![]() |
Abbas Yurt
Adını Haykırarak Yazdım
Sensiz bir hayat düşünemiyorum, Evren yer ile yeksan olsa da. Vuslatın içimde kor gibi yanıyor, Güneş gölgesinde zerre kalsa da. İstismarın olamaz gönül dünyamda, Lale bahçesinde gülü bulsa da. İçimde dinmiyor kopan fırtına, Lâ akordunda diyez çalsa da. Erişemez hiç kimse yüceliğine, Rukûya varıp, secde kılsa da. Gökyüzünde parlayan tek yıldızımsın, Üveyikler gibi kanat çırparsın. Neyzende olmuşum gönül sesine, Ürperip benden neden kaçarsın. Nirvana kadar sonsuzdur sevgin, Deryanda bir damla olamasam da, Endamınla gönlüme ışık saçarsın. Cevri cihana bedeldir sevdan, Ab-ı hayat oldu bir damlan bana! Nida eyleyip sunduğun baden, Isırgan otuyla karıştı kana. Muamma değildir bendeki sevdan, Adını haykırarak yazdım cihana! 14.02.2007 Abbas Yurt |
Ahirette İman Satan Gördün Mü?
Nedir bu çırpınış, nedir bu telaş, Dünyayı elinde tutan gördün mü? Herkeste bir hayal, herkeste bir düş, Ahirette iman satan gördün mü? Ne bu fırsatçılık, nedir bu talan, Herkeste bir hile, herkeste yalan, İnsan değil sanki bir yılan, Sen hiç yılanla yatan gördün mü? Her şey yok oluyor, hani insanlık, Zevk sefa içinde her şey bir anlık, Herkes oltaya takılan bir balık, Sen hiç balığı hesaba katan gördün mü? Her şeyin altında çıkar yatıyor, Kamara su almış, gemi batıyor, Değersiz kağıda özün satıyor, Eliyle ateşi tutan gördün mü? Abbas der; kafanı boşuna yorma, Hayat bir yaşamdır, dünyada arma, Pislikten uzak dur, batağa girme, Çırpına çırpına batan gördün mü? Ankara/ÇiğiltepeKaynak: Yeniden Doğmak...Yeniden Yaşamak... Abbas Yurt Abbas Yurt |
Ahu Gözlü Dilber
Bir ahu gözlüyle gözgöze geldik, Titredi, yutkundu, yürüdü gitti. Bakışlarımızla zırhları deldik! ! ! Titredi, yutkundu, yürüdü gitti. Yüzüme bakıp ta öylece kaldı, Gözleri gönlümü sevdaya saldı, Bir gülümsedi ki aklımı aldı, Titredi, yutkundu, yürüdü gitti. O anda dondurdu beynimde kanı, Bakışı taşırdı koca ummanı! Sevdalı dağların ürkek ceylanı, Titredi, yutkundu, yürüdü gitti. Yıldırımlar düştü, şimşekler çaktı! Gönlüm coşuverdi, sel olup aktı. Başını çevirip, şöyle bir baktı... Titredi, yutkundu, yürüdü gitti. Okyanusa benzer görünmez dibi, Kimbilir bu güzel kimin nasibi, Yedi şiddetinde bir deprem gibi, Titredi, yutkundu, yürüdü gitti. Gönlünde kopuyor boran fırtına, Yüklemiş sevdayı gider sırtına, Öyle bir baktı ki dönüp ardına, Titredi, yutkundu, yürüdü gitti. Abbas YURT (Alternatif Sanat Genç Söylevler Dergisinde yaımlanmıştır.) Abbas Yurt |
Al Hançeri Vur Öldür Sen Beni
Buldun sende benim gibi garibi, İstediğin yöne dönder sen beni. Bilmem olurmuyum derdin tabibi, Derdine dermana gönder sen beni. Şu benim sevdiğim bana gülüyor, Salını salını yolda geliyor, İçim alev alev oldu yanıyor, Sineme su döküp söndür sen beni. Hatasız kul olmaz böyle sev beni, Şu hayat yoldaşan bir bakta tanı, Yok yere insan kırarmı insanı, Yareme el vurup güldür sen beni. Ben sensiz bu canı neyler satarım, Terazi elimde kantar tartarım, Yayladan yaylaya göçer katarım, Konaktan konağa kondur sen beni. Abbasım gülüm gücenmem ben sana, Unutma insanlık lazım insana, Eğerki ihanet edersem sana, Al hançeri vur öldür sen beni. 07.07.1979 (Zirve Gazetesinde Yayımlanmıştır.) Abbas Yurt |
Anlamak İstiyorum
Anlamak, anlamak istiyorum insanları, Sanki sevgiden yoksun bir yarış içindeler. Ayıramıyorum sevapları, günahları, İnsanlar çaresiz bir şeylerin peşindeler. Bir yarış ki topluca atılırlar ileri, Sonra ortalığı karıştırır birileri, Hep daha fazla kazanmaktır düşünceleri, Çok hırslılar ama henüz yolun başındalar. Bir kumar oynuyoruz aleyhimizde kartlar, Yok oluyoruz, buna zorluyor şartlar, Kuzu postuna bürünmüşler bütün kurtlar, Avcı pusudayken, onlar menzil dışındalar. Abbas der hayat bir felsefedir, dünya fani, Bütün bu karmaşa niye? hiç değer mi yani? Nerde sarayı, köşkü olanlar nerde hani? İbret alacaksan hepsi mezar taşındalar Abbas Yurt Abbas Yurt |
