www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Özkan Özdoğan (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143974)

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Özkan Özdoğan
 
Abaküs

bu şehirde
canı sıkılan sokak çocukları
yıldızları sayıyor *******i.
ve hiçbiri
kaldığı yerden devam etmiyor,
çabucak bitmesin diye
gökyüzü.

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Ada -düzyazı-

Gülmenin yasak olduğu ülkeden,gecenin dans ettiği ülkeye taşıdım gözlerimi.Kimsenin yıldızını saklamadığı ve kimsenin kendini aramadığı ülkeye...Sabaha kadar yollara düşülüp,yeni uçurumlar yaratılmayan; solmuş ve dağılmış yüreklerin olmadığı ülke...

Rüyalarımı kemiren ve sevgiyi dar eden “umut” vazgeçmiş davasından sanki.İnandırılmışlık havası hem sabahın gelişinde,hem de Semadirek`te gün batımında.Burada hatırlamak en büyük düşmanı insanın.Zamanla işinin olmadığı,kurtarılmamışları hatırladığın ve tabii “şu boktan ay”a bakıp şiirlerinden okuyamadığın,kendinden başka ne dost ne düşman bulabildiğin; dünyanın kıyısında,hayatınsa tam ortasında bir ada...

Nerede olduğum sorusunu sormaz oldum kendime! ..Yine eski alışkanlıklarım geldi aklım****urtulamadığım ve zaten bunu istemediğim alışkanlıklar.Kendini yitirenlerin benden çaldıklarını koymam gerektiğini hatırladım yerine.Korkmanın yaşamayı zorlaştırdığını da hatırladım.Korkmalı mı,korkmamalı mı bilmeden ve soramadan,yine Poseidon fısıldadı kulağıma...:
“Uyan gecenin aydınlık yüzü..Uyan ve var olanı değiştir; karanlıkları yaşanır yapmak,senin elindeyken henüz...”

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Ada

O çorak topraklarda,
zeytin ağaçlarının gölgesinde
unutun beni..
Dökülsün üzerime
binbir renkte yaprak,
yoldan geçenler tanımasın.
Bir uğursuz baykuş uyutmasın
*******ce de,
yeter ki adım bilinmesin..
Terkedilmiş evlerin
duvarlarında yankılanan bir ses,
şarap renginde damların
üzerinde yuvarlanan bir taş,
açmayan bir tomurcuk olayım
yol kenarlarında..
Unutun beni
gözlerimi,ellerimi..
yeter ki görülmesin izlerim
ağladığımda duyulmasın sesim..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Adın

onca şiiri
yazıp yazıp aklıma
unutuveriyorum..
keşke unutuverseydim
adını da,
şiirlerim gibi..
ve yakması
kağıtları ateşe atmak kadar
kolay olsaydı
yüreğimi.

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Ağlanbaç

Her bir gözyaşımdan
binlerce yıldız döküldü.
İşte bak,
nasıl aydınlık gece.
Tuzumdan beslenen,
sabırsız cümbüşünü toprağın
yağmur sanıyor,
seviniyor düşsüzler..
Açacak pencere önü çiçekleri
ve ben yine bulut olacağım.

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Alanın Havası

Sabahtan beri taşınıyorum
tuvalete değil,pencereye
Kargaları korkutan uçaklar
inecek diye havaalanına
Ve belki bana da pay düşer diye
alanın havasından

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Amma

Amma güzel hava,
amma da güzel güneş..
Bak denize,
amma güzeldir kimbilir! ..
Denizi hatırlatan,
günü sevdiren yüzüyle,
amma güzeldir sevdiğim kadın..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Arsız

Yazık bu güzelim çiçeklere...
Erken müjdelenmiş baharı
ıskaladıkları yetmezmiş gibi
yazın en sarı sıcağında
kurulmuşlar bir de,
canımın orta yerine..
Şimdi küstürsen olmaz,
soldursan ölmez;
diline,gönlüne kuvvet
didin dur artık işin çoksa da,
yoksa da kime ne! ..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Aşk

düşün ki,
yazın coşkusunda bile
sararan yaprakları olan,
bir ağacım ben denizin kıyısında..

o kadar yakın,
bir o kadar uzak.

bilmeden sen gibi
coşkun bir maviyi,
yeşilimden utanıp yıllarca,
yaşlı bir sevdayı sararttım..

o kadar yalnız,
bir o kadar yasak.

sonunda rüzgarların en güzeli,
dallarımı düşürence sevgine,
mevsimleri unutup
gökyüzüne boyandım..

o kadar sen,
ve bir o kadar aşk.

