Çiğdem Çakır
 

Acılarım Taşın Yüzünde

Kolaçan eden yüreğim, dağın taşına yaslandı,
Sıcak baharda serin kalan sert bakışa daldı,
Hatırıma geldi, gönülde kalan iki soğuk göz
Çürük duygularla bedenimi saran kara söz,
Dokunan ellerim acısını, taşın yüzüne saldı,
Ortak renkleriydi soğuk kalan duruşları,
Beklenen insanın yolu düşerse bu taşa
Belki de izimi görür, dinlenir oracıkta
Okur nefretimi, o taşın iğneli omzunda.

(Aksaray / 17 Nisan 2006)

Çiğdem Çakır

Adres Verdik Rüyamıza

Tohum ektik ırmaklara, laleler aksın diye,
Adres verdik rüyalara, kızıl gök olmak için,
Şiir aldık mor ufuktan, geciken sevgililere.

Yağdıracağız buluttaki o nazlı karaları,
Saatleri alacağız, ilk aşkın saniyesiyle,
Tutacağız hissedilen beyaz heyecanları.

Yürek ateşini rüyalarımıza taşıyacağız,
Çiçekler toplanacak sabah güneşinden,
Şarkı bulunacak notaların denizinden.

(Aksaray / 12 Nisan 2006)

Çiğdem Çakır

Ağlatan Mumlar

İtiraf eden gözlerinde ömür peşindeyim,
Hislerimle duygularını nefes etmeliyim,
Şiir ruhum, mevsimini rüyamda yaşamalı,
Kaderim, hasret günleri seninle yakmalı,
Nağmeler dolu aşkın yağmurlu gecesinde
Sırlarımı paylaştı ağlatan pembe mumlar,
Umudu soğuttu geçmişten gelen fırtınalar,
Tatmalıyım tebessümümde kalan sevgini,
Yüreğim, dolunayla yaşatıyor hayallerini.

(Aksaray / 03 Mart 2006

Ak Defterime Yazamam

Soğutan mevsim sardı sıcak düşüncelerimi,
Yâre hissedilen duygularım çürütmüş hecesini,
Ağzımdan çıkan sözler, duman etmiş kendini,
O ruhuna boyamış siyahı, ak deftere yazamam ki.

İfadelerim anlam etmez, yâr kendinde yaşamazsa,
Şarkılarım ona değmez, özünde hasret yanmadıkça,
Çiçeklerde aşkını koklayamam, al güllerde açmazsa,
Hayallerde onu yaratamam, ben onda yaşamadıkça.

(Aksaray / 01 Ocak 2005)

Çiğdem Çakır

Alaca karanlıkta Yalnızlık

Alaca karanlıkta yalnızlık, hislerimin dumanıdır
Güneşin güne vedasıyla ateşlerde yanmaktır,
Mest olan özümde boğduran duygularla
Yaşanmamış günleri sitemle çağırmaktır.

Ruhu sonbahar eden ömrümün savruluşunda
Özlenen yürek yarısıdır, tükenmez arzularımla,
Düşüncemin melodisi olan o yüzün hatırası
Kaybolmaktır,akşama giden sarhoş yollarda.

(Aksaray / 02 Ocak 2005)

Çiğdem Çakır

Anıların Kahvesi

Teselli eden huzurun şiirindeyken
Sevdalı düşünceme kollar açtım,
Yorgun mazilerin gizli çiçeğinden
Rengiyle sevilen o yüreği sardım.

Yılların kaleminde özlenen günlerim
Her bitiminde tarihlerini ömür saydı.

Acı, tatlısıyla içilen anıların kahvesi
Gönül defterinde buluşturdu açık izleri
Bu izler göz olunca, çağırdı sevgilimi.

(Aksaray / 03 Ocak 2005)

Çiğdem Çakır

Anılarla Gelen Kar Taneleri

Sokak lambasıyla parlayan kar taneleri
Islak havada davet verir düşüncelerime,
Anı gelir gözlerime, aşk hayalini saran
Beyaz hislerimde yüreği güller kokan.

