![]() |
Cebbar Korkmaz
Acılar Acılarıma Ağlar Türküler Türkülerimi Söyler
ACILAR ACILARIMA AĞLAR Korkular Benim yaşadığım korkunçluklardan korkarlar İhanetler Uğradığım ihanetlere yenilirler Kötülükler Gördüğüm kötülüklerden kaçarlar Hainlikler Bana yapılan hainliklerden saklanırlar Çirkinlikler Şahit olduğum çirkinliklerin yanında çirkin sayılmazlar Günahlar Günahlarımın yanında günahsızdırlar İki yüzlülükler Gördüğüm iki yüzlülüklerin yanında iki yüzlü bile olamazlar Kederler Benim kederlerime üzülürler Sızılar Benim sızılarıma sızlanır Acılar benim acılarıma ağlarlar TÜRKÜLER TÜRKÜLERİMİ SÖYLER Cömertlikler Benim cömertliğimin yanında cimridirler Yiğitlikler Yiğitliğimin karşısında duramazlar Güzellikler Güzelliklerimi kıskanırlar Aşklar Yaşadığım aşklara aşık olurlar Ayrılıklar Ayrılıklarıma el sallarlar Mutluluklar Mutluluklarıma bakıp mutlu olurlar Kahkahalar Kahkahalarıma güler Türküler Türkülerimi söyler Cebbar Korkmaz |
Adak
Adaktım ben Feodalizmin bataklığında İsmi olmayan Töreler adına lanetlenip Ölüme mahkum olan Yasalarda bile suç sayılmayan Törelere kurban edilirken İnsan yerine konmayan Kendine insanım diyenlerce kurban seçilen Korkum ölmekten değil Alçaklıklara kurban edilmem Sorarım size kim almış bu emri kimden Temizlenecek mi ahlaksızlığınız kirden Yiğitlik mi denir bu yaptığınıza Tüm dünya ağlar Cehalet zirvesindeki aptallığınıza NAMUS Toplumsal bir kavramken Mal etmişsiniz kadına kıza Bir eli kemerinde bir eli cebinde Bakmazsınız kendi yaptıklarınıza Ahlaksızlığın zirvesinde olanlar siz Kurban edilenler biz Adaktım ben Tek farkım Cinsiyet farkından aldığım hisse Tüküreyim yüzüne insanlık bu ise İki elim yakasında olacak Bu cehaletin yaratıcısı kim ise Ben insanım İnsan yerine konmayan Ben insanım Adına namus denilip Namussuzluğa adak olan Hangi tanrı emretmiş bu zalimliği Hangi dinde var bu cehalet Hangi kitap yazmış bu katilliği Hangi ırmak temizler ellerinizdeki Kanımın kirliliğini Adaktım ben Cebbar Korkmaz |
Adam Oldu Markın Hatırı İçin
Şehirde kaybolur evi bulamaz Elindeki kuruşları sayamaz Herkes derdiki bu adam olamaz Adam oldu markın hatırı için Almanyaya borç harç yolladık onu Eskiydi pantolon yırtıktı donu Ona sorsan hatırlamaz o bunu Saygın oldu markın hatırı için Dönüp bakmaz oldu kardeş bacıya Herkes tempo tuttu bu almancıya Onun değil bu suç markın suçuya Gammaz oldu markın hatırı için Meteliksiz gitti paralı döndü Alman usulüyle aileyi böldü Birkaç yılda üç beş kelime bildi Alim oldu markın hatırı için Cebbar Korkmaz |
Alamanya Kardaşıma Neyledin
Yollarına düştü yirmi yaşında Alamanya kardaşıma neyledin Tat kalmadı ekmeğinde aşında Alamanya kardaşıma neyledin Götürdün bir daha geri vermedin Diktiği ağaçlar çiçekler açtı Ektiği tarlayı yad eller biçti Anası babası dünyadan göçtü Alamanya kardaşıma neyledin Götürdün bir daha geri vermedin Bir resim yollamış saçları beyaz Bizden ayrılalı geçti otuz yaz Yeğenleri amcasını tanımaz Alamanya kardaşıma neyledin Götürdün bir daha geri vermedin Cebbar Korkmaz |
Alçak
Yüzü melek kalbi taştan Şeytan görsün yüzün alçak Darbe yedim ben bu aşktan Gülmez oldu yüzüm alçak Tutsak olmuştum aşkına Dönmüştüm abdal şaşkına Taht kurdun gönül köşküme Bitmez oldu nazın alçak Ateş düştü bir kez cana Dert yanarım ona buna Sattın beni bir cüzdana Çıksın senin gözün alçak Senin sevdan yalan imiş Sözün sahte dolan imiş Senin soyun yılan imiş Bu sana son sözüm alçak Resmin cüzdanımda durur Baktıkça ruhumu vurur Sanm****i seven yorulur Hala yanar közün alçak Cebbar Korkmaz |
Alim Oldu Gitti Bizim Kerata
Sakalları salmış dizin üstüne Kebapları koymuş közün üstüne Söz söylenmez onun sözü üstüne Alim oldu gitti bizim kerata Beşe alır bin beş yüze satardı Terazide hepten hile yapardı Doğru laf etmezdi yalan atardı Alim oldu gitti bizim kerata Bir cüppe bir takke taktı başına Düşüp gitti cümle alem peşine Şaşa kaldım bu fetbazın işine Alim oldu gitti bizim kerata Her türlü tezgahta parmağı vardı Çaldı çırptı sahte bir dergah kurdu Milletin sırtından vurgunu vurdu Alim oldu gitti bizim kerata Altmışından sonra ermiş dediler Rüyasında bir pir görmüş dediler Büyük kerameti varmış dediler Alim oldu gitti bizim kerata Cebbar Korkmaz |
Aliy Dı Adı Gerçek Yaşam Öyküsü
