![]() |
Yılmaz Öztürk
Abdullah babam
Yıl bindokuzyüz doksan yedi ve kainat durdu İnsan olmayı kavga sanan bir ömür duruldu Başladı herşey yeniden insan kendini okudu Minnetarım sana sevgili Abdullah babam Bana İkrayı öğrettin kendimi okumayı Sev dedin bildim gerçek sevmeyi Riyasız olmalı insalık vede sevgi Öğrettin bana Abdullah babam Kanımız ayrı soyumuz ayrı tuttun elimden Bana sevgini verdin karşılık beklemeden Rehber ettim seni asla beni mahcup etmedin Mekanın cennet olsun Abdullah babam Sen gideli herşeyde bir hüzün var Güller bile mahzun sana özlemi var Bu mücrimin sana özlemi hasreti var Seni çok sevdim Abdullah babam Hergün özlemle bakıyorum yollarına Tüm sevenlerin mahzun perişan oldukta Sanki cennetten gelecekmişsin dünyaya Diye bekliyoruz seni Abdullah babam (bu şiiri Bana hayatımda annem ve babamın bile öğretmediği bir sevgiyi öğreten Allah`a iman etmeme vesile olan yaratılan herşeyi sevmenin lezzetini tatmama sebep sevgide iyilikte karşılığı sadece Allah`tan beklemeyi öğreten hayatımı insanlara acı vermekle geçirmeme engel olan bana dostum ailem dediklerimden daha değerli fakirlerin yardımcısı hizmetçisi sevgi dostluk elçisi yaratılan herşeyi sadece Allah için seven herkesinde Allah için sevmesini isteyen ve sadece Allah rızası için iyilik yapan içi dışı bir mert Evliyalar silsilesinden Mevlevi hakumul sema Mürşidi Kamil Nevşehir`li Rahmetli Abdullah Gürbüz üstadıma ithaf ediyorum sevgili üstadım 1,5 yıldır özlemin dinmedi yokluğun sahte sevgiler içinde gerçek sevginle hergün dahada belirginleşiyor.Hesap günü yoldaşın Peygamber efendimiz S.A olsun) Yılmaz Öztürk |
Açık mektup
şiirler yazdım yine insanlığa kimse anlamadı dostluk nedir diye ben hergün insanın isyan ediyorum basitliğine DOST ararım samimi dost bulunmaz ne çare kiminin adı ali osman ahmet yada kadir dost aradım dünyada var enaniyet kibir yokmuş yılmazı iç duygusuyla seven ecir bulsun yılmaz kusur ettiyse sizden diliyor özür üstümdeki elbise baska elbisedeki ben değil dostlar elbiseye bakar ruh mühim değil bedenim başka ruhum başka ben ben değil ben son demde dost bulamadım gam değil yıkılır gider et kemik toprağa sessizce ruhuma kılınsın cenaze namazı niyetsizce ne hatun kişi nede er kişi niyetinde yılmazın 14 yıllık yetiyor çilesi kendine vasiyetimdir bana dost olduğunu sananlara gelmeyin cenazeme dokunmayın tabutuma ben bedenle ruh cinsim başka olsamda istediğim Allah için sevip dost olmaktı insana anlamadılar yaratılışım bu belkide son şiir ömürde kimseye dargın değilim hatta sever görünenlere varsa hakkım helaldir beni bırakanlara tüm sahtelere ölüm sebebim sahte dostlar ve 14 yıllık çile benden selam olsun kendini delikanlı sanan dostlara delikanlılık bacak arasında değil yürekte olur anlasana artık bende huzurluyum veda ediyorum dünyaya kurtuluyorum iki ruhlu yaşamdan gidiyorum Rahman`a Yılmaz Öztürk |
Adam DEDİĞİN
Bugünü yaz bir kenara sana olsun milat Sen geç dalganı insanlarla herşeye inat Hayatını yaşa yeniden yaratılmaz kainat Yiğit dediğin sever cigaralık hap avrat Hayat nedir neye yarar dürüst yaşamak Anlamsızdır oğlum dostların için ağlamak Unutma marifettir işkembeden konuşmak Yalan söyle kıymetlidir enayi olmamak Adam dediğin içer şarabı sallar ayağı Yüreğinde olmaz sevgi yolmalıdır salağı Aşk dediğin süslü bir masalda kaf dağı Dostluk mu parası yenilen sac ayağı Son sözümde isyanım anlayana Göz yaşı akmasın senden yana Yılmaz'dan uzak dur alma yanına Yolun açık olsun yalan kat yalanına Yılmaz Öztürk |