Gecem üşüyorken, mazilerim kavrulur,
Heceler dökülür, yılları konuşan şiirden,
Duygularımda mühür olan o kara gözler
Sıcak nehirlerde akar, gökyüzünden inen.

(Aksaray / 01 Şubat 2006)

Çiğdem Çakır

Arzularda Masum Yüzün

Bir deli rüzgârın gününde
Aranırken masum gözler
Bedenim heyecan titreyişle
İlkbahar yüzünü özler,
Neydi bakışınla dağılan
Nur kokusunda aşk taneler
Mavi akşamımda anılan
Hayal dolu sevgiler,
Sevda tebessümün
Tatlı rüyalardan
Gündüzüme akıyor
Gecenin mehtabını
Güneşimde sunuyor,
Yüreğindeki çiçekler
Şarkılarımda parlıyor.

(Aksaray / 04 Ocak 2005)

Çiğdem Çakır

Aşkın Tekrarı

Aşk sözü,demletir duygularımı bende
Tekrarı mücevher, her dile getirişimde
Gülüşü öyle taze ki, yıllanan hayalimde,
Geçen ömrün şarkısı bugün bana şahane.

Uzatsam ellerimi, tutar mı o mazileri,
Hasret dolan gözlerime verir mi sevgilimi,
Hataydı kabullenmek sararmış günlerimi,
Ruhundaki gül mevsimiyle yârim gelmeli.

Ay Büyüsü

Temmuz *******inde dil alan kuşların
Kanadıyla coşan neşesinde yüreğim var,
Hür bakışlarda duygularım, o saatleri yakar,
Uykuya yolsuz düşüncelerim saniyede artar,
Heyecanla anlamını bulan sözleri savururum,
Duyulmayan gönül dolusu sır kelimeler
Yavaşça dökülür mevsimin gecesine,
Hayaller yaşanır, soluklandığı sessizlikte,
Gözlerim kazanır ay büyüsü parlayışı,
Sıcak kahvemde içerim, geçmişin hatırasını,
Rüya beni götüremez, bu dokunan güzelliğe,
Yüzüme renk veren yaz rüzgârı nefesinde
Hayatı bulurum, yaşayacağım zor günlere.

(Aksaray / 12 Temmuz

Ay Gölünde Yüzdüm

Yıldızları tenine alan ay gölünde yüzdüm
Yürek,hayale giren serin akşamları çekti,
Suya gümüş yansıtan çiçeğe buse verdim,
Buraya sarılırsa sevdiğim, beni görsün diye.

Emanet bıraktığım coşkularımı sarmalı,
Yaslandığı, göl kokusu toprağı dinlemeli,
Dinlendirmeli ruhunu, ıslandığı o mavide,
Gerideki zamanı yakıp, mutluluğa tutunmalı,
Doğruluğun özünde, güzelliğini yaşatmalı.

(Aksaray / 27 Temmuz 2005)

Çiğdem Çakır

Ay İle Buluşan Yüzün

Ay ile buluşan yüzün misafirdir gökyüzünde,
Rüzgârın sevdalı bulutunu içiyorum sevginle,
Tutku, parlatıyor umudu gözlerimin renginde,
Mavi çiçekten renk olur, işlenirsin gönlüme.

Ruhuma derman o ne bakış, çeker beni kendine,
Muhabbet olur coşkusuyla akşamın sessizliğinde,
Tanıdık hayal yağmuruyla ıslanırım serinlikte,
Kaybolurum, yaşadığım düşüncelerin gizeminde.

(Aksaray / 02 Ağustos 2005)

Ay Parlatır Kalemimi

Anı rüzgârını bulurum, yıldızların arasında,
Şelale olur gürlerim, gece tutkulu ufuklarda,
Ay parlatır kalemimi, hayallerin yağmuruyla,
Sihirli nağmeler coşar, gülen ömrün yolunda.