Bir gece kondu mahallesinin yollarının beton kaldırım işlerini almıştım On kişilik ekiple çalışıyordum yaz aylarıydı İşe başlayalı birkaç gün olmuştu Bir sabah işe gittiğimde karşı kaldırımdan sürekli bana bakan altı yedi yaşlarında bir çocuk gördüm Başında güneşten kavrulmuş bir şapka eski bir gömlek yamalı bir pantolon yırtılmaya yüz tutmuş ayakkabılar vardı ayağında Bana sürekli bakıyordu Epey beni süzdükten sonra yanıma geldi Rengi bembeyaz olmuştu Titrek bir sesle Amca dedi Buyur dedim Amca ekmek paramız yok annem bize bir ekmek parası versin dedi Bunu söylerken tir tir titriyordu Bir anda yüreğime bir acı çöktü Gözlerim öylesine yaşardı ki silmekle baş edemedim göz yaşlarımı Olduğum yere kaldırıma oturdum onu da yanıma oturttum Başını okşadım burukta olsa gülmeye çalıştım Adın ne senin diye sordum ALİ dedi hala titriyordu Korkma ALİ dedim Korkmuyorum da kızarsın sandım dedi Niye kızıyım ki sana ALİ dedim Onu rahatlatmak için bende senin gibi çocukken bir amcadan ekmek parası istemiştim dedim Bunu duyan ALİ biraz rahatladı bana ısınmaya başladı Sonra cebimden çıkardım o zamanın en büyük parasını verdim ALİ ye Parayı annene götür başka yere harcama yarın yine buraya gel sana iş vereceyim dedim Tamam dedi olanca hızıyla koşmaya başladı sokak aralarında kaybolup gitti Eve gittiğimde eşime anlattım eşim çok üzüldü bari biraz para verseydin dedi verdim dedim Ertesi sabah işe geldiğimde ALİ bizden önce gelmiş bekliyordu Yanıma çağırdım ALİ dedim neden erken geldin bu kadar erken gelme sen onda geleceksin üçte gideceksin işçilere su dağıtacaksın her gün sana yarım işçi yevmiyesi vereceğim dedim ALİ çok sevindi Ustaları çağırdım ALİ bizim çavuşumuzdur kimse yanlış yapmasın sadece size su getirecek başka şeyler yaptırmayın benden yana dokunulmazlığı var dedim Ustalar hep birden güldüler ALİ millet vekilimi abi dediler Öylen yemeye gittiğimde ALİ yi de götürdüm Lahmacun mu pide mi yersin dedim ALİ yüzüme bakıp Bunlar ne dır diye sordu Söylediğime pişman oldum Anlaşılan hiç yememişti gelince görürsüm dedim Kolada ısmarladım ALİ bitiremedi pideleri kağıda sardırdım yanına al acıkınca yersin dedim Ali pideleri yememişti saat üçte parasını verdim ALİ sen git dedim pideleri neden yemedin diye sordum anneme götüreceğim dedi Ali tam iki ay bizimle çalıştı kendisine bir çift esem sport ayakkabı aldım işin sonunda kendisine elbise alması için epey bir para verdim ALİ bizim işimiz bitti artık gidiyoruz kendine iyi bak elbise almayı unutma dedim elimi öptü hüzünlü bir şekilde koşarak sokak aralarında kayboldu ALİ nin annesini babasını hiç görmedim evlerini dahi sormadım ALİ koşup giderken söylediği söz aklımda kaldı Amca ekmek paramız yok annem bize bir ekmek parası versin demesi Ardından bakarken yine gözlerim doldu Nasibin bol olsun ALİ dedim kendi kendime inşallah iyi bir adam olursun Tamamen gerçek bir yaşam öyküsüdür saygılarımla Cebbar Korkmaz |
Alman Gavur Mark Müslüman
Yedikleri domuz eti Adetleri hepten kötü Sevemedik bu milleti Alman gavur mark müslüman Her taraf doli diskolar İçiyler fisko miskolar Ne biçim adamdır bunlar Alman gavur mark müslüman Bunlar kimin olmiyasan Her gördüğün almiyasan Aman parayi tutasan Alman gavur mark müslüman Kim demiş gavur parasi Milyoni geçir lirasi Memlekette var havasi Alman gavur mark müslüman İçmiyesen biralari Koy cüzdana paralari Alağ sari liralari Alman gavur mark müslüman Cebbar Korkmaz |
Almancının Kravatı Gerçek Yaşam Öyküsü
Abim alman ya da çalışıyordu Bende askerdim İkimizde izine gelmiştik ailenin neşesine diyecek yoktu Tüm aile bir aradaydı herkes mutluydu Abimin alman ya sohbetleri anlatmakla bitmiyordu Herkes pür dikkat dinliyor oradaki yaşam hakkında Kendince yorumlar yapıyordu Almanların yaşam tarzının modernliyi inanılır gibi değildi Her sohbet sonunda ya gavur ya diyenler çoğunluktaydı Yaz ortalarıydı akşamın serininde Bahçede oturuyordum Burnuma bir yanık kokusu geldi Hemen içeri koştum Gördüğüm manzara bir vahşetti En küçüğümüz olan sekiz dokuz yaşlarında kardeşimin boynunda bir kravat Yanıyordu küçük kardeşim sessizce ağlıyor Gözlerinden akan yaşlar yanaklarıyla birlikte kravatında bir bölümünü ıslatmıştı Almancı abım sopa elinde küçük kardeşimin karşısında Duruyordu Küçük kardeşim asker duruşu gibi hazır oldaydı Hemen müdahale ettim kravatı ellerimle söndürdüm Kravat sentetik olduğu için ellerime yapıştı O an ellerimin de bir bölümü yandı Küçük kardeşimin de yanaklarında yanık izleri vardı Abim bana da müdahale ederek Sen karışma diyerek vurmaya başladı Kardeşimi öyle görmenin de acısıyla bende abime vurdum Kavga ettik Tüm aile bir anda başımıza toplandı Herkes şaşkındı nedenini soruduğumda kardeşime Küçük kardeşim kravatla oynarken kravatı çözmüş Almancı abim kravatı tekrar bağlayamadığından kızmış Hırsını alamayınca da Küçük kardeşimi dövdükten sonra Çocuğun boynuna kravatı dolayıp ateşe vermiş Bunun için mi bu çocuğu yakıyordun diyerek tekrar abımın Üzerine yürüdüm O an çok öfkelenmiştim Cinayet işlemem içten bile değildi Hırsımdan ağlıyordum babam gelip beni azarladı Diğer abilerim de beni azarlayarak sen ne karışıyorsun dediler Abisidir ne olmuş büyütülecek ne var diyorlardı Öfkem bir kat daha arttı Herkes almacıdan yana olmuştu Bu olay beni hayatım boyunca en çok etkileyen olaylardan bir tanesidir Beni en çok üzense ailenin abimi haklı bulması O günden sonra hiç kravat takmadım En sevmediğim giyim eşyası kravattır Almancı abimle hala konuşmuyorum Alçaklık insanlarda mı parada mı Bunun yorumunu okuyuculara bırakıyorum Saygılarımla Cebbar Korkmaz |