Aşk Çarptı Beni
Aşk kelimesinin anlamını bilmezidim, Aşka inanana için için güleridim, Aşkı ben boş, gereksiz bir duygu sanıridim, Aşk çarptı beni yerden yere vurdu savurdu. İnsan ne olduğunu dahi hiç anlamıyor, Aç kalıyor, susuz kalıyor hiç bilemiyor, Sarhoştan farkı yok kendine hiç gelemiyor, Aşk çarptı beni hemen de hesabını sordu. Aşığım ben aşık, içim alev alev yanıyor, Aşk sarhoşuyum başım fena halde dönüyor, Hançer yemişten beterim, yüreğim kanıyor, Aşk çarptı beni tuttu ta canevimden vurdu. Aşk; yemekmiş, suymuş, içmem gereken doluymuş, Aşk; sevenlerin, sevgililerin bir yoluymuş, Aşk; en güzel şeymiş, güzelliklerle doluymuş, Aşk çarptı beni ağına alıp tuzak kurdu. Abbas der aşkı aşık olunca ben anladım, Sevdim, seviyorum hiç sevgiye ben doymadım, İğne batırdılar acısını hiç duymadım, Aşk çarptı beni ateş gibi yaktı kavurdu. 28.04.1979 Abbas Yurt |
Ateşsiz Odunu Yanar mı Sandın
Selam verdin çıktın birden karşıma, Açtığın yaralar diner mi sandın? Meddah oldun girdin gönül çarşıma, Kukla oynatmayı hüner mi sandın? Kaskatı vicdanın hep kin güderken, Sevdamla eğlenip, alay ederken, Arkana bakmadan çekip giderken, Kırılan kalp sana döner mi sandın? Düşürsen de beni dönen çarkına, Su yerine çamur dolar arkına, O zaman varsan da işin farkına, Su olmadan ateş söner mi sandın? Karabaş Koyundan olur mu Teke? Konuşamıyorsun olmuşsun keke! Boşuna uğraşma çıkmaz o leke, Kara katranı sen tiner mi sandın? Biçare kalarak seni beklerken, Bırakıp ta gittin durup duruken. Tekrardan dönmemi ümit ederken, Ateşsiz odunu yanar mı sandın? 25.06.2005 Gündüz Yayınevinin düzenlediği şiir şarışmasında hece dalında ikinci olmuştur. Abbas Yurt |
Ay Işığı
Zifiri bir karanlıkta, Bir anda kaybetmiştim yolumu... Tek bir ışık, tek bir yıldız yoktu! ! ! Sanki... Sanki herşey üstüme geliyordu. Yalnızlığın ve kaybolmuşluğun vahşi korkusu çıldırmışcasına benliğimi sararak, karakış soğunda kalmışcasına tir tir titretmişti ruhumu! İşte o anda birden bir ayışığı çıkıverdi kapkara bulutların ardından. Aydınlattı yönümü, yok etti içimdeki çaresizlik rüzgarlarını, sildi, süpürdü, aldı, götürdü karlar gibi eritti o umutsuzluk dolu dağları. Bir Nirvana boşluğunda, yok olmuşluğun girdabında çaresizce çırpınırken işte o ay ışığı... o ay ışığı... nerde olduğumu görmemi sağladı. Sanki bir mıknatıs gibi çekti aldı beni o ümitsizlik vekaybolmuşluk girdabında. İşte o ay ışığı var ya o ay ışığı... o an binlerce güneşe bedeldi! Tek bir ışığın dahi olmadığı, çaresizliğin ruhumu ve bedenimi zangır zangır titrettiği bir bataklıkta boğulmak üzereyken bir ay ışığı tek kurtarıcım oldu... Teşekkürler ay ışığı sana..teşekkürler! ! ! 08.02.2006 Abbas Yurt |
Bekler
İnsanoğlu yaprak, ecel bir rüzgar; Yüce Hakkın emir etmesin bekler. Dünya dedikleri bir koca hangar, Ademden sırrına yetmesin bekler. Buğday tanesini ekmiş tarlaya, Sabah namazında durmuş duaya, Köylü ellerini açmış Mevlaya, Ektiği tohumun bitmesin bekler. Hayat dedikleri sanma ki oyun, Hiç namerde insan eğer mi boyun? Bir tutam ot için bir sürü koyun, Çobandan kendisin gütmesin bekler. Közlenmiş yaraya serpilmezmiş kül, Bak ne güzel açmış laleyle sümbül! Sevgiyi haykıran nice gonca gül, Her seher bülbülün ötmesin bekler. Unutma çöp batar sakınan göze, Yüce tanrım yardım eylesin bize! Balıkçı oltayı atmış denize, Balığın zokayı yutmasın bekler. Kul Abbas bir garip yolcu timsali, Zerreden arama yoktur emsali, O da bir Nasrettin Hoca misali, Koca gölün maya tutmasın bekler. 18.02.2006 Abbas YURT Abbas Yurt |
Ben Garibim