Adam gibi
Yollar gider yamuk yumuk sağa sola İnsan yürür düşe kalka para uğruna Kimi satar malını verir şanını para uğruna Sen dik dur adam gibi insanlık adına Yılmaz samimi ol isteklerinde Bak kendi kusurlarına tenkit et kendinide Dostluk özge can olmalı canı gönülde Dost doğru ol adam gibi yer yüzünde Tavsiye haddim değil sana haşa Sözüm en başta kendi hayvanlığıma Farkın yoksa hayvandan insanlık namına Kendine gel adam ol kalıbının hatırına Yılmaz Öztürk |
Adı SEVDA Olmuş
Adı konmamış bir savaş var içimde Özlemlere derman ararken derdime Çilem dolmamış yalnızlığıma yüreklerde Dermanın adını sevda koydular bitmez çile Bakıpta göremeyen körler adına sevda Diyorlar hayvani gecelik yalancı aşklara Nerdesin Ferhat yüreklere vurulacak kazma Yalanmış insani aşklar ben hasretim Mecnun'a Züleyha'nın göz yaşı Yusuf'a ağı hayat olmuş Girift duygulu sahte insan yüreğimi yolmuş Leyla bile Mecnun'u unutup aşka küs olmuş Yalan yüreklerde duyguların adı sevda konmuş Yılmaz Öztürk |
Ağlattın beni sahte sevginle
Bugün beni ağlattın şimdi mutlumusun Seviyorum seni ama söyleyemiyorum Derdin sevgiye aşka beni hasret bıraktın Senden sevgi bekledim sonuç hüsran Çöllerde seni arıyorum derdin hani nerde Bana söylediğin gerçek saygı dostluk vede Sevgi insan olan sever sevmeli dediğinde Sana inanmıştım Sonu acı dolu ayrılık yine Nerde istersen orada yaşatayım derdin seni İstesem bir elime ay verecektin diğerine güneşi Ama bana çok gördün dürüst olmayı vede insaniyeti İnsan olmayan senin gibi ne bilsin yalansız aşkı ve sevgiyi Yılmaz Öztürk |
Ahmaklara anlatamazsın
Hasta olmuş insan benziyor kanadı kırık bir kuşa Özenmiş kendini tanımadan sevgi nedir anlatmaya Kalkar avam olmadan has olmak bilinmez insanla Hayvan aynıdır kendini bilmeyen zavallı ahmaklara Ne anlatsan boş yeşerirmi kuru kütük suyla beslesende Aslını unuttukça ateşe atsanda faydasız olur kirli gözlere Sen Huri melek sunsanda kıymetini bilmez soyu Adem'e Dayansada anlatamazsın zavallı ahmaklara sevgi nedir diye Yılmaz Öztürk |
Ahmet'im
İnsanın kendini unuttuğu zamanda Aslı ile yaşayan yüreğe selam olsun İnsanlığın değerini bilen Ahmet dosta Melekler şahittir kalbin güzeldir ruhun Bir selam ve tebessüm ile hayat oldun Garip gönül canıma selamlar sanadır Sende yaşayan insanın makamı Allah'tan Kalbimiz huzur bulduran senin güzelliğindir Hoş geldin gönül sarayıma asil presim Merhaba yeni hayat hayat manadır sende Sevgi vardır dürüstlük gözlerinde göz nurum Serkan Yılmaz gülmeyi öğrendi kalbim sende Yılmaz Öztürk |
Allah seni çıkardı
Muhtaçtım bir yudum sevgi ve dostluğa Umudumu yitirip boynumu büktüğüm anda Allah seni çıkardı karşıma Yağmur gibi can verdin kuru yaprağa Savrulurken kuru yaprak gibi Kök saldırdın yeşerttin yağmur gibi Renk verdirdin her yanıma çınar gibi Budur benim yaşadığım gönlümün fidesi Kalbimde yeşeriyor AŞKIN fidanı Seni sevince anladım insan manasını Terk ettim sayende ÇİLE hanesini Yaşıyorum bende insanın aşk makamını Yılmaz Öztürk |
Allah`tır seni seven