ANA YÜREĞİ
Anaların yüreği dünyadan büyük Saray oradadır köşk oradadır Sen yatıp uyurken o her dem ayık Sevgi oradadır aşk oradadır Ana yüreğinde merhamet çoktur Çiçek bahçesidir mevsimi yoktur Yemez hep yedirir kendisi toktur Ekmek oradadır aş oradadır Analar insanı yürekten bağlar Deyişse asırlar silinse çağlar Ana kadar siper olamaz dağlar Güven oradadır coş oradadır Cebbar Korkmaz |
Anam Bacılarım Bana Sarılsın
Anam tandır yakmış dumanı tüter Yeter gurbet senden çektiğim yeter Köyde bacılarım yolumu bekler Ben gideyim gurbet bana darılsın Anam bacılarım bana sarılsın Anam beni çul çaputta böyüttü Yoluk ile figan ile eyitti Yoksul çaresizdi amma yiğitti Ben gideyim gurbet bana darılsın Anam bacılarım bana sarılsın Anam bu dünyada bir gün görmedi Hep eski geyindi yeni geymedi haksızlığa kendin siper eylerdi Ben gideyim gurbet bana darılsın Anam bacılarım bana sarılsın Tezzekten yakardı taştan ocağı Görmemişti şehir bilmez bucağı Cenneten aladır ana kucağı Ben gideyim gurbet bana darılsın Anam bacılarım bana sarılsın Bu cebbar gurbette anasın arar Sararsa yürekten analar sarar Sen olmazsan anam beni kim sorar Ben gideyim gurbet bana darılsın Cebbar Korkmaz |
ANAMA SÖZ VERDİM
Hasta yatağında son günlerinde El pençe divana durdum önünde Ellerimi tutu iki eliyle Eğil oğul dedi sözümü dinle Zavallı anandan sana bir mihnet Küçük kardeşlerin sana emanet Onlar taş atarsa koy bana deysin Kötü söz deseler hep bana gelsin Sakın ha kızıp da çıkmasın sesin Benim güvendiğim tek oğlum sensin ANAMA Söz verdim İki elim kanda da olsa Küçük kardeşlerime ben bakacağım Onlar bana ne derlerse desin Hiç ses çıkarmayacağım Ocağımı yakıp yıksalar da el kaldırmayacağım ANAMIN Son sözüydü bu Bizde söz veril dimi dönülmez ANALAR doğru söyler Sözlerinin üstünden asla geçilmez Üç oğlun var benden büyüğüm Son nefesinde bana verdin öğüdün Öğüdün benim için lütuftur Emrin başım üstüne ANACIĞIM Sözüm söz Yeter ki sen mezarında rahat uyu Gözün arkada kalmasın Bazı sözler uğrunda ölmek içindir Evlatlarsa Büyük sözünün değerini bilmek içindir ANAMA söz verdim Cebbar Korkmaz |
Anana Sakın El Kaldırma Oğul
İster azarlasın ister haşlasın İsterse kapını hergün taşlasın İsterse en büyük suçu işlesin Anana sakın el kaldırma oğul Oydu *******i uykusuz kalan Oydu baş ucunda mum olup yanan Odur tek sevenin yürekten inan Anana sakın el kaldırma oğul Göz yaşın katardı ekmek aşına Göyüs gerdi zalim baban hışmına Tek o yanar bir iş gelse başına Anana sakın el kaldırma oğul Kutsal kılınmıştır tanrı katında Onun gibisi yok dünya sahtında Cennet onun ayaklarının altında Anana sakın el kaldırma oğul Cebbar Korkmaz |
Anne Günün Kutlu Olsun
Beş oğlan iki kız anası Anne günün kutlu olsun Kaşında kudret karası Anne günün kutlu olsun Çöllerden tezek toplayan Getirip tandırda yakan Saçları hep duman kokan Anne günün kutlu olsun Çayırda harman savuran Tandırda buğday kavuran Emzirip çocuk doyuran Anne günün kutlu olsun Bize hep ninniler dizen Ne okumuş nede yazan Karda yalın ayak gezen Anne günün kutlu olsun Tarladan evelik deren Aş yapıp bize yediren Her çileye göğüs geren Anne günün kutlu olsun Başında hep aynı vala Yetimlere olur ana Eğer yaşıyorsan hala Anne günün kutlu olsun Cebbar Korkmaz |
Annem Musalla Taşında
Anne Ayaklarıma dikenler battı Çıkaramıyorum anne Karanlıktan çok korkuyorum Beni yalnız bırakma anne Anne Sana bir şey olursa Yetim kalmaktan korkuyorum Ne olur ölme anne Her gittiğin yerde ellerimi tutan Ellerini bırakma anne Gök gürlemesiyle şimşekler çaktığında Hep arkana saklanırdım Gecenin zifiri karanlığında Kurt ulumalarından korkar Yatağına sığınırdım Babamın öfkesine Sen siper ederdin kendini Kendin okumayı bilmezdin Bizim okumamızı isterdin Benim siyasallaşmamdan hep korkardın Azmi yaşadın Çifter çifter oğulların askerken bile Jandarma korkularını Ama bu haksızlığa kim Hangi kalbi taşlaşmış tahammül eder ki İşte bu yüzden ben isyankar oldum Başkaldırılara katıldım Barikatlarda vuruldum Zindanlara konuldum Şimdi Musalla taşına konmuşsun Başında dualar okunuyor Göz yaşlarım Ölümünden çok Çektiğin sefalete akıyor Aklımdan Çocukluğumla birlikte Ne geçiyor biliyor musun Anne Beni de yanında götür Bu kötülükler dünyasında Yalnız bırakma anne Cebbar Korkmaz |
