![]() |
Şahin Büber
3 Gün
umudu kesme tükenme sabret sevdiğim çok değil 3gün sonra yanındayım unutmadım sevgili gözlerinin karasını yüreğini unutmadım seni yağmurlu geceye hazirana sordum yanılmadım biliyorum hayal girdabındayım olsun be gülüm sen yeterki sabret çok degil 3gün sonra yanındayım Şahin Büber |
Akdeniz Gibiydi Gözlerin
akdenizi anımsatırdı gözlerin iç çekişlerim olsada gece yarıları susmayı kabullenirdim kaybolan bir seyir defteri olurken senin hayalin hangi mevsimde olduğumu bilmez bi şekilde yürürdüm ıslak ve kaygan kaldırımlarda akdenizi anımsatırdı gözlerin bakışın aynı iklimin havasındaydı aç gezerken sokaklarda gözlerin ve saçların sadece aklımdaydı akdenizi anımsatırdı gözlerin ve bakışların loş bir şehir ışığı gibiydi sessiz ağladım yine bu gece belli etmedim yastığıma döküp göz yaşlarımı en rezil duygulara meydan okudum hayatı senin gözlerinde kilim misali nakış nakış dokudum akdenizi anımsatırdı gözlerin suçlu bir duruşum vardı ankarada ankarada senin akdeniz bakışlarını andığım için suçluyum ama olsun yinede ankara da akdeniz gözlü bir kızı aramak bile maceraların en güzeli olsa gerek sen uykularun en tatlısında uyuyor olabilirsin yatağın kuş tüyü olabilir nemli bir temmuz akşamı da olabilir ve karşılıksız bir yürekte taşıyabilirsin akdeniz gözlerinde ben ankarada akdeniz gözlerinin hayaliyle uykusuz bir gece yaşıyorum sigarımın dumanında kayboluyorum özlemlerimi ve umutlarımı taşıyorum arka cebimde ama seni taşıdığım yer sadece ve sadece yüreğim evet yalan değil seni özlüyor ve arzuluyorum tekrar söylüyorum AKDENİZİ ANIMSATIRDI GÖZLERİN. Şahin Büber |
Alır Başımı Giderim
gönül mekanımı eyledin talan alır başımı giderim bu elden sende yalancısın sevdanda yalan alır başımı giderim bu elden sırtıma sen yükledin onca derdi gelde gör verem dört yanım sardı nerde kaldı yeminin sözün nerde alır başımı giderim bu elden ben kahrolurken sen gülüp oynarsın çözemedim seni nasıl bir yarsın senin karın yok sen bana zararsın alır başımı giderim bu elden alın yazım buysa çekerim elbet ırmaklar misali akarım elbet yüreğime hasret ekerim elbet alır başımı giderim bu elden senden aşk istedim ağlattın beni oysa nasılda sevmiştim seni yalan ettin yalan bu günü dünü alır başımı giderim bu elden garip şahin böyle imiş yazımız yürekte yanar gönül közümüz o vefasıza geçmedi nazımız alır başımı giderim bu elden Şahin Büber |
Anne
çok yorgunum derdim büyük anne sensizim yanlızım gurbet akşamlarında hasretindayim gurbetindeyim anne Şahin Büber |
Anneme
denizlerin dibinde yitik bir yosunum anne ihtilalleşmiş ruhumla saçlarına dokunup duların hak etmek isterim anne biliyorum hayırsızlığımın haddi hesabı yok ama sen yinede affet beni anne yüreğim göçtü ayaz içerime dek vurdu korkularım aklımdan çıkmıyor anne düşüncemde hala senin sıcaklığın var anne Şahin Büber |
Arkadaşım
arkadaşım seni okadar özledimki seninle geçen günlerin hasretinde gözlerim hatırlarmısın seninle bahçelerden erik çaldığımız günleri ve beraber kurduğumuz futbol takımını ve millete ısmarladığımız kolaları arkadaşım biz seninle bir elmanın iki yarısı gibiydik sanki sen ve ben gün geldi büyüdük ama yine ayrılmadık karartmadık umudumuzu sıfırı tüketmiş olsakta sen petrolde pompacı ben lokantada garson sigaramız bile aynıyıdı delikanlı sigarası dediğimiz uzun samsun içerdik ikimizde okuyamadıkta biz sanki bize göre göre değildi okul,öğretmen ikimizde beraber çıktık