www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Umut Ülbegi (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143156)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:34 PM

Umut Ülbegi
 
A - Teist Kuş

Gökyüzünde gökyüzüne aldırmadan
ve bir tek Tanrıya baş kaldırmadan
uçan bir kuş olsam
Bir gün sessizce
parmak uçlarıma basıp
pencerene gelsem
gizlice
camı iki kere tıklatsam
iki, üç, dört
güzel sesinden uzak kalmasam
perdeler açılsa
gözümün önünde sen
bir güzel soyunsan
Ve yaratılış itibariyle ben
Ben o Tanrıya baş kaldırmaz mıyım?

Umut Ülbegi

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:34 PM

Acı Denizi

Yağmuru dinle

kulaklarını yıkasın

yüreğini yakan damlalar

Beni böyle bir günde aldatmıştın

Pişmanlık geçer

Sonun kalır

Herşey geçer

Hayat kalır

14.11.2000
Erzincan

Umut Ülbegi

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:34 PM

Acıklı Yıldırım Hikayesi

Yıldırım düştü
yalınayak
kaldırım boyu sularda yürüyordum
yıldırım içime düştü
suyun aksinde
yüzünü gördüm

Konuşacağım yoktu aksine
günlerdir susuyordum
'Bir' dedim
yıldırım peşime düştü
'daha' dedim
daha gencim
otlanacak sigaralarım
katlanacak acılarım var
üstüme düşme yıldırım
'karşına çıkmam'
dedim

Güneş parıldıyordu
suyun içinden gökyüzünü gördüm
bir de aksinden yüzünü
düş peşimden yıldırım
ben ölümü karşıma alıp
aşkı toprağa gömdüm

Umut Ülbegi

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:34 PM

Yana yana uzanmışız
utanmışız
yıldız haritasını çiziyoruz
açık havada sevişirken
ay denize batıyor
ter ten çekiyor

bırak sarsın diyorum
sarsın ve sarssın gece
ki yıldızlara bir adım kala
susmalı
bırakmalı
yanmalı

Mavi ve kahve
liman ışıklarıyla
(yoksa hayal miydi?)
ciğerimize dolan mum kokusu
sıcaklığın
rüzgar ne derse desin
cayır cayır yanıyorsun
giden gitsin bırak
sen kalıyorsun

Bırak yansın diyorum
yansın ve yaksın tenin
ki denize bir adım kala
sevmeli
sönmeli
ölmeli

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:34 PM

Ayaklarını sürüyerek yürüyen adam
İstanbul'dan İzmir'e kadar
tüm yolları yanında getirmişti
öyle ki
Pendik Yalova arasında deniz
adamdan çekinmiş
yolundan çekilmişti

Gözlerini dikerek bakan adam
güneşi
martıları
ve yelkovan kuşlarını dost edinmişti
bir parça simit için
denizaşırı uçan kuşlar
değişmişti

Yüreğini elleriyle parçalayan adam
son parçanın
göğüs kafesinde kaldığını
farketmemişti
dünya hızla soğurken
zihnini saran ateşe
bedenini teslim etmişti

şimdi
bu yangın yeri
tek kadının evi
yelkovan kuşları selamlıyor
sonsuz alevi

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:34 PM

Hissettiğim soğuk yalnızlığı
uykusuz *******ime kilitledin
yalnız sen varsın dünyada
umut varsa
yalnız sen ve
zilzurna hayallerim

Vurulup düşen
en önde koşan
ve ilk ölen olmaya razıyım
yeter ki kal
sensiz derinleşmesin
yüz çizgilerim

Toprağı koklarken korkuyorum
arsız çocuklar gibi gelir ölüm
toprak ki
lalelere can verir
altında yatana yorgan
ıslık çalarken
beni düşün
dünya için küçük
benim için büyük bir adım
özlerim gözlerini
uyan

Kokunu duyduğumda
adını duvarlarıma kazıyorum
ışıkları yakıyorum
naz doğuyor
ağlıyorum

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:34 PM

Limana yanaşıyoruz
bir nefeslik deniz mili
kıyıda balon katilleri
bir bir sönüyorlar gecede
boyunlarında bir iple
eğiliyorlar yerçekimine

Kıyıda sessiz ışıklar
dönüp durur zihnimde
otobanların sessiz hakimiyetiyle
ağlar bu şehir.

