www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Necmi Ünsal (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144018)

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:06 PM

Necmi Ünsal
 
Aklımı Dağlara Sattım

Uykularımın benden kaçtığı *******de
Onu kovalarken, sen aklıma düşüyorsun.
Sensizlik bir kasırga isyankâr hecelerde
Yüreğimde karakış, benimle üşüyorsun.

Tabirciler toplanıp bilmem hangi rüyamı,
Bilemem; hangi senli ve benli düşü yorsun!
Yoksun, bu hayat rüya; acaba bir hülya mı?
Bu küreyi benimle niçin bölüşüyorsun?

Bu gönlüm uçurumun kenarında, virane.
Tam sana gelecekken, benimle düşüyorsun.
Ben aklımı dağlara sattım, ettin divane.
Usum dudaklarında hangi gülüşü yorsun!


24 Mayıs 2004 Pazartesi, Danimarka-Køge 23.51
7+7

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:14 PM

Anadolum Bir Efsane

Anadolum bir efsane, tüm dağları; kırları.
Kuşlar, kelebekler uçar; şenlenir bayırları.
Sinesinde barındırır, gönlünce yatırları.
Minareler tapusudur, türbeler de sırları.

Şehitlerin kanlarına, şanlı tanık bayrağım.
Geceyi hainler bassa, nur fışkırtır toprağım.

Her karışında bir iklim, şahlanmakta dört mevsim.
Dostluk, kardeşlik membaı; beraberlik bir resim.
Bizi haykırır ezanlar, seherler benim sesim.
İstiklal ruhumda emel, çağlar üstü hevesim.

Vatanımın her karışı, ecdadımdan yadigar.
Hiç ihanet kabul etmez, hâine hak zülfikar.


17 Haziran 2004 Perşembe, Danimarka-Køge 20.41
8+7

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:14 PM

Benim Sana Seslenen

Bahçemde bir ağaç var, salkım salkım leylak ağacı.
Yükselir büklüm büklüm buruk ruhumda hep bir acı.

Her gelen baharla coşarım, ben de yapraklanırım.
Çiçek açamadan giderim bir gün topraklanırım.

Zaman süzülür hep ruhumda, eksilir sarkaç sarkaç.
Karışırım toprağa, büyür yanımda da bir ağaç.

O ağaç leylak olur, çiçek açar yanı başımda.
' Doymadan gitti ' yazar, yosun tutmuş kabir taşımda.

Sen de ziyarete gelirsin beni, gönlün olunca.
Ben de çiçeklenirim leylak gibi hep gonca gonca.

Koparırsan ondan bir çiçek, toprağımdan beslenen.
Bir koku yayılır: O benim, benim sana seslenen!


10 Mart 2004 Çarsamba, Danimarka-Køge 11.32
9+7

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:14 PM

Beyinlerin Kıblesi

Pas tutmuş kilitler, anahtar nerede?
Zamanın saçları ağarmış kıl kıl.
Türedi diller kürsüde, bülbüller derede.
Patlak gözlü kurbağalara yem tırtıl.

Her kara bulutta heveskar bir damla.
Haşin fırtınalar kamçılar hayali.
Ayaklar şehvet yastığında yüzsüz adamla.
Beyinlerin kıblesi işkembe, ters yürür ahali.


26 Nisan 2004 Pazartesi, Danimarka-Køge 23.49

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:14 PM

Cennetten Bir Meyve Dişledim

Dağlarım yıkıldı.
Zirveler yerle yeknesak şimdi.
Boynuma kement takıldı.
Aşk celladı hayata imdi.

Ömrümde bir suç işledim.
Adı sevda.
Cennetten bir meyve dişledim.
Tadı sevda.


18 Haziran 2004 Cuma, Danimarka-Køge 18.39

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Dağlar Ters Kuyudur

Nuh Peygamber bitirmeden gemisini,
Yağmur yağmamıştı henüz!
“ Haydi binin ” diye yükseltti sesini
“ Kalmadı vaktiniz, doldu gününüz! ”

Gökten boşalan yağmur değildi!
Dökülüyordu sanki şelaleden.
Vadiler doldu ağaçlar eğildi,
Nehirler denize gidemeden.

İnanmazdı Nuh’un oğlu babasına.
Hâşâ, derdi O’na ihtiyar bunak!
Büründü günahıyla abasına.
Umursuz dedi, en yüce dağ bana konak.

Dağa çıkarım diye yüksekliğine güvendi.
Güvendiği dağlara yağdı kar!
İnkarın gölgesi benliğine düşendi.
Nebî de olsa baban, Allah’ın sillesi yıkar!

İnkarın neticesi olmaktır helak.
Sonu nedametle yanış!
Süz geçmişi anlarsın, edersen merak.
Biter mi bilmem bu sinsi aldanış!