okuldan daha doğrusu kovulduk hayatın acımasız sokaklarına bıraktık yüreğimizi ama yanlış yollara sapmadık biz sadece serseri yılların deli kanlısı olduk biraz çile biraz hüzün yanıbaşımıza sermaye diye koyduk arkadasım aslında biz çok ağladık gülerken bile kanayan bir yanımızın olduğunu kimseye çaktırmadık acıyıda sevincide biz kendi içimizde yaşadık neyse boşver bunları lan oğlum birazda sen anlatsana mezarının başına geldik diye ne bu suskunluk neyse dostum ben şimdilik gideyim sonra tekrar gelirim yine dertleşiriz uzun uzuzn oldumu hadi iyi günler arkadaşım Şahin Büber |
Asker Mektubu
ana bildiğin gibi vatan borcu namus borcudur onun için merak etme beni bayrağımın gölgesinde en mukkaddes görevle şereflendirildim inşallah hak nasip ederde şehit olurum vatana can kurban ana sevdiğime de söyle meraklanmasın yakmasın yüreğini eğer şehit olursam gurur duysun göz yaşı dökmesin sadece vatan sağolsun desin evet ana askerim ne şükür dediğim gibi şehit olursam ağlamayın sadece vatan sağolsun deyin Şahin Büber |
Aşk
can pınarından kanarken yüreğim gökçek sevdalara doğru bir ışık yaktı aşığın dilinde bir gurbet türküsüydü benim sevdam en ücra diyarlarda bir sürgündü benim sevdalı yüreğim her yantoz duman olsada sevda sınır tanırmı ki dağlsarda yaralı sinemi ordular kurup yürüselerde üzerime ben sevdamdan vazgeçmem vazgeçemem bu böyle biline en deli poyrazlar eserken sabahın seherinde çılgın bir sabahı düşlerdi yüreğim kırsalarda yaksalarda ateşe atıp yaksalarda fayda eylemez çünkü deli gibi sevenlerdenim ben ki bu sevgi öylesi bir sevgi değil can bedendençıkana dek devam edecektir işte gönül denen mekanda böyle bir şeydir aşk...aşk...diyorlar bu kutsal ve mübarek hale aşk ey aşk sen yüreğimi alıp giderken ruhum yanaştı bir börtecine misali asena bakışlı bir güzelin gözaldı gözlerim Şahin Büber |
Aşk Ve İntikam
adam yorgun gözlerle baktı kapıdan içeri girerken gözleri çakmak çakmaktı suskundu konuşmadı gece boyunca ama gözleri hep o kadının gözlerinin bakışlarındaydı sevdalı gibi bir hali vardı adamın evet adam kadına aşık olmuştu fakat kadın pek umursamıyor gibiydi aradan bir kaç gün geçmişti adam bir mektup yazıp kadına aşkını itiraf etti kadın mektubu alınca kahkahalar atmaya başladı yani kadın adamın aşkına karşılık olarak sadece bir kahkaha atmıştı adam sonra terk etti istanbulu ücra bir köyde devam etmeye çalıştı yaşamaya ama ne mümkün çünkü bir defa kalbi kırılmıştı adamın aşka lve kadınlara lanet etmeye başladı o günden sonra aşk ve intikam iki dost olmuştu adamın yüreğinde kim bilir belki yeniden aşık olur belki günün birinde... Şahin Büber |
Aşkın Büyüsü
hayatın çıkmazındayım yarınsızım yalnızım ama sevdalıyım uçurumun kenarına salsalarda kalbimi yansada ruhum sönsede umudum vazgeçmek yok yılmak yok yıkılmak yok unutsada dostlarım hayal olsada yarınlarım aşkım varya sevgim varya o yeter bana hayat acımasız olabilir ama olsun tahammül edecek gücüm var çünkü sevdalıyım ben Şahin Büber |
Aşkın Alacası
