamteline ansızın dokununca…
Kelimeler teker teker dökülerek dile gelince…
Duygu seli bu düşünceyle dizginlenemeyince…
Anarak haşri dizlerimin bağı da nasıl çözülmeye
Keşmekeşlik içinde kan damlar münib kalbime

06 Mayıs 2005 Cuma

S a i d T O P R AK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:36 PM

Ayrılık Ateşi
ÜÇ KURŞUN

Ah! üç kurşun sıktılar dirliğimize ve birliğimize
Nasıl yetiştirilir bu gençler böyle hoşgörüsüzce
Hızla kaybeder oldukça hep moral değerlerimizi
Hala gelmez mi hesap sırası da o büyüklerimize

Tarih boyunca ölümden korkmayan necip millet
Artık yeter! Diyerek soruyorsa bugün sıra kimde
İçimizdeki ahmaklar yüzünden bizi de helak etme
Barışa ve huzura suikast yapanlara asla insaf etme

Etnik kimliklerinden geçinenlerin bu derdi neyse
Birlikte yaşamak mümkün değil mi dostlar sizce
Milleti Sadık’a nasıl düşman edilmiş kinle Türk’e
Fitne uykudadır lanet olsun uyandırıp da diriltene

Müslüman Kürt kardeşim sen bari oyuna gelme
Kime silah çekiyorsun Çanakkale’de kardeşine
O topraklar ucuz kazanılmadı ki binlerce şehitle
Çok sorunlar var biliyorum ama kardeşiz yinede

Helalinden kazanıp, şükretmeyi unutursan eğer
Başına gelenlere müstehaksın çektiklerine değer
Ne kadar doğruysa bütün suç devletinmiş meğer
Maşalık yaptığın haçlı zihniyetindeki o kimseler

Okumayı, anlamayı dini unutturdular bize ilkin
Anlamadan sloganlarla konuşur olduk ne çirkin
Ey kahraman Türk! maziyi hatırla da bir silkin
Çağdaş medeniyet çok çalışarak olur işte hedefin

Genç, atını tarihin tozlu sayfalarına hele bir sür
Kaç millet sayabildin bir bakayım yetmiş küsür
Yunus ve Mevlana’ysa haykırıyor dursana düşün
İnananlar nasıl olabilir ki birbirine böyle küskün

Emredildiğin gibi dosdoğru ol çok ağır bir emir
Hainler mi koydu dersiniz gönlü kafesse demir
İçimize düşmüş nefis ve heva kurdu bizi kemirir
Canı halden hale konuşuysa budur kulu erindirir

Sürekli veren Padişah’ım yüzümü de Sana çevir
Hz.İbrahim gibi Allah’a dayan tüm putları devir
Kul olmanın verdiği iman gücünü keşfet de sen
Duyar gibiyim git başımdan Allah’ını seversen

Biz derdimizi nasıl anlatacağız peki bu dünyaya
Elbette güzellikle, anlayışla, tevazuyla ve insanca
Razı olamayız zulme de gücümüz yettiğince asla
Zalime karşı hakça haykıracağız akıllı ol yapma



SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:36 PM

Bayk (uş) Al
BAYKUŞLAR

Baykuşların yine sesleri o kadar arttı
Derin uykudan Anadolu’msa uyandı
Üçüncü Abdülhamit kılıcını kuşandı
Su alarak batan gemiyi reis kurtardı

Muhalefet ediyor şu yan gelip yatan
Milleti için ölmeyi göze alırsa vatan
Müthiş bir iç harpti ülkemizi dağıtan
Ekonomik krizlerdir anamızı ağlatan

Ey kahraman Müslüman Türk evladı!
Gösterme zamanı ülkendeki sevdanı
Bilmez değilim senin ekmek kavganı
Unutma! kurulurken söğütteki davanı

Artık fark ediyor dünya yüce İslam’ı
Gönüllerinden taşıyor o halkın imanı
Ona göre doldurmalısın ki dimağını
Yüreğindeki nuru kaplasın şu simanı

Gül taşıyan el gül kadar güzel kokar
Şeytanın haset ve kini insanlar yakar
Kimi Hakk’a kimi batıla şöyle tapar
Kötüler işleri bozar iyiler hep yapar

Hayat nehrin akıyor ki yollu yolunda
Etrafına bak kim var sağında solunda
Hangi kul mezar kazdığının farkında
Çınar ağacın yaşken eğilmeli aslında

SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:36 PM

Benlik Perdesi
Her gördüğünü isteme
Boş yere nefesini tüketme
Namahremi değdirme yüreğine
Seni de koyarlar kefene

Zira yer yoktur bir kalpte
İki sevgiye, Hakkı sevene
Derdini derman bilenlere
Maveranın ötesini görenlere

Toprak suya kavuşunca
Göz yaşla dünyada buluşunca
Varınca huzuru divana
Şahitlik yapacaksın sen sana

Bak yan yana yürüyorsun insanla
Her gün su içiyorsun kana kana
Ne mutlu Kitabullah’a uyana
Kalbinde iman ve huzur bulana

Bırak kendini beğenmeyi
Günde üç öğün bu kimin yemeği?
İstemelisin Rabb’inden sekinet
Özünde var senin dirayet ve şecaat

Çok bel bağlıyorsun mazaretlerine
Samimi dualarla Rabbin’den medet dile
Hakkı arayanlara kalb-i bir muhabbetle
Yazıyorum onlara bulunmaz bir reçete

Sabır ihsanıyla mukabele et dertlerine
Bulursun hidayetli bir yol kendine
Ne mi diyorum ben kendi kendime?
Sev yaratılanı yaratandan ötürü sende!