Güneşten kaçmak yarasanın huyudur.
Dağlar yutar, boğar adamı!
Bazen onlar ters kuyudur.
O’nun sevgisi okyanusta ulaşılmaz ada mı?


9 Mart 2004 Salı, Danimarka-Køge 23.43

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Dünyaya Sultan Gerek

Ne olur güzelim gel, gel bana yâren ol!
Seninle okunmamış bir destan yazalım!
Omzuma tepelerden at yedi narin kol!
Boy sürsün yine güller, bir bostan kazalım!
Rabbimden sana ihsan al fistan, gazalım!

Takılmış gerdanına bir mavi gerdanlık.
Gözlerin yeşil kalsın, hep baksın mehtaba.
Sürurun gönüllerde, dem değil bir anlık!
Kubbenden bir seda sal her dosta ahbaba!
Al-beyaz deste güller ser yerden aktaba!

Dünyada çok inci var, sen başka bir inci!
Celbeder güzelliğin, çok yürek kül olur.
Seninle ulvi değer, bu vatan birinci.
Seninle bana düşen kör talih gül olur.
Kıyarsa sana yazık, bir tarih zül olur!

Göz kırpsın yakamozlar tüm kutlu zevata.
Eyüp’ten seslen, selam ver iki denize!
Yuşa’dan, Çamlıca’dan et çağı ihata!
Renk gelsin sokak sokak her soluk benize.
Bağrından yeller estir her doluk genize!

Şahitsin şahadete o kalem birlerden.
Yıkanır seherinle tüm kara *******.
Kurtuluş gözyaşında o alem kirlerden.
Duada dudakların, hep felah heceler.
Arifler bahçesinde bir semah *******.

Dinlerdi şair seni hep gözü kapalı.
O devir çoktan geçti, bu sözden yok fayda!
Dünyayı açıkgözler sirk atı yapalı;
Yıllardır alınacak bir değer yok kayda!
Kalmadı huzur, hayat bir kanlı ok yayda.

Fethinden beri şanlı o hilal bayrağın.
Rahatız gölgesinde, hiç batmaz güneşin.
Itrını gülden aldı, gül kokar toprağın.
Peygamber şehri yoldaş ve Mekke kardeşin.
Müjdesin kutlu sözde, yok senin bir eşin!

Değerse sana eller ben süzgün, vurgunum.
Güzelim kurtul dertten, dön asla sefa bul.
Gördükçe seni mahzun ben üzgün, durgunum.
Ülkeme taze bir ruh, bir tensin İstanbul!
Sana ‘bir rüya şehri’ hep densin İstanbul!

Şaire ilham gerek, sen bensin İstanbul!
Dünyaya sultan gerek, o sensin İstanbul!


19 Nisan 2005 Salı, Kartal-İst. 16:34
3+4+1+2+3

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Dünyayı Handan Sayarım

Emrin ne olursa olsun,
Kendime ferman sayarım.
Acılar gönlüme dolsun,
Derdime derman sayarım.

Başımda hükmün nur tacı.
Âleme sultan sayarım.
Buraya geldik kiracı,
Dünyayı handan sayarım.


7 Haziran 2004 Pazartesi, Danimarka-Køge 23.50
3+5

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Düşler Yansır Ölümden Suya

Ülkem kuşları ufka uçarken gün batımında;
Hesaplarını batan güneşe ulaştırırlar.
Zaman ölüme hayatları bir bir satımında;
******* aşkı düş pınarına yanaştırırlar.

Güneş batarken hep düşler yansır ölümden suya.
Kalpte yeşerir sürgünler, ezgi söyler göklere.
Ömür akarken sessizce ecel yatar pusuya.
Tomurcuk nida, çiçekler âti; muştu köklere.


5 Mayıs 2004 Çarsamba, Danimarka-Køge 23.07
5+5+5

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Düşmanlık Kendi Darağacında Asılsın

Aksın kederin bu hüzün ırmaklarına.
Gülümse biraz, tebessüm yüzüne değsin.
Bırak dağılsın zülüfler yanaklarına.
Hasret utançtan kızarıp başını eğsin.

Gülüp merhaba de hayata ve el salla!
Titresin bütün bu fırtınalar, sarsılsın.
Bir gün gideriz biz de ötelere salla.
Düşmanlık kendi darağacında asılsın.


2 Haziran 2004 Çarşamba, Danimarka-Koge 23.00
5+8

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Gitmeye geldik, Kalmaya Değil!

Bu alemden gitmeye geldik.
Kalmaya değil!
Dost çelmeye geldik,
Post sermeye değil!

Gayemiz hal hatır sormak,
Değil gönüller yormak.
Bir nefes almaya geldik,
Nüfuz almaya değil!

Efil efil essin sevgiler,
Usul usul çalsın ezgiler.
Gölgede konaklamaya geldik,
Konaklanmaya değil!

