![]() |
Ali Sandıkçıoğlu
Acı Üstüne Acı
Acı üstüne acı; Yaşadı yaşlı anam. Hiç beklenmedik anda: Göç etti bizim şaban... Kaderin cilvesi bu: Ne günler gördü anam. Asım ve babam derken: Ansızın gitti Şaban... Evlatlar arasında: Asla ayırım olmaz. Anam ise şabanı: Kolayca unutamaz.. Tabutun içindeyken: Anam dedi şabana: Sütüm ve emeğimi Helal eyledim sana... Yolunu açık etsin; Alemleri yaradan. Allahın emri böyle: Boyun eğiyor anan. Bir ara yaşlı anam: Dedi ey oğlum Ali: Kefene konulunca: Göster bana Şabanı. Olur ey anneciğim. Bağırıp, feryat etme. Şaban yola çıkıyor: Son bir kerre seyreyle. Şabanın saçlarını: Tuttu eliyle anam. Tüm analık hakkını: Helaleyledi o an... Orada bulunanlar: Hepsi birden ağladı. Yeni evin altından: Şabanı uğurladı... 23.05.2007 A. sandıkçıoğlu Almanya Ali Sandıkçıoğlu |
Aç Elini Rabbine
Çalış, ğayret eyle gündüz ve gece. Aksın kelimeler hep hece, hece. Güneş doğar şafak vakti gelince. Güneşle uyanan can olursun sen. Sakın üzmesin seni, akşamın karanlığı. Her karanlık gecenin vardır birde sabahı. Gecenin geç vaktinde zikir eyle Allahı. Bereketli bir güne başlarsın o zaman sen. 01.04.2005 Ali Sandıkçıoğlu |
Aç Şimdiden Gözlerini
Mallar ile makamlar: Birgün kayb olup gider... Zulümu destekleme; Döner senide yakar.. Öyle bir gün gelir ki, Gider elden fırsatlar. Dara düşünce insan: Kayb olur bütün dostlar. Bakarsın etrafına: Dostlardan kimse kalmaz. Varlık elden gidince: Yüzüne bakan olmaz. İtibarlar dünyada: Makam ile, servete. Hakıkattan ayrılma: Yap iyilik herkese. Hele sağlık gidince; Beklerler ölümünü. Öyle uyuyp durma: Aç şimdiden gözünü. Ali Sandıkçıoğlu |
Adam Gibi Adam
Kravat, pantolanla: Gerçek adamlık olmaz. Adam gibi adamdan: Kula,kulluk beklenmez. En başta iman gelir, Sonradanda doğruluk. Adam olan adamda: Olmaz asla yamukluk. Ne insanlar vardır ki, Bizde adamız derler. Ufak bir zor görünce: Hemen kaçar giderler. Servetin çokluğuyla: Esas adamlık olmaz. Adamlık sıfatları: Pazarlarda satılmaz. Bazı adamlar vardır: Sanki birer müsvedde. Zan eder benden başka: Adam yoktur alemde. Kimisi aşırı süslenerek: Adam olmaya uğraşır. Bunların hepisinin: Ğayreti boşunadır... Kimi insan adamlığı: Şişelerde arar durur. Kafayı bulduğunda: Adam olduğun düşünür. Kimileri yalan söyler, Daima kendini över. Adam olduğunu sanar: Yalan yere yemin eder. İyi adam olmanın: Vardır bazı şartları. En asğarısı bunun: Bilmek: “ yolu, yordamı.” Kendi özüne bağlı, Herdem sözüne sadık. Adam gibi adamlar: Yapmazlar yalakalık. Sakın Ali söyleme: İyi adamım diye.. Dünyaya bağlanmadan: Kulluk eyle mevlaya. Ali Sandıkçıoğlu |
Adam Gibi Adamlara
Adam gibi adamlara, Selam olsun, selam olsun. Zülme karşı çıkanlara; Selam olsun, selam olsun. Gelenlerin keyfi için, Geçmişe küfr etmeyene, Ecdada sahıp çıkana: Selam olsun, selam olsun. Riyakarlık yapmayana, El,eatekler öpmeyene, Hak yolunda yürüyene: Selam olsun,selam olsun. Din ticareti yapmayan, İnsanları aldatmayan, Olduğu gbi görünen: Alimlere selam olsun. Gecenin karanlığında: Seccadesiyle barışan, Lillah için yaş akıtan: Gözlerede selam olsun. Küçükleri sevenlere, Büyükleri sayanlara, Geçmişini övenlere: Selam olsun, selam olsun. Siviline, askerine, Ay yıldızlı bayrağına, Ğazisine, şehidine: Selam olsun, selam olsun. Vatanın sevenlere: Yaşlılara ve gençlere, Kundaktaki bebelere: Selam olsun, selam olsun. Irkından nefret etmeyen, Dininden taviz vermeyen, Ahıreti de düşünen: İnsanlara selam olsun. Bayrağa selam durana; Ezana kulak verene, Vatanını çok sevene: Selam osun, selam olsun. Ali Sandıkçıoğlu |
Affeyle
Gözlerim görmuyor Hakkı. Dilim getirmiyor zikri. İçim,dışım günah yüklü. Affeyle Rabbim affeyle. Senelerim boşa geçti; Yüklenerek bir çok cürmü. Çürüttum hem vucudumu. Affeyle Rabbim Affeyle.. Bilemedim sağı, solu, Çıka geldi yolun sonu. Boşa geçirdim ben ömrü. Affeyle Rabbim affeyle. Namaz, orucu bilmeden, Kuşu uçurdum ben elden. Kurtuluş varmı ecelden? Affeyle Rabbim affeyle... Ali Sandıkçıoğlu |
Ağaç