Ben garibim, ben öksüzüm, Her gelen bana vuruyor. Konuşmayan bir dilsizim, Hakim Bey hesap soruyor. Kimi kürk giyer, kimi kaban, Ne diyecek buna baban, Geçinmek için gariban, Boşuna kafa yoruyor. Paraları devşirenler, Cebimizde aşıranlar, Hesabı hep şaşıranlar, Karşımda gülüp duruyor. Bitmez ki hiç veresiye, Gelin olcak Cevriye, Her şey düzelecek diye, Sanırım hayal kuruyor. Ben mi soktum sizi yasa? Hani nerde Anayasa? Haksızı koruyan yasa, Hakkımda kalem kırıyor. Bilmem kim verse de vize, Endeksliyiz hep dövize, Bunları sorarım size, Kimin işine yarıyor? 31.12.2001 Abbas YURT Abbas Yurt |
Ben Sana Hiç Doymadım ki
Kaderde yoktu ayrılık, Ben böyle istemedim ki! Yakışırdı sana allık, Sevgimi diyemedim ki! Hayal bile kurmadım ki! Gül yüzüne doymadım ki! Gamzene gözyaşı doldu, Gündüzüm bir geceoldu, Bir çiçek açmadan soldu, Koklamaya kıymadım ki! Hayal bile kurmadım ki! Gül yüzüne doymadım ki! Umutla baktın yarına, Düşlerdin düğünde kına, Felek kast etti canına, Hiç derdini bilmedim ki! Hayal bile kurmadım ki! Gül yüzüne doymadım ki! Gönlümde bir inayettin, Aniden beni terk ettin, Habersiz bırakıp gittin, Ben sana hiç doymadım ki! Hayal bile kurmadım ki! Gül yüzüne doymadım ki! 28 Mayıs 2006 Abbas YURT Bu şiir; birbirini seven iki gençten birinin aniden beyin kanaması geçirerek vefat etmesi üzerine, bu gençlerin sevgisini yaşatmak ve hiç ummadığı bir anda sevdiği kızı kaybeden gence atfen yazılmış ve tarafından türkü (ağıt) olarak bestelenmiştir. Abbas Yurt |
Beni Benden Almaya Yetti
Masumca bir bakış, tatlı bir gülüş, Aklımı başımdan almaya yetti. Bir hoşgeldin ile elini tutuş, Benliğimi benden çalmaya yetti. Sandım ki karşımda bir nur-u derya, Boynuna takılı altından künye, Bir ömre bedeldir hani derler ya, Bakışı kalbimi delmeye yetti. Ah bir olabilsem elinde ayna, Adını haykırsam bütün cihana, Bıraktım kendimi koca ummana, Bir seri hayale dalmaya yetti. Uğruna ederim herşeyi feda, Ondan başka kimse yokmuş dünyada, Kaybetme korkusu bile o anda, Saçımı başımı yolmaya yetti. Pişman olmamak için sonradan, Titredim kendime geldim bir andan, Hayalden ötesi için rüyadan, Uyanıp haddimi bilmeye yetti. Biçare Abbas da sevdana yandı, Sevmeyen dünyayı hepten kınadı, Aşka değer veren keçi inadı, Acıyı bal edip gülmeye yetti. Abbas Yurt (İzmir Şairler Birliğinin çıkarttığı 2005 Yılının En İyi Şiirleri Antolojisinde yayımlanmıştır.) Abbas Yurt |
Benim Askerim
Vatan sevgisiyle coşar yüreği, Şahlanır cephede benim askerim. Asırlardır sürer hep bu süreği, Her daim ilklerde benim askerim. Yürekte hasreti merhem dindirmez! Yoksulluk, sefalet onu sindirmez! Son nefeste bile asla indirmez, Bayrağı göklerde benim askerim. Yüreklere düşer şafak kırağın! Ay yıldız bayrağın, şeref sancağın! Edirne'den Kars'a vatan toprağın, Bekler siperlerde benim askerim. İstiklâl Marşı'dır yürek güneşin! Meşaleler yakar, sönmez ateşin. Var mıdır dünyada Mehmet'in eşin? Yaşar yüreklerde benim askerim. Abbas YURT Abbas Yurt |
Bir Anneye
Mutlusun yüzün gülüyor, Çünkü sen tam bir annesin. Yüreğin sevgi salıyor, Çünkü sen tam bir annesin. Mutluluğu onda bildin, Uğruna ömrünü verdin, Onun derdi senin derdin, Çünkü sen tam bir annesin. Gece, gündüz,akşamleyin, Onun için yordun beyin, Çocuğun senin herşeyin, Çünkü sen tam bir annesin. Mutlu olsun, kutlu olsun, Verdiklerin karşı gelsin, Emeklerin sevgi bulsun, Çünkü sen tam bir annesin. 11.05.2003 Abbas Yurt |
Bir Çiçeksin Annem
Sen hiç solmayan gülsün, Ömrümün bahçesinde. Bana can veren pilsin, Göğsümün kafesinde. Hissettiğim bir elsin, İhtiyaç duyduğumda. Tutunduğum tek dalsın, Müşkülpesant anımda. Sevgi dolukucaksın, Görüdüğüm her rüyamda. Annem; Sen bir çiçeksin, Yaşadıkça dünyamda. 08.05.2005 Abbas Yurt |
Bir Hesap Et