Neşeli itiraflar yaşarım, duygu çemberinde,
Şiirlerim dokunur gökyüzünün tebessümüne,
İsim alır yüreğim, tutkulu gönül çiçekleriyle,
Ateş olan hislerim, yüzünü getirir her nefeste.

(Aksaray / 01 Ağustos 2005)

Ay Sahili

Pembe toprakta aşkla giden ayaklarım
Halen sıcak olan o izlerin peşinde,
Geçse de geceden kalan soğuk rüzgârım
Yürek perişan, yanıyor sessizliğinde.

Kavuşan gözlerin tarihini sunan toprakta
Yürüdükçe anılar damarıma ses veriyor,
Sevdalar düşen ayın pembe kumsalına
Vardıkça, hayallerim ak yüzünü alıyor.

Aynı değerdedir şu ay, kumsala dalgasıyla
Gözyaşımda duygulara, düşünceyi çarpıyor,
Uzandığım toprağın, ayı yansıtan havasıyla
Kazandığım sözlerde, ismin güller topluyor.

(Aksaray / 06 Haziran 2007)

Çiğdem Çakır

Ay Yolu

Mavi bir yol buldum sıcak denizin yanında,
Nurlar parlatan havasını toprağında saçıyor,
Hissedilmemiş duygu kazanılıyor sıcağında,
Ay sinesinden mum alan o gümüş mekânda.

Beklemeye gerek yok akşamı, ay hep orada
Sevdiği rüzgârla gösteriyor tatlı yüzünü,
Cömertlik ondadır, sevdalı insanlara,
Kendisini sunuyor aşkın yeşil doğasına.

Gizli içeceklerden kurulu yolun sofrasında
Kızıl meyveler tadılıyor mehtabın rüzgârıyla,
Bu solukta yaşatacak hayalleri alıyorum,
Mevsimini sarıyorum tutulduğum aşkla.

Ay Işığından Rüzgâr Alırım

Gecenin hazinesi ay, masum bakışta alır beni,
Kavururum düşünceleri, soğumuş virgülleriyle,
Bir cümlesini kurarım, adı yıldız olan geçmişin,
Ay ışığından ulaşan rüzgârla meşalemi tutarım,
Sessizlik kaybolur, üşüten kederlerimi yakarım,
Yayarım akşamın havasını güllerin çiy tanesinde,
Aşk fırçasıyla gündüze boyarım gecenin bahtını,
Tutkulu güneşi bulurum, yıkarım kör duyguları.

(Aksaray / 04 Ağustos 2005)

Çiğdem Çakır

Ay Yüzün Endişelerimde

Nimetin sinmiş üzerime,hamur kokan nur ellerinle,
Bal yoğurdunu tatmış benliğim, hayal rüya gözlerimde,
Hasretin yürek ateşim,ay yüzün endişelerimde,
Bahçemize güller diken anam, ismin bahardır bende.

Sütünde hayat bulan bebekliğim dermanı tutmuş bedenimde,
Durmuş saattir günlerim, kavuşmazsa sesin yorgun gönlüme,
Saçımda meltem rüzgarı ellerindir,seni getiren düşüncemde,
Anlatamaz bulutlar derdimi,gözyaşımı yağmurla düşürseler de..

(İstanbul /20 Ocak 2007)

Çiğdem Çakır

Bahar Kokan Mektup

Eski bir sandıkta mektubun, o aynı sevgisinde,
Okudukça rengimi aldım, yaşatıldım mazilerde,
Bana gül veren ellerinin bahar kokusu sayfalarda,
Kederimde gözyaşlarım beyaz anıdır mektubunla.

Yüz değil, binlerce kez okusam kaybolurum sözünde,
Dinlerken harflerini, arzularım çoğalır hayalleriyle,
Sevdanın o yıl güneşiyle, şu anımda da eriyorum,
Aldığım gönül nağmesiyle, rüyalarımı getiriyorum.