Doğduğumda beşiğimdin. Yemeklerde kaşığımdın. Okullarda kalemimdin. Güzel sevgili ağacım. Bazen tırmık olup bahçemi sürdün. Bazen teker olup çok yükler çektin. Bazen tırpanıma güzel sap oldun. Benim sevgili ağacım.. Bazen tevazu ile ateşte yandın. Kendin yanar iken aşım pişirdin. Bazen yel değirmenine pervane oldun. Güzel sevgili ağacım. Severim ağacı hikmetli çünkü. Sonunda tabutum çekecek yükü. Ağacın altında almış biatı: Alemler Sultanı mübarek nebi. Ali Sandıkçıoğlu |
Ağlıyor
Ekilmeyen tarlalar, Susuz kalan ovalar, Arkı yıkılmış sular, İçin, için ağlıyor. Kabirlerde ölüler, Başlarındaki taşlar, Yosunlaşmış ağaçlar, Eyvah! deyip ağlıyor. Boşalan köyler ile, Başı dumanlı dağlar, Karun gibi zenginler, Ve fakırlar ağlıyor... Yıkılan değermenler, Yeşeren menekşeler, Kovanında arılar, Bal yaparken ağlıyor. Kapatılmış okullar, Harap olmuş fırınlar, Varsa kalan hayvanlar, Köyde bize ağlıyor... Cemaatsız camiler, Ezansız minareler İmamsız mihraplarla, Kürsü, minber ağlıyor. Dağ başında kardelen, Saksıdaki fesleğen, Seccadesinde ninem, Evda anam ağlıyor... Geceleyin yıldızlar, Sabah öten horazlar, Minicik karıncalar, Kanaryalar ağlıyor. Akan dereler ile, Dolup taşan denizler, Küçücük balıklarla, Pınar sular ağlıyor. Şairlerle, ozanlar, Sade yazı yazanlar, Mızraplar ile sazlar, Kalem,defter ağlıyor.. Ak sakallı dedeler, Nurlu yüzlü nineler, Kundaktaki bebeler, Dayı, bacı ağlıyor... Zenginin huzuru yok. Fakır zaten ağlıyor. Kölüler şöyle dursun, Şehirli de ağlıyor.... Bakıyorum etrafa: Hemen herkes ağlıyor. Yolcularla birlikte, Hancılarda ağlıyor.. Bu şiiri yazarken, Benim için sızlıyor, Elimdeki kalemle, Defterimde ağlıyor... 08.03.2006 almanya Ali Sandıkçıoğlu |
Ahde Vefa
Bir fincan kahve için; Kırk yıl hatır sayarlar. Şimdilerde kalmadı: Pek vefalı insanlar... İstanbulda bir semtin: Bügün adıdır vefa. Ne gençte, ne yaşlıda: Kalmadı ahde vefa.. Vefakarlık önemli: İnsan olanlar için. Böyle güzel adetler: Şereftir insan için. Eğr bozuk olursa: İnsanın öz mayası. Vefa bekleme ondan: Onlar sade çıkarcı. Menfaatı var ise: Durmadan alkış tutar. İşi tamam olunca: Tanımaz çeker gider. Makam,servet sevgisi: Var ise bir insanda: Unuturlar her şeyi: Ahde vefa arama.. Vefasız insanların: Çoğaldığı dünyada. Vefa arama dostum: Bulamazsın pazarda. İnsanlara örnektir: Vefadada Muhammed (s.a.s) Ufak bir iyiliği . Unutmaz idi ebed. Ali Sandıkçıoğlu |
Akşam Oldu
Akşam oldu kapattım ben kapımı; Rahat rahat sevemedim kuzumu. Kadir mevlam böyleyazmış yazımı. Gün geçtikçe tutmaz oldu dizlerim. Akşam oldu hüzün çöktü içime, Güzel köyüm her’an gelir gözüme. Anam yok ki, başım koyam dizine; Hasret çeke çek geçer günlerim. Ali Sandıkçıoğlu |
Aldandım
Sandim ki, dünya baki. Yığdım mal ile mülkü. Ömür sermayem bitti. Anladım ki, aldandım. Dünya bemimdir dedim. İnsanlara hükm ettim. Boşa kürükler çektim. Ne çareki, aldandım. Hep senin için koştum, Gece, gündüz çalıştım. Erkenden sona geldim. Ne yazık ki, aldandım. En sonunda anladım: Bitip, bitip tükendim. Ömrüm boşa harcadım. Gerçekten ben aldandım. Zan ettim ölüm yoktur. Koşup,koşup ha! Durdum. Fayda vermez evladım. İnanın ben aldandım... Akıl kari değilmiş: Balanmak şu dünyaya. Sağlam dallar var iken: Tutunman kuru dala. 08.06.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Aldattın
Seni, yalan dünya seni: Hep peşinden koşup durdum. Paralar, Malları yığdım. Ziynetin, süsünle aldattın beni. Meğer ki, senin yoktu değerin. Hiç para etmiyor: saray, köşklerin. Senin için hırs kör etti gözlerim. Şan ve şehretinle aldattın beni. Kimine yar oldun? Hele bir söyle. Çare bulan varmı sende ecele? .. Bazen yavaş koştum, bazen acele. Baharın, yazınla aldattın beni... Ali Sandıkçıoğlu |
Allah'a Yalvar
Allah diyen mahrum kalmaz hiç bir an. Gece, gündüz Allahı an her zaman. Onun emriyle bil, yürüyor devram. Gel sende ey oğul Allaha yalvar. Aşk ile söyle sen Allah adını. Anlarsın ol zaman Hak kitabını. Açar sana Rabbin Hak kapısını. Gel sende ey oğul Allaha yalvar. Gonca güllerine renkler veren kim? Yaratmış her şeyi Rabbul alemin. Zaman kayb etmeden gülistana gir. Gel sende ey oğul Allaha yalvar. Bilirsin ki, dünya fanidir oğul. Niçin yaratıldın bunu iyi bil. Olmayasın sonra perişan, sefil. Gel sende ey oğul Allaha yalvar. Ali Sandıkçıoğlu |