bir gün gelir yüreğine gizlediğin günlerin pınarında yağmurla yoldas olursun belkide hiç ummandığın bir anda kapın çalınır belkide o an şaşırırsın gözlrinden bulgur bulgur sevda gözyaşları dökülür ve sen hjangi gece yağmurunda ıslandığının farkına bile varmassın ama doyasıya sarılırsın sevgilinin boynuna hasreti bir kenara bırakıp en masum ve deli sevdalı yanını dile getirirsin.fırtınaya kucak açarken en suskun yanın hüriiyet gibi bir şey dokunur kalbinin bir köşesine.kırılmış bir çile büyütürsün kimi zamanda en ücra köşelerinde ruhunun hayran bir duruşun olmalı hayata dair garip yüreğinin bir yanını emanrt bırakırsın gözü yaşlı bir gurbet akşamında sevgilinin bakışlarına sevmek ne kadar önemliyse sevgiyi hak etmekte önemlidir hayat denen bu ucuz alemde evet sen saçları yıldız yıldız yüreği yorgun masum bakış sen sevmeyi hak edenlerdensin sen sevdayı yollara yazmaki vuslat bir pınar gibi saf ve sade kalsın şimdi yolculuklardasın belkide kim bilir ama olsun cam kenarından seyret dünyayı anlat içnde kopan fırtınayı yine içinde yaşa haykırma dağlara taşlara ilk durakta inme sonuna dek git gücünün yetttği kadar git kıvılcım olsun yüreğinde aşk. senin soylu bir cesaretin olmalı delikanlı bir asaletin ve bir okadarda gözyaşın evet sen sevda diyarına göç rylryrn solyanında aşk vurgunu olan yiğit işte bu halin adı aşktır; ANADOLU'DA Şahin Büber |
Beni Vurda Öyle Git
beni vurda öyle git sağ salim bırakma zincirleri kırda öyle git daha fazla ağlatma bıçak yarası gibi kesip git hücrelerimi yolculuk kirası gibi yık tüm düşüncelerimi saat kaç şimdi derinlerden geç sen sorma acaba kimdi yüreğimi biç sen acıya alıştım artık sen gülerek gir ceketimolsada yırtık dil beni bir bir öldür beni ne olur aınla yaşatma ruhumu sen yine hesap sor kopar kandımı kolumu çile soframda katıktır yanlızlık ustam bu can acıya layıktır ölüm benim ağam kapıyı vurda git sesim çıkmaz inan kapında olsamda it sana fedadur bu can Şahin Büber |
Beyhude
bu gün bir başka alemdeyim sanki dünyanın tam ortasına düşmüş bir volkan gibiyim yarınımdan hiç mi hiç umudum yok boş yere yaşıyorum boş yere nefes alıp veriyorum Şahin Büber |
Bezgin Yürek
yağmur yağıyor yüreğime gözlerimden damlıyor her dem hasret yaşları uykularım bölünüyor kahırlı şiirlere döküyorum gönlümü sevgisiz bir dünyada yaşıyorum hasretten yılan bir beden taşıyorum arşınlıyorum sokakaları sana şiirler biriktiriyorum özlemlerimi gecenin sessizliğine gömüyorum ağlıyorum bazende serseri yanlarımı bastırıp kahır mektupları yolluyorrum sessizliğin sesiyidim aslında kuruyan bir yaprağım dalında ve sen yine gel gece yağmurunda.... Şahin Büber |
Bir Şahin Vardı
yıllar öncesiydi dağlarda tezen bir garip şahin vardı bir vakitler ninni diye diye anlatırdı analar onun hikayesini şehir eşkiyalarının korkulu hikayesiydi delikanlı yüreğiyle meydanlarda gezerdi hep zalimlere vurgun vuran bir gece görüşüydü o şahindi hayatı sürgünlerde geçmiş kolayı değil de zor olanı seçmiş hep anam anlatırdı onun hikayesini henüz yirmi birinde yağız bir delikanlı gözleri çakmak çakmak ülkü diyarının yiğit osman gazisiydi davanın mukaddes bekçisiydi vurgunlar acılar içinde geçerdi ömrü diye anlatırdı anam lakin onunda yüreğine ateş düşüren bir olay olmuş aşık olmuş şahin ela gözlü bir gurbet gülüne gönül kapılarını aralamış sonuna dek sızısına kalbine hapsetmiş diyememiş sevgisini uzaktan sevmiş ama ozalim cumartesi günü sevdiği yani gurbet gülü ele gelin olmuş ogünden sonra kimse görmemiş şahin i deli olmuş divaneliğe vurmuş kendini bükülmeyen bir bilekken bükülmüş umudunu kesmiş yarından ve sonrası fırtına boran kar işte böyleymiş şahin in hikayesi Şahin Büber |
Bir Garip Aşık