Konaklama bir mühlet bize,
Kısa bir müddet, hepimize.
Soluklanmaya geldik,
Koruklanmaya değil!


20 Mart 2004 Cumartesi, Danimarka-Køge 16.40

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Hayat Nedir ki?

Sapanımla fırlatırım yıldızları güneşe.
Sanki ben küçük bir çocuğum.
Açmazsa çiçek küserim, kaçar benden neşe.
Kaybolmuş gibi mavi boncuğum.

Soluk soluğa çağlayanlarla yarıştım.
Oluk oluk aktım nehre.
Aldım başımı gittim, kalabalıklara karıştım.
Benliğimden nefes kattım dehre.

Hayat nedir ki? Bazen iniş, bazen yokuş!
Kimse, ama kimse zirvede kalamaz.
Ömür ne ki? Can kafesinden uçan kuş!
Ecel onu geri salamaz.

Ufukları sarar her dem kutlu bir muştu.
Ararım, olurum ona pervane.
Dolaştığım yerler kah ova, kah yokuştu.
Ölüm kuşu bulur konmaya bahane.


3Mart 2004 Çarşamba, Danimarka-Køge 16:08

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Sen de Bizleri Selamla

Hoş geldin, hoş sefa geldin ey Rahmet Nebisi!
Gelmeyecek artık, gelemez senin gibisi.

Merhabalar olsun sana ey Kutlu Güzellik!
Olamaz kimsede, sondur sendeki özellik.

Parlat getirdiğin ışıkla bütün özleri.
Güllerden dudağa hep okut kutlu sözleri.

Zalim karanlığın kucağında koyma bizi.
Tutuştur çerağı, görelim balçık denizi.

Gelişinle bahar oldu titreten kışımız.
Ayna ol, bir olsun hep içimizle dışımız.

Geldin de rayihan arz toprağına saçıldı.
Kapandı devirler, son kutlu kitap açıldı.

Beyaz kuşlar uçar artık semasında arzın.
Şefaat et bize, geçer senin O’na nazın.

Geldin aramıza, esenlik yaydın selamla.
Cehaletin ufku düştü yaydığın kelamla.

Coştu hikmetlere aşina güller, dirildi.
Meyus ölü ruha can, âb-ı hayat verildi.

Anarız seni her gün milyonlarca selamla.
Hatırla mahşerde, sen de bizleri selamla!


10 Mayıs 2004 Pazartesi, Danimarka-Køge 23.53
6+8

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Ya Rasülallah

Alemlerin Rabbi seni rahmet olarak gönderdi.
Melekler kanatlarını hep hürmetle yere serdi.
Sana hasret yangın gönüller seninle suya erdi.
Gül cemalini doya doya görsem ya Rasülallah!
Muştular ikliminde izin sürsem ya Rasülallah!

Müjdeledi seni İncil’de, müminlerine İsa.
Canlandı Musa’nın elinde zâtına müştak asa.
Ateşgedeyi bastı telaş, kayser büründü yasa.
Aşıklarının gözyaşını silsem ya Rasülallah!
Katrelerin akış sırrına ersem ya Rasülallah!

Kurudu gelişinle Save Gölü, Semave taştı.
Yıkıldı saraylar, sütunlar; Kisranın aklı şaştı.
Devrildi putlar, müşriklerin ayakları dolaştı.
Yunusca izine ben de yüz sürsem ya Rasülallah!
Vardığın secdeye hırkamı sersem ya Rasülallah!

Kurumuştu dallar yeşerdi, risaletle can buldu.
Meclisin kalplere ebedi huzur saçan okuldu.
Cemaline meftundu ashab, yalnız Allah’a kuldu.
O gün ‘ümmetim’ hitabına ersem ya Rasülallah!
Ben de cennet bahçenden güller dersem ya Rasülallah!

İlahi nusret karargahı Bedir, Uhud ve Hendek!
Cansiperane coştu ashab, cennete uçana dek.
Çok uzaktı korku onlara, şahadet sanki gerdek.
Sana gelen oklara kalkan gersem ya Rasülallah!
Yanaklarından akan kanı silsem ya Rasülallah!

Ufkuna yelkenler açıldı imandaki akitle.
Mücrimler mahşerde şefaat bekler senden ümitle.
Mizan gününde nasipsizler eşit mi hiç âbitle?
Ben de ümmetin gemisine binsem ya Rasülallah!
Din gününde şefaatine ersem ya Rasülallah!

Secdelerinle aydınlandı *******, az uyurdun!
Âlem kurtulsun diye yüce Kur’anı hep duyurdun.
Sen ki ‘Kişi sevdiği ile beraberdir’ buyurdun!
Komşun olarak makamına gelsem ya Rasülallah!
O bahtiyarlar arasına girsem ya Rasülallah!