Allah Rahmet Eylesin
Rize Çayırlı köyü, Şaban Sandıkçı derler. Kara topraklar oldu: Şimdi yattığı yerler. Her canlı ölecektir, Adına kader derler. Nice Allah dostları: Yer altında yatarlar. Bu yalancı dünyaya: Gelenler gidecekler. Şu anda yaşayanlar; Birgün can verecekler. Rizede doğdu amma; Can verdi Ankarada. Uğurladık seni biz: Gözü yaşlı arkada.... Koca Şaban Sandıkçı; Kalblerde kaldı adın. Arkandan ah! Kardeşim; Çoklarını ağlattın... Kolaymı kardeşini, Ahrete uğurlamak? Allahın hükmü böyle: Yoktur hiç bir yapacak.. Bekçimizi kayb ettik. (1) Sürü sahıpsız kaldı. Çok cesur idi Şaban: Hiç bir şeyden yılmazdı. Geride kalanları: Hakkın helal eylesin. Göç eden kardeşlere; Allah Rahmet eylesin. Kardeş senin yerini; Rabbim cennet eylesin. Geride kalanlara: Allah sabırlar versin.. Ali Sandıkçıoğlu |
Anama
Annelerin en iyisi: Güzel yüzlü benim anam. Hakkın helal eyle bize: Temiz kalbli benim anam.. Gece, gündüz usanman, Bizleri emzirdin anam. Yokluk içinde kıvranıp; Yetiştirdin bizi anam.. Anadır yarların yarı. Anayla bulmuşuz canı. Eksik eyleme duanı: Bizlerden ey güzel anam. Bizler için ağlayarak: Bağlarda çalıştın anam. Gençliğini feda edip; Büyüttün bizleri anam. Güzel günler, güzel yıllar, Hepsi geride kaldılar. Bedenin sızlıyor, yüreğin yanar: Evladım, evladım diyerek anam. Eski günler hiç gelirmi gözüne? Hasret kaldık o mübarek yüzüne. Oturunca seccadenin üstüne: Bizleri unutma ne olur anam. Elinde tesbihi, zikirde dili. Sermiş seccadeyi kılar namazı. Mevlaya yaparken dua, niyazı. Bizleri unutma duanda anam. Ödenmez annenin hakkı. Böyle buyuruyor alemler Rabbi. Ayağı altında cennetler saklı. Helal eyle hakkın ne olur anam. Ali Sandıkçıoğlu |
Arıyorum
Kendisini beğenmeyen, İnsanları hor görmeyen, Dostun kıymetini bilen, Gerçek dostlar arıyorum.. Gelenlerin keyfi için: “Geçmişine küfr etmeyen” Sırları ifşa etmeyen, Sırdaş dostlar arıyorum... Yalan, yalnış konuşmayan, Sözlerinde sadık olan, İnsanları aldatmayan, Esnafları arıyorum... İslamdan taviz vermeyen, Kur’ana hizmet eyleyen, Dogru yolları gösteren, İmamları arıyorum.... Fitne,fesat çıkartmayan, Dedikodular yapmayan, Camilere devam eden, Cemaatlar arıyorum.. Gerçek tarihini bilen, Kendisini ilme veren, Geçmişiyle ğurur duyan Güzel gençler arıyorum. İyiliği unutmayan, Makamlara aldanmayan, Asla vefasız olmayan, Vefalılar arıyorum.... Mazlumları hep güldüren, Zalimlere karşı gelen, İnsanlığa değer veren, Bir dünyayı arıyorum. |
Arzuhalim
Ey alemlerin Rabbi! Benim güzel ALLAHIM: Rahmetinin dışında, Yoktur hiç sığınağım.. Benlik zıncırlerini, Kırmayı nasıp eyle. Mahküm eyleme bizi, Tard olmuş ol leine... Mağfıret ve affınla, Tecelli eyle bize. Dileriz ümmet olmak; Nebiler nebisine... Senden rahmet umarız, Resulünden şefaat. İhsan eyle bizlere: Nimetlerini kat kat. |
Asım Sandıkçı'ya
Murad almadın Asım: Şu yalancı dünyada. Sekiz kardeşten Asım: Gittin yazık genç yaşta. Bir Asım var geride: Babasının aynısı. Zorlukları yenerek; Büyütüyor annesi. Bilirmisin Asımım; Peyğamberde yetimdi? Allahın takdiriydi: Elden bir şey gelmezdi. Ömür boyu Asımım: Hiç demiyecek baba. Asıma destek veren: Rahmet görür ukbada. Acı bir kaza ile; Göç etti büyük Asım. Şimdi onu temsilen: Yaşıyor küçük Asım. Asımın hatırası: Asıma el vurmayın. Yetimi inciteni: Yakar bilin Allahım. Hor bakmayın Asıma: Babası yok dert yansın. Asımı hor görenler: Birgün bulur belasın. Kur’anda diyor Allah: Ey yetim Muhammedim! Yetime yardım edenler: Birgün bulur cennetim. Ey oğlarım, kızlarım: Beni iyi dinleyin. Asıma hor bakana: Yazıklar olsun derim. Unutmayın ey gençler: Asım hükmen şehittir. Oğlunu sevenlerin: Sonları esenliktir. Kaldığınız o evde: Asımın çok izi var. Ömrü çok kısa idi: Şimdi çaylıkta yatar. Mazlum, yetimin ahı: Yıkar gökleri,yeri. Size uzanan eli: Boş çevirmeyin geri. Küçük Asım üzülme: Yüzün birgün gülecek. Derslerine çok çalış: Birgün şafak sökecek. Asuman gençliğini: Harcıyor Asım için. Ellerinden tutana: Rabbim daha çok versin. Vasıyetim sizlere: Asımı ağlatmayın. Kendi evladınızdan: Onu ayrı tutmayın. Asımın hatırası: Küçük Asımda derim. Ali amcan olarak: Gözlerindren öperim. Ali Sandıkçıoğlu |