Bir zerreden her dokunu, Çatan kimdir? Bir hesap et! Gönlümüze aşk okunu, Atan kimdir? Bir hesap et! İçmeyenler bilmez demi, Kim yarattı bu alemi? Miraç'taki sır Hatemi, Yutan kimdir? Bir hesap et! Ne düzdedir, ne tepede, İhtiyaç var mı mabede? Gönüldeki bu Kâbede, Yatan kimdir? Bir hesap et! Alemlerin nur-u Halık, Nasıl doğdu bu insanlık? Yanar iken suda balık, Tutan kimdir? Bir hesap et! Kimse görmez bu kervanı, Hiç dinler mi Şah fermanı? Bir çiçeğe her dermanı, Katan kimdir? Bir hesap et! 22.102005 Abbas YURT Şairler Birliğinin düzenlediği şiir yarışmasında 640 şiir arasında birincinin olmadığı başka bir şiirle ikinciliği paylaşmıştır. Abbas Yurt |
Bir İstanbul Şarkısı
Bir İstanbul Şarkısı Bir İstanbul şarkısı, Dolanır hep dillerde. Yankılanır beynimde, Alır götürür beni... Alır götürür benliğimi, Anlatılmaz duyguların derinliklerine! Hüzünlenir gönlüm! ... Hüzünlenir pervasızca... Heyhaaat...Hey! Bu şarkı; Geçmişten bugüne Nice sevdaları fısıldar Kulaklarımı yırtarcasına Ruhumun benliğine. Bu şarkı; Nice sevdalıların Hikâyesini yazar Masmavi Boğaz’ın Martı sesleriyle çınlayan Kız Kulesi’nin Sevdayı haykıran sularına. Bu şarkı; Peygamber’in sözlerini Eyüp Sultan kültürünün zenginliği, Karaca Ahmet’in gizemiyle Bir mozayik güzeliğinde Ayasofya, Sultan Ahmet ve Süleymaniye’nin Gök kubbelerinde sunar bizlere. Bu şarkı; Yıldırım Bayazıt’ları, Fatih Sultan Mehmet’leri, Ak Şemsettin’leri, Kanuni Sultan Süleyman’ları, Mimar Sinan’ları, Hazerfan Çelebi’leri ve daha nicelerini anlatır! Tarihten bugüne... Kuşaktan kuşağa... Geçmişten geleceğe... Bir köPage Rankingü olur gönüllere. Bu şarkı; Bir tutkuyu, bir sevdayı, bir özlemi Dile getirir sevdalıların gönlünde. Bu tutku İstanbul tutkusudur, Bu sevda İstanbul sevdasıdır, Bu özlem İstanbul özlemidir. Bu şarkı, bir İstanbul şarkısıdır İstanbul’u anlatır nağmeleriyle! Bir İstanbul şarkısı Söylenir hep dillerde. Bir İstanbul şarkısı Yankılanır hep beynimde. Alır götürür beni, Sevdanın doruklarına! Tir tir titretir ruhumu Atar Boğaz’ın mavi sularına Huzur bulur bedenim Ruhumla beraber sonsuza dek Bir İstanbul şarkısında... Bu İstanbul şarkısında. 26.03.2006 Abbas YURT Abbas Yurt |
Bir Sor Kendine
Dost olan dostuna kasten kıyar mı? Bu nasıl dostluktur? Bir sor kendine! İnce hesaplarla hiçe sayar mı? Bu nasıl hesaptır? Bir sor kendine! Hani, dostluklarda çıkar olmazdı? Hani, gerçek dostun yeri dolmazdı? Hani, yürekteki dost hiç solmazdı? Bu nasıl yürektir? Bir sor kendine! Asaleti olan kusura kalmaz. Dostluktan dem vurup, karayı çalmaz. Kahpeliği asla midesi almaz! Bu nasıl midedir? Bir sor kendine! Çamur atmak için harcı kararsın... Söylesene dostum, neye yararsın? Hatanı görmeyip, hata ararsın... Bu nasıl hatadır? Bir sor kendine! Dostluk denilince sular durmalı... Tüm güzellikleri içten vurmalı... Bütün gönüllere köPage Rankingü kurmalı! ... Bu nasıl köPage Rankingüdür? Bir sor kendine! 21.01.2007 Abbas YURT Abbas Yurt |
Bir Yıldız Doğdu
Binlerce yıldızdan bir yıldız doğdu, Mest etti gönlümü seyrana çıktım. Gönlüm sarayını nurlara boğdu, Mest etti gönlümü seyrana çıktım. Bir arşı alâya aldı yetirdi, Muhabbet ehlinden selam getirdi. Gam kasavet neymiş sildi bitirdi. Mest etti gönlümü seyrana çıktım. Mehtaplı gecenin en güzel süsü, Sevdalı gönlümün hayat öyküsü, Şafaktan önceki sessiz türküsü. Mest etti gönlümü seyrana çıktım. Gökyüzünde bakıp, göz kırpar bana. Meltem olup eser gönlüm limana! Öyle bir yıldız ki onda her mana, Mest etti gönlümü seyrana çıktım. 29.06.2006 Abbas YURT Abbas Yurt |
Bitanesi