22 Nisan 2003 Salı, Danimarka-Køge 01:05
9+7

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Açtı Güller

Öğrencilerime:


Baharda açıldı, sabah çiğiyle buluştu güller.
Hakkın zikriyle şakıdı, vuslatla coştu bülbüller.
İlim-irfanla yeşerir, can bulur hep ıssız çöller.
İman ve irfana susuz kalmasın hiçbir can emi!

İlim goncaları Hakk'a açıp kondurur vuslatı.
Sevgi ile huzur bulur gönüller, kalmaz kaskatı.
Dünya malı burda kalır, bırakın şu yatı katı!
Unutmayalım nasibi, kısmeti dünyadan emi!

Bu çocuklar altın, hepsi benim oğlum benim kızım.
Onlarsız sanki ben susuz kupkuru çölüm, ıssızım.
Bir harf bile öğrenseler cefasına kayıtsızım.
Yol göstersin bize, ışık tutsun yüce Kur’an emi!


22 Mayıs 2003 Perşembe, Danimarka-Køge 00:25
8+8

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Adım Seninle

Adını haykırırım ben bütün secdelerde.
Ezelde Levh’e yazdığın ilk adım seninle.

Bu yolda tam sadakatle sürülen izlerde,
Rahına aşkla attığım ilk adım seninle.

Bir kere tattım, aramam artık gerilerde.
Biberim, tuzum; ağzımda hoş tadım seninle.

Saadet asrından beri bütün *******de,
Hecede, cümlede; özde hep yadım seninle.

Geçmişte, halde; anlarda gelecek demlerde,
Aşkınla başlayan sonsuz miâdım seninle.

Bülbüller efganda, kuşlar öter seherlerde,
Açılan ellerim, kırık kanadım seninle.

Sen varsın şu alçak nefse tüm direnişlerde,
Rızan baş tacım, şeytana inadım seninle.

Ömrümde tüm çıkıslarda bütün inişlerde,
Düşsem de kalksam da özde maksadım seninle.


5 Mayıs 2004 Çarsamba, Danimarka-Køge 23.45
3+5+6

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Affet Ya Rab

Geçen yıllar çizgilerle mazileşti yüzümüzde.
Yol uzun zannettik, hırsı adımladık önümüzde.
Ezdi kır çiçeklerini gaflet, soldu gülümüz de.
Maksuda varmadan dünya çok büyüdü gözümüzde.
Affet ya Rab! Duramadık kâlûbelâ sözümüzde.

Gönüllere iman, kırklara da kıyam gerek.
Özlerde arınma, bedenlerde sıyam gerek.

Koştuk haşin rüzgarlara karşı, garip kaldı meltem.
Günaha arkadaş olduk, sâlih amel etti sitem.
Hayır hasenatımızla şeytanı tutmalı matem.
Sarsılmaz iman sahibi, ihlaslı müminsek madem!
Affet ya Rab! Kulluğunda olamadık geçen her dem.

Yüreklere Kur’an, kulaklara ezan gerek.
Dervişlere erkan, fikirlerde izan gerek.

Biraz daha eskiyor her gün her ufuktaki güneş.
Rızasında geçen bir an, tüm dünya zevklerine eş.
Haset, riya, kin, iftira, gıybet beter yemekten leş.
Helal haram demeden hep yeniyor olursa beleş.
Affet ya Rab! Zannettik biz sönen yıldızı bir güneş.

Gam yüklü kalplere aydınlık bir neşve gerek.
Lalezarın gülü varken, ateşe ne gerek!


08 Nisan 2003 Salı, Danimarka-Køge
8+8
6+8

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Ağlayan ve Çağlayan Su

Canlının kaynağı, bazen şelale bazen çağlayan su.
Dağlardan süzülüp gelen, kara buluttan ağlayan su.

Bazen şırıl şırıl ninni söyler, bazen gümbür gümbür akar su.
Ateşlere serin şarkı, denize kavuşan akarsu.

Su hayat cevheri, sade billur beyaz değil doğrusu.
Neyin içine girmişse, kalıp ona şekil uğrusu.

“ Su gibi aziz ol ” demiş atalar, hep izzet dolu su.
Su kıymeti bilmeyenin düşer başına taş dolusu.

Çağıralım artık gelsin mısralara membaından su.
Yürekler kirli, zihinler karışık; kirli kana can su.

İçimizdeki yangını söndürür berraklık duygusu.
Önü rahmet, ardı rahmet olsun cana suyun olgusu.

Madde esareti basmış, kanatmış tel örgüler usu.
Beyinlerde birer mayın, adımları yakalar pusu.

Sözün köpek dişi keskin, kelime en sivri uçlusu.
Ulvî değer almış yafta, adi damga fikir suçlusu.

Kestiler gül ağacını, güle doğru zulüm namlusu.
Tarih intihara gebe, kafada tabanca toplusu.