('Budala' şiir dergisinin 26. sayısında yayımlanmıştır.)

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Ateşböceği

Gökte asılı kandiller,
balıkçıların fenerleri
ve kör bir kedinin gözlerine rağmen,
karanlıktır gece.
Değiştiremez bunu işte,
hiçbir kahraman
ateşböceği!

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Ayaz

Karşı yakanın tuzu bu,
yüzümü yakan rüzgarda taşınıp
dans ettiren
limandaki martıları..
Esen yel
kayalara vuruyor,
kanat seslerine karışıyor;
uğultusunda,
altısında sabahın;
saçlarıma bırakıyor
sonbahar bozumu
deniz ellerini.
Karanlıktı,
daha gün ağarmamıştı;
seni gördüm,
martılar beyazayazdı..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Bağ Bozumu

Kırılır camda güneş,
çoğalır yorgun yüzümde
bağbozumu günlerin yanıkları..
Bulutlar göçer gider,
şarap renginde gölgeler
gelir tüner gözlerimde.
Turna sürüleri canhıraş yakarır da,
bir yudum tazelik için
peşimsıra ağartır havayı;
bir küserim kendimle
çözülür dilim bir barışırım,i
anlaşılmaz yine derdim
avunurum kendimle..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Bahar

Sus,
dedim serçeye..
Bitir artık matemini..
Kapıdaki,
bağıra bağıra baharlayan,
mevsime uydur sesini,
ki yeşil ve mavi açsın
kır çiçekleri...

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:06 PM

Balık

Mutlu muydu küçük balık?
Denizdeydi bütün hayatı,
Güneş ölümdü onun için
Gökyüzü soluk bir yansımaydı.

Yağmuru merak etti balık.
Sırdaşı kayalara sordu önce,
Ardından yosunlara,meraklı,
Dışarıda da karanlık mıydı gece?

Balıkçıyı gördü balık..
Ve elinde oltasını.
İmrendi gülümseyişine,
Taklit etti nefes alışını..

Kararını verdi balık
Sakince yuttu zokayı,
Bulutları gördü,ve aldandığını
Mutluydu ölürken,bitmişti tutsaklığı..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Başak

Sapsarı bir deniz önümde,
başı göğe eren başaklar.
Dertleri gün gibi bilindik!

Hep dalga dalga avarelik,
sıcağın altında zor duyulan
hışırtılı bir gevezelik.

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Bat-tı

Güneş battı..
ve akşamın çanları çalmaya başladı.
En sevdiği oyundur günün,
beni öldüresiye karanlıkta bırakmak.
Gölgeler silinir,
yalnızlığı büyür
yok olmaya gün sayanların.
Bütün maviler solar,
en son kızıllıklar görünür ufukta,
umutlardan arta kalan..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Belki

Gözlerin,
baktığın yerde değildir.
Kalbinin sevildiğin yerde
olmaması gibi.
Yolun belki de
gittiğin yerde değildir,
bu yeşil, sandığın kadar
yeşil değildir;
ve her bir yeniden başlayış,
bir önceki kadar güzel değildir.
Nedir ki kıymeti
yaşandığı kadar gerçek olmayan
sevginin..
Uzayan günlerin
bıraktığı ışık doldurmuyorsa
eğer duvarından kaldırdığın
resmin boşluğunu,
her gece ettiğin yeminlerin
kimin inanması içindir?

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Bi tuhaf!