garip gönlümde masum sevdam sensin ey güzel dünyaları verseler neyleyim seher vaktinde ruhuma esen o ılık rüzgar sensin yüreğim dağlar kadar yüce şimdi bana tabib sensin bana ilaç sensin bağrımda gizli kalan en ince sızımda sensin bazen bir sevda türküsü bazende aşk şiirimsin bırak gözlerinde kalayım ıslanan kirpiklerine dokunayım su gibi akayım uüreğine akayımda kök sal çınarlar misali feryatlarını bana getir aşkı vuslatı ve mutluluğu al götür ey! içimdeki deli poyrazım gönül mekanımın tek sahibi ey seher yelim ey kardelenim ey sevdiğim seninpınarından akayım gözünden aka yaşa kurban olayım bu gece yüreğine dokunayım dağlarıma kar misali yağ sen diyarım ol yada hicretimi kabul eyle kabul eyleki garip gönlümde murad alsın yoksul yüreğim hiç olmassa şu fani alemde şad olsun sen yine gel bana leyla misali gel şirin misali gel senin için mecnun olur çöle düşerim ferhat olur dağları delerim sen yeterki gel bana ondan ötesi boynumun borcudur köz ikram etsende yüreğime yine kabullenirim cemre düşerken gecenin bir vakti ruhuma seni gözyaşalrıma katarım gözyaşı dökerken bile seni sevmek ne tarifsiz vuslattır ah bi bilsen karşıma dizilseler ayrıl bırak boşver deseler saraylar hanlar hamamlar verseler yinede vazgeçmem senden ben seni bir anlık değil bir ömürlük sevdim güzel şimidi gökyüazünde salınan bir garip serçe gibiyim yağmur seli değmiş toprak misali akıp gitmekteyim bir çile ki bu ne mukaddes sevmek mukaddes sevilmek mukaddes haydi şimdi sende bu gece yüreğime es gerekirse ateşe düşür senden geldikten sonra bu gönüll ateşte bile üşür dizginlemedim sevdamı aksine dört nala sürdüm divaneliğimi anlatmadım kimseye gönül vermedim aşık olmadım hiç bir nesneye kim bilir belki bu cankalmayacak yeni seneye ama seni beklemek bir ömür olsada dolsada yüreğin bu bile aşktır bana işte benim sevdam böyle güzel seninde gönlün bu aşka razı gelirse söyle söyle güzel Şahin Büber |
Bir Şehidin Hikayesi
sene 99 hakkari yüksekovada askerdik haber geldi namertler dağlara dadanmış diye yüreğimizdeki kılıçtan keskin imanımızı azık eyleyerek ya Allah nidalarıyla koyulduk yola ve bir zaman sonra bir karlı dağın başına geldik namertleri gördük emir gelince hücuma koyulduk oan her birimiz yemin etmiştik ya istiklal ya ölüm diye çok çtin bir çatışmanın tam ortasındaydık kurşunlar yağmur tanesi gibi yağmaktaydı ve bir ah sesiyle irkildim birden ve sağıma baktım baktımki ne göreyim tertibim konyalı yusuf vurulmuştu o an sanki kanım dondu aklım başımdan gitti elleri elimde gözlerime bakıp tertip ben gidiyorum Allaha emanet olun diyerek sağ yana düştü kolları yusuf şehid olmuştu çatışmada bitmişti bu arada onlardan sekiz kişi öldü bizse bir şehid verdik alaya döndük daha sonra ailesine haber vermek gerekti ama nasıl derdik yusufun şehid düştüğünü tam biz telefonla haber verecektikki yusufa mektup geldi mektup gelince elimiz telefona gitmedi mektubu açtık mektup yusufun annesinden gelmekteydi ve mektup şöyle başlıyordu oğlum yusuf teskereyi almana bir ay kaldı inşallah vatan borcunu ödedikten sonra sana kavuşacağız sana öyle hasretizki yavrum anlatılacak gibi değil hergün dualarımız seninle sen sakın oralarda bizi merak etme bende babanda çok iyiyiz sadece senin hasretin var içimizde zaten çoğu gitti azı kaldı nasipse bir aya kadar burdasın inşallah zeynebinde sana çok selamı var oğlum oda sabırsızlıkla yolunu gözlemekte ha bu arada baban diyorki mayısta yapalım düğünü hele sen bi gelde yavrum düğün işi kolay neyse oğlum şimdilik bu kadar Allaha emanet ol gözlerinden öperim annen Ayşe aman Allahım bu mektubun üzerine nasıl yusuf şehid oldu diye haber veririz ve en