(Aksaray / 01 Eylül 2007)

Çiğdem Çakır

Baharını Topladım Kına Özlü Topraktan

Kına özlü dağ toprağında baharını topladığım yâr
Kır güllerinde kokunu aldım, savurdum rüzgârlara,
Alaca karanlıkta izsin, yokluğunda kaybolmaz,
Coşkulu beyaz bulutların mavisiyle ulaştım koluna.

Sana ulaştım denizdeki ecel şarkısının dalgasıyla,
Yıktım gecenin sessizliğini, ay büyüsü şiir gözlerinle,
Taşlara yansımış kaderimi, sıcak nefesinle sildin,
Aşk defterime yazılan ömürsün sevdiğim mevsiminle,

(Aksaray/12 Mayıs 2000)

Çiğdem Çakır

Bahtımda Kara Düşünceler

Denizin gölgesidir, bahtımda kara düşünceler,
Islak kumda engel bulur, pak olan hedeflerim,
Anıları taş eder, gözyaşımda kızıl duygular,
Yüreğimin sevdası, umutsuz alır hayallerimi,
Yollar gecesinde alev alır, kavuşturmaz yarını,
İsminde sönük saatin dumanını içen gündeyim,
Bekleyiş ölümüm, çöken ruh yürüyüşündeyim,
Kederler yüzümde, yorgunum bakışlarımda,
Yarınlarım yanıyor, sevgisiz alın yazımla.

(Aksaray / 28 Temmuz 2005)

Çiğdem Çakır

Başımda Biriken Sisler

Bir sessizlik çöktü yalnızlığın kaderinde,
Düşüncem son bulmuyor uzayan kelimeyle,
Ömür yolunda aşk kuraklığını veren ak isim
Gözyaşıma anı olan yüreğimden damlıyor.

Kendi dünyamda içiyorum sevgisizliği,
Tat vermiyor o gözleri sunmayan günler.

Yürek yorgun, çıkamadığım karlı denizde,
Umudun güzelliğinde güneşim parlamıyor,
Saniyeler aynı geçiyor, zehir acısı saatlerde.

Yüce dağlardan toplanan bütün sisler
Başımda buluştu özlenen hayallerimle.

Gözlerimdeki fer,bu hayata küs bakıyor
Sivri yolla ayrılan kara sevdama ağlıyor.

(İstanbul / 24 Nisan 2002)

Çiğdem Çakır

Beklenen Aşk

Gül yaprağında çiy tanesi berraklığında ender,
Rengârenk güneşimin sıcak yağmurunda sürpriz,
Beklediğim mevsim o iğde çiçeklerinde,
Sen ki beklenen aşkınla, hayalim oldun.

Derin mavilerdeki yüreğim gökyüzünde uçar,
Konarım isimsiz dağların çimen kokusu toprağına,
Bakışınla demlenen sevgini içerim baharımda
Şahane ruhunun duygusuyla giderim sonsuzluğa.

(Aksaray / 07 Ağustos 2005)

Çiğdem Çakır

Ben O Tutkulu Yıldızım

Hislerin banadır bu akşam, terk et yalnızlığını,
Yüreğin gözlerine sığmayıp, dilinde söz olacak,
Sıcak mevsimin serin duygularıyla ıslanacaksın.

Biliyor musun, dolunayın sağındaki tutkulu yıldızım
En parlak umudumla gökyüzünde aşk yaşatırım.

Dolunayın toprağına dokunan rüzgâra ver kendini
Tadılmamış hayale gireceksin, benden hediye.

Bırak yorgunluğu, bu akşamı sar gizli kollarınla
Sevda heyecanıyla bir yürek dokunacak sinene.

En güzel kır çiçekli dağlardan aldığım nefesi
Göndereceğim ay ışığındaki buselerimle.