Öteler ötesine iştiyakla hasret duy
Edile-i Şeriyye’nin hükmüne harfiyen uy
Selamet ve mutluluğu yalnız Onda bul
Ancak böyle olabilirsin iyi bir kul


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:36 PM

Biçare Hakikât
BİÇARE HAKİKAT

Kur’anın bugünkü ellerde biçare hakikat
İslam’ın cadde-i kübrası en geniş tarikat
Şuursuzca mı olur insanlığa gül sunmak
Helaket Asrı’na iman kokusunu taşımak

Tut! Avucunun içindeki hakiki elmasları
Dilin fiillerine karşılık namertsin derken
Taş atanlara selametle deyip geçerken
Sabır kuyusunda arayan bulur o kovaları

Ne olur Allah’ım günahlarım yüzünden
Koparma kıyameti Hzİsa yere inmeden
Sükun bulmaz ruh Cemal’ini görmeden
Kainatın tümü yedi Beyza’yı bilmezken

On dört asır önce açan güller solmadan
Yaşanır mı öyle gayesiz hiç utanmadan
Tarihi tekerrürler akla hakaret ederken
Daha uyanmıyor a demek ki çok erken

Bir asır bile zevk-ü sefayla yüzemezken
Mazlumlarımız zulümle inim inim inlerken
Topukları üzerinde kim geriye dönerken
Bir mum yakmaz mısın şafağa söverken

Ne kadar a dertlisin din kardeşlerin için!
Yaşıyordu demek yemek ve üremek için
Başkasının peşinde hatasını bulmak için
İşte iki yolun var ademoğlu seçim sizin!

Dalaletin şeytanların olmuş bir karargahı
Dünya dediğin de sadece hizmet mekanı
Kurtar his ve hevanın elinden iki yakanı
Vücudun hatırına bari bırak küfür inadını

Yalanlarını doğru zannederek yaşamayın
Fani dünya nimetlerine karşılık tapmayın
Malını kaybetmek korkusuyla aldanmayı
Yaşarken düşünmez ki hayatı anlamayı

SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:36 PM

Bir-i Maûna Vak'ası
BİR-İ MAÛNA VAK’ASI

Otuz dokuz gülünü koparsa Nadiriler
İki dikene kıyamaz a kendini bilenler
Çünkü şefkat peygamberinin idi eller
Her an hakikati söyleyen kutlu diller

Ulaşılamaz şekilde yaşadınız İslam’ı
Bu konuda en öndekilere yetişilemez
Erişilemez demek bizce çare değil ki
O şablon nasıl günümüze geçirilir ki

Asr-ı Saadet’ti gönüllerde taht kuran
Yaşam rehberin vahiy olunan Kur’an
Yok mu İbrahim(as) gibi bir soru soran
Gece-gündüz aklıyla Rabb’ini arayan

Biri vardır hayatta beni, bana tanıtan
On sekiz bin alem, meleklerin hayran
İbret alan gözlere kâinat sanki seyran
Sunmak için yaratılmış insan şükran

Musa(as) bile hikmet ararsa işlerinde
Hızır’ı bulduğu gün bayram düşlerde
Davud’u seyrederken susmuştu niye
Sabır hikmetin başı olsun böylelikle


SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:36 PM

Bir Olmak
CEM OLMAK

Hacı Bektaş’ın gelin canlar nidasına yankı olalım
Birlik ve dirlik olalım işi böylelikle kolay kılalım
Helali, haramı bilmeden ilahi ipe nasıl sıralanalım
Her asrın bir Peygamber varisi var iyi kavrayalım

Emr-i bil mağruf, nehy-i anil münker herkese farz
O alimlerin duası da bununla Rabbimize olunur arz
İyiliklerini unut bir deftere o kötülüklerini hep yaz
Düşünsene kışın ardından peki neden gelir hep yaz

Tek başına Zaloğlu Rüstem olsan kıymeti yok bil
O benliği bırakıp kendi nefsini yokluk çağında sil
Fuzuli konuşmak için yaratılmamış zikre aşık o dil
Altı farklı yönden gelerek tek bir nur yakan kandil

İnananlar bir bedenin ayrılmaz uzuvlarına benzer
Tek bir milliyetimiz var o da zalimin başını ezer
İttihadı İslam için çalışmayan hayal içinde yüzer
Uhuvvet ara mümin kalpte kin ve nefret ne gezer

On dördüncü asrın minaresinden haykıran bir ses
İstikbali inkılâbat içinde İslamiyet’indir en gür ses
Şükrün eda edemez kul iki can lütfedene her nefes
Verdiği ilk söze ahde vefa göstermeyi diler herkes

İman ne büyük bir hazinenin içine saklanmış söyle
O gariplerin kalpleri kırık ve dökük mü olur böyle?
Kömürü elmasa çeviren kudret eli hükmeder kadere
Deli Dumrul gibi Fuzayl’de semiğna derse Rabbine

Artık vakti gelmediği mi inandığın gibi yaşamanın
Allah’ın takdirine razıysan tevekkülle dayanmanın
İyilikte yarışan kullar etrafında dolaşıyor karşılıksız
Yüzlerinde nurlu secde izleri var ağlıyorlar hesapsız