Girdaptaki yalnızlığıma, Fırtına gibi girdin Bitanesi. Bırak beni n'olur? Bırak kendi yağımla kavrulayım. İnan ki... Ben bu yükü kaldıramam Bitanesi. Meçhuliyetin varlığında, Yürüyordum kendimce... Yalnızlığımla karmaşık iç dünyamda, Bir ben vardım sadece. Ama sen var ya sen... Nerden çıktın Bitanesi? ... Olmayan vaktin darlığında, Gönlümün köhne karanlığında, Işıyan bir yıldız oldun... Bu bile yeter Bitanesi! Yalvarırım uzaklaş benden, Uzaklaş n'olur uzaklaş... Akmasın gözlerinden, Tek damla yaş! Bırak beni n'olur bırak... Beni içimdeki karanlıkla, Başbaşa bırak Bitanesi. Sen; Saf ve masum bir sevgiyi, Kanatlarında taşıyan bir kelebek, Hatta bir meleksin! ... Tek suçun sevmek... Yakışmaz bana seni üzmek, Kıyamam sana Bitanesi. Ah bitanesi ahhh! ... Öyle masumsun ki... N'olur hep böyle kal! Kırılmasın üstüne bastığın dal. Hiç kaybetme özünü! Çünkü Bitanesi sen; Rüya görmeyecek kadar ayıksın. İnan çok daha iyi şeylere layıksın! Sakın beni unutma Bitanesi... Unutma, seni çok seviyorum Bitanesi. 28.12.2005 Abbas YURT Abbas Yurt |
Bizim Eller
Hasret kaldığım köyüme Bir zamanlar çayırlarında koştuğum, Şimdi bir hayal oldu bizim eller. Güzelliklerine bakıp coştuğum, Şimdi bir hayal oldu bizim eller. Her sabah baktığım çift mağaralar, Bahçelirnde boy salan kavaklar, Gezip, eğlenip doymadığım dağlar, Şimdi bir hayal oldu bizim eller. Tırpan biçtiğim ekin tarlaları, Ovaya hayat veren su arkları, Şarıl şarıl akan yayla pınarı, Şimdi bir hayal oldu bizim eller. Çağıldayarak akan büyük çayı, Ağaçlar içinde karşı tarlayı, Keşiş dağdan gelen esperek suyu, Şimdi bir hayal oldu bizim eller. Kale gibi heybetli büyük taşı, Çelik çomak oynadığım toptaşı, Güzeller gecidi köPage Rankingünün başı, Şimdi bir hayal oldu bizim eller. 03.09.1982 (BATMAN Doğuş Gazetesinde Yayımlanmıştır.) Abbas Yurt |
Boş Gezenin Boş Kalfası
Aylak aylak dolaşıyor, Boş gezenin boş kalfası. Herkes ile dalaşıyor, Boş gezenin boş kalfası. İnsanlıkta yüzü yoktur, Çorbasında tuzu yoktur, Dinlenecek sözü yoktur, Boş gezenin boş kalfası. Verdiği sözleri tutmaz, Annesini hiç uyutmaz, Sanki olmuş hacı yatmaz, Boş gezenin boş kalfası. Ahmak ahmak bakar ama, İnsan diye çıkar cama, Hep başını gömer kuma, Boş gezenin boş kalfası. Dost most demez, düşman demez, Çalışmak nedir hiç bilmez, Kanı da peş para etmez, Boş gezenin boş kalfası. Kul Abbas boşa yorulur, Hesap sana mı sorulur? Sonra yakana sarılır, Boş gezenin boş kalfası Abbas Yurt Abbas Yurt |
Can Babam
Mümkün mü kaybetmen ağırlığından, Ağır ama saygı dolu can babam. Hiç ödün vermezsin mağrurluğundan, Mağrur ama şevkat dolu can babam. Uğruna geçersin hemen canından, Tek saygı beklersin evlatlarından. Çok sırlar yatıyor vakurluğundan, Vakur ama kaygı dolu can babam. Ödün verme sakın sen mertliğinden, Bıksan da hayatın namertliğinden. Kendini bulursun hep sertliğinden, Hep sert ama sevgi dolu can babam. Hayatı ölçersin tam kertlerinden, Darbeler yemişsin en sertlerinden. Yine de yılmadın bu dertlerinden, Dertli ama güven dolu can babam. Bıktın hayatın dik başlılığında, Yoruldun yolların taşlılığında, Yanında istersin yaşlılığında, Yaşlı ama hayat dolu can babam. 19.06.2005 Abbas YURT (Zirve Gazetesinde Yayımlanmıştır.) Abbas Yurt |
Can Oğlum
Canım kadar sevdiğim oğluma doğum günü armağanı Gözümün nuru can oğlum, Doğum günün kutlu olsun. Gönlümün varı sen oğlum, Doğum günün kutlu olsun. Hayat senle hep bir olsun, Yoldaşın Hızır Pir olsun, Kem gözle bakan kör olsun, Doğum günün kutlu olsun. Karanlıkları nur etsin, Hatalarını sır etsin, Sevdiğin sana yar etsin, Doğum günün kutlu olsun. 27.07.2004 Abbas Yurt (Zirve Gazetesinde Yayımlanmıştır.) Abbas Yurt |
Canım Kızım
Canım Kızım; Hayatta beklentiler içindeyken; Sakın ümitsizliğe kapılma. Hatalarından ders almayı bil, Yaptığın hatayı tekrar yapma. Dünyayı da gözünde büyütme! Unutmaki bu dünya, Senin kafan içindeki dünyadır. Bırak dönsün dönebildiği kadar; Çünkü ekseni dışına çıkamaz. Canım Kızım; Ulaşılmaz sandığın mesafeler; Bir an kadar yakındır sana. Korkma, aşıver yüce dağları, Aldanma üzerindeki sis ve dumana. Hayatı gönlünce yaşa! Sakın karamsarlığa düşme! İnsanlar coşkun ırmak gibidir. Bırak aksın akabildiği kadar; Çünkü mecrası dışına çıkamaz. Canım Kızım; Alnın açık, yüzün ak, ruhun pak; Duruşun her daim yaman olsun. Kendi ayakların üzerinde dur ki, Vicdanın sana kalsın. Hep alçak gönüllü ol; Ama sakın alçaklaşma! Unutma ki Kartallar yüksek uçar. Bırak uçsun uçabildiği kadar; Çünkü onlar hep zirveye uçar. Abbas YURT 20.10.2004 ANKARA /KEÇİÖREN Abbas Yurt |