Gönül kederle huzur arar idi Huzura erdik şükür sebebi sevgi Gör bak Allah seviyor seveni Gönül Allah`ta buldu sevgiyi Gözlerde mutluluk ışığı parlıyor Her göz semada yıldız gibi yanıyor Sevince samimiyetle Allah kulum diyor Kuşlar bile özgür değil sevgisiz uçmuyor İnsan için bir tebessüm yetiyor İnsan olan beden zekatını veriyor Dostluk kapısı sonuna kadar açılıyor Sevince yürekten Allah kulum diyor Cennet istersen yolu geçiyor sevgiden Unutma hayvandan aşağıdır sevmeyen Arşa çıkar samimiyetle karşılıksız seven Yolun açık olsun dostum Allah`tır seni seven Yılmaz Öztürk |
Ankara'da
Rüzgar lodosta esse kara yelde boran olsada Dostluğa mâni değildir Ankara güzgarında Sokaklar uçuşurken gök yüzünde Ankara'da Sokaklarında sevgiliyle gezmek kara kışta Bir kapı açılır sana ikramı Hacı Bayramı Veli'de Sunulur dervişliğin âlâmeti Ak Şemseddin'de Heyecanla nefesler alınır nisanın yirmi üçünde Ankara'da başkadır sokaklar dostluk var davetlerde Yılmaz Öztürk |
Anlamı varmıki
Merhaba yeni hayat selam sana yeni güzel umut Demek vardı şimdi gönül yarım kaldı aşklara vuslat Nazlı sevgililere imrenip saklanmak yüreğinde hasat Toplamak istedim ama mazide kalmış yiğit Ferhat Görmedim karakışta yeşeren sevgi çiçekleri toprakta Haps olmuş küskün insan oğluna aşk mahkum çiyanlara Nerededir Allah için sevip birbirini can atan dost olmaya Can ararım da bulunmaz başkası için göz yaşı döken duada Kavgaya adam çoktur yıkmak için gönül sarayını manasız Malayani aşklarda kendini bilmeden yaşar boş ve anlamsız Gündüzleri geceye hapsetmenin anlamı varmıdır kifayetsiz Kelimeler boş konuşmanın edebi anlamı varmıdır ki manasız Yorulmak sana yakışmaz hedefin var ise aşkalrı gönülde Yaşamaya kırılmanın anlamı varmıdır ki yollar gider sevgiliye Hayaller gerçek olacak sen asla ve asla umudunu yitirme Çiyanlar seni mezarda yiyip bitirsede güzel günler gelecek elbette Yılmaz Öztürk |
Anlarmısın
Sana sevgiyi aşkı anlatsam aşk nedir anlarmısın Kendimi sana feda ettmemin kıymetini bilirmisin Senin yalan sözlerinle aldatmaktan mutlumusun Aşka insana olan güvenimi seninle kaybettim Sevda çiçekleri yetiştirdim sende kuruyup soldu Sana uzattığım ellerim hep muammada kaldı Anlarmısın acaba halimi yalan aşk seni anlatırdı Sana ettiğim beddua benim gibi senin de sevmedi Yılmaz Öztürk |
Anne? ? ?
Anne der durur herkes ya annesini 20 yaşında Tanıyanlar ne yapsınlar anneyi babayı bu çağında Annelik biyolojikmi yoksa manevimi olmalı aslında Anne tanımıyorum iki anne Havva ve Amine'den başka Ağladığımda başımı koyacağım bir sine bulamamışım ki Anne demek nasıldır bilmem yavrum diyen can sözleri Duymadım ki size anlatayım nasıldır anne şefkati ve sevgisi Herkese annesiyle mutluluklar olsun ben seviyorum yetimliğimi Yılmaz Öztürk |
Aradınmı hiç
Sen arada birde olsa hiç hayaller kurdunmu Dedinmi işte aradığım kalbimin son umudu Her agrip kuşun vardır vatanı çileli yurdu Sende yeşert kuru gül dalını konsun gönül kuşu Kırık kanatlı bülbül geldi dile İsyanı diken veren ruhsuz güle Seven düşer derde ismi dilden dile Sende merhamet varmı sevgiye Sevda bahçesinde laleler mahzun Bülbül feryatta gül gamsız olmuş nihan Nihansız geçiyor ömrün el aman Nazlı gül sen bülbül aradınmı ömründe biran Asil yüreklim sevda olmaz et kemik ile bedene Saygı insan olandadır Allah sev dedi Adem`e Kendinde benliği terkeden varır sevgiliye Sen aşık olup maşuku aradınmı özlemle Yılmaz Öztürk 01/07/2005 Saat:08:45 Yılmaz Öztürk |
Ararım