Çarşılarda et pazarı, yanmış mahremiyet korusu.
Günahla uyanır sabah, çirkef gözde çapak kurusu.

Tilkilerin gözü fıldır fıldır, fırsat bilir kaosu.
Hep aynı bildik terane, ötmekte papağan korosu.

Savaşın vahşeti yakmış, gözlerin bakışı çocuksu.
Hüzün dönse de sevince, yürekler acıdan buruksu.

Hoş çiçek bahçesi varken koklanmakta pislik kokusu.
Boşa kendimi yorarım, bu mayıs böceği dokusu.

Kullardan korkar olmuşlar, firar etmiş Allah korkusu.
Ulvî değer hiç sayılmış, paraya kulun tüm coşkusu.

Hak yoldan çıkmış ayaklar, dikenli yol iblis utkusu.
Suyu baştan bulandırmak topal şeytanların tutkusu.

Dünya da kirlendi hayat gibi, küremiz kir deposu.
Çıkar mafyası pusuda, beyin kötü niyet yumrusu.

Uyan ey insan! Semadan geldi sözlerin en kutlusu.
Rıza lokmasını yiyen iki alemin en mutlusu.

Gerçek apaçık meydanda, Kur’an Allah’ın son muştusu.
Şeytanların adımları süslü, hep kandırır kuşkusu.

Ebediliğe kansın can, kaçsın zalimlerin uykusu.
Düşsün içine, kendine mezar olsun küfrün kuyusu.

Hep kendi kabrine sokar, insanın ganimet koşusu.
Aldatmacadan ibaret, yalancı gölge kuruntusu.

Tik tak sesleri kesilir, bitince hayatın kurgusu.
Yeni bir hayatla başlar, boşa geçen ömrün sorgusu.

Yıldızları örtü yaptım kendime, ben mısra kumrusu.
Çağıl çağıl dizelerim, şiirlerim gönül sunusu.

Çağlara akar şelalem, gönül evim billur; rengi su.
Yolum ulaşır sonsuza, içmişim ezelde bengisu.

Gedik bulunmaz evrende, küreler döner; ahengi su.
Mecraların vakti belli, yörüngede akar; dengi su.

Ah vah etmek fayda etmez, akıl devşirmek en doğrusu.
O gün gelir her şey biter, çalınır kalk uyan borusu.

Bu rüzgar aşar dağları, yayılır çağlara kokusu.
Dalga dalga yükselecek, kalpleri temizleyecek su.


29 Temmuz 2004 Perşembe, Danimarka-Køge 00.54
8+9

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:15 PM

Ahlar Damlar Defterlerin Aklığına

Hikmet mızrabının titrettiği bir tel sallanır içimde.
Bir hakikat var ki gömdüm onu sineme tek bir biçimde.
Özlemleri yudum yudum ama sevgiyi tek bir içimde
Tadar hücrelerim hikmetlerin ferah serinliklerinde.
Ruhumda bir mahşer kaynar, tayfun kopar derinliklerinde.

Yedi tohum yedi başak verdi, her biri tam yedi yüzdü.
Hayat deryasında nice gemi battı, pek çoğu da yüzdü.
Kiminin yelkeni aktı, bazı rotalar da kara yüzdü.
Katmadı gözyaşım acı sular saflığın berraklığına.
Ömür bir imtihan, ahlar damlar defterlerin aklığına.


9 Mayıs 2004 Pazar, Danimarka-Køge 23.25
6+4+8

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Ahmaklığa Aşı Yok

Ağzında kürdan olmaz hiç eksik.
Ocakta yemek, evde aşı yok.
Akl-ı selim kıt, anlayış kesik.
Ahmaklık illet, ona aşı yok.

Hanlar hamamlar onun hep sözde.
Laf çok,dikili kara taşı yok.
Azıtmış, yürek yakar hep közde.
Zulme çatılan kara kaşı yok.

Sap saman ayrı değil, karışmış.
Yansa dünyalar, bir telaşı yok.
Haksızlıkla at başı yarışmış.
Zalime karşı duran başı yok.

Köpekle yatar da pirelenir.
Doğru yolda hiç arkadaşı yok.
Hayatı kumar, bir bir elenir.
Yüzü bir duvar, kamil yaşı yok.

Kimler gitti fani dünyadan!
Başlarında bir kabir taşı yok.
Hâlâ uyanmaz bu boş rüyadan.
Günaha akan bir gözyaşı yok.


7 Haziran 2004 Pazartesi, Danimarka-Køge 22.43
5+5

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Akıl ve Para

Akıl küpü derler adama, fazlaysa akıl; taşıyorsa.
Akılsızdan kaçar adam, kafasında akıl taşıyorsa.
Seveni çoktur adamın, yanında çok para taşıyorsa.
Dostu yoktur adamın, yanında iflasını taşıyorsa.