Ne ateşin yakacağı
bir kuru ağaç;
ne soğuğun donduracağı
bir su birikintisiyim şimdi ben..
Hep de yok bildiğim zaman,
kendi de vazgeçmiş sanki olduğundan.
Gece mi,gündüz mü,
yoksa ışıkları mı yakıp söndürüyor
biri durmadan?

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Bile bile

Kırlangıçlar deliyor göğü
saatlerdir...
Ben de deliyorum
gözlerimle...
Ne olduğunu arar gibi değil
Ne olduğumu bile bile..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Bir de..

yosun kokusu;
alır götürür başımı
güneşli günlerin akşamında..
ağaran bulutlar,
ağını gökyüzüne atmış
yaşlı bir tekne misali..
zamansa;
koyulaşır durmadan,
yeşilden bozma ağaç gölgesi..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Bu

Yeni doğmak
olsun bunun adı.
Hani senin bana yaptığından,
olağan olarak bana olan.
Olmasa olmazın,
gereğinde olup da
gerçeğe döndüğüdür bu.
Ana-yana,
üstünkörü değil;
bata-çıka,
sabahı akşamdan sormadan
geç olmadan yaşamak!
Ne ki bu? ..
Olsa olsa,
Ol-mak.

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Bu Çocuklar

Bu çocuklar
ölüm tarlalarında çiçek gibi solan,
içimde boy atıyorlar
her gün biraz daha..
Ölüyorlar bir yaprak gibi,
soğuktan titremeyen elleriyle
topluyorlar gökten düşen
demir damlalarını..
Islanmıyorlar artık,
donmuyorlar ayakları yalın,
özlemiyorlar üstelik,
özlenmiyorlar,
bir dipsiz kuyuda sessizce
büyümeyi bekliyorlar..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Bugünsüz Yarınlara -düzyazı-

Benim hiç bugünüm olmadı.Yarınlar için tükettim hep,içimde biriktirdiğim en güzel dizeleri.Benim hiç aşklarım da olmadı; öyle yağmurlu akşamlarda oturup ağlayacağım.Sonra; anlatacağım,yaprak üzerinde büyüyen kurtarılmışlara...

Halbuki ne kadar da nefret ederdim karanlıktan ve umutla beklemekten.

Paylaşmadım yalnızlığımı kimseyle.İçimde büyüttüm hep kendi düşlerimle.Bu yüzden belki de gökgürültüsünden korkmayışım.Bilmezler insanlar,yağmuru getirir gökgürültüsü.Yapraklar yıkanırken,benim düşlerim büyürdü ve kimsenin haberi olmazdı,zaten boş olan sokaklarda..

Kaçmayı hiç beceremedim kendimden.Hep aynı kimsesizlik oyunu,ve hep aynı kelimeler.Anlatamadım kendim olmayanlara uzaktaki kendimi.Kopamadığım sevgilerle uğraştı şiirlerim,aslında olup da yokmuş gibi görünen sevgililerle.Dizelerim gibi sevgilerim de ayrı kaldılar birbirlerinden.

Yıldızımın güldüğünü görür oldum çoğu zaman.Benim sadece bir yıldızım oldu odamı aydınlatan.Hayatın dönmesine inat o hep aynı yerinde; yanında geriye kalanların.Uzaklığın içimi ısıttığı soğuk şehirlerde bile gözüm yukarıda kalmadı,bulutlu *******de.

Korktuğum günlerinde yaşamanın,gitmeden dönmeyi öğrendim sevdiklerimden.Yani yalnızlığım,yıldızım ve gökgürültüsünden...

Güneşli şehir *******inde ise,oturdum sessiz harflerden şiirler yazdım kendime...