Tembeller ordusu türedi her yerde işler kaldı yarım Yapılacak her güzel işlerde kim olur benim yoldaşım Amel ederiz kendi halimizle hizmettir maksadım Hizmete karşılık beklemeyen hizmetçi ararım Defterler dolmuş kirli yazılarla yazıları silip yeniden Yazacak katip ararım katiplik kalemi yüreğinde olan Mecaziden mutlak olana yol açıp yolları temizleyen Kalp ararım sevecek gülün dikenini görmeden Yılmaz Öztürk |
Arz eyledim halimi
Mizan kurulduğu gün bilki davacıyım senden ve sevginden İnsanmıdır bir tebbessümü çok gören divane sevgiliden İhya olucak bir saf aşkım var kıymetini bilmiyorsun Son dilekçemdir sana eyledim arz halimi perişan Ey sevgili senden gayri yok aşkı ruhumun Tadı zehirden beter oldu çöldeki sensiz suyun Çağlayanlar beter olur aşığa aşkın tuzundan Ben senden bir damla abı hayat umuyorum Söyle asil sevgili zormu çatlayan dudağa sevgi damlası Çağlayıp akmasanda bir damla katre hesabı Sende bir mana bulmasada bizde feyzdir derviş misali Gözler yolda bekliyor abı hayat budur duygusalın ricali Bir yudum su serabından ikram eyle gönlümüze Kusur var ise asalet affetmek sana; kabahat bize Söyle asil sevgili çokmu bir tebessüm seni sevene Bu beden varsa seninle yoksan olmayacak ebediyette Yılmaz Öztürk |
Asil insana merhaba
Hoş bulduk desem yalan olur bu alemde Hoşluktan geçtik safalar bulduk dost yüreğinde İkra nedir manasını öğreniyoruz dost divanında Safalar bulduk safa i İlahi aşk makamında Var bu makamı İlahide samimiyet sadakat Riya suizan yok oldu bu alemi nihayede takat Geldi gönlümüze hoşgeldin ile bulduk dost şefahat Lisanı kalp ile varolduk okuruz dostluk makalat Şerefler verdiniz bize hoşgeldiniz ile merhaba İşte budur insanı anlatmaya dost varolduk manada Manamız gizemlidir bulunmaz kendini tanımayanda Bak ne diyor dost uzattık ellerimizi yeniden asil insana merhaba Yılmaz Öztürk |
Aşağıdakilere
Geceyi gündüzle yarıştırıran cahillere Ben okudum bildim diyen ahmaklara Hayat senden önce ben diyen körlere Aklı zayi olmuş biçare aşağıdakilere Hece aruz nedir dil bilmeden Şiir yazmaya talip oldu gönlüm Yırtıp atar kafiye uyak demeden Alt alta yazdı zümrüdü anka kelam Belki birgün esamesi dillerde okunur Loş ışıklı sofrada aşk rakıya meze olur Şairler divanına insan tezgahı kurulur Şiirimde saklı yıldırım yağdıran ordular Okları aydınlatsın gündüzlerde karanlığı Sevgi ekip çöllere ru-i zemin âlâ arşı Birleştirsin heceler uyak ile aruz nazımı Bu ümitler şiir yazmaya talip etti Yılmaz'ı Yılmaz Öztürk |
Aşığa EMRE derler
Aşk yiğide Emre derler eskiler Emrah'ın ahu zarına ferya ederler Gönül bağında aşığa vardır rehber Rehberi aşığın sevgili peygamber Emre aşkı mecaz değildir manada Sureti bilmezmiş dervişler aşkı Allah'a Vuslattır gözleri ağlar varmak için maşuğa Feda eder sevda dilden aşıp akar manaya Yılmaz Öztürk |
Aşıklar ölmez
Kimler gelip geçtide bu alemden ismi kalır birkaç kişi Kendinden geçip alemlere kahramanlıkları hikaye edildi Kimisi can verdi insanın huzuru için vatanına terketti Nefsini Allah için okuyup okuttu bildirdi bilmeyene ilmi Herkesin bir adı vardır kimisi sevgi ile kimisi anılır nefretlerle Bir gerçek varki Allah için sevilenler herdaim seviliyor özlemle Aşıklar ölmez bil ölen hep hayvan değildir insana benzeyende Ölür sen ölümsüz olmak istersen sevgini yaşa ve yaşat yürekte Yılmaz Öztürk |
Aşkım manavgat