Gözlerinle bin ömür yaşatacaksın ruhuna,
Mest olacaksın bu hatıranın rüyalarıyla.


(Aksaray / 29 Temmuz 2006)

Çiğdem Çakır

Bende Kalan Sevgin

Halen gözlerinden bir parlak, bıraktığın o harfler
Duvarın sessiz yüzünde kederle seni anlatıyor.

Umutsuz saniyelerin o bensiz telefonu
Öfkenden bir eser, aynı masanın üzerinde.

Terk ettiğin bu mekân, sevdamızın havası,
Bıraktığın şiirler, sarı güllerin yanında
Aşkımız kokuyor o beyaz kâğıtlarda.

Ah bir tutabilseydim sabırsız yüreğini
Ruhuma katardım, okurdun düşüncemi.

Bıraktığın bendim, bende kalansa sevgin,
Biliyorum geleceksin, sevemezsin hasreti.

(İstanbul / 08 Mayıs 2002)

Çiğdem Çakır

Beyaz Deniz

Beyaz denizlerle ün kazanan ülkede
Kaderde yazılı olan, gözlerle tanıştım
Beyaz güvercinlere neşe veren serinlikte
Gönülden gelen harflere, sahiller alırdım.

Kazandığım rüyaları, her saniyede
Ruhumda renklendirip, yıllara saldım
Beyaz gül rüzgârıyla, hayal esen denizde
Resim bulup yüreğime, aşk ile boyardım.

(Aksaray / 04 Haziran 2007)

Çiğdem Çakır

Bir Akşam

Bir akşam vardı,dolunay akıtan gönüllere
Ruhtaki manayı sevda yazan gökyüzüne.

Sen uzaktan gelendin pembe düşüncenle,
Bir cümle buldun, ruhumu mevsim yapan
Gördüğüm kısa sürede, özlemimde olan,
Aradığım, gerçek hayallerde anlaşılmaktı,
Tanımıştı beni, şiir dolusu gözlerimde.

Ben, toprağı yıldız kokan dağda çiçeğim,
Ben bulutlara yakın olan serin yüksekteyim,
Ben sevdalı denizin,sözlerinde mavisiyim,
Ben, doğanın heyecan veren aşk hisleriyim.

(Aksaray / 10 Nisan 2005)

Çiğdem Çakır

Bir Tarihtir İstanbul

Çılgın mavi dalgasında yaşadığım İstanbul sahili,
Tarih kokan bakışlar renktir, anlatan kendini,
Bir sestir yıllardan beri, coşan martılar da vapur sesleri,
Bir nefestir, havasın da çekilen denizin mor gülleri.

Trafiğinde gürültü, yollarına çiledir milyonların şehri,
Rızktır peşinde koşulan, izdihamın simgesi,
Hislerim de gurbettir, özlemim de aile sevgisi,
Bir şehirdir İstanbul, hatıralarımın şiir kalemi.

(İstanbul/26 Mayıs 2001)

Çiğdem Çakır

Bir Heyecanda Can Buldum

Heba olan sözlerimin geri dönüşünde sen varsın,
Gözyaşıma tecelli eden, aşk ateşisin yaramın.

Fersiz savruluşun bir heyecanında can buldum,
Yokluğa giden bedenimin tutkularına kavuştum.

İnanılmaz lezzetindeyim, bana düşen mehtabın
Bahtiyar ümitleriyle taştım o gönül ırmağının.

Ruhumu ıslatan gözlerin sevdalı karasıyla
Arzuların yüreğinde, gök serildi doğaya,
Aşka sundum kendimi, o iltifatlı bakışla.

(Aksaray / 10 Ağustos 2005)

Boş Yürek

Boş yürekle güne başlamak ne acıdır,
Günaydın diyen bir dilde isim olmalıdır,
O isimle doğada aşklar bulunmalıdır.