sonunda haberi vermek zorunda kaldık sadece annesinin oğlum diye feryadını duyduk daha sonra yusufun cenazesini memleketi konyaya götürdük annesi gel oğlum gel baba ocağına hoşgeldin yavrum diye ağlayaya ağlaya yüreğini parçalamaktaydı yaşlı babasıda ayakta durmakta zorlanıyordu bir yandan ağlıyordu bir yandanda vatan sağolsun diye haykırıyordu ve annesinin şu ağıdı gözyaşlarımızın sel olmasına yetiyordu yavrum davulla zurnayla yolladım seni beyaz kefen içindemi gelecektin ciğerim yanıyor dostlar ciğerim oy oğlum yusufum yaktın yüreğimi vatanım sağolsun milletim sağolsun bayrağım devletim varolsun bizi böyle ağlatanlar kahrolsun oy oğlum yusufum yaktın yüreğimi düğününü yapacaktık davul zurna çalacaktık sevdiğini alacaktık oy yusufum oğlum yaktın yüreğimi yarabbim sen sen sabır ver bu dert beni bitirir yer ciğerim toprağa girer oy oğlum yusufum yaktunyüreğimi Şahin Büber |
Bir Ülkücü Kız Sevdim
bir ülkücü kız sevdim vuruldum gözlerinin karasına dağılan saçlaranın teline vuruldum gözlerinin hapsinde buldum aşkı araladım gönül kapısını içimdeki yangına su serpsin diye bir ülkücü kız sevdim yiğit mi yiğit bu asırda zor bulunan yani delikanlı yürekli mangal yürekli türkiyem gibi bir kız sevdim ülkücü bir kız sevdim ben divane bozkurt o deli asena dayansın artık dağlar yıkamazlar sevdamı ipe götürselerde kurşuna dizselerde vazgeçmem asla ondan yalnız tek feryadım var o da ayrılıktan bir ülkücü kız sevdim ela gözlerinde üç hilal yüreğinde masum bir heyecan gönül kabemdir o baharda açan gurbet gülümdür o peteğimdir balımdır o bir ülkücü kız sevdim sesini kattım soluğuma ılık ılık nefesini hissettim o ne sesti ama yağmur gibi berrak toprak kadar sadık bir sesti yarabbim can vermeden evvel onu bir kez görmeyi nasip et bir ülkücü kız sevdim moskof diyarlarında yaşayan ama türkü ve türklüğünü unutmayan türkiyem gibi saf ve temiz olan bir ülkücü kız sevdim Şahin Büber |
Birazdan
birazdan sabah olacak yıldızlar sönecek şafak atacak ve tan yeri ağaracak ama hayatın soluk yüzü yine ruhuma dokunacak va ben yalnız bu hayat gemisinde yine devam edeceğim yoluma özgür olmayacak düşlerim düşüncelerim sınırlanacak gözlerim ağlayacak yüreğim kanayacak yorgun bir efsane kalacak öldüğüm zaman ardımdan yalancı dostlarım gözyaşı dökecek silinecek ömür denen o sonsuz bildiğim sahipsiz sürem ******* kucaklayacak sonra belkide sahipsiz yorgun bedenimi kim bilir belkide uzaktan sevdiğim o kadında gelecek baş ucuma kim bilir... Şahin Büber |
Bizim Çocuklar
yarınları kucaklayan çocuklar yok artık kitapların arasında kalmış özlem duydukları dünya zulmün çembere aldığı bu cihanda yaşamaya çalışan çocuklar bizim çocuklar Şahin Büber |
Bozkurt Töresi
dedem korkuttan alıp nasihatı turan ellerine çıktım seferine asla unutmadan boyun bükmeden türküm dedim göğsümü gere gere ulaşınca o tanrı dağlarına daha mutlu baktım kutlu yarına ayak basınca ülkü diyarına şükür dedim şükür hemde bin kere deli taylar gibi tezesim gelir feryada kalksam ardımdan kim gelir kim olacak ülkücü gencim gelir bundan öte ölüm olsa komaz bire mazluma sahip çık türk emri geldi o emirki yüce dağları deldi bir bozkurt garibi sırtına aldı işte budur ülkücülükteki süre öptük analarımızın ellerinden duayı arzuladık dillerinden anlamadık değiliz hallerinden alnından öpüp veda dedik yare çünkü şehitliktir bu yolun sonu vatana adak bilmişiz bu canı bundan sonra yetişsin nesil yeni akın yolunda belli değil süre Şahin Büber |