11 Mart 2004 Perşembe, Danimarka-Koge 01:15

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Akınlar Ters Tepti

Delerek geçti serseri bir kurşun.
Puslu, bulanık beyinler hep delik.
Sinsi şeytan şu tarafta bir dursun.
Hayatlar cılız; eyyamcı gündelik.

Atiye ait akınlar ters tepti.
Galiba uzun süreli bu bozgun!
Madde kabrinden hayata toz serpti.
Her ölü ruhun başında bir kuzgun.

24 Mayıs 2004 Pazartesi, Danimarka-Køge 21.08
5+3+3

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Akşam Oldu

Akşam oldu.
Dağların ardında
Güneş kayboldu.
Kim bilir
Nerelere gitti!
Kimlerin iliklerine sindi.
Kimisinin
Koca dağlar gibi,
Omuzlarına bindi.
Kimisine umut,
Kimisine hüzün dağıttı.
Belki de o sessiz bir ağıttı.
Kimisini güldürdü,
Yüzlerinde güller açtı.
Kimisini ağlattı,
Sinesine gözyaşı saçtı.
Kimisi tok, kimisi açtı...
Kimisinin de kimsesi yok,
Kendi ölümüne kaçtı.


16 Mart 2004 Salı, Danimarka-Køge 00.16

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Allah

Her zaman var Allah, ezelî ve ebedî.
Varlığı zâtıyla kâim, hem de sermedî.
Noksanlıktan beri, bir ismi de el-Bedî’.
Hidayet elinde, nankör kalbe vermedi.


16 Temmuz 2004 Cuma, Danimarka-Køge 19.06 *6+7

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Allahım Bizi Sevdin

Allahım bizi sevdin, sevdin ki yarattın.
Nur yolunu gösterdin, sevenlere kattın.
Sana açılanları sevginle yaşattın.
Karanlığıyla hep sığ kalpleri daralttın.


22 Mart 2004 Pazartesi, Danimarka-Køge 22.08
7+6

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Asırlık Çınarlar Yıkılmış

Sana dönüyorum Allahım,
Ömrümün hafızası boşaldı.
Başka, nice bayraklarda
Dalgalanır adın.
Asırlık çınarlar yıkılmış,
Yerleri boş kaldı.
Süzülsün cennetlere
Geçmişimle yadın.

Elçi gölgesi bulutta
Bir zerre olmak istedim hep.
Bebelerin gözündeki ışıkla patladım.
Bedenimle yandı toprak,
Eridi elmasla zehep.
Bulaşmasın paçama diye
Küfrün üstünden atladım.


11 Mayıs 2004 Salı, Danimarka-Køge 18.44

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Aşk Ecele Banıyor

Gözümden akan her damla
Yüreğimde soğuyor.
Hasretin bir oldu gamla
Hep hülyamı boğuyor.

Kâr etmez yarama merhem
Gün geçtikçe kanıyor.
Ver ilacından bir dirhem
Aşk ecele banıyor.


10 Temmuz 2004 Cumartesi, Danimarka-Køge 23.22

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Aşk Utandı Benden

Aşk utandı benden.
Kıpkırmızı oldu.
Daldı denize birden.
Denizkızı oldu.

Daldım denize ben de.
Nice hayretler gördüm.
Etti gönlümü bende.
Başıma afetler ördüm.


2 Temmuz 2004 Cuma, Danimarka-Køge 23.03

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Ateşler Suya Döner

Bu âlem fâni yoldu,
................................ bir derin iz düştü.
Fânîlik ebed buldu,
................................ bir rüya tez düştü.
Ateşler suya döndü,
................................ bir serin yel esti.
Hevesler birden söndü,
................................ bir hülya yol kesti.

Nazara ibret takış,
................................ bir nakış gül döker.
Masiva yüklü bakış,
................................ bir köz ki bel büker.
Yüreğe ahla dolan
................................ bir yakış baş yakar.
Ölüme ibre olan
................................ bir göz ki yaş akar.


3 Ağustos 2004 Salı, Danimarka-Køge 23.01
3+2+2+1+2+1+2

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Ayıdan Daha İyi Bir Balaban Olmaz

Arama, ayıdan daha iyi bir balaban olmaz!
Ayarı bozuk bir yerde, senden bet gariban olmaz.

Hizmetinde kusur etme, en son nefesine kadar.
Terk-i diyarından sonra kimse senin baban olmaz.

Mertlik, yiğitlik güzel de; serde gözü karalık var.
Sopayı gördükten sonra, hiç kaçmayan taban olmaz.

Kalp kırma, sadra merhem ol; gönül yarasını hep sar.
Yürekler süren hasretten daha kötü saban olmaz.

Kimi sıla yolu gözler, kimi de ela gözlü yar.
Özlem dorukta, gurbetten daha kötü yaban olmaz.