21.01.2001

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:35 PM

Siyah
Sıcak
bir gecenin en güzel rengiydi tenin

Sabaha kadar
hektarlarca yandı içimizde o yangın

Seni kendime kattığım o güne inat
Dinmesin gözyaşları
ağlayan papatyaların

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:35 PM

Ajandadaki Tabut

Bir yarış geçiyor içinden
ajandanın doğum günümü gizleyen sayfasının
aklımda tüketirken tükenmenin gizemiyle
katılmıştım bu yarışa.

İpi göğüsledim biliyorum
Biliyorum fena göğüsledim hayatı
İçimden içi geçmiş içler
dışa dönük dışlar geçti
Ajandanın doğum günümü gizleyen sayfasının
günü yok artık

ajandadan ölüm geçti.

Umut Ülbegi

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:35 PM

Sus
eski nağmeler için
çınlıyorlar o küçük kubbede
sus
duymadan uyuyamadığım sesin
son perdeden de silinsin

silin...
sin
(kendimle konuşuyorum
sanırım deliriyorum)

Gel
izin sol göğsümde kabarıyor
tuz istiyor yaralarım
gel
okşa ruhumu umutlanayım

umutlan...
ayım
(acıya alışıyorum
sanırım savaşıyorum)

Aşkın

alnımda

şerefine

kazınmış

ıssız

nisanmış...

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:35 PM

Bedenim ufku sorguluyor
uçabilir miyim
onbeş kilo fazlama rağmen
iki kanadım var
çelebi dedemden kalma
çırpabilir miyim
yetmiyor rüzgar gibi geçmen

sıkıntılı yollar var
yaşlı trenler
son otobüsü kaçırmış bekleşenler
yağmur var
gece var
soğuk var
ne aramazsan var
dargınlar
Tanrı'ya darılmışlar

Bedenim ufku sorguluyor
yollara elveda
bacaklarım iki kırık ok
neşter bedenimi aralıyor
onbeş kilo fazlamı alıyor
yağmur yok
gece yok
soğuk yok
seni bırakıyorum
artık kalbim yok

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:35 PM

Ateş
Su

Binbir dereden kadın
Yokluğumu unutarak
aşka uyandım

Gece
Gündüz

Kendisiyle ilk dönüşü dünyanın
yolun sonunda çağlayarak
aşka inandım

Sıcak
Soğuk

Ağlarken çatlayan çay bardağın
yüreğimi siper ederek
aşka yandım

amantes sunt amentes
bileklerimde dansediyor
senin için içimden kopan
son nefes

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:35 PM

Pembe
dudaklarıma yapıştı
ve kanadı
içimdeki yıldızlar
üşüyen ellerimi yaktım
gözlerimi kapattım

başucumda bıraktığın notu
damarlarıma akıttım

-yazmıyorsun nicedir
dizelerde unutuldum
konuşuyorsun ama
duymuyorum
sessizliğin nedendir? -

her harfinde kapandı
yüreğimi paralayan
mengene
acı çığlık çığlık uzandı
can cana yandı

-yazıyorum gülüm
nicedir içime aşkla kazıyorum
yazıtlarımı
mühim olan görmekse
gözlerimde gör
duymaksa
sessizliğimi dinle
sitemin nedendir? -