Börtecine Bakışlı Yar
daha demincek geldi börtecine bakışlı yar hem bana baktı hem güldü börtecne bakışlı yar fırtınam o boranım o canparem cananım o yaşadığım tek anım o börtecine bakışlı yar cenk eylemişim uğruna duysun bunu tüm dünya odur gördüğüm rüya börtecine bakışlı yar Şahin Büber |
Bu Akşam
meyhane kapısında yığılıp kaldım bu gece hani ne bileyim sensizliğin başka tahammülü yoktu ağlamayı beceremiyorum fakat feryadımı yüreğimde haykırıyorum canımın can paresiydin ruhumun seher yeliydin sende bırakıp gittin işte neyime gücendin acep neyime darıldınki anlayamadım ey benim yurdum gibi masum olan sevgili sana hangi namertler aşıladı gitme fikrini niye..... niye... bu akşam yıkılmış bir dağ misaliyim serseriyim ağlamayı değil lakin ölmeyi planlıyorum bu akşam.. Şahin Büber |
Bu Gün Hava Yağmurlu
bu gün hava yağmurlu sen yinede gel görüş gününde ana yüzünü göreuim bir dokunayım yüreğine sesimi katayım sesine bu gün hava yağmurlu olsun be ana sen yinede gel yalnız koyma beni mapus damında ha unutmadan bi paket sigara getitmeyide unutma üzülme ana elbet bitecek bu mapusluk az kaldı sabret babam da gelmez ya sen yinede teklif et onada hasretim ana ne bileyim işte ana ya o nasıl gül bakışlı kız neden hiç gelmedi görüş gününe saklama ana gelin olup gitti mi? yoksa olsun bakalım bu da bakalım bı macerada böyle bitsin son nokta da böyle konulsun bakalım neyse anam haftaya gene gel babamada selam söyle güle güle..... Şahin Büber |
Bu Gün Sabah Erkek Uyandım
bu gün sabah erken uyandım istanbul şehrinin yamacına dayandım kırılan bir şairin mürekkebi oldum sonra bir vakit sonra hücrede çileyle doldum sonra anne sesi yankılandı paslı kulağımda şimdi çakallar mesken eyler dağımda türkülerim sessiz bir çığlığa yenildi ben yanlış dedikçe bu asidir denildi merhablarımı saklıyorum ölü ruhlara yürüyorum kale etrafındaki surlara çocuklara anlatıyorum niyazi yıldırımı ve sonra biliyorum o bir dava adamı hürriyete hasret kalırken nice mazlum canlar şimidi hikayemi oldu yoksa oğuz kağanla çevşenimde hakkın kelamı yazılı peygamberin selamı yazılı hangi alemde mutluyum bilmiyorum içimdeki yangını dindiremiyorum Şahin Büber |
Can Kurban
koca şehir koca şehir akar gider sanki nehir çektiğim hem dert hem kahır görene bu can kurbandır çektik her türlü cefayı görmedik yardan vefayı bir günde sefayı sürene bu can kurbandır muhabbete ver sırayı ne olur açma araYI yürekteki şu yarayı sarana bu can kurbandır garibim şahindir adım dosta gider adım adım yine dostadır imdadım yarene bu can kurban Şahin Büber |
Çelişki
kuruyan dalların yaprağına dokunuyorum yürüyorum asırlık bir çınar misali devriliyorum serzenişim dillerde kilitli kaldı azad olan mahkumlar şimdi dışarda mahkum gayesini yitirdi hayat bayatlaştı duygular küreselleşen bu alemde sevdalarda aldı payını aciz kaldı yiğit gönüller hazan dokundu yüreklere çocuklar saygısız büyükler sevgisiz kaldı merhabet denen duygu azaldı anneler var anneler gözü yaşlı yüreği yaslı anneler destanlar vardı anlat anlat bitmeyen şimdi hicran mevsiminde gönüller arabesk yaşıyoruz hayatı arzular ı aldatıyoruz sevgiyi aldattığımız gibi Şahin Büber |
Çocukluğumu Kim Çaldı
of.... of... bilirmisin dünya ben çocukluğumu hiç yaşamadım gözlerim bu yaşa dek hep göz yaşı döktü her zaman yaralı bir serçeydim sanki acıların yumak yaptığı bir gece kondu damında geçti çocukluğum ve benim can dostumdu ölüm Şahin Büber |