Aşkım Manavgat Herkesin bir aşkı var.Leyla Mecnun,Şirin ile Ferhat Benimse huri Meleğim nazlı asil Manavgat Her seven aşık göz göze aşkını ediyor ilanat Sen benim derdimin ilacı olurmusun Manavgat Seni gördüğümden beri ne akıllıyım nede serseri İnsanında ve sende buldum gerçek saygı ve sevgiyi Sana olan sevgimle günden güne eriyorum mum misali Ey sevgili Manavgat sendedir ömrümün fermanı Adım adım gezerken cadde ve sokaklarını Senin sevginle yaşıyorum Ruhnuvaz makamını Kalırmı insanda ne gam nede keder yaşayınca Manavgat`ı Sende yeniden doğdum ve sende yaşıyorum aşkın manasını Her seven deli divane olurmu bilmem ama Sen ateş saldın kan yerine damarlarıma Aşkın Mecnun misali beni biçare edip çöllere salsada Manavgat senin hayalinle şelalenin serabı şifadır bana Senden aldım bu yeniden yaşamın tadını Senle yaşayacak bu yürek dünyada cenneti Sana teşekür etmeye yetmez Türk lugatı Manavgat bu yüreğin kabul buyur sevgisini Yılmaz Öztürk 29/06/2005 Saat:08:45 Yılmaz Öztürk |
Aya inat yaşıyorum seninle
Seni düşünüyorum ve seni yaşıyorum Sanki sen yanımdaymışsın gibi oluyorum Ne varsa senden bana oldu ab-ı hayatım Seni yaşıyorum sen yoksun ama huzurluyum Neşşe huzur yaşıyorum zevk-i sefada En alt tabakada seni yaşıyorum semada Yeryüzünün dibinde mağma tabakasında Yaşıyorum seninle iç güneş katmanında Serinliğin üşütüyor beni güneşin merkezinde Güneş bile ısınıyor sevgimizin hararetiyle Aşkınla yaşıyorum evren ısınıyor güneşimizle Ay kıskanıyor ben aya inat yaşıyorum seninle Yılmaz Öztürk |
Ayağa kalk DELİKANLI
Allah yoldaşımız oldukça yıkarız bütün putları Zannetmeki sen salih olursan yolda bırakır kullarını Allah asla sevmiyor yeryüzünde fitne fesatçıları Dost kendine gel bizden liyakat bekliyor Bedr'in aslanları Zaman dövünmek değil yeniden ayağa kalmak zamanıdır Zulum abad olurken görevin mazlumla kolkola girmektir Allah'a sığın samimi olursan niyetinde Resul yoldaşındır Ayağa kalk delikanlı mazlum senden medet bekler Senki Musab bin Umeyr İkrime Fatih Sultan Mehmet'in Akranı Resul'ün Sina çölünde yol gösterdiği Yavuz'un Soyundan Züleyha Hatice Nene Hatun'un yoğuruldun Hamurundan ey delikanlı yazılacak destan var kalk ayağa Yılmaz Öztürk |
Aycan'nıma
Ay semada yükselir can olur AYCAN Suretler silinir madde mana olur can Sırlı aşklar yüreği aydınlatır yürek özgecan Ay güneşe yoldaş aşk bana AYCAN Melekler kanat çırpar güneşe güneş aycana Hezeyanlar yok olur aşk manasını bulur aycanda Serkan Yılmaz erdi aşka AYCAN'ın yüreğinde Selam olsun yeni hayata merhaba AYCAN san Yılmaz Öztürk |
Ayıplamayın beni
Beni ayıplamayın bende sizin gibi Aynı haktan var oldum yüreğimi Yaratan Allah ayrı kılmış bedenimi Ruhum farklı bedenden sunarım sevgimi Ayıplamayın beni 16 yıla girdi bu çile Çileyi veren senide yaratan ayetinde Diyor Allah beraberdir sabredenlerle Beden yokken vardı ruh kalacak ebede Bende senin gibi 90trilyon hücreliyim Temelim 24 kromozomlu alaktanım Farkımız ruhum ayrı dolaşır bedenimden Beden değildir önemli erkek yada kadın Her cinsi yaratan imtihan eder Yılmaz'ı Bedeninde haps etmiş budur kader yazı Çekilir çile sen hor görmesen garip Yılmaz'ı Ayıplama beni değilmi yaratıcımız Allah aynı Beden denen eşya et kemik aslı toprak Marifet ruhu temiz tutup Allah için sevmek kadın ruhu taşırım bedenimde cinsim erkek Dost dua edelim Allah içinmarifettir sevmek İnsan bedeni düşer nebattan ana rahmine Kim karar verebildiki sureti şekil şemale Ayıplamayın sizin gibi yuva kuramadım diye Hak verdi bu derdi Yılmaz sen sabr ile isyan etme Farkımız varmı bedenimizin babası Adem Ruhumuzun baabsı Muhammet aleyhi selam Bende senin gibi sevgiye susayan kalp taşırım Ayıplamayın benim ruhumu zıt olmuş bedenime Sözler güğümlenir boğazıma bir tebessüm Çok görmeyin garibim dost aşka memnuyum Bedenim sizin gibi erkek ruhum sizin gibi kadın Çarem yok katlanırım bu yazgıyı yazan yüce Yaratan Mahşerde mizan terazisinde kurtuluşun sebebi Bak ne der iki cihanın rahmet sevgi önderi Birbirinizi sevmedikçe tatmazsınız imanı Ayıplamayın beni Allah sever seveni Yılmaz Öztürk |