iki damla yaş aktı
gözlerimizden
iki ayrı bedende çarpan
tek kalbe

düpedüz aşktı

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:35 PM

Ocaktı ve ben onu seviyordum

Şubat oldu aşık oldum

Mart'ı Nisan'ı hiç sormayın
Kovuldum

Mayıs'ta sokaklarda yattım, onunla yatmadım

Haziran, Temmuz sıcakta püfür püfür kaldırım kenarları

Ağustos, Eylül yapraklar düşerken
ilk yağmurlarla ona dönmek istedim

Ekimdi
cesaretimi topladım günlerce
ahmakıslatanlar altında

Kasım geldi
yanaştım
dedim
-Ben seni seviyorum

Uzaklaştı benden
koluna girdi birisi duvar suratlı yosmanın

İşte o Aralık aldım ağzımın payını
Ocak'a pişman daldım

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:35 PM

ölüm
sevdanın son durağıdır
son duraklarda
insan
bir başına kalır

tahtayı silerken
hiç düşünmedin öğretmenini
oysa öğrettiği
aşkın üstünden geçen
banliyö treninin
camından bakan çocuğun
henüz ezberleyemediği
kerr-aşk cetveli
unuttun ilk yeminini
tebeşir bitti

ölüm
yangındır
son et düşer bedenden
kül kalır

postacının ellerinde
bir iyi bir kötü haber
önce iyisini söyler
yaşıyorsun
kötüsü ardından gelir
öleceksin
son zarfın da açılmasıdır
ölüm
yırtılan zarfın kadersiz inlemesi
ne yana kaçsan artık başlangıç yok
gözlerine kan gitti
ve o son cümle
aşk bitti..

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:35 PM

Çocuk kalbime
son oyuncağım kaçtı
şehrin en eski oyuncakçısı için bile
aşk
gözlerde telaş,
ölüm kadar yavaştı.

Kalbim
sıkışırken
küçük işlere bakmak
geçti aklımdan
susadığım kadın
soğuk, donuk gözleriyle
bana baktı.

' Sana hiç öyle bakmadım diyorsun, duyuyorum.'

'Aşk
çocuk kalplere göre değil'
diye fısıldadı içimdeki sessiz sancı
kapanan kapının altından
kırmızı
siyah
kan geçişlerinde
kalbimden söktüğüm oyuncağın
suskun salınışı kaldı.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:35 PM

İçime dökülen
şelalenin
en köpüklü ve en derin
yerinde
sen varsın

o nehri üzersem
ve uykumda yüzersem
bilirim ki
kızarsın

beni çağırır
yosun tutmuş taşları
eski evlerin duvarları gibi
bağırır
delidir dere
her yaz tımarlanır
duyarsın

sakin ve durgun
süzüşündedir asaleti
çağırırsa duramazsın
yedi gün
sürse de dönüşü
göl asla ölmez
şaşarsın

martı simidindedir
can sabahı
o deniz ki
uzaklardan görür
coşarsın

yasak aşk gibi
rüzgar
keşişlemiyor
ve su seninle aklıyor
yüreğimi
bir damlası 'senli'
okyanustan değerli

bir çukurda
son bulacaksa ömrüm
isterim ki göz yaşı dolsun
o çukur gözlerin olsun

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:36 PM

---Sevgime yön veren Ümit Yaşar Oğuzcan'a

Gemiler battı
Trenler devrildi

Eş anlamlı adlarımızın altına
o sevgisini yazdı
ben sevgisizliğimi

Yürekler taş kesildi

Ölüm yakın, yürek tuzaktı
ve
her tuzaktan kaçmak
bize yasaktı

Kapandı gözler
Diller kurudu

İçimizde kurulu saatler gibi
tik-tak
(beni yak)
tik-tak
(beni bırak)
aşk sonumuzu da vurdu.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:36 PM

En güzeli koşmaktır
yürümek bekletir
emeklemek yeni doğan ve
dün ölenlerin sorunu
Aşk kanda olduğunda
en güzeli koşmaktır
çünkü kaçar tutku
tutku kelepçesiz tutuklu bir kaçaktır
Yakalanmaz, yakalatır.