Dağlar
sılada yar yolumu gözler ne olur çekilin dağlar ciğerimin içi sızlar ne olur çekilin dağlar bahtım karaya yazılmış sağken mezarım kazılmış düşmanlar bir bir dizilmiş ne olur çekilin dağlar tahammülüm tükendi bak yolum çetin yolum ırak bırak hak aşkına bırak ne olur çekilin dağlar sende katlama çilemi hadi düz eyle yolumu vallah göze aldım ölümü ne olur çekilin dağlar Şahin Büber |
Deli Kızım
canım yoluna kurban deli kızım gönül sana hayran deli kızım Şahin Büber |
Deli Yusuf
geçen gün sabaha karşı çıkıp geldi deli yusuf bir kolu yok ayağı topal bakıp geldi deli yusuf gözler şişkin yaş dökmekten kesilmiş yiyp içmekten yıllardır çile çekmekten bıkıp geldi deli yusuf delikanlısıydı köyün zalimlere olmuş oyun sonunda herşeye boyun bıkıp geldi deli yusuf Şahin Büber |
Demek Gidiyorsun
demek gidiyorsun git bakalım sende git nasıl olsa bunuda sineye çekerim ben belki kolay olmayacak bunada dayanacağım artık ne yapayım kim soktu aklına gitmeyi sebebin neydi kim içine kurt düşürdü gitme fikrini kim aşıladı sana demek gidiyorsun demekki buraya kadarmış bu aşkın akibeti sengidiyorsunda ya beni düşündün mü hiç neylerim sensiz, ne yaparım hangi alemde mutluluğu yakalarım vay be delikanlı yanım olmayacak artık kuruyacak menekşem olmayacak neşem dert tasa birbiri ardına gelecek şehrin en berduş köşesinde kendi kendime kahrolacağım gözlerim yaş dökecek yüreğimden yürek sökülecek demek gidiyorsun hiç olmazssa bir fotoğrafını bırak hiç olmazssa onunla avutayım gönlümü ha unutmadan birde saçının telini bırak bırakki senden bir parça hatıra olarak kalsın hiç olmazzsa vay be vay ne hayaller kurmuştum oysa seninle yaşlanmak seninle yaşamak isterdim boy boy çocuklarımız olsun isterdim sadece gözlerine bakıp gözlerinde tanımak isterdim mutluluğu demekki buraya kadarmış bu aşkın sonunda kaderde ayrılıkta varmış demek gidiyorsun git bakalım mutlu olacaksan git beni boşver sen yeterki gamzelerinden gülüşler saç baharda güller misali aç yine sen beni düşünme ben bu kırık kalple ne kadar yaşarsam okadar yeterim kendime bağrıma taş basarım bunuda çekerim sineye demek gidiyorsun güle güle git gülüm kuşlarla sana selam yollarsam almamazlık etme sakın geçmiş günlerin hatrı varsa yılda bir kez olsun mektup yolla işte o yeter bana mutluluklar dilerim sana Şahin Büber |
Divaneyim
bir aşkın elinde divaneyim ben hergece esen seher yelinde divaneyim ben gecemi gündüz bildim gönülden ihaneti sildim inadına aşk aşk dedim divaneyim ben nazlıma deyin yanmasın sakın ola ağlamasın unuttu unuttu sanmasın divaneyim ben aklımdan çıkmaz hiç gönüldür aşka göç ihanet olurmu hiç divaneyim ben hadi yar gül yüzüme aşkı sal özüme inan ne olur sözüme divaneyim ben Şahin Büber |
Dün Gibi
ozamanlar çocuktuk yeni yeni öğrenmeye başlamıştık şarkıları ve de hayatı çocukluğumuz pekde güzel sayılmazdı sana yağ kuyruklarında,tüp kuyruklarında geçerdi ozamanlar patlak verdi ihtilal sirenleri ozaman tanıdık ecevitleri kenan evrenleri ve yine ozaman öğrendik ''BATSIN BU DÜNYA''denen nağmeyi ve ozaman anladık yaşamın gayesini hala aklımızda dün gibi 80ihtilali babamın hapse gidişi annemin göz yaşı döküşü veyüreğimizin çöküşüydü dünya anlamsızlaşmıştı çocuk yüreğimizde cesetleşen bir hayatı yaşıyorduk ve ferdi tayfuru dinlemeyi bi borç biliyorduk aslında yaşamı seviyorduk ihanetler baş ucumuzda kol gezsede şairleri tanımaya başladık sonrada necipfazılları ve nicelerini sonrada türkülerle yoğruldu mapushaneleşmiş düşlerimiz sürgüne gönderilen ozan arifi biliyorduk ve onunla gönül birliği eden bir lideri görüyorduk işte bu diyorduk geleceğimizin lideri sanki ondan başka dünyada yoktu adını duyduk ve ona olduk eş evet oydu BAŞBUĞ ALP ARSLAN TÜRKEŞ.... Şahin Büber |