Kahır içinde Lütfu görüyor ya karşılıksız sevenlerin
Ahirete inanarak dünyada kutlu Sana borç verenlerin
Gıpta eder durur Allah yolunda harcayana fakirlerin
Gece gündüz çalışmak unutturmuyor Seni, zakirlerin

SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:36 PM

Borç Ver Boş Verme
BORÇ

Ahmet(sav) dört gün açlığı tercih etmişti borçlu kalmaya
Sanki örnek olmak için yaşamıştı tüm emin insanlara
Hangi beşeri sistem başarabilir ki o sağlam kardeşliği
Aynı sofraya birlikte oturup kalkıyor köle ve efendisi


SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:36 PM

Bir Aşk Hikâyesi
BİR AŞK HİKÂYESİ

Neden görüşmüyoruz ya diyeceksin
Dertlerimi dinleyip de üzülmeyesin
Kimin borcu yok o hesap defterinde
Mağrur ve gururlu oluşun kimdense

Ayrılmamış mıydık peki biz seninle
Ney ikimizi bir araya getirdi o halde
Aşk diyor aşka düşmüş yanan alevde
Yüreğinden ayrılık yaşı gibi düşende

İki kişinin ruhu akar tek bir yüzükle
Yolcu iyi durakta ineceğini bilmekle
Yokluğun yok etti beni Anadolu’da
Okurken şu ağabeyinle Amerika’da

Ne zaman doğdun gerçekten aklımda
Haber et der Mersin’den ayrıldığında
Ne yapacaksın diye sormuştu hani ya
Sen bilirsin olmuştu cevabı utanınca

Bir peri kalem istermiş beyaz atlıdan
Süvari bakmış ona kır atın yanından
Elbiseler o ayakkabılar harika uyum
En sevdiğim renk ya işte ben buyum

Kazmıyorum inşallah o kendi kuyum
Takdir-i İlahi’ye rıza güzeldir huyum
Az ye, az uyu, az konuşmalı bu kural
O kötülükleri bırakarak iyiliği duy al

Bekliyorum hep seni diyerek vurdun
Etrafıma sağlam örümcek ağı kurdun
İhsanlarla kalbimi yeterince fethettin
Acziyeti ve fakrı yeniden fark ettirdin

Gönülsüz bahçenin gülleri derilemez
İnsan böyle vurulup da yere serilmez
Kader bu, başa gelenler kestirilemez
Allah için sevene de hiç yok denmez

Layık değilim bunlara lütfu her nefes
Sevgilerin kemali gerçekten de enfes
Bırakır mıyım sanırsın ki hiç ben seni
Hurileri bırakana a Hümeyra’da ne ki

Can kuşun gider gitmez tanıdı o beni
Bahsetmiş biri dudağımdan ona belli
Ne diyorsun bana gerçek bir deli mi?
Küçükken de böyleydim denizin dibi

Gece gitme turnam, aklım sende kalır
Acep ruhum neden böylesine o daralır
Seni düşündükçe gönül kuşu oyalanır
Kirpiklerin ok ok ta kalbime saplanır!

Nasıl dua ediyorsun baksam için için
Kardeşliği kabul etmiyorsun ha niçin
İlahi aşka vasıta yapmak beni derdin
İçimi dışa çevirirsek halime gülerdin

Gel seninle birlikte bir dua edelim mi
Hayırlısını isteyelim hakkımızda emi
Fena olmazdı dünya gözüyle görsem
Kalbimi senin için parçalara bölsem

Doğru tercih mi dersin bu yaşlı adam
Yay kaşların oku doğrusu pek yaman
Kavuşmaya az kaldı biraz daha dayan
Gökyüzünde bir yıldız var bak kayan

SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:36 PM

Burak
BURAK

Dünyadakiler koca bir yük müyüm
Evrene ve içindekilere küs müyüm
Zaman karşısında oldun iki büklüm
Kime dolandım ki böyle kördüğüm

Hz.Osman’ın zekâsına hayran kul
İman ve hayânın tacıyla sen kurtul
Bin deve yükü mal dök Tebük için
Mücahidi silahlandırılır Allah için

Sefihler yiyip içiyor doymak gayesi
Tok ne bilsin açlıktan kokan nefesi
Affetmeyen duymaz Kevser’in sesi
Ayağına toprağım nebilerin Nebisi

Rızık ve ecel bizi buraya bağlayan
İbadetleri hep şükürle tamamlayan
Günahlarına gece-gündüze ağlayan
Rahat yeri değil bura dar-ı imtihan

Zühd ve iman-ı yakinle rahata erilir
Tul-ü amelin de iyiliklerini kemirir
Seherde kuşlar bile zikirle dile gelir
En aciz mahlûk en rahat mı beslenir

Bu vakit İslâm âlemini kim uyutmuş
Zengin olan fakirin hakkıyla doymuş
Uhuvvet kalmamış, zekât unutulmuş
Adaletin, kardeşi kardeşe vurdurmuş

Kötülük iyiliği geçer rahmet gelmez
Musibet günahtan ayrı düşünülemez
Kader adalet eder de asla zulmetmez
A geminin dümeni kaptansız dönmez

Hayat yolum emel uğrunda tüketilmez
Dünyayı seven Cennette bile gülemez
O cüz’i akılla marifetin sınırı çizilmez
Ruhu kanatlanmayan öteleri göremez


SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:36 PM

Can ve Beden
ESARET

Üzerindeki nimetlerini çok hatırla
Saymakla bitmez şimdi bu aslında
Sözüm sana ey çift bakıp tek gören
Vahdeti bulmuştur buna şükreden