Ölüm onunla sevilir, sonsuzluğun değerinde,
Sevgisiz güneş bulanamaz, mevsimi gelse de,
Ten, mavi nehirli rüzgârlara kavuşsa da
Tatlarını alamaz, değmemiştir manaları.

Göze renk veren çiçek bile anlamsız
Kokusunda alınamaz pembe duygular
O güzellikler, aşka görevini yapamaz.

Bir gönül olmalı, damar gibi hayatta
Nefese akmalı, yüzüyle anıldıkça.

Gündüz bulutla, gece mehtapla tadılmalı,
Bir yürek olmalı, kalp atışlarında
En güzel tutkuları hayata sunmalı.

(Aksaray / 07 Mayıs 2007)

Çiğdem Çakır

Buseni Vermediğin Yapraklar

Sevdalı gecenin dikenine küsen gülün
Dolunay değdi, boynu bükük yüzüne,
Özlemiydi, yaprağında arzu edilen buse,
O güzel çiçek bakışlar sevgiyi aradı yerde.

Karanlıkta sele kapıldı, kırılan rüyalarıyla,
Kuru dalından eser kaldı gözlerdeki duyguya,
Gözyaşları al oldu mehtap kokan toprakta,
Susuzluğunu damlattı, hayaldeki aşkımıza.

(Aksaray / 12 Ağustos 2005)

Çiğdem Çakır

Buz Tutan Bakışlarım

Buz tutan bakışlarım, yağdı karın örtüsüne,
Bendedir soğuk düşünce, sert mevsimlerde,
Nefesi yorgun kaderimde yazıldı telaşlarım,
Yaşatacak ümit bekler isimsiz yıl adresinde.

Beklediğim mavi güneş, damlamalı günlerime,
Pamuk bulutta süzülmeliyim, buharı kalkar hayalde,
Rüzgârların teniyle, dağ toprağında esmeliyim,
Yüreğin akşam kanadı, uçurmalı mavi cennette.

(Aksaray / 01 Şubat 2005)

Can İsmini Alan Erik Ağacı

Can ismini alan eriklerimin bahçesinde
Meyveler topladım ağacın mevsiminden,
Kavuşulan özlemimdi, bahçemin toprağında,
Yeşilinde yağmur buldum, yaz kokusu havada.

Gölgesinde, birkaç türkü dolandı dilime
Komik sözde neşe aldım, dağıttım yüzüme.

Sokaktan geçen teyze, seslendi gül ismime
Duyduğum isteğinde, avuç dolusu erik vardı,
Belli ki,gün sıcaklığının yorgunluğu yüreğinde,
Sunduğum eriğin yanında, bir bardak su oldu
Aldığı nasiple serinletti, eve giden yolunu.

(Aksaray / 28 Haziran 2006)

Çiğdem Çakır

Cana Şifanın Yokluğu

Hatıra dolu rüyaların gündüzüyle
Cana şifanın yokluğunda tükendim,
Ruhumun açlığı, sinemdeki fırtına,
Susuzluğun gizli çöllerine battım,
Coşturan aşkı hayallerde bulamam,
Mor yolda tuzaktır görünmez eceller,
Dinlediğim ilkbahar yüzünü getirmiyor,
Sensiz yürüyüşümde zorlanan umudum
Düşüncemin gölgesine gözyaşı yüklüyor.

(Aksaray / 10 Mart 2006)

Çiğdem Çakır

Ceviz Ağacının Gölgesinde

Yapraklarıyla gölge sarayını kuran,
Yeşil havasında hayalleri dağıtan,
Gölgesi aşk olandır ceviz ağacım.

Toprağın özü kokan serinliktir o,
Islanırım gökten aldığı hayallerde.

Çayıma lezzet katar tatlı düşüncesi,
Bir sözü bin nağme verir gönlüme.

Ellerimden içtiği sevgi sularıyla
İyiliğimi unutmaz sağlam gövdesi.