Aslın Nedir
Kim yarattı seni böyle? Mayan nedir? hele söyle. Gel biraz tefekkür eyle: Madden nedir insan oğlu? Niçin geldin bu aleme? Biraz olsun düşünsene. Cana daim kalamaz tende: Bilmelisin insan oğlu. Mevcudatın zübdesisin. Başı boş asla! Değilsin. Sen eşrefi mahlukatsın. Kıymetin bil insanoğlu. Vazıfen kulluk etmektir. Resule ümmet olmaktır. Ğayrisi boş hayallerdir. Unutma sen insanoğlu. İmandir değerli kılan. Elbiseyle değer alman. Sonu belli bu dünyadan; Göçeceksin insan oğlu. İstediğin kadar süslen, Nasıl beslenirsen,beslen. Ruh uçacaktır kafesten Çürür beden insanoğlu. Ali Sandıkçıoğlu |
Ayırma Bizi Rabbim
Hidayet ve feyzinden, Sevdiklerinin izinden, Sahabilerin yolundan, Ayırma Bizi Rabbim.! .. Dostlarınla birlikten, Kur’an uli sünnetten, Hakka kulluk etmekten, Ayırma bizi Rabbim! ... Güzel ezan sesinden, Yükselen bayrağımdan, Vatan,dine hizmetten, Ayırma bizi Rabbim! .. 11.06.2004 Ali Sandıkçıoğlu |
Ayrılığın Ateşi
Ğurbet elden bakınca: Gönlüm heh sizi arar. Ayrıyım çocuklardan: Yanar yüreğim, yanar. Bügünde akşam oldu: Varmı sabaha çıkmak? Ğurbette çok zor oldu: Günleri bir, bir saymak. Bilme ne zaman biter, Bu ğurbetin çilesi? Yatkı benim gönlümü: Torunların hasreti... Bu bayramda şenlendi: İstanbuldaki evim. Ayrı kaldım sizlerden: Budur benim kederim... Eğer beni sorarsan: Çok şükür Sıhhatteyim. Tek sıkıntım şudur ki, Sizlerden usaktayım... Bu akşam tazelendi. Şu gönlümdeki sızı. Yaktı beni gerçekten: Ayrılığın ateşi..... 24.10.2006 Almanya Ali Sandıkçıoğlu |
Ayrılık
Gül dalından koptuğunda: Solar gider, solar gider. Cana, canandan ayrılınca; Yakar, gider yakar gider. Ayrılık çok zor gelir; İnsan oğluna gurbette. Yanar yürek,akar yaşlar: Yalnız kalınca ğurbette. Uçtu gitti. Çiçeklerim: Nurlu yüzlü, meleklerim. Ayrılıktan üzülürüm, Zor tükenir *******im. Ali Sandıkçıoğlu |
Baba Evi
Gittim baba evine, Dolaştım odaları. Çerçevede resimler: Hep solmuştu renkleri. Aylarca açılmamış, Köydeki baba evi. Ah! Çekerek düşündüm: Orda geçen günleri. Müsafir odaları: Şimdi bomboş duruyor. Kapılar, pencereler: Ne insanlar tanıyor. Muhabbetler olurdu: Köylerde ki, evlerde. Hepsi tarihlik oldu; Kaldı hatıralarda. Dolaştım köyün içinde; Baktım komşu evlerine. Açılmayan kapıların; Sırğan bitmiş önlerine. İlk okulda kapanmış, Çocuklar okumuyor. Birir,birer çocuklar: Köylerden toplanıyor. Cami yine yerinde, Cemaatı yok gibi. Köyler hep terk edilmiş, Sanki savaş var gibi. Bir çok ev kapalıdır, Açılmıyor kapısı. Çoklarının camı yok. Duman tütmez bacası. Evlerde ocak çökmüş, Artık ateş yakan yok. Terk edilmiş,gidilmiş, Köyde böyle ev pek çok.. Bilmem daha dönermi; Eski günlere köyüm? Düşündükçe köyleri: Cidden çok üzülürüm. 12.07.2003 Ali Sandıkçıoğlu |
Babama Sesleniş
Ah! Sevgili babacığım: Yerin boş kaldı, yerin. Bir dönde bak geriye: Ne yapar evlatların? Ahde vefa kalmadı. Bu devirde insanda. Öyle zan ediyorum: Geldik ahır zamana. Çok nasıhatlar ettin; Bize sevgili babam. Asım, Asım diyerek, Ağlar biricik anam. Düzenler hep bozuldu: Güller açmıyor çiçek. Kalmadı aramızda, Ne birlik, nede ahenk. Senede bir gelirim, Mezarıın başına. Hatıralar canlanır: O anda hayalimde. Çaylığın dibinede, Yatırmıştın Asımı. Asımda kayb etmişti: Genç yaşta hayatını. Feda ettin canını: Asımım diye,diye. Güzel, güzel sözlerin: Kaldı bize hediye. Ne planların vardı: Tutmadı hiç birisi. Asım ile sen gittin: Yetim kaldı gerisi. Örnek bir bab idin: Hem gelinle,oğluna. Ne yazık hiç bir oğlun: Çıkmadı ayarına. Gittim baktım köylere: Ne Asım var, ne babam. Açık tutar kapıyı: Şu anda yaşlı anam. Zaten boşaldı köyler: Ne komşu var, ne köylü. Ne zamandır ağlıyor: Binlerce ğarip ölü. Yaşlı anam uğraşır: Açık olsun kapımız. Unuttu gitti köyü: Hem oğlumuz, kızımız. Bazen derim anama: Gidelim mezarlığa. Derki:Oğlum ey Ali: Hiç ısrar etme bana. Gidince mazarlığa: Yanıyor ciğerlerim. Düşündükçe Asımı: Yaş dolar hep gözlerim. Hayalı bir sesleniş: Dünyadan mezarlığa. Bizi koyma Allahım: Hiç bir zaman darlığa. İşte size çocuklar: Babama seslenişim. İnsan ömrü çok kısa: Şakası yok bu işin. Böyle dertli şiirler: Niçin yazarsın Ali? Sende göç edeceksin. Unutma yaradanı. 24.02.2004 Ali Sandıkçıoğlu |