Yola çık sorma bana da artık neden
Zahmetsiz rahmet de olmaz hemen
Bu diyarda yedi deveyi güdemeyen
Şaşı görür de olur leziz Selsebil’den

İşte arz bir imtihanın sırrı meydanı
Can işit binlerce Hay Hû’lar kâinatı
Merhamet uyandır ihtiraslı gafilanı
Selbet içindeki şeytana uyan yanını

Yoldaş et kendine ilahi emre uyanı
Sor bakalım ne diyor şu nefsine de
Heva ve his atın yolcu kimin elinde
İşte gör dünya nimetleriyle aldananı

Aynana bir bak, halini gör de söyle
Nereye kadar ki bu geliş gidiş böyle
Çok meşgulsün sen de a demek öyle
Nasıl esir olursun can bedene kül ye

SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:36 PM

Canınız Sağolsun
CANINIZ SAĞOLSUN

Canınız sağ olsun beni bana bırakanlar
Harabe fakirin evini insafsızca yıkanlar
Nefsimin isteklerini bana hatırlatanlar
Yaldızlı dünyanın aldatacağını sananlar

Ben evet yalnız başıma tek bir kişiyim
Gönlüne kainatı sığdıran o son dişiyim
Osmanlının torunu Fatihan’ın nesliyim
Babamın en hararetli olan ilk nefesiyim

Doğduğum da başıma açılmış bu dava
Edilir mi dünyada ekmek için hiç kavga
Okyanusta kıyıları döven meçhul dalga
Başına geleni istemelisin bunu iyi anla

Damla damla oluşur kutlu hikmet denizi
Acaba birbirimizi karşılıksız mı severiz
Menfaat uğruna niçin başkalarını yereriz
Söyle böyle nasıl Cennet’i hak edebiliriz

Tutulmamış olsa da senin ince ellerinden
Sen tut yardıma muhtaçların sinelerinden
Rabbim görüyor her şeyi penceresinden
Hayat fiili duaysa yaşamın neticesinden

Ölüm gelip çatacak endişesi de uyutmaz
Dili olmayan kulların ağzı da hiç kurumaz
Yalnız güzel gören o güzellikleri düşünür
Ömür sahipleri bir gün beyazlara bürünür

Ganimeti içinde bulunduğun o an bilirsen
Hatırla Rabbi’nin üzerindeki nimetlerini
İlahi bir aşk şu Adem’in yaratılış hikmeti
Takva doğruları sevgili tercihinin sebebi

Gönüllere su serpen Cebrail(a.s) ’ın ilkası
Bir araya gelemez ki ümmetin iki yakası
Gerçekten din kardeşlerinizi sevseydiniz
O lokma ekmeği hiç bölüşemez miydiniz

SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:36 PM

Cengiz'e
CENGİZ’E

Bir dostum vardı adı Cengiz
Gerçekten de çok esrarengiz
Az uğraştırmadı beni densiz
Düğün olur mu hiç Kanbersiz

Sonunda O da bir balta buldu
Ekmek gördü sofraya kuruldu
Kendisine çok imkân sunuldu
Gözlerini açmadan o yumuldu

Yamandı ama O bizim çocuktu
Delikanlılığı yüreğinde uçuktu
Sormalı hayata neden buruktu
Bu şairlik aşkı iliğimi kuruttu

Ne alakası var be canım deme
Dinle kalbin atıyor bak seninde
Sabah akşam Onun aşkıyla inle
Kısmetse bulur hemşire yenge

SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:37 PM

Cihad Eden
MÜCAHİTLER

Tekamül etmek ayatı tekviniye emrinden
Aslına uyarak yücelmek insanı kamilden
Davud’un elinde nasıl yumuşar demirler
Allah’tan korkmalı değil mi a mücahitler

Nasuh tövbe ettiğini söylerdin yüz kere
Sözünde duramadı o nefsin kaç bin kere
Ahde vefalılar görmek istemezdi yüzünü
Göremez ki herkes kan ağlayan yüreğini

Çocukken bile ikame ettin dinin direğini
Hay babana rahmet öpsene o kutlu elleri
Görenler zannediyor ya bu fakiri bir deli
Seher yeli aklını nere savurmuş daha yeni

İstemeden bile Rabbine güveni tam olan
İbrahim’lerdir karşılıksız O’na ram olan
Şu hayat masal gerçekten bir yalan dolan
Sen misin o gül bahçesinde en son solan

Mukaddes yükün emanetçisi a genç uyan
Sınırsız arzu ve isteklerindir yolda koyan
Allah için sık dişlerini hele az daha dayan
Kaldır başını bak sema ehline sana hayran

Aman ya Rabbi zemin ne kadar da kaygan
Keşke etmemiş olsak Rabbimize hiç isyan
Yeryüzünde akıllara sor ne demek nisyan
Bu dünya mümine olmuş sanki bir zindan

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:37 PM

Çanakkale Ruhu
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!