Aynalarla dertleşme
Bir insan tanıdım dertli gam yükü var omuzlarında Dedim anlat derdini ben talibim yoldaşın olmaya Derin bir iç çekip başladı onbeş yılı anlatmaya Bir an durakladı silmek istedi göz yaşlarınıda Bakıp utandı benden kendini aciz hissetti Umutla yaşarken tükenmişti gelecek ümitleri Devam etti anlatmaya acı hayat hikayelerini Sonra kendine gelerek yoldaşını aynada seyretti İçi sızladı etrafına bakındı tek başına yaşıyordu kendisi Onbeş yıldır hergün sevecek prens aradığını hatırladı Saklayamadı gündüzlerden utanırken göz yaşlarını Teslim oldu gönlüne bulamamıştı sevgilinin insan olanını Sonra döndü aynalara konuşmaya başladı saklamıyordu Artık göz yaşlarını ve birden gönül kapısı seszice vuruluyordu İzin varmıdır gitmek zamanı geldi sırdaş olan ayna buğulanıyordu Son söz nedir diye sordu sırdaşı aynalar kazanmak için ahiret yurdu Elindeki şişeleri kır dök at yere sana yakışmaz yarışmak Azrail ile sen bekle zamanını sabır ve umutla kendinle barışık Aradığın sevgi yok bu dünyada sana yakışmaz boş konuşmak Allah de gel kendine sevgini bulursun var Peygamberde sancak Yılmaz Öztürk |
Babamın adı Mustafa
Benim biriciktir babam adı Mustafa Nurludur yüzü hatta candan bakışlarıda Babamı gören hatırlar yüce Allah'ıda Kendini bulur soylu Mevlana dergahında Allah onun hatırına seviyor insanı insan makamı Mustafa babamda kendini buldu manevi aşkı Taşmış babamın nurludur çakmak gibi gözleri Yılmaz mahcuptur kapısında diler kıtmir olmayı Yılmaz Öztürk |
Bayramdır SEMİH
Dostca merhaba diyenlerin var olacağı dünya Temizlenir elbet kalmaz yürekte kir parya Böyle günlerin hasretliği hon bulur umuduyla Bayramdır her günümüz uzansın eller dostluğa Suizanların kalkıp kalplerin ihya olduğu günde Göz yaşlarının sevinçten sel gibi aktığı *******de Aç kalan değil insan hayvanlar bile tok öldüğünde Mizanda sevgi çokluğu ağır basıp yol olacak köPage Rankingüde Bayramların sevinç kaynağı Semih sureti aşk ile Hak olan Allah için Yılmaz gönlü el uzatıp dost ele Güllerin aşk diye konacağı bayramlar umudu hayali ile Bayram kutlu olsun aşk manası Semih meleklerle bile Yetimlerin el ele tutuştuğu annelerin göz yaşları Dindiği yetimin yüreklerin vardır elbet Semih sırrı Mazhar olan yüreklerin vuslata özlemdir aşkları Sevilmesede sevenlerin kutlu olsun bayramları Yılmaz Öztürk |
Bekledinmi yollarda
İçindeki hasrete yenilip bekledinmi onu Özlemlerin ıstırap aydınlık görünürmü sonu *******i ona dualar edip istedinmi mutluluğu Evetse sanada yakın hicranın soğukluğu Zannetme mutlu olacaksın bir ömür boyu Çok gördüm sahte gözyaşı mutlu tiyatroyu Seviyorsan bilki saklıyorsun kendinde asil ruhu Ruhu asil olan hicranda bulur gamlı huzuru Dostum sen gamda zevklere layıksın Bizlerin sevgisi avamdan uzak olsun Sanmaki anlar göz yaşı akıtmayan Sen bekledinmi hiç solarak misali hazan Yılmaz Öztürk |
Ben Gece Ağlarım