Annemden Başka
Hiç kimse yürekten sevmedi beni Bana yavrum diyen annemden başka Hiç kimse yaşarken görmedi beni Bana yavrum diyen annemden başka Kim sever birini ömür boyunca Kim yürekten sarar okşar doyunca Kim ararki beni kayıp olunca Bana yavrum diyen annemden başka Ağlarsa yürekten analar ağlar Gerçekten karalar analar bağlar Ana kadar siper olamaz dağlar Bana yavrum diyen annemden başka Şimdi öldü yazdık mezar taşına Sensız neler geldi bilsen başıma Kim elın sürecek gözüm yaşına Bana oğlum diyen annemden başka Keşke bir çocuk olsaydım Yoksul bir evın çocuğu olsaydım Aç susuz yarı çıplak yalın ayak olsaydım Ama annemin kucağında olsaydım Cebbar Korkmaz |
Arif Gelirsin
Bir gün bun terazi seni de tartar Bir avuç topraktan hafif gelirsin Alınır elinden taptığın mallar Anlarsın ne kadar zayıf gelirsin Ne yalanın söker ne hile tutar Amel defterinde sırların yatar Sanma ki buradan kurtulan kaçar Nefsine yenilir gafil gelirsin Hakkın arayanı vurup dövdüysen Halkın emeğini çalıp yediysen Dün dündür bugün bu gün dediysen Sanma bunlar orda kalır gelirsin Bu dergahta kötü ekenler biçmez Yalan para etmez rüşvetse geçmez Bur da riyakarlık hiç değer etmez Kendi ektiğini alır gelirsin Düşmediysen yalan ile dolana Bakmadıysan namussuzluk talana Saygı duydun ise insan olana O zaman burada arif gelirsin Cebbar Korkmaz |
Aşka Yeminim Sevdaya Sözüm Var
Bakışlarımı zincirlere vurup Haps etseydim keşke Bakmasaydı gözlerim O güzel gözlerine Kapılmasaydım sevdanın büyüsüne Kalbim vurmasaydı delicesine göksüme Sen bilmezsin Ben bir daha sevemem bu sevdanın üstüne Aşka yeminim Sevdaya sözüm var Bozamam yeminimi Dönemem sözümden Dönersem Şüphe ederim özümden Düşerim Hem aşkın Hem sevdanın gözünden Şunu bil ki bunların hepsi Senin yüzünden Nasıl tutabilirdim ki Sana bakan bakışlarımı Gözlerim bana isyan etmez miydi Kalbimin çırpınışlarını Dizlerimin titreyişlerini Anlımı ıslatan terlerin ıslaklığını Ruhumun sevdaya tutulma korkaklığını Nasıl azarlaya bilirdim ki İsyanlarıma bile gülüyorum Hırsımdan Utancımdan kızarmış yüzümle Bakamıyorum aynalara Kızıl saçların geliyor hep aklıma Rüzgarlarla darmadağın olduğunu görüyorum Uzattığım ellerimle hep ama hep boş dönüyorum Tutmak istiyorum tutamıyorum En büyük yeminim budur ki inan Seni kalbimden atamıyorum Çünkü aşka yeminim Sevdaya sözüm var Cebbar Korkmaz |
Aşkıma Küfr ettiler
Yeden yere vurdular beni Olmaz olmaz dediler bu yaşta böyle şey Ölesiye sevmişim diye seni Kalbim kırıldı duygularım incindi Darmadağın oldu düşüncem Karıştı hafızam kaybettim kendimi Sadece kalbimdeki sıcaklığına sığına bildim İşlediğim ölesiye sevme suçuydu affedilmeyen Öylesine bir azarlanma Öylesine bir horlanma yaşadım ki bilemezsin Yerimden kalkacak gücüm Kimseye söyleyecek sözüm kalmadı Gözümde kurumuş yaşlar Boğazımda ağlamaklı hıçkırıklarla kala kaldım Bu azarlanmalar bu horlanmalar içinde Yine senin hayalindi gülen bana Sana olan sevgimin sıcaklığıyla kendime gele bildim Ve çare sizliğimi göz yaşlarımla yüreğime akıttım Yüklenin dedim bana Vurun kırın her yanımı Bırakmayın damarlarımda onu hatırlatan bir damla kanımı Beni öldürün Yüz kez diriltin bin kez öldürün Ama ona olan aşkıma dokunmayın Almayın ağızlarınıza onun ismini Kirletmeyin hayalimdeki resmini Söndürmeyin yüreğimdeki sevincimi Kırmayın sevdaya olan hevesimi Ağlatmayın hasret dolu gözlerimi Dök meyin yüreğimdeki sevdayı Öldür meyin ruhumdaki hayalini Karışmayın rüyalarımdaki mutluluğuma Almayın sevdalıların vebalini Cebbar Korkmaz |
Atalarımızdan Biz Böyle Öğrendik
Yiğidi öldürür hakkın yemeyiz Atalarımızdan biz böyle öğrendik Mazluma düşmüşe asla vurmayız Atalarımızdan biz böyle öğrendik Bir kahve nin kırk yıl hatrın sayarız Kendini bilene saygı duyarız Hak yoluna başımızı koyarız Atalarımızdan biz böyle öğrendik Kalleşliye kapalıdır yolumuz Yiğitlere hep helal dır malımız Biz dönmeyiz bundan çıksa canımız Atalarımızdan biz böyle öğrendik Yalan ile dolan düşmanımızdır Mertlikle cömertlik şiyarımızdır Doğruluk atadan kuralımızdır Atalarımızdan biz böyle öğrendik Cebbar Korkmaz |
ATATÜRK Nerede Sen Neredesin