Rüyamda sana koşarken yakalandım
ayaklarıma
hoş gördü dudaklarım
güldüm, aydınlandım
Hep en güzeli koşmaktır derdim
yenilendim

En güzeli
bekleyene
beklenenden
hızlı koşmaktır.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:36 PM

Susuz kalmıştı şehir
gün yıldızları uğurlarken bile
ağlayamadı gökyüzü
kalabalıktı
yalnızlıktan sıkıldıkça doğuruyordu yalnızca
ve ölüm
bir avuç kumdan ibaretti
silindi deniz kabarınca

Şehir
sen hiç
bensizliği bilmedin ama
ben onsuzluğu ezberledim
yanışıma yağmur bile susuyorken
o köprünün korkuluklarından
bölünmüş denizi izledim
Gecemi
aydınlık binalarda yaşayan ikizlerime
paylaştırmayı sevdim

'Karanlık özündedir ruhun
kaybetmeden
farketmeden
yok etmeden
aşkı öğrenemezsin'
Onsuz kaldım
-ki gözlerini ruhuma çivilemiştim-
Geçmişi yok ettim

Susuz kalmıştı şehir
fırtına bulutları gezdirirken bile
uyuyamadı deniz
Ansızın patlayan sokak lambasından
süzülen ışıktı
Yemek pişmeden biten tüp
İlk adımında düşen çocuk
Son nefeste söylenen sözdü
hayat
illüzyon ve hipnoz
sihirbazların parmaklarının ucunda

Şehir
sen hiç yalnızlığı bilmedin
ben yalnızlığı içiyorum
içiyordum
içtim
sevdamı kazıdım saç diplerime
ondan başka kimseye göstermedim
adını ezberledim
uydumuzu saran ışığın en parlak yerinde
Gecemi
gözçukurlarımızda biriken yaşlarla
ıslatmayı sevdim
Bir ay sonra ay dönüyor
'Sonsuzluğun neresindeyiz
Dokunmadan
hissetmeden
sevişmeden
doğmadan
öğrenemezsin'
Sevdim
Yeniden doğdum
yoktan var oldum.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:36 PM

Bedenimi al
yolluğundur
sonu olmayan gidişlerin
küllenmiş yollarına ser

Bedenimi al
kurşun askerlerim yok
yok seni durduracak
kahramanlık hikayelerim

Giderken son bir bakışla selamla
geçmişini
Vazgeçmek olmaz
dakikalar yangın yeri
vazgeçmek olmaz
kırpma gözlerini

Bedenimi aldın
ne gereği var giyinmenin
Aşkımda soğukluğu var ellerinin

Yüreğimi alma
ya bedenimi al
ya da gitme
yanımda kal

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:36 PM

Her akşam oyunu selamlıyoruz
günün alkışlarını alıyoruz seyircilerden
her akşam aşkı selamlıyoruz
dünün getirdiklerini hesaplıyor Einstein

Dün aslında yokken
bir günde nasıl da ulaştı ruhumuz 'emce kare'ye
izafiyet diyor tokluğumla övünüyorum
afiyet olsun bilime

Formülsüz
Çözümsüz
Sonsuz duygulanma katsayım
Seninle açma telaşında çiçeklerim
Artık aşkta senden kareyim

Her sabah oyunu selamlıyoruz
günün saklambaçına yumuyoruz gözümüzü
içime siniyor deliliğim
her akşam oyun biter bitmez
sen daha bir bensin
ben daha bir senim.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:36 PM

Sonsuzdan beri
ufkumdan uzakları seçiyorum
neden bu tutukluluk
perspektifi var mıdır zihnime boylu boyunca uzanan kelepçelerin

Cepheden yeni döndüm
üstüm başım aşk
boşlukları saymazsak

Boşluklar
boşluklarım kanıyor
ısınıyor alizelerim

Cepheden yeni döndüm
işim yok cirit atıyorum dörtyol ağızlarında
Çiçek tutuyorum
balık dikiyorum deniz bahçelerine
Ah o dikiş tutmayan dalgalar yok mu
yarısı orkide yarısı papatya
zengin fakir bahçelerim

Dilek tutuyorum
yıldızlar ölmeden
nefesime düğümlenmiş kelimeleri çözemeden
buzlar çözülüyor
Her ilkbahar yapılıp her sonbahar yakılan kağıttan kalpler arasından
sana tutuluyorum

Sen bu gece hiç anlatılamadan gelen
morötesi karanlığım
Yarın gece de
binbir gece de
o yıldızda
varlığım.