Akif’in her sözü İstiklâl Harbi’nin özü
Gördük medeniyetin en çirkin yüzünü
İki yüz elli üç bini şehit çeker yükünü
Milletin sinesine inmiş imanın o kökü

Yedi düvelce saldırıyor dört cepheden
Kâfir rahat edemez nuru söndürmeden
Ne uğruna savaştığını dahi o bilmeden
Gemiler batar Allah’ü Ekber sesinden

Her eve bir ateş düşürdü mahşeri gün
Tekbirler uçuşuyor sanki haşir bugün
Çağlar Rahmet hazinesi Lebbeyk der
Süngü ucunda düşmanı denize döker

Ruhunu besliyor mücahit o nefesiyle
Hatunlar mermi ısıtır gönül kafesiyle
Tatmin olur yürek yalnız Hû zikriyle
Ameli hazineni saklı tut âli niyetiyle

Kalbine ilahi sevgiyi sığdıran bilekler
Ölüm korkutamaz o yiğit oğlu yiğitler
Şehit olmak aşkıyla yaşar hep niceleri
Ebediyeti burada kazanır gönül erleri

Kur’an’ı dinle okuyor kâinata ayetleri
Söyler Muhammed en hakikatli sözleri
Evliyaların nazı erişir yedi kat semaya
Ne yapmaya geldin koskoca dünyaya

Acziyetini bil kalmayasın ötede yayan
Razı olarak rızkına, kaderine taş atma!
Hırsa kapılma hayatın küreklerine asıl
İstemeden yaşamak mümkün mü nasıl

Yılana yolunu gösterebilir şu tatlı dilli
Hapsedilmeye en layık olan uzun dilli
İçindeki gizli benliği ebediyete dek sil
Başkasının yaptığı kötülüğü iyilik bil

Denge ne güzel haslet savaşlar da bile
Düşmanı bile dost ederek getirir dize
Zaten savaşın kendisi değil mi ki hile
Övülmüş Türk’e dokunmaz Allah işte

Bu şan çok yakışır Fatihan’ın nesline
Çanakkale geçilmez! Allah’ın izniyle
O nesil toprak oldu kanlarıyla şu atiye
Selam olsun zaferle dolu şanlı maziye

SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:37 PM

Dava mı Vefa mı?
ATLÂL(*) ’A DAVA

Bırakmaz hiç gam suyuna bulanmış atlâl beni
İçinden çıkamıyorum ağına düştüğümden beri
İmdi söylemek istiyorum uyandırma sevenleri
Yokluk aleviyle yanarken yok edemedim seni

Kadıya giderek davacı olmak istedim senden
Aziz Mahmut Hz dedi aşkın kendisi dava zaten
Hüdâyî Hz.’leri tanığın var mı manâ âleminden
Uyuyamıyorsun çektiğin cefa ayrılık yüzünden

Gerçekten derinden yaralamışsın beni meğerse
Dost düşman derdim bilmez ya halime güler de
Ab-ı Hayat suyunun o kaynağını bulursam eğer
Hidayete vesile olmuşsan çekilen her şey değer

Bilme çektiklerimi ki sen de üzülmeyesin diye
Her gün birkaç saat hasbi-hal ediyoruz seninle
Uzaklardayım ama şunu bil kalbim o ellerinde
Belki ölümü daha çok seviyorum seher yeliyle

Gönülden gönüle giden yol var derler ya eskiler
Ayrılık ateşinde yanmayanlar visâli ne bilsinler
Hep dediğim gibi nasipse kavuşur can o canana
Dakikalar geçmese de kader hükmeder zamana

Köyün delisi olmak kolay değil ki ne dese yeri
A sen gönlünü ferah tut olmasa da henüz seferi
Ciğerini yakar kavurur gelmeyen hicret günleri
Sabrın sonu selamettir göklere ağan o gönül eri

Ne dersin abartıyor muyum güzelim gene biraz
Galiba gelmedi dünyaya senden sonra tatlı kiraz
Nefis ve hevâ yüzüne birlikte toprak atsak az az
Aşk seli sürükler sözü buraya çağlamadan olmaz
İsterim ki mezatımın üstüne iki kişiliktir sen yaz

(*: Sevgiliden arta kalan hatıralar,
birlikte gezilen yerlerdeki çer-çöp)

SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:37 PM

Çember İçindeki Ruh
ÇEMBER

Evimde ehli kitaba rastladığım gün
Sözleri gelmeyen beş senelik düğün
Sevinebilsem kurtuluşu olduğu gün
Şehadetin olsun gördüğüm son gün

Ne çok konuşuyor bu demiştin bana
Maneviyat hazinen kalpteki amenna
Senin için verdiğim en büyük kavga
Hidayetin nasip etsin sana da Mevla

Dünya dönüyor hep ölümler olsa da
İnat geçmiyor her şey apaçık olsa da
Yürümek mi istiyorsun taşlı yollarda
Rahat yaşıyorsun sana verilen akılla

İbrahim’e de verilmişti bu akıl nimeti
Terk etmemişti hiç büyüklere hürmeti
Arayarak bulmuştu O Rabbini nasılsa
Cömert bir dua yaptı o Hakk uğrunda

İsa da diriltmişti ölüleri kutsi nefesle
Geceyi huzurda geçiriyordu peki niye
İstiyorum dualarım da kalbin dirilsin
Rüyalarında kutlu müjdeleri bildirsin

Yaratılanı sev bu yaratanın bir kudreti
İstersen yürüme hep o karlı yollardan
Yüreğindeki buzları eriyorsa inançtan
Kırdın demektir çevrendeki o çemberi


SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:37 PM

Davam
DAVAM

Söylenecek sözü zamanı gelince o toprağa atan
Kanlı gözlerim sebepsiz yere mi yaşla bulayan
Furkan’ı hangi vadide Hakla batılı o karıştıran
Bilmem ki ne bulur uyanınca gafletli uykudan