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Çiçek

ıssız yol kenarında biten
renksiz,kokusuz
bir zambak çiçeği..
ve sessiz,
tıpkı bir yaprağın düşüşü gibi.
madem,
böyle aniden açacaktın
taç yapraklım;
baharı geciktirmeyip,
yanında getirseydin..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Çocuk

Hep o çocuk içindeki,
elleriyle oyan
ağaç kabuğundan gemileri..
Düştüğünde kanayan yüzünü
başaklarla silen;
kızıl bir düş gören
büyüyen buğday tanelerinde,
gözleri delice açılmış..
Koşarak rüzgara karşı,
ardındaki zamandan kaçan,
boş salıncakları sallayıp,
olmayan,
mutlu çocuklar yaratan;
elini uzatıp da
yakalamaya çalışan,
yakına yolalan güneşi..
Artık sığmasa da ayakların
parmaklıklarından düşlerinin,
büyümeyen dev bir çocuk
senin kaybolmayan gülümseyişin..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Dağ`a

Yükseldikçe güneş,
can yakan bir sıcak;
ellerimizi kurutan
göz açmaya düşman densiz bir
ışıkla açılıyor sabah.
Dağlara yaslanmış bulut
kümeleri,efsane sarhoşu,
yağmur değil
hikaye yüklü omuzları.
Tozlu yol,
canına okuyor manzaranın.
Kavalın sesi,
ve bir İspanyol gezgini;
ortak oluyor sessizliğe.
Patikadan aşağı uzanıyor,
ayaklarımızın altında yokoluyor
boz renkli ırmak.
Akılda kalan
onca kalabalığından sorgusuz
soruların,
karanlığa kadar güzelliği
cehenneme çıkaran yokuşların..

'Nemrut`a'

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Dalga

Bir şey mi anlatıyor
bu karanlığı kovalayan dalgalar?
Ama yok,
ne sesleri bir çığlık
ne renkleri bir deniz..
Oyunbozanlık bana ettikleri,
güneşten kaçan bir balık.
Hem ben,
türkü ıslıklayıp,
sevda haykıracaktım..
Böyle de yüzülürmüş demek
ayazda,sözlerim çıplacık.

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Deniz

saçına dokununca,
biliyorum,
ıslanacak ellerim.
gözlerim yanacak tuzundan,
ve sesim martılara karışacak.
sonunda,
denizin bile kıskanacağı
bir mavi doğacak sevgimden.

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:07 PM

Deniz`e

Bir teknem var
adına 'deniz' dediğim:
siyah, içi boş
midye kabuklarından gövdesi.
Çürümüş ellerimden
bir tazelik kalsın,
ışıyan kumların üzerinden
sabah yüzüme vursun
ılık nefesinin rüzgarı diye;
turna kuşlarının gölgesi
açık maviliğinde yelkenin,
gideceğim dolmadan gözlerim,
üzümlerin rengindeyken mevsim,
gideceğim alıp voltamı..
Dünyaya bir çocuk,
bir çift göz daha getirmek için!

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:08 PM

Devrik

Aynıdır kaderi,
devrik cümleyle
devrik hayatların.
Sıra özneye gelene dek
bitmiş olur
en güzel tamlamaları yaşamanın.

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:08 PM

Dönen yapraklar

Dönen yapraklar
inecekler elbet yere..
Düşer gibi değil
güneşi doğurur gibi güne..
Ve küstürecekler karanlığı
o sessiz isyanlarıyla
Bilmiyorlar ki...
karanlık değil güneşi yıldıran
Asıl ta kendisi karanlığın
güneşten doğan boşluğu batıran.

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:08 PM

Duvar

Yıkılıyor gözlerimin önünden
içimde kaybolan duvarlar.
İlk güneş yaprağı
suların içinden çavarak geliyor,
ufukta açılıyor
ve başka bir gün,
tüm yeni doğanlar gibi
ağlayarak başlıyor ilk nefesine.
Saklanan ne varsa görünmeyen yerlerde,
yağıyor üzerime günahından arınıp.
Omuzlarımda birikiyor
her arta kalan damla,
boyumu aşıp sözümüz kesiştiğinde
bir kere daha ıslanıyorum
geçmişim ve bugünümle...