ATATÜRK ATATÜRK deyip durursun ATATÜRK nerede sen neredesin Vatan vatan deyip vurgun vurursun ATATÜRK nerede sen neredesin Samsundan dünyaya güneş doğmuştu Bu halk emperyalistlerle vuruştu O dönemde dolar seksen kuruştu ATATÜRK nerede sen neredesin Yalanların artık bıktırdı bizi Gülmüyor sokakta milletin yüzü Yeniden sabana koştuk öküzü ATATÜRK nerede sen neredesin Seksen beş yıl geçti yalanla boşa Bu ülke girmedi hiçbir savaşa Millet hasret kalmış üç beş kuruşa ATATÜRK nerede sen neredesin Altı okun döndü gamalı haça Memleketin hali yamalı bohça Ana karnındaki doğmadan borçta ATATÜRK nerede sen neredesin Cebbar Korkmaz |
Ateşinden Kalan Kül Yakar Beni
Eser bu gönlümde boran fırtına Eser tipi boran yel yakar beni Deli gibi düştüm sevda ardına Akar gözlerimden sel yakar beni Varıp bir söz desem tutulur dilim Gözleri büyülü bağlanır elim Çiçekler yolladım almıyor zalim Yarin almadığı gül yakar beni Gel gir bu kalbime seni saklıyam Özledikçe saçlarını kokliyam Seni eller alır diye korkiyam Yüreğimde saklı sır yakar beni Hayalin sakimdir sevdan bardağım Göz yaşlarım oldu şarap ırmağım Mızrabı elimde tutmaz parmağım Sazım da paslanmış tel yakar beni Tükettim ömrümü bir aşk uğruna Taş olsaydı basar idim bağrıma Bir zalimi sevmem gider ağrıma Ateşinden kalan kül yakar beni Cebbar Korkmaz |
Baba Günün Kutlu Olsun ben bir şiir idim kitabımdan
Sokaklarda iş arayan Baba günün kutlu olsun Bir oyuncak alamayan Baba günün kutlu olsun Gelıp şehire takılmış Hasretten bağrı yakılmış Gecekondusu yıkılmış Baba günün kutlu olsun Cebinde yok çay parası Birincidir cıgarası Avratnan açık arası Baba günün kutlu olsun Hergün yayan düşer yola Borç takınmış sağa sola Eyer yaşıyorsan hala Baba günün kutlu olsun Cebbar Korkmaz |
Babam Bana Geçme Yiyidin Delisinden Derdi
Babam bana geçme yiğidin delisinden derdi Yiğidin delisidir insanın merdi Ben hep deli dolu biriydim Öfkem sığmazdı yüreğime Keskin bakışlarım Gök gürültüsü misali haykırışım vardı Nefretim yer dibinin en altına iner Merhametim gök yüzünün sonsuzluğuna ulaşırdı Kızgınlığımı fark edenler durmazdı etrafımda Yoksulların acısını yüreğimde hisseder Dertlerine ortak ederdim kendimi Kendi kederim sayardım onların acılarını Mertliye yiğitliye sevdalıydım Benim kitabımda haksızlığa yer yoktu Haksızlığında benim yanımda yeri yoktu Kalleşliyi sevmeyen Garibanı dövmeyen bir huyum vardı Her sevince neşe Her hüzüne gözyaşı olurdum Öfkeliydim Öfkeliydim haksızlık yapanlara Öfkeliydim çıkarcıların yanında saf tutanlara Öfkeliydim düşmüşe vurup bunu yiğitlik sayanlara Öfkeliydim Öfkeliydim adam gibi adam olmayanlara Bir haksızlık gördüğümde öfkem kabarır Bir düşkünlük gördüğümde gözüm yaşarırdı Kaybederdim kendimi haksızlığın karşısında Saklayamazdım öfkemi yıkardım ortalığı Yine bir gün sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Daracık bir sokakta ağlayan bir çocuğa rastladım Öyle bir ağlayıştı ki bu Tüm dünya onunla birlikte ağlıyor sandım Neden ağladığını sorduğumda Ekmek paramı kaybettim Annem beni dövecek amca dedi Kan sıçradı beynime Ayaklarımın altından kaydı toprak Adeta yıkıldı gök kubbe üzerime Kulaklarım çınladı başım döndü O anda sandım ki güneş söndü Cümleler düğümlendi boğazımda Hıçkırarak ağlamak geldi içimden Acılar çöktü yüreğime Gözlerim doldu doldu boşaldı boşalacak Düşünemedim ne oldu ne olacak Attım elimi eskimiş pantolonumun cebine Zar zor bula bildim Cebime sıkışmış tek param olan beş lıramı Bir yıl gibi geldi sanki o an bana Verdim parayı çocuğun eline al Ekmeyi annene götür gerisi senin olsun diyebildim Ve o gün işime yürüyerek gittim Yine yufka yüreğim yenik düşmüştü merhametime Hep merak ederim O çocuk nasıl bir delikanlı olmuştur diye Babam bana geçme yiğidin delisinden derdi Cebbar Korkmaz |
Bacım
Tandır ısı saçlarına bulaşmış Yeller vurmuş örükleri dolaşmış Sanar sın yüzüne nurlar ulaşmış Güzelliğin gülden almıştır bacım Ne okul görmüştür nede medrese Cinsiyet farkından almış bir hisse Bu cehalet hangi dinde hak ise Cehalete kurban gitmiştir bacım Tarlada babamın ırgatı odur Yaylada anamın imdadı odur Zalim törelerin kurbanı odur Bize çok emekler etmiştir bacım Hamur yoğururken türküler söyler İnek koyun sağar yağ peynir eyler Ona hep hayrandır ağalar beyler Ozanlara türkü olmuştur bacım Gelin olup gider başka bir ele Başka birisini sevmişse bile Ona hiç hak hukuk tanımaz töre Yine boynu bükük kalmıştır bacım Cebbar Korkmaz |
Bacım,,2,,