Dokunmayın bana nedir diye sormayın halimi Her gece akıtırım gündüzlerde sakladığım yaşımı Güneşle yarışıyorum gündüz sormayın *******imi Ben gece ağlarım beklediğim 15 yıllık yaraya şifa sancısı Gündüzler benim gecemdir *******i sokaklar meskenim Kalbimdedir derdim hüzünlenip ben hep *******i ağlarım Bazen bir cadde kenarında yada bir bankta sabahlarım Ben gündüz kaçıp gece hayatı göz yaşlarımla karşılarım Kimisi bakar yüzüme tükürür yada tiksinti ile aşağılar beni Ben göz yaşlarımı akıtırım yüreğime sırdaş bildim *******i Yarasa gibi kaçarım gündüzlerden bana doğmaz yaz güneşi Ben gece ağlarım ve uyandırırım bilmem nerdeki horoz ve güneşini Ben gece ağlarım bedenim erkekte ruhum nedir bilinmez Her gece dualarla yaşıyorum gündüze inat göz yaşım dinmez Ben yalnız gece ağlarım 15 yıllık çilede Allah'tan ümit kesilmez Gündüzlerim gece gecem gündüz oldu yinede Yılmaz'ın umudu bitmez Yılmaz Öztürk |
Ben genç bir kızım
Ben bir kızım yaşım yirmi altı Gönlüm asi bülbül gibi kanatlı Olmasın sevdiğimin olmasın uçan atı İnsanların aksın sevinçten göz yaşı Benim hurilerden güzeldir gözlerim Göz yaşlarımla ben sevgimi beslerim Gönül güzelliğimi saklar zarif bedenim Bir genç kızım asil prenstir hayalim Yılmaz Öztürk |
Bırakma beni
Dost diye sevdim seni sana ihtiyacım var Tutmanı bekliyor ellerim seninle mutluyum Aşkı tattım sende bakışlarında huzur var Kollarında uyumak beni kurtardı gamdan Çaresiz bir günde Allah seni gönderdi bana O an ne dert kaldı nedekeder sevinç var bana Bakışlarında seyrettim alemi samanyolunuda Sana ihtiyacım var bırakma beni sensiz koyma Senle haaytı yeniden tanıdım huzur buldum sende Şimdi bırakma beni sokak ortasında yaban elinde Leyla'ya aşk sorulmaz Mecnun görerek bilmede Aşkı sende tanıdım dostluğu yaşamak istiyorum gözlerinde Not: bu şiir sadece değerli dostum ve aşkım biriciğim için Yılmaz Öztürk |
Bilmelisin
Hayat birdamla su ile başladı neden dersen eğer Sevgiyi yeniden tarif etme sevmeyi bilmen gerekir Ağaç toprakta yaşar dilde olmaz sevda yürektedir Yüreği ırmakta yeşertmek değil marifet çölde vaha olmaktır Anlamalısın neden Mecnun düştü dillere diller gönüllerde Yaşamıyorsa eğer Mecnun olamazsın Leyla gibi bir çirkine Çirkinlik nedir bilmelisin bedenle ruhun farkı nedir sevene Et kemik toprak olur sevgiyi eşyada arama sevda ek çöllere Çölde yetişirmi gül ağacı gülleri besler kalbindeki asli sevgi Sevgi olursa dilde güle hayat veremez cennetin has bahçesi Bilki sen bekadan geldin ölüm nedir ölen topraktan başkası Değilmidir bilmelisin ne alemdesin yalandır sevgiden gayrısı Yılmaz Öztürk |
Bir bardak çayın varmı
İçeçek bir bardak çayın varmı paylaşmaya Dostta dost olup dost aşkına yanmaya Allah için sevip dostunla Allah`a varmaya Varmısın Hay`da yanıp Hu`da yok olmaya İçip dostluk çayını varalım dost kapısına Kapıda var olup yanalım dost divanında Senden bir bardak çay bize olsun ikramda Dost cemalinde gülleri derelim dost kapısında Dostum seninle yanmaya geldim Beka`da Fani olmaya talibim Beka Billah`ta İkram çayın varmıdır makamın Arş`ta Yanmaya geldim semaverin çay aşkında Yılmaz Öztürk |
Bir Bursa