Dünya Sıkıcı
dünya sıkıcı bir bekleme odası ama yinede yaşmın devametmesi içinbir nevi hapisten sonraki hürriyette diyebiliriz elli yıl, altmış yıl ne farkeder sonuç yine aynı ölüm beyaz kefen ve toprak altı macerası Şahin Büber |
Erenlerin Dergahın Ayak Sürdüm
erenlerin dergahına ayak sürdüm boyumdanda büyük günahlar ile dedim benide alın safınıza dediler derdin dile acep tövbem kabul edilirmi hak katında hesaba tutsam cürmüm gök katında gönül denen mekanın tek katında dediler tövbekarlar döndü güle mevlanayla yunus hak aşığı olmuş neden garip şahin geri kalmış niceleri bu kapıdan murat almış dediler gözyaşın döndür sele Şahin Büber |
Garipçe
yaklaştı usul usul ne selam verdi ne konuştu hal hatır ettim seslenmedi belliki dertliydi gardaş dedim boynunu büktü anlat dedim göz yaşı döktü kimbilir hangi derdin feryadındadır şu an tanırım yusufu otuz yıldır deli kanlı çocuktur aslında ama bir sevda uğruna yıllar önce terk eylemişti memleketi anadan, babadan geçmişti yusuf dağların kartalı yusuf, gaddar bakışlı yufka yürekliadam sendemi bu hallere düştün oyyy yusuf şimdi garipliğin yurdundasın seni senden gayrı kim anlasın yusuf yusuf....... Şahin Büber |
Gökyüzünde Bir Turna
gök yüzünde bir turna salınır sanki divane benim gibi hayattan umarsız öylece kendi halinde bi başına yalnız ve serseri kimbilir acep ne skıntısı vardır üzgün ve avare bir turna hiç farkımız yok aslında,aynı dertten muzdaribiz oda yalnız bende hele bak şu feleğin ettiğine bir nefeslik kuş bile yalnızları oynuyor yalnız evet biçare neylersin kader iştebende hayatın çıkmazındayım belli belirsiz yaşıyorum ne yapacağımı bilmeden Şahin Büber |
Gurbet Gülüm
seni kimse kıramaz erzurum gibi karasal olurum çukurova ginbi yakarım seni kıranları gurbet gülüm cennet gözlerine destanlar yazsamda azgelir meydanlarda haykıramam adını sen bana özelsin firari ruhumda gizli sevdamsın seni sevmekten değil kırmaktan korkarım gurbet gülüm sen temmuz sıcağı gibi yak yüreğimi sesim çıkarsa namert olayım en ücra köşelerime dek dokun ruhumu al senin olsun seninle dolsun ülkücü gönlüm sen davam gibisin sana nasıl kıyarım kıyamam gurbet gülüm yudum yudum içeyim derdi seher vakti rüzgarın olayım istersen omuzlarına dökülen saçlarına kurban olayım cennet bakışlı gözlerine nağmeler dökeyim sen iste şu an öleyim öleyim gurbet gülüm kızılelmam gibi son hedefim sensin tarifsiz yanımsın can parem canımsın yurdum gibisin yani destanlaşan ruhumun ilhamısın canımın yarısısın baharımsın yazımsın dört mevsimim sensin gurbet gülüm ben deli bir bozkurt sen masum asena herşey sana yaşamak sana gülmek sana ağlamak senden gelecekse hediyedir bana ruhum sana canım sana fedaolsun feda gurbet gülüm Şahin Büber |
Gurbette Bayram Sabahı
gurbette bayram sabahı bayram değil kahır olur ezan sesine hasret iken kuru ekmek zehir olur hasret gömleğini giydim bir türlü çıkaramadım felek gülmedi yüzüme yenildim baş edemedim gelde yanma şimdi bu gün bayram günü yapayalnız ne eş ne dost kimseler yok her dem ağlamaklıdır göz Şahin Büber |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:37 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.