Anam yoktu beş kardeştik öksüzdük Çal çamurda bize sen baktın bacım Çaresiz perişan hem de yoksulduk Dünyamıza ışık sen yaktın bacım Tandır yakar pişirirdin aşını Her acıda akıtırdın yaşını Haksızlığa siper ettin döşünü Nasıl ödenecek bu hakkın bacım Gün oldu kuyudan suları çektin Eski elbiseme yamalar diktin Teneke sobada gevenler yaktın Yüreğimde kalmış hep acın bacım Kendin okumadın bizi okuttun Tarlada çalıştın sabanı tutun Acımıza birde emeğin kattın Senin başkasından bu farkın bacım Babam ne dediyse çektin sineye Sattı seni bir dana bir ineğe En sonunda yenik düştün töreye Cinsiyet farkıydı tek suçun bacım Cebbar Korkmaz |
Bana Karaları Bağlatan O Dur
BANA KARALARI BAĞLATAN O DUR Sanma bu yarayı el vurdu bana Hançeri bağrımda bırakan o dur Dolu yağdı esen yel vurdu bana Sevdalı gönlümü kanatan o dur Yüreğimde yaram ey olmaz kanar Ruhumda cehennem ateşi yanar Pirler isyan eder dervişler kınar Beni rüsva edip ağlatan o dur Ahuzarım yazıp döktüm kağıda Ardından feryadım döndü ağıda Lokman dedi senin çaren ağuda Ağuları çare kaynatan o dur Kesildi soluğum çıkmaz nefesim Kayboldu gümanım yoktur hevesim Mevsimler değişti değişmez yasım Bana karaları bağlatan o dur Cebbar Korkmaz |
Bana Ben Diyecek Neyim Kaldı ki
Ben bir dağım kar başından gitmeyen Ben bir viraneyim baykuş ötmeyen Ben bir yaralıyım merhemler kar etmeyen Bana ben diyecek neyim kaldı ki Gençliğim su oldu aktı elimden Medet umdum sönmüş ateş külünden Korkar oldum aynadaki halimden Bana ben diyecek neyim kaldı ki Izdırabın her zerresin tatmışım Her lokmama sanki zehir katmışım Günahlara gırtlağa dek batmışım Bana ben diyecek neyim kaldı ki Bir ırmaktım suyu akıp bitmeyen Bir yürektim sevdalısı gitmeyen Bir naraydım duyanları titreyen Bana ben diyecek neyim kaldı ki Cebbar Korkmaz |
Bana Benden Başka Dost Bulamadım
Kapı kapı sokak sokak Süründüm il bucak bucak Sandım yüzüme gülenler Hepsi bana dost olacak Tutuğum ekmek taş olur Vardığım meydan boş olur Kime derdimi anlatsam Sohbet.karım sarhoş olur Taşı sıksam suyu çıkar Hırsımdan yaşlarım akar Benim perişan halime Bakanlar bir daha bakar Kimiyle beraber döktüm yaşımı Kimiyle taşlara vurdum başımı Beni candan seven can yoldaşımı Bana benden başka dost bulamadım Cebbar Korkmaz |
Bana Bir El Salla
Bana bir el salla Son bir kez de olsa Yüreğindeki acı dinsin Ardından baka kalan gözlerimdeki selleri silsin Bilirsin ki Hiçbir yürek ayrılık istemez Hasret kadar insana kurşun bile işlemez İncinmiş duygularıma Küskün ayrılığıma Bir hatıran olsun Bana bir el salla Son bir kez de olsa Sensiz cehennemdir Bana bıraktığın her yer Bil ki Mahşer olacaktır buluşacağımız son yer Kızıl saçlarından düşen teller Ayak izlerini silemeyecek yollar bırak ardında Umutlarım gömülmüşken karanlığa Düşerim peşine küskünde olsam Yüreğim dayanamazsa ayrılığa Ayrılıkların şarkısı olmasın aşkımız Bu sevdada ömürlüktü ahtımız Kahpe feleğin çirkin çarkında Kötü yazılmıştı bahtımız Küskünde olsak Kutsal bir ayin gibi olsun ayrılığımız Kalbimizdeki sevda dökülüp Karışmasın çamurlara Aşkımızı savurmayalım rüzgarlara Ruhun bana dargın dahi olsa Avuçlarımdan ellerinin sıcaklığını Hayalimdeki yüzünün parlaklığını Alıp götürme benden Azda olsa bir hatıran bana kalsın senden Bana bir el salla Son bir kez de olsa Cebbar Korkmaz |
Bana Bir Mutluluk Borcun Var Tanrım
Kaderime sefaleti yazdırdın Etrafıma kötüleri dizdirdin Yollarıma hep kuyuları kazdırdın Bana bir mutluluk borcun var tanrım Başıma gelmedik bela kalmadı Hep gurbette gezdim sıla kalmadı El atıp elimden tutan olmadı Bana bir mutluluk borcun var tanrım Hep çizdiğin doğru yolda yürüdüm Olduğum gibiydim öyle göründüm Harama el atmadıkça süründüm Bana bir mutluluk borcun var tanrım Cebbar Korkmaz |
BANA BİR TÜRKÜ SÖYLEYİN
Bana bir türkü söyleyin İçinde anadolunun yaşamı olsun Bana bir türkü söyleyin Buram buram anadolu koksun Bana bir türkü söyleyin Kuzular meleşsin horozlar ötsün İçine AYŞE Yİ FATMA YI katsın Yüreğimde sıla hasreti yaksın Köyün ortasında pınarı olsun Bana bir türkü söyleyin Anamın her iki ellerinden öpen Tandır bacasından dumanlar tüten Alıp götürsün beni bu gurbetten Karlı dağdan akan suları olsun Bana bir türkü söyleyin Çocukluk günlerimi bana anlatan Çerçileri incik boncuk tığ satan Kızlar evelik toplasın tarlalardan Köyüme doğru giden yolları olsun Bana bir türkü söyleyin Tahıl biçiminde çekilsin tırpan Köylüleri rüzgarda harman savuran Düğünlerde zurna davullar vuran Dağlarının tepesinde karları olsun Bana bir türkü söyleyin Selamlar yollasın gurbetten yara Dönsün el sallasın karlı dağlara Bir sıla türküsü olsun cebbara Saçlarıma düşen kırları olsun Cebbar Korkmaz |
Bana Gel Diyecek Sözün Olsaydı