Artık susmalıyım ki o hal dilim biraz konuşsun
Bırak cahili gıybet ederek arkamdan atıp tutsun
Yıllarca ırmaktan kanlar akmışta ben durmuşum
Gözlerimi açarak nasıl da o ellerimi yummuşum

Bilmem ki ne desem dinmiyor; akar hep içimde
Tek başına kaldı ya ağlayıp coşmak istiyor gene
Nasıl olabilirsin böyle; bu kadar olmasan a aciz
Anlaşılan o yolda O’nun için birer yalancı hiçiz

Gafil olanın duası kabul olmaz derse Efendimiz
Kendisine paye biçer doymaz o nankör nefsimiz
Kulağından çekerek doğru yola getiremedim ki
Başkasının derdi için de kâmil olan gülemez ki

Üstadım yürüdüğün yola da layık olamam ama
Mümin kullara ye’isi de yakıştırabilirim sanma
Ne güzel eskiden çocuktun günahsız, tertemiz
Ötelere göçünce var mı oturacak iyi bir yerimiz

Dava olmadan nefes almanın bir anlamı da yok
Ne istiyorsa hiç durma haydi peşinden ona koş
Elindekini az çok demeyip sahibine ver ne hoş
Onun verdiği cüz’i akılla şirk koşanlar bomboş

O darda kalmışlara çetinleş açılırsın demişti ya
Şimdi görse beni O aynı sözü yine söyler miydi
Yoksa yüzüme bile bakmadan geçip gider miydi
Kalp fenerim yok ama ya sevgisi bende olmasa
Ben razıyım O’nun sevgisi tek servetim de olsa


SAİD TOPRAK

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:37 PM

Deniz Feneri
DENİZ FENERİ

Eğer şeytanı dinleyip inkarı seçersen
Boşuna uğraşma güneşi söndüremezsin
Öbür tarafta sakın postu deldirmeyesin
Ocağına da incir ağacı diktirmeyesin

Önünde varsa şayet sana eşsiz bir örnek
Doğrusu ona uy bulursun iki kat saadet
Sevdiğin kadar en az aileni ve kendini
Bundan daha fazla sevmelisin efendini

Üzerinde senden fazla hakkı olan birini
Uygulamalısın verdiği o âli emirleri
Kes ruhunu sınırlayan şu demirleri
İstikbali tenevvür ettirense deniz feneri

SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:37 PM

Derman
HALİ PÜR MELALİM

Görebilseydin eğer şu anda ahvalimi
Dermansız hâlime sebep derdim mi?
Bunca dert taşıyorsam peki niye mi?
Dertsiz gönül sahibine yük değil mi?


SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:38 PM

Doğum Sancısı
DOĞUM SANCISI

İslamiyet o ki birbirimizin harcı
Uhuvvetin de yaralarımızın ilacı
On sekiz bin alem bize davacı
Muhammed ümmete vefalı aracı

Sanki dünya evrende bir kiracı
Yaz gelince toplarsın ya kirazı
Aç kalmaz elinden veren birazı
Ömür denilen kaç defter sayfası

Kurtulur hastalık derdin marazı
Zemheri de görmez misin ayazı
Alın yazın çiziliyor avuç içinde
Zaman akıyor kışın o sellerinde

Anadolu çift kuşak taşır belinde
Kazma kürek düşmez ellerinde
İman dolu aşkı var yüreklerinde
Yiğidi Fırat gibi sert bineklerde

Akif neslini arar şahsında Asım
Dinmez ki on dört asırlık yasım
Dostlar toplasın o tarağım, tasım
Bana Seni gerek der artık nazım

Ümitsizlik yakışır mı hiç inanana
O uyanın diyen uyuyorsa inadına
Anka kuşunun zümrüt kanadında
Mal-mülk peşinden koşan koşana

Bozulunca Medeniyetin ilk M’si
Makbul sayılır oldu kulun hevesi
İnsan iki kere hayat buldu nefesi
Çekilenler doğum sancısı arefesi

SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:38 PM

Dünya Meşgaleleri
DÜNYA MEŞGALELERİ

Çok bel bağlıyorsun bu mazaretlerine
Samimi dualarla Rabbin’den medet dile
Hakkı arayanlara kalb-i bir muhabbetle
Yazıyorum onlara bulunmaz bir reçete

Sabır ihsanıyla mukabele et dertlerine
Bulursun sen hidayetli bir yol kendine
Ne mi diyorum bende kendi kendime?
Sev yaratılanı yaratandan ötürü sende!

Aşık öteler ötesine iştiyakla hasret duy
Edile-i Şeriyye’nin hükmü harfiyen uy
Selamet ve mutluluğu yalnız Onda bul
Ancak böyle olabilirsin sende iyi bir kul

SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:38 PM

Dünya Sokağı
DÜNYA SOKAĞI

Üstümde uçuşan ne çok kuş var
Yer bulamıyor gönlüm pekte dar
Satamadım ki nefsimi de Sana
Etmiyor ki nankör beş para da

Geçen gün ömürden kesilen dal
Bir buçuk senen geçti bu ne hal
Hala olgunlaşarak saflaşamadın
Hicretle hedefine yaklaşamadın

Sadık rüyalardan alamadın ders
İnşallah demesini öğrendin ters
Hizmetçisin sen öyle mi yoluna
Ne garip öğrenci hayat okuluna

İmtihana geldik dünya sokağına
Şeytan ağ atmış gözün kapağına
Çıkacağım o Ferhat gibi dağlara
Günahlardan hicret et a sonunda