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:08 PM

Duygu

yaprak titremezken,
sabahın altısındaki soğuğu andıran
sesiyle
hem düşümü böldü,
hem kendi düşlerine sövdü.
gülmekle ağlamanın
yasak olduğu ülkede,
yaşattığı umuttu
pencere önlerinde yetişen sevgiler.
unuttu görünmeyen parmaklıkları
şarkıları özgürlüğü söyledi..
gözlerini güneşe çevirdi,
bulutları hiç görmedi..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:08 PM

Düş

Gemiler vardı denizde,
tek başına,
sonsuza akar gibi
yakılmış fenerleriyle.
Eskiden olsa,
gemilerin götürdüğü
uzaklar girerdi düşüme.
Şimdi tek düşüme,
sana ait gece..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:08 PM

Ekinoks

Dönen dünya değil de
başım bir hoşlukta salınıyor sanki.
Ay,burnumun ucuyla dans ediyor,
ayaklarımı gıdıklıyor cüce yıldızlar.
Tutanayım diyorum,
nefesimi tutuyorum şaşkınlıktan..
Bunca hay-ı huy içinde,
yine de yüzüm gözüm gülümseme!
Nereye baksam oraya koşuyor,
dans ettikçe ay
zaman içimde gidip gidip geliyor.
En uzun güne,
en uzun aylar sahip çıkıyor;
en güzelinden yıldızların
bir güzel kadın elime uzanıyor...
Dönen başım değil de
dünya bir loşluğa bürünüyor sanki.
Bulutlar rüzgarla bir oluyor,
içime yağıyor hüzünsüz yağmurlar.

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:08 PM

Ellerin

yağmura bak,
tıpkı ellerin..
ellerin de yağar böyle,
yüzümü ıslatır;
ve toprak kokar,
onca yıllık tazeliğiyle..
böyle şımarır ellerin de;
böyle alımlıdır,
sonra
ellerin de özlenir yağmur da,
ve ikisi de hasretle beklenir.
ama hepsinden öte,
yani benim gözümde;
yağmur da güzel bir kadındır,
tek başına ellerin de..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:08 PM

Erika

Yele vuruyor saçların..
Gözümü alıyor
ve aydın bir ışık gibi
denizden yansıyor sanki adın.
Bin asırlık bir ulu çınar,
Elea`lı müzisyenler gibi vakur...
Ah Erika,
benim ebedsiz savaşımım..
Sana adandı
geleceğe küskün zamanlarım!

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:08 PM

Evreka

senin,
titreyen sözlerin vardı önce.
ağlamaklı,derdini anlatmakla..
titreyen ellerime uzanan
ellerin oldu sonra,
ellerin,
bir sağanak gibi yağan.
çok zamandır yerine koyamadığım,
Galata`da,
saçların vardı,
yine titrek bir rüzgar.

sonbahara düşmüş
bir yaprak gibi,
sevdayı düşürdün içime
sıcağında üşümekli..

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:08 PM

Fırtına

Senle biz,
dağı taşı yıkacak kadar
huysuz bir fırtına yüküyle,
beraber büyüyoruz.
Ne ağaç kalıyor yakmadık,
ne korkutmadık balıkçı..
Gözüm gözünü görmüyor
bazen yağmurdan,
sesinin yerine de
ardıardına gökgürültüsü..
Bekliyoruz sonra
güneş açsa da,
kurusa açılmış yaralarımız.
Halbuki deniz yeterdi
canımı yakmaya,
her bir sözün yerine
gümüşî tuzuyla.

Özkan Özdoğan

GooD aNd EvıL 04-09-2009 04:08 PM

Fundam`a

Gerçekte özgürlük,
ne aydınlık, açık havada,
ne de başını alıp gitmekte,
ya da uzakta.
İki dudağının arasında aslında
içini sızlatan zincirlerin.
Şarkı söyleyebiliyor musun;
sesinin yankısıyla
havalanıyor mu sazlıklardan kuşlar?
Seviyorsun ya,
söyledin mi sevdiğine
içinden geçenleri alçaltmadan sesini
ve sevgiyi?
Sensin o zaman
şu geçen bulut,
gemideki yelken,
rüzgarın uğultusundaki o kırmızı renk..
Sensin o uzak ülke,
düşlerindeki yalnız uyuyanların..

Özkan Özdoğan


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:24 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.