Hayalini yıldızlara işlerdim Orya ulaşacak varım olsaydı Ağaç kovuğunda senle yaşardım Yeter ki kalbinde yerim olsaydı Taş dipleri olsa evim dükkanım Bulutlar sermayem dağlar mekanım Çalı gölgesi de yeterdi canım Elimi tutacak elin olsaydı İki elim olsa kanda revanda Kıtalar olsaydı bile aramda Düşerdim yollara tipi boranda Geçtiğin yollarda izin olsaydı Tükense mecalim kalmasa halım Azrail canıma uzatsa elin Beni durduramaz bir nefes ölüm Bana gel diyecek sözün olsaydı Cebbar Korkmaz |
Bari Sen Etme
Yapa yalnız kaldım ben bu alemde Herkes çekip gitti bari sen gitme Her isyanda bir iz kaldı sinemde Herkes hata etti bari sen etme Açacak bir kapım dar bir yerim yok Yıkılmışım feryat edecek dilim yok Sensiz tutunacak tek bir dalım yok Her kes sitem etti barı sen etme Düşmüşe tekmeyi vuran çok oldu Dost bildiğim herkes gitti yok oldu Dön bir kez ardına bak ki ne oldu Herkes isyan etti barı sen etme Çektiklerim roman oldu beynimde Bir umudum sendin viran gönlümde Beni koyup gittin acı günümde Herkes figan etti bari sen etme Cebbar Korkmaz |
Başımıza Bir Hal Geldi Gerçek Yaşam Öyküsü
Yaz aylarıydı izmide bir mahallenın çevre düzenleme işlerini yapıyordum birkeç üstayla birlikte çalışıyorduk çlışalı bir kaç gün olmuştu yanımıza otuz yaşlarında biri iş sormak için geldi gerçektende işçiye ihtiyacım vardı gelen işçi iri yarı biriydi işle ilgili konuşurken hiç yüzüme bakmıyordu Memleketini sordum yakınımızdan bir ili söyledi hemşerim sayılırdı Yevmiyesini her akşam peşin almak istediğini yoksa çalışmayacağını söyledi tamam dedim her akşam parasını verirdim kendi kendine başımıza bir hal geldi diye söyleniyordu bu durum tuhafıma gitti yinede işe aldım yarın filan satte gel dedim sabah işe gittiğimde bizden önce gelmiş oturuyordu beni görünce ayağa kalktı otur dedim çay içelim başlarız o beni dinlemedi ben çalışıcam dedi işi gösterdim çalışmaya başladı Ustalardan biri abi bu adam anormal bize saldırmasın dedi güldüm biz ondanda anormalız diye espri yaptım merak etmeyin ben buradayım bir şey olursa müdahale ederim diyerek ustayı sakinleştırdım Hiç kimseyle konuşmuyordu sadece çok yoğun bir şekilde çalışıyordu bazan yanıma gelip sigara istiyordu ben o zamanlar sıgara içmiyordum önce arkadaşlardan sıgara alıp verdim sonra gidip ona bir paket sıgara aldım ondan sonra sigarası bitmeden bir paket sıgara alır verırdım sürekli başımıza bir hal geldi diye söyleniyordu bende çok merak etmiştim ama konuşmayi sevmeyen biriydi öylen paydoslarında işçilerin yanına oturmazdı yanlız oturur gök yüzüne bakardı herzaman söylediği sözü tekrarlardı başımıza bir hal geldi bu sözü söylerken gözleri dolu dolu olurdu Akşamları parasını alırken çok sevınırdı annem bize ekmek yiyecek alacak derdi onu konuşturmayı kafama koymuştum ürkmemesi içim ortam arıyordum parasını alırken yüzündeki mutluluğu görünce o anı deyerlendirebilirim diye düşündüm Cuma günleri gelir izin alır namaza giderdi ona özellikle toleranslı davranırdım bu onun çok hoşuna giderdi sevinçten gözleri parlardi Bir cuma günü akşamı parasını vereceğim zaman yanıma oturttum nasıl bizden memnun musun dedim annem çok iyi adam diyor dedi teşekkür ettim ama yine yüzüme bakmadan konuşuyordu annesini çok seviyordu biraz sohbetten sonra parasını çıkarıp verdim gitmeden sana bir şey sornak istiyorum dedim kızmasın deyilmi yok dedı sor Başına gelen hal nedir dedim o an yüzüme baktı rengi bem beyaz oldu önce terddüt etti sonra kimse duymaz değilmi dedi yok dedim benden senden başkası yok burada Yine yüzünü gök yüzüne çevirdi ben küçükken babam beni çok severdi bende babamı çok severdim bir gün değirmene babam ben annem gittik unları öğüttük öküz arabasına yükledik değirmenden çıkıpeve doğru yola koyulduk Kan davalılarımız yolda önümüzü kestiler çoktular bizi arabadan indirdiler önce bani dövmeye başladılar beni döverken babam oğluma vurmayın o çocuk ne yapacaksanız bana yapın diye yalvarıyordu ben hiç bieşey yapamadım biçağım yoktu bıçağım olsaydı hepsını öldürürdüm babamın her yanı kaniçindeydi sonra babamı yolun kenarına çekip boğazını kestiler babam kanlar içinde öldü annemide dövüyorlardı üstünü başını yırtmışlardı anamada kötülük ettiler Benimde boğazımı keseceklerdi biri geldi bu onlara yeter dedi bizi öylece bırakıp gittiler köylüler gelip bizi götürdü Bunları anlatırken tir tir titriyordu gözlerınden müthiş yaşlar akıyordu hep bıçağım olsaydı babamı öldüremezlerdi ben onları öldürürdüm diyordu adeta kendini kaybetmişti Başlarına ageleni anlattıktan sonra bir müddet hiç konuşmadan sesiz ağladı sonra ayağa kaltı yüzüme bakmadan yürüdü gitti onu dinlerken bende göz yaşlarımı tutamadım korkunç bir vahşet yaşamış bu nasıl insanlıktır bir çocuğun karşısında böylesi alçakca davranışlar sergileniyor anlamış değilim yorumu siz saygıdeyer okurlara bırakıyorum Yanımda iş bitinceye kadar olağan üstü bir gayretle çalıştı kendisine iş yaptırmak isteyen ustalara ben sakallıdan başkasını dinlemem diyormuş o zamanlarda sakallıydım umarım bu ağır bunalımı atlatmıştır bu olayı 1996 yılında yaşadım Cebbar Korkmaz |