4 Haziran 2004 Cuma, Danimarka-Køge 18.49
8+8

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Ayrılık Gökleri Ağlatır

Ulaşılmaz sisli hayalin zirvesi
Akseder serabın kara gölgesine.
Sevda ateşinde anılar cezvesi
Kaynayıp dökülür gönül bölgesine.

Ateş böcekleri sürgün kör bir aşka.
Ay ışığı hüznü, kederi damlatır.
Bu yorgun dağların derdi daha başka.
Ayrılık gökleri sarsar da, ağlatır.


21 Mayıs 2004 Cuma, Danimarka-Køge 00.19
6+6

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Azatsız Bir Köle Gibi

Özde ruhlar,
Azatsız bir köle gibi tutkun.
Mana iklimlerinin
Enfes kokusuna.

Bir koklasan,
Nasıl da
Tutulur nutkun!

Rayiha nakşedersin
Güllerden
Yürek dokusuna.

Uçsuz bucaksız
çöl yollarını
Bir anda aşarsın.

İşin olmaz
Yalancı seraplarla
senin!

Rahmet yağmurları ile
Yıkanan tepeleri
Aşarsın...

Bülbül sesli,
Serin sularda
yıkanır bedenin.


22 Haziran 2004 Salı, Danimarka-Køge 21.25

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:16 PM

Bahar Rengi

Ağaçlar yaprak yaprak hep uyanır.
Alemler bahar rengine boyanır.

Mevsimden başka mevsime silkiniş.
Her bahar yeni mahşerde diriliş.

Gün olur, döner bu silkinme yaza.
Bakmışsın hemen bürünmüş beyaza!


18 Mart 2004 Perşembe, Danimarka-Køge 00.40
3+2+6

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:17 PM

Bak İşte Gidiyor

Bak işte gidiyor her sırası gelen!
Ecel hırçın bir ok gibi yürek delen.

Kalanlar acı bir elemle kavrulur.
Mâzi melteminde anılar savrulur.

Gözlerden dökülen yaş değil, bir elem.
Bu yaşanır, âciz ifadeden kalem.

Dünya boşalıp kaç kez doldu bilemem!
Hazan çiçeği kaç dem soldu bilemem!

Dünya seferini tamamlar da kaçar.
Ötede de hazan çiçekleri açar.

Ötelerde hayat bitmez, yaşam sonsuz.
Nedamette geçen ömürler hep O’nsuz!


4 Mart 2004 Perşembe, Danimarka-Køge 22:29
6+6

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:17 PM

Bana Seni Hatırlatır, Seni...

Yaprağın üstündeki katreler,
Bülbülün sesindeki nağmeler,
Sana uzanan bütün cümleler,
Bana seni hatırlatır, seni...

Hep hilalden hilale koşan ay,
Hamza’nın elindeki okla yay,
Şırıl şırıl ırmağa akan çay,
Bana seni hatırlatır, seni...

Maveradan gelip yağan yağmur,
Yanan tandırın başında hamur,
Adem’in asıl cevheri çamur,
Bana seni hatırlatır, seni...

Sakarya’nın durgunca akışı,
Annenin yavrusuna bakışı,
Bilalın ezana ilk çıkışı,
Bana seni hatırlatır, seni...

Medine hendeğinde derin yar,
Ali’nin belindeki zülfikar,
Her bülbülün meftunu gülüzar,
Bana seni hatırlatır, seni...

Ayasofya’nın mahzun edası,
Sultanahmet’in ezan sedası,
Mevlana’mızın gel gel nidası,
Bana seni hatırlatır, seni...

Duaya kalkmış, açılan eller,
Çağlayıp coşkunca akan seller,
Akşam ılgıt ılgıt esen yeller,
Bana seni hatırlatır, seni...

Seherde yaşını çağlatan göz,
Gerçeği haykıran her güzel söz,
Ocakta parlayan bir parça köz,
Bana seni hatırlatır, seni...

Vatan yiğidi korkusuz zeybek,
Ana kucağında yatan bebek,
Çiçek üstüne konan kelebek,
Bana seni hatırlatır, seni...

Bu yüce yolda verilen bir can,
Şehîd olarak akıtılan kan,
Kara toprağın altında yatan,
Bana seni hatırlatır, seni...

Aşıklardan akan her gözyaşı,
Kabenin bekçisi esved taşı,
Besmele ile her işin başı,
Bana seni hatırlatır, seni...

Garip yolcuyu ağırlayan han,
Âtiyi müjdeleyen kızıl tan,
Yüksek burçlara her bayrak asan,
Bana seni hatırlatır, seni...

Masum masum bakan sabî çocuk,
Bak gözyaşları hep boncuk boncuk,
Anasız kalan yetim kuzucuk,
Bana seni hatırlatır, seni...