Bir kuş konmuş yarin yanağında
Dudaktan sorulur o suçlu sanığa
Günah bu diyorum işte artık anla
Aklın başına gelecek ancak kanla

Ey nutfe yalnızca helaline damla
Doğru yolu bul sen de ilahi aşkla
Sükun bulmaz kalb yarin kaşıyla
Ahir zaman ateşe atar bakışınla


SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:38 PM

Dünya Sürgünü
DÜNYA SÜRGÜNÜ

Ah! Kendine zulmeden zalim ve azgın nefsim
Defterime neler yazdırdın bakayım sen benim
Suçlu değilsin demek o halde suçlu ben miyim
Hiç şüphesiz biliyorum Rabbim daima Kerim

Yusuf (as) haber vermemiş miydi önceleri sana
En büyük düşmanını bil, tanı o nefsindir aslında
Altında gölgelendiğin üç günlük dünya faslında
Yer ve gökteki nimetlerin tek arifler mi farkında

Gemide kura Yunus(as) ’ta atmışlar acımasızca
Karanlık bir gecede O dalgalı denizin ortasında
Nedamet duyarak sığınmıştı ya nebevi yakarışla
Gece deniz ve balık itaat etmişti kuşatıcı duaya

Hz.Osman bilmeliydi o reddolunmayan duayı
Koştu peşinden kaçıramazdı parlayan dolunayı
O’nun ağır gelir hayâsı imanı İslam ordusundan
Gözyaşı dökmeli HzÖmer gibi Allah korkusundan

Nasıl bir hayat yaşadınız öyle yüce ki erişilemez
O yıldızları görebilmekse dünyalara değişilmez
İslâm’ı sizlerden ayırmak bu asla düşünülemez
HzEbu Bekir’le Ali’nin hakkı kullarca ödenemez

Gönderilen nurdu bu sönmeyen asırlardır yakılan
Son Resûl’dür insanlık âlemine de hikmeti saçan
Varsa eğer dünya meşgalelerine dalıp Onu unutan
Acele etsin uyanmamak için Cennet uykusundan

Ne yapayım nefsim deyip de başladım sözlerime
Döndüm dolaştım bir yol aradım kendi özüme
Nasıl bakarım ötede beni bekleyenlerin yüzlerine
Rahmet ve şefaat bulamazsam o sırat köprüsünde


Çok yazık duramadım ki verdiğim ilk sözde bile
Mağfiret etmez misin şu mücrime hesap gününde
Hissediyorum sevgini kalbimin o derinliklerinde
Hzİsa(a.s) gibi başka servet bilmiyordum ki ben de

Mazeretim yok seven bunları yapmazdı dersen
Allah’ım Settar isminle bizlerede tecelli edersen
Affedip ümmeti de Salihler arasına kaydedersen
Şükrederim Senin rızandan başkada isteyemem

Muhakkak hikmet var yarattığın her bir fiilinde
Ölmeden affa mazhar olamazsan perişan halinle
Kendine ölümlerden ölüm beğen düğün gününde
Bu keder yeter bana uzayan dünya sürgünümde
Hükmünü tövbe ve ümitle bekler her nefesimde


SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:38 PM

El Feneri Akıl
AKIL

Aklını öldürmeden o eneyi söndürmen
Bu olmaz Şeytan’ı kendine güldürmen
Hesap ver nefsine Ömer gibi, ölmeden
Karanlıkta şu yıldızlara bak sönmeden

SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:38 PM

Ehli Kitab'a
Ayı yıldıza selam durdurtan
Öfkeden kafiri kudurtan
Kılıcıyla Hak’la batılı ayıran
İnsanı, vatanı mukaddes sayan

İslam’ı hoşgörüyle yayan
Yalnız Allah’a dayanan
Şirk ve küfürdür ateşe atan
Yeryüzündeki en büyük yalan

Her şey ortada ayan beyan
Aklına ölümü unutturan
Aramızda hükmü verecek olan
Emriyle bizi ve kainatı yaratan

Olmaz böyle şey deme
Araştır gelme atılan yeme
Her işte dersen bana ne
Aklın ne işe yarar o halde

Adam, sormazlar mı hesabını?
Okuduğun fenler kainat kitabı
Yaratılan her şey O’nun sanatı
Dünya kuşun tek bir kanadı

Adalet, karşılık ister düşün
Atalet ve cahillikse süsün
Tatmin olamazsın hiçbir gün
İstemez misin ebedi düğün

İstekleri karşısında nefsin
Yoksa sağlam inancın ne’dersin
Sordun mu kendine hiç kimsin?
Manevi acıların nasıl mı dinsin?
Rabbimin razı olduğu son dinsin!

SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:39 PM

El Veren Elçiler
EL VEREN ELÇİLER


Ey Rabbim..! Hamd ve şükürle anarım Seni
HzYakub ile Eyyüb affını taşır seherin yeli
Süleyman’a güvenmeyen karıncan bile veli
Şu koca kainatta bir ben mi kaldım ki deli?

Yüce Zatı’na eş kelimen aradım lügatlerde
Bulamadım şanına layık söz, fani evrende
Acizlik ve samimiyeti getirdim heybemde
Sana kul olma sevdası hzİdris’in gönlünde

Göz isterdim hzŞemuyel’in ki gibi binlerce
Şems gibi baktığına hak mana ver ercesine
Hzİsmail kadar sıdk ile doğruluğu dilesene
Hz.İbrahim kadar cömert mi infak edense?