Dalındaki heyecanla ömürler sunan o
Rüzgâr ağacıdır, güneşe esir günlerin.

(Aksaray / 12 Temmuz 2006)

Çiçekli Bir Sabah

Rüzgâr kokusuyla sarhoş eden ilkbahar sabahı
Eski aşkla tabloya girdi, estiriyor beyaz havayı,
Gözlere verilen pembe sihir, yaşatır mavi canı,
Yorgun yüreklere dermandır, renklerin dünyası.

Duvar değildir yaşama, ömür olan hayal varlığı,
Savururum yalnızlığımı, aldığım yılların hatırası,
Kendimi bulduğum sırla, gezinirim bulutlar arası,
Bir mevsimdir gözlerimde, çiçeklerin yıldızları.

(Aksaray / 25 Mart 2006)

Çiğdem Çakır

Dağ Çimeninde Koyun Sesleri

Dağ çimeninde yeşil coşkudur, koyunların sesleri
Köy havasında yankı yapar, o canların zilleri,
Sütü yoğurda kaymak yapıyor, ak yüzlü nineleri,
Nimet akıtıyor ineklerden, köyün taze gelinleri.

Türküleri kavalla duyuran, delikanlı çobanları
Köy nefesinde sofra kuruyor, dağların harikası,
Tarlalarda bal kokuyor, üzümlerin alları,
Film olur bu köylerin, gözlerdeki hatırası.

(Aksaray / 26 Mart 2006)

Çiğdem Çakır

Dağ Kokulu Yağmur

Yağmur, duygularını serpiyor yüreğime,
İsimsiz dağ toprağının mis kokusu bende,
Ulaşan hazineleri toplarım düşünceme,
Kır çiçeği bir ömürdür çekilen nefeste.

Bulutlar bende coşar, koşarım denizlerde
Dansı bulan beden, yükselir gök sevgisine,
Dilimde ıslanan şarkı, yıkanır dağ tanesiyle,
Mavi şenlik bulurum, şiir olan kalemime.

(Aksaray / 02 Mart 2006)

Çiğdem Çakır

Dağ Suyu

Şu gönül dağı gökten inen boyasını
Muntazam fırçasıyla eteğine dağıttı,
Dağ suyunun serin rüzgârıyla tanıştım,
Mevsim oldum, yürekte içtim baharı,
Başında ki beyaz karları kapan bulut
Canıma yetişti,akıttı duygu ferahlığını,
O toprağın çiçeğini aldım hayatıma,
Metanet kazandım kaderin çıkmazında,
Taze hisle düşünceleri ruhuma sardım
Yaşanmamış günleri aşkımla yaşattım.

(Aksaray / 13 Mayıs 2006)

Çiğdem Çakır

Dağ Kokulu Yağmur

Yağmur, duygularını serpiyor yüreğime,
İsimsiz dağ toprağının mis kokusu bende,
Ulaşan hazineleri toplarım düşünceme,
Kır çiçeği bir ömürdür çekilen nefeste.

Bulutlar bende coşar, koşarım denizlerde,
Dansı bulan beden, yükselir gök sevgisine,
Dilimde ıslanan şarkı, yıkanır gül tanesiyle,
Mavi şenlik bulurum, şiir olan kalemime.

(Aksaray / 02 Mart 2006)

Çiğdem Çakır

Dağ Toprağı

Gözler yorgunluğunu atar, dağı saran toprağa,
Şiirlerim, yüreğe renk veren oraların kokusunda,
Ayrı değer katmış özüne bereketli yağmurlarla,
Hayalim yeşil sevdadır, beni saran havasıyla.

Hissettiğim yalnızlıkta bir huzurdur bendeki,
Düşünceleri paylaşır, sarı yüzlü dağ çiçeği,
Kalemimde o topraklar, estiririm nağmeleri,
Sır olan uçuşumla tadarım dağ güzelliğini.

(Aksaray / 22 Mart 2006)

Çiğdem Çakır