Bahar Geldi
Bu senede bahar geldi: Şenlendi yeniden dünya. Gelecek bahara kadar: Kimler öle, kimler kala. Yaşlanmış şu dünyamızda: Çok mevsimler geldi,geçti. Bazen yazda, bazen kışta: Ne insanlar göçüp gitti... Mevsimlerin sahıbı var. Maksat insanlığa hizmet. Kışta güzel, yazda güzel. Sen yaradanına şükr et. Baharda canlanır dünya: Açar çiçekler ve güller. Kimi doğar,kimi ölür: Devam edeken mevsimler. Bazen sıcakta üşünür. Bazen kardada ısınır. Ömrü olan neler görürü: Mevsimler gelip,giderken. Bilinmezki ne gelecek: İnsan oğlunun başına. Dört mevsimde hizmet verir: Gelince insan oğluna.. Ömründe baharı, yazı var. Sonbaharı ve kışı var. Harcama ömrünü boşa: Kış gelmeden tedbirin al. 10.06.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Bak Köylerin Haline
Hep göç etti köylüler, Boşandı bütün köyler. Bülbül güle konunca; Ah ile fıgan eyler... Garıp kalan köylerde: Ne hatıralar saklı. Çeşmeden su akmıyor, Yıkılmış gitmiş arkı. Ne avcı var, nede av, Köylerin dağlarında! Meleşmiyor kuzular, Köyün çayırlarında. İmam okur ezanı, Cemaat yok camide. Köylerin canlılığı, Kaldı artık mazide.. Mezarında ölüler, Ğarip ğarip beklerler. Kalmadımı yukarda, İhlas okuyan diller? .. Köyümüzün altından, Yol gider Erzuruma.. Issız kaldı hep köyler, Geldi ğarip zamana.. Yazı bekliyor iken, Karakış geldi çattı. Üzülmezmi hiç insan, Bütün köyler boşandı. Köyleri düşünürken, Ali dalma derine. Doldu taştı şehirler, Bak köylerin haline.. Ali Sandıkçıoğlu |
Bana Işık Olurmusun
Gel deyince gelirmisin, Dertlerimden alırmısın? Göy yaşımı silermisin? Söyle bana güzel dostum.. Darda kaldığım vakitte, Bana yardım edermisin? Karanlıkta kaldığımda, Bana ışık olurmusun? Düşende yoldan aşağı, Bana elin verirmisin? Eskiden olduğu gibi, Yine yarım olurmusun? Para, pulum kalmayınca, Servetim elden gidince, Herkes benden kaçtığında: Söyle bana gelirmisin? .. Ambarımda un kalmazsa, Soframda ekmek olmazsa. İyi gün dostum kaçsada; Sen ekmeğin bölermisin? Dostlar, dostunu ararken, Bülbüller Hak, Hak derken, Akşam güneş batar iken, Sende beni anarmısın? .. Seherde kuşlar öterken, Dervişler zikir ederken, Yeni bir gün başlar iken; Dostum beni ararmısın? Cismim kalkınca ortadan, Göç edince bu dünyadan, Haberler gelmezken benden: Söyle dostum özlermisin? Teneşşürde yatar iken, Ğassal elbisem soyarken, Son kez tenim yıkanırken; Sende suyum dökermisin? Musallada yatar iken, Cemaat safın tutarken, İmam helallık isterken: Hakkın helal edermisin? Tabutum eller üstünde; Mezarlığa gider iken, Sende arkamda yürürkean; Bakıp, bakıp ağlarmısın? Kabre konulunca tenim, Bir, bir ayrılır dostlarım. Toprak örtülür üzerim. Hayır dua edermisin? 06.08.2007 Almanya Ali Sandıkçıoğlu |
Baş Örtüme Dokunmayın
Ben bir anayım evladım: Baş örtüme dokunmayın. Herkesten budur dileğim: Baş örtüme dokunmayın. Anadolu kadınıyım. Mehmetciğin Anasıyım. Ben vatanıma bağlıyım. Baş örtüme dokunmayın.. Bazen mermi taşırım ben. Bazende sağarım koyun. Artık bozulsun bu oyun. Baş örtüme dokunmayın. “simge” değildir başörtü: Benim inancım gereği. Kabul edin bu gerçeği. Başörtüme dokunmayın! Yaradanın emri bana: Örtüyorum ben başımı. Hor görmeyin beyler beni. Başörtüme dokunmayın. Bir bakınız hür dünyaya: Varmı bizim gibi olan? Dünya fani hepsi yalan. Baş örtüme dokunmayın. Bizler şehit anasıyız: Severiz vatanı candan. Kimse zarar görmez bizden: Baş örtüme dokunmayın. Kara Fatma, Nene hatun: Bana örnek gerçek kadın. Tarihlerde vardır adım. Baş örtüme dokunmayın. Baş örtüm Mabed misali, Değmesin namahrem eli. Budur bana Hakkın emri. Baş örtüme dokunmayın! ... Ali Sandıkçıoğlu |