28.12.2002

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:36 PM

Kırmızı perdeler çektin gözlerine
zincirleme kazaydı dudakların
Boynundaki altın şah damarın
ve sen
ateş öğüten bu toprakların
en sessiz tanrıçasıydın.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:36 PM

Ay dolunay
çiçekli pencerelerde ölüm
pencereler gardiyan
zavallı yüreklere
ay dolunay
hafiften yağmur iniyor çiçekli pencerelere
kuş sesleri kesiliyor
toprak tutuyor yürekleri
bitiyor hayaller
kan tutuyor bedenleri
sigaralar sönüyor
ölüm yaklaşıyor

16.10.1997

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:36 PM

Ataşehir
Üsküdar
Üsküdar
Ataşehir
Yollar
Gündüz ve gece
gibi birleşiyor
Yollar ayrı kalınmayan iki ayrılığı
anlatıyor
Sözlerin yankılanıyor kulaklarımda
Gözlerin gözlerimdeyken

İstanbul'da yalın yürek doğar insan
İzmir'de alevlenir
Tutku denizinde insan
yaşamayı öğrenir

Öğrendik birlikte
Yandık
Döndük cehennem kapılarından
İki yarısıyken gecenin
ve inadına yaralıyken
ay döndü
Tamamlandık

Üsküdar
Ataşehir
Ataşehir
Üsküdar
İki sıcak ten gibi
bizim gibi
birleşiyor

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:36 PM

Evim sessiz
Odam sessiz
yatağım kapkaranlık
sen yine uzaklarda
biliyorsun ki sana açılan kollardan
sadece biri aydınlık
ve cömertçe harcanan günler
özlem yüklüyor kollarıma
gitmek zorundasın
biliyorum
ama ben
bu şehri sensiz
sevemiyorum.

01.04.1997

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:36 PM

Tut ellerimden bütün gece
(Ne zaman bıraktım)
Parmaklarımızın aşkı doludizgin yaşansın
(Deli düşüşlerini bir kenara koyalım)
Hiç böyle deli uçtuğunu gördün mü kuşların
(Her gün denizlerle sevişiyor binlercesi)
Gördün mü hiç geçilmediğini beklenen,özlenen yokuşların.
(Geçilmiyor özlemin iki hecesi)

Hiç beklerken büyülü sıcaklarda
buhar olmayı seçtin mi?
(Sıcak, ıslak *******in görünmez mucizesi)

-Sessizlik-
-Bakışmalar-

Tut ellerimden bütün gece
(Dur biraz)
Yanacaksak
(Sönmeliyiz)
Yok olacaksak.
(Doğmalıyız)
Dönüş yolunu unutmadan
(Dönmeden)
Ve gün doğmadan yanalım duman duman

-Birlikte-

Yüreklerimizi yakan son (bahar) kuşları
gibi kanatlanmadan
(Uyuyalım)
Uyanalım.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:36 PM

İsteksizce
okşadım tenini
dün gece son kez
karşılaştı buharlı trenler

'Ayrılıklar
yüklerini de yanlarında götürür
Bilmez miyiz
bile bile döndüğümüzü'
dedi
meyhaneyi son terkedenler.