Bir Bursa akşamında daha Bıkmadım hayalini kurmaya Ah sen olunca şiirin konusuda Mest oluyor kalem buluşunca kağıtla Seni yazmaya başlayınca hayal aleminde Seni seyrediyorum uyku serseminde Baktığımda sen varsın Bursa ipeğinde Böyle bir akşamda yaşıyorum hayalinle Dünyadan nefes almaya başladığımda İlk hayat sen oldun kanımdaki al yuvarda Nasıl anlatılır bilinmez seni aşık divanına Bu duyguyla yaşıyorum ben senin hayali aşkına Ah Bursa sende benimle çilemi çekersin Bilirim sende et kemik aşka sitem edersin Benim gibi hayal aşka isyan edersin Bursa seninle aynıdır çilemiz ikimizin Ey sevgili yetmezmi bu çile bana ve Bursa`ya Sana feryat ile duyurmak istedim aşkımı anlasana Ben sabırla bekleyeceğim seni gelmesende hayat boyunca Çünki saat 16:18:de bile bıkmadım senin hayalini kurmaya (dostum sevgili arkadaşım (Akın Can, Giray, İlker ve ANTOLOJİ dostlarına ve ismini sayamadığım tüm değerli arkadaş v einsan makamındaki tüm dostlarıma sevgilerle 20/04/2005 çarşamba saat 16:18) Yılmaz Öztürk |
Bir insan senin
İnsanlar gördüm gözleri değil yüreği ağlıyor Kalpsiz aşklar tanıdım aşkı bacaklar yaşıyor Bir insan var sana rabıtası yüreğinden dağlanıyor Aşıklar kapılarda umudun kıtmıri olmuş dolaşıyorlar Bir insan var senin için feryad ediyor gözleri Aşkı memnu hapsinde sanadır çilesi sözleri Sitem değil senden bedenini değil yüreğini Diler kıtmır misali aşık sana sadakatli yüreği Arıyorsan bir insan senin kapında kokunu özlüyor Hayalini bir insan sende senin ruhunu arzuluyor İstediği değildir gözlerin bir insan yok oluyor Benlikten geçip sende aşkı hayaliyle sen oluyor Yılmaz Öztürk |
Bir kuş gördüm uçuyor gök yüzünde
Bir kuş gördüm uçuyor gök yüzünde Sordum nedir bu halin bu keder niye Senki uçuyorsun özgürce gök yüzünde Güldü bana sevgi bilirmisin nedir diye Ben bir sevdaya düş oldum çaresiz Ben gökte onu seyrederim o habersiz Sorma bana anlamazsın sevgi sensiz O söyledi ben dinledim halim iflahsız Sonra sordu bana sen neden kör oldun Kör olan gözlerim anlatmaya başladım kalp gözüm görüyor seni sende anladın Derdim sevgisizlik yardan uzak yaşarım Bilmiyorum nerde nasıl yaşar bir bilsem Senin gibi kanadım olsaydı onu bulsaydım Kuş bana dediki dedi kanat değildir bulduran Sevgi karşılıksız ise dert olur bal bile öldüren -----...................... -----....................... Yılmaz Öztürk |
Bir sevgi arıyorum
Gözümde yaş olup kalbime akacak Gece yolumu aydınlatan yıldızım olacak Aldığım nefeste oksijen gibi içime dolacak Bana hayat yoldaşı ekmeğimde tuz olacak Bir sevgi arıyorum tendeki can olacak İpek gibi ruhumu elbise olup saracak Bir sevgi arıyorum bana aşkı tatdıracak Saf kalbi ile beni benden alacak Ben ona vadediyorum ay ve güneşi Arşın en üstünde yıldızlarla gezmeyi Vadediyorum ona samimi sevgi Bir sevgi arıyorum tutması için ellerimi Bir sevgi arıyorum sevginin çilesinde Yaşadıkça neşesi artacak gül hanesinde Gül bülbül misali sadakat olmalı yüreğinde Bir sevgi arıyorum ömrümün son saniyesinde Yılmaz Öztürk |
Bitirdim Kendimi
Ahu zar ile hayat yoluna oldum revan Vahalarda tadamadım sevda bir an Uzak diyarlarda belkide aşk beka dan Gelecek diye kara yüreklerde bitirdim kendimi Üryan geldik mecazi aleme alemi berzahtan Buselik makamında rüyalar sevda tadamadan Seni değil kendimi bitirdim hayali aşkı esrardan Uzaklara giderim omuzlarda yolculuğa alışamadan Bitirdim kendimi insanlığın çilesi yüklenmiş boynuma Severiz elbet bizi sevmeyenide gönülde Allah aşkına Seni bitirmeye kıyamaz bu gönül bir hayalin ummanına Bitirdim kendimi yaşarım bayram günü yetimin göz yaşında Yılmaz Öztürk Yılmaz Öztürk |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:01 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.