Canım Oğlum
Canım Oğlum; Bu gün senin doğum günün, Biliyormusun? Dünyaya geldiğin o gün, Dünyanın en mutlu insanıydım. Uçuyordum pervasızca, Birbirine değmeden kanadım. Canım Oğlum; Bir ışıktın sen o gün, Gözlerimi kamaştıran, Bir ay, belki de bir gün. O kadar masumdun ki, Bakmaya kıyamıyordum, Sevgiyi haykırıyordun sanki. Canım Oğlum; O günkü masumiyetinden, Yıllar geçti de... Hiçbir şey kaybetmedin sen. Mağrur ama sevgi dolu Duruşunla kırmadan bizleri, Kat ettin sen bunca yolu. Canım Oğlum; Çevrendeki fırtınalara rağmen, Özünü kaybetmeden.... Yürüyerek kırmadın dümen. Bu gün sahip olduğun kişiliğinle... İnan ki oğlum... Gurur duyuyorum seninle! Canım Oğlum; Dünkü masum, Bu gün mağrur meleğim, Mutlu olmadır... Tanrıdan tek dileğim! Hayat hep yüzüne gülsün... Gözümün nuru can oğlum... Doğum günün kutlu olsun! 27.07.2005 Abbas YURT Abbas Yurt |
Canımda Seni Gördüm
Hayata gözlerimi ilk açtığımda, Karşımda seni gördüm canım annem. Uykusuz ******* hep başucumda, Sevgiyle seni gördüm canım annem. Yerin bambaşkadır benim gönlümde, Bir yaşam boyunca bütün ömrümde, En kötü anımda, hep dar günümde, Yanımda seni gördüm canım annem. İster boran olsun, isterse tipi, Sonra ne olursa olsun sebebi, Hep yol gösteren bir kılavuz gibi, Önümde seni gördüm canım annem. Ben mutlu olunca, sen mutlu oldun, Benimle ağlayıp, benimle güldün, Fedakarca bana ömrünü verdin, Canımda seni gördüm canım annem. 11.05.2002 Abbas Yurt (Zirve Gazetesinde Yayımlanmıştır.) Abbas Yurt |
Canımsın Sen
Sevgililer gününde biricik eşime Gül sevdiğim yüzün gülsün, Al yüreğim senin olsun, Bil meleğim canım sensin, Bu beden cansız yaşar mı? Sen her şeyimsin, canımsın, Gönlümdeki imanımsın, Damarımdaki kanımsın, Bir insan kansız yaşar mı? İstersen öderim diyet, Ne mal, ne mülk, ne kat, ne yat, İstemem sensiz bir hayat, Bu Abbas sensiz yaşar mı? Ankara - 14.02.2003 Kaynak: Yeniden Doğmak...Yeniden Yaşamak... Abbas Yurt (Zirve Gazetesinde Yayımlanmıştır.) Abbas Yurt |
Ceylan Gözlüm
Güneş gibi doğdun birden dünyama, Ürkek bakışlı güzel Ceylanım. Lambada titreyen alev gibisin, Hükmediyorsun karanlık geceye Ceylan Gözlüm. Ahhh...Güzel gözlü Ceylanım ahhh... Ne kadar özelsin sen bir bilsen...Bir bilsen' Yağmurumsun baharımı şenlendiren, Uğurumsun hayatımı renklendiren. Rüyamsın umarsız bakışlarımda, Tükenmeyen ümidimsin ilmek ilmek nakışlarımda! Abbas Yurt |
Cihanda Bulunmaz Bir Eşin Gülüm
Güzel gözlerinin içi gülüyor, Cihanda bulunmaz bir eşin Gülüm. Bakışın sinemi içten deliyor, Cihanda bulunmaz bir eşin Gülüm. Endamın titretir zelzel gibi, Yüreğin koparır mahşerde tipi, Nice ırmaklara olursun debi, Cihanda bulunmaz bir eşin Gülüm. Kükreyince coşup olursun bir sel, Dökülmüş saçların yüzüne tel tel, bir gülümseyişin bir ömre bedel, Cihanda bulunmaz bir eşin Gülüm. Sırrına eremez nice Fert, Öyle mağrursun ki kaya kadar sert; Yine de yıkamaz seni bunca dert, Cihanda bulunmaz bir eşin Gülüm. İlkbaharda açan güle benzersin, Karlı dağdan gelen sele benzersin, Ağustosta esen yele benzersin, Cihanda bulunmaz bir eşin Gülüm. 08.02.2004 Abbas Yurt |
Çanakkale Şehitlerine