Bayramlarda
Çocuklar sevindirilir, Güzel elbise giyilir, Büyük elleri öpülür: Bayarmalarda, bayramlarnda. Dostlar dostlarını arar. Canlanır hep hatıralar. Küskünlükler sona erer: Bayramlarda, bayramlanrda. Düşkünler yurtlarında: Kalan bütün yaşlılar; Zıyaretçiler beklerler: Bayramlarda, bayramlarda. Hapishanede yatanlar, Günlerini hep sayarlar. Zıyaretçiler beklerler: Bayramlarda, bayramlarnda. Gurbette sıla özlenir. Her dem hüzünler katlanır. Eski bayramlar özlenir; Bayramlarda, bayramlarnda. Kahraman asker nöbette; Eli her zaman tetikte. Gönlü ise memlekette. Bayramlarda, bayramlarda. Nice şehit çocukları, Yetimleri ve dulları, Gülmez onların yüzleri. Bayramlarda, bayramlarda. Çoğu boşalan köylerde; Hani komşular nerede? Ağlar mezarında dede: Bayramlarda, bayramlarnda. Çoğu yaşlılar beklerler: Kanlı yaşların dökerler. Yokmudur gelenler derler. Bayramlarda bayramlarda. Kimi zıyarete gider: Hem anayı,.hem babayı. Alır onlardan duayı: Bayramlarda, bayramlarda. Kimileri çıkar gider; Ğurbet ellerden sılaya. Bayra ederler oraya; Bayramlarda, bayramlarda Görmezmisin sende Ali: Herkes özler eskileri. Ğaribin gülmez yüzleri: Bayramlarda, bayramlarda. 28.12.2006 Almnya Ali Sandıkçıoğlu |
Bazen Gözüm Arıyor
Şu yalancı dünyada: Çok çektim çileleri. Şimdi nasıl akıyor; Köyümün dereleri? Çok zamandır terk ettim: Güzel köyüm Silyanı. Yolcu eyledik köyden: Nice dost ve yaranı. Birer, birer göçtüler; Köyümüzden yaşlılar. Şimdi bizlere kaldı: Sadece hatıralar... Bu arada göç etti; Bir çok genç arkadaşlar. Eklendi bu halkaya: En sonunda Kardaşlar. Bazen gözüm arıyor; Babam ile dedemi, Ankarda değiller: Yoksa onlar köydemi? Sonunda uyanırım: Bu hayal uykusundan. Çok oldu meğer onlar: Göç edeli dünyadan.. Okulda okuduğum; Bir çok arkadaşım yok. Onlarda göç eyledi; Selam ile haber yok. Bakıyorum mezarlara: Kimisinin üstü çökmüş. Bir çok arkadaşımın; İsmide unutulmuş... Kuşak değişti köyde; Yeni kuşak yaşıyor. Çekmemişler ki cefa: Herkes ğazel okuyor. Birgünde senin ismin: Dolaşır dillerde Ali. Yad edilmek istersen: Yad et evvelkileri.... Ali Sandıkçıoğlu |
Bekliyoruz
Her gecenin sonunda: Mutlaka sabah vardır. Güneşin doğmasını; Sabırla bekliyoruz. Her kışın sonu bahar: Daha sonra yaz gelir. Arzın yeşermesini: İnançla bekliyoruz.. Kalksın sisler, dumanlar; Güneş çıksın Buluttan. Akşam, sabah durmadan: Şafağı bekliyoruz. Güle dönsun bülbüller, Uçuşsun kelebekler. Hep meleşsin kuzular: O günü bekliyoruz.. Erisin artık buzlar: Neşelensin gönüller. Bitsin hep kırğınlıklar: Muhabbet bekliyoruz.. Düşmanlıktan ne çıkar? Ortada varken dostluk. Gelin olalım birlik: Dost eli bekliyoruz... Örnek alıp ashabı, Onlar gibi olacak.. Sadre şifa verecek: Ahbaplar bekliyoruz.. Nıfaka dur diyecek, Gönüller fethedecek, Haydın kerdeş diyecek: Gür sesler bekliyoruz Yalanlara kanmayan, Benliğe kapılmayan, İhlastan ayrılmayan: İnsanlar bekliyoruz.. Beklemeye devam et: O günleri ey Ali. Birgün sorğulanacak: İnsan denen her canlı Ali Sandıkçıoğlu |
Ben Iraklı Bir Çocuğum
Dinleyiniz beni lütfen; Ben ıraklı bir çocuğum. Bomba yağdı üstümüze: Koptu bacağım ve kolum. Babam bombalarla öldü. Annem ise sakatlandı. Evimiz yerle bir oldu. Ben ıraklı bir çocuğum. Gece, gündüz yaram sızlar. Annem yok ki, gele sarar. Hemşireler gelir, gider. Ben ıraklı bir çocuğum. Yoktur benim oyuncağım: Hastahane oldu evim. Oynar dünyada eşlerim. Ben ıraklı bir çocuğum. Elim yok ki, tuta kalem. Zehir oldu bana bayram. Ah! .. bir gelebilse anam. Ben ıraklı bir çocuğum. Ey dünyanın liderleri! Yokmu sizde hiç merhamet? Sokaklar yığıldı ceset... Ben ğraklı bir çocuğum. Okullarımız kapandı, Evlerimiz bombalandı, Akan kanımz sel oldu. Ben ıraklı bir çocuğum. Neydi bizim kusurumuz, Üstümüze bomba yağdı? Suçsuz bebeler can verdi. Ben ıraklı bir çocuğum. Hani nükleer sılahlar? Petrol