Şefkat elini merhameti ah bir anlatabilsem
Muhamed(sav) gibi hikmetle konuşabilsem
Evliyaların ki gibi tek bir dertle dertlensem
No’lur yüzünü göster her nereye dönersem

Sevdiklerini sevenlere bu lütfunu verirsen
Seni seven Zülkarneyn’e neleri verdiysen
HzYunus gibi aklımı Dua katında buldum
Yusuf ile Danyal gibi kuyulardan doldum

Nuh gibi tek başına yalnız kalınca evimde
Ruhum bir tek olanı nasıl ararsa çevrende
Hamd olsun Sana yönelten şu sebeplerine
Davud’un sevgisi Senin sevgin içerisinde

Seni bulanlardan o yollarını sorup durdum
Karşımda karşıtsız Namütenahi’yi buldum
Ne vakit sönecek vuslatın ateşi kavruldum
Umut yıldızında Ümidin Burcu'na tutuldum

Lailahe illalah büyük nimet diyenin nefesi
Uhud Dağı'na yankılanır İlyas’ın zikir sesleri
Kanaati hırsa kardeş ederken a Ademoğlu
Denge şaştı koyunlar dağıldı ey İshakoğlu

Canıma vurulan beden zincirini kıran Sen
Övülmüş hüdhüd kuşuna yoldaş eden Sen
Kerim'sin Zekeriya’ya Yahya’yı(as) verensin
Kıyameti yaklaştırıp İsa’yı(as) müjdeletensin



Kölelik eder Allah’a Lokman’ı yüce emirleri
İlahi yardımına muhtaçtır tüm o elçilerin işleri
Hatırlatır elçilerin Sana verdiğim o ilk sözleri
İman nuruyla keşfedersin yakin sahibi yüreği

Musa’nın Tevrat’ı hayatta Üzeyir’in dilinde
Şuayb,Lut daralır kavmi kalbi mühürlenince
Bunca elçiyi sayıp Rabbe itaatsizlik olamaz
Elyase,Zülkif ve İrmiya’yı(as) anmadan olmaz

Hızır ararken kalbi kırık kullarını dünyanda
Salih ve Hûd gibi ihlaslı, müttaki o davanda
Ömür az dersin, kandilleri ne diye bilmezsin
Ne için yaşıyorsan, onun peşinden gidersin!

Mevlana insanın kıymeti aradığı şey der de
En kıymetli şey ahde vakit değil mi o halde
Başka yerde yok aradığın şey kendi özünde
Göz şaşırtmaz ki tevekkülle biri görebilene

Kayığımın dümenini rahmetin denizine sal,
Hayata akan kan gibi damarlarım içine dal,
Kulun huzura emanetinden emin olarak al.
Ey kalp ehli dost söylediklerimden ibret al!


SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:39 PM

Elhamdülillah
ŞÜKÜR

Hengâmeyle geçerken günlerim
Günahlarım için ah edip inlerim
Kapıların yalnız Hakk’a açıksa
Akıp da yakar gönlünü ilahi aşkla

Şükürle ziyadeleşirse nimetler
Yaptıklarımıza şahit melekler
Toplu çarptıkça mümin sineler
Sindiremez küfür yayan kirli eller

Aramak bulmaya bir adımsa şayet
Eşrefi mahlûksun sen bunu hisset
Onun yolunda olursa kutsi hicret
Havayı kaplayamaz hiçbir kasvet

Malı mülkü verirsen sahibine
Garibi fakiri görürsün herhalde
Gidiyorsak biz de aynı gemide
Kardeşçe asılalım küreklere

SAİD TOPRAK


Said Toprak

GooD aNd EvıL 03-18-2009 06:39 PM

Elmas Zaman
ELMAS=ZAMAN

Zaman çok kıymetli işlerini iyi taksim et
Saçın, sakalın ağarmış sarmalamasın dert
Aktab-ı Erbaa ilimleri süzmüş bilirse fert
İfan ehli kimselereyse yeter tek bir işaret

Ne çok uğraşıp durursun kendi çevrenle
Önce kendini değiştirmeyi denemesen de
Bu kapıya kim gelirse gelsin de hoş gele
İnananlar cömertçe ikram eder seve seve

Biraz geç mi kaldık bu hayır işlerinde de
Aynalar bile tanıyamaz oldu bizleri niye
O üstünüz nutukları atanlar arttı üst üste
Hangi kitapta var ki, bu tembellik bizde

Mühim bir kaidedir; denge irfan ehline
Dost ol birlikte yaşadığın kardeşlerinle
Defol de o ayrılık tohumu eken cahillere
Nasıl böyle alt olabiliriz küffara gafilce

Hikmete binaen kabul edilmemiş o duan
Ümmete rahmet gelen o musibetler şu an
Girmeye layık gönül arıyor yüce Kur’an
Asr’ı Saadet unutulmuş müminlerse viran

Uyan, aymaz kişi haklısın tek bir kişisin
Savaşı kazanmak için çarkın son dişisin
Müslümanların derdiyle dertlenmemişsin
Bunca kötülük arasında tek iyi sen misin

Gönlün hangi tarafa akıyorsa doğru söyle
Geceyle gündüz neden düşman birbirine
O sırrı sen de çözdün mü ilahi emir böyle
Dostlar acı ama doğru der bunu bil böyle

SAİD TOPRAK


Said Toprak


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:26 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.