Onsekiz Mart günü tarihe geçti, Bir destan yazıldı Çanakkale'de! Onbinlerce düşman Ceddime hiçti, Bir destan yazıldı Çanakkale'de! İngiliz yurduma göz dikmiş meğer, Fransız halkıma hiç vermez değer, Türk Milleti buna boyun mu eğer? Bir destan yazıldı Çanakkale'de! Hileyle Anzak'ı sürerler öne, Dualar ediyor Fatma'yla Döne! Kurşunlar yağıyor hemen her yöne, Bir destan yazıldı Çanakkale'de! Soluyormuş düşman öfke burnunda, Bırakmaz bayrağı süngü karnında! Mehmetçik and içmiş Arıburnu'nda, Bir destan yazıldı Çanakkale'de! Bir gülle yolladı Mehmet Onbaşı, Düşman gemisini sardı telaşı, Sorarım size; bu neyin savaşı? Bir destan yazıldı Çanakkale'de! Bitse de rengarenk ot çayırında, Şehitler yatıyor bak bayırında! Anafartalar'da, Conkbayırı'nda, Bir destan yazıldı Çanakkale'de! Geçmez vatanından, geçer aşından, Vurulmuş yatıyor 'Ya Rab' başından! 'Şehittir' yazıyor mezar taşından! Bir destan yazıldı Çanakkale'de! 28.02.2006 Abbas YURT Abbas Yurt |
Çocuklarımın Annesine
Bir tanem, çocuklarımın annesi, Anneler günün kutlu olsun. Gönlümün dünyaya açılan sesi. Anneler günün kutlu olsun. Nurtopu gibi iki evlat verdin, Ah! Önüme hazineleri serdin, Sen, sen varya ölümsüzlüğe erdin, Anneler günün kutlu olsun. 09.05.2004 (Zirve Gazetesinde yayımlanmıştır.) Abbas Yurt |
Derya Benim, Irmak Benim, Sal Benim
Bir niyet eyledim çıktım yola ben, Niyet benim, dava benim, yol benim. Savurdum harmanı verdim yele ben, Harman benim, buğday benim, yel benim. Çıkmışım bu yola gayri dönmem ben, Parlayıp ta yıldız gibi sönmem ben, Cehennemde odun olup yanmam ben, Ateş benim, kibrit benim, dal benim. Namertlere boyun eğip kalmam ben, Muhannetle aynı yolda olmam ben, Kırılsa da sazım artık çalmam ben, Beste benim, güfte benim, tel benim. Kul Abbas'ım girdim halden hale ben, Deryadan ayrıldım döndüm göle ben, Bindim ırmakta tek kürekli sala ben, Derye benim, ırmak benim, sal benim. 02.10.2004 Abbas YURT |
Dikenin Batırıp Gül Küstü Bana
İnsanca yaşamak istedim ama, Dikenin batırıp gül küstü bana. Dik olan başımı gömmedim kuma, Dost bildiğim nice kul küstü bana. Dost için kendimi hep heba ettim, Namert sofrasını elimle ittim. arkama bakmadan yürüdüm gittim, Sebebin sormadan yol küstü bana. Bu kadar ucuz mu insanlık dostum? Dönen dolaplara iğrendim, kustum. Bir hatır uğruna yutkunduım sustum, Kemiğin olmayan dil küstü bana. Olup bitenlere şaşkınca baktım, Eyvallah etmekten sonuda bıktım. Arı kovanına çomağı soktum, Arı değil ama bal küstü bana. Abbas'ım kapıldım hayat seline, Şaşırdım dünyanın garip haline. Dertleri yükledim sazın teline, Sazım çalmaz oldu tel küstü bana. 20.03.2005 Abbas YURT Abbas Yurt |
Dost Bulmak
Kimisi var bir dost için can verir, Kimisi de içten vurur devirir, Tutar seni doğru yoldan çevirir, Bu asırda bir dost bulmak güç olur. Kimisi her an korur dostunu, Kimisi de yüzer satar postunu, Sevmez ise alır senin gastını, Bu asırda bir dost bulmak güç olur. Arkadaştır hiç bimezsin huyunu, Birden yapar ali cengiz oyunu, Bir bakarsın paran çekmiş suyunu, Bu asırda bir dost bulmak güç olur. Kardeş derde sarılırsa boynuna, Açıkgöz olur sakın gelme oyuna, Birgün yılan olur akar koynuna, Bu asırda bir dost bulmak güç olur. Kapını açar götürürsün evine, Elin değer boş kazanın dibine, O sende yer bakar kendi keyfine, Bu asırda bir dost bulmak güç olur. Demez ulan bu arakdaştır yazık, Becerirse hergün koparır azık, Öz kardeşinde bile yersin kazık, Bu asırda bir dost bulmak güç olur. Yobaz, bilmez insanın kıymetini, Ne edecem böyle insanın methini, Yamyam gibi yerler insan etini, Bu asırda bir dost bulmak güç olur. Geçer isen birgün dostun rastında, Dost kazığı yersin hemen dostundan, Vallahi çarık yaparlar postundan, Bu asırda bir dost bulmak güç olur. Fukaraysan çıkarmazsın sesini, Hergün alır senden nevalesini, Bir çırpıda keserler nefesini, Bu asırda bir dost bulmak güç olur. İyi insana kapımızı açarız., Kötülerden uzaklaşır kaçarız, Bir dost bulamadık çabuk kocarız, Bu asırda bir dost bulmak güç olur. Abbas'ım insanı mert ederim, Vallahi doğrudur dediklerim, Beğenmezsen sazım alıp giderim, O zaman emeklerim hiç olur. 18.04.1978 Abbas Yurt |