için bu zulümler! .. Ağlıyor ana, babalar.. Ben ıraklı bir çocuğum. Demokrası diye diye, Bombalandı hep mabedler, Nerde kaldı bol vaatler? Ben ıraklı bir çocuğum. Kiminin öldü anası, Kiminin öldü babası. İşte size demokrası (!) Ben ıraklı bir çocuğum. Felluceydi vilayetim: Yıkıldı evim, mektebim. Ben şimdi böyle neylerim? Ben ıraklı bir çocuğum... Beni yetim koyanları, Tonla bomba atanları, Rabbim kahreyle onları. Ben ıraklı bir çocuğum. Gözyaşı, zülümle dev olan beyler! Birgün gelir cüce olur o devler. Hani nerde: karun, şeddat, nemrutlar? Yaşayanlar neler,neler görürler.... Ali Sandıkçıoğlu |
Benim
Ğurbette her mevsim, düşündüm onu. İçim muhabbetle kaynıyor canim. Nerdeyse geliyor baharın sonu: Dertler dert üstüne yığılmış benim. Ali Sandıkçıoğlu |
Berat Gecesi
Üç ayların ikincisi; Mübarek şabanı şerif. Ol resule has kılındı: Mübarek şabanı şerif. Kimileri berat alır, Berat gecesi gelince. Kimileride kayb eder, Berat gecesi gelince. Şaban ayının onbeşi, Mübarek berat gecesi. Afva kavuşur o gece; Asilerin binlercesi.. Boşa geçirme vaktini, Seherlerde aç elini. Berat gecesi gelince, Mevladan al beratını. Afv etmeyi sever Allah. Gel sende yalvar Allaha. Cebarail müjdeler vermiş, Muhammedül Mustafaya. Onüç, ondört, onbeşinde; Cibril geliyor Resule.. Resulumuz çok ağlıyor: Ümmetim ısyankar diye. Üzülme ey Muhammed! Günahkar ümmetim diye. Rabbin onları afv eder; Berat san bir hediye.. Berat almak ister isen: Nasuh üzre tevbe eyle. Sakın ola aldanıpta, Yeniden günah işleme.. Gel sende akıt yaşını. Silver kalbinin pasını. Berat gecesi gelince: koy secdelere başını. 23.09.2003 Ali Sandıkçıoğlu |
Beytullah'ın Etrafında
Nice nebiler yatar: Beytullahın etrafında. Rabbim yüzüm kartma: Arasat meydanında.... Çok uzaklardan geldim: Zıyarete Mekkeyi. Esas niyetim benim: Görmekti Beytullahı. Sureti kabe durur: İhtişamla karşımda. Hakıkati kabeyse: Hazır,nazır heryerde. Asyadan,avrupadan, Dünyanın her yanından. Müminler geliyorlar: Hiç fasıla vermeden.. Canlandı gözümüzde: Hep tarihi olaylar: İsmailin anası : Koşup, koşup su arar. İsmailin ayağı; Bir ara yere vurdu. Rabbim oradan bize: Zemzemi sunuverdi. Sevinçle koştu ana: Baktı bir su akıyor Belki Kayb olur diye: Etrafın çeviriyor.. Binlerce yıldan beri: Hacıları suluyor. Zemzem isimli bu su: Her derdi gideriyor. İbrahimle, İsmail, Kabeyi Tamamladı. Allahın emri ile: Hacca buyurun dedi. Nasıbı olan insan: Varır gider Kabeye. Afva mazhar olarak: Dönüp,gider geriye. Mekkede doğdu Ahmed. Bir adıda:Muhammed. Yalvarırdı Allaha: Kıl ümmetime rahmet. Sonra hicret eyledi. Medineye yerleşti. Mekkenin fethi ile; Müminler rahatladı. Binlerce yıl öteden: Gelir Ashabın sesi. Bu şehirde doğmuştu: Cihanın efendisi... Nerde Ebubekirler; Nerde Osman,Aliler? Kırkıncı müslümandı: Burda Hazreti Ömer. Hakıkatı kabeyi: Ancak görenler görür. Gerçek iman ehlini: Rabbul alemin korur.. Kiminin gözü yaşlı: Ağlar Mültezimede. Kimi fırsat arıyor: Hacerul esvedlerde. Her gelenin niyeti: Görebilmek Kabeyi. Durmadan tavaf eder: Müslümanlar Kabeyi. İnsanlar acız kalır: Tarife Beytullahı. Tekrar nasıp et bize Görmeyi Beytullahı. Gücün yetme ey Ali: Anlatmaya kabeyi. Bir adı Ummul kur’a Bütün dünyanın özü. 1983 Ali Sandıkçıoğlu |
Bilemedim
Ezana kulak vermedim. Cuma, bayramı kılmadım. Nimet kadrini bilmedim. Ömrümü boşa geçirdim. Herkes namaz kılıp, oruç tutarken, Elini açarken,şafak sökerken. Ben dönüyor idim kahvehaneden. Verilen gençliği israf eyledim. Söz ve nasıhatı dinlemez idim. Gençlik daim kalır diye düşündüm.. Birde baktım gençliğimi kayb ettim. Güzel bedenimi boşa çürüttum. Bir bakmışım beyazlandı saçlarım. Duymaz kulaklarım, görmez gözlerim. Vucudu çekmiyor artık dizlerim. Hep yasak yollarda yürüdüm durdum. Peyğamberin davetini duymadım. Sünnetlerden hiç birine uymadım. Nefisle,şeytanın peşinden koştum. Güzelim ömrümü zıyan eyledim. Tevbe ettim, pışman oldum. Allahtan afıv diledim. Hiç ümidim yitirmedim. Beni af et Rabbim dedim. Ali Sandıkçıoğlu |
Bilmez misin?