İsteksizce
kalkıp bir sigara yaktım
kubbenin en parlağının suratına
dibine kadar içilmiş
dilsiz izmariti fırlattım

'Katran, fare zehiri, nikotin
bağımlıları derinden yaralar
akciğerleri karalar'
dedi
canlı yayın savcılarım
Onlara inat
bir tane daha parlattım

İsteksizce
okşadım tenini dün gece
ilk kez söndü gözlerimiz
gölgeler görünmez oldu ilk kez
Dün gece
istedim de
öldürdüm seni

Sen son sigarasısın
bu ayrılığın.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:36 PM

Savaşıyordu gece ve yalnızlık
Galibi yok
Sonu yok
Dünü yok
Bir ölsem senin için
ne güzel sensizlik yok..
Damarlarımda
zaferini kutlayan yaşlı bir komutan
ve cepheden dönmemiş bir askerin
hibrid kanı dolaşmakta
Seni özleyip bulutlara sarıldığım her sabah
özlemin kanıma karışmakta
Gel bana
gel ki herkes bilsin ateştendir özlemimiz
öyle yanalım ki sonsuza dek
ayrılmasın küllerimiz.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:37 PM

Uyku
sessiz bir gün aslında
sağır ve dilsiz *******e açılan
ve sensizlik istenmeyen bir bebek
büyütülmeyen
yok edilmeyen

Bir farkediş, düne gidiş
içe işleyiş var
bu soğuklarda
yokluğun var her gece büyüyen
yok edilmeyen

Ben sende kaldım
dünya güneş etrafında dönüyorken

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:37 PM

Dün
sessizliğe mahkumdum
çekilmiştim kabuğuma
yedi deniz üstümde yorgan
en uzak diyarlarındaydım hayatın

Dün
yalnızlığa mahkumdum
çekilmiş kahve gibi unufaktım
ve en tenha köşesindeydim
kese kağıdının

Dün
ölüme mahkumdum
diri diri yemiştim yüreğimi
ve en uzun yolundaydım
kan dolaşımımın

Şimdi
yok olan bedenimi
yeniden doğuracak
tek kadın gözlerimin önünde
korkmuyorum
son sorudan başlayacağım
sorgunun son gününde.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:37 PM

Bugün
sessizliğe mahkumum
çekildim kabuğuma
yedi deniz üstümde yorgan
en uzak diyarlarındayım hayatın

Bugün
yalnızlığa mahkumum
çekilmiş kahve gibi unufağım
ve en tenha köşesindeyim
kese kağıdının

Bugün
ölüme mahkumum
diri diri yemekteyim yüreğimi
ve en uzun yolundayım
kan dolaşımımın

Dün
yok olan bedenimi
yeniden doğuracak
tek kadın
düşürdü beni
bir kez olsun yeni gözlerimle
göremeden gözlerini

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:37 PM

Beni al
Ellerim ellerin olsun
Ne gördüm ki sensiz
İsmim senin olsun
Mucizen benim
Liseli aşıklardanız
En derinlerimiz terliyor sevişirken

Erken değiliz
Vaktinde yaktık ışıkları
Lekesiz
Engin deniz
Naza çekiyor
İstanbul yanıyor aşkımızdan
Rüzgar ağlıyor

Mart parisi başkaymış
İki aşıklık rezervasyon
Sabahtan akşama sevdalı
İz bırakıyor gözlerimde
Nur ve ay birleşiyor

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:37 PM

Yazgımı toprakta ve küllerde aradım
Alev alev yanan bedenimden sıyrılarak
bulut oldum zaman zaman
kahramanca çarpıştım
korkusuz beş yıldırımdım
söndürdüm yangınımı
artıklarımı yağmaladım

Kapılar sürgülendi üzerime
ayak sesleri kesildi birden
ayak sessizliklerine kulak kesildim
kulak kesildim sağırlığıma
güneşin son damlasını da emdi boşluğum
tabut oldum zaman zaman
iriceydi yüreğim
sığdıramadım
karanlığa söz geçiren beş çiviydim
defnedildi definem
korsanlandı yıllarım

Beş yüz yıl yaşadım
beş yaşından beri
hiç bu kadar
ağlamadım.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:37 PM