Özde kırılamayan hatırlar,
Türbelerde mübarek yatırlar,
Seni anlatan içli satırlar,
Bana seni hatırlatır, seni...


07 Ocak 2004 Çarşamba, Danimarka 01:19

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:17 PM

Bayrağım: Ay Yıldızım, Kan Kırmızım!

Ey gönlümün sultanı, ay yıldızım, kan kırmızım!
Sensiz mekanlar çöl, sensiz hayata kayıtsızım.

Binlerce yıldır taşırsın sinende yüce ruhu!
Barındırmaz şanlı gölgen hiçbir hain güruhu.

Sen ocağımın ateşi, evimin nazlı süsü.
Sensiz bu gökler hep yaslı, bozulmuştur büyüsü.

Sana tüter, ateşinle yanan gönülde saygı.
Sensin şanlı şehidimin üstünde kutlu yaygı.

Taşırsın, mübarek, kutlu bir zat gibi vakarı.
Olmasın semada hiçbir bayrak, senden yukarı.

Başın göklerde, rüzgarla, şimşekle iç içe.
Sana ölür can, şahadet şerbeti içe içe.

Hürriyet ve iman için akan al kanlar rengin.
Büyüksün, bütün alemler taransa yoktur dengin.

Ay yıldızınla birleşir İslamlık, Türklük, kaynar.
Seni indirmeye kalkan hep hayatıyla oynar.


20 Nisan 2004 Salı, Danimarka-Køge 21.47 *8+7

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:17 PM

Ben

Ben
Biz'in içinde
Biz benim içimde
Yalnız tek bir biçimde
Ben bir sevda eri

Ben
Kah cennete gül atan
Kah cehennemi yıkıp çıkan
Ben dünyaya çelme takan
Ben adem oğlundan biri

Ben
Ölümle kolkola
Canlarla çıkan yola
Huzurda veren mola
Ben ecelle yaşayan diri

Ben
Beni kendinde soran
Aklını varlığa yoran
Çileye dimdik duran
Benim baş tacı eden bir'i


19.02.2004 Danimarka-Køge

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:17 PM

Ben Kimim?

Bu gün de akşam oldu, kervan kondu; battı güneş.
Yalnızım bu loş handa. Ne bir dost var, ne de bir eş!

Han taşları, yıllardır sessizliğinde kâbusun.
Pervaneyim o nurlu ışığına ben fanusun.

Karardı dünya ne gam! Diğer yarısı aydınlık.
Her taraf gece, yaslı dünyamın hepsi karanlık.

Ufuktaki kızıllık yalnızlığımın ateşi.
Hayallerime saldım, zonklayan puslu geçmişi.

Güzel anılar uçar durur kelebek kelebek.
Geri gelir mi acep sonsuz umutla beklesek?

Düşünüyorum bazen: Ben kimim, ben neyin nesi?
Tanır mısın? Ben senden başka olmayan kimsesi!

Ben harap evin yıkık bacası, ocağın isi!
Pınarların su tası, yalnız mezarın selvisi!

Ben masum, ağlamaklı çocuğun dudak büküşü!
Ben kederin sardığı yüzün acıyla gülüşü!


25 Şubat 2004 Çarşamba, Danimarka-Køge 22.17
7+8

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:17 PM

Ben Bir Deliyim Deli

Afacan bir çocuk gibi
Kırarım camlarını kaçarım.
Kovalar beni
Hüzün devi.
Ben bir deliyim deli!
Hani güneşin önüne kapkara
Gelir ya bulutlar !
Çeker giderler sonra.
O bulutları salmam.
Tüm gücümle tutarım.
Kızar bana güneş,
Kaşlarını çatar.
Kurtulmak için elimden
Silkelenir bulutlar.
Mücadele başlar,
Şiddetli mi şiddetli!
Şimşekler çakar.
Başlar yağmur yağmağa.
Kendine mi yoksa,
Bana mı ağlamağa?
Yağmur taneleri değil yere,
Dökülür kalbime
Olur göl.
Peşimden koşarken hüzün devi
Ayağı kayar.
Yuvarlanır gölüme.
Söver sayar.

İşte böyle
Güneş kardeş söyle!
Ben değil miyim deli?
Sevdam gibi
Kesin.
Ben deliyim deli!


19 Mart 2004 Cuma, Danimarka-Køge 20.14

Necmi Ünsal

GooD aNd EvıL 04-10-2009 06:17 PM

Ben Bu Masalın...

Belki hemen şimdi dokunmuştur kefenim.
Helvama gelir mi acaba her sevenim!
Ben bu masalın 'bir varmış bir yokmuş'uyum.
Murada sadece düşlerimde erenim.


13 Mart 2004 Cumartesi, Danimarka-Køge 15.20
6+7

Necmi Ünsal


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:49 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.