Yere atılan bir tohum, Toprağı yararak gelir. Bir tanesi yüzler olur: Bu kudreti bilmezmisin? Güneş nerden gelir, nereye gider? Geceleyin yıldızlarla,ay parlar. Bunlar emirleri kimden alırlar? Hepsi birer delil anlamazmısın? Baharda yeşerir kuruyan otlar, Rengarenk açıyor bütün çiçekler. Renk ve kokuları sunuyor güller. Bu büyük ustayı düşünmezmisin? Çeşit çeşit kelebekler uçuyor. Arı çiçeklerden polen topluyor. Karınca dumadan erzak taşıyor. Yaradanı kimdir düşünmezmisin? .. Ali Sandıkçıoğlu |
Bir Acayip Zaman Oldu
Bir acaip zaman oldu: Ne dost belli,nede düşman. Şöhret olacağım derken: Niceleri çıktı yoldan... Hak hukuku gözeten az. Karıştı bak kış ile yaz. Bülbül küsmüş güle komaz. Gece ayaz, gündüz ayaz.... Küçük büyük belli değil, Çöktü kasaba ve şehir. Huzur milyarlarda değil. Yollar yokuş çıkılmıyor.. Beğenmiş herkes kendini, Sular yıkmış hep bendini. Kurtlar kemirir bedeni. Söndürmek zor bu yanğını.. Kalem yazmaz oldu yazı. Karıştırdık kışı, yazı. Hanını kapatmış hancı Dışarlarda bekler yolcu... Kalkmaz dağların dumanı, Boşladık dinle, imanı. Örflerimiz nerde hani? Bir acaip zaman oldu... Neler desin be ey Ali? Böyle oldu dünya hali. Keneler sardı her yanı. Kurtulmak kolay olmuyor..... Ali Sandıkçıoğlu |
Bir Arı Gördüm Bahçede
Bir arı gördüm bahçede: Çiçeklerde dolaşıyor. Hakkın verdiği ilhamla; Şifa dolu bal yapıyor. Çiçekten,çiçeğe uçuyor arı. Ayağa doldurur polen tozları. Vakit geçirmeden döner kocana: İtaatla imal eder balını... Sinek cinsinden arılar: Bu bilgiyi kimden alır? Evini mumdan yaparak: Nasıl için bal doldurur? .... Bal yapmak için arılar; Hangi okulda okudu? Bu esrarı çözemeyen; Nasıl insandan sayıldı? ... Hele ibretle bir bak: Neler var arıda, neler... Balını yaparken arı: Devamlı Allah,Allah der.. Ali Sandıkçıoğlu |
Bir Dostun Ardından
Sıladan bir haber geldi: Bir dostumuz daha göçtü. Sanki bir sam yeli esti: Yapraklar bir, bir döküldü. Bir zamanlar O dostumuz: Tutmuş idi elimizden. Bizler geriye dönmüştük: Nerede ise ölümden... Ğurbet elde çok zor idi: Hastahanelerde yatmak. Dostlar sayesinde oldu: Yeniden hayata dönmek... Uçaklan dönerken yurda: Baş sarılı, baston elde. Dostlar var idi yanımda: Hep destek oldular bana. Merhum babam çok üzülmüş: Niye gelmez oğlum diye? Haberi yoktu babamın: Oğlu yatar hastahaneye... Bir, bir göçüyor dünyadan: Güzel,güzel dostlarımız. Saraylar, köşklerde olsa: Kara topraktır yerimiz.... Değmez şu fani dünyada: Kalpler kırıp,insan üzmek. Ne kadar yaşasan,yaşa. En sonunda vardır ölmek... Bir alim daha göç etti: Fani olan şu dünyadan. Dilerim yüce Rabbimden: Mahrum koyma rahmetinden. Bizden önce göç eyleyen: Tüm dostlara rahmet olsun. Başta Resulu kibriya: Cümleye şefaat eylesin.. Yüce Rabbim Rahmet eyle: Bizden önce gidenlere... İbret almayı nasıp et: Giden dostlardan bizlere. Şöyle bir bakıver Ali: Bir,bir gidiyor dostların. Gitmek için bu alemden: Tamammı hazırlıkların? .. 8.11.2006 Almanya Ali Sandıkçıoğlu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:17 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.