Ben inceliğinden kör oldum
leş yeyiciler çaldı gözlerimi
oysa ki sessizce uyuyordum

rüyamda yosun ormanları arıyordum
yoksun diye ağaçları ateşe veriyordum
rüzgar alevleri büyüttükçe
umutsuz kahkahalarla
kendi tuzağıma ağlıyordum

biliyorum aslında sen varsın
deli gömleğimi çıkardılar bugün
bileklerimden kelepçeliyim
koşamıyorum sensizliğime
elle tutulmuyor deliliğim

biliyorum ki varsın sen
ve ben
inceliğinden kör oldum
hayal değilsin
sadece uzaksın
içimden çıkıp gelsen
ölümümü müjdelesen
kapılar açılsa
sirenler çalsa
yokluğunu ve varlığını aynı anda öğretsen
bırak yürekler yansın
kana kana
kanasın

gece körü
ateş koru
toprak zoru
severmiş
inceliğinden kör oldum
seni seviyordum

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:37 PM

Bir dizede saklı bekleyişim
içimde taşıdığım soğuk tapınağın
sensiz sunağına sarılıyorum.
Şarap akıyor bileklerimden
pişmanlıkla dolu bir ölüm aşkı
fısıltılara seyirten çığlıklar
yalnızlık ringindeki son çırpınışlar
Dudaklarımda kan
en son sen öpmüştün yalandan

'Bin söylemli bir gece
ve tutunamadığım dokuz yüz
varlığıma yetmiş
içkinin sek izlerinde bulunmuştu
su çiçeği izlerim'

Bir harita koymuştun önüme
belli belirsiz yolgeçen hanları
ardsız dağlarda saklı keçi tırmanışları
birden bire aldın elimden
ve
yaktın koca, kocamış şehirden kalanları
bizden kalanları...

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:37 PM

Bir zaman tünelidir
Senin yanında
düşen yaprakla dimdik ayakta durmak
her nefesin
yokluğunun her saniyesi
ölümün ta kendisi
Kurutulmuş bir çift göz
kurtulmuş bir yüzde ne ararsa
onu ararsın tünelinde geçmiş zamanın

Dudakların dünyaya taşan cehennem
cennetin cehenneme dokunduğu yerde
bir elim ateşte
bir elim o eşsiz sabahın ışığında
bekliyorum ben
Geleceksin
Sicilya'nın ateşli halkının
çığlıklarında kaybolarak geleceksin
anlaşılmaz sözcükler mırıldanacaksın
acıların en büyüğü
seni anlamamak olacak onca hasretin üstüne
Bir gözüm Eiffel
bir gözüm fransız bayrağının kırmızısında
dudakların ihtilalden taşan kırmızı
kan
gözyaşlarım kan gölünde yalnız bir müren
ve
eşsiz salınışlarında dalgaların
hüznümün ateist bakışları var

İstanbul sokaklarında ayılmışım
aklımda binbir deniz masalları
geceyi kendi haline bırakmışım ki
benimle uğraşıp gündüzü elinden
kaçırmasın

Bir saat daha istiyorum
bir saat daha
gözlerimi açmadan
Altmış kısa dakika daha istiyorum
kaç kez söyleyebilirim
nefessiz
sevdiğimi
gündüzün teknesiyle ayrılmadan yüzünden
İzmir yanıp sönmeden

Aklım sonsuza dek toprağa gömülmeden
vuracağım ellerimden
Yazılan her kelime
anlam bulduğu yerde damla damla kan
ne kadar dayanır yalnızlığa
ateş gibi bir izmir gecesinde aşık olan insan.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:37 PM

Bir gün
geri dönersen
koltuk altımdaki tavlayı al
bir gün
dönersen
on iki ekimi
kül tablandaki izmaritlerimi
şarap kadehindeki parmak izimi
evine bıraktığım son geceyi
dönüş yolundaki her kelimeyi
kapı önü öpüşmeleri
konuşmadan söylediklerimi
getir...
Dudakların kalsın
dönersen
sende nasıl kaldığımı
anlarsın

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:37 PM

Ben
en derin
en uzak
en karanlık
en soğuk
en çirkin
izleriyim
bedeninin

Uyanışını izlerim
izlerim soyunuşunu
çıplaklığını uykuna gizlerim

Zaman izleri siler
zaman
gözlerim
şehrim
yüreğim
ellerim
bedenim.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:44 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.