Batağçi
Ağşam buldi getirdi sabağ yedi bitirdi Evdeki varı yoği alacağlı götürdi Ağ batağçi batağçi paraliya yaltağçi Üst başına eyi bağ amanattır batağçi Köylü etmiş rezil gendisi olmiş vezir Ekmek elden su gölden voltalir köy köy gezir Ağ batağçi batağçi paraliya yaltağçi Üst başına eyi bağ amanattır batağçi Geydiği amanatır batağ çi hamarattır Kandırır onu buni kalmamış gönül hatır Ağ batağçi batağçi paraliya yaltağçi Üst başına eyi bağ amanattır batağçi Ğızlidır talancıdır fışmekan felancidır Aslıda eyi oğlan birazcığ yalancidır Ağ batağçi batağçi paraliya yaltağçi Üst başına eyi bağ amanattır batağçi Gömlegi öğretmenden paltoyi imam vermiş Millet hepsi merağta gene ne haltlar yemiş Ağ batağçi batağçi paraliya yaltağçi Üst başına eyi bağ amanattır batağçi Cebbar Korkmaz |
Ben Namuslu Biriyem
Dün ağşam yolda idim mayğoş bir halda idim Dul eyşonun yanında bir kaç hovarda gördüm Ben namuslu biriyem heç kimseye karışmam Nerde bir yağniş görsem vallahide konuşmam Cığarami yağaram kaş altından bağaram Dedikodi günahtır ben ALLAH.tan korğaram Ben namuslu biriyem heç kimseye karışmam Nerde bir yağniş görsem vallahide konuşmam Alinin malın yiyem Velinin şalın giyem Mehlede ne var ne yoğ siz sormadan ben diyem Ben namuslu biriyem heç kimseye karışmam Nerde bir yağniş görsem vallahide konuşmam Abdonun mereginde yağaladım kazoyi Bizim muğtarın kızi gene bulmiş hasoyi Ben namuslu biriyem heç kimseye karışmam Nerde bir yağniş görsem vallahide konuşmam Çığar gece gezerem sağı soli süzerem Gördüğümü demezsem ciğerim oli verem Ben namuslu biriyem heç kimseye karışmam Nerde bir yağniş görsem vallahide konuşmam Eyşo gene tumani dandaki ipe sardı Feyzonun ğarmanından mirzo tağıli çaldi Ben namuslu biriyem heç kimseye karışmam Nerde bir yağniş görsem vallahide konuşmam Cebbar Korkmaz |
Ben Bir Şiir İdim Kitabımdan
Ben bir şiir idim acılar çeken Ben bir şarkı idim gözyaşı döken Ben bir hoyrat idim ağıtlar yakan Beni okuyana dinleyene sor Ben bir saray idim yanmış yakılmış Ben bir lale idim boynu bükülmüş Ben bir umman idim suyu çekilmiş Beni yelken açan kaptanlara sor Ben bir çocuk idim yokluk içinde Ben bir zülüf idim yarin saçında Ben bir haykırıştım yoksul göçünde Beni hak arayan mazlumlara sor Beni zenginlerin sofrasında arama Ekmek kırıntıları için kavga eden çocuklara sor beni Beni ağaların beylerın dalkavukluğunda bulamazsın Kara kışın dondurucu soğuğunda odunsuz komürsuz kalanlara sor beni Beni çıkar için elpençe duran İki yüzlülerın yanında arama Hak arayan mazlumlara sor beni Beni bir eli kemeri bir eli cebinde olan Namussuzların yanında bulamazsın Çocuğuna bir oyuncak alamayan babalara sor beni Beni köylülerın kurak tarlasında ara Beni yoksulların ekmek kavgasında ara Beni baş kaldıranların arasında ara İnsan gibi insan olan lara sor beni Cebbar Korkmaz |
Ben Hala Gülebiliyorum
Kederlerim saf tutmuş etrafımda Hüzünler göz yaşı içinde Sevinçler küskün Kahkahalar suskun Özlemlerim... Özlemlerim vurulmuş Yaralı yatar yerlerde Hayallerime kan bulaşmış Masumiyetim can çekişir Ağıtlar söylenir acılı yüreğimde Umut kayıplarda Doğruluk zindanlarda mahkum Çare kim bilir hangi dağın ardında saklı İhanetler bibi birine ihanet eder olmuşlar Kalleşlikler pusuda Kötülükler ödül peşinde Bastığım toprak çürük Tutunduğum dallar kırık Dostlar düşman olmak için fırsat kollar Çakallar sıralarını bekler Akbabalar leşe konmak için havada döner Her şeye rağmen Ben hala gülebiliyorum Cebbar Korkmaz |
Ben Henüz En Güzel Şiiri Yazmadım
Ellerim titredi kalemler küstü Sevdamı yazdığım kağıtlar yaslı Dünyadaki diller cümleler azdı Ben henüz en güzel şiiri yazmadım Dilim kalem oldu göksümse defter Büyülü bakışlar ruhuma işler Karıştı hayaller kayboldu düşler Ben henüz en güzel şiiri yazmadım Sevdalı gönlümde kopmuştu tufan Cümleden cümleye koştum bir zaman Feyz aldım çiçekten uçan kuşlardan Ben henüz en güzel şiiri yazmadım Yaralı kalbimde yanar korlarım Kahırdandır saçlarımda kırlarım Yüreğimde saklı dururu sırlarım Ben henüz en güzel şiiri yazmadım Bazen cümlelerim coştu çağladı Bazen sitem etti bazen ağladı Dizelerimden hiç gülen olmadı Ben henüz en güzel şiiri yazmadım Cebbar Korkmaz |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:07 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.