Dost Nazarında
Bir buket çiçekle bir dostum geldi, Şad etti gönlümü dost nazarında. O çiçekler nice güle bedeldi, Şad etti gönlümü dost nazarında. Dostluğa meşale yakar ateşi, Öyle bir güzel ki varmıdır eşi? Sevgi dünyasını doğan güneşi, Şad etti gönlümü dost nazarında. Üzerine giymiş sevgiden yelek, Dostluk harmanında eliyor elek. Kanadı olmayan bir güzel melek, Şad etti gönlümü dost nazarında. Sadakat şehrinin gerçek bilgesi, Şiirlere sevgi sunar imgesi, Dostluk mabedinin sonsuz simgesi, Şad etti gönlümü dost nazarında. Amaç dostluk ise hoştur gerisi, Sevgi, sadakattir onun serisi. Elinde bir buket Havva Perisi, Şad etti gönlümü dost nazarında. Kul Abbas gönlümün ulu çınarı, Dost uğruna tutar eliyle narı. Sevgi bahçesinin berrak pınarı, Şad etti gönlümü dost nazarında. 26.06.2006 Abbas YURT (Gerçek Bir Dost olan Havva GEZGİN'e ithafımdır.) Abbas Yurt |
Ey Mahmur Gözlüm
Ne kadar güzelsin, ne kadar şirin, Ben sana hayranım ey mahmur gözlüm. Kimseler dolduramaz hiç senin yerin, Ben sana vurgunum ey mahmur gözlüm. Sanki irem bahçesinde bir gülsün, Seranat için öten bir bülbülsün, Aşk ateşiyle kavrulmuş bir külsün, Ben sana yangınım ey mahmur gözlüm. Sen rüyamdaki en güzel düşsün, Sen kalbimdeki parıldayan bir güneşsin, Sen hayalimdeki en güzel eşsin, Ben sana aşığım ey mahmur gözlüm. Sensiz geçmiyor bir günüm, bir anım, Sensiz dolaşmıyor damarımda kanım, Yeter ki sen iste veririm canım, Ben sana ölürüm ey mahmur gözlüm. Abbas der bu hayat sensiz olmaz, Arasa da dermanını bulamaz, Kalbimdedir yaram kimse bilemez, Ben sana tutkunum ey mahmur gözlüm Abbas Yurt Abbas Yurt |
Fırtına Sandığım Rüzgar Yel Oldu
Haykırmak isterken kesildi sesim, Döküldü gözümde yaşlar sel oldu. O anda tutuldu birden nefesim, Fırtına sandığım rüzgâr yel oldu. Uykuya daldığım ıssız bir handa, Gözüme gözüktü bir anakonda, Titredim kendime geldim bir anda, Dostumun attığı taşlar yol oldu. Beynimde çakıyor binlerce şimşek, Ulaşamıyorum hedef çok yüksek, Huzuru bulmaktır dileğim bir tek, Uçtu gitti aklım bizar hal oldu. Yırtınmak ne çare? hayat bu dostum! Yozlaşmış dünyaya deldirmem postum, Bir hatır uğruna lâl oldum sustum, Eğilmez bildiğim başlar kul oldu. Tutturmak mümkün mü her şeyde dengi? Kazanamasam da yaptığım cengi, İçten bir gülüşte bulunca sevgi, Zehir dolu nice taslar bal oldu. 23.12.2005 Abbas YURT Abbas Yurt |
Gerçek Bir Dost Yeter Bana
Ne kaymakam, ne de vali, Gerçek bir dost yeter bana. Beyhudedir dünya malı, Gerçek bir dost yeter bana. Bütün dünyayı verseler, Yoluma halı serseler, Tercihim nedir? Sorsalar, Gerçek bir dost yeter bana. Olmasa da bana kârı, Bırakmasın yolda bari, İstemem ben riyakârı, Gerçek bir dost yeter bana. Dost görünüp, düşman çıkan, Yaptığını başa kalkan, Hiç olmasın böyle arkan, Gerçek bir dost yeter bana. Dost yoluna kafa yoran, Kale gibi karşı duran, Uğrunda serini veren, Gerçek bir dost yeter bana. Abbasım ağrıtman başım, Ne bu şiddet, ne bu hışım, Var git işine kardeşim, Gerçek bir dost yeter bana. Ankara - 05.06.2001 Kaynak: Yeniden Doğmak...Yeniden Yaşamak... Abbas Yurt Abbas Yurt |
Gönül
Beyhude süs verdin kendine gönül, Yaramı deştin sen gayri neyleyim. Bütün bu ihtişam neyine gönül, Haddini aştın sen gayri neyleyim. Kartal gibi yüksek uçarken gönül, Yolundan şaştın sen gayri neyleyim. Şahin pençesinden kaçarken gönül, Tuzağa düştün sen gayri neyleyim. Coşarak çağlama boşuna gönül, Bendinden taştın sen gayri neyleyim. Ateşle iş açma başına gönül, Odunsuz piştin sen gayri neyleyim. (Bizim Ece Dergisinde yayımlanmıştır.) 21.05.2003 Kaynak: Yeniden Doğmak...Yeniden Yaşamak... Abbas Yurt Abbas Yurt |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:41 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.